/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +34
    Pampalar şimdiye kadar 2 part bitti kalan 6 part var okuyan varmı
    ···
    1. 1.
      0
      oha amua koyin
      ···
    2. 2.
      0
      Devam pampa okuyoruz
      ···
  2. 2.
    +54 -25
    Merhaba, ben ---. 24 yaşında üniversite öğrencisiyim. Bir arkadaşla aynı evi paylaşıyordum ancak mezun olup gidince tek kaldım. ilk bir iki ay idare etmeye çalışsam da tek başıma kira ve diğer masrafların altından kalkamayacağım belli olmuştu. Mezun olmama en az bir sene vardı daha. O nedenle yeni bir ev arkadaşı bulmak için fakültenin panosuna ilan yapıştırdım. 

    Birkaç kişi ilgilendi ancak evi gelip gördüklerinde vazgeçtiler. Ev eski bir binanın girişinin iki kat altındaydı. iki oda bir salondan ibaret, küçük ve bakımsız bir daireydi. Sadece tek bir odasının o da küçük bir penceresi vardı. Gündüz vakti bile evde lamba yakmak gerekiyordu. Isıtma sistemi ise yoktu, kışın elektrik sobası ile idare ediyordum. Yine de merkezi bir yerde olduğundan epey bir para veriyordum kira olarak. 
    ···
  3. 3.
    +26 -1
    Bir ay kadar sonra memleketten anne ve babasının bir akrabalarının düğünü için geleceğini ve burada kalıp kalamayacaklarını sordu. “Ne demek oğlum, söylemen bile ayıp. Benim için problem değil!” dedim. Eski ev arkadaşımın annesi ve babası da zaman zaman gelir gider, kalırdı. 

    Birkaç gün sonra anne ve babası geldi. Babası Hamit adında, kırklı yaşlarında orta boylu, zayıf biriydi. Annesi ise Meryem isminde bir kadındı. Kocasından daha genç gösteren, onun gibi orta boylu, tesettürlü bir kadındı. Annesi ben gelince Cemil’in odasına geçip kapısını kapattı ve bütün akşam odadan hiç çıkmadı. Tutucu, mutaassıp bir kadın olduğunu hemen belli etmiş, yabancı bir erkeğin yanında oturmaktan çekinmişti. 
    ···
  4. 4.
    +23
    Okuyan varmı pampalar bu gecelik yeter mi yoksa devam mı edelim ?
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et elim gibimde bekliyom hadi amk ne yeteri
      ···
    2. 2.
      0
      Devammm elim gibumdee
      ···
    3. 3.
      0
      Devam pnp ağlarım he
      ···
    4. 4.
      0
      devam bin
      ···
    5. diğerleri 2
  5. 5.
    +20 -1
    Bir sonraki akşam Hamit Bey ve Cemil’le yemek yedikten sonra odama geçtim. Meryem Hanım yine Cemil’in odasına girmiş, yemeğini de orada yemişti. Yaklaşan sınavlara hazırlanmam gerekiyordu. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar ders çalıştım. Saat iki gibi yattım ama gözüme uyku girmiyordu. Bir saat kadar sonra küçük küçük sesler, takırtılar duymaya başladım. Daha önce evde fare olmuştu, acaba yeniden ortaya mı çıktılar diye düşündüm. 

    Kulak kabarttım, duvar dibinden geliyor gibiydi sesler. Yavaşça kalktım yataktan, cep telefonunun ışığı ile yerlere baktım ama görünürde fare falan yoktu. Ancak sesler bir azalıp bir çoğalarak gelmeye devam ediyordu. Kulağımı duvara dayadım bu kez. Nefesimi tuttum ve seslerin yan odadan gelip gelmediğini anlamaya çalıştım. 

    Evet, sesler yan odadan geliyordu ama bunlar farenin sesi değildi. Cemil’in anne ve babası gecenin bu saatinde gibişiyorlardı, çıkan ses yataktan geliyordu. Kalbimin atışları hızlanmaya başladı birden. Oğullarının tek kişilik yatağının üzerinde gibişiyordu anne ve babası. 
    ···
  6. 6.
    +18
    Bir ay kadar sonra Cemil annesinin geleceğini söyleyince heyecanlandım. Meryem Hanım bu kez tek başına gelecek ve bir aya yakın kalacaktı. Babası yüklü bir nakliye işi almış, karısını evde tek başına bırakmaktansa istanbul’a oğlunun yanına göndermeyi tercih etmişti. 

