0
Öncelikle yazımın kesinlikle “Fenerbahçe niye küme düşürülmedi” ana fikri çerçevesinde olmadığını belirtmek istiyorum. Benim tek amacım ileride çıkabilecek tüm olasılıkları göz önüne alarak , alenen Fenerbahçeyi ve Digitürkü kurtarmak için elinden geleni yapan TFF ve Mehmet Ali Aydınlar’ı eleştirmek.
Dünkü talihsiz ve basiretsiz basın toplantısında herkesin olduğu gibi benimde gözüme çarpan bazı konu başlıkları oldu.
•
“Kişiler ve kurumlar farklıdır, kişilerin yaptıklarının bedelleri kurumlara ödetilemez”
ileride olası bir Aziz-Şekip-Cemil-ilhan mahkumiyet kararında , Fenerbahçenin düşürülmesinin önünü tıkamak için tamamen duygusal ve talihsiz bir açıklamadır. Sormazlar mı adama kişiler olmadan kurumlar nasıl suç işleyebilir diye? TFF içerisinde “Şirket Tüzel Kişiliği” kavrdıbını bilen 1 tane hukuk fakültesi tozu yutmuş insan yok mudur? 3-5 kişi küfür edince “güzide” klüplerimize ceza vereceksiniz fakat Kulüp Başkanı- ikinci başkan - Asbaşkan seviyesinde suçlamalar olunca “Münferittir” diyerek işin içinden sıyrılmak bu kadar kolay mı? Bundan sonra herhangi bir takım kötü tezahürat yahut saha içi-dışı olaylardan dolayı saha kapatma cezası aldığında sormazlar mı adama “iddianame nerede?”,”Taraftar kurumları bağlar mı?” diye? Kurumsal bazda suç işlenebilmesi için yaşanan tüm para alışverişi ve telefon konuşması kayıtlarının şirket antetli kağıdına dökülüp , tüm yönetim kurulu tarafından paraflanması mı gerekmektedir?
•
"Bu işten en az zararla çıkmanın yollarını arıyoruz"
Ne zararı? Bundan 5-6 ay sonra Fenerbahçe yada adı geçen diğer kurumların şike yaptığı kanıtlanırsa , şampiyonlar ligine gidememiş olan Bursaspor’un , Avrupa kupasına gidemeyen Kayserispor’un , bu organizasyonlardan elde edilecek gelirleri tanzim edememiş her takımın , kazanılan ya da kaybedilen prestijlerin , edinilen ya da edinilemeyen tecrübelerin , transfer edilen yada edilemeyen futbolcuların , sponsorluk anlaşmalarının , forma satışlarının , yayın gelirlerinin zararlarından mı bahsediyorsunuz? Yoksa “Marka değeri” adı altında , digitürk musluğunun kapanması ve Fenerbahçe başkanlığı kapısının ömür boyu suratınıza kapatılmasından mı bahsediyorsunuz?
•
” Bu isin sosyal ekonomik yönleri var”
Peki hukuksal yönü yok mu? Oldu olacak TFF tüzüğüne “X,Y,Z takımları her ne koşulda olursa olsun küme düşürülmeyecektir.” ibaresini ekleyin de , ne sizin başınız ağrısın ne de ortada bir hukuksuzluk olsun. Güçlülere özel bir hukuk sistemi var da biz mi bilmiyoruz? Tabi bu cümlelerin sarfedilmesinde daha 3-5 ay öncesine kadar Azizeyle kanlı bıçaklı olan Klüpler birliği üyelerinin “Alan razı satan razı” modunda ortalıkta gezmelerinde payı büyük. Eğer bu kararın alınmasında Yıldırım Demirören’in en ufak bir katkısı olduysa hakkımı helal etmiyorum.
•
”iddianameyi bekliyoruz. Biz kendi kuluplerimizin önünü kesemeyiz. uefa karar verirse verir, uefa almiyoruz türk takimlarini derse yapacak bir şeyimiz yok”
Bundan 6-7 ay önce Bülent Uygun’a ceza verirken yada 1 Sene önce Ankaraspor’u düşürürken beklenmeyen iddianame neden şimdi beklenmektedir? Bursasporlu yöneticilerin “Kurum bazında değil , taraftarlar tarafından stad dışında yaşanan olaylardan dolayı vermiş olduğunuz cezaların kaldırılmasını talep ediyoruz” serzenişlerine ne yanıt vereceksiniz? UEFA’nın kurallarının çok net olmasına rağmen , ileride olası bir milli takım dahil tüm türk klüplerinin uluslar arası müsabakalardan men cezasına açıklama olarakta “Fenerbahçe yapınca bizde yapmış sayıldık” şeklinde yıllardır tarih kitaplarında yer alan klişe bir cümleyle mi açacaksınız basın toplantısını?
