/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +17
    Bu önmde beraber çıkıyoruz üst kata, Beyler kadın hakkaten çok zarif bir vücuda sahip. Arkadan baktığın zaman genç kızdan farkı yok. Neyse çıktık bunun eve girdik içeri. içerisi loş ışıklı perdeler falan kapalıydı. Biraz havasız kalmış içerisi onun kokusu oda parfümü kokusuyla birleşmiş. Kendine has bi ambiyansı vardı evin. Hemen geçtik mutfağa baktım tezgahın altına musluk falan akıtmıyor. Bir iki aç kapa yaptım musluğu bir şey yok. Borular mı patlamış acaba dedim. Baktım yerde ıslaklık falan yok. Ama yerde gördüğüm şeyle tekrardan dehşete düştüm..
    ···
  2. 77.
    +15 -2
    Aaaaaaa diye bağırarak kapıya doğru koştum, kadın beni tutmaya çalıştı itekledim yere düştü sonra düştüğü yerde ağlamaya başladı. Ben salona koştum. Tekrar pencerelere baktım. Bu sefer tahtalar yoktu ama parmaklıklar vardı. Dışarısı akşam üzeri gün batmak üzere idi. Gökyüzü kızıldı. Evin kenarına dalgalar vuruyordu. Dalgalar çok şiddetliydi bizim pencereye kadar sıçrıyordu. Bu arada bizim bulunduğumuz şehirde deniz yok..

    Mutfağa baktım ceset yok, kanlı ayak izleri banyoya doğru gidiyordu. Arkamdan çok ürkütücü bir kadın ağlaması geliyor gidecek hiç bir yer yoktu. Daha önce hiç gitmediğim banyoya gittim. Az önce mutfakta yatan ceset, kadının kocası bu sefer elbiseleriyle beraber küvetteydi. Hareketsiz bir şekilde yatıyordu.
    ···
  3. 78.
    +16
    Geçti oturdu salona. Kek tabağını koydu ortaya Ahmet bunu görünce hoşgeldiniz dedi, o da geldi salona. Ben hala kapının önünde dikilip aval aval bakıyorum. Bir elim kapı kolunda ve kapı hala açık. Ahmet çay koyayım ben dedi. Kadın uğraşma dedi. Ahmet "ben de sallama çay getiririm" dedi. Gitti ketıla su koymaya. Ben hala kapının ağzındayım. Ahmet mutfağa gidince kadın ayağa kalktı. Önce bana sinsice bakıp sonra o da mutfağa doğru gitti.
    Kadın mutfağa gitti Ahmet'e "noldu neden telaşlandın? dedi. Aaa su damlatıyor benim mutfağın musluğu bozuk heralde" dedi.
    ···
  4. 79.
    +15
    insanlar anlamadığım bir dilde tekerleme-ilahı karışımı sözler söylüyorlardı. Arapçaya benziyor ama eminim ki değildi. Ne dedikleri hakkında bir fikrim yoktum. Hepsi yanı anda aynı şeyleri mırıldanıyorlardı ve meydan uğultuyla yankılanıyordu. Kıyamet kopuyor galiba diye düşündüm. Kim idi bu deccal mi? Çok saçma! Hem neden ben en sona kaldım peki? Neden bunların hepsine şahit oluyorum? Hiç bir anlam veremedim.

    izler burnuma kadar geldi burnumun üzerindeki karaltıyı görebiliyordum. Elime baktım lekelenmeyen yerler sadece parmaklarımdı. Tamam dedim. artık son. Gözümü kapattım korkunç mırıldanmaları dinleyerek sadece yumdum gözümü. Gözlerimden iki damla yaşın süzüldüğünü hissediyordum.
    ···
  5. 80.
    +15
    Beyler gündüz olduğu için korkumu yendim, kapıyı açmaya gittim. Ahmet başı ağrır bir vaziyette odasında yatağa uzandı. Gittim kapıyı açtım. Ev sahibi gelmiş mk. Elinde bir tabak kek. Yüzünde yara falan yok. Kanlı canlı karşımda. Açtım kapıyı dondum kaldım. Ruh görmüş gibi oldum. Ağzım açık kadına bakıyorum. Kadın güldü, içeri davet etmeyecek misin? dedi. Ben yine bir şey diyemeden öyle kaldım. Kadın yine güldü ve kendi kendine içeri girdi.
    ···
    1. 1.
      0
      noluyor şa
      ···
  6. 81.
    +14
    Ahmette aslında tuzlukmuş.
    ···
  7. 82.
    +13
    Kek bittikten sonra kadın Ahmet'e "Eğer müsaitsen bir ara yukarı gelip musluğa bir bakar mısın?" dedi, yazık sizin mutfak mahvolacak yoksa. Ahmet de tamam dedi. Lan Ahmet ne tamamı lan ne tamamı. Yapma Ahmet diye bağırdım Ahmet'e sesimi duyuramadım. Yukarı çıkamasınlar diye kapıyı kapattım. Kapının önünde durdum. Ahmet açtı kapıyı kapıyı tutmak istesem de tutamadım. Nasıl olduğunu anlayamadım ama kapıyı kapatmaya gücüm yetmedi.

