-
151.
+1107
---seni görmenin sevinci daha baskın çıktı kusura bakma dedim
-tabi tabi dedi
-uzatma oturup ağlayayım mı yeterince yaptım zaten sensizliklerde dedim
ellerimi kaldırdım havaya
-sana teslimim bir kaç saatimiz var. komutanlar yeterince ceza verdiler dedim
-burda mı dedi
-benim için bir sakıncası yok dedim
-bi saniye dedi
telefon açtı bir tane arkadasına
benim geldiğimi söyleyip evin müsait olup olmadığını sordu
sonra tamam deyip kapattı
ben hemen gideriz diye düşünüyordum ama
-birer çay daha içelim mi diye sordu
içtik
otogardan son alanyaya hareket saatini sorduk 11
akşam a dogru kalktık arkadaşının evine gittik
klagib öğrenci evi
her yer heryerde amk
adam biraz toplar
arkadaşları ile tanıştırma faslı derken
konu yine döndü dolaştı amk askerliğine geldi
o nasıl bu nasıl derken
eve iki tane de erkek geldi
kızların arkadaşıymış
bu nasıl bir müsaitliktir onu da anlamadım
iki saat konuştuk evde hala ebruyu öpemedim ki dışarda olsak çoktan bitmişti iş
akşam saat 8 civarı
yemek yapmaya başladılar
bana yine bi sıkıntı geldi
o kızların erkek olan arkadaşlarıda
zütleri korka korka sordular askerlik nasıl diye
iyice gözlerini korkuttum muallaklerin
sonra bir tanesi ebruyu merak etme biz göz kulak oluyoruz ona dedi
-sana değil ebruya güvenirim ben dedim
-valla peşinde koşan çok erkek var dedi
-benim gönlüm sadece koştuklarıyla kalmasını ve boşa yorulmaları ister ama ebru ne yapar bilemem dedim
-yok abi seni çok seviyor kız merak etme dedi
-sende mi koştun nefes nefese gördüm seni dedim biraz gülümseyerek
-yok beni koşturan başka da artık yan yana yürüyoruz merak etme dedi
-adına sevindim dedim olayın üstüne külü serptim
ne yapıyor şu kızlar bir bakalım dediler -
152.
+1108Tümünü Göster
mutfaga gittik
müsait bir anda yine ellerimi kaldırdım ebruya bakarak
diğerleri merakla sordu ne yapıyorsun diye
-askeri sır askere gitmeden öğrenemezsiniz dedim
-hadi ebru çabuk ol dedim. öpmeyi kastederek ama başkalarının yemeği çabuk yapmasını anlayacağı bir şekilde
---off tamam siz oturun içerde dedi
yemek geldi
yedik
baktım bunlardan bize hayır yok amk
kimse halden anlamıyor
siz şu odaya falan geçin diyen yok
derken telefon çaldı ebrunun
mesgule aldı
tekrar çaldı
yine mesgule aldı
3üncüye cevap verdi
-ben seni sonra ararım diye
herkesin ortasında kim o diye sormak olmaz diye üstelemedim
yemekler yendikten sonra
kızlar sofrayı kaldırırken ebrunun telefon yine çaldı
bu defa telefonu kapattı
-bi sorun mu var dedim
-yok bişey sonra konuşuruz dedi
-salona gel sonra olunca dedim. salona geçtim
onu beklemeye başladım
geldi
-dinliyorum dedim
-ya yok bişey dedi
-telefonunu aç dedim
-boşver şimdi dedi
-ısrar ediyorum dedim
-ya önemli bişey değil dedi
-kalp kırma boyutuna getirme beni aç telefonu dedim
açtı
-sonra ararım diye söz vermiştin yerine getir şimdi dedim
-sonra ararım dedi
-ebru ara dedim
-bana asılan birisi işte sürekli arıyor böyle dedi
-telefonunu verecek kadar yüz verirsen adama arar tabi dedim
-ben vermedim başkasından almış. numarayı değiştirecektim ama sen yanlış anlarsın diye değiştirmedim dedi
-ara bakayım şunu dedim
-sen karışma boşver dedi
derken telefon yine çaldı
ebrunun elinden telefonu almama fırsat kalmadan mesgule aldı
telefonu elime aldım
bir dakika civarı sonra yine aradı
---efendim dedim
-sen kimsin dedi
-siz kimi aramıştınız beyefendi dedim
-ebruyu dedi
-yanlış numara değil ama o biraz meşgul şu anda ben yardımcı olabilir miyim dedim
-neyle meşgul dedi
-beni dinlemekle meşgul şu an başka sorunuz var mı dedim
-sen kimsin yaa dedi
-telefonuna cevap vermekle görevlendirdiği kişiyim dedim
-gibtir lan dalga mı geçiyorsun benimle dedi
-evet dalga geçiyorum kiminle dalga geçtiğimi öğrenebilir miyim dedim
-ben ebrunun arkadaşıyım dedi
-nasıl bir arkadaşlık bu dedim
-sanane dedi
-amacın nedir? neyin peşindesin? seviyor musun bu kızı? sana ayarlayayım mı dedim
-ben kendim ayarlarım dedi
-böyle sürekli telefonla rahatsız ederek ayarlayamazsın. önce bir barda sen çok sarhoşken tanışacaksın
aptallıklar yaparak onu güldüreceksin ertesi gün mesaja doğru harfleri dizme sanatını uygulayacaksın sonra bir şansın olabilir.
ben yıllar önce öyle yaptım. hala da beraberiz dedim
direk suratıma kapattı telefonu
ebruya verdim. aramazsa delikanlı çocuktur olurda benden ayrılırsan delikanlılığının hatrına bi şans verirsin.ama tekrar ararsa telefonunu değiştir dedim
-tamam dedi bana sarıldı
-çok var mı bunlardan dedim
-arasıra oluyor ama ben ne yapayım laftan anlamıyor bazıları dedi
gel benimle dedim
müsade istedik
hepsine teşekkür ettim memnuniyetlerini belirttiler benimle tanışmaktan
o saatte bir kuyumcuya zütürdüm
ebrunun bana verdiği zarfı giderken ona teslim etmeyi düşünüyordum ama
lazım oldu işte amk
gittik buyrun yardımcı olayım dedi
tek taş yüzük var mı şef sende dedim -
153.
0109Tümünü Göster
• **var burda çeşitlerimiz dedi
zarftaki maaşım kadar olan para miktarını söyledim bu civarda bişey olsun dedim
bi tane çıkardı
bu nasıl dedi
ebruya sordum
-bi saniye dışarı gelir misin dedi
dışarı çıktık
-neden alıyorsun şimdi bunu hem nasıl vereceksin parasını çok pahalıdır o dedi
-sana aldığım yüzük pek söz yüzügüne benzemiyordu. sevdiğim var dediğin zaman kulaklarında sorunlu olanlar olursa gözlerine sokarsın dedim
geçtim içeri
-tamam aga bunu begendik alıyoruz dedim
aynı duran zarfı katlanmış halinden çözüp kurtararak ebrunun gözü önünde kendi elleri ile içine dizdiği paraları adama verip
yüzüğü aldım
-bu nolcak şimdi iki kere sözlenilir mi dedi
-verdiğin sözü tuttuğunu ummaktan başka elimden birşey gelmez ebru.ama bu umut bile sana tekrar teşekkür sebebimdir. seni seviyorum dedim
geçirdim parmağına
biraz zorladı ama o saatte kim bulacak amk tamirciyi
-fazla sıkarsa yarın ölçüsünü değiştirirsin dedim
-onun adına özür dilerim dedi
-ben erkekler adına senden özür dilerim dedim
taksiye binip otogara gitmek aşkın sünnetini gerçekleştirdikten sonra farz oldu
otogara geldik
sarılmalar
öpmeler derken
- telefonunu saklıyorum hala ama yanıma almayı unuttum istersen benimkini al hattımla beraber izin sonuna kadar dedi
güven vermek budur
-sende kalsın o çocuktan fırsat bulup meşkulde değilken yakalayabilirsem konuşuruz dedim
-böyle konuşma lütfen dedi
-şaka yapıyorum dedim
-valla al sende kalsın ben yeni hat alırım dedi
-sende kalsın sana güvenmesem asker kaçağı bir sevgili olurdum dedim
-sagol dedi
-biraz daha lafa tutarsan kaçan otobüs olacak dedim
dişleri dudaklarını geverek
gözleri benim gözlerime odak
yaşları yanaklarına secdede
saçları deli ankara rüzgarında ne yapacağını bilemezken
elleri ne yapmak istediğini belli edecek şekilde tekrar havaya kalktı
bir kaç saniye kendimi tutmak zorunda kaldım
onu sarılmaktan kemiklerini kırma ihtimalini ortadan kaldırmak için
en büyük öpücük değildi belki
en uzun sarılma da değildi ama
gönlümün en büyüğü kalp kaslarımın en uzunuydu ebrum
• *3 4 basamak ankaradan ayağımı kesti
ebruya yine el sallamak zorunda kaldığım bilmem kaçıncı vedaydı
her seferinde bu kadar acıtmasa ne olurdu ki sanki
istikamet alanya
bıktığım amasya sogundan sonra
alanyaya ilk adımı atar atmaz topragına secde edip öperim diye düşünüyordum o kadar özlemden sonra
otobüs hareketlendi
yalnız yolculuğun tek dostu hayallerle alanyaya kadar geldim
dolu dolu geçti hayaller
bilinmez soruların ihtimallerini düşündüm hep yolculuk boyunca
usta birliği nasıldır?
ebru ile geleceğimiz nasıl olacak?
kelebek ömrü için en önemli soru bu ikisi idi
alanyaya geldim
öperim sandım ama öpmedim topragını
o kadar hayal kurarak gidiyorsun alanyaya
ama otogarda inince bir bakıyorsun
alanyanın pek de umrunda degil senin geldiğin
geldiysen geldin amk havasında
üzülüyor insan amk
ilk koşulması gereken kişinin yanına koşup ellerinden öperek hasret gidermesini sağladım
benim verdiğim kiloları görüp
elmacık kemiklerimin belirgenlişmiş oldugunu görünce
herşey çok iyiydi dediğim hiçbirşeye inanmadı
bu durumunda anne tarafından yapılması gereken tek şey
benim sevdiğimi bildiği tüm yemekleri yapıp zorla ağzıma tıkmak
sen tüm maçı kaybet 6 7 sayı fark ye maçta akşam hava kararınca da gol atan kazanır diye kandırmaya çalış cocukluk futbol panpalarını
olur mu anne bir günde geri alınır mı o kadar kilo
gündüz vakti duyan geldi amk eve
hala teyze konu komşu
karı milleti bile kendi kocalarının askerlik anılarını anlatmaya başlayınca evden kaçmanın şart oldugunu anladım
şartı yerine getirmek biraz zor oldu
üstüme üstüme gelen sorulardan
birisinin evde şeker kalmış dediğini duyar gibi oldum
ben giderim dedim direk
dur filan demelerini dinlemeden kaçtım amk
mahalledeki binin birisini yakaladım
verdim parayı
bu paraya şeker al
sonra git kip dı çeynç ne demek onu öğren -
154.
0110
• *daha sonra bizim eve zütür şekeri dedim
kip dı çeynç ne demek abi dedi
lan olm önce şekeri al hadi kaybol dedim
mahalledeki herkesi özlemişim
oturup çay içesim geliyor manavla bile amk
otele gittim
vayy hoşgeldin geyiklerinden sonra
yine aynı konuya döndü muhabbet
eeee nasıldı askerlik
ebrunun babası da gördü beni
odaya çağırdı
ihtiyacım olup olmadığını sordu
sonra karısını arayıp geldiğimi haber verdi
tamam deyip telefonu kapatır kapatmaz yarın akşam bizde yemektesin dedi
ordan ayrılıp biladeri aradım nerde olduğunu öğrenip telefonuna el koydum
eve geç millet dağılınca bana haber ver uykusuzum yoldan geldim yatacam dedim
ben ondan haber beklerken
çarşıya inip
eski esnaf arkadaşlarla makaraya indim
insan asker olunca ölümü yakından hissediyor herkesle helalleşmek istiyor
o yüzden eski patronun yanına da uğradım bir helallik almak için
ondan allah katında alacağımızı alıp vereceğimizi verdikten sonra
gözüm o mu acaba diye birisine takıldı
oydu amk
elif
o da bana aynı gözlerle bakınca
uzaktan merhabalaşmak kaçınılmaz oldu
o uzağı yakınlaştırdı
tokalaştık
-nasılsın dedi
-iyiyim sen nasılsın dedim
ben asker olduğumu acemiliğin bittiğini bugün alanyaya geldiğimi
bir hafta kaldıktan sonra usta birliği için istanbula gideceğimi anlattım
o da alanyada ev aldıklarını
bir optikçi de çalıştığını okulu dondurduğunu söyledi
istanbula geleceğini geldiği zaman beni görmenin iyi olcağını söyleyince
hala ebru ile beraber olduğumuzu söyledim
sorun değil dedi
en baştan beri hiç sorun etmedi ki zaten amk
baktım yine bilindik elif
neyse ben gideyim dedim -
155.
