-
26.
+327Tümünü Göster
muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
şimdi taka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir
üni de okumamı
henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
o zaman hiç çalışamadın dedi babası
gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
yemeğe geçelim dediler
hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir biniymişim o
gün onayladım
yemek bitti salona geçtik
durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın
olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
-sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
-buyrun dedim
-biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar
diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
hemen sözünü kestim
yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler
dedim
sizde anladınız dimi lan binler anlatmaya gerek yok amk.
-bitirseydim dedi
-sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim
—maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu
çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki
birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
-bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
-lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama
sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
unuttuk dedim.
içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti
bana bu
suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama …
belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
-anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
-inşallah dedim.
bu arada kzın biladeri binosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor.
futbol oynuyor bin. bizi giblemiyor bile
üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
yine gel dileklerini belirttiler.
annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
sen bilirsin dedim
aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk…
• *babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı
belirtmek istedim ve
koridorda elini tutarak yürümesi englledim
ne oldu dercesine bana baktı
-sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim
• *hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
-önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
derken de sarıldı
-ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
-onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi
• *içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi
birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
romantizmin dıbına koymak bu olsa gerek
-yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
-bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek
—korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum.
yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
-yürüyelim mi biraz dedi
-yok üşürsün böyle dedim
-sen sarılıyorsun ya işte dedi.—sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
-esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk.
yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
vay amk. aşk ne güzeldi lan
—yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
-ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
sen kaşındın diye düşünerek
-böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
eh geciken otobüslerini gibeyim onun da canına minnetmiş
• *ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye
pişirmiş.o derece
daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
yanlış anlayanın zütünü sabri reyiz gibsin ama gibim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
-ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim bince gülerek
-deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
-deli senin delin güzelim diyerek **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık
beklemeyerek.
iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
ben beklerken kapıya geldi
ben ona bakarken
-öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
-sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak
• * apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
bende ona bir öpücük gönderip gittim
sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
sanki ben girmeyecem amk. sınavına
aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu -
27.
+314Tümünü Göster
öğlen civarı 6 7 kişilik kumar tayfası dükkana geldi. dün geceki olayda başrolde oynayanların hepsi
kapıdaydı. bana yumruk atan dahil hepsi gelmişti. bana yumruk atan kişi benden 8 10 yaş civarı büyük.o
zamanlar peugout dolmuş kullanan harun abiydi. edit. adamın adı harun binler inci deki harun abi değil.
içimde korku bile yoktu. kız zaten sıçtı ağzıma bir iki yumruk daha yesem ne olur di ki amk.
yine yaşça benden büyük esnaf olan hasan abi girdi ben kapıya doğru yönelirken. hasan abiyi çok sever
sayarım.
-harun abin seninle konuşmaya gelmiş. dün geceki olay için.ben kefilim. pişman adam dedi
eyvallah abi dedim. hepsine beraber buyrun içerin hareketi yaptım elimle. harun abi geldi. hasan abi de
yanımızda duruyor
- kusura bakma. borç durumları vardı. çocuk da hastaydı. moralim bozuktu. gerginleştim. çok üzüldüm
olaydan sonra dedi
şeytan be huur çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar masasında. demek geldi
içimden ama demedim tabi
-önemli değil dedim. isteksizce.
hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü üstüne bi de sarıl kucaklaş
amk.ama yapacak bişey
sarıldık.
-sana borçluyum dedim. harun abi.
-ne borcu abi ne demek. dedim. paranı vereyim istersen dedim.
-yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da plan yapıyorum.
ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani lafla bitecek bir olay değil bu
başka bir binlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi binolar.
akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar bir şekilde
harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli edilmeli. para mümkünse hayırlı
bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama nasıl??
o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir tanesi ordaydı.ama
bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup buluşamayacağımız sordum. gündüzden
ayarlarız yarın dedi
ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli edemediğim
ebrum bi mesaj atsa diye
ama yok.ben de ona atamıyorum.
neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca durumu anlattım.
-abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu paraları
harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
-devam et hele dedi
-abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları bir hayır işine
kullanmak istiyorum dedim.
-peki bizle alakası ne dedi.
-şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş olacam.ama hep
beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış olacak. hakkınızı içten helal
edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
hepsinin aklına yattı.
-okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
-ne yapacaz peki dediler.
-bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı beni korkusuyla gece
zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım köydeki
hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
-dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
-direk çevirdim. bakan yok.
köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor. tekrar tekrar aradım
sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu anlattım
elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek istediğimizi söyledim.
ihtiyaçlarını sordum
-gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple toplayıp köye zütürecen
amk.
-hocam boyası iyi mi okulun dedim.
defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu.
54 öğrenci.
kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bir çanta içine defter kitap para yettiğine kalem silgi
falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez. ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince
köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı dedim.
-neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa zütürelim dedi
-olmaz dedim.
olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
-neden dedi. salladım yalanı.
-abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
-haa deyip okeyi aldık.,
ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54 tane 9 kat kames top
aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte. -
28.
+3132
--belki yakalanacak bir durum kalmamıştır komutanım dedim
-dıbına çakim asker vukuatı sever bu lafımı unutma dedi
-emredersiniz komunanım dedim
-gel dıbına çakim seni hiç aramıyorum üstünde bişey çıkarda sebebsiz dövmemiş olurum en azından dedi
-dövecek ne yaptım ki şimdi komutanım dedim
yanına yatakta bekleyen soyunmuş karılar gibi çağırdı parmağıyla
gittiğimde beni bekleyen am değil bir tokattı
-emredin komunım dedim neden vurduğunu söylesin diye
-dıbına çakim dayağı peşin atayım üstünde bişey çıkmama durumunda hevesim kursağımda kalmamış olur dedi
bu arada bana vurmaları şiddetli cinsten değil beyler
cepleri aradı bişey yok
her bulamadığında vay dıbına çakim diyor
botlarını çıkar dedi
çıkardım bişey yok
çorapları da çıkarttı ondan da bişey çıkmadı
-vay dıbına çakim boşuna ayak kokuna katlandık. dedi
kokmuyor lan amk inanmayın makara yapıyor
-sana bi hediyem var dıbına çakim dedi
çekmeceden telefonu pis pis sırıtarak çıkardı ve bana uzattı
yine aynı taktikle dövecek
-komutanım bu taktiği denemiştiniz dedim
-vay dıbına çakim yeni taktikler bulmam lazım. tamam beni yalnız bırak dedi
-bi emriniz var mı komutanım dedim
-yok dıbına çakim dedi
-benim bir maruzatım var komutanım dedim
-söyle dedi
-uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
-bakarız sonra dedi -
29.
+3part 7Tümünü Göster
kafamı çevirip oraya bakmamaya çalışsamda gözüm kayıyordu ve evet görür gibi olmamışım görmüşüm
amk.o işte
dedim giberim ne olacaksa olsun saklanmaya mı geldik amk. kalktım ayağa o beni görsün ve yanında
konuşmamıza engel biri yoksa o yönelsin bana doğru diye
beni gördü göz göze geldik. hafiften kafa selamı verdi.1 dk.işareti yaptı. tekrar hastaneye yöneldi. kiminle
girip kiminle çıktığını pek anlayamadım amk.
bilirsiniz biz türkler kenarda bir yerde değilde tam olayın yanında bekleriz amk. hastane kapısı özel bi
hastane olmasına rağmen bekleyen bekleyeneydi. girip çıkan sa dingo ahırı gibi kullanıyordu hastaneyi 3
4 dakika sonra geldi.
hayırdır geçmiş olsun bir durum mu var dedim
erkek kardeşi 17 yaşındaki motorla kaza yapmış. kask varmış ama kaburga kemiğinde çatlak kırık. zütü
başı çizilmiş. ayak parmağının biri ezilmiş. kontrol amaçlı yoğun bakımda tutuyorlarmış
niye daha önce haber vermedin dedim.
yeterince üzgün insan var burda. birde seni niye üzeyim ki dedi
söylemediğin için daha çok üzüldüm dedim.
neyse boşver durumu iyiye gidiyor.sen neden geldin hayırdır dedi
hakaten lan ben niye gittim?? kızı görmeye gittim amk. direk seni görmeye geldim denmez ki.
sen kimsin nesin neyimsin de beni merak edip buraya geldin derse ne tak yiyecektim. tahmin ettiğiniz
gibi yalan uydurmadım. arkadaş seni burda görmüş bende sana birşey mi oldu acaba diye derken
cümleninin sonuna bir fiil bulmaya çalışırken
teşşekkür ederim dedi teşekkür kelimesinden sonra sarılmıştı bana
tuhaf oldum amk. farklıydı yani.her kıza sarılırken bi amaç vardır.ya vedalaşmak için sarılırsınız ya
öpüşmek için ya teselli için ama o bana sarılınca ne tak yiyeceğimi bilemedim.
içimden sıkı sıkı sarıl olm çıkar onsuz iki günün acısını diyordum ama öyle olmuyor işte amk.
benim yapabileceğim birşey var mı dedim.
saol dedi
karnın filan açmı birşey içer misin. başka bir ihtiyacınız var mı dedim
bişey olursa ben sana haber veririm saol dedi.
bu laftan sonra ben gideyim o zaman demek geldi içimden
tamam ben sana mesaj atarım dedi
tekrar sarıldık vedalaşma derken ayrıldım hastanenin ordan
amk içimi bigiblet sürmeyi bilmeyen ama babası tarafından bigiblet alınmış çocuk sevinci ve heyecanı
kapladı.
sebebsiz seviniyordum duygu yüklenmesi oldu.
öğlenden sonra
iki gündür yazamadım sana kusura bakma dedi
istersen kardeşin yoğun bakımdan çıksın ondan sonra görüşelim. kendini mesaj atmak zorunda hissetme
dedim
muhtemelen yarın sabah doktor kontrol ettikten sonra normal odaya alacaklarmış dedi
hmm çok sevindim dedim
bende dedi
yorgun olmazsan iş çıkışı gel hastaneye istersen dedi
tamam amk geleyim de.ne hoşlandığını belli ediyon. seviyon mu dalga mı geçiyon ne tak yediğin belli
değil.
yanına gelince ne yapacağımı şaşırıyom. arka arkaya iki cümleyi bırak birini zor söylüyom. hepten eziyet
amk bana yüreğime beynime.
tamam duruma göre haber veririm ben sana dedim.
eskiden kolonya alınırdı binler dalga geçmeyin amk. şimdi bana komik geliyor amk.bi kolonya aldım.
gittim gece 11 gibi dükkanı kapattıktan sonra
hastaneye geldim.o da dışarda başka bir aile bireyi olsa gerek onunla konuşuyordu.(halasıymış)
kenar bir yerde bir süre bekledim. hani gider mi yanında ki diye yok amk. ölüden züt beklemek misali.iki
kadın durup dururken konuşmayı bırakır mı??
baktım olacak gibi değil mesaj attım.
müsait olduğunda haber ver ben bekliyorum dedim
nerdesin dedi
yanındakini gönder akabinde yanındayım dedim
sağına soluna baktı. beni gördü bana doğru yaklaştı. hoş geldin dedi
hoşbulduk. bunu getirdim ama alakasız oldu galiba dedim kolonyayı göstererek
sağol düşünmen yeterli dedi.
bunu içeri bırakıp geliyorum. burda mısın dedi
evet bekliyorum dedim geçti içeri geri geldi beyler.bu arada saat 12 civarı oldu .ara ara içeri girmeye
devam etti.
eee anlat bakalım diye başladı tam 4 saat konuşmuşuz.
ben anlattım kız anlattı. babasının mesleğini sordum oteli var iki tane dedi
yuh amk. birden gözüm korktu dedim sıçtık zengin kız fakir aşık muhabbeti olacak
senin baban ne iş yapar dedi. inşaatda çalışıyor dedim. -
30.