    Bir akşam eve geldiğimde Meryem hanımı salonda Cemil’le otururken buldum. Beni görür görmez yüzü pembeleşti, gözlerini kaçırıyordu yine. Ben de en az onun kadar utangaçtım, ama yine de, “Hoş geldiniz!” dedim. Yüzüme hiç bakmadan, “Hoş bulduk!” dedi, ardından da, “Oğlum bir şey olursa ben odadayım!” dedi ve kalkıp Cemil’in odasına geçti, kapıyı kapattı. 

    Bir ay önceki davranışını devam ettiriyordu, ancak giyiminde farklılık vardı Meryem hanımın. Geçen sefer uzun ve bol gri pardesüsünü üzerinden hiç çıkartmamıştı evde kaldığı süre boyunca, ama şimdi altında çiçekli uzun bir etek, üstünde ise beyaz, uzun kollu bir bluz vardı. Başını da büyük bir türbanla bağlamıştı çene altından sıkıca. Beyaz bluzunun altında ise tahmin ettiğim gibi iri memelerini taşımakta zorlanan beyaz sutyeni belli oluyordu. Aynı zamanda hafif göbeği de vücudunu saran bluzun altında açığa çıkmıştı. Önümden geçip Cemil’in odasına girerken arkasından baktığımda eteğinin altında sallanan zütünün yanakları beni saten külotuna boşaldığım zamandaki gibi heyecanlandırdı. 
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam ama oc
      ···
  7. 7.
    +18
    Derken yaylı yatağın sesleri daha hızlı ve seri şekilde gelmeye başladı. Aynı zamanda 'Tak, tuk!' sesleri de eşlik ediyordu bu seslere. Hamit Bey gittikçe hızlanmaya başlamıştı anlaşılan. Sesler 10-15 saniye kadar bu şekilde devam ettikten sonra yavaş yavaş azalmaya başladı. Hamit Bey boşalmıştı demek ki. 

    Bir süre daha kaldım o halde ve içeriyi dinledim, ancak sesler kesilmişti. Yarağım patlayacak hale gelmişti. Çırılçıplak bir halde yatağa uzandım, yan tarafımda çatır çatır bir gibişmeye kulak misafiri olmuştum. Yarağımı okşarken aklım Meryem hanımdaydı. Kapalı, tutucu bir kadın da olsa sonuçta bir kadındı ve kendini erkeğine teslim etmişti bu gece. Hem de oğlunun yatağında. 
    ···
    1. 1.
      +2
      Hamit bey boşalmıştı demek ki ne ahahahahaha
      ···
  8. 8.
    +17
    Hamit Bey efendi ve ağırbaşlı bir adamdı. Nakliyecilik yapıyordu, zaten daha önce Cemil bahsetmişti bundan. O da karısı gibi tutucu biriydi. Uzun saçlarımdan rahatsız olduğunu anladım ancak bir şey diyemiyordu. 

    Cemil anne ve babasına odasını vermişti, kendisi salondaki çekyatta yatacaktı. Ertesi gün okuldan döndüğümde evin pırıl pırıl olduğunu, her yerin temizlendiğini gördüm. Aynı zamanda mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Meryem Hanım evi temizlemiş, yemek yapmıştı. Kendisine teşekkür ettim ancak kadın bana cevap vermek yerine yüzüme bile bakmadan Cemil’in odasına geçti ve kapıyı kapattı. Bu şekilde davranmasına bozuldum ama neticede Anadolu insanıydı ve bu da onların hayat şekliydi. 
    ···
  9. 9.
    +17
    Adamın, “Soyunsana, ne bekliyorsun?” dediğini duydum. Bir süre sessizlik oldu, sadece çekyatın gıcırtıları geliyordu kulağıma. O sessizlikte soyunduklarını anladım. Az sonra, “Tıraş mı oldun?” dedi adam. Meryem Hanım, “Evet, güzel olmuş mu?” dedi karşılık olarak. “Güzel ne kelime, bir içim su olmuşsun!” dedi adam neşeli bir sesle. 