+1111
• *valla olmaz illaki bişey ısmarlayacağım sana dedi
belki gerçekten iyi niyetiyle söylüyordur diye de kırmak istemedim
ama korkum ağır bastığı için
başka zaman yoldan geldim yorgunum dedim
o zaman yarın gece dedi
yarını anladım da neden gece dedim kendi kendime
tamam bakarız dedim
telefonunu ver dedi
numara benim değil bilmiyorum dedim
kendi numarasını yazmak için biladerin telefonunu aldı ve numarasını kaydetti
bana verip
-yarın gece aramanı bekliyorum dedi
bakarız dedim
baktım biladerin arayacağı yok ben de ebruyu arayıp
yolda onunla konuşa konuşa eve kadar gittim
aramamış lavuk şimdilik
çok özlemiş beni
gelmek istiyormuş o da alanyaya
ben tekrar gelemez miymişim
derken son gün ankaraya gelip ordan istanbula geçeceğim konusunda anlaştık
eve geldim oturma odasına geçmeden
direk annemlerin yatak odasına geçip
kapıyı da kilitleyerek yattım
aksam 10 gibi annem kaldırdı
biraz tv izleyeyim dedim ama ne mümkün
annem yine esir aldı
gece gece bişeyler yedirdi yine
bi de çay koyunca tekrar uyuma ihtimalim de gitti
ebruyla biraz mesajlaştık
sınavı olduğu için erken kesmek zorunda kaldık
sonra sıkıntıdan
elif e mesaj attım
-yarın gece işim çıktı kusura bakma dedim
-bu gece bunu yazacak vaktin varsa şimdi boşsundur bu gece buluşalım dedi
-yok yatıcam ben yorgunum dedim
-o zaman yarın başka bir zaman buluşalım dedi
-ebrunun ailesi ile yemeğe gidecem dedim
-yemek çıkışı buluşalım dedi
illa buluşcak amk
-ne yapacaksın buluşupta boşver hadi iyi geceler dedim
-öyle boşver demeyle olmuyor dedi
beyler baktım kız bana tecavüze kararlı
ölü taklidi yaptım mesajına cevap vermedim
sonra mesaj ın sonuna lar takısı getiren 4 5 mesaj daha attı
ölü kalmaya devam ettim
sonra o da umudunu kesti
uyudun galiba diye son mesajını da attı
sabah 6 da zor uyuyabildim
kalktığımda ise öğlenden sonra idi
telefonda iki değişik kişiden mesajlar
-aşkım çok iyi geçti kalkınca haber ver
-hala uyuyor musun uykucu
bunlar ebrudan
-yanlış bişey mi yaptım
-umarım beni yanlış anlamamışsındır
gibi bir kaç tane daha mesaj da eliften
ebruyu aradım
onlara yemeğe gideceğimi söyledim
daha çok üzüldü kendisi de orda olamayacağı için -
156.
+3112Tümünü Göster
• *dert babası oldum amk bu gurbetin
onun haketmediği teselli lekesini geçirdim ama
onu teselli etmekten kendi teselli sularım kirlendi
evden çıkmadan önce ne olur ne olmaz
elif manyağı arar diye telefonu erkenden kapatıp
ebruların evine gittim
uzun uzun tutmasınlar sıkılırım diye
içeri girer girmez
kuzenlere 9 da söz verdim orda olmam lazım dedim
içeri girer girmez baskın geldi oda
ekgiblik vardı
sandalyenin birisi boştu
hata mı yapmıştık yoksa o eve giderek
zaten akıldan çıkmayan ebruyu
korku filmlerindeki amk salak oyuncularının
gitmemesi gereken yerlere bir de ışıkları açmayı akıl edemeden gitmeleri gibiydi
üzüntü ve derin bir offf çekme ihtiyacı kaçınılmaz oldu
tem umduğum annesi veya babasının keşke ebru da burda olsaydı dememeleriydi
onlar dile getirmediler ama
gönlüm sürekli onu mırıldandı durdu
yemeği yeyip
onların da bir kaç sorusuna katlandıktan sonra
saat 9 a yaklaştı
ben artık gideyim müsadenizle dedim
ebrunun babası tutturdu ben bırakayım diye
gerek yok şurası hemen diye ısrar etsemde baktım
kıllanır gibi oldular ne tak yiyecem acaba diye
sakince tekrar anlattım
beyaz yalanla ikna edip ayrıldım
annesi söz aldı tekrar geleceksin gitmeden diye
karambolde vermiş bulunduk sözü
dışarı çıktım
biraz yürüyüp telefonu açtım
ebruyu aradım
bir sürü fırça kaydı vay telefonun neden kapalı
bişey oldu sandım
onu da ikna ettim yemekte annen baban rahatsız olmasın diye kapattım
herkes arıyor hoş geldin gel bi ugra diye
hem babanı arasaydın söylerdi zaten orda oldugumu dedim
tatmin oldu
ebru tamam da
elifin başıma neler açtığının farkında mısınız
hem annesi gile hemde ebruya yalan söylemek zorunda kaldım
ama ikisini de atlatmanın verdiği rahatlama ile canım alkol çekti
ama nerde içecem eliften tırsıyom
korktuğum başıma geldi telefon açtı
nerdesin diye
aynen verdiğim cevabı yazıyorum
-sana numaramı veren beynimi gibeyim
-ya ne var bunda oturup konuşalım istedik. ebrun var korkma yemem seni dedi
nasıl etti bende bilmiyorum
sonunda
-tamam bir şey içelim sonra rahatsız etmeyeceksin beni söz mü dedim
-söz dedi
-nerdesin dedim
-evdeyim dedi
-nereye geleyim dedim
-eve gel dedi
dışarda bir yerde içsek gören olsa taku yiyecez
eve gitsem olmaz
-başka bir yer söyle dedim
-tamam şuraya gel dedi
dediği yer alanyanın semti diyelim
alanyadan uzak olması görülebilitemizi azalttığı için bindim taksiye
gittim
durduğum yerde beni bekliyordu
bir eteğin boyunun o kadar kısa olması gerekmiyor
o kadar kısa olacaksa arasını dikip kilot olarak kullanmak daha mantıklı bence
askerde sap görmekten zaten her dişi hatunu ilk fermuar arkasından görmeye başlıyorum
neyse artık verdik sözü
içilecek bişeyler
nerde içiyoruz dedim
-şurası bizim ev dedi
yalan yok beyler eve davet etmesi hareketlenme yaşattı bacak aramda
neden mi çıktım evine
valla bilmiyorum yemin ederim bilmiyorum -
157.
0113Tümünü Göster
• *asansörde anladım yanlış yaptığımı
onunla o kadar sıkışık bir yerde kalmak bile germişti beni
ama çıktık bir kere
eve girdik
oturacağım yeri gösterdi
avrupai aplikleri açtı
içerisi loştan biraz daha aydınlıktı
nedendir bilmem heyecanlıydım
-ne içersin diye sordu
-ne var dedim
vitrini gösterdi çalıştığım barın küçüklüğü gibi ne ararsan var
baktım menüye bakıp ne istediğine karar veremeyen kararsız birine dönüşeceğim
sen seç farketmez dedim
barmen sensin sen seç dedi
yoksa ben bişeyler ayarlayayım mı dedi
onun ayarlayayım mı demesinde
nuri alçonun bakışlarını gördüm ve tırstım
-sen iki bardak getir yeter dedim
bardakların boş olduğunu göreyim diye
mutfaga geçti
buzda ister misin diye seslendi
bana katlanmak zor zanaat
-yok gerekmez dedim
iki bardakla geldi
bende bir viski seçtim
ya glenfiddich ti yada glenmorangie
bardakların ilaçsız oldugunu görüp tatmin olduktan sonra
-buz niye getirmedin dedim
-getirme demedin mi dedi
-ben öyle bişey demedim dedim
-neyse dedi gitti buz da getirdi
onları da koyduktan sonra
bu viski beyler şakası yok amk zaten uzun zamandır içmiyorum içki çarpılmayayım diye
normalde o viski kola ile bin edilmez ama
---kola da getirir misin dedim
-başka bir ekgib varsa söylede gidip gelmeyeyim dedi
-şikayetçiysen gideyim dedim
-getiriyorum diye kalktı
gıcık etmek lazımdı karıyı
bende gerekli şeyleri yapıyordum
ama çok ciksiydi gözüm o mutfaga giderken
kalçasında kalıyordu amk
kolayı da getirdi
-pipet var mı dedim
-yok dedi gıcık almış bir ses tonuyla
vay amk isteyecek başka bişey de kalmadı
bir yudum aldım
-müzik mi tv mi film mi dedi
-hiç birine gerek yok bunu içer giderim dedim
-bi film var takayım sıkılırsan gidersin dedi
film fikri fena degildi aslında istedigim zaman sıkıldım deyip kaçabilirdim
hem filme bakarken fazla konuşamaz bu durumda elifin bana yaklaşması da zor olurdu
o bir dvd takarken bende
ebruya mesaj attım
nasılsın aşkım diye
ondan gelen klagib cevaplara klagib mesajlar ekleyerek
bir de gün raporu verip bir arkadaşın yanındayım diye mesaj attım
hangi arkadaşın deyince heyecanlandım panik yaptım amk
bi arkadaş işte askerlikten konuşmaya başladı sıkıldım dedim
elif de uyuz olmuşa benziyordu ben ebruyla mesajlaşıyorum diye
filmde başladı bu arada aplikleri biraz daha loşlaştırdı elif
geldi yanıma oturdu amk
içkisini almak için sehpaya uzandığında bacakları bacaklarıma değecek mesafedeydi
bu durumun bende yarattığı etkiden kurtulabilmek için
lavaboya kalktım
geri geldiğimde biraz daha uzak bir mesafeye oturdum
• *film tekrar devam etti
amk filmi o kadar mı güzel olur
sonunda ne tak olacak diye daldım gitti filme
bişey olmaz amk diye bir barda daha doldurdum
film olması iyi olmuştu
elifin bacaklarından alıkoyabiliyordum gözlerimi
ta ki filmi durdurup
-begenmediysen kapatayım derken bana dönmesi
ve gözlerimin verdiği bacak arası frikiğinde kalmasına kadar
-yok çok begendim dedim harbiden de begenmiştim amk
iyiki oturur haldeydim yoksa gördüklerimden dolayı esas duruşa geçmiş
şahsı muhterem elif tarafından farkedilebilirdi
film devam ederken elifte yayılmaya başladı koltuğa
mini etek giydiğinin farkında olmadan hemde
baktım benimki esas duruşu hiç bozmuyor
aklımda kötü kötü şeyler geçiyor
şeytan bir sol kulağıma bir sağ kulağıma fısıldıyor
hadi olm akıt şu içindeki irini al sana fırsat diye
şeytana uydum ama farklı bir taktikle
filmi durdurur musun dedim
heyecanlı bir şekilde durdurdu
-bişey mi oldu dedi bunu derken banu alkan bakışlarını görür gibi oldum
ebruyu seviyordum
aldatamazdım
aldatırsam yüzüne bakamazdım
-lavaboya gitmem lazım dedim
kalktım wc ye bi baktım hala ayakta bizimkisi
gitsem film aklımda kalacak
bi daha ya bulurum ya bulamam
zaten sonları da yaklaşmış
kalsam sadakatin ırzına geçecem
kendi kendime bunları düşünürken bile ebruyu aldatıyor hissettim kendimi
sonra bir fikir peydahlandı bende
elime kuvvet içimdeki irini akıttım
benim küçük asker esas duruşu bozup rahata geçti
artık öncelikli olarak yapmak istedigim şey ciks degildi
buna güvenerek içeri girdim
elifin ciksi oturuşunu aldırmadım çünkü artık terhis olmuştum o duygulardan
film sessizce tekrar başladı
elif tekrar doldurmuş bardakları
yavaşca onu da içtim
filmin final sahnesi yaklaştı
yine durdurdu filmi
-ne olacak tahmin et bakalım dedi -
158.
