/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 310.
    +4
    Vayy dıbına çakım arkadasım bu nasıl hikaye
    ···
  2. 309.
    +1
    Rezzz 96 hocammm
    ···
  3. 308.
    +1
    Rezerved
    ···
  4. 307.
    +1
    Anlatma giberim
    ···
  5. 306.
    +1
    Rezer 36
    ···
  6. 305.
    +1
    161.entryde kaldın treua (146)
    ···
  7. 304.
    +1
    Rezet 28
    ···
  8. 303.
    +1
    Rezerved
    ···
  9. 302.
    +1
    Sua'Rsz
    ···
  10. 301.
    +1
    Rezerve
    ···
  11. 300.
    +1
    Abartmiyorum sözlükteki en sağlam hikayelerden biri kesin okuyun...
    ···
  12. 299.
    +1
    Okunur rezz
    ···
  13. 298.
    +1
    Beyler okumayan kesin okusun ama devamlı girin kaçırmayın
    ···
  14. 297.
    +1
    121. Entryde kaldın treua (107)
    ···
  15. 296.
    +1
    Kardeş her detayı yağmışsın
    ···
    1. 1.
      0
      olanı attım pampa
      ···
    2. 2.
      0
      Ama kardeş cidden bazı kısımlarda duygulandım ve gözlerim yaşardı
      ···
    3. 3.
      0
      kardeş gibeyim ben böyle hayatı zamanında okumuştuk işte şimdi yedik bir ihanet oturuyoruz zütümüzdeki, sırtımızdaki acıyla

      edit: yalnış anlamayın hikaye bana ait değildir
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 295.
    +1
    bitti pampalar

    sonunda evlendiği yazılıyor ama bazı yerlerde evlenmediği başkasıyla evlendiği gibisinden değişik değişik şeyler var

    iyi okumalar
    ···
    1. 1.
      0
      Dibina cakim arkadasim helal olsun sana bunu gercekte kim yazdi biliyo musun
      ···
    2. 2.
      0
      yannangibenkelebek nickli bir abi pampa
      ···
  17. 294.
    +2
    193

    • * -test sonuçlarını bugün aldım. yarın görüşelim dedi
     -söyle sonucu benim
     -şimdi olmaz yarın konuşalım sana sormam gereken çok önemli bir soru var dedi
     -anlat şunu sinir etme dedim
     -yarın yazdı sadece mesajda
     hastaneyi aradım
     aids olmadığımı söylediler.
     bu durumda ebru benden geçen sene ayrıldıktan sonra birisi ile yatmıştı  
     ebru ile daha fazla konuşmaya gerek yoktu
     ama verdiği randevuya  gidip bir güzel içimi dökmek için fırsat doğmuştu
     ertesi gün kalktım
     duş yapıp üzerimi giyindikten sonra geliyor musun mesajına
     -yarım saat sonra ordayım cevabını verdim
     çağrıldığım yer kışın kapalı olduğunu bildiğim bir restauranttı.
     ben onu restaurantın önünde görmeyi planlarken
     resstaurantın açık olduğunu görüp sevgililer günü için açtıklarını gördüm
     ama içerde muazzam bir kalabalık vardı ve ebru etrafta gözükmüyordu
     ben restaurantın içi ile ilgilenmiyor çevreden gelen geçenlere bakıyordum
     ebru ne zaman gelecek diye
     bir araç yaklaştı
     önümde durdu
     bu kim lan derken
     ebru indi
     üzerinde gelinliği vardı
     tam benim ondan istediğim gibi
     tam bana anlattığı gibi bir gelinlikti
     hayallerimizde konuştuğumuz gibi çok fazla makyaj yoktu
     başımdan aşşağı kaynar sular döküldü
     ebru beni çok fena gibicek diye düşündüm
     yanıma geldi
     bana baktı
     -senin intikamın da böyle oluyormuş demek. mutluluklar dilerim dedim
    • * -ne intikamı dedi
     -kiminle evleniyorsun dedim
     -çok sevdiğim birisi ile dedi
     -iyi hayırlı olsun.ama o biliyor mu ssenin hasta olduğunu dedim
     -evet biliyor ama yanlış biliyor dedi
     -nasıl yani dedim
     -o testler ve resimler evlilik için prosödürdü kelebek.ben bu gelinliği tek bir kez giyerim onu da senin için giydim. düğünümüz de cumartesi günü olacak.