+3112Tümünü Göster
• *dert babası oldum amk bu gurbetin
onun haketmediği teselli lekesini geçirdim ama
onu teselli etmekten kendi teselli sularım kirlendi
evden çıkmadan önce ne olur ne olmaz
elif manyağı arar diye telefonu erkenden kapatıp
ebruların evine gittim
uzun uzun tutmasınlar sıkılırım diye
içeri girer girmez
kuzenlere 9 da söz verdim orda olmam lazım dedim
içeri girer girmez baskın geldi oda
ekgiblik vardı
sandalyenin birisi boştu
hata mı yapmıştık yoksa o eve giderek
zaten akıldan çıkmayan ebruyu
korku filmlerindeki amk salak oyuncularının
gitmemesi gereken yerlere bir de ışıkları açmayı akıl edemeden gitmeleri gibiydi
üzüntü ve derin bir offf çekme ihtiyacı kaçınılmaz oldu
tem umduğum annesi veya babasının keşke ebru da burda olsaydı dememeleriydi
onlar dile getirmediler ama
gönlüm sürekli onu mırıldandı durdu
yemeği yeyip
onların da bir kaç sorusuna katlandıktan sonra
saat 9 a yaklaştı
ben artık gideyim müsadenizle dedim
ebrunun babası tutturdu ben bırakayım diye
gerek yok şurası hemen diye ısrar etsemde baktım
kıllanır gibi oldular ne tak yiyecem acaba diye
sakince tekrar anlattım
beyaz yalanla ikna edip ayrıldım
annesi söz aldı tekrar geleceksin gitmeden diye
karambolde vermiş bulunduk sözü
dışarı çıktım
biraz yürüyüp telefonu açtım
ebruyu aradım
bir sürü fırça kaydı vay telefonun neden kapalı
bişey oldu sandım
onu da ikna ettim yemekte annen baban rahatsız olmasın diye kapattım
herkes arıyor hoş geldin gel bi ugra diye
hem babanı arasaydın söylerdi zaten orda oldugumu dedim
tatmin oldu
ebru tamam da
elifin başıma neler açtığının farkında mısınız
hem annesi gile hemde ebruya yalan söylemek zorunda kaldım
ama ikisini de atlatmanın verdiği rahatlama ile canım alkol çekti
ama nerde içecem eliften tırsıyom
korktuğum başıma geldi telefon açtı
nerdesin diye
aynen verdiğim cevabı yazıyorum
-sana numaramı veren beynimi gibeyim
-ya ne var bunda oturup konuşalım istedik. ebrun var korkma yemem seni dedi
nasıl etti bende bilmiyorum
sonunda
-tamam bir şey içelim sonra rahatsız etmeyeceksin beni söz mü dedim
-söz dedi
-nerdesin dedim
-evdeyim dedi
-nereye geleyim dedim
-eve gel dedi
dışarda bir yerde içsek gören olsa taku yiyecez
eve gitsem olmaz
-başka bir yer söyle dedim
-tamam şuraya gel dedi
dediği yer alanyanın semti diyelim
alanyadan uzak olması görülebilitemizi azalttığı için bindim taksiye
gittim
durduğum yerde beni bekliyordu
bir eteğin boyunun o kadar kısa olması gerekmiyor
o kadar kısa olacaksa arasını dikip kilot olarak kullanmak daha mantıklı bence
askerde sap görmekten zaten her dişi hatunu ilk fermuar arkasından görmeye başlıyorum
neyse artık verdik sözü
içilecek bişeyler
nerde içiyoruz dedim
-şurası bizim ev dedi
yalan yok beyler eve davet etmesi hareketlenme yaşattı bacak aramda
neden mi çıktım evine
valla bilmiyorum yemin ederim bilmiyorum -
31.
+3117Tümünü Göster
daha önce hiç görmediğim denizci kıyafetli askerler mi dersiniz
mavi kamuflajlı havacılar mı dersiniz
siyah bereli tankçılar mı dersiniz komando bereli askerler mi dersiniz
sivil kıyafetlisi
takım elbiselisi
kirli sakallısı
normal piyadesi ne ararsan var
ne oluyor burda nasıl bir yer derken
kayıt işlemi yapıldı
bir koğuş gösterdiler
birini yakalayıp
-nasıl bir yer burası dedim
-gibtir git devrelerine sor dedi
devre kim amk sanki hepsiyle 10 yıldır arkadaşım söylesene işte pekekent bilmiyoz
üst devre ne demek öğrendikten sonra
diş ağrısı dayanılmaz bir hal aldı
bi kaç askere sordum ne yapabilirim diye
nöbetçi çavuşu bul nöbetçi komutana zütürsün ondan izin alıp revire gidin dedi bi tanesi
dediklerini yaptım
• **nöbetçi başçavusu bulduk
nöbetçi çavuş komutana
-bu askerin bir maruzatı varmış komutanım dedi
-gelsin dedi
tekmil verip yanına yaklaştım
-dişim ağrıyor komutanım dedim
bir tokat attı
-geçti mi dedi
-geçmedi komutanım dedim
bir tane daha vurdu
-geçti mi dedi
baktım adam deli amk
-geçti komutanım. dedim
-gibtir git o zaman dedi
-emredersiniz dedim
dışarı çıktık nöbetçi çavuşla
eh amk
askeriyede yediğim ilk dayağa mı yanayım. nerde ne tak yediğimi bilemediğime mi yanayım
kızdan ayrılmanın keskin virajındayım ona mı yanayım
dişim ağrıyor işte huur evladı komutan geçmedi ona mı yanayım
akşam iştiması öncesi
beni zorla tutup mıntıka yaptırdıklarına mı yanayım
iştimada en az 200 tane çök kalk yaptırdıklarına mı yanayım
yemekten sonra mutfaga gönderilip bulaşık yıkadığıma mı yanayım
geri gelip duş bile alamadan yattıktan sonra gece ikide kaldırılıp diğer yeni gelmişlerle er erbaş gazinosu yıkadığıma mı yanayım
birisini öldüresiye dövmek istediğim halde kimseye dokunamadığıma mı yanayım
yoksa sabaha kadar uyuyamayıp saatlerce ağladığıma mı?
• **bu defa kaldıramadılar üstdevreler
zaten uyumamıştım
kendi kendime taku yedin olm kelebek bitmez bu askerlik demeye başladım
rutin askeri işleri artık benden bir kaç ay önce askere gelmiş
askerler yaptıyordu
benden yaşça küçük olanlar bile emir verme hakkına sahipti
amam benim onu yap bunu yap burayı temizleye üzülecek kızacak duygularım kalmamıştı artık
ben tüm duygumu ebrudan gelecek habere bağlamıştım
bazen yerdeki bir izmariti faraş a süpürmek için
dakikalarca zaman kaybediyordum
aklımda hep ne oldu ne olcak sorusu vardı
her boşlukta telefon kulubesine gidiyor ebruyu aramaya yelteniyordum ama
tek bir şüphe her seferinde aramama engel oldu
ya numarasını değiştirdiyse??
değiştirmemiş olma umuduydu beni ayakta tutan
bu umudu bir kaç numaraya bastıktan sonra duyabilme ihtimalim olan aradığınız kişiye...
yapamadım
aradığım kişinin bulmuş olduğum tek kişi olması umudu ile arayamadım
gel dediler geldim git dediler gittim
bir iş oldugu zaman el kaldırdım gönüllü yaptım
boş boş oturup kara kara düşünmektense gibilmek daha hızlı geçiriyordu zamanı
bu durum böyle fazla sürmedi
insanlar benim gayri ihtiyari de olsa işten kaçmayacak birisi oldugumu farkettiği için bana fazla yüklenmediler
daha çok isyan eden diger tertiplere iş buyurmaya başladılar
ama dikkat ettikleri başka bir konu benim ilerde çavuş olup tüm bunların acısını çıkarabilme ihtimalim olmasıydı
tüm devreler geldikten sonra
taburdaki tüm yeni gelmiş askerleri topladıktan sonra
bölüklere dagıtım seçmesi başladı
• *terziler, berberler,eli klavye tutanlar kim ne yeteneği varsa sıraladı
bazı amk denyoları ben kantinciyim komutanım bile dedi kantine gecebilmek için
ama bu seçmelerde en önemli olan şey ehliyetti
ehliyet sahiblerine özel ilgi gösterdiler
boru değil adamların emekli paşa şoförü olma ihtimalleri var
ben barmen oldugumu söylemedim
çünkü subay astsubay gazinosunda komutanların dinlenme vakitlerinde
onlara sürekli çay kahve doldurup hazır kıta beklemeyi zütüm yemedi
zaten sürekli aptal aptal geziyorum
bi komutan bişey ister duymam yada dalgınlığıma gelir boşu boşuna dayak yerim diye sustum sadece
sonra bölük komutanları
yakın koruma
ikamet koruma
ve karargah bölüğü
asker taksimi yaptılar herkes işine yarayacağı secti
beni ilk önce fiziğimden ve göz rengimden dolayı yakın korumaya seçtiler
üst devreler anlatmaya başladı
olm seçilirseniz köşesiniz
paşa bodruma tatile mi gidiyor 3 ay yanındasınız
paşa istanbulda alışverişe mi gidiyor yada gezmeye yanındasınız
kısacası paşa nereye siz oraya dediler
herkes bi mutlu direk telefona koştu
o kadar uyarılmış olmalarına rağmen ailerine anlatmaya başladılar
onları öyle görünce bende annemi aradım
bir sürü kızdı bana
annen yok mu senin
insan bir haber vermez mi
öldün mü kaldın mı hergün haberleri izlerken adını duyarım diye fenalık geliyor
ne varsa saydı bana
haklıda
• *ben ona nasılsın anne derken bile aklımda ebru vardı
bir şekilde konusunu açmaya çalışıyordum
ebru sizi aradı mı diye
ama annemin bile aramadı demesinden korkuyordum
telefonu kapattım
iç bahçeye geçip oturdum bir banka
o geldi
ekşın
karargah bölük komutanı
herkes kaçacak yer arıyordu
ama adam sadece kantine baskın yapmaya gelmiş
o kantine girince iç bahçe boşaldı
ama ben farkına varamadım olayın
ayakta beklemeye devam ettim esas duruşta
baktı yerde bir tane çöp var ona bakan tek kişi de ben
-dıbına çakim arkadaşım gel şunu al burdan dedi
-emredersiniz diye koştum aldım
sonra gitti
iç bahçe eski formunu aldı
görevi olmayanlar oturmaya başladı
her bir köşeden namı ve yaptıkları duyulmaya başlandı
ben tek başıma oturuyordum
bankta sonra karargah bölüğünün yazıcı tayfası geldi yanıma
oturdular konuştular
bende kalktım biraz yandaki merdiven basamağına oturdum
bi tanesi benden iki devre üst olan
-şurdan bi su alır mısın bana dedi
en son benden kim ne rica etmişti onu bile unutmuştum
koşarak gittim amk
getirdim
bana nerelisin nerden geldin diye sorular sormaya başladılar
daha soracakları var gibiydi ama ben konuşmak istemiyordum
üzülme geçer dediler teselli bile ettiler beni
-zaman zaten geçiyor benim teselliye ihtiyacım onsuz geçecekse olacak dedim.
cümlenin açılımını yaptırdılar bana biraz daha konuşturarak.
• *öğlenden sonra
yakın koruma komutanı tanışma faslı için bizi yanına çağırdı tek tek
sebebini o an bilemedim ama en sona bırakıldım
sıra bana gelince tekmil verdim
-kelebek sen karargaha geçeceksin dedi.
-emredersiniz dedim
çıktım odadan
karargah yazıcılarının yanına gittim dedim böyle böyle olmuş
biliyoruz dediler
15 dakika sonra bizim komutan toplayacak askerleri sende geleceksin dediler
gittim 15 dakika sonra geldim
ekşın herkesi içeri alıp tek tek konuştu
bana sıra gelince
tekmil verip içeri girdim
-gel dıbına çakim arkadaşım otur dedi
masasındaki kagıttan herkes hakkında notlar aldığı belliydi
eğitim durumu. ehliyet.ana babanın hayatta olup olmadığı elimden ne iş geldiğini sordu
-hiç bi iş gelmez komutanım dedim
-dıbına çakim arkadaşım senin neden bana gönderdiler o zaman dedi
-bilmiyorum komutanım dedim
-ne iş yapıyordun sivilde dedi
-turizm dedim
-niye geç geldin askere dedi
-askerliği uzatmak için okuyormuş gibi yaptım dedim
-vay dıbına çakim neden devam etmedin okula o zaman dedi
-düzenli bir hayata geçmek için dedim
-tamam gibtir git dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredersiniz dedim
ben aşşagı indim zütümü banka koymadan
ismimi bagıran birisi geldi
-benim dedim
-ekşın seni çağırıyor koş dedi
gittim kapıyı çaldım tekmilden sonra emredin dedim
-habercimsin dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredersiniz başka bir emriniz var mı dedim
cevap vermedi
çıktım
• *aşşagı indim herkesde bir merak neden çağırmış diye
-ekşının postasıymışım dedim
her duyan üst devreden aldığım ilk yorum
-yannanı yedin olm bitmez senin askerlik oldu
herkes bişey demeye başlayınca bende şaşırdım
nasıl olacağını zaman gösterecekti
ebruyu aramayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum korkumdan dolayı
ama telefon kulubesine hep yakın bir yerde bekliyordum
bir askerin telefon numarasını çevirdikten sonra
gözlerindeki ışıltıyla dudaklarından dökülen nasılsın aşkım lafı beni bitirdi
önce annemi aradım tekrar
lafı çevirip dolaştırdım ebruya getirdim
annemi aramış nasılsınız diye
-beni sordu mu dedim
-görüşüp görüşmediğimizi sordu sadece dedi
-eee anne çatlatma anlatsana başka ne dedi dedim
-kendin konuşmuyor musun bana neden soruyon ne bilim ne dedi aklımda mı kaldı sanki dedi
bir umut dogdu içime acaba dedim
-tamam anne görüşürüz selam söyle dedim cevabını bile beklemeden kapattım -
32.