0114Tümünü Göster
---sen izledin mi dedim
-evet izledim daha önce dedi
bi kaç tahmin yaptım hiçbiri çıkmadı
parmağımdaki yüzüğü gördü
-nişanlandınız mı dedi
-hayır sözlendik dedim
sevdiğim bir konuyu konuşmaya başladık
elifi kendimden sogutmak için bir fırsattı
-çok şanslı kız ebru dedi
bunu bana ilk defa söylemiyordu hatırlarsanız
-şanslı olsa yanımda olurdu dedim
-ben şanslı mıyım şimdi dedi
bak amk konuyu nereye çekti yine
-neyse açta bitirelim şu filmi dedim
-şansım olsaydı neyse boşver dedi
hay amk utandırdı beni
filmin sonunu izledik kurguya hayran kaldım amk
film hakkında yorum yapıp begendiğimi söyledim
gece için teşekkür ettiğimi söyleyip ayrılmak için izin isteme aşamasındaydım ki
telefonu çaldı
telefon konuşması özeti şimdi git sonra gel misafirim vardı
birisi sanki apartmanın dışında eve gelmek için izin istiyor gibiydi
telefonu kapattı
-gelsin ben gidiyorum zaten dedim
-yok şimdi gitme dedi
-neden dedim
-aşşağı da bekliyor dedi
-beklemesinin benim gitmeme engel olan kısmı ne dedim
-yanlış anlar şimdi yardım et lütfen dedi
-neyi yanlış anlar elif ne yardımı edeyim sana dedim
-bu cocuk bana asılıyor dedi
-gidip döveyim mi amk ne yapayım asılıyorsa dedim
-dışarı çıkarken seni görürse sorun çıkarabilir dedi
uyuz oldum amk içine düştüğüm duruma bak
-eve gitmem lazım annemler bekliyordur merak ederler dedim
-dur biraz gitsin sonra gidersin dedi
kimden korkuyom ki amk
onlar mesajlaşmaya başladı gelirsin gelemezsin diye
bana dönüp gitmiyor dedi
-benim gitmem lazım kusura bakma dedim
---ya çıkma lütfen dedi
-ben üst katın merdivenlerine çıkayım sen çocuğu çagır içeri girince gideyim dedim
-gelmesini istemiyorum ki.lütfen bir tane daha iç gider o dedi
-yok gitmem lazım dedim
elimi tuttu lütfen dedi
-iyi tamam dedim
sarılmaya yeltendi bir daha yaparsan giderim dedim
-pardon dedi
içkileri tekrar doldurdu
-ışıkları kapatayım da yattığımı sansın dedi
-korkma bişey olmaz açık kalsın dedim ama dinlemedi kapattı amk
geldi benim oturdugum koltuga o da oturdu
bayağı da yanıma oturdu
biraz oturduk mal gibi sessizce
sonra sağol derken bir elimi bacagımın üstüne attı
önemli degil derken bende elini bacagımın üzerinden aldım
sessizleşen ortamda ciksi ciksi nefes almaya başladı
pencerenin ışıgı direk bacaklarına vuruyordu
içimdeki irin tekrar toplanmaya başladı
sonra kalktı pencere yaklaşıp geri geldi bana daha yakın oturup
-gitmemiş hala yaaa dedi aynı anda bana sarılıp gitme lütfen dedi
-bana bir daha dokunursan giberim elif dedim
-gerçekten mi dedi
-evet gerçekten dedim çok ciddi bir şekilde
-yine dokundu hemde bacaklarımın kasık bölgesine dogru
ayaga kalktım
-sana iyi geceler dedim
-dur şaka yaptım falan dediyse de dinlemedim
çıktım kapıdan
merdivenleri kullanırken lavuk sen kimsin diye sorarsa ne cevap veririm diye düşünüyordum
aşşagı indim
caddeye baktım
allahın kulu yok
vay amk bekleyen kimse de mi yoktu acaba
yoksa elifin aradığı adam da hayal ürünüydü
eh amk elif senden herşey beklenir
neyse vukuatsız atlattık amk
daha da gelirsem iki olsun
zaten ebrunun bunları duyması kasten adam öldürme sebebi
• *eve gittim zıbardım
geride kalan geceyi
diğer gib sahibi kişiler tarafında zütü kaldırılmış
kendi saplarının kendilerine sadık olmasını şart koşan
ama sapsızken her erkeği potansiyel sevgilisi sanan
amlı olmayı tüm erkekleri elinde oynatabilme kozu sanan
örnek kevaşenin birinin elinden kurtularak tamamladım
askerliğin şimdiye kadar bana kazandırdıgı tek şey nizami bir şekilde yatağımı yapıyor olmamdı sabahları
ertesi sabah kalktım otogarı aradım bilet ayırtmak için
istanbula gideceğim gün bilet yoktu
bende bir gün öncesinden aldım
bu bir geceyi ankarada geçirecek olmam demekti
sakalları kesmiyordum
neden traş olmadın diye komutanlara inat
ama saçlarımı ne tak yiyecegi belli olmayan
bir askerin eline teslim etmemek için kestirdim aynı gün
bildiğiniz 3 numara
alanya onsuz pek de eglenceli degildi
aslında çok eglenceliydi ama bu eglenceyi yaşayabilmek için onsuz duygularımın olması lazımdı
denize gittim
o arkadaşın yanına köye falan derken
otele gidip ebrunun babasıyla konuştum
annesi de otele geldi
böylece ben onların evine gitmek zorunda kalmadım
babadır elleri öpülür bayramda seyranda ama hakeder
cebinde ne varsa kendim ne yerim diye düşünmeden verdi bana
almak istemedim ama zorla verdi
bir de kart verdi bana banka kartı kendi adına açılmış bir hesap
parayı kendi hesabına yatıracaktı -
159.
0115Tümünü Göster
• *bende kartla onun şifresini girip çekecektim
böylece banka da kesinti yapamayacaktı
havale olmadığı içim
gün geldi ankara üzerinden istanbul yolu gözüktü
ben mi yaptım yoksa ana yüreğinden midir bilinmez annem ağladı sarılırken
babam ve kardeşim sadece sarıldı
son kez ebruyu arayıp yola çıktığımı söyledim
beni bekleyeceğini söyledi
8 saat onu görme hayali ile yaptım yolculuğumu ama gelmedi
telefon açtım ama aradığım sevgili telefonunu bilmediğim sebebten dolayı kapatmıştı
koskoca otogarda öylece oturdum kaldım bankın birisinde
iki bacagımın arasında valizimle
7 saat bekledim
en az 200 kere aradım
ama gelen de olmadı
cevap verende
benim telefonum olmadığı için ordan ayrılırsam beni bulamaz diye hiçbir yere gitmedim
akşam oldu
karanlık çöktü gelen giden yok telefonda hala kapalı
elime valizi aldım
ebrunun arkadaşının evini zar zor olsa hatırlayarak buldum
kapıyı çaldım
kızın birisi açtı
hatırladı beni
ebruyu sordum direk
-haberimiz yok dedi
durumu anlattım
yurda telefon açtı kız
yurtta da yokmuş
aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı
beni aldatıyor olmasını veya beni artık sevmiyor olmasını gibtir edin başına sağlığı ile ilgili bir sorun mu geldi diye korktum
kızların yanında bir erkek olması tek umudum du ama
herkes ders çalışma peşinde sınav manyağı olmuşlar
kaldım mı koskoca ankarada ne yapacağını bilmez bir şekilde
alanyayı arayıp annesine babasına da sormak istemedim onları telaşlandırmamak için
kızlar sagolsunlar gel burda bekle biz de meraklandık dediler
• * ben otururken
çay demlediler
ebrunun diger arkadaşlarını aradılar yanında mı diye
öyle mal mal bekledik panik halinde
sonunda telefonu açıldı
kızın onlarca denemesinden sonra
çalıyor deyince heyecanlandım
ben aldım telefonu
-nerdesin ebru dedim
-sen nerdesin dedi
-arkadaşlarının evindeyim sabahtan beri seni bekliyorum dedim
-ne işin var senin orda dedi
kimin kimden hesab soracağı karıştı
-ebru nerdesin dedim
-niye gidiyorsun onların yanına dedi
böyle davranmasının altında muhtemelen bir sebeb vardı
-sen nerdesin ben oraya geleyim dedim
-gelme istemiyorum sen mutlu gözüküyorsun orda dedi
etrafa ciddi ciddi baktım amk kamera şakası falan mı yapıyorlar diye
-çok mutluyum burda ebru kızlarla sabahtan beri bi ankara bi roman havası oynuyoruz sevinçten.
bunu der demez telefonu kapattı
tekrar ararken tansiyonumun çıktığının farkındaydım
sinir uçlarım gıdıklanıyordu
ama bu işin sebebine öğrenmeden küfür etmeyecektim
telefonu yüzüme kapatma konusunda ne kadar hassas oldugumu biliyordu
bunun hesabını da sonraya bıraktım
kızdan izin alarak tekrar aradım
balkona çıktım
aradım
-ne var dedi
-tekrar sorayım mı sen anlatacak mısın dedim
-benim anlatacak birşeyim yok sana dedi
-madem yoktu neden çağırdın beni ankaraya dedim
cevap vermedi
-sen bana neden böyle yaptıgını anlatıncaya kadar gitmiyorum askere haberin olsun dedim
-beni bir daha arama kelebek dedi
-tamam aramam ama sebebini söyle dedim
-sana karşı tüm duygularımı kaybettim dedi
-daha düne kadar çağırıyordun aşkım gel çok özledim diyordun ne oldu bir günde dedim
-geçte olsa farkına vardım yaptıgım hatanın dedi
baktım ağlayacağım hem sinirden hemde duygusal krizden
-beni severek hata mı yaptıgını söylemeye çalışıyorsun dedim
-sana güvenerek hata yapmışım dedi
bi dakika şimdi biraz kopya verdi işte
güven konusunda konuştuguna göre muhtemelen elif le ilgili birşeyler duymuştu
ama o olmama ihtimali de vardı
pişti olmamak için ben elifin adını anmadım
---tamam yarın gidecektim ama bu gece ilk buldugum otobüsle giderim istanbula. gitmek var dönmek yok. muhtemelen beni bir daha aramayacaksın
numaranı da degiştirme ihtimalin var. ölüm var kalım var son bir kez göreyim helalleşelim lütfen dedim
-yurda girdim çıkamam dedi
-tamam yarın sabah ben seni tekrar ararım yurttan çıkınca helalleşiriz o zaman dedim
-peki dedi ve kapattı telefonu
kızların yanında yatmak uygun olmayacagı için
onlara bir pansiyonda yer ayırtmıştım dedim ve gittim
bir kaç tane taksiciden yardım alarak
bir pansiyon buldum
gece yattıktan aynı gün teslim olmam gereken güne uyandım
dışarı çıkıp ebruyu aradım kulubenin birisinden
şuraya gel şu saatte dedi
yine kapattı
oraya vardıgımda hiç alışık olmadıgım bir karşılama vardı
ışıl ışıl gözleri bana hiç bakmıyordu bile
öylece oturuyordu
tek yaptıgı ben yanına oturup merhaba deyince
parmagında ki iki yüzükle oynamaya başlamak oldu
bir çıkarıp bir takıyordu ona aldıgım yüzükleri
bense sadece ona bakıyordum
elimdeki çantama bir yük daha binecekti
ebruya verdiğim kalbimi artık kendimde hissediyordum
hiç taşımıyordu artık
elimi uzattım
hakkını helal et diyemedim
çıkmadı ses
karabasan oldu ayrılık
titreyen ellerim öylece kaldı orda
sonra çekmek zorunda kaldım
hiç konuşmayacak gibiydi
-ben gidiyorum ebru sebebini anlatmayacak mısın dedim
-bildigin şeyleri tekrar niye hatırlatayım ki dedi
-hiç birşey bilemiyorum iki gündür dedim
-alanya nasıldı kelebek eğlenebildin mi arkadaşlarınla dedi
ama arkadaşlarınlayı büyük harfle söyledi
-devam et dedim
-sen soruma cevap ver önce dedi
evet yavaş yavaş dökülmeye başladı
-hayır hep seni özledim dedim
-hmm bazı kişiler aksini iddaa etti dedi
bi taklar duymuş oldugu kesinleşti
-yanlış tahmin etmişler dedim
-sen niye elifle buluşuyorsun kelebek dedi
-hadi buluştuğunuzu boşver bana neden yalan söylüyorsun dedi
-hadi bana yalan söyledin neden geceyi onun evinde geçiriyorsun dedi
-amasya dönüşünde bana niye uğradın direk gitseydin ya sevgilinin yanına dedi
yakalanmışız amk
arkadaşının birisi görmüş beni
telefonlaşmışlar ebru ile sürekli
elifi tarif edince kız ebruda takip et demiş
eve girdigimiz görülmüş
ama ebru hesab sormak için ebru beni ankaraya davet etmiş
davet gerçekleşinceye kadar da hiç birşeyi çaktırmamış
aranızda benim yerime ebruya açıklama yapmak isteyen var mı? -
160.
0geliyorum beş dk ya pampalar kimse yok diye atmayı bıraktıydım
şöyle iki üç saat atarım Allahtan birşey olmazsa -
161.
+1116Tümünü Göster
• *evet beyler sayılı saatler sonra nasıl giblerin altına yatacagımı bilemediğim bir yıllık daha askerliğim vardı
deli gibi sevdiğim kızın bana nefretle bakan gözleri
bitmişmiydi lan herşey
bu muydu amk
yemediğimiz bir yannantan dolayı
zütümüze mi kaçacaktı ayrılık gibi
ben köz kös otururken ebru da yüklendikçe yükleniyordu
-bana tutamayağın sözler neden verdin
dedi
-tuttum ben sözümü ebru dedim
daha çok kızdı
-başkasının koynuna yatarak mı tutuluyor artık sözler artık dedi
bişey demedim
ona da bakmıyordum
-tamam kelebek haklısın sende haklısın demekki ben sana yeterince iyi sevgili olmadım.
sende hata aramıyorum artık.her istediğini yaptım ama demekki yeterli değilmiş.
ne istediysen verdim. hatta istemediklerini bile verdim.tek elif olduguna da inandıramazsın artık beni.
tek bir sorum var neyi ekgib yaptım onu söyle bari lütfen dedi
kafamı hafifçe ona çevirdiğimde gözlerinin yaşlı oldugunu gördüm
böyle bir acı böyle bir çaresizliğin tarifi yok
birazdan asılmayı bekleyen idam mahkumu gibiydim
sevdiğim onsuz yaşayamayacagımı bildiğim kız muhtemelen gibtir git diyecekti bana
yine diyecek birşey bulamadım
ne dersem diyeyim inanmayacagı belliydi
kafasında ben ile elifi aynı yataga koymuş
yapılabilecek çok fazla şey yoktu
ben konuşmayınca daha da ağlaması arttı
-konuşsana sinir etme adamı dedi
-o gece o eve gittim deli gibi seviştik sen hiç aklıma bile gelmedin. onun yanındayken sana yazdığım mesajlarıda sen şüphelenme diye yazdım
bunca yıl sana hep yalan söyledim.tek elif değil onlarca kızla seni aldattım. seni hiç sevmedim. hiçte sevmeyeceğim dedim
aptal aptal bana baktı ne diyecegini şaşırdı
o şaşkınlıkla bana bakarken
-tüm gücümü toplayıp sana bir kere vuracaktım acım azalsın diye ama onu bile haketmiyorsun. erkek olsam bildiğim tüm küfürleri hakedecek
durumdasın şu an gözümde. yazıklar olsun sana dedi
-ben duymak istediklerini anlattım ebru anlatacağım başka hiçbirşeye inanmayacaktın. böyle olması gerekiyormuş kusura bakma dedim
cebimden istanbul biletini çıkarıp yırttım gözünün önünde
çevreye saygısızlık ederek yere attım bütün parçalarını
-artık gidecek yerim bile yok dedim
-istedigin yere git bundan sonra beni ilgilendirmiyor dedi
kalktı parmağındaki yüzükleri çıkardı oturdugum yere bıraktı
yürümeye başladı
• *ben oturdum kaldım
gidiyordu resmen
-son birşey rica edebilir miyim senden dedim
durdu
-son ricam olacak söz dedim
gitmekle gitmemek arasında gidip geliyordu ama çaresiz bir şekilde sevdiğini bildiğim için en azından dinleyeceğini biliyordum ricamı
-ne var dedi
-bir arkadaşa telefon açmam lazım telefonunu kullanabilir miyim dedim
-al senin olsun bana bundan sonra lazım olmayacak zaten diye zütüme bir iğne daha batırdı
-hayır otur lütfen dedim
oturmadı
-lütfen dedim
hiç konuşmadan oturdu
biladere mesaj attım ebrunun telefonundan
-bilader elif diye bir kız nosu olcak mesajları silmediysen vardır orda bu numaraya acil bir yolla dedim
bir dakika sonra bilader numarayı gönderdi
-bak ebru şimdi elifi arıyorum hiç sesini çıkarma ve sadece dinle dedim
-sizin aşk konuşmalarınızı dinlemek istemiyorum dedi
ama meraklıydı acaba ne konuşcaz diye
belliydi gönlünün üzerine bir su serpilmesine ihtiyacı oldugu
o kadar yılın hatrı vardı en azından
elifi aradım
cevap verince megafonu da açtım
konuşmaları aynen yazıyorum
-alo buyrun
-merhaba elif ben kelebek nasılsın
-iyiyim kelebek aramazsın sanıyordum sen nasılsın
-bende iyiyim sağol.
