bazen seni azarlar gibi davranıyo. normalde hayatta dedirtmezsin o lafları kendine ama üç beş para kazanıcam diye alttan alıyosun falan.

kendilerinden düşük seviyede insan muamelesi görüyon. sanki esnaflıktan başka bişey bilmiyomuşuz, başka işlere aklımız ermez gibi davranılıyon.3 dil biliyom lan ben! snatçı adamım bestelerim şiirlerim var yavşak !

özellikle de memleketim insanı yapıyo bunları. ezilmişliğini bizden çıkarmaya çalışıyo heralde. bizi ezmeye çalışarak.

dükkana gelip bişeyler alıp para verecek ya! hani para bitek onda var sanıyo böle bi havalar. sanki "benim param yok hadi bişeyler al da karnımızı doyuralım bey amca" dermişiz gibi algılanıyo heralde.

halbuki esnaflığın bankacılıktan, memurluktan,fabrikada çalışmaktan... bi farkı yok. ordaki de işini yapıyo biz de.

Evet panpalarım hergün gelen bi zengin suriyeli huur evladı var sanki dünya onun bi havalar falan

ha bi de pazarlık yapma mevzusu var.iş pazarlığa gelince bi yumuşama oluyo. suyuna gitme, ayar verme çabaları falan. hani biraz önce artizleniyodun noldu?

pazarlık etmede de yeni bi trend çıktı son bi kaç yıldır. cümle şu:" pazarlık sünnettir."he amk bütün farzları yaptın, bütün sevapları işledin bi tek pazarlıktaki sünnet kaldıydı yapmadığın. biraz önce hor görüyodun halbuki.al sana günah.

hayır pazarlık sünnettir diyo.ben oldum sünnet dicem çıkarıvercem bi gün o olcek.

bi gün ayarladım zaten birini. adam diretiyo illa şu fiyata verecen diye. olmaz diyom veremem.biz verebileceğimiz en iyi fiyatı veriyoz zaten diyom yok. ille de onun dediği fiyat olacak.5 dakka falan sürdü en son o cümleyi kurdu: pazarlık sünnettir.ben de adil olmak, dürüst olmak,bi şeye değeri neyse onu söylemek doğru söylemek de farzdır dedim.he he he dedi.

iyi insanlar da geliyo şimdi gelmiyo değil. gerçekten bi insana insan gibi davranmayı bilenler de var. olması gereken bu zaten ancak böle insanlar azınlıkta.e ama ben öle insanları nadiren görüp sevinmek istemiyom ki.keşke arada yavşak insan gelse olur öle bazen diyebilsek.

ama insanları da anlamaya çalışıyom bi yandan. şimdi bizim müşteriler daha çok ingiliz. bizim millette turiste bindirmece gibi bi adilik olduğu için benim insanım da geliyo "biz turist değiliz" diyo. anlatamıyon orda da işte adama "biz herkese aynı muameleyi yapıyoz" deyince adam inanmıyo haliyle.

"bu dükkana giren herkes bizim misafirimizdir" gibi müthiş bi türk misafirperverliği örneği gösterdiğimiz yurdum insanı artık ona bile itimat etmez olmuş."lan yeme beni şimdi" falan diyo.ne acı!

neyse esnaflığın başka zorluklarına geçelim. şimdi esnaf adam hiç bişey yapamaz aga. sosyal aktivitesi dükkana giren çıkan insanlarla sınırlıdır."hadi öğleden sonra şuraya gidelim" diyemezsin. hadi diyelim dükkanı birine emanet ettin gittin. kafa kalır. zaten telefonun hiç susmaz.ya toptancı gelmiştir seni ararlar,ya biri seni sormuştur ne zaman geleceksin diye baskı oluşur.

haftasonu tatili olanlar gene şanslı. pazarları belki biraz fazla uyur. geç kalksa boş günü heba olur. erken kalksa "ulan bugün bari uyuyaydım" der.bu adam bi sinemaya mı gitsin, pikniğe mi gitsin, gezmeye mi çıksın. sinema desen en az 2 saat gitti.o zaman piknik yok. gezmeye gitsen avm ye gidicen işte üst baş bişeyler alacan. koca gün bi avm de yiter gider.

benim çalıştığım yer sahil kesimi. diyom ki insanlara işte " ben şu sahilde dükkan var orda çalışıom" herkes "vaaaay deniz, kumsal,kızlar iyiymiş".6 aylık sezonda 2-3 kez denize girebiliyom ki ben şanslıyım. ayağını denize sokamayan var bütün bi sezon. dükkan işi bitmez ki.temizlik yaparsın, müşteri ağırlarsın, misafir ağırlarsın.

şimdi sabah dükkana girersin 9 da.9 buçuk gibi açılma seansı biter bi çay çorba içersin. zaten dükkan senin evindir,iş yerindir, yatak odandır her şey orda yapılır.bi müşteri gelir deniz kıyafetleriyle falan. ayakta şort, terlik,havlu falan. bakınır bişey alır y da almaz. işin tuhaf kısmı şu.o sabahki adam akşam saat sekizde gen gelir. işte denize girmiş, siestasını yapmış, otele gitmiş duşunu almış giyinmiş akşam yemeğinden önce sabah baktığı bişeye tekrar bakmaya geliyo.sen hala sabahki halinle dükkandasın.ve daha 4-5 saat daha orda olacaksın.o adam kaçıncı viskisini deviriyo olacaksa artık.

zaman kavramı da bi garip. sabahtan akşama geçmek bilmez akşamdan sabaha 1 saatte geçer sanki namussuz.ve hakkaten de bi saat uyumuşsun gibi hissedersin. gene aynı süreç başlar.

bu böle bi kalsın dökeyim ben içimi buraya daha. iyiymiş bu.