    ilk bana sorcaklar ben evet dedikten sonra seçim senin olacak.ben içeri geçiyorum. hayır diyeceksen bile gel ben sana tüm hayatımı adamaya hazır olduğumu
    tüm sevdiklerim kanun ve aşk önünde söyle dedi
     tüm insanların tepkileri önünde rezil olmayı göze alarak bunu yapmış olması yok artık beni bu kadar seviyor olamaz dedirtti
     ne yapacağım ulan ben şimdi derken
     annemi aradım
     -evlendin mi dedi
     -sen nerden biliyorsun dedim
     -yanıma gelip onu gelin olarak görmek isteyip istemediğini sordu dedi
     -sen ne dedin dedim
     -benim gelinim sensin zaten ama kelebek ne der onu bilemem dedim dedi
     -ne diyeyim dedim
     -bana soracak kadar kararsızsan hala seviyorsundur. benim senden tek isteğim var mutlu olman dedi
     -sağol anne çok yardımcı oldun dedim imalı bir şekilde
     -başka birisi ile evlenebilecek misin? kelelebek dedi
     -bilmiyorum sen ne istiyorsun dedim
     -ben annemin mutluluğunu yaşamak istiyorum dedi(torun sevgisi)
     telefonu kapattım
     içeri doğru yürüdüm
     herkes bana bakıyordu
     belki de tarihin en kötü giyimli damat adayı bendim.
     damat mahaline oturdum
     ebrunun gözleri gülüyordu
     -teşekkür ederim dedi ebru
     memur hemen konuşmaya başlayıp teferruat konuşmasından sonra ebruya sordu
     tereddütsüz evet cevabının ardından
     aynı sorular bana yöneltildi
     benim nefes almalarımda gözler  bende iken
     ebru elimi tutup lütfen diye fısıldadı
     -soruyu anlayamadı tekrarlar mısınız dedim memura
     -kim anlayamadı dedi memur
     -ebru hanım, lütfen tekrarlar mısınız dedim
     memur ne olduğunu anlamaya çalışıren beni anlayan ebru gözlerime bakarak
     -lütfen bana tekrar sorun dedi ebru
     soru tekrarlandı
     -sevgililer gününde hayatımda verebileceğim en büyük hediyem olan kalan ömrümü hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde en sevdiğim kişii geçirmek
    istiyorum evet evet evet dedi
     soru bana yöneltildi tekrar
     muhtemelen kalbimin bir refleksi olarak
     ---evet dedim
     alkış kıyamet
     imzalar
     memurun ayağa kalkıp bizi karı koca ilan etmesi
     herkes varken birbirimize dönerek sadece ikimizin kalmasından sonra
     yüzündeki gülümsemenin bende yarattığı etki
     yağmur çamur sel sonrası hayatıma doğan güneşin gökkuşağı rahatlatıcılığıydı
     hata mı yapmıştım affederek hadi onu bırak evlenerek
     neyse gibtir et amk
     gencebay babanın söylediğini herkes severek onaylıyorsa vardır bir bildikleri dedim
     hatasıyla sevmeye devam ettim ebru
     ellerini kaldıran kişi artık benim eşimdi
     öpülmeyi bekleyen kadın artık müstakbel çocuklarımın annesi
     aşkın ibaresi
     kalan yıllarımın tesellisi
     pişmanlıklarımın neyse'siydi
     öptüm kalbime koydum aşkı
     birkaç tebrikten sonra
     -hadi gidelim dedim
     -nereye dedi
     -evlenmeden olmaz diyemeyeceğin şeyler yapmaya dedim
     -deli dedi gülerek
     -hiç akıllanmadım nasıl kandırdın beni yine dedim
     -boşver gidelim hadi dedi
     -nereye dedim
     önce güldü
     -nikah şekeri düğün yeri. sana damatlık, davetiye,oturacağımız evin serilmesi, balayı organizasyonu diye devam ederken
     -geç kalıyoruz kadınlar evlenince çok dırdır yapar derlerdi de inanmazdım hadi gidelim dedim
     düğün hazırlıkları aşamasında ekşını da davet ettim
     -dıbına çakim arkadaşım adına çok sevindim. gelmek isterdim ama senin gibi askerliği bitirdikten sonra evlenmeyi bekleyen gençlerin
    başında olmam lazım. gelinler bana emanet etti onları. mutluluklar dilerim diyerek teklifimi reddetti.