-bu telefon kimin
-benim yeni numaram elif askeriyeye sokmaya çalışacagım mesaj atarsın sokamazsam da istanbula gidinceye kadar mesajlaşırız olur mu dedim
-tamam sağol dedi
-ben kapatıyorum kendine iyi bak dedim
-bişey sorcaktım sana dedi
vay amk sonra sor başka zaman sor elife güvenip iş yaptık amk.ama gibe gibe
-buyur elif dedim
-o geceden sonra bir daha aramadın beni neden şimdi numaranı veriyorsun. dedi
-otobüsüm kalkacak o geceyi de sebebini de mesajlaşarak konuşuruz dedim
-tamam iyi yolculuklar dedi
-sağol deyip kapattım
• *elimi valize attım eş dost arkadaşların telefon numaralarının kayıtlı oldugu not defterini de ona verdim
telefonu ebruya uzattım.
-artık kelebek sensin. istedigin soruları ona sen sor kelebekmişsin gibi. dedim
-ben konuşmam dedi
-bana inanmak hiçbirşey olmadıgını duymak istiyorsan sana birinci ağızdan şans verdim. istersen ona yazma ben günlerce sana tekrar tekrar onu dokunmadığımı bile anlatayım
ama inanacaksan.ha korkma benim ezberimde tek bir telefon numarası var o da seninkisi onu arayıpda kendimi sana affetirecek sekilde konuşmasını rica etmem
nasıl olsa biletimi de yırttım istedigin kadar beklerim sen bana inanıncaya kadar dedim
hiç birşey diyemedi.ne yapsam düşüncelerindeydi
-gel beni otobüse bindir istanbula uğurla otobüste telefon kullanamam zaten telefonum da yok.5 saat gibi bir zamanın var şimdiden başla mesajlaşmaya
istediğini sor. istersen fikir vereyim.
ona blöfler yap acaba öpüşmesek miydi diye.
-bilmiyorum dedi
biraz olsun inanmıştı ama şüpheyi kendisi geçirebilir di ancak
bende ona bu şansı verdim
-tamam hadi gidiyoruz dedim
-nereye dedi
tuttum kolundan
taksi cevirdim bir tane
otogar dedim taksiciye
-kelebek sen başla elifinle yazışmaya istersen dedim
hiçbirşey bilmiyora benziyordu
ben yanındayken yazmadı
otogarda taksiden inerken
-ben vereyim senin paran yoktur askersin sen dedi
-ben veririm dedim
herşey hala sevdiğine işaretti
otogara gittim 10 dakika içinde kalkacak bir otobüs denk geldi
bileti aldım
otobüse valizi teslim ettim
-bu yüzükler sende kalsın yaptığıma inandığın cevaplar alırsan eliften, çöpe atarsın benim başka verecek kimsem olmaz çünkü. dedim
söyleyecek çok seyim vardı ama en lazımlarını söyledim sadece
-çok şanslısın beni unutmak istersen sadece numaranı değiştirmen yeterli olacak. yoksa hep arar dururum seni her boş vaktimde. kendine iyi bak ebru dedim
ve henüz 5 dakika olmasına rağmen otobüse bindim
• **sarılmadık öpüşmedik
güle güle bile demedi
camdan ona bakmak istiyordum ama tutmakta zorlandığım gözyaşlarım dökülür de üzülür diye bakmadım
el sallamak bekle beni sevdiğim senin için geri geleceğim demek isterdim ama kısmet olmadı
sarılıp bir kez öpmek isterdim üzülme herşey geçecek buda bitecek demek isterdim
ama otobüs kalktı gidiyordum artık
sadece o eve gitmek beni bu kadar ağır cezalandırdı
işin en kötü tarafı aşkımı elifin ellerine teslim etmiştim
ben ne kadar anlatsamda ebru inanmayacaktı ama en azından şeytan da olsa elifden medet bekledim
o yolculuk acaba mesajlaştılar mı?
elif aptalca birşeyler yazdı mı diye düşünerek geçti
en önemli soru ebru bana inanacak mıydı
yolda bir kez mola verdik
elifi aramak aklımdan geçti ama ararsam gerçekten bir huurluk yapıp beni ebrudan ayırma fırsatını ona vermemi degerlendirebilir diye yapmadım
zaten inanın telefon numarasını da hatırlamıyordum
ancak tekrar bilader numarasını almam gerekiyordu
istanbula geldim
e 5 üzerinden küçükyalıda indim
biraz yokuş tırmandıktan sonra
kenan evren kışlasına girdim
gerekli belgeler teslim edildikten sonra beni tabura zütürdüler diger biriken askerlerle
tabura adım attım -
162.
+3117Tümünü Göster
daha önce hiç görmediğim denizci kıyafetli askerler mi dersiniz
mavi kamuflajlı havacılar mı dersiniz
siyah bereli tankçılar mı dersiniz komando bereli askerler mi dersiniz
sivil kıyafetlisi
takım elbiselisi
kirli sakallısı
normal piyadesi ne ararsan var
ne oluyor burda nasıl bir yer derken
kayıt işlemi yapıldı
bir koğuş gösterdiler
birini yakalayıp
-nasıl bir yer burası dedim
-gibtir git devrelerine sor dedi
devre kim amk sanki hepsiyle 10 yıldır arkadaşım söylesene işte pekekent bilmiyoz
üst devre ne demek öğrendikten sonra
diş ağrısı dayanılmaz bir hal aldı
bi kaç askere sordum ne yapabilirim diye
nöbetçi çavuşu bul nöbetçi komutana zütürsün ondan izin alıp revire gidin dedi bi tanesi
dediklerini yaptım
• **nöbetçi başçavusu bulduk
nöbetçi çavuş komutana
-bu askerin bir maruzatı varmış komutanım dedi
-gelsin dedi
tekmil verip yanına yaklaştım
-dişim ağrıyor komutanım dedim
bir tokat attı
-geçti mi dedi
-geçmedi komutanım dedim
bir tane daha vurdu
-geçti mi dedi
baktım adam deli amk
-geçti komutanım. dedim
-gibtir git o zaman dedi
-emredersiniz dedim
dışarı çıktık nöbetçi çavuşla
eh amk
askeriyede yediğim ilk dayağa mı yanayım. nerde ne tak yediğimi bilemediğime mi yanayım
kızdan ayrılmanın keskin virajındayım ona mı yanayım
dişim ağrıyor işte huur evladı komutan geçmedi ona mı yanayım
akşam iştiması öncesi
beni zorla tutup mıntıka yaptırdıklarına mı yanayım
iştimada en az 200 tane çök kalk yaptırdıklarına mı yanayım
yemekten sonra mutfaga gönderilip bulaşık yıkadığıma mı yanayım
geri gelip duş bile alamadan yattıktan sonra gece ikide kaldırılıp diğer yeni gelmişlerle er erbaş gazinosu yıkadığıma mı yanayım
birisini öldüresiye dövmek istediğim halde kimseye dokunamadığıma mı yanayım
yoksa sabaha kadar uyuyamayıp saatlerce ağladığıma mı?
• **bu defa kaldıramadılar üstdevreler
zaten uyumamıştım
kendi kendime taku yedin olm kelebek bitmez bu askerlik demeye başladım
rutin askeri işleri artık benden bir kaç ay önce askere gelmiş
askerler yaptıyordu
benden yaşça küçük olanlar bile emir verme hakkına sahipti
amam benim onu yap bunu yap burayı temizleye üzülecek kızacak duygularım kalmamıştı artık
ben tüm duygumu ebrudan gelecek habere bağlamıştım
bazen yerdeki bir izmariti faraş a süpürmek için
dakikalarca zaman kaybediyordum
aklımda hep ne oldu ne olcak sorusu vardı
her boşlukta telefon kulubesine gidiyor ebruyu aramaya yelteniyordum ama
tek bir şüphe her seferinde aramama engel oldu
ya numarasını değiştirdiyse??
değiştirmemiş olma umuduydu beni ayakta tutan
bu umudu bir kaç numaraya bastıktan sonra duyabilme ihtimalim olan aradığınız kişiye...
yapamadım
aradığım kişinin bulmuş olduğum tek kişi olması umudu ile arayamadım
gel dediler geldim git dediler gittim
bir iş oldugu zaman el kaldırdım gönüllü yaptım
boş boş oturup kara kara düşünmektense gibilmek daha hızlı geçiriyordu zamanı
bu durum böyle fazla sürmedi
insanlar benim gayri ihtiyari de olsa işten kaçmayacak birisi oldugumu farkettiği için bana fazla yüklenmediler
daha çok isyan eden diger tertiplere iş buyurmaya başladılar
ama dikkat ettikleri başka bir konu benim ilerde çavuş olup tüm bunların acısını çıkarabilme ihtimalim olmasıydı
tüm devreler geldikten sonra
taburdaki tüm yeni gelmiş askerleri topladıktan sonra
bölüklere dagıtım seçmesi başladı
• *terziler, berberler,eli klavye tutanlar kim ne yeteneği varsa sıraladı
bazı amk denyoları ben kantinciyim komutanım bile dedi kantine gecebilmek için
ama bu seçmelerde en önemli olan şey ehliyetti
ehliyet sahiblerine özel ilgi gösterdiler
boru değil adamların emekli paşa şoförü olma ihtimalleri var
ben barmen oldugumu söylemedim
çünkü subay astsubay gazinosunda komutanların dinlenme vakitlerinde
onlara sürekli çay kahve doldurup hazır kıta beklemeyi zütüm yemedi
zaten sürekli aptal aptal geziyorum
bi komutan bişey ister duymam yada dalgınlığıma gelir boşu boşuna dayak yerim diye sustum sadece
sonra bölük komutanları
yakın koruma
ikamet koruma
ve karargah bölüğü
asker taksimi yaptılar herkes işine yarayacağı secti
beni ilk önce fiziğimden ve göz rengimden dolayı yakın korumaya seçtiler
üst devreler anlatmaya başladı
olm seçilirseniz köşesiniz
paşa bodruma tatile mi gidiyor 3 ay yanındasınız
paşa istanbulda alışverişe mi gidiyor yada gezmeye yanındasınız
kısacası paşa nereye siz oraya dediler
herkes bi mutlu direk telefona koştu
o kadar uyarılmış olmalarına rağmen ailerine anlatmaya başladılar
onları öyle görünce bende annemi aradım
bir sürü kızdı bana
annen yok mu senin
insan bir haber vermez mi
öldün mü kaldın mı hergün haberleri izlerken adını duyarım diye fenalık geliyor
ne varsa saydı bana
haklıda
• *ben ona nasılsın anne derken bile aklımda ebru vardı
bir şekilde konusunu açmaya çalışıyordum
ebru sizi aradı mı diye
ama annemin bile aramadı demesinden korkuyordum
telefonu kapattım
iç bahçeye geçip oturdum bir banka
o geldi
ekşın
karargah bölük komutanı
herkes kaçacak yer arıyordu
ama adam sadece kantine baskın yapmaya gelmiş
o kantine girince iç bahçe boşaldı
ama ben farkına varamadım olayın
ayakta beklemeye devam ettim esas duruşta
baktı yerde bir tane çöp var ona bakan tek kişi de ben
-dıbına çakim arkadaşım gel şunu al burdan dedi
-emredersiniz diye koştum aldım
sonra gitti
iç bahçe eski formunu aldı
görevi olmayanlar oturmaya başladı
her bir köşeden namı ve yaptıkları duyulmaya başlandı
ben tek başıma oturuyordum
bankta sonra karargah bölüğünün yazıcı tayfası geldi yanıma
oturdular konuştular
bende kalktım biraz yandaki merdiven basamağına oturdum
bi tanesi benden iki devre üst olan
-şurdan bi su alır mısın bana dedi
en son benden kim ne rica etmişti onu bile unutmuştum
koşarak gittim amk
getirdim
bana nerelisin nerden geldin diye sorular sormaya başladılar
daha soracakları var gibiydi ama ben konuşmak istemiyordum
üzülme geçer dediler teselli bile ettiler beni
-zaman zaten geçiyor benim teselliye ihtiyacım onsuz geçecekse olacak dedim.
cümlenin açılımını yaptırdılar bana biraz daha konuşturarak.