+348Tümünü Göster
karşımda olsan sesini duysam daha anlamlı şiir olur benim için dedi hep
bazen o beni teselli etti bazen ben onu
tam çıkmaza girip ikimiz birden özlem moduna geçince
bazen ağlaştık
isyan ettik
ama sevgimizi hiç kaybetmedik
hiç bir zaman laf olsun diye seni seviyorum demedim
hiç bir zaman içimden gelmeden seni özlüyorum da demedim
çoğu zaman dayanamıyorum binip geliyorum desede
hep ikna ettim gelmemesi konusunda
okulunun her zaman benden daha önemli olduğunu söyledim
ilk başlarda çok sıkıldı bu okul konusunda söylediklerimden
bizi ayıran şey okul değil mi zaten dedi her seferinde
bu arada alanyadaki turist sayısında kış mevsimi nedeni ile azalma olduğu için
işler de doğru orantılı bir şekilde azaldı
babası ebrunun yokluğunda iki kere geldi dükkana
bir tanesinde yine tavla oynadık
diğerinde de çay içip konuştuk sadece
ebrunun her konusu açıldığında
üzerine toprak attım muhabbetin
her iki gelişinde de eve davet etti beni
ama evlerine gitsem herşey ebruyu hatırlatacağı için kendimi daha fazla üzmek istemedim
bunu da açık bir dille babasına anlattım
hak verdi
zaten dükkanda her tarafa bakışımda onu görüyor sebebsiz yere durup dururken
darlanıp üzülüyordum
zordu onsuzluk **bende kendimi sağdaki soldaki esnaflarla geyiğe vurarak zaman geçirmeye
çalışıyordum
gelen turistlerle makara yapıyordum
ebru geleceği tarihi söyledi
ramazan bayramı
günler yaklaştıkça heyecanım daha da arttı
beraberce kalan günler saat dakika ve saniye olarak hesaplanıp matemetiğimiz güçlendirildi
az kaldı diyerek birbirimizi tesselli ettik.
bir gün sabah hiç atmadığı bir saatte mesaj attı
bende yenip kalkmış dükkana gidiyordum
-günaydın aşkım yazıyordu
-günaydın uyuyamadın mı yoksa dedim
-ben senin gibi bu saatlere kadar uyuyorum mu sandın dedi
saat 10 civarıydı
-gece rahat bırakmıyorsun ki uyuyayım da erken kalkayım dedim
-göndermeyeyim istersen bir daha??ne yapıyorsun bu arada dedi
-sana mesaj parası yetiştirmek için çalışmaya gidiyorum dedim
-hayırlı işler dedi
ben dükkana geldim
kepenkleri açtım
dışarı çıkarılması gereken malları çıkardım
sonra dükkanın önü toz yapmasın diye dışarıya su fışkırtırken yoldan geçen tek tük turiste de
onlara su fışkırtıyormuş gibi yapıp makara yaptım
sabah sabah kendi kendimi eğlendirmekti benim ki
dükkandan içeri girdim ama
sonra dükkana vuran güneşi engelleyen bir gölge gördüm
dönüp baktım kim diye
karşımda gördüğüm kişinin bende uyandırdığı duygu
şaşkınlık değildi
ne gülebildim ne ağlayabildim
suratımdaki mallık ifadesini kim olduğunu söyleyeyim siz tahmin edin
ebru
o an ayaklarım ilk adımı atabilse o güne kadar kırılmış kısa kulvar sprintçilerden bile daha hızlı koşarak o
rekorun dıbına kordum ama
atamadım
dondum kaldım
bir gün sonra gelecekti amk.
sonra beynim ellerime hükmedebildi sadece aslında kendimi tokat manyağı yapıp rüya mı gerçek mi onu
test etmek istiyordum ama
saçlarımı düzeltebildim sadece
evet amk. ebruydu işte. sonra konuştu bile
-hasta edeceksin turistleri niye su fışkırtıyorsun onlara dedi
gülümsedim şuursuzca
bana yaklaştı kıpırdayamadım bile
sarıldı
vay amk. öyle duygunun
belimi saran ellerine kurban olduğum yanımdaydı
sonra yanağımda bir öpücük almaya çalışırken
-dur orucumu bozacaksın dedim
-iftarı bekleyeyim o zaman dedi
-sensizlik orucumu erken açtın hayırdır dedim
-hoca bazen erken okuyor işte dedi
-o hoca en büyük din adamıdır gönlümün dedim
-bizim eve ezan sesi duyulmadı henüz dedi
-haberleri yok mu geldiğinden dedim
-yok söylemedim senin gibi yarın geleceğimi sanıyorlardı dedi
-ne zaman eve gideceksin dedim
-akşam iftara beraber gideriz ama ben niyetli değilim haberin olsun dedi
-aç mısın dedim
-biraz dedi —ne yersin canım dedim
-menüde ne var dedi
-simitçiden simit. tostçudan tost. pastaneden de ne istersen dedim
-çeyrek tost yeter dedi
diafondan yarım tost istedim.
-çeyrek yeter bana dedi
-küfür eder şimdi adam çeyrek tost mu olur ilkokullu gibi dedim
-ne içersin dedim
-kahve söyle de uykum açılsın dedi
-bir dakika sen ne zaman geldin dedim
-saat 8 de alanyaya indim dedi
-peki ben gelinceye kadar ne yaptın dedim
-seni bekledim dedi
-annenlere gidip sonra gelseydin bari yada haber verseydin erken kalksaydım dedim
-en çok kimi özlediysem ilk onu görmek istedim dedi
-otobüsde uyuyabildin mi dedim
-sence dedi??
-ben seni görmeye geliyor olsam bırak uyumayı her otobüs durduğunda küfür ederdim şoföre dedim
-bende etmedim sayılmaz. dedi
vay amk. uyumadıysa uyuması lazımdı bu kızın zira akşam onlara yemeğe gidecektik
ama bu uykusuzlukla ebru iftara bile çıkmadan uyurdu
önemli olan iftar yemeği değilde onu öpebilecek olmamdı
onu uyutmam lazımdı ama nasıl
dükkanda yatacak yer yok.
kız yanıma gelmiş sana bir apart tutayım yat biraz desem muhtemelen benden ayrılmak istemeyeceği için
kabul etmeyecek
tabure de uyunmaz
eve git desem o zaten planı kurmuş akşam ailesine ben geldim diye sürpriz yapmayı düşünüyor
vay amk. saksı durdu
nasıl yapsam ne etsem diye düşünürken
tost u geldi
biraz daha düşünme fırsatı buldum
tostunu yedi
bir yandan da bana bakıp bakıp sevgi ile gülüyordu
dışarı çıktım dışardaki malları içeri almaya başladım
o bana ne yapıyor acaba diye bakarken
dükkanın kepengini de yarıya kadar indirip
-hadi gidiyoruz dedim
-nereye dedi -
33.
+3128Tümünü Göster
• *hafta sonu kendime nöbetçi çavuş kolluğu paraflattım
nöbetçi çavuşluk zor iştir
çoğu çavuş sıkar askerleri
kendine laf gelmesin diye
içtimalarda gereksiz yere sağa dön sola dön dirsek temas aralığı
bilmem kaç adım açıl
şınav vaziyeti al
gibi bir sürü emir verirler ki askerin zütü başı oynamasın
benim kolluğumda millet alışık olmadığı için
zaten emir vermeme gerek kalmadan düzgünce geçtiler sıraya
bilmiyorlardı çünkü nasıl davranacağımı
bir de korktukları şey vardı
sinirlerimin bozulması durumunda ekşına yapacağım şikayet
hafta sonu olduğu için onlar adına nöbetçi komutandan izin alıp futbol oynattım
normalde karşı çıkar komutanlar askerin bacagına bişey olurda uğraşırım diye
ama beni seven bir komutana denk geldi ve aldım izni
hafta sonları en düşük tertiplere koğuş yemekhane ve er gazinosu yıkatma günüydü
onlarla beraber bende yıkadım benim yardım ettiğimi gören bir kaç tertip de makarasına yardım etti
bazıları ise hiç yaklaşmadı bile
kısacası çavuş olarak onlara hiç bir zorluk çıkartmadım
onları yormayacak basit yollarla günlerini tamamlamasını sağladım
bu bir asker için çok önemliydi
çünkü bir günü geride kaldığında en azından küfür edecek bir nöbetçi çavuşları olmamıştı o kadar küfür edecek sebebleri varken
gece yat iştimasından sonra komutana yoklamayı verdikten sonra
-beyler ekşının ailevi sorunları varmış.bu hafta sıkıntılı bir hafta geçirecek bence vukuattan uzak durun yoksa hıncını sizden alır haberiniz olsun dedim
böylece ekşının kudretinden yararlanmış olacaktım
ben hergün ortalarda ve vukuat işlemeye müsait yerlerde geziyor bizim bölükteki askerlerin vukuat işleme ihtimali olan yerlere gidiyordum
beni görünce yapamazlardı çünkü
ekşına şikayet edeceğimden korkarlardı ve haftalardır çarşıya çıkmadığımı da biliyorlardı
hergün ebru ile konuşmaya devam ettim
ekşın zütünden baskınlar düzenledi aklı sıra vukuat bulmak için
iç bahçeye indi çogu zaman başka bölükten askerlerin bazı yavşak hareketlerini gördü ama
aklı bizim bölükteki vukuatta olduğu için karışmadı diğerlerine
herşey normal giderken
• *bizim bölükteki bir asker hastalandı öyle ahım şahım bi hastalık değil zütü başı ağrıyormuş
o gece de 1 3 nöbeti varmış
yerine asker lazım
nöbetçi çavuş kendi tertiplerinden kimseye diyemiyor
zaten süt devrelerine hiç diyemiyor
alt devreler yeni geldiği için kule nöbeti tutamıyorlar
diğer askerlerde niye ben amk niye ben diye isyan ediyor
muhtemel bir kriz kapıda
kim başkasının 1 3 nöbetini tutmak ister amk onlar da haklı
gittim nöbetçi astsubaya komutanım ben tutabilir miyim dedim
olmaz sen çavuşsun dedi
biraz zorladım başka asker mi yok dedi
komutanım ben gönüllüyüm dedim
gönüllü nöbet mi olur şimdi hiç tutturmam sana gider kendini vurursan başım büyük belaya girer dedi
adam kıllandı tabi
sonra gittim bizim nöbet manyağı bir asker vardı onu kaldırdım
bu nöbete gidersen sana 5 gün çarşı yazdırmayacağım dedim
söz mü lan dedi
söz amk dedim
tamam dedi gitti nöbete
ertesi gün nöbete gitmek istemeyen herkesi yazıcıya söyledim en taktan nöbetleri ona yazdırdım ve söz verdiğim gibi o askere de hiç nöbet yazdırmadım 5 gün
hafta sonuna kadar ekşının odasını normalde iki güne bir paspaslamama rağmen hergün paspasladım
genelde kapısında durdum çağırınca hemen gireyim diye
resmen karısı oldum amk
onunla koşulara gittim ebem gibildi 9 km koşmaktan
her sabah ki içtimada vukuat yoktur komutanım diye ekşına tekmil verildiğinde ekşın hep bana baktı gülümseyerek
sonunda cuma günü oldu
çarşı defterlerini zütürdüm
herkesinkini imzaladı benimkini bir kenara ayırdı
kendi elleriyle çift çarşıyı yazdı ikisini de imzaladı
çarşı defterinin en sonuna kendi cep telefonu numarasını yazdı
-dıbına çakim arkadaşım bu cumartesi ben nöbetçiyim
cumartesi günü geç gelebilirsin ama döverim haberin olsun dedi.
-emredersiniz dedim gittim
---burdaki vukuatlarla uğraşmak benim bu devletten maaş aldığım için görevim.ama sen sivilde yaptığın vukuatlarınla seni sevenlerini uğraştırma dedi
mesaj açık ve netti
ebruyu üzme
-emredersiniz komutanım dedim
subay nöbet listesine baktım onun ismi yazmıyordu bir tane üstteğmende gözüküyordu nöbet.
ne oluyor amk diye gittim o subayın yanına ve komutanım cumartesi nöbetçi siz misiniz dedim
-yok ---yüzbaşı değiştirmek istedi dedi
---yüzbaşı dediği adam ekşın amk
ekşına bak bana kıyak yapmış
cumartesi sabahı oldu çarşıya çıktım
telefon sonrası otobüs ordan ebru ve ailesinin yanına gittim
kollarımın tek ve en uzun sarmalamak istediği kişi ebru olduğu için
onu en sona bıraktım
güldüler beni görünce sevindiler yani
sıcak bir karşılama yaptılar
ebrunun annesinin suratında acıyarak bakış vardı bana karşı
artık asker olduğum için mi üzülüyordu
yoksa kızının bensizken üzülmelerini görüp ona mı üzülüyordu bilemem
ebru ile bana göre kısa ama izleyenler için uzun oldugunu sandığım bir sarılmadan sonra
onun dayanamayıp beni yanağımdan öpmesi ile
onu tekrar bir an önce öpmem gerektiğini farkettim
onlarda istanbul konusunda pek tecrubeli olmadıkları için
ne yapacağımızı bilmiyorduk ama sanki el birliği ile beni mutlu etmek için uğraşıyorlardı
nereye gidelim?
karnın aç mı?
askerde canının çektiği bişey oluyor mu?
bi eksiğin var mı?
annene babana bişey göndermek ister misin?
bunlar bana yöneltilen sorulardan sadece bir kaçı idi
karşıya geçelim dedim
çünkü anadolu tarafında pek fazla gezilecek bir yer yoktu
• *karşıda eminönü sultanahmet derken ebruyu tek öpebildiğim yer eminönündeki bir alt yaya geçidinin
kalabalığından yararlanarak hissettiğim bir kaç saniyelik öpüşme oldu
zaman öyle hızlı geçti ki saat 4 olmuştu ve ben hala karşıdaydım
ordan kışlaya gitmek en az bir buçuk saat
ekşını aradım
telefonda tekmil verdim.y.s.kelebek antalya diye
-sesimi başka duyan var mı dedi
-yok komutanım dedim
-söyle dıbına çakim arkadaşım ne istiyorsun dedi
-ne kadar geç kalabilirim komutanım dedim
-dıbına çakim senin yüzünden en sevdiğim müziği yarıda kesmek zorunda kaldım.ne kadar dayak yemek istersen o kadar geç gel dedi
-sınır var mı komutanım dedim
-12 yi geçmesin dedi
-emredersiniz dedim
durumu ebrulara anlattım
onlarda yol yorgunuydu
kaldıkları otele gittik
beni otele almak istemediler kayıtlı olmadığım için
tamam gidelim dışarda bir yerde otururuz dediysemde
babası inat etti bende otelciyim falan diye en sonunda nasıl yaptı bilmiyorum kabul ettirdi
hep beraber odaya çıktık
iki oda tutulmuştu biri anne baba diğerleri de cocuklar olan için
askerlikten konuşulduktan sonra anne ve babası gitti
biz üçümüz kaldık
kardeşine bizi biraz yalnız bırakırmısın dedi ebru
o yatak odasına geçti yattı
biz salonda kaldık
salonda kaldıktan sonra tek vermem gereken detay
ebruyu gülme krizine sokan askeri yeşil donum oldu
bir türlü geçmedi krizi
yasak amk ne yapayım -
34.