     biz denildiği gibi  erdik muradımıza
     sizlerin kalan ömür hikayenizin sizin ve sevdiklerinizin dilediği gibi yazılmaya devam etmesini diler
     hepinizin sevgililer gününü kutlarım.
     kendini yalnız sananlar esas sevgilinin hayatta size değer aile bireyleri ile dostlarınız olduğunu
     ve her yalnızlığın gelecek mutluluklar için bir evre olduğunu unutmayın..
     saygılarımla..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 293.
    +1
    192

     ** serin suratımla havluyu önüne bıraktım
      telefona yönelip bir taksi çağırdım
      o havluya kurulanmak yerine yere bakıyordu
      otelin ismini verip bir taksi istediğimde
      ayağa kalktı
      alt dudağı morarmış dişleri dişlerine değil vicdanıma vicdanıma vuruyordu
      havluyu alıp
      ona uzattım
      -konuşamaz mıyız dedi
      kafamı sağa sola yavaşça salladım
      taksi dışardan korna ile seslendi
      yönelmedi bile
      yanağına yapışmış saçlarını aralayıp kulak arkası yaptı
      kaşlarının su göletini elinin tersi ile boşalttı
      zaten yüzüne patika kurmuş damlaları gözünden akanlarla besledi
      adem elmasının yerini ne diyeceğine ön hazılık olarak oynattı
      ama ssadece gözlerime baktı
      o baktıkça zaman aktı
      yaşlar aktı zaman aktı
      derin nefesini burnundan aldı
      -şimdi sana seni seviyorum derdim ama bana seni seviyorum'u gözlerde aramayı öğreten sensin, inan onlara dedi
      taksici kapıya geldi abi geliyor musunuz diye
      -geliyor dedim
      -taksici kadar da mı değerim yok bi lafta bana söyle dedi
      -gibtir git dedim
      dışarı çıktı taksiye gitti
      ben vay amk ne yaptım lan ile iyi yaptın haketti huur  amk arasında iki omzumda ki meleklerle kalmışken
      taksiye binmeden para verip gönderdi
      iki üç dakika onun ne yaptığını kavramaya çalıştım
      ama o yağmurun altında sadece bekliyordu
      ne ona bakan  yüzümü çevirebildim
      ne de geri dönüp gidebildim
      yağmurda bir süre bekledikten sonra
      dışarı bende yürüdüm
      -durma burda git dedim
      -ben sana defalarca git dedim de sen nereye gidebildin dedi
      bir konuşma içerisine çekilmeye çalıştığımı anladığım için sustum
      geri dönüp odama çıktım
      **orada ne kadar kaldı bilmiyorum ama sabah bir telefon ile uyandım
      ebru olduğu için meşgule aldım
      hemen arkasından bir mesaj geldi
      -çok hayati bir mesele kelebek acilen hastaneye gelmen lazım.x hastanesindeyim dedi
      ben dün gece üşümesine bağlı bir hastalanma olduğunu düşündüm önce ama
      -kelebek tek benim için değil senin için de hayati bir mesele lütfen gel deyince iyice meraklandım
      -ne oldu diye bir mesaj attım
      -arayayım cevap ver geç kalıyor olabiliriz lütfen çok önemli dedi
      telefon da 5 dk sonra çaldı
      açtım
     -acil hastaneye gel dedi
     -ne oldu dedim
     -burdan anlatamam hastaneye gel önünde bekliyorum dedi
     bir türk olarak merakıma yenildiğim, dürüst olmak gerekirse onun başına kötü bir hastalık gelmiş olmasının tedirginliği ile hastaneye gittim
     ama benim le ne alakası olabilir di ki?
