0
adam ekşiden araklamış beyler seri eksileyin alın hikayenin tamamı
merhaba arkadaşlar. bu şey ne yazık ki geçenlerde eski ev arkadaşımdan duyduğum cümle. sizlere de anlatayım da, ibret olsun.
ev sahibim malum, kira konusunda yüklendikçe yüklendiği için kendime bir ev arkadaşı arıyordum. oraya buraya bıraktığım ilanlardan sonunda birini buldum. 18 yaşında, ankara’ya yeni yerleşmiş, gencecik bir üniversite öğrencisi. yüzünden de belliydi tertemiz bir çocuk olduğu. kabul ettim, en yakın zamanda gel yerleş dedim.
birkaç gün sonra eşyalarıyla çıkageldi. hemen yardımcı olup odasına yerleştirdim onu. çok teşekkür edip sarıldı. mutlu olmuştum. onu odasında dinlenmeye bıraktım.
günler geçiyordu. her şey gayet sorunsuz, gayet iyi anlaşarak geçinip gidiyorduk. lakin son günlerde bir şey sezmeye başlamıştım. aslen ilk zamanlar yanlış anladığımı düşünüyordum ama, sık sık olmaya başladığını görünce kıllanmaya başlamıştım. sürekli elini afedersiniz şeyime sürtüyor, kıçıyla ikide bir sürtünüyor, sürekli temaslarda bulunuyordu. tabii kötü düşünmek istemediğimden, geçiştiriyordum bu tür olayları
derken bir gün, olan oldu. bir akşam eve yorgun argın gelmiş, anahtarı kapıya sokmak üzereyken çat diye kapı açıldı. bizim eleman açmıştı kapıyı. “hoş geldin, nerde kaldın yahu?” dedi heyecanla. “şey, trafik falan işte…” demeye kalmadan “gel bak, sana süper bi sürprizim var” deyip beni salona sürükledi.
salona girdim, bir de ne göreyim? masanın üzerinde özenle süslenmiş bir sofranın üzerinde süper bir akşam yemeği. yanında da şarap. içten içe noluyo lan diye düşünsem de hem çok aç olduğumdan, hem de yorgunluktan pek üstelemeyip oturdum. “kralsın be oğlum!” dedim bizimkine de.
tam yemeğe yumulmuş yerken, bir şeyler oldu. bizim genç sanki giderek yaklaşıyor, sırnaşık hareketlerde bulunuyordu. rahatsız ediciydi. ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. derken, elimi tuttu. noluyo lan demeye kalmadan kalkıp, yanıma doğru geldi. bana sarılıp, öpmeye başladı. tövbe bismillah?! napıyordu bu çocuk?
“bu eve geldiğimden beri seni arzuluyorum, nasıl anlamazsın?” dedi. ciddi anlamda şok olmuştum, ama bozuntuya vermedim. ona güzellikle eşcinsel olmadığımı, onun istek ve arzularına karşılık veremeyeceğimi açıkladım. derken, beynimi yerinden fırlatan o iğrenç hareket ve söz geldi. birden kucağıma oturdu ve şevkle “hadi ama, zütü hiç gibilmemiş tazecik bir oğlanım, beni ilk senin gibmeni istiyorum! gib beni!” diye bağırdı.
o an kan beynime sıçradı. delirmiştim adeta. “gibtir git lan muallak!” deyip onu kucağımdan attım. ensesinden tutup kapı dışarı ettim. şok olmuştum. olacak şey değildi, bu gencecik, pırlanta gibi çocuk, bana hallenmiş miydi yani?
travma geçiriyor gibiydim, depresyona girmiştim. bu olay üzerine günlerce düşündüm. yatağımdan hiç çıkmadım. artık akıllanmıştım. bundan sonra ev arkadaşlarımı seçerken çok daha ihtiyatlı davranacaktım.
Tümünü Göster