+3187Tümünü Göster
• *üzülmedim değil kız sevmiş beni
ama zeki bir kız olduğunu bildiğim için ve benim başkasını seviyor olmama saygı duyacağını bildiğim için aldırış etmedim
çünkü benim amacım bir an önce ebruya mesaj gönderip ondan gelecek mesajlarlarla aşkı yeniden hissetmeye başlamaktı
-yolculuk nasıl geçti deyip gönderdim mesajı
-iyi dedi bir saat kadar sonra sadece iyi dedi
-çok özledim seni dedim
yarım saat kadar beklettikten sonra
-tamam dedi
-mesgulsün galiba müsait olunca haber verirsin dedim
cevap gelmedi
bekledikçe bekledim.
uyuya kalmıştır. çalışıyordur.bir işi vardır diye kendimi teselli ettim
gece 12 oldu
-iyi misin yazdım
cevap gelmedi
30 dakika kadar yine bekledim.
aradım ebruyu uzun uzun çaldıktan sonra
uykulu bir sesle
-ne var kelebek dedi..
daha dün iyiydik. gidince sözler verdi amk. bana sarıldığında bu defa bırakma beni dediğim de tamam dedi
ne alaka şimdi bu giblemez tripler amk
-pardon rahatsız ettim. uykudan kaldırdım galiba tatlı rüyalar dedim
-sağol dedi kapattı telefonu
artık değişmiştir dediğim ebru yine aynı ebruya dönüştü
vurdumduymaz. sevdimdurmaz. ayartutmaz
artık benim de bişeyler yapma zamanım geldi beyler(!!)
bıkmadım usammadım sabah kalktım ilk iş olarak
mesaj yazdım
• * -günaydım aşkım
-günaydın diye karşılık verdi
-nasılsın dedim.
-dün uyuya kalmışım kusura bakma dedi
-önemli değil çalışıyorsun yoruluyorsun normal uyuya kalman dedim
-sağol dedi
-çok özledim seni dedim
-ne çabuk dedi
-daha doğrusu doyamadım sana iki buçuk seneden sonra dedim
-bende dedi
-bilet alayım mı geleyim mi yanına dedim
-hayır dedi(!)
-sen ne zaman gelirsin dedim
-en kısa zamanda gelicem dedi
-tamam dedim
günde nasıl olduğuna dair. havadan sudan dahil ortalama 50 mesaj attım
hiç ne yapıyorsun?
diye sormadım. şüpheleniyor sanmasın diye
beni seviyor musun diye hiç sormadım kalbine baskı yapmayayım o istediği, hissettiği zaman söylesin diye
kelebek ben şuraya gidiyorum dediği zamanlar iyi eğlenceler dedim ve hiç sormadım kiminle gideceksin diye
hep onun anlattıklarıyla yetindim
yazacak mesaj kalmayınca hep kendi tarzımda sevgi mesajları yazdım
işte eve evden işe gittim.
geceleri onu aradım
sigarayı bıraktım
ota taka para harcamadım
• * kendi aramızda anlamı hep onu düşündüğümü belirten gülümseme smiley'sini binlerce kez ona gönderdim
elif beni bulup arkadaşlık teklifi yaptı reddettim faceden
sürpriz şekilde gelirde beni arkadaşlarla görür özellikle o beni seven kızla diye onlarla buluşmayı bıraktım
yanıma gelince telefonumu inceler bu kız kim diye sorar ve verdiğim doğru cevaplara şüpheyle yaklaşır diye tüm gereksiz numaraları silip
ayşe fatma diye yazan kayıtları
halam ayşe
kuzenim fatma
diye değiştirdim
o yokken onun evine gitmedim amacı benim evimde kalmak diye düşünmesin diye
babası ve annesi ile hiç konuşmadın neden konuştun diye kızmasın diye
facebookta hiç online olmadım kiminle konuşuyorsun diyemesin diye
msni konuşmak istersen msn e girebilirim diye sorduktan sonra açtım
bazen çevrimdışıyken onu online gördüğüm zamanlarda birden girip onu ürkütmemek için online olmadım bişey de yazmadım
aramadan önce her seferinde müsaitsen arayabilir miyim diye mesaj attım
kabul etmeden de hiç aramadım
mevsiminde yetişen meyvelerden sevdiklerini kargo ile ona gönderdim içine güller koyarak
hiç aşırı sarhoş olacak kadar içmedim telefon açar yanlış bişey söylerim
veya mesajı yazarken bir kaç harf hatası yaparım da nerdesin sen kelebek içtin mi diye sormasın diye
iş yerinde beni çileden çıkaran işinizin de amk dedirtme seviyesine getiren tüm olumsuzluklara eyvallah çektim
yine işsiz kaldın kelebek demesin diye
sagda solda artislik yapan binlere tek kelime diklenmedim haklısın kusura bakma dedim. kavga ederim nezarete atarlar ebruya mesaj yazamam diye
sonra ben geliyorum kelebek dedi
saçımı başımı yapıp her seferinde yeni kıyafetler aldım. resmen alışverişlerimi onun gelme arifesine göre ayarladım
o gelince ne yapmak istersin diye hep ona sordum hiç kendi fikrimi söylemedim
her gelişinde onun evinde beraber kaldık
hiç üşenmeden ona kahvaltılar hazırladım
onun parasına hiç ihtiyaç duymadan evin ekgiblerini yiyecek içecek vs aldım
beraber yedik beraber içtik -
35.
+3part 2
daha önce barmen olarak çalıştığım için ben çok içerim bana bişey olmaz hissine kapıldım o gece
içtimde içtim.amk. kafam trilyon oldu. konuşabiliyordum ama düşünemeden
sonra balkona çıktım biraz temiz hava alayım diye. çok az kendime geldim.ama arkadaşları kaybettim.bir tanesini görür gibi oldum
bara doğru gitti yine ayaklarım.iki tane bira söyledim.
doldurdu barmen efes fıçıları elimde biralarla o arkadaşı aradım ama bulamadım
sonra o nu gördüm. kahverengi gözlü. kumral saçlı.165 boylarında,
normalde hiç türk kızı tecrübem yoktur.
elimdeki birayı önüne koydum.
bu seninmiş dedim. yürüyüp başka bir bar masasına yöneldim
ama kıpkırmızı oldum. sarhoşken bile kıpkırmızı olduğumu hissettim.
kendi kendime ne yaptım lan ben ya sapı varsa bi de dayak yemeyelim amk diye düşünürken
kız elinde birayla masaya geldi.
teşekkür ederim ben bunu içmem dedi
neden diye sordum.ama zor konuşuyorum -
-
1.
-1Prim vermeyin mk hikaye hala duruyo adamı trende sokmayın boşu boşuna
-
2.
0yannanımın kurma kolu zaten bahsetmişim hikayelern nerde olduğundan isteyen okumaz
linkide vermişim zaten açıklamasınıda yapmışım adam inciden okumak istiyordur belki diye
-
1.
-
36.
+312Tümünü Göster
arasıra pencereden bakıyordu.
bi saat kadar oturdum.
tamam inandım. gidebilirsin dedi.
tamam seni hallettiğime göre kızların yanına gidebilirim artık dedim
offffff diye 159 karekteri kullandığı bir mesajla cevap verdi
kendi kendime muallak misin amk.ne tak yiyon amcık desem de artık göndermiştim beyler
yine sessizlik oldu. gitsem şüpheye düşecek.
boş boş oturmak sıkıcı geliyor amk. tamam arasıra pencereden bakıyor ama. 5 dakikada on dakika da
bir.5 dakika da 300 saniye var amk.300 e kadar saymak demek. illa bişey yazasım geliyor. bin şeytan
dürtüyor
işi nasıl binliğe dökmüştüm artık.o da seviyordu bana yapmayı o yüzden sıkıntı olmaz diye devam ettim
beni kıskanmana bayılıyorum dedim
bu defa offff u 159 karekterle doldurmuş ek mesajla da 159 karekter fffff yazmış sadece
diskolar kaçta kapanıyor.ben hep sarhoş bitirdiğimden gecenin hiç hatırlamıyorum dedim
3 e kadar orda beklemeyeceksin herhalde dedi
gel beraber bekleyelim dedim
cevap vermedi
sen bilirsin dedim
tam bir turizme darbesin ne güzel kızlarla eğlenecektim onlarıda eğlendirecektim. dedim
alıkoyan mı var dedi
evet dedim.
nedir kimdir dedi
başka iki kız daha var onları da sen yokken ayarladım. burda buluşacaktık tesadüf senin evin oraymış
dedim
amacın ne dedi. nedir yani bu oturmalar falan dedi
bak bakayım eve marketten bişey ekgib mi dedim
gelemem misafir var dedi
affettiğini söyle diyecem ama zaten affedilecek bişey yok. yanlış anladın bugün ki olayı dedim.
cevaplamadı
hastaneye de gittim kardeşini gördüm bu arada dedim
nasıl yani dedi
yok yok merak etme durumu iyi dedim
beni görmeye mi geldin dedi
evet dedim
evi nasıl buldun dedi
kızlarla buluşacaktık hatırlasana dedim
ciddi olur musun lütfen dedi buldum işte bi şekilde dedim
ya gelmek isterdim ama evde misafir var dedi.
lütfen git artık dedi.
çöpde mi yok evde dedim
annem yok evde misafirlerle ilgilenmem lazım. çayıdır meyvesidir. ekgib olan herşeyi babam almış zaten
başka zaman dedi
tamam ben gidiyorum o zaman dedim.
tamam iyi geceler.eve sağdan gidecen unutma dedi.sol yol diskolar caddesi beyler.
offff uzatma şimdi diskonun yolunu bana dedim
sende şu espriyi uzatma artık dedi. züt oldum iyi geceler deyip
kumara gittim beyler
kumar oynayanlar bilirler gece sonuna doğru. kumar oranları daha da artar. yani 5 lik onluk oyun gece
sonu 50 100 çıkar.
kapanacak artık mekan. yanık bilmeyenler bilmez ama. kısaca okeyin iki tane jokerle oynananı.ama yere
yaptığın perleri açmalı. elinde kalan sayıları da sana yazarlar 100 olunca yanarsın. oyundan çıkarsın. eğer
tekrar girmek istersen sayısı en yüksek olanın sayısıyla girersin.ama aynı oyunda her girişte girmen
gereken para miktarı katlanır. herkes yanıp bir kişi kalınca yerdeki tüm parayı alırsın.
oyun katlandı da katlandı. biri yanıyor tekrar giriyor. öteki yanıyor o giriyor masada iki ayda kazanacağım
para birikti.ama ben ilk giriş parasıyla duruyorum. sayılar. yanma sınırında yani tam hatırlamıyorum ama
98 97 96 civarı. mesela sayısı 98 olan açtıktan sonra elinde 2 sayı kalması lazım yada kafadan bitmesi
lazım. iyice gerildi masa. neyse kagıtlar dagıtıldı.eli dizdim. elden tekim.ama nasıl tek iki joker var 10
kagıtla oynanıyor.bir 3 lü bir 4 lü perim var birde maça sekizli var boşta. onun yanına kağıt arıyom. karo
sinek kupa 8 veya maca 6 7 9 10 lazım. yada diger perlerin yanına bir kagıt. çekiyorum yok. atıyor yok.