     ben hastaneye vardığımda sapasağlam dışarda bekliyordu
     -hani hastaydın dedim
     -kan testi yaptılar dedi
     bunun arkasından gelecekleri düşük tansiyon ile dinlemeye başladım
     -bulaşıcı bir hastalık şüphesi var testler pozitif çıktı dedi
     -ne hastalığı dedim
     -aids dedi. bunu derken bu kadar rahat oluşu beni çileden çıkarttı
     ne aids i amk. kimden bulaştı? hasgibtir ben de de mi vardı
     -ceyhunla mı yattın dedim
     -belki de sen elifle yattın dedi
     -hiç utanmadın mı başkası ile yattıktan sonra bana geri gelmeye dedim
     -ben başka kimse ile yatmadım kelebek tek sen oldun.ama hayatımı kararttın dedi
     bu durumda kendimi ispatlamak zorunda kaldım
     -ben teste girmeye hazırım.ama eğer temiz çıkarsam beni bir daha rahatsız etmeyeceksin söz mü dedim
     -söz dedi
     ebruya çok fena sinirliydim. hasta olduğuna göre kesin başkası ile yatmıştı.ve an itibari gözümden tamamen düşmüştü.
     ama geçen sene yılbaşından önce bu hastalığı kapmışsa bana da bulaştırmıştı
     hastane danışması ile görüştük
     benden 8 tane vegibalık fotoğrafla nüfus cüzdanı örneğimi istediler
     -ne alaka dedim
     -keyfi test isteklerinde bunları istiyoruz beyefendi dediler. çok da umursamadım.
     -ne zamandan beri bu hastalığa yakalandığımız da belli oluyor mu bu testte dedim.
     -evet dediler
     ebru gel zütüreyim halledelim dedi
     ben kendim giderim dedim
     taksiye bindim telefonla bi kaç hastane ile ilişkisi olan arkadaşım aradım
     -böyle böyle bir durum var benden bu evrakları istiyorlar dedim
     -yeni çıkmış galiba haberim yok kelebek dediler
     zaten hasta olma korkusu ile fazla da üzerinde durmadan
     resimleri çektirdim 5 dakika içerisinde çıkan resimleri aldıktan sonra kimlikimsi bilgileri de ayarladıktan sonra
     hastaneye geri döndüm.
     iki kere kan aldılar
     telefon numaramı alıp bana geri dönecekleri söylediler
     ebru ben sana haber veririm dedi
     -dua et benim tahmin ettiğim gibi çıkmasın dedim
     otele geri döndüm
     hiç mesaj gelmedi
     13 şubat akşdıbına kadar
    Tümünü Göster
    ···
  19. 292.
    +1
    191

      **ben konuşmadıkça o yüklendi mesajları arttırdı
      -kelebek
      -bir kere konuşalım ne olursun
      -affetmen için ne yapmam gerektiğini söyle yeter
      -ben başkası ile yapamam kelebek
      -çok seviyorum seni
      -ne istersen yaparım
      -geleyim de konuşalım ne olursun
      -iyi misin
      -cevap ver lütfen
      -kelebeeek
      -bişey söyle
      -otele geliyorum
      -ben böyle yaşayamam lütfen
      -dışardayım
      -bi kere göreyim
      -işe gitmem gerekiyor ama sen affedinceye kadar gitmeyeceğim.
