ecem geçip oturdu koltuğa. yüzüme baktı. çok detaylı baktı. bende ona baktım. ecemin yüzünden bıkkınlığı görebiliyordum. ecem canımı çok yakmıştı. farkında olmadan bende onun canını yakmıştım. yüzü herşeyi açıklıyordu
E: sizinkiler yoklar.
B: bilmiyorum. sabah kalktıgımda evde kimse yoktu.
E: b bu son zamanlarda olanlar yaşadıklarımız
B: uzatmanın manası yok aslında ecem. beni istemedin. seni istemedim. ayrıldık. olay bundan ibaret.
ecem sinirlenmişti yüzüme daha öfkeli bakıyodu
E: cidden böyle mi düşünüyosun?
ne söyleyeceğimi bilemiyordum. aslında kafamda çok farklı düşünceler vardı.
B: ecem. bi başkasıyla çıkman. benden sonra benim sadece canımı yakar. kararından vazgeçiremez. konustuklarım sadece sinir ve öfkeyle söylenmiş sözlerdi. sana dürüst olayım mı artık. hatırlıyor musun. bir gece kavga etmiştik. ben basıp gitmiştim. yüzüğümü kaybetmiştim o gece. o gece barda bi kadınla beraber oldum. her hatayı sen yapmıyorsun ecem. bende hata yapıyorum
ecem yüzüme bakıyordu. gözleri dolmuştu ufaktan
E: hepimiz hata yaparız b. zamanla hepimiz değişiriz. ve gördüğüm o ki sende değişmissin. ama bu değişim olumlu yönden olmuş.
ne demeye çalıştığını anlamamıştım
B: ne diyosun ecem
E: eskiden olsa bana anlatmazdın. barışmak için elinden geleni yapardın. şimdi görüyorum ki değişmissin. en azından dürüst olabiliyorsun.
B: görmüyorsun belki ama ben sana karşı hep dürüsttüm. sen sebebiyet verdin bu olaylara. tatildeki olaylarada. buradaki olaylarada. düşünsene birine neden ayrıldığımızı söyleyemiyorum küfür gibi geliyor
neden ayrıldınız
telefonumu bir kız aradı
B: mantıklı geliyor mu ecem? emin ol senin sırf şu hareketlerin var diye ben ayrılmak istedim. bana öyle bi algı oluşturdun ki. sanki bütün kızlara yazan bi tipleme yaptın beni.
ecem konusmamıstı. bi ara geri yaslandı. rahatladı. yüzüme baktı ve devam etti
E: b. ben aslında buraya bazı şeyleri düzeltmeye gelmiştim ama. sanırsam sen yine bunu istemeyeceksin.
B: düzeltmek öylemi
E: evet.
B: o zaman başlayayım ben
E: ne anlamadım?
B: beni hala ilk günki gibi seviyor musun ecem
ecem yüzüme baktı. tebessüm etti.
E: sevdiğimi biliyorsun. aynı soruyu ben sana yenileyeyim. sen beni seviyor musun
aklıma açelya geldi o anda. kız benden hoşlansa bile ecemle aramız düzelsin diye yardım etmişti. biraz olsun çekinmemişti.
E: söylesene. düşünecek ne var bunda
B: ecem bu soruyu bana neden soruyosun
E: aynı sebebten soruyoruz cevap ver evetmi hayır mı
ecemi seviyordum çok seviyordum. ama yaptıkları ve o hareketleri aklıma geldikçe
E: cevap veremeyeceksin öylemi.
B: ecem sevdiğimi biliyorsun.
E: bilmiyorum. ben artık hiçbişey bilmiyorum anlatacaksın bana
B: ecem seni seviyorum çok seviyorum deli gibi seviyorum ama elimizden ne gelecek ki
ecem oturdugu koltuktan kalktı benim yanıma doğru geldi ve oturdu
E: çok şey değişecek. sadece bitsin bu anlamsız ayrılık. ne olur bitsin
elini yüzümde gezdirmeye başlamıştı. çekmek istedim ama olmadı.
E: ne olur b bırak artık bu nefreti. özür dilerim. tekrar sev beni ne olur
ecemin elini yüzümden çektim. ecemin az evvel oturduğu yere geçip oturdum
B: hayır ecem. bunu artık yapamam
ecem ayağa kalkmıştı ağlamaya başlamıştı.
E: bu kaçıncı göz yaşım b. neden sürekli bunu yapıyorsun bana
B: sana bir çok kez ihanet ettim ben. geçen gün cemre ile birlikte oldum ben (bağırdım)
ecem duraksadı. kafasını dik tutmaya başladı.
E: ikimizide ayırmaya çalışan beni sokak ortasında dövdürten kız. ile birlikte oldun (sesi titriyordu)
gözlerim dolmuştu kafamı sallamıştım olumsuz bi şekilde istemsizce gelişmişti.
ecem çantasından nişan günü taktığımız yüzüğü çıkarttı.
E: al bunu benden çok sana lazım olacak. bakar bakar anılarımızı hatırlarsın. ararsın beni konuşuruz ama sende haklısın bi noktada artık seninle ben biz olamayız.
yüzüğü masanın üstüne koydu
E: elveda b hakkını helal et.
dedi kapıyı vurdu cıktı
yüzüğe bakıyodum. anılar önümden geçiyodu. bu sefer en çok ben ağlıyordum.
ecemle işte şimdi bitirmiştik. ama kolay pes etmeyecektim.
ecemin kalbini geri kazanmanın yollarını arıyordum. o anıları silemezdim.
yüzüğü aldım. parmağıma taktım.
ecemi geri kazanacaktım.