çekiyorum yok atıyor yok.bi de çift desteyle oynanıyor amk.bu kadar şansızlık olamaz.yok amk gelmiyor.
işin garibi elime ikili çeksem kagıtları yere açıp elimde ikiliyi bırakıp bir el daha şansım olacak o da
gelmiyor.amk. sonunda geldi.ama bittim.
topladım paraları. başladı geyik amk.vay şansını gibeyim.vay amk ben böle işin. çift joker sana nasıl
geliyor. hile mi yapıyon.ne diyecen adamlara amk.yok ne hilesi falan filan derken. küfürler başladı.bi
tanesi dedi. dışarda görüşecez. tamam oynadığım adamları tanıyorum da kumar olunca işin içinde para
olunca olay değişiyor. adamlar çıktı. mekan kapanacak. bende gibe gibe çıkacam.
dışarı çıktım.4 5 kişi var ama hepsi dövmek için değil beni seven ayırmaya çalışan da var aralarında. hile
yaptın dedi diretti adam.aga yok ne hilesi. istiyorsan vereyim paranı dedim
para için yapılır mı dedim
sokarım sanada parana da dedi. yumruğu sağ kaşımın üstü hissetti. yıldızları gördüm. digerleri ayırayım
falan derken.bir iki tane de traş tekme falan geldi. sonra ayırdılar.onu aldılar gittiler.
kaşın üstü şişti ama açılmadı.bu demek oluyordu ki içerdeki zedelenme yarın gözün üstüne morluk olarak
belirecek.amk ben yine karşılık vermedim. orda oturdum kaldım. yanımda bi arkadaş daha kaldı. oturdum
sigarayı yaktım. içiyorum. arkadaş tekel bayisinin birinden kutu kola aldı geldi onu bastık üstüne.
sonuç yine dayak yedik. sebebi amk. kumarı. göz moraracak. herkese açıklama yapılacak. nasıl
morardığına bir yalan uydurulacak.
gittim eve. ebru yatmadan önce aradı. aramazdı amk. hiç aramamıştı ki beni telefonla. sadece çaldırmıştı
bi kaç kez. mutlaka bişey olmuştu ama ne??
• *heyecan bastı beyler.ne oldu lan neden aradı amk. yoksa kavgayı mı duydu diyte tedirgin bir şekilde
açtım telefonu
çatallı bi ses tonuyla efendim dedim.
-merhaba nasılsın dedi??
tak gibiyim amk. neden aradın?? gerginliğiyle -iyiyim dedim
-telefonu bi kaç saniyeliğine kulağından uzaklaştırır mısın dedi??
mal oldum ne diyor lan bu derken telefonu da uzaklaştırdım kulağımdan. sonra yine dayadım kulağıma
-tamam teşekkürler dedi. kapattı amk. zart diye.bi bekle amk. bizde iyi geceler falan diyelim yok.
nerde. böyle yapmasının bi sebebi olmalıydı.ama zaten kafam ağrıyor. kafa çalışmadı amk. derken jeton
düştü benim
müzik sesi var mı diye yaptı bunu beyler bence. yani diskoda mıyım onu deniyor. tamam kıskan iyi güzel
hoşda şimdiden böyleysen ilerde ne tak yiyecem ben amk. ilerde hayatımda söz sahibi olmaya başlayınca
ne olacak
kız beni besbelli kıskanıyor beyler. bir mesaj geldi
-sesini duymak güzeldi yorgunluğumu aldı diye. hasgibtir ordan kimi yiyon amk. zütün tutuşmuş işte
discodamıyım diye.
-çok şanslıyım dedim
-sebeb? dedi
-sen aradığında discoda elektrikler kegibti sessizce konuşabildik dedim.
utandı mı nedir. bilemem ama konunun üzerine gitmedi. belki de ben sadece kuruntu yapıyordum ama
neden kulağımdan telefonu uzaklaştırmamı istesin ki?? -
37.
+3186Tümünü Göster
• * o geceyi de beraber evde geçirdik
gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
kızı sordu sadece
arkadaşım dedim.
biraz bozuldu.ama belli etmemeye çalıştı
gece 11 gibi telefon geldi ebruya
arayan benim panpaydı
-kelebek telefon sana dedi
aldım telefonu
-müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
mutfaga geçtim
-kusura bakmayın dedim
-kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
-olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
-lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der. hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
-haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
-saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla.ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
sen gibinin keyfine geziyorsun.tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git.
ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
gibimde bile değil. değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
ben üzgün üzgün oturken mutfakta
3 4 dakika sonra yine telefon çaldı
• * -kelebek dedi
-efendim dedim
-sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor. bunu da vicdanını gibmek için söyledim. züt dedi
yine suratıma kapandı telefon
içeri geçtim
-bir sorun mu var dedi ebru
-yok merak etmişler bişey yok dedim
hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
sabah kahvaltı derken
-bugün ne yapacağız dedim
-ben bugün gidiyorum kelebek dedi
-bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
-gitmem gerek dedi
kalan vakti beraber geçirdikten sonra
veda sırasında
-ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
panpayı buldum
sıçtı sıvadı yine bana
olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
-tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
kızın olduğu yere gittim
oturup bekliyordu
-merhaba dedim
ayağa kalktı
• * -hoş geldin kelebek. kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
-önemli değil dedim
-bu arada mutlu yıllar dedi
-sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
-eğlendin mi dedi
-özür dilerim senden dedi
-önemli değil kız arkadaşın sonuçta. yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
-sizi beklettim dedim
-neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
-şimdi gidelim dedim
-arkadaşım gelcek dedi
-yok gelmeyecek o dedim
-hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
evin altına kadar gittim telefonu getirdi
-sağol dedim
-rica ederim dedi
-bi isteğin var mı dedim
-yok sağol dedi
gitmeye yeltendim
-kelebek dedi
-efendim dedim
-mutlu musun dedi
-evet sanırım dedim
-peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
-yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum' -
38.
+3131Tümünü Göster
• * o gece uyunabilir mi uyunamaz
saat 3 e kadar yani diskoların müziğin sesini kısma vaktine kadar beklenir mi evet
3 05 de aşşağı inip ebru aranır mı aranır
duyduğunuz sesin size sarhoşumsu gelmesine kızılır mı kızılır
peki bu ona belli edilir mi hayır
neden çünkü yarın beklenir
-nereye gidiyorsun şimdi dedim
-eve gidicem dedi
-tamam 15 dakika sonra ev numarasından ararım o zaman dedim
-tamam dedi
20 dakika verdim beyler
20 dakika sonra aradım cevap yok
21. dakika aradım yine yok
25 e kadar denedim
ebrunun annesi açtı telefonu
utandım konuşamadım kapattım
ebru eve gelmişse annesi de hala uyanıktır rahatsız olmasın diye 10 dakika bekledikten sonra
ebrunun cep telefonunu aradım
3.aramamda açtı
-merhaba aşkım nasılsın dedim
-iyiyim dedi
-nerdesin dedim
-oturuyoruz dışarda kuzenimle dedi
-aa ne güzel hangi kuzenin ver bi selam vereyim dedim
-al dedi
basbaya kız kuzeninin birisiydi şüphelenecek bir durum yok
• *biraz nasılsın iyimisin gibi gereksiz tefarruatlar konuştuktan sonra ebruyu istedim telefona
-çok içmeseydin keşke başın ağrıyacak yarın deyip başı ağrımaması için tavsiyelerde bulundum
-kalbim ağrıyor kelebek gel artık dedi
-tamam geliyorum merak etme yarın konuşuruz dedim
sarhoş sarhoş daha fazla dertlenmesin diye
sonra o evine çıkıncaya kadar konuştuk
kontör bitti yenisini takıp tekrar aradım ve bir süre sonra uyuyakaldı
sabah gözler balon gibi kalktım
içtimadan sonra ekşın tabur komutanına uygunsuz yakalanan bir askeri çağırttı odasına
ben dışarda beklerken bağırma sesi geldi
sonra beni içeri çağırdı
ekşın koltuğuna oturmuş
asker karşısında esas duruşta
-emredin komutanım dedim
-dıbına çakim kelebek bıktım bu askerlerden bana farklı bi fantazi anlat bunu senin hayal dünyana göre gibecem dedi
gel de anlat amk
• *askere bi baktım bizim tayfadan kurtarmam lazım elinden ama nasıl
-ne anlatim komutanım dedim
-dıbına çakim domaltim mi bacak omzamı yapim seç işte birini dedi
-komutanım hiç sizin tipiniz bir asker değil bu dedim
-vay dıbına çakim güzel fikir ben bunun kafasına poşet geçirip de gibeyim dedi
adam illaki dövecek beyler kaçarı yok
-komutanım ben öyle demek istemedim dedim
bana baktı
-grup sevmiyorum dıbına çakim sen çıkabilirsin dedi
baktım beni de dövecek amk
bi emriniz var mı komutanım dedim
-biraz daha kalırsan ikinci poşeti aramaya da başlıyacam dedi
hemen yardım odadan birkaç şaplak sesinden sonra asker olay mahalinden uzaklaştı
bende fazla yakın durmadım hıncını alamadıysa olan bana olmasın diye
öğle yemeğini yedikten sonra içtimaya kadar olan vakitte telefona gidip ebruyu aradım
bir kaç uzun çaldırmadan sonra cevap verebildi
-tünaydın dedim sesi uykulu olduğu için
-kusura bakma dün gece için dedi
dur bakalım kendi yaptıklarının farkında mı diye
-ne yaptın ki dün gece dedim
-biraz fazla içmişim dedi
-sarhoş mu olmak istemişsindir olmuşsundur ben kimim ki bunun için benden kusrunu göz ardı etmemi istiyorsun dedim
-sarhoş olmak istemedim kelebek yanımda olmanı istedim hep istediğim gibi ama yoktun dedi
-yanında olabilecek birine mi baktın gece o saate kadar dedim
• * -benim bakmama gerek yok bana bakanlardan sadece birini seçmem yeterliydi ama
ben zeten seçeceğimi çoktan seçtim.gel gelelim o hala bundan şüphe duyuyor dedi
-eğlendin mi dedim
-eğlenmedim dedi
-neden dedim
-erkeklerin her yanında erkek olmayan bayan kişiyi bir av olarak görmesinden nefret ettiğim için dedi
-neden o kadar av konumunda bekledin o zaman dedim
-bana kurşun sıkıldı serseri bir avcı tarafından kalbimi kıpırdatamıyorum yerinden
şimdi uzaklarda sesini duyabiliyorum sadece ama gelecek inş dedi
-kimmiş bu avcı dedim
-akıttığım kan damlalarının değerini bilmesini umduğum birisi dedi
-ben tanıyor muyum bu avcıyı dedim
-sadece ateş ettiğini bilip beni vurup vuramadığından şüphe mi ediyorsun yoksa dedi
-sıktığım kurşunun nereye gittiğini biliyorum dedim
-nedir yine neyin peşindesin bir daha çıkma bu kadar içme sana güvenmiyorum mu demek istiyorsun dedi
-istediğin kadar çık istediğin kadar iç ama sarhoşken yediğin kurşunun farkına
ertesi gün varırsın sonra birde bakmışsın başka avcılarınsın bunu unutma dedim
-benim için bir tek sen varsın kelebek dedi
-eve çıkıp benim seni evden arayacağımı unutacak kadar sarhoş olma bir daha dedim
-kuzenin ısrar etti açık havada otur biraz kendine gel diye dedi
-başkalarının tavsiyesine ihtiyac duyacak kadar içme o zaman bir daha dedim
-tamam dedi
---senin askerde olan bir sevgilin oldugunu sürekli seni düşündüğünü geceleri başına bişey geldimi diye
merakından uyuyamadığını farkedemeyecek kadar sarhoş olma bir daha dedim
-tamam içmiyorum bir daha dedi
-hayır ebru en başta söyledim istediğin kadar iç hayat senin mide senin para senin ama
ben işime gelen yere kadar senin olurum dedim
-bu sözlerinin hepsini bir yere yazıyorum eger bir gün bensizlikten sıkılıp
üzüntüden dertten içerde çok sarhoş olursan aynı lafları ertesi gün sende duyacaksın haberin olsun dedi
-duyacaklarımın bunlarla kalmayacağımın farkında olacak kadar ayık yaşıyorum merak etme dedim
-o kadar ayık yaşıyorsanız başkalarının evlerine gidip içkiler içmemeyi ne içip kafanızı iyice bulandırarak gittiniz acaba kelebek bey dedi
evet konu yine döndü dolaştı yaptığım bir aptallıktan dolayı zütümde patladı
-bu konuyu kapatmadık mı dedim
-istersen serbest olsun gidip gelelim başkalarının evine canımız sıkılınca açar kapatırız konuyu bu kadar basitse dedi
yani bu ne demek oluyor gibi tuttuk ömür boyu o eve gitmenin vebalini çekecez
-ebru istiyorsan istediğin yere gidebilirsin. seni durdurmam gitme diye yalvarmam.sen affettin gittim diye ama ben affettmem.
bana affetmiş gözüküpte tekrar tekrar aynı konuyu konuşacaksak onu da şimdiden haberdar et ki bileyim dedim
-bak kelebek bir daha öyle birşey yaparsan arkandan allahından bul diye beddua etmekle kalacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
cezanı direk kendim gücümün yettiğince veririm haberin olsun dedi
-tamam gitmem bir daha. seni kaybetme korkusunu yeterince yaşadım dedim
-tamam sinirlerim bozuldu yine başka bişey konuşalım dedi
evet ilerde muhtemel aynı aptallığı yapma ihtimali olan benden farksız sığırlar şekilde gördüğünüz gibi
dün geceden dolayı benim ona kızmam gerekirken konu dönüp dolaşıp yine beni mallığıma geldi.
akıllı olun olm gibleri yok diye gibemezler sanmayın lafla da olsa giberler böyle
sarhoş edip başkalarının evinde gibti amk
-yemekler nasıl dedi
-çok iyi dedim
---yemek yapmayı öğrendim gelince ben pişircem sana dedi
-bu konuyu tekrar konuşalım daha gencim dedim
-yaaa ben senin için yemek öğreniyorum senin dediğin lafa bak dedi
-tamam romantikleşiyorum hemen ölümüm senin elinden olsun aşkım benim dedim
-amma da romantiksin dedi
-ne pişireceksin omlet mi makarna mı dedim
-geç bakalım dalganı gelince görürsün dedi
-iyi inşallah dedim
-kelebek dedi
-efendim dedim
-kaç gün kaldı aşkım dedi
-ben sayıyorsundur sandım dedi
-askerliğin bitmesine 270 gün var ama ben alanyaya gelmene ne kadar var onu soruyorum dedi
-bilmiyorum ne zaman istersin dedim
-şimdi dedi
-şimdiler biraz daha sensiz geçecek en kısa zamanda geleceğim ama merak etme dedim
biraz ofladı bi kaç karşılıklı seni seviyorumlardan ibaret olmayan aşk betimlemelerinden sonra öğlen içtiması sebebi ile kapattım telefonu
o saatten sonra ekşının en mutlu oldugu anı gözetlemeye başladım
adam iki dakika rahat durmuyorki amk sürekli ekşın peşinde
kimi nasıl yakalayabilirim onun peşinde amk
akşam üstü odasına geldi
beni çağırdı
-dıbına çakim kelebek taktik değiştirmem lazım dedi
-emredin hangi konuda komutanım dedim
-askerler muhtemel baskın planlarımı saatlerimi ve tekniklerimi çözmüş. kimseyi yakalayamıyorum dıbına çakim dedi -
39.