• *öğlenden sonra
yakın koruma komutanı tanışma faslı için bizi yanına çağırdı tek tek
sebebini o an bilemedim ama en sona bırakıldım
sıra bana gelince tekmil verdim
-kelebek sen karargaha geçeceksin dedi.
-emredersiniz dedim
çıktım odadan
karargah yazıcılarının yanına gittim dedim böyle böyle olmuş
biliyoruz dediler
15 dakika sonra bizim komutan toplayacak askerleri sende geleceksin dediler
gittim 15 dakika sonra geldim
ekşın herkesi içeri alıp tek tek konuştu
bana sıra gelince
tekmil verip içeri girdim
-gel dıbına çakim arkadaşım otur dedi
masasındaki kagıttan herkes hakkında notlar aldığı belliydi
eğitim durumu. ehliyet.ana babanın hayatta olup olmadığı elimden ne iş geldiğini sordu
-hiç bi iş gelmez komutanım dedim
-dıbına çakim arkadaşım senin neden bana gönderdiler o zaman dedi
-bilmiyorum komutanım dedim
-ne iş yapıyordun sivilde dedi
-turizm dedim
-niye geç geldin askere dedi
-askerliği uzatmak için okuyormuş gibi yaptım dedim
-vay dıbına çakim neden devam etmedin okula o zaman dedi
-düzenli bir hayata geçmek için dedim
-tamam gibtir git dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredersiniz dedim
ben aşşagı indim zütümü banka koymadan
ismimi bagıran birisi geldi
-benim dedim
-ekşın seni çağırıyor koş dedi
gittim kapıyı çaldım tekmilden sonra emredin dedim
-habercimsin dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredersiniz başka bir emriniz var mı dedim
cevap vermedi
çıktım
• *aşşagı indim herkesde bir merak neden çağırmış diye
-ekşının postasıymışım dedim
her duyan üst devreden aldığım ilk yorum
-yannanı yedin olm bitmez senin askerlik oldu
herkes bişey demeye başlayınca bende şaşırdım
nasıl olacağını zaman gösterecekti
ebruyu aramayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum korkumdan dolayı
ama telefon kulubesine hep yakın bir yerde bekliyordum
bir askerin telefon numarasını çevirdikten sonra
gözlerindeki ışıltıyla dudaklarından dökülen nasılsın aşkım lafı beni bitirdi
önce annemi aradım tekrar
lafı çevirip dolaştırdım ebruya getirdim
annemi aramış nasılsınız diye
-beni sordu mu dedim
-görüşüp görüşmediğimizi sordu sadece dedi
-eee anne çatlatma anlatsana başka ne dedi dedim
-kendin konuşmuyor musun bana neden soruyon ne bilim ne dedi aklımda mı kaldı sanki dedi
bir umut dogdu içime acaba dedim
-tamam anne görüşürüz selam söyle dedim cevabını bile beklemeden kapattım -
163.
+1118Tümünü Göster
numarasını çevirdim ebrunun
son rakama basmak çok uzun sürdü
lütfen çalsın numarası diye bir milyon sure geçti aklımdan
çaldı
değiştirmemiş
sonra cevap verir mi acaba sıkıntısı başladı
verdi
-aloo
kim konuşabilir ki ilk söz ne olur şimdi burda ne denir
-alo dedim bende
-kimsiniz dedi
bir süre sesimi çıkaramadım
-kapatıyorum dedi
kapattı da
evet lan evet değiştirmemiş amk numarasını bu kadar mutluluk yeterdi
ama ihtimaller hala yüksekti ya iş taka sardıysada benim ağzıma tekrar sıçabilmek için tek iletişim kalan telefon nosunu da o amaçla değiştirmediyse
biraz kendimi toparlayıp tekrar aradım
-aloo dedi yine
yine ses çıkaramadım halbuki öyle planlamamıştım konuşacaktım
-kimsiniz dedi
-benim dedim
-sen kimsin dedi.ama tanıdıgı belli idi heyecanlandı çünkü sesi
-hala bir elin diğer elinden ağır mı ebru dedim?
---kelebek dedi
-efendim dedim
kem küm ederek nasılsın dedi
-sana bağlı dedim
ama beklediğim cevap gelmedi beyler. hatta ağzıma sıcan bir cevap geldi
-hayır herşey sana bağlı neden gittin o kızın evine dedi
içinden en çıkılmaz bir soru neden girdiğimi ben bilsem de söylesem
hemen lafı değiştirmem lazımdı o sorudan kurtulmak için
-mesajlaştın mı onunla dedim
-soruma cevap ver kelebek dedi
-parmağımda yüzükle gittim. seni deli gibi sevdiğimi bildiği halde gittim.
ne o yüzüğü parmağımda taşımaya ne de senin sevgini kalbimde taşımaya hiç ihanet etmedim ebru dedim.
-gitme kelebek her çağırana gidilseydi her gece bir bi kaç yere gitmem gerekirdi benimde. dedi
-haklısın dedim
-hep bana hak verip durma çok kırdın kalbimi dedi
-askerine nefret indirimi yapamaz mısın çok özledim seni dedim
-numaramı değiştircem kelebek dedi
-değiştirmene gerek yok ben aramam istersen dedim
-seninle alakası yok elifin sana yazmasını istemiyorum artık dedi
-peki bana verir misin yeni numaranı dedim
-daha almadım ama şu an vermeyi düşünmüyorum dedi
-haklısın benim yaptıgımı sen yapsaydın şu an seninle konuşmazdım bile dedim
-aşkı tek başına yaşama kelebek dedi
-elifden hiç bir çıkarım olmamasına rağmen seni üzeceğini bile bile egoistlik yaptım ne diyeceğimi bilmiyorum dedim
-bende bilmiyorum dedi
sonra ağlamaya başladı
-ben seni gece gündüz düşünürken sen gidip elin kızları ile film izliyorsun hemde kendi evinde
yapma bunları kelebek lütfen dedi
-özür dilerim dedim
-anca özür dilersin zaten kendine iyi bak dedi
ama kapatmadı telefonu
-ebruu dedim
-ne var dedi
-şu batan güneşlere sevinmemi sağla lütfen yoksa gerçekten hiçbir anlamı kalmıyor dedim
---kendine iyi bak kelebek kapatıyorum dedi
-tekrar araya bilir miyim seni dedim
-bilmiyorum dedi kapattı telefonu
işin iyi tarafından bakınca ebrunun sesini duymuştum
kötü tarafı henüz affetmiş olmamasıydı.
ekşın çağırıyor koş dediler
beyler her odaya girdiğimde hep tekmil verdim çıkarken girerken gerekli selamı verdim
-emredin komutanım dedim
-nerdesim dıbına çakim arkadaşım dedi
-telefonla konuşuyordum dedim
-eğitim timine sende katıl seni gibtir edersem en azından bi taklar öğrenmiş ol dedi
-emredersiniz dedim çıktım
• eğitim timi yeni gelen askerlere koruma görevleri nasıl yapılır. kullanacakları silahları öğretmek
genel askeri bilgiler bir de spor bölümünde komando eğitimi
eğitim timi 6 hafta civarı ve bitince mavi bere takma töreni
görevim fixlendi
her sabah erkenden kalk
traş ol üstünü değiştir
diğer askerler mıntıka yaparken ben komutanın odasını sil süpür
o gelince bi ihtiyacı var mı çay şeker poğaca neyse onları hallet
sonra izin alıp sabah iştimasına katıl ve eğitim timi ile sabahtan akşama kadar yardır
komutanın nöbetçi oldugu günler gece 1 e kadar uyanık ol yani o uyuyuncaya kadar
bişey isterse getir istemezse o nerdeyse kapısında bekle
şanslıysan subay astsubay gazinosunda oturur sende televizyon izlersin
arasıra koğuşları ve diger yerlerde askerler ne yapıyor onu denetlerken askerlerin ondan nasıl tırstıgını izle zevk al
olaylar böyle gelişirken
artık geceleri koğuş yıkamaya kaldırılmadım
kantine gittiğim zaman ufak tefek sudur kektir onlardan para almadılar
benden üst devreler benden çekindiler komutan sayesinde ama belli de etmediler alt devre herzaman alt devredir
kafama takılan bir olay vardı
elif
• * biladeri arayıp numarasını tekrar istedim
-yaz amk şunu doğru düzgün bi yere sorup durma bana dedi
-tamam artislik yapma ver dedim aldım noyu
aradım elifi
çaktırmadan sinsice daldım muhabbete
-nasılsın iyimisin falan
o da bi isyan amk
-neden bana sevgilinin numarasını kendi numaran gibi veriyorsun dedi
bana gider yapmasına çok kızdım ama karıya mahkumum amk onda var cevaplar o yüzden sabrettim
-öyle olması gerekti kusura bakma dedim
-bende şey sandım dedi
o şeyin ne oldugunu bilmeye gerek yoktu
-mesajlaştınız mı onunla dedim
-hayır aradı beni dedi
vay amk vay neler olmuş haberimiz yok
-ne konuştunuz dedim
-boşver dedi
-anlat lütfen benim için çok önemli dedim
-seviyor musun bu kadar ebruyu dedi
-evet dedim
-o seni daha çok seviyor bence dedi
-nasıl? anlat hadi dedim
-aradı beni kim oldugunu tanıttı.
o gece hakkında bildiklerini söyledi.
ne yaptıgınızı hiç sormuyacagım dedi.
sonra bana seni sevip sevmediğimi sordu.
arkadaş olarak evet seviyorum dedim
o zaman sadece arkadaş olarak davrandığını umuyorum dedi.
evet öyle davrandım dedim.
sonra bak elif eğer ondan vazgeçemeyeceksen aradan çekilirim çünkü benim sevenlere saygım var dedi.
çekilecek bir durum yok dedim
o zaman sen saygı duy bir daha evine davet etme dedi.
sonra telefonu kapattı ebru dedi.
-başka görüştünüz mü dedim.
-hayır dedi
-emin misin dedim
-evet dedi
-tamam o zaman elif aşka saygı duy dedim. bende kapattım telefonu
• * elifi ordayken gibmedim ama ebrunun taktiği ile de olasa manevi bir şekilde gibtikten sonra
keyfim yerine geldi orgazm sigarasını iç bahçede yaktım
artık çevremde daha fazla insan oturuyordu
bunda ekşın reyizin payı büyük olsada benim de yavaş yavaş insanlarla tanışmaya başlamış olmam
ve can sıkıntımı gidermek için
abazan askerleri toplayıp alanyadaki kelebek am peşinde uydurma hikayelerini anlatmam da etkili oldu
ben anlattıkça çevre çoğaldı
binliğimiz ayyuka çıktı
vay amk anlat hele derken beni dinleyenlerden azmışın kudurmuşa dönmüş olanları wc ye koşup
şafalarını yazıyorlardı wc duvarlarına beyaz beyaz
anlatabilme yeteneğini vücut diline yansıtabilirsen kaçarın yok dinlenirsin
yine heyacanlı heyecanlı anlatırken birikmiş kalabalığın arasında tahmin edin kimi gördüm
ekşın
tam bana bakıyor hatta yarısını bile dinlemiş
tepkisi aynen şu oldu
-vay dıbına çakim arkadaşım ne oluyor burda
herkes esas duruş tabi bende
kulağımda bir çift parmak
-ne anlatıyom dıbına çakim benim bile gibim kalktı deyip enseye tokadı da patlattı
ben bişey diyemeden
-cezan şu asker yarın çarşıya çıkıyorsun ferre dergi alıyorsun
kışlaya yakalanmadan sokuyorsun bu seni dinleyen abazalara dağıtıyorsun.
ben yakalarsam cezan askeri hukuka göre olur dedi.
enseye bi tane daha patlatıp gitti
o gider gitmez askerler yerde iptal gülmekten
ben ense ağrısından gülemiyorum bile
vay amk. çarşıya çık zütün yiyorsa kışla nizamiyesinden içeri o dergileri sok
sonra yakalanmadan askerlere dagıt züt lazım
ama bi dakika lan çarşıya çıkıyorum amk
dayanamadım beyler -
164.