      -bana aşkın ispat yolunu söyle
      taRzında mesajlar attı durdu çoğaltarak
      sonr otelin önünden gelip geçmeleri otelin önünde durmalara
      buna bağlı olarak otelin önünde olduğunu belirten mesajlar atmaya
      içeri geleyim konuşalım lütfen gibi yalvarmalara çevirdi
      bazen tek başına sessizce oturdu gitti
      bazen uzun uzun bekleyip gitti
      bazen yağmur engel oldu beklemesine
      bazen de sırılsıklam oluncaya kadar bekledi
      tüm bunları yapıyor olması iki şeyi iyice belirgenleştirdi düşüncelerimde
      ya gerçekten çok seviyor
      ya da benden intikam olmak için bir evre olan benim affetmemi bekliyordu
      sonra iki gün ses soluk kesildi
      hiç bir mesaj atmadı
      otele de hiç gelmedi
      sonra mesajlara affedeceğini bilerek herkes bekler.ben affetmeyeceğini bile bile seni bekleyeceğimdiye devam etti
      -beni hala sevdiğini biliyorum yoksa yazdığım mesajlar sana iletilmezdi dedi
      bu bir nevi bana yem atmaktı
      bir daha ki mesajına iletim raporu gelmesi onu hala sevdiğimi ispatlayacaktı
      telefonun kartını çıkarıp atabilirdim ama yapmadım
      sonra ki mesajını 10 saat sonra attı
      -lütfen allahım iletilsin yazıyordu mesajında
      mesajlarına devam etti
     ** -şükürler olsun
      aynı gece ülkemizi etkileyen kötü hava koşulları alanyayı da sarmıştı
      yağmur şiddetli bir şekilde yağarken
      bir mesaj geldi
      -otelin önünde bekliyorum.bir kere göreyim gidecem lütfen
      mesajı aldıktan sonra dışarı baktığımda yağan yağmur vicdan yaptı
      yağmurum olamamıştı ama yağan yağmurumda sırılsıklımımdı
      ne kadar dayanabilir kiyi test ederken onun çoktan ıslanmış olması gerekiyordu
      güvenliği çağırıp ona gitmesini söylemesini istedim
      -abi yağmur yağıyor alalım içeri dedi
      ısrarlı bakışlarıma rağmen
      -abi yazık ya deyince tamam al içeri ben odaya çıkıcam taksi çağır gitsin.ben onunla görüşmek istemiyorum dedim
      tamam abi dedi
      ben yukarı çıktım odama
      5 dk sonra kapım çaldı
      otel odalarında gözetleme deliği olmadığı için şuursuz bir sesle
      -kim o diyebildim
      -benim abi aç dedi güvenlik
      -ne oldu dedim
      -senin yukarı çıktığını görüşmek istemediğini söyledim. oturdu ağlıyor bi havlu bari ver abi dedi
      -olm niye oturtuyorsun taksi çağır gitsin dedim.
      -ben nasıl diyeyim abi çıkıp karşısına istemiyorum desene dedi
      -senden iş bekleyen ebesinden züt beklesin amk. bekle havluyu vereyim zütür dedim
      -abi çok ayıp ediyon.ben gidiyorum aşşağı iniyorum karışmam ne yaparsanız yapın dedi
      -lan olm dur desemde gitti.