+311ertesi gün dükkandayım. dışarıda nargile içiyorum.hem nargile reklamı yapıyor oluyorum hemde nargileTümünü Göster
zevki. yoldan geçen turistlere tadına baktırıyorum falan.
iki tane turist kız geldi. gelin tadına baktırdım hoşlarına gitti. çilekli aroması var mı dediler. lüleyi
değiştirip çilekli yaptım bi tane. bilenler bilir.iyi nargilelerde kömürü sipsi tütünü yedek lülesi. maşası
rüzgarlığı derken nargile satmak uğraş gerektiren bir iştir.ben kızlarla hem muhabbet ediyorum.hem de
anlaştığımız nargileyi paket yapıyorum.
elma çayı ikram ettim kızlara. bende bu arada sarıp sarmalıyorum nargileyi. gırgır şamata döndü. turist
kızı amk. biraz tipin varsa türk erkeklerine hemen yavşıyorlar.
bi de klagib yalanları var eğer seni begendilerse.bi kız sana burda iyi disco nerde var derse bilki bu gece
beni diskoya zütür demek istiyordur. yoksa her gece diskodalar zaten bana numaradan soruyorlar.
ben şu iyi bu iyi derken.
sende gidiyor musun hiç diskoya diye sordu birisi
giderim bazen dedim.iyi karşılaşırız belki bu gece dedi.
ne diyim amk. belki dedim.
ve tahmin edin kapıda 2 ile 5 dakika arasında bizi dinliyor olduğunu tahmin ettiğim. kolej mezunu yani
ingilizceyi iyi derecede bilen kim var??
evet hiçbiriniz yanılmadınız amk. ebru.
kabilesini gibeyim ben bu ızdırabın.
hayırlı işler dedi. döndü gitti.
amk. türk filmlerinde makara yapardım.tam nasıl denk getiriyorlar diye.bu olayda anladım. dalga geçtiğin
herşey dönüp dolaşıp seni buluyor.
ben ne yapsam diye. düşünürken.
mesaj da geldi. hırsını alamamış belli amk. akşama iyi eğlenceler sana diye
işin açığı ne yapacağımı bilemedim.ama sessiz kalmak durumu daha da kötü yapacaktı.ama yanlış bişey
söylemek daha da kötü olabilirdi.ilk defa karşılaşıyom.
yine mal mal düşünürken bi tak yazamadım.
akşam üstü oldu. dükkanı erkenden kapattım.
hastaneye gittim. dışarda kimse yok. içeri girsem nasıl gireyim. mesai bitmiş güvenlik almaz amk.ama
içeri girmem lazım.ya kız hastanede değilse evi nerde amk.onu da bilmiyom.
biraz daha dolaştım.yok beyler. gittim güvenliğe abi dedim böle böle bi kaza yapan çocuk vardı
dedim.ben tanımam bilader dedi. içeri gir sor.ehh dedim eyvallah. canıma minnet amaç içeri girmek
zaten.iyi girdik de.
oda hangisi. resepsiyona gittim. abla böle böle biri vardı odası nerde biliyor musnuz dedim. nerden bilsin
ismi lazım binin ama ben bilmiyorum.
çıkardım telefonu. kardeşinin adı neydi dedim. gönderdim
tabi giblenmedim.
naz yapıyor amk.
ahmet miydi önemli çabuk dedim.
hayır dedi. sadece düşmedi anlayacağınız ben hayır ahmet değil hüseyin osman mehmet neyse söyler
diye bekledim.
çıkmaza girdi. olay. recepsiyoncuya. durumu tekrar anlattım.bak dedim. böle böle komadaydı. motor
kazası. normal odada olması lazım şimdi. derken. kayıtlara bi daha baktı.şu galiba dediler. verdiler odayı.
gittim odaya baktım.
tamam bi lavuk yatıyor orda ama ebru yok amk. ortada. başka bi bayan var. pardon yanlış oldu dedim.
çıktım.
belki wc dedir diye. biraz daha koridorda oyalandım yine yok.
sıra evini bulmaya gelmişti.
resepsiyona tekrar gittim. saolun deyip çıktım.
resepsiyona sorsam adresi var mı diye. niye ordan öğrenmedin dese şüphelenecek züte gelecez amk.
olay yeri gözlemci katili olacaz gözlerinde
yine telefonu aldım. nasılsın diye mesaj attım. tansiyonunu ölçmek için
cevap gelmedi tabi
bende iyiyim sağol dedim.
bira ısmarladın mı kızlara dedi
evet ısmarladım.ilk birada sarhoş ettim ikisinide fıcı bira taktiğini yuttu salaklar zütürecem şimdi dedim
ne dese beğenirsiniz??
hedefini iskandinav rüzgarı düşürmüş haberin olsun.. dedi
ev nerdeydi sizin dedim
kızları mı getirecen dedi.
misafirliğe gelecez uygunsa dedim
kasırga çıkıyor haberin olsun. dedi
ama bu konuşmalar sırasında henüz diskolar açık değil beyler biliyor yani. daha akşam 8 civarı amk ne
diskosu.
baktım olacak gibi değil söylemez amk neden söylesin. telefonu çıkardım.onu ara bunu ara ortak arkadaş
bulacam diye zütüm patladı.bi arkadaşın kız arkadaşı dershaneden tanıyormuş. aynı okula gitmişler.
dolayısıyla biliyor evini. öğrendik yerini.tam olarak.
apartmanı buldum ama kız zaten daire numarası söylemedi ne olur ne olmaz diye.
apartmanın hangi tarafında kaçıncı katta oturuyor nerden bileyim amk.
binanın yola baka iki yanını gören yere geldim kaldırımda
pencereden aşşağı bakarmısın dedim
gönderdikten sonra yola yürüdüm. binanın iki tarafınıda görecek şekilde. sağa sola radar gibi gözleri
gezdirdim.bi perde aralandı. hemen hareketli bölgeye yöneldim. tamamdı beyler evi buldum. allahtan
öbür tarafta çıkmadı amk binanın.
kaldırıma kıçımı yola ayaklarımı koyup oturdum,
tam onun dairesinin karşısına.
ufak bi edit.4. kattı başım ağrıdı amk. yukarı bakmaktan bana bakıyor mu diye.
kız bin amk.az çok tanıyorsunuz.
kürkçü dükkanına bakıyorsan kapandı dükkan dedi.
lafa bak amk.
açılmasını beklerim dedim.
açılmaya bilir.ama dedi.
direk açılmaz deseydin kızların yanına dönerdim ama olabilir ihtimalli konuştuğun için bekleyeceğim
dedim
hala kızlar diyorsun aklın orda kalmış dedi
gönlüm başka yerde ama dedim
bana ikisiyle de gel. dedi(akıl gönül)
iş tamam gibiydi. biraz yumuşama vardı. sadece zütü biraz sıkıp bi kaç saat orda beklemek gerekiyordu. -
40.
+2172Tümünü Göster
• * -onlar alanyaya gelmişler. benden rica ettiler bizi dışarı çıkar diye. diğer alanyadan arkadaşlar da ne zamandır çıkalım diyorlardı
ikisini de aradan çıkarmak için gittim.bi nevi mecbur olduğum için mezuniyet nasıl geçti onu anlattılar neden gelmedin dediler. dedi
-hiç de mecbure benzemiyordun.bas baya eğleniyordun dedim
-orda somurtsam daha çok soru soracaklar.ne oldu neyin var diye.ben kimseyle konuşmak istemiyordum. sana bile anlatmadım
anlatacak bişey de yok aslında. biraz kafam karışık o kadar. dedi
-ne yapacağımı da bilmiyorum.ne diyeceğimi de.dedim
-yakınlarım da ol bırakma beni kelebek dedi
-ben gidiyorum dedim
-nereye dedi
-sana bir şey göstermeye dedim
-ne gösterceksin dedi
-bir sevgilinin en ihtiyacı olduğu anda yanında olmamak ne demek onu göstereceğim güle güle dedim
-gidemez sin ki dedi
-neden gidemem gaz mı veriyorsun bana dedim
-ben çok denedim.ama gidilmiyor. gidilse bile geri mutlaka geliniyor. dedi
-sen oyun peşindesin ebru. benim ne kadar sensiz kalabileceğimi denemeye kalkarsan
eski sevgililerinden bir kere gidip bir daha dönmeyen birisi olarak kalırım senin için dedim
-gidemezsin kelebek dedi
-gazına gelip gitmeyecem ebru. bitirmek istiyorsan başka yollarla açık açık söyle bunu dedi
-ben neden geri döndüm dedi
• * -sen geri dönmedin ben buldum seni.ben yazdım mesajı. hapise girdim çıktım sen istanbullarda gezerken dedim
-neden eski numaramı açtım acaba dedi
-kafamda yeterince neden sorusu varken yenilerini ekleme ebru dedim
ona dönük kaldım bunu söylerken
o da bana dönüktü
bir süre baktık birbirimize
sonra saçma sapan bir yumuşama oldu bende
gözlerimi gözlerinden alamadım bir türlü
çok denedim kırpayım diye ama
yapamadım
o da bana baktı öylece
nere gitti amk beni sinir eden ebru
neden gönlüm birden yavşadı ona
niye kan yerine titreme yayıldı tüm vücuduma
niye yaklaştım ki ona biraz daha
o neden durdurmadı başını
neden yaz günü yağmur başlamadı neden dağılmadı hiç dikkatim gözlerinden
neden nefesi içimi ılıtıyordu
aynı anda nefes alıp aynı anda nefesi tutup aynı anda dudaklarımız neden birleşti
ellerim neden durmadı ki yerinde niye tuttum sıkıca ensesinden onu öperken
o niye saçlarımı yolarcasına kendine çekti beni
neden unutuldu birden
gitmeler
konuşmamalar
boşuna beklemeler
sonuçsuz düşünceler
susmalar
fazla sürmedi ayıldık
geri çekildik
benim unuttuklarım aklıma geldi
onun da kafasının karışık olduğu
• * az gittik çok geldik
sevdik sevildik
sevdiğimizden emin sevildiğimizi umduk
görünce mutlu gidince ne oldu olduk
deli gibi severken ayrıntılarda kaldık
onun ayrıntıları bana dert
benim aşkım yine bana
koşmayı bırakmadım peşinden
ne zaman koşmaktan vazgeçecek olsam arkasına dönüp hep baktı acaba geliyor mu diye
bırakamadım onu yalnız
yalnızdım çünkü
anam babam kardeşim ve onda ibaret bir hayata soyutladım kendimi
inat ettim ne olursa olsun bırakmamaya
gönüllü kölesi oldum onun
ne derse onu yapıp nasıl davranırsa ayak uydurmaya karar verdim
sıvadım kolları emret sultanım dedim resmen
-ne yapalım dedim.
-gidelim mi artık dedi
-hay hay sen nasıl istersen dedim
kalktık yürüdük onun evine doğru pek de önemli şey konuşmadan
evin altına gelince
-herşey için teşekkür ederim dedi
-iyi geceler ebru hanım. dedim
yaklaştı sarıldı yanağımdan öptü
-iyi geceler dedi
gittim yattım yarın sabah yine iş
yine çalışma yine turist
artık ebru da olağan mesajları göndermeye başladı
• * yoğun mu restoran. yoruldun mu
ne zaman çıkarsın. gibi
bende hepsine sade cevaplar verdim
iki gün sonra buluşalım mı teklifini yaptı kabul ettim
kısa ve ayak üstü bir konuşma oldu
-benim evden bir an önce ayrılmam lazım. kulağında olsun.ev bulursan haber ver dedim
-tamam ama neden bir an önce diye sordum.
ama tahmin ettiğiniz gibi cevap alamadım
hani o bana kulağında olsun dedi ya.ben bunu kendime görev olarak edindim.
neden biliyor musunuz. onun gözüne girebilmek ve onun için bişey yapabilmek adına
diyeceksiniz ki olm bu karı hak etmiyor ki amk mal mısın sen
evet amk malım. onun malıyım. gözüm başka bir şey görmüyor amk
ebru nokta bitti the end
başkası yok amk
bildiğim bilmediğim tüm emlakçılara sorarak 5 6 tane seçenekle ebruya ulaştım
-beraber bakalım mı işin var mı dedi
evet vardı amk. işe gitmem lazım dı ama yok dedim
bir tanesine baktık beğenmedi.
başkasına bakmaya geçerken ben geç kalmaya başlamıştım
uzadıkça uzadı muhabbet bende sıkıldım hemde işe geç kalma korkusu başladı
-bu güzel ebru dedim
tam beğenmemiş gözükmesine rağmen
-tamam bunu tutuyoruz dedi.