0119Tümünü Göster
• *ebru telefonu degiştirir ve ben onun numarasını alamam diye tekrar aradım
merhabalaşma faslı bittikten sonra yine o gibtir taktan cümleyi kurdu
-ne var
seviyoruz amk daha ne olsun
-numaran aynı mı hala diye aramıştım dedim
-demek ki aynıymış dedi
-kapatayım o zaman dedim
-sen bilirsin dedi
-bana verecek misin numaranı dedim
-hayır dedi
-tamam rahatsız ettim o zaman pardon kendine iyi bakarsın dedim
-dur bişey sorcaktım dedi
-buyur dedim ama aklım hala o hayır da ağladım ağlayacam
-arkadaş kalmak ister misin dedi
-hayır dedim
-neden dedi
-bana kurduğun her cümlede tekrar ilanı aşkını beklemektense.
delikanlı ayrılığımla oturum kendi kendime konuşurum. dedim
-biraz delikanlı olsaydın arkadaş değil sevgilin olmaya devam ederdim zaten dedi
-hiç kızmadım sonuna kadar haklısın.
ben o eve girdim delikanlılıktan çıktım sen girseydin
kalbimi tek verdiğim kişiyi huur olarak anacaktım. dedim
-arkadaş da olamayacağız öyle mi dedi
-seni bu kadar severken arkadaş olamam git benim yaptıgımın aynısı sen yap bende senin benden nefret ettiğin kadar nefret edeyim
sonra yaşanan yıllar hatrına arkadaşlığa bende katlanayım dedim
-ben sen değilim kelebek dedi
-biliyorum ebru özür mü? istiyorsun bir milyon kere en içten dileklerimle. pişmanlık mı duymak istiyorsun? allah binbir türlü belamı versin.
bana cesurca git de giderim ama beni uzakta tutup kalbimi kendine çekme dayanamam arkadaşlık aşkına dedim
-kapatmam lazım dedi
kaçmak istiyordu çünkü ne istediğini o da bilmiyordu
onu arayacak olan kişi yine ben olmak zorundaydım
-tamam dedim
-sonra arayayım mı yine dedim
-sen bilirsin dedi
-ben aradığımda arkadaşın olarak konuşmam haberin olsun bir rahatsız olursan aşkımdan sıkılmadan yüzüme kapat çünkü kızacak bir sevgilim olmaz artık dedim
---tamam dedi
-o zaman görüşürüz kapatmam lazım dedim
kapattım
onu tekrar aramak için kaybettiğim tek zaman
tekrar numaraları çevirip
onun cevap vermesini beklemek oldu
-efendim dedi
-merhaba aşkım seni çok seviyorum nasılsın dedim
hiçbirşey diyemedi
bende zaten beni bir anda affetmesini bekleyip iyiyim aşkım sen nasılsın bende seni çok seviyorum demesini beklemiyordum
eğer öyle yapsaydı zütüm iyice kalkacak
ve ona karşı ne hata yaparsam yapayım onu kaybetmeyeceğimi düşünecektim
ama onsuz da yapamıyordum
özledim onun aşkım demesini seviyorum demesini
onu kırdığım için mantıklı olarak dememek hakkıydı ama
hangi aynştayn aşıkken kalbine söz geçirebilmiş ki ben gecireyim
ama istiyordum lan işte amk seviyorum demesini
-orda mısın aşkım dedim
-burdayım kelebek dedi
-en çok neye dua ediyorum biliyor musun dedim
-bilmiyorum dedi
-allahın bana verdiği yeteneğe dedim
-anlamadım dedi
-kalbim mesaj gönderiyor beynim yorumluyor dilim dönüp sana seni seviyorum diyor. bunları derken gözlerim ışıldıyor
ve kulaklarım tekrar duymayı bekliyor neyse tamam
bu kadar risk aldığım yeter en azından sen suratıma kapatmadan
ben kapatayım ki şansım devam etsin bir dahaki aramalarımda
haa bu arada unutmadan seni seviyorum dedim. biraz bekledim hani bende der mi diye ama demedi
sonra yavaşça telefonu kapattım
halimden bi haber olan asker panpalarım
olayı tüm tabura yaymış
ekşın reyiz kelebeği nasıl giber diye onun makarasını yapıyorlar
olm ne tak yicen sokabilcen o dergileri diye bana takıldılar
---yardımınız lazım tek başıma sokamam dedim
-anlat amk ne yapacaz dediler
planımı anlattım riskli ama ok verdiler -
165.
0120Tümünü Göster
yukarı bölük yazanesine çıktım
yazıcılarla makara yaparken yan odadaki ekşın
-dıbına çakim arkadaşım burda mısın gel yanıma dedi sesimi duyunca
girdim emredin komutanım dedim
-sen ne yaptıgının farkında mısın dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredin komutanım dedim
-böyle hikayeler anlatıyon sonra birbirlerini gibecekler amk başımı belaya sokacaksın benim
cezanı kestim kışla giriş nizamiyesine haber verdim seni baştan sona arayacaklar getirir ve yakalanırsan
askerlik boyu çarşı yasağı
o dergileri getiremezsen emre itaatsizlikten askeri disko cezaevi
getirir ve bana yakalanırsan da dayak yiyeceksin haberin olsun arkadaşım dedi
-emredersiniz dedim
-şu imzalanacak defterleri getir dedi
-emredersiniz dedim
gittim getirdim
imzalarken odada bekledim çıkabilirsin demediği için
imza atarken
-kitap okur musun dedi
kitaplığa baktım kütüphane amk hepsini bana özet çıkar der bi de onunla uğraşmayayım diye
-hayır komutanım dedim
-dıbına çakim kusura bakma arkadaşım senin için ferre kitaplar koyamadım kitaplığıma dedi gülümseyerek
-kitaptan okumam genelde komutanım dedim
-vay dıbına çakim gel buraya dedi
o askeriyede ki kısa saçın dezavantajını tekrar yaşadım enseye inen tokatla
biraz ensede saç olsa en azından şiddeti azalırdı
imzaların bitmesini bekledim
hepsini kapattı defterlerin imza işi bittiği için
-başka bir emriniz var mı komutanım dedim
açtı klagib müziği kulaklığını takmak üzereyken
-rahatsız etme dedi
-emredersiniz dedim
• *loreena mckennitt hastasıydı bende çok severim
çıktım akşam iştiması komutanlık saati derken yat iştimasından sonra sızmış kalmışım
ertesi gün yine kalk odasını temizle derken o da geldi
-bir emriniz var mı komutanım dedim
-yok canım sağol dedi
bana canım diyorya akşam çarşı dönüşü canım benim diyerek gibecek adam ben ise hala ne tak yiyeceğime tam olarak karar veremedim
sabah iştimasından sonra
-defterini al gel dıbına çakim arkadaşım dedi
daha çarşı defteri bile yok bende
acemilikteki çarşı defteri geçerli olmuyor
kantinden aldım
yazıcılar gerekli şeyleri yazdılar
tabur komutanına zütürüp mühürlendi imzalandı
artık çarşıya çıkma işlemi hazırdı
üstümü değiştirdim bölük komutanı imzasını aldıktan sonra da
-inşallah başına iş açarsın arkadaşım ben çok sevmem artisleri dedi
-emredersiniz dedim
çarşıya çıktım
akşama kadar gezdim küçükyalıda
fazla bilmediğim için zütüm yemedi
kadıköy veya başka bir yere gitmeye
adaların karşısında bir yere oturdum yattım yemek yedim gazete okudum çay içtim derken akşamı ettim
dönüş vakti geldi
ben nasıl çıktıysam öyle nizamiyeye geldim
nizamiyede kilodu açıp onun içine bile baktılar ama bi tak yok ki bulsunlar amk
tabura döndüm saat 5 e 10 filan vardı
en geç dönüş saati 5 ti ve saat 5 aynı zamanda komutanların lojmanlara dönüş saatiydi
5 e gelmesine yakın ekşın beni gördü servise binecekken
-dıbına çakim gel arkadaşım buraya dedi
deli gibi koşarak yanına gidip emredin komutanım dedim çok yüksek sesle
-soktun mu içeri dedi
-emrettiğiniz gibi komutanım dedim
-nerde dıbına çakim dergiler dedi
-askerlere dağıttım komutanım dedim
-vay dıbına çakim servis kalkıyor şimdi yarın sabah hatırlat sabah ereksiyonu ile gibecem seni dedi
-emredersiniz komutanım dedim -
166.
0121Tümünü Göster
• *iştimaya katıldım akşam iştimasına
iştima bitimi ile akşam yemeğinden sonra ki boşlukta askerlerle toplandık
olayı anlattım böyle böyle yaptım diye
onlar zaten görevlerini biliyorlardı
anlaşma sağladık
bunun şerefine bir hikaye daha anlattım
ve koştum telefona
kimi aradım ?
önce can beyler annemi
hayır dualarını sözlü olarak duyup ellerinden manevi bir şekilde öptükten sonra sıra geldi canan'a
çevirdim numarayı cevap yok
tekrar denedim yok
gittim iç bahçede biraz oturdum
sonra redial ama yine yok
o gece o telefona cevap alamazsam yatamayacağımı biliyordum
alamadım cünkü yat iştiması için koğuslara gittik yatamadım
yattığıma uyku denmez
kimileri sınırlarda düşmandan gelecek kahpe kurşun korkusu ile nöbet tutarken o gece
ben sevdiğimden gelebilecek ayrılık kurşunu korkusu ile sabaha kadar nöbetini tuttum hala bir umudu olan aşkımın
bu kadar dert arasında ekşın reyizin ereksiyonu ile de uğraşacaktım sabah
odasını itina ile silip süpürdüm paspasladım
masasını düzelttim
benim yapmamdan nefret ettiği halde botlarını boyadım
ve geldi hemde ben botları boyarken
-dıbına çakim arkadaşım sana boyama demedim mi dedi
-zaman kaybetmeyin bu sabah daha önemli işleriniz var diye boyadım komutanım dedi
-vay dıbına çakim hatırladım arkadaşım iştimadan sonra topla gel o arkadaşlarını dedi
-emredersiniz dedim
iştimadan sonra cesur oldugunu düşündüğüm bi kaç tanesini alıp odasına gittik
tek tek sordu herkese dergi nerde diye
hepsi okuduk göreceğimizi gördük sonra yırttık attık komutanım dedi
-tamam sizde suç yok gibtirin gidin amsalaklar dedi
• **onlar dağıldı odadan bende kaçmaya teşebbüs edercesine
-bir emriniz var mı komutanım dedim kapı eşiğine yaklaşarak hafifte bir gülümseme ile
-gel dıbına çakim dedi
-emredin komutanım dedim
önce surata bir tane vurdu
-sokmamışsın içeri hiç bişey zütüne kadar arattırdım neden yalan söyletiyorsun askerlere dedi
canımdan bezdim amk.ne tak yicektim amk başka yol mu vardı
-emredersiniz komutanım dedim. konu ile çok alakasız bir şekilde
-niye yalan söylüyorsun diye bir tane daha vurdu
benim gözümden yaşlar akmaya başladı beyler
ağlıyordum ama zaten alışkın oldugum tokattan dolayı değil
ebrusuzluğa alışamadığım içindi göz yaşlarım
-emredersiniz dedim yaşlı gözlerle
yine vurdu
-emredersiniz dedim
-gibtir git elimde kalacaksın dıbına çakim dedi
beni yediğim tokatlar gibimde olmadığı için ona
-başka bir emriniz var mı dedim tekrar ama boynumu hafif yana kırıp yüzümü tokat yemeye hazır hale getirerek
tekrar vurmak istiyorsan vur gibimde degil dercesine
-yok dedi çıktım
eğitim timi için diğer tertiplerin yanına katılmak zorunda idim
ama telefona koştum yine
çevirdiğim numara bu defa cevap verdi
artık kendimde neden dün gece cevap vermedin diye hesap soracak erkeklik kalmamıştı
ekşın reyiz sağolsun dayağın etkisi ile zaten doluydum
-efendim dedi
-merhaba aşkım dedim ağlamaklı bir sesle
-ne oldu dedi.
-bişey yok aşkım merak etme sen beni sadece sesini duymak için aradım. kendine iyi bak dedim.ama onun beni hala düşünerek
ne oldu demesi ben üzgün oldugumda tesellim olan kişinin hala destekçim oldugunun hissine kapılmam daha çok ağlamama sebeb oldu
-üzme kendini geçiyor günler ne kaldı ki bitmesine dedi
o hala askerlik derdinde ben onsuz ölüyorum haberi yok
-gitmem lazım tosbiş kalbime emanetsin dedim
-tamam dedi. kapattım telefonu
• *yardırarak eğitim time gittim
eğitim timinde ekşın reyize bir çözüm bulmam lazımdı
böyle sabah akşam dayak olmazdı amk
aynı akşam ekşıın nöbeti vardı
zaten uykusuzum
dayak yemişim bi ton
eğitim timinde yat sürün
sevgili ile aramız hala muallak
eh be ebecim sende haklısın bu kadar derdin hepsini sana bu yaştan sonra yaşattı hayat
akşam ekşın subay astsubay gazinosundayken
zap yapıyordu kanallar arası
tek bir sahne gördüm
rahmetli sunaldan
kovmirim la puşto kovmirim
ben kendimi kovdurabilir miydim??
kovdururdum ama yapmadım çünkü birden bir cep telefonu sesi duyuldu
ekşın yerinden kalkarak
-dıbına çakim yakaladım seni arkadaşım dedi
koştu subay ast subay gazinosundaki çaycılık yapan askerin yanına
telefon hala çalıyor ben ve çaycı da ne tak yiyor lan bu diye ona bakarken
o da her tarafı arıyordu telefon nerde diye
-bi telefon çalıyor ama sizin telefonunuz galiba komutanım dedim
-nerde dıbına çakim dedi
-masanın üzerinde komutanım dedim
-vay dıbına çakim melodiyi değiştirmiştim unutmuşum dedi
bu adam bırakılır mı amk.
biz hafiften gülümserken tehdit geldi
-bu olay duyulursa gibtiğim asker sayısı populasyonunda(nüfus)iki tane artış olur haberiniz olsun dedi
---hangi olayı komutanım dedim.
