1. 1.
    +3 -4
    ve bunun bilinç altımda var olmasının tek sebebi,

    birisinin o tatlı, güzel narin pipimi çalacak olmasından korkmamdı.
    ···
  2. 2.
    +1 -3
    çocukken bilirsiniz sakızlar vardı. sakızdan çıkan etiketler ve o etikleri yapıştırıp asla elde edemeyeceğimiz hediyelere kazanma amaçlı albümler.
    ···
  3. 3.
    +1 -2
    hastalığımın başlangıcı buraya dayanır. 3 tane farklı katalogum vardı. ve onları doldurmak için sınıf, mahalle arkadaşlarımdan fazla olan harçlığımın hepsini yatırıyordum. ama yetmiyordu.
    ···
  4. 4.
    +1 -3
    bu beni farklı daha önce denemediğim bir yönteme itti. çalmak.

    bilirsiniz çocukken mahallede sözü geçen elemanlar olur. bende onlardan biriydim, çevremdekilere bilmediğim dövüş hareketleri öğretir, onları birbirleriyle savaştırırdım. mahalle maçlarının kaptanı pek iyi oynamasam da her zaman yine olurdum.
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    biriktirmenin var olduğu bir konuda, bir mücadelede gizli yarışlar da -içimde beni kemiren- 1. olabilme dürtüsü de o sıralarda ortaya çıkmıştı aslında.

    atari kaseti mi? en çok bende olmalıydı. bunun için ailemden gizli bir yerlerde çalışarak para toplamalıyım ve haftalık alacağım maaş ile daha fazla atari kasetine ulaşarak üstünlüğümü sağlamalıyım.

    dün gibi hatırlıyorum, kahveleri dolaşmaya başladım. dedim ya ailemden gizli iş arıyorum.

    -merhaba amca, iş arıyorum.
    +ne işi oğlum?
    -ne olursa
    +ailenin haberi var mı?
    -hayır yok
    +oğlum git şuradan

    buna benzer diyalogları yaşadığım 3-5 denemenin sonunda evime fazla uzak olmayan bir kahveci toyluğuma acıdı.
    ···
  6. 6.
    +1
    sonuçta inanılmaz derecede saf görünen, -ki bu görüntümü işime yarayacağını bildiğim her ortamda kullanmaktan çekinmemişimdir- iyi giyimli ve terbiyeli bir çırağa her zaman ihtiyaç duyulur.

    parasını hatırlamıyorum ama haftada 4 atari kaseti alabileceğim bir meblağ ile anlaşmıştık. hayalini kurmak bile güzeldi. okullar yaz tatiline gireli henüz 2 hafta oluyor. 2 ay çalışırsam ortamın dıbına koymuştum.
    ···
  7. 7.
    +1 -1
    yarın gel işe başla delikanlı. çayları dağıtır, siparişleri alırsın deyip eve gönderdi kahvehanenin sahibi olduğunu tahmin ettiğim kişi.

    tek sorun eve bu durumu nasıl açıklayacağımdı. hayal meyal hatırlıyorum peder bahçede oturuyordu. durumdan nasıl haberdar olduğunu tahmin edemediğimden, oğlum neredeydin sen sorusuyla şüpheci ve olağan dışı bir soru yöneltti. güvenirdi çünkü bana.
    ···
  8. 8.
    +1
    hiç baba arkadaşlarla oynuyordum dedim yalancı yüzümü ortaya koyarak. derin bir nefes çekti oturduğu yerden elini kaldırarak gel işareti yaptı. bir terslik vardı ortada belli ama ne olduğu konusunda fikrim yoktu.

    dibine kadar yanaştığımda, her zaman gözüme dev gibi gelen cüssesi ile yakamı tutup tshirtümü yırtacakmışcasına yukarı çekti. ve bağırdı,

    - okumayacak mısın lan sen? eşşek mi olacaksın?

    aslında bu sorunun çok manasız olduğunu kendi de biliyordu. çünkü sınıfın değil okulun en çalışkan çocuğu bendim. hatta okulda ilk kırmızı kurdeleyi aldığım için böbürlenmesi günler sürmüştü. öyleki aradan 20 seneye yakın bir süre geçse de o kırmızı kurdele halen saklanır.

    sorusuna cevap vermek pek huyum değildir sinirlendiğinde, sadece yutkundum.
    ···
  9. 9.
    +1
    yutkunmam saliseler içinde olmuştu ama bana yaşattığı huzursuzluk sanki ruhsal olarak saatlerce sürmüştü.

    ona göre hafif bana göre ise şiddetli bir itikleme hareketi ile yürü git içeri dedi sadece.

    gittim.
    ···
  10. 10.
    +1
    konu birkaç tavsiye, bilindik aile söylemleri ile kapandı. kahvehane sahibinin diğer gün beni bekleyip beklemediğini eğer gitseydim ne gibi tecrübeler yaşayacağımı hiç bilemedim.

    daha da önemlisi babamın asıl korktuğu konu olan, "bu çocuk paraya alışırsa okumaz. para tatlı gelir" düşüncesinin doğru olup olmadığını hiç bilemedim.
    ···
  11. 11.
    +1
    sonuçta ailelerin her zaman doğmamış çocukları için planları vardır. çocuğum olsun x yapacağım söylemleri bizim de içimize işlemiş diktatöryal bir arzudur.

    ama hırslarımın pes etmesinin olanağı yoktu. bir hastalığın şiddetini hissetmeden önce yayılma devresini görmezden gelirsiniz. ne zaman canınıza tak eder işte o zaman çözüm için kapılar çalmaya, araçlar aramaya başlarsınız.
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    herhalde üzerinden yıllar geçmesine rağmen o zamana dair düşünce ve arzularımı bu denli yoğun hissetmemin tek sebebi hastalığın devam etmesi. bitiremezsiniz ama şiddetini azaltabilirsiniz.

    geçen röportaj için buluştuğumuz gazeteci hatuna ait ses kayıt cihazının bende kalmış olması komik bir tesadüf. hah!
    ···
  13. 13.
    +1
    örnek bir hikaye/roman'a giriş dersleri part1

    finish
    ···