400 lira kira. evde eşya sıfır.
bomboş ev
o aslında dayalı döşeli istiyordu
ben işe gittim.
ben çalışırken mesaj gönderdi
-yarın evi temizlemeye gideceğiz annemle. diye
evi temizlediler. -
41.
+2170
---ne içelim dedim
-barmen sensin ama bira olmasın dedi
-vokta mı likör mü olsun dedim
-votka olsun dedi
vokta ile limon aldım
bi kaç çerez cips de aldık
parasını ebru verdi.
plaja indik tekrar
bardakları doldurdum onun kini de biraz sert yaptım kendiminkine göre
ben hızlı içtim
o da hızlı içsin diye
ne istanbul muhabbeti açtım
ne neden böyle yaptın konusuna girdim
ürkmesinden korktuğum için
yan yana oturuyorduk ama
deli gibi sevdiğim
daha önce binlerce kez öpüp kokladığım kıza dokunamıyordum bile
oruç tutuyordum aşka karşı
çeşitli bahanelerle
denizin şerefine
yıldızların şerefine
alanyanın şerefine
mezun oluşunun şerefine
askerliğin bitişi şerefine diye kadeh kaldırdım hep
o bunların şerefine içerken ben onun son yaptığı şerefsizliğe içiyordum
hafiften kafasının çakırlaşmaya başlamasını
-denize mi girsem demesi ile anladım
-giderken girersin şimdi havlu yok üşütürsün dedim
-sen ne yapacaksın dedi bana
-bekliyorum dedim
-neyi dedi
• * -gelecek görebileceğim birisini dedim
bozuldu biraz.
-ne var senin geleceğinde dedi
damara girip geçmişimizin verdiği kuvvetle onun dilini çözmeye çalıştım
-hayatımda bir kez yıldız kaymasına şahit oldum.tek bir dilek diledim. çok içten diledim.
başka birşey de gözüm olmadığını dileğime bile inandıracak kadar içtendi
dilekler söylenmez ama seni diledim.
gerçekleşti de
yıllarca dilek hakkımı ne kadar doğru kullandığımı düşündüm
dileğimden hiç pişman olmadım
başımı kaldırıp yıldızlara bakar göründüm çoğu zaman ama
aç gözlülük olmasın
benim zaten dileğim gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam ediyor başka dileğe hiç ihtiyacım yok diye
yıldız kaymasını hiç istemedim başka
ama şimdilerde farkediyorum da
ya ekgib yada yanlış dilemişim dedim
-çok mu yanlış yaptım sana dedi
-senden tek bir şey rica etmiştim ilişkiye başlarken.bir şarkı vardı..
bana sonlarını dinletme o şarkının dedim ama
seni görebildiğim yer rüyalar oldu.
deli diyorlar bana
ahh ayrılık..dedim. şarkı melodisi ile ahh ı baya bi uzatarak -
42.
+2174Tümünü Göster
maaş dediğin ne ki amk osurmayla parçalanacak don
çalışmaya devam ederken
ebru yine saçmalamaya başlayıp mesajları sıklaştırdı
evine çağırdı oturduk konuştuk havadan sudan ama nedensiz
sonra yine evime gittim yatmak için
yine birgün giderken
kış yaklaşmı şimşek vakti gelmişti
yağmur bana burda kal bu gece dedi
o gece orda kalışım
sadece kalmaktan ibaret olup el tutmasına bile gidemedi
3 gün sonra yine gel dedi yine bırakmadı yine kaldım
böyle bir süre devam ettikten sonra
kıyafetler orda kalmaya başladı
kıyafetler orda yıkanmaya başladı
duşlar orda alınmaya başladı
yemekler yapmaya başladım derken oraya yerleştim gibi birşey oldu
ben tüm kazandıklarımı eve gelirken birşeyler almaya harcadım
yine sevgili moduna girdik
ebru bir büroda işe başladı
-eve gideyim ben bu gece dediğim bir gün
-bundan sonra burda kal kelebek gitme dedi
-tüm masraflara ortak olursak kabul dedim
-peki dedi
• * ama sezon bitti. işsiz kaldım
cepteki para 1000 lira civarındaydı
yani yattığım kış uykusundan ayı olmama yeterli yağ yoktu cebimde
her ne kadar gibtir taktan bir şekilde olsada hayallerim gerçek oluyordu amk
ebru ben ve aynı çatı
cebimdeki 1000 lira beni baya zütürür sanmıştım ama
ev kirasına ortaklık
ebruya hediye almalar
onu mutlu etmek için yaptığım yemek harcamaları
tüp gaz ot tak derken
15 gün bile sürmedi paranın ömrü
evet ben yine ben fakir bini kelebek
messinin kazandığını kazansam da yine bitecek gibiydi zaten bende bu ebruya olan gönül eli açıklığından dolayı
iş bulmam lazımdı kışlık hemde
bomboş alanyada
işsiz o kadar genç varken
benim iş bulma ihtimalim
fenerin iki ikiyi
beşiktaşın 8 0 ı
cimbomun 6 0 ı unutması kadar zordu
ebru dert etmeden bana da belli etmiyor numarası yaparak bir süre durumu idare etti
ebrunun babasının oteline gidip çalışabilirdim aslında ama
ebru ile babasının arası bozuk gibi duruyordu
çünkü ebru annesi ile sürekli konuşmasına rağmen
babam nasıl diye sormuyordu bile
ben sorduğumda da boşver diye geçiştirdi hep
ebru da maddi desteği annesinden alıyordu
kendiside kazanıyordu zaten
bunların hepsini yazdım bir deftere
yapılan tüm masrafları yazdım
işim gücüm yoktu amk nasıl olsa
artık kafamdaki yanıtsız neden sorusu ile yaşamaya alışmış gibi gözüksemde ebru yokken
nedir ne değildir neden böyledir diye kendi kendime düşünüyordum
yazılı olarak çalışmaya başladım dersime
en baştan yazdım
konuşmaları hatırlamaya çalıştım
askerlikte ki tel konuşmalardan başlayıp
onun istanbula gelişlerini
benim ankaraya gidişimi
alanyaya gelişimizi
oynamak istediği oyunu
yaylaya gidişimi onun gelişini
yaylada olanları
ve sonrasını hatırladığım kadar yazdım
sonra tekrar tekrar okuyup aklıma gelenleri ilave ettim ki
yazdığım deftere not ilavelerinden zütümün kıllarına döndü yazılar
ben bi tak bulamadım tüm bu yaptıklarına
günlerce sürdü yazmam ebrudan habersiz
tek cevabı verecek olan kişi ne o konunun açılmasını istedi
ne de aslında verilecek bir cevabın olduğunu söyledi
tüm ihtimalleri fırsat buldukça sordum
evin her tarafını aradım acaba bir ilaç mı kullanıyor hasta da ölecek mi diye ama yok
kendim gittim ben ölecem de haberim mi yok diye
şükür bende de birşey çıkmadı
ebrunun annesi ile konuştum sık sık
nedir ne değildir bişey öğrendin mi diye
onun tek bağladığı sebeb babası ile olan tartışması
eğer başka bir konu olsa şu an seninle aynı evde oturmazdı diye de destekledi kendi tezini
bende buna inandırdım kendimi
tamam dedim. bunlar babası ile bir nedenden dolayı tartıştılar bundan böyle yapıyor
tamam da amk benimle ne alakası var diye kendime sorduğum da
ulan yoksa benim yüzümden mi araları bozuldu diye düşünmedim de değil
ne olursa olsun. ebrunun babası ile bir kere daha konuşmaya karar verdim
ve oteline gittim.
ilk gidişimde bulamadım ve telefon açtım
nasılsınız iyi misiniz diye muhabbete girdim
-ooo kelebek nerdesin sen ya gel de bir tavla atalım dedi.
bi kaç soruya cevap bulurum umudu ile
ebruya haber vermeden babasının yanına gittim.
tavla oynamadık çünkü oteldeydik. zaten şakasına demişti eskileri yaad etmek için
ama konuştuk... -
43.
+2179Tümünü Göster
• * iyi mi yaptım kötü yaptım bir türlü bilemedim amk
gole giden rakip oyuncuyu kırmızı kart göreceğini bile bile yere indirmekti benim ki
dedim ne olursa olsun amk
aşk bundan sonra 10 kişi devam etsin mücadeleye
ben yalnızlığın yedek kulubesinde otururum
eve gidemedim
denize gidemedim
bi yere gidemedim ki
kafaya iyice taktım tüm bunlar kurguydu amk ebru tarafından yapılan
paso bunu nasıl anlayabilirim diye düşündüm
ilk denemeyi anneme yaptım
soru şu
-anne ebru yaylada iken pazartesi günü sabah kaçta kalktı dedim
-erkenden kalktı oğlum dedi
burdan bir sonuca vardım. otobüsçü ile ailesine haber gönderip onları çağırtmış olabilirdi
indim çarşıya köy dolmuşlarının beklediği yere gittim
bizim köyün kini bulup
-ebru sana bişey dedi mi.birine iletmek üzere not verdi mi yada telefon açmanı söyledi mi dedim
-ne diyon kelebek görmedim ben onu yaylaya çıktıktan sonra dedi
birinci tez yanlış çıktı
yılmadım
oteldeki elemanı aradım
-ebru hiç otele geldi mi kışın dedim
-2 3 defa geldi dedi
burda bişeylerin dönüyor olduğunu farkettim
babası ile arası açık değilmiydi amk neden otele gitsin ki
-ne zaman geldi dedim
-nerden bileyim olm geldi işte dedi
-babası ile görüştü mü dedim
-tam bilmiyorum ama görüştü galiba dedi
-olm kesin bişey söyle dedim
-kelebek hasta mısın olm sen nerden bileyim kızla babasını mı takip ediyorum. otele geldiğini gördüm. bara gelmedi. restoranda yemek de yemedi demek ki babasının yanına gelmiştir
hem neden gelmesin ki dedi
evet lan evet amk kafayı yiyordum.ruh hastası oldum iyice bunları düşünmekten.
keşke bana kelebek seni başkası ile aldattım
seni sevmiyorum artık
senden kurtulmayı deniyordum
ne bilim işte amk bilindik bir ayrılık sebebi söyleseydi de
bi kaç zaman sadece üzülüp hata bendeyse kendime sövüp
hata ondaysa vay amk huursu diye onu bir süre andıktan sonra
başkalarında acımı dindirmeye çalışsaydım
sevebilir miydim ki başkasını
ulan birine aşkı doğru düzgün yaşatamadım
diğer kızları da mundar eder miydim ki acaba
• *gerçek yalnızlığın ilk günlerinde ki beyin amcıklaması
şiddetli ağrılara sebeb oldu
ayrılığı tek başıma yaşamam gerekiyordu
çünkü birisine anlatsam
olm gibtir et amk başkasını bulursun
kaderinde bu farmış takma kafana
boş ver amk seni haketmemiş gibi teselli lafları edeceklerdi
amk bunları bende biliyorum zaten ayrıca bunlar bana teselli değil daha çok acı verirdi
bir yakın arkadaşıma veya aile bireyine
böyle böyle oldu diye durumu anlatsam
ne zaman dalgın düşünüyor şekilde görsem o konuyu açacaklar ve daha çok acı çekecektim
madem bu ayrılık acısı beni gibecek
en azından perdeyi örteyim de başkası görmesin bu gibişi diye
elim kolum bağlı çekildim eve
ne yemekde gözüm oldu ne içecekte
her ne kadar saklamaya çalışsam da 24 senedir beni tanıyan anneme durumu çaktırmamam imkansızdı
kardeşim de en büyük panpam olduğu için evden çıkmayan ben kelebeğe pencereleri açmaya çalıştılar belki kendiliğimden uçarım diye
kardeşim belki de bana ömrünün en büyük kıyağını ben ne tak yiyeceğimi bilemediğim zamanda yaptı
bana ps2 getirdi içinde de bilindik futbol oyunu
evde olduğu zamanlar karşılıklı oynadık
olmadığı zamanlar 2040 yılına kadar getirdim ligi hemde en uzun maç süresini seçerek
zaten beş parasız olduğum için içkiye verecek para yoktu
bilader de arasıra sigara getirirdi kendisi içmediği halde
• * pakette kalan sigarayı zaman dilimine bölüp iyice azaldığı zamanlarda yarısına kadar içip tekrar yakarak içtiğim çok oldu
ebruya kızgın olduğum için ayrılık acısı farklı boyutlarda gibiyordu beni
kendimi kontrol etmekte en zorlandığım şey ebruya gitmekti
aslında gitmekle gitmemek arasındaydım
gitmekten korkmama sebeb onu başkası ile görmek ve
ulan bu muydu bende sakladığın deyip
ebruyu türkiyedeki kadın erkek eşitliğini 100 yıl geriye zütürecek şekilde dövmekten korkmamdı
gitmesem de ne tak yiyor bu ebru şimdi
acaba o da üzülüyor mu yoksa ayrılık gibinde bile değil mi?
ne kadar düşünürsem kafamdaki soru işaretleri kadar çoğaldığı için bunalıma kadar gitti iş
kendimi çok durdurdum
defalarca kendimi odaya kilitleyip anahtarı pencereden aşşağı attım gitmeyeyim ebrunun yanına diye
kapıları tekmeledim
mesaj geldi.. heyecanla baktım.. türkcell
telefon çaldı.. ekrana baktım.. bizimkilerden biri.. evde o var mı bu var mı
kapı çalındı gözlerimi kapatarak açtım kapıyı ama her açışımda buruk bir şekilde odama döndüm
ne yaptım ne ettim aklımdan çıkaramadım onu
iyice insanlıktan çıkmaya başladım
asosyalin en önde gideni oldum
utanmasam sıçmaya bile çıkmayacaktım
2 ay civarı geçti böyle
babam bir gün kapıyı çaldı
-naber paşam dedi
-iyi baba dedim
-traş ol üstünü değiştir bekliyorum dedi
-nereye baba dedim
-çabuk ol dedi. kızgın değildi zaten sakin bir insandı
babam yan odaya geçti annem geldi -
44.