-aferim arkadaşım dedi
aferim duyunca sağol demek farzdır askerde
bana sen yatabilirsin dedi ekşın
-bi telefon açabilir miyim komutanım dedim
-tamam görüşme bitince bana tekmil vermeden gitme dedi
-emredersiniz dedim
koştum telefona
ebruyu aradım. öyle kolayda değil beyler kart dayanmıyor amk.
masraflı iş sürekli cep tel nosu aramak
-merhaba ebru nasılsın dedim
-iyiyim sağol dedi
-bende iyiyim sende sağol dedim
-iyi dedi
-sınavların nasıl geçiyor dedim
-bitti alanyaya gideceğim dedi
vay amk yaz tatili geliyor ebru alanyada olacak
ama vatan bana mı emanet ben mi ekşına emanetim yardırıp duruyoruz
-iyi yolcular dedim
-aşkım demiyorsun artık dedi
-anlamadım dedim
-aşkım diyorum demiyorsun artık dedi
-lütfen tekrar et ebru sesin gelmiyor dedim
çok iyi duyuyorum aslında ne dediğini
aşkım diyor eskiden sürekli dediği gibi
başka anlamda kullanıyor ama yine de diyor
duymak da acayip ediyor beni
offf çekip yedi tepesini sallayasım geliyour istanbulun
-yok bişey neyse dedi
-ne demiyorum sana dedim
anladı amacımı tekrar tekrar duymak istediğimi
-sen ne demek istersen onu dersin sorun yok benim için dedi
-platonilerle bile olsa seni sevmek hala çok güzel dedim
bunu derken ilk günler kadar heyecanlanlıydım
durum nerden nereye gelmişti -
167.
+1122Tümünü Göster
• *elifi bulsam askerlik boyunca geneleve dahi gitmemiş askerlerin arasına atmak istiyordum
ben yine ebruya aşk durumumu itiraf edince utandı mı sıkıldı mı yoksa duymak mi istemedi bilinmez
telefonu kapatmak istedi
-neyse görüşürüz az bir işim var dedi
-tamam kendine iyi bak dedim
kapattım telefonu
iç bahçeye gidip kimse yokken bir sigara yaktım
ekşın sıkılmış aşşagı inmiş beni telefon kulubelerinin orda görmeyince saga sola bakmış
silahlıktakine sormuş
sonra o da dışarı gelmiş
ama ben boynum önde alnım bir avucumun içinde kara kara yere bakarken onu farketmemişim bile
sigara bitinceye kadar izlemiş
dalgınlıktan izmariti yere atınca
-dıbına çakim arkadaşım yakaladım seni dedi
işin gücün yok mu amk ekşın yaa
-emredin komutanım dedim
-mıntıka zamanı gelmiş şu iç bahçeyi bi elden geçir dedi
bi izmarit attım diye koca bahçedeki tüm izmaritleri yarı aydınlıkta topladım
gittim mıntıkayı yaptığıma dair tekmil verdim
hiç üşenmedi iyice her köşesine baktı var mı diye ama bulamadı
git yat veya tamam demeden çekti gitti yine odasına
odasına gidip bir emriniz var mı komutanım dedim
olmadıgını söyledi bende gittim
yatağa biraz uzandım ama içimdeki sıkıntıyı gidermek için arka arkaya sigara yakmam gerekiyordu
uyumak inanın mümkün değildi herşey bu haldeyken
aşşağı inmek yasak
wc de sigara içmek yasak
ekşının nerden çıkacağı belli değil
ama yine de yakalanmadan hızlı hızlı wc de bir tane içtim
biraz debelendikten sonra uykuyu da becerdim
günler eğitim timinde hızla geçti
artık ebruyu aramaya korkar olmuştum
çünkü o kadar uğraşıma rağmen bana karşı hiçbir yumuşaması
en azından bir kez daha konuşalım demesi yoktu
öyle ki konuşmalarımızda benimle mecburen konuşuyor gibi geliyordu
yılların hatrına bir askeri üzmemek için gibiydi herşey
denemedim mi denedim unutmayı
• *ben denedikçe daha çok acı çektim
beni tek mutlu eden şey tekrar beni sevebileceği ihtimali kalmıştı
anladım ki ne kadar üstüne gidersen unutmaya çalışmanın o kadar zütüne giriyor herşey
boş zamanlarda askerlerin eğlenmek için yaptığı makaralar bile sıkıcı geliyordu
lan kelebek bişey anlat da gülelim diyenlere ana avrat sövesim geliyordu
nasılsın diye hal hatır soranlar bile herşeyi tekrar hatırlamama sebeb oluyor çektiğim acılar tazeleniyordu
demekki neymiş aşk acısı ile askerlik aynı hayatını birleştirirsen doğan çocuğun ismi hayat olurmuş ama en ızdıraplısından
tek ekşın değil diğer komtanlarda bir acayip
bana kalırsa hepsi bir acayip
hepsi otorite kurmak
komutan olduğunu farkettirmek
rütbelerine saygı duyulmasını isteme derdinde
onlarda haklı
askerler çok fena çünkü
biraz yumuşayan askerlerin kötülüğünü istemeyen komutanların burnundan getiriyorlar yavşaklıklarıyla
askerlere karşı iyi tutumlu olan komutanların nöbetlerinde inanın daha uzun iştimada bekliyoruz
herkes nasıl olsa x komutan bişey demez ceza vermez diye ne sıraya geçiyor ne laf dinliyor ne de esas duruşu esas duruş gibi yapıyorlar
bir kaç uyarılma sonrası anca kendilerine geliyorlar
artık askerlerden bıkmış bazı komutanlar pgibopat ayağına yatıyor
bazı komutanlar hiç bir askeri gibine takmıyor hiç biri ile muhattap olmuyor
yanlışını gördüğü askeri direk mahkemeye veriyor veya hakkında yazılı işlem başlatıp kendi bölük komutanına teslim ediyor
bazı genç komutanlar kimi örnek alacagını ve ne yapacağını tam olarak tecrube azlıgından dolayı bilemediği için daha tehlikeli olabiliyorlar
kolay değil 500 tane 20li yaşlarda hepsinin muhtemelen en az bir tane sorunu olan ve bu sorunlardan kurtulabilmek için binlik peşinde olan askerleri idare ve komuta etmek
geçmiyordu beyler günler
geçiyordu ama geçmiyordu işler
yeni gelmiş olmak çevrede neler olup bittiğini izlemek aslında benim için bir avantajdı
askerleri ve komutanları ve düzeni yeni tanıyordum
yani tam alışmadığım için herşeye sıradan ve rutinleşmemişti henüz askerlik
ama o yoktu
onun olmamasına da alışamamıştım henüz
kalbim sıradanlaşamadı
rutinleşmedi henüz ayrılık
çatır çatır birini giberken yakalansam bu kadar üzülmezdim bu kadar dert olmazdı bana
• * hafta sonu nizamiyeden telefon geldi
benim ziyaretçim gelmişti
istanbulda bir dönem alanyada beraber çalıştığımız bir arkadaşım vardı
mecidiyeköyde oturduğu için karşılaşamadık ben anadolu yakasında oldugum için
ama bir iki kere telefon açıp çarşıya çıkınca haber vermemi yanıma geleceğini
vakti olursada ziyarete geleceğini söylemişti
demekki gelmişti
kamuflajları giyip gittim
yasaktı çünkü askeri eşofmanla gitmek
biz henüz kep takıyorduk
mavi bereyi eğitim timi bitmediği için haketmemiştik
bi tane üst devre al olm havan olsun amk giy şunu öyle git dedi
neyse aldım bereyi gittim
görevli asker sizinle görüşmek isteyen kişi nin ismi ebru ... görüşmek istiyor musun tanıyor musun dedi
ebru mu??
istanbula mı gelmiş
beni ziyarete hemde
düzeltecek saç yokki söyle bir yana alsam
elim ayağım nereye gitti lan benim
neden heyecanlıyım bu kadar
gözlerim neden sürekli ufuktan belirecek kişiyi gözlüyor
ve çıktı beyler
belirdi ilerden yavaş yavaş geliyor
bi kaç adım sonra beni gördü
hadi gül bi kere ebru
bir gülümseme lütfen
içim ısınsın da korkmayayım artık yüzükleri elime teslim etmeye geldiğinden
gülmedi beyler
-merhaba dedi sadece
sarılmadı bile
oturduk kamelyaya
-ben bişey içer misin diye sordum
-hayır içmeyecem dedi
-bişey yer misin dedim
-hayır dedi
-borç tahsil etmeye gelmiş gibisin dedim
konuşmadı
---kiminle geldin dedim
-okuldan bir kız arkadaşım burda kalıyor ama yanında kalmayacağım gece dönüyorum dedi
-gezmeye mi geldin dedim
-evet istanbulu görmeye geldim dedi
-bende istanbulun bir parçası olduguma sevindim dedim
-sana birşey vermeye geldim dedi
yüzükleri verecek sandım beyler herşey bitti diyecek sandım
hani birden ağlama hissi duyarsınız da yaşlar nerden çıkacağını bilemez genzinizde kalırya bir kaç damla
o modla ne vereceksin dedim
cüzdanından şimdinin parası ile 10 lira çıkardı
-bunu al dedi
şaşkın şaşkın baktım hiç bişey anlamadım
-karnın mı acıktı bişey mi istiyorsun kantinden ben alırım var param dedim
-hayır dedi. içeriye sokmaya çalıştım ama almadılar
seneler geçirdik seninle .her anını çok sevdim seninle olmanın dün gibi her saniyesi ezberimde. hiç sana yanlış bişey yapmadım
hep sana ait kaldım. hergün benim seni sevdiğim kadar sende beni seviyor musundur diye merak ettim.ama hiç ikna olmadım
hep kendim seni daha çok sevdiğimi hissettim. beni sevdiğini biliyorum. yada belki de sadece inanmak istiyorum sevdiğime
burda mutlaka satıyorlardır.bu parayı al git bir kalem bir defter al sonra ne kadar dolu aşk yaşadığını hatıralarımızı yazarak anlat dedi
-anlamadım ki dedim
-laf olsun diye mi sevdin beni bu güne kadar dedi
-hayır dedim
-kalbin beni sevmeye alıştı diye mi seviyorsun dedi
-hayır dedim
-hayatında sırf biri olsun diye mi sevdin beni dedi
-hayır dedim
-o zaman ispatla kelebek dedi
-ne yapmamı istiyorsun anlamadım dedim
-beni sevdiğine inanmak istiyorum. sensizlik ne kadar zor oluyor bilemezsin kelebek. uykular girmiyor her hatıra saniye saniye gözümün önüne geliyor.
sensizken bunlarla boğuşuyorum en az benim kadar beni seviyorsan her anımızı hatırlarsın o zaman inanırım sana dedi.
anladım ne demek istedigini ama taku yemiştim amk. tamamen bir zaman karmaşası geldi gözümün önüne zaman dizini beynimle ön sevişme yaptı
oraya gittik buraya gittik onu konuştuk bunu konuştuk şunu dedim bunu dedi vay amk ne tak yicem lan ben
-bu mu affetme sebebin olacak dedim
-evet dedi -
168.
+1123Tümünü Göster
---hala seni sevdiğime inandıramadım demek dedim
-inandıklarıma tezat şeyler yaptın kelebek dedi
baktım konu yine elife kayıyor kabul ettim tamam dedim
-uçağım kalkacak gitmem lazım dedi
-bir kere sarılabilir miyim dedim
elini elimin üzerine koydu.
-seni sevdiğime pişman etme. boşuna sevmişim dedirtme lütfen dedi
bu nasıl bi istek amk. yazarak olur mu.
-tamam dedim. ayağa kalktık ben sarıldım o da mecburen sarıldı ama mecburiyet gitti bir süre sonra ne kadar özlediğini ima eden bir sarılma oldu
gözleri dolu dolu mu desem yoksa umutlu mu desem. yoksa yalvarır bir şekilde mi desem
-kendine iyi bak dedi
döndü gitti
peki nasıl yazacaktım her hatırayı
bölüğe döndüm
biladeri aradım
şu verdiğim adrese acil olarak şurda duran defterleri gönder dedim
(ebruya yazdığım mesajlar)bana hediye ettiği
istanbuldaki arkadaşın evinin adresini verdim
pazartesi ekşın reyize sordum onları içeri sokmamda bir sakınca var mı diye
ne kadar dedi
bi kaç defter dedim gözü korkmasın diye
-dıbına çakim hepsini okumam lazım arkadaşım. gizli birlik burası dedi
-okuyun komutanım dedim
-begenmezsem acısı çıkarırım arkadaşım dedi.
-emredersiniz komutanım dedim
-tamam getir dıbına çakim dedi. nizamiyeye ben haber veririm dedi
plan şuydu beyler.ben ne yazmışım mesaja
o ne cevap vermiş olabilir.
mesajlardaki ipuçları ile nerde buluştuk ne zaman ne hissettim onları bulup ebruya istediğini vermek
**
• *gittim önce bir defter aldım
deftere benim için ön hazırlık oldu
ilk önce tüm ilklerimizi hatırladığım kadarıyla yazdım
tarih dizini olmadan
çünkü ilk defa denize gittik
nasıldı onu hatırlıyorum ama tarihini veya neden önce veya sonra oldugunu bilmiyordum
düşündüm düşündüm o böyleydi bu böyleydi ne hatırladıysam yazdım
ekşın reyize defterler gelinceye kadar mükemmel ötesi askeri disiplinle yaklaştım
onun çok sevdiği emir tekrarını yaptım hep
yüksek sesle tekmiller verdim
nizami bir asker oldum
hiç kimseye bulaşmadım
mıntıkalarda arazi olmadım
ebruyu da arasıra arayıp nasılsın iyi misin dedim
bunun ötesinde hiç bir konu açmadım
sadece olagan günlük şeylerden bahsettim
ona gereksiz gereksiz şunu yaptım bunu yaptım iştimaya gittik koştuk süründük yattık kalktık
aşkım demedim hiç bir cümlemde
veya herhangi bir sevgi belirtisi
defterler geldi
ekşın reyiz e getirdim
-dıbına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi
-alabilir miyim o zaman komutanım dedim
-hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi
4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile
hergün alabilir miyim komutanım dedim
-daha okumadım dıbına çakim arkadaşım dedi
4üncü gün bana acımış olacak ki
-al tamam gerek yok okumama dedi
tarihli ilk mesajdan başladım okumaya
hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi
45 gün civarında sürdü yazmam
cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım
bu sürede eğitim timi bitti
**berelerimizi taktık
eğitim timinde ikinci oldum
avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak
yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık yapmak
sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam
bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile ödüllendirmek oldu
ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim
yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım
hep mutlu görünmeye çalıştım
ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar yaptık
hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti
-beni hala seviyor musun kelebek dedi
elime düştü mü düştü
şu soru müstahak oldu ona
-sen beni seviyor musun?
