-
1.
0@1 evet arkadaşım bir noktada sen de haklı olmalısın diye düşünüyorum, zira bu konular ciddiyetsizce açıklanan, anlaşılamayacak dilde söylenen şeylerden değil; salt ve özlük içeriyor, bir hayvanat bahçesindeki koala kadar da masumdur aynı zamanda. fakat benim sana demek istediğim o değil tabiki de, hani diyeceksin ki koala nasıl masum olabiliyor? onların ben okaliptüs ağaçlarına sarılmalarına bayılıyorum biliyo musun? zira masumiyeti, zarafeti yansıtıyolar gözümde, o kadar değerli hayvanlar. tabi onlar da bu hallerinden hoşnut mudurlar bilemiyorum ama bence deniz kenarında bir kayalığın ucuna oturup her şeyi gözden geçrimelisin onu söyleyeyim sana; batıdan soğuk bir rüzgar eserken, martılar havada asılıyken, gemiler tam karşında sana inat hançerlemişken kendini o inatçı dalgalara sahip denize. işte o zaman gerçeği anlayabilir ve bir şeylerin farkına varabilirsin, kavrayabilirsin. zira hayat zor iş; şakaya gelmiyor. nasıl bir maymun kendini temizlettiriyorsa arkadaşına ben de onu yapıyorum sana arkadaşım, tabi ben sana kepek şampuanını tavsiye ederek yapıyorum bunu.
bu arada kepek şampuanı deyince aklıma kıraathanenin yanındaki mahalle berberleri geldi, içerisi parfümle karışık saç yağı kokardı hatırlar mısın? o berberler hep bana itici gelmiştirler işte, onlar böyle bir sinisyet taşırlar değil mi? berbere girdiğinde bir sabah çayını içersin ve kapı açıktır o soğukta, içeri rahatsız etmeyecek bir ayaz girer ve seni tatmin eder. sen sabah gündemini okurken bir de bakmışsın ki sıran gelmiş ve geçersin koltuğuna...
ama işte bunları düşünmek güzeldir he, bunları yaşamak. dediğim gibi ben sana kepek şampuanı öneriyorum, kepek şampuanı...
- 2.
-
3.
0haklısın
-
4.
0bunu ben yaptım, üstlenmeyin
-
5.
0@1 evet arkadaşım bir noktada sen de haklı olmalısın diye düşünüyorum, zira bu konular ciddiyetsizce açıklanan, anlaşılamayacak dilde söylenen şeylerden değil; salt ve özlük içeriyor, bir hayvanat bahçesindeki koala kadar da masumdur aynı zamanda. fakat benim sana demek istediğim o değil tabiki de, hani diyeceksin ki koala nasıl masum olabiliyor? onların ben okaliptüs ağaçlarına sarılmalarına bayılıyorum biliyo musun? zira masumiyeti, zarafeti yansıtıyolar gözümde, o kadar değerli hayvanlar. tabi onlar da bu hallerinden hoşnut mudurlar bilemiyorum ama bence deniz kenarında bir kayalığın ucuna oturup her şeyi gözden geçrimelisin onu söyleyeyim sana; batıdan soğuk bir rüzgar eserken, martılar havada asılıyken, gemiler tam karşında sana inat hançerlemişken kendini o inatçı dalgalara sahip denize. işte o zaman gerçeği anlayabilir ve bir şeylerin farkına varabilirsin, kavrayabilirsin. zira hayat zor iş; şakaya gelmiyor. nasıl bir maymun kendini temizlettiriyorsa arkadaşına ben de onu yapıyorum sana arkadaşım, tabi ben sana kepek şampuanını tavsiye ederek yapıyorum bunu.
bu arada kepek şampuanı deyince aklıma kıraathanenin yanındaki mahalle berberleri geldi, içerisi parfümle karışık saç yağı kokardı hatırlar mısın? o berberler hep bana itici gelmiştirler işte, onlar böyle bir sinisyet taşırlar değil mi? berbere girdiğinde bir sabah çayını içersin ve kapı açıktır o soğukta, içeri rahatsız etmeyecek bir ayaz girer ve seni tatmin eder. sen sabah gündemini okurken bir de bakmışsın ki sıran gelmiş ve geçersin koltuğuna...
ama işte bunları düşünmek güzeldir he, bunları yaşamak. dediğim gibi ben sana kepek şampuanı öneriyorum, kepek şampuanı... - 6.