    Çıktılar yukarı ben şaşkınlıktan arkalarında kaldım. Sonra koştum ben de yukarı Ahmet tezgahın altında musluğu kontrol ediyor. Kadın mutfağın kapısında bekliyordu. Ahmet tezgahın altından bir türlü çıkmadı. Kadını kenara çektim girdim mutfağa, Ahmet hareketsiz halde kafası tezgahın altında bedeni kalmış olacak şekilde duruyordu. Çektim Ahmet'i Ahmet sırt üstü yere yığıldı. Göğsünde kan lekesi vardı. Yere yığıldı yer kan olmaya başladı. Ahmet noldu sana diye uyandırmaya çalıştım. Kadın omzumdan tuttu. Beni kendine doğru çevirdi. Mavi gözleriyle gözlerimin ta içine bakarak "Ben sana ne dedim?" dedi.

    "Sen artık geri dönemezsin! Boşuna uğraşma.."
    Tekrar Ahmet'e baktığımda yerde yatanın Ahmet değil ben olduğumu gördüm. Ahmetin yüzü benim yüzüm olmuştu. Ben göğsümde bir bıçakla yerde yatıyordum.
    ···
  8. 83.
    +12 -1
    Ezan vakti olmadığı halde ezan okunmaya başladı. Birden tüm mırıldanmalar kesildi. Mırıldanmalar yerini çığlıklara bıraktı. Meydandaki kalabalık acı içersinde bir izhadihama yol açacak kadar aceleyle kaçmaya başladılar. Bu bizim imamın sesiydi. Demek ki imam hala hayattaydı. Liderleri hariç hepsi ezan sesinden kaçtı. Liderleri hala benim önümdeydi. Meydan boşalınca ben de son çare camiye doğru koşmaya başladım. Çaresizce camiye koşuyorum ama camiye giremeyeceğimi aklıma bile getirmiyorum.

    Bir ben bir de imam olanların farkındaydık. Geri kalan herkesin ruhları ele geçirilmişti. Benim ise vücudumdaki lekeler vücudumun her yerini kaplamak üzereydi. Caminin kapısına geldim. Ezan hala devam ediyordu. Caminin kapısı önceki geceden beri kırıktı anlaşılan. içeri girmem ile tüm vücudumun sızlaması bir oldu. Kendimi zar zor dışarı attım, her yerim felç geçirmiş gibi yere yığıldım kaldım. Yattığım yerden liderlerini meydandan bana doğru yürüdüğünü görüyordum..
    ···
  9. 84.
    +13
    Ruhum göğsümden çıkar gibi oldu. Göğsümün genişleyip tüm şehri sardığını hissettim. Olduğum yerde şehre kuşbakışı bakıyormuş gibi her şeyi görüyordum. Meydanda etrafıma sarılmış muazzam kalabalığı görüyordum, hissediyordum. Şehrin kilometrelerce ötesini hissediyordum. Otogardan kampüse hatta boş arazileri etraftaki köyleri, her yeri.. Gökten bakıyor gibi her şeyi görüyordum ama yerdeydim. Liderleri dediğim hala elimden tutuyordu.