-önce ben sordum dedi
-artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim
-tamam dedi
-sen seviyor musun dedim
-bilmiyorum dedi
bir aşık için en son duymak isteyeceği laf
amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek
-öğrenince haber verirsin dedim
-tamam dedi kapattık
yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi
en azından küfür yoktu
genelde şiirsel bir yazım dili vardı
kısaca örnek vermek gerekirse
***saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın
uyandığımda yanımda olmadığına isyanım
telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın
gülcülerle muhattap olma sebebim
yüzüme giden damarların açıcısı
bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin
haylazlığımın kulağından tutan
avuçlarıma sıcaklık katan
gönlümdeki tatmin
yüreğimdeki yaşam azmimdin
**diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri
her satıra dayanan bir anı vardı.
12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta
bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum
10 gün civarında hep ekgib bişey yazdım mı diye düşündüm
ekşın kitabı istedi
çünkü biliyordu uğraştığımı
özel komutanım desemde
-dıbına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim mecbur okumam lazım dedi
çaresiz getirdim
bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde
sonra yanına çağırdı
-vay dıbına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi
durumu anlattım
en baştan sona kadar
inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile cezalandırdı
-dıbına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın gibmişsindir sen o kızı dedi
yapmadım etmedim desemde inandıramadım
herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi
-komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim
o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi
emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim
tek tek kendisi zımbaladı
-adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi
ekşın on numara adamdı beyler
tanıdıkça çok sevilecek bir insan
mükemmel ötesi komik ve zekiydi
haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de zütürürdü diğer göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber
ama yarı yolda kalanları döverdi
kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz olma komutu verir
sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi
koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen
koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi
hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi
**ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri
-dıbına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım diye gibtir ederken aynı anda döverdi de
hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez
kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı
fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi
terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi
botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi
-dıbına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi
subay astsubay berberine
-dıbına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı
benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz bir matemetik işlemine sokardı -
169.
0124Tümünü Göster
ebruyu aradım
-nasılsın dedim
-bilmiyorum dedi
-neden ne oldu dedim
-birisi kitap göndermiş dedi
-beklediğin birisi mi göndermiş dedim
-evet dedi
-demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim
-sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi
-arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim
-evet dedi
taa amk o arkadaşlığın
-tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim
-bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi
-belli olmaz dedim
nasıl belli olsun amk ekşın var
-tamam çıkarsan görüşürüz dedi
-ne görüşecez dedim
-sana bişey vercem dedi
o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk
-söyleyemez misin ne vereceğini dedim
-hayır pazar çıkarsan görüşürüz
-tamam dedim
ekşına gittim
-bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim
-olmaz dıbına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi
sesim soluğum kesildi amk
---haftaya çift çıkarsın dedi
-komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim
-dıbına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım dıbına çakim göndermiyorum dedi
-ebru gelecek komutanım dedim
-ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi
ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için
-emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim
-yok dıbına çakim dedi
akşam defterleri imzalamaya zütürdüm
bi kere daha sordum
yine olmaz dedi
ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla
öğle yemeğinde yine sordum
yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi
akşam oldu
ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
-çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi
iyice sinirlendirdi amk
-o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim
beni bi güzel dövdü beyler
-bana mı yapıyon dıbına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp gibe gibe yine yapacaksın dedi
-razıyım komutanım dedim
baktı dayaktan uslanacak gibi değilim
git bana astsubayı çagır dedi
o geldi
bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni tehdit etti dedi
astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı
herşey hazırlandı
en son yine ekşının imzasına kaldı iş
ben zütürdüm imzalatmaya
imzaladı
-başka bir emriniz var mı dedim
-git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi
emredersiniz dedim
gittim aşşagı
yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi
bana koştu
---olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi
koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen
biraz daha durdum
yanına gittim
tekmil verdim
-dıbına çakim ben sana gelme demedim mi dedi
-bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim
-sen dans etmeyi biliyon mu dıbına çakim dedi
-eh işte biraz komutanım dedim
-hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim dıbına çakim dedi
bine bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk. şaka yaptıgını öğrenmesem ana avrat söverdim yok lan sövemezdim zütüm yemezdi amk
-isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım dedim
-gerek yok dıbına çakim dedi
-emredersiniz dedim gittim
cuma geçti ses yok
cumartesi zaten izin günü gelen yok
pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için
beni gördü
-disco da neden degilsin dıbına çakim arkadaşım sen dedi
-bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim
-vay dıbına çakim beraber bekleriz o zaman dedi
emredersiniz dedim
8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum gönderecek diye
9 oldu yine yok
sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye
onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca
her saniye ona küfür ettim
birden kapıyı açtı
-dıbına çakim arkadaşım gel buraya dedi
-emredin komutanım dedim
-çarşı defterini getir dedi
-emredersiniz komutanım dedim
getirdim
imzalarken
-ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi -
170.
0125Tümünü Göster
• *elif tekrar ediyorum dıbına çakim senin.
koştum üstümü değiştirdim
nizamiyeden dışarı çıkıp
ilk telefondan ebruyu aradım
kadıköydeyim dedi
bindim otobüse gittim yanına
elinde hiç bişey yoktu
bana verecek
-ne vereceksin dedim
-acelesi yok dedi
yanında çantası vardı
ne verecekse o çantadan çıkaracaktı ama çantada pek büyük değildi
-iyi tamam bekliyorum o zaman dedim
-teşekkür ederim yazdığın için dedi
-okudun mu dedim
-evet dedi
-istediğin gibi olmuş mu dedim
-hayır dedi
bu cevaptan sonra çantadan söz yüzüğünü çıkarıp bana teslim etmesi ihtimali çoğaldı
onu biraz daha göreyim
biraz daha sesini duyayım diye
hiç konuşmak istemedim
biraz daha bana baksın
her gece düşündüğüm her an aklımda olan birisini en azından birazcık daha yakından hissedeyim diye sessizce ama herşeye hazırlıklı gözlerine baktım
bir kaç desimetre uzaklıkta olan ellerine bir daha dokunamayacağım korkusunu kendi ellerimi tutarak
bir daha dudaklarından öpememe ihtimalimi sıcaktan kurumuş dudaklarımı ıslatarak bastırmaya çalıştım
-hazır mısın dedi
neye bile diyemedim
elini çantasına attı iki yüzüğü çıkarıp masanın ortasına koydu
ilk defa ağlamaya dudaklarımdan başladım büzüştüler gittiler
nefes alma fonksiyonlarımı off çekerek normale döndürmeye çalışsamda fayda etmedi
yüzümü kaldıramadığım için damlalar yüzüme degmeden yerlere döküldü
-kelebek dedi
-efendim dedi o halde ona bakamadan
-bana bak dedi
sonra damlalar yüzümde yol bulmaya başladı
parmağını uzattı
-tak bir kez daha çıkarttırma dedi
filmlerde sacma sapan aşıklar yolda gördüğü herkesi öper herkese sarılır ya mutluluktan
onlara saçma sapan diyeni ekşın reyiz gibsin
haklılarmış beyler herkese sarılıp herkesi öpmek istermiş insan
bu arada saol dıbına çakim ekşın duaların kabul oldu affetti beni.
• *babanız alkolikse onun alkolü bırakabileceğini sadece umut edersiniz
alkolü bıraktım bir daha içmeyeceğim derse de
her gece eve gelişinde ilk dikkat edeceğiniz şey
içmiş olup olmadığı olur
alkolle babanız sizin için aynı anılmaya başlar
en yakın arkadaşınıza en büyük sıkıntınızı sırlarınızı vererek anlatırsınız
ondan beklediğiniz tepkiyi alamayınca hem pişmanlık duyar
hemde ona bir daha birşey anlatmazsınız
güvenini kaybederek yaşanmaya devam edilecek şey değildir aşk
kazıklandığınızı hissettiğiniz bir markete bir daha gitmezsiniz
aşıkken durup düşünebilme olayları gözden geçirebilme yeteneğiniz varsa
çekeceğiniz acılar daha da azalır
sevdiğiniz kişi huur olmayabilir ama huur çoçukluğu yapmayacağı anldıbına gelmez
siz birine deli gibi bağlanmışken
geceniz gündüzünüz onu nasıl mutlu ederimi düşünmekle geçerken
aynı tepkiyi size vermemesini bile huurluk olarak algılarsınız
yıllarca beraber olduğunuz birisinin üzerinde hak sahibi oldugunuzu düşünürsünüz
zütünü sallayarak yürümesinden
zütüne geçirdiklerine
kiminle konuştuğundan
kimin yanında olduğuna
sürekli boğarsınız nerdesin ne yapıyon kim var yanında diye
hepsini bende düşündüm
ebru nerde ne yapıyor kiminle
o ceyhun biniyle görüşüyor mu
erkek arkadaşlarının evine gidiyor mu
onlarda kaldıgı oluyor mu?
evet hepsini düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım
hiçbirisini ona yansıtmadım
sadece gözümle gördüklerimin hesabını sordum
ceyhunla sarılırken görmem
o arkadaşı ile el ele diskoda dolaşması
sizce hayat bu adar tesadüfi mi?
• *ebru'nun yaptıkları sadece benim gördüklerimden ibaret miydi
hiç mi sarılmadı başka bir erkeğe
hiç mi gidip dans etmedi?
şimdi size bunları sordum
bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum
sonuç ne peki?
sadece şüphelendiğimizle kaldık
gözüyle görmediği bir şey için en kötü anımda askerdeyken hayatımı zehretti bana
onun için birşey yapmamı istedi
sabahlara kadar uğraştım yazdım
onun için ekşından bir trilyon dayak yedim
bu muydu yani
hadi affetim tekrar tak barışalım
aynı mı olacaktı herşey
sevinmedim mi barışacak olmamıza tabi ki sevindim çünkü seviyorum
ama parmağı düzelt yüzüğü tekrar tak sonra hadi öpüşelim
el ele gezelim sevgili olalım yine
o kadar basit değil beyler
benim hayatımda bu olayın yüzüğü tekrar taktım
sonra sarıldık barıştıktan ibaret olmasını istemedim
böyle bir anı istemiyordum
-niye geri geldin dedim
-sevinmedin mi dedi
göz yaşlarımı da yavaşca kuruladım
-sevindim geldiğine dedim
parmağı hala havadaydı
sadece yüzüklere baktım
-takmayacak mısın dedi
-önce biraz konuşalım dedim
bana trip attı vay efendim istemiyormuş beyefendi boşuna gelmişim o kadar yolu falan diye
önceden ağlamış olmam
yaşadığım onsuz günlerin sıkıntısına birde onun bu tribi eklenince sinirlendim
---sen benim sözüme güvenmeden o yüzükleri çıkarabiliyorsan tekrar güvenmeye başlayınca kendin neden takmadın dedim
bana geldin sebebini bile açıklamıyorsun gelmenin
istediğini yaptım ama amacım beni affetmen değil suçsuzluğumu kanıtlamamdı
ben bir kere söz verdim sana ve hala da sözümde duruyorum.
hala güveniyorsan kendin tak. söz yüzüğü bir kere geçirilir parmağa babanın dediği gibi dedim
konuyu yine eliften açtı vay niye gidiyonda ben gitsem şöyle olurda falan filan
-anladım ebru sen hazır değilsin bu yüzükleri takmaya içinde hala şüpheler var onları gider öyle gel bana dedim
-hazır olmasam buraya gelmezdim dedi
-hazır olsan hiç çıkarmazdın,bi kere şüphe duydun mu çıkarır atarsın bir daha da takmazsın
senin amacın belli üzüntülerine dayanamadın tekrar takıp mutluluk oynayacaksın benimle
ben oyun filan istemiyorum en baştan beri seni adam gibi sevdim hala da adam gibi seviyorum
buna inanıyorsan kendin tak. hala benim takmamı istiyorsan demekki hala şüphelerin var
benim onunla hala bişeyler yaptığımı düşünüyorsun ve sana tekrar söz vermemi istiyorsun
hayır ebru bir kere söz verdim.o yüzükleri taktım sözümün arkasındayım karar senin yüzüklerde burda buyur dedim
• *bunları söylerken haksız olduğum yerlerde yok değil binler kızın evinde ne işin var beynini gibtiğimin kelebeği
haksız mıydı peki ebru
haklı oldugu yerler vardı
kim olsa aynısını yapardı
sevgilini başka bir kızın evine gittiğini duyacaksın da hadi olmuş madem affedeyim diyeceksin
daha önce söyledim ben affetmezdim
o yine de şans verdi geldi
gelme sebebini sevgisinden başka açıklayabilecek olan var mı??
benim aklıma başka birşey gelmiyor
ama seviyorsa da güvensin
güveniyorsada o yüzüğü zırt pırt çıkarmasın
yüzükler bir süre bekledi masada
bi bana baktı bi sağa sola baktı bi yüzüklere baktı
-takmayacaksan arkadaş olmak istemediğimi zaten biliyorsun ben gideyim dedim
-git kelebek, çok meraklısın gitmeye dedi
-hayır kararını bekliyorum bak masada küllük var ya parmağına tak yada küllüğe at bende hayatımın adresini öğreneyim dedim
-biraz yürüyebilir miyiz dedi