+2171Tümünü Göster
• * ben gözlerine bakıp tepkisini gözlerinde görmek istedim
ama o bana bakmadı bakmak istemedi
belki utancından
belki de anlatmak istediklerin korktuğu için
hala dönüp bişey demedi. bunlara rağmen
konuşmuyordu amk
bu bu bu sebebten dolayı böyle oldu demiyordu
sarhoş olmasına rağmen konuşmuyordu
yüklenmeye devam ettim
-neyse sağlık olsun. elbet bunda da bir hayır vardır.
bir yıldız daha kaymasını beklerim.bu defa içten iki tane dileğim olur. biri kendim biri senin mutluluğun için..
ama yıldız kaymasını beklemeden bir duam var senin için
inşallah bende ekgib yaşadıklarını tamamlayacak birini bulursun. dedim
yine konuşmadı.
amk insan demez mi bişey bunların üstüne. konuşmadı amk
dramaya devam mı etsem yoksa konuyu kapatsam mı bilemedim. çünkü tepki vermiyor sadece dinliyordu
ben de sinirden daha fazla içmeye başladım ki
dertli olan da benim zaten amk
biraz kafam dönmeye ve dilimden kelimeler daha rahat çıkmaya başladı
-sana bir hata yaptım da intikdıbını mı alıyorsun bu şekilde dedim
sustu
-artık beni istemiyorsun ama bensizliğin acısından korktuğundan mı böyle yapıyorsun dedim
sustu
-kurduğun hayallerdeki kişinin ben olmadığımı mı farkettin dedim
sustu
öyle bir susuyordu ki hiç konuşmayacak gibiydi
-beni başkası ile aldattın da onu mu söyleyemiyorsun dedim
aynı anda bana dönüp öyle bir tokat vurdu ki
zaten sinirliydim iyice kan beynime sıçradı
tuttum kolundan
• * -senin gözünde bir gram değerim varsa.ne olursun anlat. neden böyle yapıyorsun dedim
-kolumu bırak kelebek dedi
bıraktım kolunu
-ne olursun anlat. yalan da olsa bişey söyle bana. dedim
-hala anlamıyorsun yok bişey. kafam karışık sadece dedi
-bak ebru benim de bir sabrım var. bana 1 hafta bekle sonra söyliyecem.ve şu kadar bekle henüz hazır değilim sana açıklamaya de bekleyeyim
ama susma. bana geçiştirme cevaplar verme dedim
kelimeleri yutmaya başladım bile sarhoş olduğum için
kafamda tek bir düşünce var
kelebek şu sebeten dolayı yaptım desin
geçerli olsun veya olmasın mazereti ya da gerekçesi
ebru gibtir git diyecem bir daha suratına bakmayacam
-kafam karışık kelebek dedi yine
-hadi bitir de gidelim. senin uyuman lazım. belki bir daha ki konuşmamıza kadar geçen zaman seni biraz büyütür de markete gidip hangi çikolatayı
alacağına karar veremeyen çocuklar gibi davranmaktan vazgeçersin dedim
-sen git istersen ben oturcam daha dedi
nere gidiyon amk kızı orda bırakıp. düşman bile olsa kız bırakılmaz orda
sex on the beach fantazileri kuran onlarca abaza var plajda dolanan
5 dakika civarı uzandım
-yüzün acıdı mı dedi
-hayır dedim.
-ben seni hiç aldatmadım dedi. yüzü denize dönük benim ki ise yıldızlara
-böyle düşünmen bile üzücü dedi
doğruldum olduğum yere
dizlerimle önüne yürüdüm
• * -öptüm kokladım seni. seni seviyorum dedim. ellerini tuttum kalbimi sana verdiğime adın kadar inandırdım seni.
gözlerimde aşkı gösterdim sana.bir sevgili ne yapması gerekiyorsa harfiyen uyguladım..
uçuyorsun mutluluktan. aşk a kurban olayım dedirtiyorum sana hep
tamam diyorsun. kelebek beni deli gibi seviyor
beni hiç bırakmaz bensiz yapamaza inandırıyorum seni
sonra gidiyorum. nereye gittiğimi neden gittiğimi söylemeden
senin bana ulaşmanı engelliyorum
bir süre sonra herşey normalmiş gibi karşına çıkıyorum
sen bana neden böyle yaptın kelebek ne oldu diyorsun
susuyorum hiç birşey demiyorum
kafanda ki neden sorusu git gide büyüyor
ama cevabı bilemiyorsun çünkü tek cevap bende gizli ve ben sürekli susmayı tercih ediyorum
nereye gitsen bu soru ile yaşıyorsun ama uğruna yaşadığın kişi ısrarla inatla susuyor
lütfen ebru
koy kendini benim yerime
kaldır şu elinin birisini ya el salla güle güle de sebebinle uğurla beni
ya da tut şu elimden otur konuşacaklarımız var de anlat herşeyi ne olursun dedim
biraz bana baktı
söyleyecek gibi oldu lan
tam heveslendim amk
sarıldı bana
-bilmiyorum kelebek dedi
-telefonu neden kapattın onu söyle dedim
-kimseyle görüşmek istemedim. dedi
-arkadaşların da mı kimse dedim -
45.
+2180Tümünü Göster
• * belli ki işbirliği yapmışlar
-ne oldu anne nereye gidicez dedim
-iş bulmuş sana baban dedi
-ne işi anne dedim
-oğlum söz vermiş.git bi kaç gün çalış sonra bırakırsın üzme babanı dedi
biraz burun kıvırsamda tamam dedim
pederle bir markete gittik
babamın bir arkadaşının marketi
oğlu askere gitmeden önce beraber çalışıyorlarmış
gittikten sonra uzun süre tek kalmış adam
bi kaç eleman bulmuş ama parasını çalmışlar kasadan hep
babamında ağzından benim oğlan çalışır demiş
marketçi ile tanıştık
adam on numara adam o iyilikle holdingler hakediyor
adam bana ilk günden şunları anlattı
-sigaranı bana sormadan al.canının istediğini al ye.eve gidince de şunu yerim diye aklında kalanları da poşete doldur zütür evde ye
para kazanmayayım sorun değil ama bu dükkan benim oğlan askerden gelinceye kadar kapanmasın.ben her zaman burda duramam.
geceleri geç yatıyormuşsun zaten ben sabah açarım uyandığın zaman da sen gelirsin gece de sen kapatırsın. anlaştık mı dedi
-tamam dedim
-iyi hadi sana kolay gelsin dedi.
bıraktı gitti adam.tek başıma kaldım
fiyatlarda sorun yoktu çünkü herşeyin fiyatını yazmış önüne
biraz baktım sağa sola derken müşteriler gelmeye başladı alıştım gittim işe
cep para görmeye başladı
• * -anneme ben yapamıyorum bırakayım işi dedim
-en yakınında ki asıl bırakması gereken kişinin mücadelesine yakışır mı senin bu kadar kolay pes etmen dedi((kendisi)
sırf onun için devam ettim çalışmaya
boş boş dururken ebruyu düşüneceğimi bildiğimden
orayı sil burayı paspasla dolap doldur
derken hep kendime bir meşgale buldum
inatla çarşıya gitmedim ebruyu görebileceğim yerlere
param olmasına rağmen telefona hiç kontur almadım dayanamam mesaj atarım diye
yaz sezonu geldi
çok daha iyi maaşla başka bir yerde iş bulabilirdim ama
huzurumdan dolayı aramadım bile başka iş
yavaş yavaş acım azalıyordu
arasıra dalıp gözümdeki yaşları silerken ayılıyordum
derin derin nefes alıp
sessiz sessiz offfffff offfff çekerek
ama o kadarına bile razıydım ilk zamanlardaki halime nazaran
markette de ufak tefek arkadaşlar edinmeye başladım
mahalle sakinleri ile yavaş yavaş makara yapmaya başlarken
1 tane kız da tüm alışveriş sorumluluğunu üstlenip alışverişe aileden başka hiç bir bireyi göndermiyor gibiydi
utanarak teşekkür etmeler
gözüme bakamadan iyi geceler dilemeler
ihtiyacı olmayan şeyleri almaya geliyor süsü verip beni görmeye gelmeler
başka bir müsteri varken o gidinceye kadar kasaya gelmemeler
şimdi düşünüyorum da keşke ona adını sorsaydım
şimdi belki de evimde beni bekleyen eşim olacaktı
onun bu mahsum halleri beni bile utandırıyordu
• * ondan etkilendiğimden değil de onun doğallığına ayak uyduramadığım için kendimden utancımdandı belki de
ebru bana hiç öyle bakmadı amk
ama o kıza da ayak diredim. sonra zütleri başları oynuyor çilenin en kralını çektiriyorlar diye sadece müşteri kaldı gözümde
1 mayıs da doğum günümde bir mesaj bekledim sadece
gelmedi
o gelmeyen mesaj inadımdan serbest bıraktı beni
insan herşey iyi olsun istiyor doğum gününde
olmayınca bir ekgiblik oluyor
içesi geliyor dağıtası geliyor
çarşıya gittim 12 den sonra 2 mayısa girince
biraları aldım doldurdum poşete
ebruyla iskeledeki yerimize gittim
hep bir umudum oldu içimde
hani belki gelir diye
gittiğimde görmediğimde anladım boşa olduğunu umutlarımın
içtikçe içtim
takunu çıkaracağımı bildiğim için diskolar tarafına ve eğlence mekanlarına gitmedim
ebruyu görsem dövecek kadar sinirliydim çünkü
ama takunu çıkaran gençler yan tarafıma geldi
oturdular sağa sola
küfürler gırla kendi aralarında
benim daha gözümdeki yaşları kurumamış ağlamaktan
çatacak birisini arıyorum zaten
resmen kaşınıyorum amk
bana bişey demelerini bekledim sadece
baktım demediler
-sessiz olun lan biraz dedim
5 kişiler
• * dinlenerek dövseler 5 gün ben onlara bi kere vuramadan döverler
sessiz kaldılar ne oluyor lan diye birbirlerine baktılar
hadi dövelim şu amk yavşağını dese birisi diğerler neden olmasın diyecek kadar hazır
uymadılar bana ama konuşmaya da devam ettiler
gerginlikten dolayı kahkahaları azaldı ama benim kaşıntı azalmadı
-ha şöyle adam olun dedim
ve hayatımın panpası ile tanıştım
-lan olm gibtir edin telefonla konuşuyor herhalde dedi
-yok dedim size söylüyorum dedim
-bi yanlışlık var sizli bizli konuşuyor bu kibar beyefendi dedi
-kaşınmayın sessizçe yeyin ne tak yiyecekseniz dedim
-tek olsam sessizce kaçardım zütüm yemez sana sataşmaya ama ben sende ki zütü merak ediyorum 5 kişiye açtın bilmiyorum farkında mısın dedi
diğerleri de muhabbeti dinliyor
-benim ki ne kadar açıksa sizin ki de açık dedim
bunları diyorum ama ne kadar dayak yerim çok acıtır mı diye de tırsmaya hafiften başladım
-gelin lan bi dövelim adet yerini bulsun kaşınıyor bu amcık dedi
başka bir arkadaşı
-hadi olm gibtir et gidelim. uyuşturucu almış herhalde bu dedi
-korkmayın amk makara yapalım biraz dedi
ayağa kalktım
-sen kimle makara yapıyon lan dedim
uzun zamandır ayağa kalkmadığım için ayakta kalmakta da zorluk çekiyordum
iki eliyle ittirdi yaklaşmayayım diye diğerleri de iyice yaklaştı
ben onu ittirmeye çalışırken o daha güçlü ittirdi
yere düşerken başımın arkası bankın köşesine çarptı ve açıldı
kanamaya başladı
onlar ayağa kalkmamı beklerken
ben olduğum yere kendi yatağımmış gibi uzandım