    Kısa bir süre sonra, “Yavaş ol be, biraz kibar ol, bu ne böyle?” dedi Meryem Hanım. Adamsa, “Ulan özledim diyorum be özledim, gel şöyle!” dedi sert bir tonda. Konuşmalarını rahatça duyabilsem de bir şey göremiyor olmak canımı sıkıyordu. 
    ···
  10. 10.
    +17 -1
    Meryem Hanım kocasını aldatıyordu. inanamıyordum. Tesettürlü, dini bütün bir kadındı, ama kocasını başka biriyle aldatıyor, boynuzluyordu. Ve üstelik bunu uzun zamandır yaptığı anlaşılıyordu. Adam Sivas’a gidip geldiğini söylemişti çünkü. istanbul’dan Sivas’a gidiyor, Meryem Hanım’ı gibip geri dönüyordu. Ve şimdi Meryem Hanım onun ayağına istanbul’a gelmişti. içimden bir ses bu adamın Cemil’i ve Hamit Bey’i tanıdığını söylüyordu, belki de akrabalardı. 

    Salondan geliyordu sesleri ve ben de odamda durmuş onları dinlemeye devam ediyordum. Bir süre sessizlik oldu, ardından, “Dur be yavaş ol!” diyen Meryem Hanım’ın sesi böldü sessizliği. “Çok özledim seni, geçen geldiğinde yapamadık zaten!” dedi adam. Meryem Hanım, “Nasıl yapacaksın, herif yanımdaydı, manyak mısın!” dedi tepkili bir sesle. Adamın buna cevabı ise, “Ben de onu diyorum ya zaten, gavat boş bırakmadı seni!” oldu. 
    ···
  11. 11.
    +16
    Konuşmalarını dinlerken bir taraftan da kalp atışlarım artmaya ve yarağım sertleşmeye başladı. Her ihtimale karşın cep telefonumu sessize aldım, bir anda çalıp işi tak edebilirdi. Bu kısa sessizliklerin ve konuşmaların ardından bir gibişmenin yaşanacağını biliyordum ve bunu bilmek beni müthiş heyecanlandırıyordu. 

    Az sonra Meryem Hanımın, “Oğlanın yatağı var ama küçük, tek kişilik. Bu çekyatı açalım!” demesini duydum. Adam, “Olur, bu daha geniş. Yahu bu Cemil çok akıllı çocukmuş. Baksana evin penceresi bile yok. Tam bize göre olmuş burası vallahi. Bana bak, binada kimse yok değil mi, bizi gören eden olmasın sonra, senin oğlanın kulağına bir şey gitmesin?” dediğinde, Meryem Hanım, “Yok be korkma. Binada kimse kimseyi tanımıyor. Ne Cemil’i tanıyorlar, ne de Cemil onları tanıyor. Bu üst katta da zaten kimse oturmuyormuş. Senin hangi daireye geldiğini kim nerden bilecek?” ded
    ···
  12. 12.
    +16
    Meryem Hanım işi garantiye almıştı. Daha doğrusu aldığını sanıyordu, ama beni unutmuştu. Evin içinde, odamda olduğumu bilmeden aşığıyla gibişecekti. Kalbim göğsümü delecek gibi atıyordu artık. O gece kocasıyla gibişirken dinlemiştim, şimdiyse aşığıyla gibişirken dinleyecektim Meryem hanımı. 

    Derken eski çekyatın gacır gucur sesler çıkartarak açılma sesi geldi. Evet, başlıyorlardı. Çıldıracak gibiydim. Adam Cemil’e teşekkür ediyordu bu evi tuttuğu için. Bu sayede rahat rahat onun annesini gibebilecekti. Doğrusu bir teşekkür de ben borçluydum Cemil’e. Onun sayesinde böylesi olaylara şahit oluyordum. 
    ···
  13. 13.
    +16
    Uyandığımda saat 11:00’i biraz geçiyordu. içerden, mutfaktan sesler geliyordu. Kalkıp giyindim ve içeri geçtim. Meryem Hanım mutfaktaydı, kahvaltı hazırlıyordu. Tavada sigara böreği kızartıyordu. Beni görünce gülümseyip, “Hayırlı sabahlar!” dedi. “Size de! Yardım edeyim mi?” dedim. “Yok sağ ol, bir şey kalmadı zaten. Sen içeri geç!” dedi yanıt olarak. 