      olay tekrar tekrar zütüme girdi
      havluyu zütürmesem hastalanacak
      ama ben zütürsem ben hasta iken beni ziyarete bile gelmemiş birine zütürecektim
      şimdi aşka hastası olan o oydu
      belki de bendim
      zira aşşağı inip gibtir git lan burdan bir daha gelme diyemiyordum
      hastalanmaz inş diye dua ediyordum
      hangimiz hastaydık
      hangimiz aşk için hastalanmadık
      hasta iken merhamet aramadık
      tek tedavinin karşılıklı sevmek olduğunu bildiğimiz halde
      doktorun iyileştiremiyor olması veya ilacın işe yaramadığını düşündük
      oysa her yalnız ayılıp bayılıyor bu hastalığa yakalanmak için
      yoksa yalnızlık da mı hastalık
      hepimiz hastayız amk
      aldım havluyu çektim derin nefesi bastım zemin kata
      açtım lobiye açılan asansör kapısını
      karşımda hastalık hastası
      tümörüm mikrobum
      kalbimin bağışıklığı
      aklımın karışıklığı
    Tümünü Göster
    ···
  20. 291.
    +1
    190

    • * -tekrar atlayayım mı dedim. zaman kazanmak için gereksiz konu açmak adına
    -gerek yok inanıyorum sevdiğine dedi
    bu sırada tekne denizdeki yerini aldı biz konuşurken
    motoru durdurdular bu onların hazır olduğu anldıbına geliyordu
    teknedeki kişi panpam ve bir kaç arkadaşı idi
    yılbaşında eğlenmek yerine bana yardım ettikleri için tekrar teşekkür ederim
    benim hazır olduğumu banktan kalkıp ebrunun önünde diz çökmem ile anladılar
    tekneden maçlarda ve diskolarda kullandıkları meşaleler yanmaya başladı
    benim suratım ebruya dönük ebrunun ki ise denize yani tekneye dönüktü
    bana bakıyordu
    -gözlerini bende alıp tekneye bakarmısın bi kaç saniyeliğine dedim
    meşalelerin aydınlattığı teknede panpalarımın açtığı pankartta
    -benimle evlenir misin ebrum yazıyordu
    dondu kaldı
    bana bakamadı bir süre
    -okuma yazma biliyordun dimi sen dedim. gülümseyerek
    bana baktığında elimde bir tektaş vardı
    gözlerinden süzülen bi kaç damla yaş neyin nesiydi bilinmez ama
    ellerini kaldırdı
    ayağa kalktı
    sıkıca sarıldı öpmeden
    -evet aşkım dedi
    -yüzüme söyle dedim
    bana baktı
    -biraz düşünmem lazım dedi ağlamaklı gülümseme ile
    -iyi öbür yılbaşına kadar beklerim dedim
    -sonra ne yapacaksın bıkacak mısın benden dedi
    -hayır unuttuğunu sanıp tekrar teklif edeceğim dedim.
    -evet deli evet dedi
    ilk tebrik tekneden geldi ben elimle okey işareti yapınca
    öpüştük sarıldık
    eve gitmek istedi
    hayır dedim gel benimle deyip onu bir bara zütürdüm
    içkileri söyledim
    benimki votka bull görünümlü suyla karışık elma suyu idi
    onun ki ise bol alkollü votka bull
    ne olur nasıl olur ailelerle ne zaman konuşuruz ne zaman evleniriz nişana gerek var mı
    balayına nereye gideriz
    nerede evleniriz
    nerede otururuz evlenince hepsini konuştuk
    sarhoş oldu zaten daha öncede içmişti
    eve zütürdüm
    hadi yatalım dedim
    mutlu ve sarhoş bir şekilde yattık

    • * o uyudu ben uyumadım
    çünkü gidilmesi gereken bir yerim vardı
    isveç
    istanbula gittiğimde aile tarafından gönderilmiş davetiye ile iş yerinden ve diğer yerlerden aldığım
    belgelerle başvuruyu yapmıştım ve onaylanmıştı
    tüm bunları bir tek ben ve panpam biliyorduk
    panpayı aradım
    valizi getirdi arabası ile
    taksiye 70 euro bayılıp antalya havaalanından direk thy uçuşu ile stockholm
    ordan ailenin benim için ayırttığı otobüs biletinin internet çıktısı ile isveçin umea şehri
    yurtdışı kullanımına açtırmadığım telefonum
    geride bıraktığım uzun uğraşlar sonucu evlenmeye ikna ettiğim
    bir sevgili...
