ev kızı hayriyeyi nasıl siktim

Ertesi gün yine erkenden kalkıp bir peceteye vikis sürdüm. Vikisi bilen bilir agir bi kremdir nerene sursen yakar gibertir. Hayriye konuştukca burnumu o peceteyle silecektim. Buluşma saati geldi çattı hayriye eve girdi. Ben de kapida beklemeye basladim. Biraz sonra altında uzun topuk boy lastikli etek, ustunde eteğiyle hic uyumlu olmayan çingene pembesi kazak ve onun da üstünde el ormesi sarı renkli bir yelek. Deli mi gibti seni hayriye yaz günü o kadar giyilir mi demeyi dusunsum ama ilk buluşmadan kıza simli yataklı cümleler kurarsam olmayacagini düşündüm ve içime attım. Kapidan cikip bana kas göz yaptı. Allah kahretsin o nasil kaş göz hareketi. Bir gözünü kirpiyor agzini acmis. En son eliyle beni takip et hareketi yapti ve topal topal yürümeye basladi. Mahalleden cikinca köşede durdu ve ellerini cantasinda buluşturup nazlı nazlı salınmaya çalıştı. Fazla göz teması kurmadan yanina gittim. Simdi beraber yürüyebiliriz ihihihi dedi. Tamam surdan gidelim dedim ve arkasina geçtim. Yürürken hayriyeyi gören yolunu değiştiriyordu. Resmen yerin dibine girdim. Ne ruslar ne antalyalilar gibmiş olan ben bu kizla görülmekten utaniyordum. Ama yine de cilgin arzularim beni ona bagliyordu. Biraz yürüdük ve kafeye geldik. Oturdum masaya ben bitane kapucino söyledim hayriye de oralet istedi. Kasadaki kızlar yanındaki insansıya bakıp gülüyor insansı ise hic bir şey demeden yere bakarak göz kirpistiriyor. Ben bi tuvalete gitmek isiyoruuum kusura bakma diyerek kalkti ve tuvalete gitti. Bir şeyler olacagini anlamistim ama birakip göremedim. 1 dakika sonra tuvaletten zart zurt sesler gelmeye başladım. Hayriyenin oaurugu olmaliysi bu. Hayriye betonu delercesine sıçıyordu.bir sure sonra da kafeyi bir koku kapladı. Aman allahım taklu dere bile boyle kokmuyor. Ne yemiş olabilirdi bu kız bu kadar. Tuvalete yakin masada oturan musterilersen bazıları kusarak dışarı attı kendini. Çalışanlar ise önlüklerini burunlarina siper etmiş etrafa oda spreyi sıkıyorlardı. Ben de vikisli peçeteyle burnunu tutup bekledim öylece. Biraz geçti hayriye çıktı dışarı ama kafe bomboştu. Geldi yanina oturdu. Amk senin hayriye bir de kirmizi ruj surmus, ağzını da saklıyor. Ulan çirkin kız ulan allah kahretmiş kız elini agzindan çekip bana gösteriyor sonra geri kapatiyor. Oraletini içti bir yudumda ve ooaaaah çekti derinden. Bana bir kriz geldi bu kızı kesinlikle gibmeliydim. Başka cikar yolu yoktu. Bu iş artik gitgide büyüyordu. Düğün gününde evire çevire gibip kirmizi rujlu dudaklarina verecek, ve diş etlerini gibimle fircalayacaktim. Hayriye kolundaki pembe bebekli saate bakarak annemgil merak etmiştir dedi ve topallayarak uzaklasti. Ben de hesabi ödeyip vikisli mendilimden bir Fırt daha çektim. Gidip eve sigara çay balkon keyfi yaptım o gün öyle geçti. Bir kaç gün evden çıkmadım hayriyeyle balkondan kesiştik. Dügün günü geldi en sonunda. Bugün büyük gün hayriyeyi gibecektim.o iğrenç leş ve muhtemelen kıvırcık kıllarla kaplanmış üzerinde pire uçuşan ama ben sahip olacaktın. Benim için farklı bir deneyim olacaktı ama bunu yapacaktım.