•
"Aziz Yıldırım 'benim' kulübümün başkanıdır"
Sen oraya çıkıp , TFF başkanı sıfatıyla , Türk Spor Tarihinin belki de en önemli basın toplantısında “benim klübüm” diyemezsin. Sen bu cümleyi kullanırsan , hiç kimsenin bu dakikadan sonra alınan ve alınacak kararların taraflılığından şüphe duymaması gerekmektedir.
•
” Soruşturmada olan kişinin TFF ile ilişiği kesilmiştir”
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu sayın başkan? Hani evrensel hukuk kuralları , masumiyet karinesi ? hani deliller? Hani iddianame? Neye göre ilişiği kesildi bu kişilerin?
•
"Biz hangi kulüplerin bu işin içinde olduğunu biliyoruz. Kulüplerin isimlerini biliyoruz. Hiç ismi geçmeyen kulüp de var bu işin içinde. ama şu anda size söylemem mümkün değil."
Neye göre biliyorsunuz sayın başkan? Hangi delillere , hangi iddialara göre? Bunu söyleyerek “Bakın bu işin içinde sadece Fenerbahçe yok , hepinizi yakarız” demeye mi çalışıyorsunuz?
•
”2 Dev kulübün daha adı geçiyor”
Neye göre biliyorsunuz sayın başkan? Hangi delillere , hangi iddialara göre? Kastettiğiniz kulüplerden birisi Beşiktaş. Hangi delillere dayanarak teknik direktörü ifadeye çağrıldı diye , tüm yönetim kadrosu içeride olan Fenerbahçeyle aynı kefeye koyabiliyorsunuz?
TFF ve UEFA kurallarına göre bu yaşanların sonucu ya Ak ya Kara olacaktır. Gri söz konusu değildir.
TFF ve UEFA ne diyor?
UEFA Match Fixing 2 No’lu Maddesi
2.05:Teşvik ve şike uygulaması, kurumlardan ve kulüplerden bağımsız olarak tamamen kişisel girişimle dahi olsa adı geçen kulübün 1 ile 18 puan arasında puanının silinmesini hükmediyor. (Yani herhangi bir taraftar veya kulübe yakın bir kişi, kulüp yönetiminin bilgisi dışında kendi kendine bir takım için şike ya da teşvik uygulamasına gitse bile, söz konusu kulüp 1 ila 18 puanın silinmesi cezasıyla karşı karşıya kalır)
2.07: Eğer şike ve teşvik girişimi, kulüp yöneticilerinden haberdar veya bizzat kulüp yöneticilerin katılımı ile gerçekleşmişse söz konusu kulüp bir alt lige düşürülür. Eylemlerin sayısına göre alt lige düşürmeler devam eder.
TFF Madde 55 – Müsabaka Sonucunu Etkileme
(1) Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna
teşebbüs etmek yasaktır. bir futbolcuya veya kulübe teşvik pirimi verilmesi de bu
kapsamdadır.
(2) Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak
mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. ihlalin
ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.
(3) ihlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.
(4) Anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
Mehmet Ali Aydınlar aldığı kararla belki 3-5 ay kazanmış fakat sonuç olarak Türk futbolunu kendi içerisinde ve uluslar arası düzeyde büyük bir kaosun içine sokmuştur.
Olayın hukuksal boyutunu bilmem , rant ve “marka değeri” umrumda değildir ama bana göre yapılması gereken açıklama aşağıdaki gibidir.
“Emniyetin hassas davranmasından ve TFF içerisinde de bu işe bulaşmış kişilerin bulunmasından dolayı delil paylaşımında sorun yaşanmaktadır. Deliller paylaşıldıktan sonra şike olduğuna kanaat getirilirse ilgili klüpler ve kişiler ilgili maddelerde belirtilen cezalarla cezalandırılacaktır. Bu süreç sonlandırılana kadar uluslararası müsabakalara hiçbir takım gönderilmeyecektir ve liglerin başlaması 1 ay süreyle ertelenmiştir.”
Çünkü bu kararı alabilen bir federasyonun ileride yaşanabilecek olası senaryoları da göz önüne alması gerekmektedir. Ligin ortasında olası bir şike kararından sonra neler yaşanacaktır? O sırada şampiyonluğa oynayan ve Avrupada üst turlara yükselmiş bir takımımızın şike yaptığı delillerle ve mahkeme kararıyla sabitlenirse , ne tip bir uygulamayı yürürlüğe koyacaklar? “Şampiyonlar ligine gidememiş olan Bursaspor’un , Avrupa kupasına gidemeyen Kayserispor’un , bu organizasyonlardan elde edilecek gelirleri tanzim edememiş her takımın , kazanılan ya da kaybedilen prestijlerin , edinilen ya da edinilemeyen tecrübelerin , transfer edilen yada edilemeyen futbolcuların , sponsorluk anlaşmalarının , forma satışlarının , yayın gelirlerinin” vebalini kim üstlenecektir?
Tümünü Göster