    neden mi böyle yaptım
    ebrunun bir gidip bir gelmelerinin evlenirsek de devam edip etmeyeceğini bilmediğim için
    beni bazen gibine takmamasına anlam veremediğim için
    onun çalıştığı şehre gitmemi istememesine anlam veremediğim için
    hastayken yanımda olmayan birini eş olarak hayata sokmanın ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna karar veremediğim için
    tüm bana yaşattıkları kafamdan bir türlü çıkaramadığım ama cevap vermek konusunda bir türlü giblemediği neden sorusu için
    belki beni anlarda
    bana anlatmadığı nedenleri anlatır diye umduğum için
    yannanı hep ben yediğim için
    o yannansa onu giben bir kelebeğin de olabileceğini ona göstermek için
    9 gün kadım isvecte hiç onu aramadım face hesabını da dondurdum
    anneme söz verdiğim için hergün bir kere aradım
    geri geleceğime inandırmaktan başka birşey konuşamadım telefonda
    9 gün sonra umeadan stockholm. ordan istanbul ordan da antalyaya indim
    telefonumu kapalı tuttum
    direk annemin yanına gidip ben geldim deyip elini öptüm
    hiç birşey yokmuş gibi çalışmaya başladım
    4 hafta sonra dayanamayıp telefonu açtım
    ebruya iletim raporu gelmiş olacak ki
    -tebrik ederim mesajı geldi
    sesimi çıkarmadım
    mesaj da yazmadım onun yaptığı gibi
    1 mayısda yani doğum günümde ebru artık çıkmıştır hayatımdan beni bu sinirle asla affetmez hatta öldürür diyordum
    ama gittiğim mekanda eğlenirken ebru da geldi
    yanında bir erkek vardı el ele girdiler içeri
    masaya doğum günü pastası geldi
    ben dikkat etmemiştim ama
    gelen mesajla farkettim
    -10 tane mum(yıl) var hepsini bir nefeste söndüreceksin yılbaşında herşeyi bitirdiğin gibi dedi
    -ben o pastayı seneler önce yayladan gelince üfledim. masraf edip fazladan mum koymuşsun sağol dedim
    -nerde benim kelebeğim sen kimsin neden böyle yaptın dedi
    -gülümseme işaretinin devdıbınakafam çok karışık dedim
    mekanı terk etti
    -bende seni çok seviyorum birmilyon bilmem kaç kere hemde ama sen bir tanesine bile inanmamışsın. keşke bende denize atlasaydım da
    hiç çıkmasaydım hatta dedi
    -tavsiye etmem sevgilin hastalanınca ziyaretine gelmeyince acıtıyor dedim
    -tamam kelebek doğum gününden daha çok intikdıbını kutluyorsun bu gece tadını çıkar dedi
    -sağol sanada göstermelik sevgilinle sahte mutluluk oyununda mutluluklar dilerim dedim
    -sahte olduğunu kim söyledi dedi
    -10 senelik sen tecrübem dedim

    • *tamam doğum günü çocuğu dedi
    ama bana huur çocuğu demek ister gibiydi. mesajda bile anlaşılıyordu bunu demek istediği
    -neyse kafam karışık şimdi sonra görüşürüz telefonu da
    neden''se kapatasım var yazdım ve telefonu kapattım
    bu sırada hikayeyi yazmaya başlamıştım
    amacım hata mı yapmışım diye sormaktı size ama
    sorum geçen zaman içerisinde değişti
    ne yaptım ne ettim onu aklımdan çıkaramadım
    belki intikamın intikdıbını almak istiyor bilmiyorum ama
    o gördüğün erkek arkadaşım değildi. seni kızdırmak için getirdim diye mesaj attı
    sen haklıydın o yüzden kızmadım sandığın kadar gibi yumuşamalar gösterdi
    futbolu sevmemesine rağmen