    Salona geçtim, Cemil yoktu. Odasının kapısı açıktı, baktım, ama odada da yoktu. Sehpanın üzerinde peynir, zeytin vs. vardı. Cemil yoktu evde, kız arkadaşıyla buluşmaya gitmişti anlaşılan. Cemil annesinin gelmesinden memnun değildi, ama ben çok memnundum. Sunduğu güzelliklerin haricinde Meryem Hanım sayesinde midem bayram ediyordu. 

    Az sonra Meryem Hanım önce demlikleri, sonra da bir tabak sigara böreğini getirdi. “Cemil yok mu?” diye sordum. “Ben kalktığımda yoktu, gitmiş!” dedi. Sonra da, “Aman boş ver, ne hali varsa görsün. O da aynı babası kılıklı, ömrümü yedi ikisi de!” dedi. Dün akşamki kıyafetleri vardı üzerinde. Sessizce kahvaltımızı yaparken, “Bugün nereye zütüreceksin beni?” dedi Meryem Hanım. 

    “Bugün mü?” dedim şaşırarak. “Evet, konuşmuştuk ya, hani Pazar günü gezmeye gideriz diye. Unuttun mu yoksa?” dedi. “Yok, unutmadım da, hani Cemil yok ya, onun için... ” dedim. “Aman boş ver onu, biz gezeriz!” dedi gülümseyerek. “Sonra Cemil kızmasın?” dediğimde, “Ne kızacak, anasına 'gibtir git' diyen adamdan ne hayır gelir. Kızsın da göreyim, hiç umurumda değil!” dedi. “iyi, nasıl isterseniz!” dedim. 
    ···
  14. 14.
    +15
    Yarağımın sertleşmeye başladığını hissettim. Daha önce yaşamadığım bir deneyimdi bu. Yaylı yatağın gıcırdama seslerine zaman zaman yatak ayağının zeminde çıkardığı sesler ekleniyordu. Hamit Bey ve Meryem hanımdan çıt çıkmıyor, bu işi sessiz sedasız yapıyorlardı. Ancak yatak onlar gibi sessiz kalamıyordu üzerinde yaşananlara. 

    Bir elimi yarağıma atıp okşamaya başladım. Kalbimin atışlarını boyun damarlarımda hissediyordum. içerden gelebilecek en ufak sesi bile duymak için nefesimi olabildiğince tutmaya çalışıyordum. Sesler zaman zaman artıyor, azalıyordu. Bense yarağımı okşayıp yutkunuyordum sürekli. Ayakta 31 çekecek hale gelmiştim. 
    ···
    1. 1.
      +5
      o kadar edebi edebi yaz sonra cümleye yarağımın diye başla
      ···
    2. 2.
      +2
      Ne desin duyduğum seslerden o kadar tahrik oldum ki cinsel organım uranyum gibi sepsert olmuştu mu desin yannanım diyecek tabi.
      ···
  15. 15.
    +14
    Pazar günü öğleye doğru uyandığımda Cemil evde yoktu. Meryem Hanım ise çekyatta oturmuş televizyon izliyordu. Beni görünce bozulur gibi oldu. Bir şey demeden odama dönecekken, “Kahvaltı yapacaksan mutfakta börek var!” dedi kuru ve sert bir sesle. 

    Bir Pazar kahvaltısında ev yapımı börek yemeyeli çok olmuştu. “Teşekkür ederim!” dedim. “Bir şey değil, istediğin kadar alabilirsin!” dedi ve ardından başka bir şey demeden Cemil’in odasına girip kapısını kapattı. Geçen gün bana huur çocuğu demişti ama şimdi yaptığı börekten yiyebileceğimi söylüyordu. 

    Mutfakta küçük fırının içinde iki tepsi börek vardı. Çay da demlenmişti. Börekten birkaç büyük parça koparıp sıcak çay eşliğinde afiyetle yedim. Odama geçerken Meryem Hanım’ın telefonda konuştuğunu duydum. Kulağımı kapıya verip içeriyi dinledim. 
    ···
  16. 16.
    +14
    Sonunda adamın resmen kurbanlık bir dana gibi böğüre böğüre boşaldığını anladım. Uzun ve hırıltılı inlemeleri giderek azalmaya başlarken, çekyatın gıcırtıları da aynı şekilde azalmıştı. Meryem hanımın zevk ve acı ile karışık inlemeleri de kısılmıştı. 