    Ellerimi bıraktı ve bir gölgeyi andıran daha önce hiç görmediğim yüzü artık belirginleşmeye başladı. Yüzü görür görmez şaşırdım. Hiç korkmadım, korku yoktu içimde. Ama çok şaşırdım. Bu yüzü çok iyi tanıyorum ben. Bu benim yüzümün ta kendisi..
    ···
    1. 1.
      0
      helal len mq
      ···
    2. 2.
      0
      knk bittimi
      ···
  10. 85.
    +13
    Devam edecek..
    ···
    1. 1.
      0
      Yazsana mk
      ···
    2. 2.
      +1
      Uyudunmu pampa
      ···
    3. 3.
      0
      Yaz oc mk
      ···
    4. 4.
      0
      Cezervasyon
      ···
    5. 5.
      0
      Rezervasyon
      ···
    6. 6.
      0
      Rezervasyon
      ···
    7. 7.
      0
      Rezistans
      ···
    8. diğerleri 5
  11. 86.
    +12
    Etrafımdakiler azaldıkça gücüm iyice azalıyordu. Oradan kaçmam gerekiyordu ama içim nefret ve hırs ile doluydu. imamı öldürmeden oradan ayrılmayacaktım. Sus ulan sus! Diye bağırdım. Sesi daha çok çıkmaya başladı. Kulaklarım yanıyordu ellerimle kulaklarımı kapattım çığlık atmaya başladım. Kaçıp kurtulabilirdim ama kaçmadım. Yerden büyük bir moloz parçası alıp imama fırlatmak istedim kaldırdım o kadar güçten düşmüştüm ki molozu yere düşürdüm. Gücüm kalmadı diz çöker vaziyette yerde kaldım.

    Bunu gören imam daha da yaklaştı o yaklaştıkça ben yere kapandım. Artık kaçmaya karar verdim. içimde tarif edilemez bir nefret ve imamı öldürme hırsı vardı. Daha fazla adam ele geçirip geri dönecektim. Sadece o şehri değil çevre şehirlere de gidecektim. Hayatta kimseyi bırakmayacaktım. Ruhlarına Sahip olduğum zavallılar ordumu karşı konulamaz bir seviyeye getirecektim.

    Bunları kafaya koyup kaçma kararı aldım, ayaklarımın altından siyah bir duman yayılmaya başladı. Nasıl oldu bilmiyordum sadece oradan gittiğimi düşünüyordum. Düşünmeye başladığım gibi gerçekleşmeye başladı. Gölgeye dönüşüp oradan uçup gidecektim. Kaçacağımı anlayan imam kendi hayatını tehlikeye atarak kolumdan tuttu. Tuttuğu gibi ona da kara leke bulaşacaktı. Memnuniyetle kahkaha atmaya başladım o da benden olacaktı çünkü.
    ···
  12. 87.
    +12
    Çayları aldılar oturdular salona ben hala kapının önündeyim. Ben bu olayları daha önce yaşadığım için daha önce hiç olmadığım kadar şok geçiriyor haldeyim. Hala kıpırdamadan dikiliyorum orda.

    Kadın bir dilim aldı fazla yemedi. Ahmet'e "Sen ye gençsin bana fazlası dokunur" dedi. Ahmet de yemeye devam ediyordu valla çok güzel olmuş falan dedi kadına. Kadın "Afiyet olsun arkadaşın yok mu?" dedi. Ahmet "yok o okulda" dedi...
    ···
    1. 1.
      +2
      Vohagibtirr
      ···
  13. 88.
    +12
    Liderleri gelip caminin dışarsındaki elektrik techizatına vurdu. Elektriği kesti ezan kesildi. Ezan kesilince kaçan binlercesi geri döndü. Camiye doğru akın etmeye başladılar. imam içerde mahsur gibiydi ama kimse içeri giremiyordu. Küme küme caminin etrafına toplandılar. Camimin kubbesine tırmanmaya başladılar. Hiç biri bana bir şey yapmıyordu, liderleri ne derse onu yapıyorlardı. iradeleri yoktu. Caminin etrafı bir termit yuvasını andırıyordu. Tamamen camiyi sardılar. Elleriyle, yumruklarıyla kubbbeye vurmaya başladılar. Kubbeye kafa atanları bile vardı. En sonunda kubbeden çatırdama sesleri gelmeye başladı..
    ···
  14. 89.
    +6 -5
    gibiş varmı ona göre başlıyorum bak
    ···
  15. 90.
    +11
    Büyük bir gürültüyle caminin kubbesi çöktü, kubbe çökünce binanın tüm dengesi bozuldu tamamen yerle bir oldu. Camiyle beraber yere çöken yüzlercesi geri çıkamadı. imamdan da bir ses seda yoktu. Enkaz alanının etrafı binlercesi tarafından sarılmıştı. Liderleri bana doğru gelmeye başladı ben hafiften açılmış yerden kalkmıştım.

