+25
-1
ikimizde bu duruma inanmak istemiyoduk. cocuk cidden eşyasını alıp gitmişti. arkasından öyle baka kalmıştık.
Br: gitti lan adam
sesimi cıkartamıyordum. deniz gitmişti. cocuk cidden bi kız yüzünden cekip gitmişti.
Br: b kanka
B: efendim
Br: napıcaz aga biz şimdi. cihana söyleyelim bari.
B: bilmiyorum berke takıl kafana göre.
offlayıp duruyordum. aslında üzüldüğüm şey. denizin bi kız yüzünden kendini harap etmesiydi.
telefonum caldı. ecem arıyodu sesim titriyodu bi yandan sinir vardı.
B: alo
E: alo b gelmiyomusun
B: ecem aşkım
E: efendim
B: deniz gitti.
E: nereye?
B: cocuk cıktı gitti. şehir dışına dayısının yanına .
E: nası ya? 1 haftalığına falan mı?
B: temelli gitti. bize temelli gideceğini söyledi şartları uygun olursa
E: ciddi misin sen?
B: ne yazık ki ciddiyim ecem. cocuk cıktı gitti.
E: esma yüzünden demi
B: deniz kabul etmiyor ama evet esma yüzünden.
E: ben arıyıcam onu akşam. sende eve gel hadi.
B: tamam gelicem şimdi
telefonu kapattım berkede cihanla konusuyodu
Br: la cihan olm bırak bana sormayı denizi ara bana soracağına amk hadi kapat
B. berke
Br: efendim
B: ben eve geçiyorum kanka görüşürüz
Br: tamam kanka görüşürüz.
binaya girdim asansörü çağırdım.
yukarı cıktım kapıyı çaldım ecem kapıyı açtı. yüzümdeki o sinir ve üzgünlüğü görmüş olmalıydı.
E: (kulağıma fısıldayarak) iyi misin sen aşkım
B: (sessiz bir ses tonuyla) değilim ecem değilim. kapat kapıyı içeri geçelim hadi
içeri geçtim annem yüzüme baktı
A: oğlum neredesin sen
B: aşşağıdaydım anne.
A: kız arkadaşın yanına gelmiş sen gidiyosun olacak iş mi senin yaptığın
E: yok teyzeciğim önemli değil önemli bi durumu vardı arkadaşımız hakkında
A: hayrola nedir ya bu durum
B: bi arkadaşımız şehir dışına gitti onu uğurladık.
A: anladım oğlum. ben mutfağa gidiyorum çayın altını yakayım seni bekliyoduk ecemle zaten
E: bende yardım edeyim
A: yok kızım sen otur
E: olur mu ya hiç
A: kızım otur sen hadi (gülüştüler)
ecem geçti karşıma oturdu.
E: deniz gitti demi cidden
B: gitti ecem. sorup durma artık kafayı yicem
E: nası gitti ya cocuk kendine yazık etti bildiğin.
B: bi laf vardı. umudunu kaybeden bi insan zaten ölmüştür. denizde sürekli umuttan falan bahsediyodu bana. gitmesi iyi oldu. hava değişimi falan. üzüldüm elbet ama onun için en iyisi bu.
E: gerçekçi düşünürsek evet. ama üzüldüm ya.
B: sen mi ben mi ecem. yapacak bişey yok
E: o esma oro...
eceme elimle dur dedim
E: her neyse konustunmu onunla
B: konustum bana başkasını seviyorum falan dedi. bilmiyorum belki denizede aynı şeyi söyledi.
E: yazık cidden yazık. deniz esmayı çok seviyodu. esmada çok iyi insandı. neden böyle bişey yaptı benim aklım almıyor.
B: benimde almıyor ecem ama yapacağımız bişey yok.
E: ben bi mutfağa gideyim ne olur ne olmaz yardım etmem gerekecek
B: farketmez git.
ecem kalktı mutfağa gitti. bende biraz telefonunda takıldım.
ecemin telefonunda gezerken elim notlarım'a çarptı.
bi baktım. ecem bizim günlerimizi telefonuna not olarak hepsini tek tek yazmış
yüzümde bi gülümseme oluştu. birini okumak için hemen bastım.
saat saat yazmıştı.
birazını okuyayım dedim. okuyup gülerken ecemin telefonuna tanımadıgım bir numaradan mesaj geldi
"ecem kızım cevap ver ne olur" diye
babası olabilir diye düşündüm. ecem görmeden mesajı sileyim dedim ama ecem odaya çaydanlık ile girince ve elimde telefonunu görünce.
E: napıyosun aşkım
B: hiç hiçbişey yapmıyorum
mesaj telefonda öyle kaldı. babasıdır diye bişey demek istemedim. kaldım öyle ikilemde kalmıştım
Tümünü Göster