    halı saha maçlarımı izlemek için bende izin istedi
    hala da görüşüyoruz arasıra
    ne o bende uzaklaşabiliyor ne ben ondan
    ve hala neden böyle olduğunu söylemedi
    ama kesin bir şekilde asla birlikte olamayacağımız konusunda ikimizde anlaştık
    o bir erkekle çıkmayı deneyeceğim diye mesaj gönderdi en son
    ben ise gördüğüm tüm karılarla makara yapıyorum
    biliyorum çünkü yapamayacağımı
    aklım ebru ne yapıyor
    o çocukla araları nasıl
    öpüştüler mi yattılar mı evlenecekler mi gibi sorularla dolu ama
    hiç sormuyorum

    211187_185144911535667_2170678…
    • * bana açıklamarından sonra sessizce bırakıp gitmem
       ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilememle alakalı olsa gerek
       ebruyu dövmüş olmamı pek yadırgamayacağı kesindi
       tüm bunları bu denli açık bir dille anlatması aslında
       bir kışkırtma planı da olabilirdi.onu dövsem konu dağılacak ve aramızda
    konuşulan konu onu dövmüş olmam olacaktı.
       ayrıca ben azapları onun vicdanına bırakmak  için konuşmadım bile
       sessizce gitmek fazlasıyla yetmişti ona
       mesajlara başlaması için 'ne yaptım lan ben' evresini tamamlaması gerekiyordu
       onu içinde sürüklediğim durum son saniyede kendi kalesine gol atma pişmanlığından başka bişey değildi
    suçu başkasına atma şansı kalmamıştı.
      kalbimin tüm hücrelerinden küfür yiyor af diliyor ama hiç birşeyin değişmeyeceğini biliyordu
      benim ettiğim küfür ise kalbimin tüm hücrelerine idi
      çekip gidemiyordum.
      telefon numaramın onda varlığına inat değiştirmiyordum. duvara çarpmıyordum telefonu
      tep tepkim kayıtsız kalmak onu kaile almamaktı.
      belki bilmeyerek kendimi daha da çekici yapıyordum ama gitmesi gerekiyordu
      bunu kendisi bir mesajında söyleyince ortak bir arkadaştan doğruluğunu teyit ettim
      her mesajına verilecek binlerce sorulu cevabım olmasına rağmen hep sustum
      otelin önüne gelme ve arabası ile geçme girişimlerine hep kayıtsız kaldım
      aslında tecrübeleniyordum
      pişman ve affedilmeyi bekleyen bir insanın sınırları nedir onu öğreniyordum
      ayın 15i gelip geçerken o hala alanyada idi.
      geçen zamanın baskısını kendimde hissetmemle iyice ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim.
      affetmeyi hiç istemediğim halde
      mesaj yazmasını bekliyor. yazmayınca bişey mi oldu amk diye dertleniyordum.
      bir sonraki mesajda önce derin bir nefesle rahatlayıp sonra yine sinirleniyordum
      göresim bile geliyordu amk
      kolay değildi aşk
      ben onu, onun beni sevdiği gibi sevmemiştim ki
      kalbim tek parçaydı. bölüp bölüp insanlara dağıtmamıştım ki onun gibi
      benim için aşk sen yağmur ol ben buluttu
      ama o işine gelince bana yağıyor işine gelince bulut oluyordu
      aynı şeyleri ceyhuna da yapıyordu
      sırılsıklam kalan hep ben oluyordum
      zaman ilerledikçe
      olm kelebek kız gidicek amk sonra hiç görüşmeme ihtimalin var bırak inadı git
    aklına geleni sor. küfür etceksen et döveceksen döv diyordu ama her seferinde gibtir et amk dedim
    Tümünü Göster
    ···