    Bir iki dakika kadar sonra adamın, “Oğhhh, yoruldum be!” dediğini duydum. Meryem Hanım, “Öküz gibisin, belimi kırdın!” dedi karşılık olarak. Adam, “Amma tantana yaptın sen de be!” dedi sinirlenmiş gibi. Gerçekten de adam Meryem hanımı öküz gibi gibmişti. 
    ···
  17. 17.
    +14
    Saat 12:00 olmak üzereydi. Ayakta boşalacaktım nerdeyse. içerdeki konuşmalar kesilmiş, yerini derin bir sessizliğe bırakmıştı. Birkaç dakika sonra adamın, “Tuvalet nerde?” dediğini duydum. “Şu arkada, solda!” dedi Meryem hanım. Adam tuvalete gitmek için benim kapımın önünden geçecekti. Kapımın önünden geçerken anahtar deliğinden baktım. 

    Görebildiğim adamın halen sertliğini koruyan oldukça iri yarağı oldu sadece. Yarağına kırmızı bir kondom takmıştı. Kondomun içi dölleri ile dolmuş, üzeri ise Meryem hanımın dıbının sıvıları ile kaplanmış, koridorun ışığı altında parlıyordu. Bu koca yarağıyla hayvan gibi gibmişti Meryem hanımı. 
    ···
  18. 18.
    +14
    Şlap, şlap, şlap!' sesleri hiç kesilmeden devam ediyordu. Adam büyük bir güçle pompalıyor, ikisinin kasıkları bu şiddetli ses patlamalarını yaratıyordu. Adamın iniltileri Meryem hanımınkileri bastırmaya başlamıştı artık. Çekyat üstündeki gibişmeye dayanmaya çalışıyor, ama sanki canı yanan bir insan nasıl inlerse o da aynı şekilde inliyordu. Yarağımdan zevk sıvıları gelmeye başlamış, elim ıslanmıştı. 

    Adamın iniltileri ve çekyatın eskimiş yaylarının gıcırtıları artık son raddeye gelmişti. Adam Meryem hanımı hayvan gibi gibiyordu resmen. Meryem hanımsa bu durumdan çok memnundu ki, “Oğhhh, ağhhh, gib, gib, ağhhh, ayyy!” seslerini evde kimsenin olmadığını düşünerek rahatça çıkartıyordu. Oysa ben evdeydim ve kulaklarım duyduklarına inanamıyordu. 
    ···
  19. 19.
    +14
    Az sonra, “Ağğğhh, yavaşşş!” diyen küçük bir çığlık geldi Meryem hanımdan. Adam oldukça sertti anlaşılan. Meryem hanıma haşin davranıyordu. Acaba gibmeye başlamış mıydı, yoksa henüz ön sevişme faslında mıydılar, bunu bilmiyordum ama Meryem hanımın geçen gece hiç ses çıkartmadan kocasına kendini gibtirmesi gibi bir durumun olmayacağını tahmin ediyordum. 
    ···
  20. 20.
    +13
    Serhat’ın değil de Meryem hanımın benim hakkımda bu şekilde konuşmasına bozuldum. Benim için huur çocuğu demesine ayrı sinir oldum. Bana huur çocuğu diyor, ama kendisi kocasını boynuzluyordu, hem de akrabalarından biriyle. Ben sana yapacağımı bilirim dedim içimden, ama o anda sessiz kalıp yeni gibişmelerini dinleyecektim. Bu arada o külotu Meryem hanıma Serhat’ın aldığını öğrenmiştim. Demek Serhat Meryem hanımı sadece gibmiyor, aynı zamanda ona çamaşır bile alıyordu. 

    Az sonra salondan yan odaya geçtiler. Kulağımı duvara verdim. Sesler şimdi duvarın içinden gelse de salondaki konuşmalar gibi duyabiliyordum. Ancak sesler bana yetmez olmuştu, gözlerimle de olaya şahit olmak istiyordum. Kapının topuzunu çevirdim yavaşça, usulca açtım ve koridora çıktım. Cemil’in odası her ne kadar benimki ile yan yana olsa da, kapıları yakın değildi. Kapıların arasında en az 2 metre mesafe vardı. 
    ···