    Vücudumdaki lekeler artık parmaklarımı da kapsamıştı ki liderleri bu sefer iki elimden birden tuttu. içimde bir boşluk hissettim ayaklarım yerden kesilmiş gibiydi. Artık dünyada değilmişim gibi hissettim. Öldüm mü? dedim kendi kendime. Ölmek böyle bir şey mi? Dünyadan tamamen soyutlandım. içimde hiç korku kalmadı. Korku endişe özlem hiç bir şey.. Nefret, içimde sadece nefret vardı.
    ···
    1. 1.
      0
      cok fazla sıs veriuorsun inanmakla inanmamak arasındayım
      ···
  16. 91.
    +11
    Imama da büyük nefretim vardı. Bana yardım etmek yerine beni kovdu. imamı sadece öldürmeyecektim. Hem bedenini hem ruhunu öldürecektim. imam caminin bulunduğu alanda hala korumadaydı. Gel dedim, gel buraya. Kalktı yavaş yavaş gelmeye başladı. Hala ulaşamayacağım bir yerdeydi.

    Sonra içimi daraltan dualar okumaya başladı, okuduğu dualar kulaklarımı tırmalıyordu. Ben dayanabiliyordum. Ama etrafımdaki zavallılar sesi duyamayacakları yere kadar kaçmaya başladılar. imam daha gür sesle dua okumaya devam etti. Sesler hala kulaklarımı tırmalıyordu. Edindiğim onca güce rağmen resmen acı çekiyordum. Bir adım bile geri atmadım. Dayandım.

    Etrafımdaki binlerce zavallı uzağa kaçtıkça benim gücüm azalıyordu. işte sebebi bu. Herkesi etrafımda toplamamın sebebi buydu. Ne kadarı benimleyse ben o kadar güçlüydüm. imam ısrarla dualara devam etti yakınımda bir kişi bile kalmadı. Onlar uzaklaştıkça benim gücüm azalıyordu..
    ···
  17. 92.
    +10
    Kadın gözlerimin içine imalı imalı baktı hmm dedi. Ben kendime geldim o anda "Noluya lan?" dedim. Kadın gözünün ucuyla bana baktı sırıttı.
    "Lan Ahmet noluyo lan!" diye bağırdım.
    Ahmet beni duymuyordu. Kafayı yemek üzereydim. Ne yapsam ne etsem Ahmet'e sesimi duyuramadım.

    Kadın Ahmet'e "Sen neden evde yalnızsın kız arkadaşın falan yok mu?" dedi. Ahmet yok dedi. Kadın "Neden yok? aslan gibi delikanlısın" dedi bana bakarak güldü. Bizim Ahmet şerefsizi hemen yaşlı maşlı demedi kadına sulandı "Yaşıtlarımdan hoşlanmıyorum onlar çok çocuksu oluyor, olgunlardan hoşlanıyorum" dedi. Kadın da yaa öyle mi? dedi. Yine bana bakarak kıkırdadı.
    ···
  18. 93.
    +10
    Yeni entry saat 18:00 da girilecek. Sabahtan beri pc başındayım beyler müsade edin.
    ···
    1. 1.
      +1
      son 6 dakkan kardes hazirlan...
      ···
  19. 94.
    +7
    Ama imam tuttu bırakmadı. Kendi elinin yanmaya başladığını hissediyordum. Kendisi suratıma bağıra bağıra duaları okumaya devam ediyordu. Benim orada öldürmeye niyetlendiğini anladım. Çok güçsüz düşmüştüm elimden bir şey gelmedi. Yenileceğim için korkmadım, dediğim gibi korku benden alınmıştı. Sadece planlarımı gerçekleştiremediğim için öfkelendim. Ben öfkelendikçe imamın kolumu tuttuğu eli daha çok yanmaya başladı. Artık parmak uçları yok olmuştu. Hala eliyle kolumu sıkmaya, dualarını okumaya devam ediyordu.

    Artık daha fazla takatim kalmadı yere yıkıldım. Binlerce yıllık bekleyiş böyle mi sonuçlanmıştı? Kıyamet gerçekleşemeyecekti. Öfke ile yere yıkıldım. Bir sonraki kıyamet saatini beklemek zorundaydım. Hareketsiz bir şekilde yerde kaldım. Bilincim hala yerindeydi. Bir sonraki ne zaman diye düşünüyordum. Daha kaç yıl bekleyecektim? On yıl mı? Yüz yıl mı? Bin yıl mı? Hayır dedim. Hayır böyle olmamalıydı…
    Ben buları düşünürken imam dur durak bilmeden ardı ardına duaları okumaya devam etti. En sonunda bilincim kapandı. En son hissettiği şey üzerime yağan yağmur, ondan sonrası sessiz bir karanlık…


    Son bir part daha var.
    ···
  20. 95.
    +6
    #imamizaDokunma #saveimam
    ···