/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +3
    27

    muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
    nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
    şimdi taka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir
    üni de okumamı
    henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
    vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
    ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
    o zaman hiç çalışamadın dedi babası
    gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
    yemeğe geçelim dediler
    hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir biniymişim o
    gün onayladım
    yemek bitti salona geçtik
    durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın
    olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
    bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
    -sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
    -buyrun dedim
    -biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar
    diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
    hemen sözünü kestim
    yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler
    dedim
    sizde anladınız dimi lan binler anlatmaya gerek yok amk.
    -bitirseydim dedi
    -sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim
    —maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
    ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu
    çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki
    birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
    -bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
    -lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama
    sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
    adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
    ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
    unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
    unuttuk dedim.
    içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti
    bana bu
    suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama …
    belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
    -anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
    yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
    ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
    tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
    -inşallah dedim.
    bu arada kzın biladeri binosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor.
    futbol oynuyor bin. bizi giblemiyor bile
    üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
    yine gel dileklerini belirttiler.
    annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
    sen bilirsin dedim
    aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk…
    • *babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı
    belirtmek istedim ve
    koridorda elini tutarak yürümesi englledim
    ne oldu dercesine bana baktı
    -sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim

    • *hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
    -önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
    derken de sarıldı
    -ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
    -onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi
    • *içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi
    birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
    romantizmin dıbına koymak bu olsa gerek
    -yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
    -bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek
    —korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
    nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum.
    yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
    -yürüyelim mi biraz dedi
    -yok üşürsün böyle dedim
    -sen sarılıyorsun ya işte dedi.—sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
    -esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
    beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk.
    yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
    vay amk. aşk ne güzeldi lan
    —yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
    -ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
    sen kaşındın diye düşünerek
    -böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
    eh geciken otobüslerini gibeyim onun da canına minnetmiş
    • *ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye
    pişirmiş.o derece
    daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
    5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
    yanlış anlayanın zütünü sabri reyiz gibsin ama gibim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
    derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
    -ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim bince gülerek
    -deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
    -deli senin delin güzelim diyerek **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık
    beklemeyerek.
    iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
    onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
    ben beklerken kapıya geldi
    ben ona bakarken
    -öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
    vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
    -sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak
    • * apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
    bende ona bir öpücük gönderip gittim
    sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
    bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
    beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
    onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
    sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
    sanki ben girmeyecem amk. sınavına
    aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
    mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +3
    14

    öğlen civarı 6 7 kişilik kumar tayfası dükkana geldi. dün geceki olayda başrolde oynayanların hepsi
    kapıdaydı. bana yumruk atan dahil hepsi gelmişti. bana yumruk atan kişi benden 8 10 yaş civarı büyük.o
    zamanlar peugout dolmuş kullanan harun abiydi. edit. adamın adı harun binler inci deki harun abi değil.
    içimde korku bile yoktu. kız zaten sıçtı ağzıma bir iki yumruk daha yesem ne olur di ki amk.
    yine yaşça benden büyük esnaf olan hasan abi girdi ben kapıya doğru yönelirken. hasan abiyi çok sever
    sayarım.
    -harun abin seninle konuşmaya gelmiş. dün geceki olay için.ben kefilim. pişman adam dedi

    eyvallah abi dedim. hepsine beraber buyrun içerin hareketi yaptım elimle. harun abi geldi. hasan abi de
    yanımızda duruyor
    - kusura bakma. borç durumları vardı. çocuk da hastaydı. moralim bozuktu. gerginleştim. çok üzüldüm
    olaydan sonra dedi
    şeytan be huur çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar masasında. demek geldi
    içimden ama demedim tabi
    -önemli değil dedim. isteksizce.
    hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü üstüne bi de sarıl kucaklaş
    amk.ama yapacak bişey
    sarıldık.
    -sana borçluyum dedim. harun abi.
    -ne borcu abi ne demek. dedim. paranı vereyim istersen dedim.
    -yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
    sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da plan yapıyorum.
    ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani lafla bitecek bir olay değil bu
    başka bir binlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
    ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi binolar.
    akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar bir şekilde
    harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli edilmeli. para mümkünse hayırlı
    bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama nasıl??
    o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir tanesi ordaydı.ama
    bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup buluşamayacağımız sordum. gündüzden
    ayarlarız yarın dedi
    ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli edemediğim
    ebrum bi mesaj atsa diye
    ama yok.ben de ona atamıyorum.
    neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca durumu anlattım.
    -abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu paraları
    harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
    -devam et hele dedi
    -abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları bir hayır işine
    kullanmak istiyorum dedim.
    -peki bizle alakası ne dedi.
    -şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş olacam.ama hep
    beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış olacak. hakkınızı içten helal
    edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
    hepsinin aklına yattı.
    -okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
    -ne yapacaz peki dediler.
    -bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
    telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
    o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı beni korkusuyla gece
    zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım köydeki
    hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
    -dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
    -direk çevirdim. bakan yok.
    köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor. tekrar tekrar aradım
    sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu anlattım
    elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek istediğimizi söyledim.
    ihtiyaçlarını sordum
    -gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple toplayıp köye zütürecen
    amk.
    -hocam boyası iyi mi okulun dedim.
    defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
    öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu.
    54 öğrenci.
    kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bir çanta içine defter kitap para yettiğine kalem silgi
    falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez. ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince
    köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı dedim.
    -neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa zütürelim dedi
    -olmaz dedim.
    olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
    -neden dedi. salladım yalanı.
    -abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
    -haa deyip okeyi aldık.,
    ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
    çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54 tane 9 kat kames top
    aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +3
    132

    --belki yakalanacak bir durum kalmamıştır komutanım dedim
    -dıbına çakim asker vukuatı sever bu lafımı unutma dedi
    -emredersiniz komunanım dedim
    -gel dıbına çakim seni hiç aramıyorum üstünde bişey çıkarda sebebsiz dövmemiş olurum en azından dedi
    -dövecek ne yaptım ki şimdi komutanım dedim
    yanına yatakta bekleyen soyunmuş karılar gibi çağırdı parmağıyla
    gittiğimde beni bekleyen am değil bir tokattı
    -emredin komunım dedim neden vurduğunu söylesin diye
    -dıbına çakim dayağı peşin atayım üstünde bişey çıkmama durumunda hevesim kursağımda kalmamış olur dedi
    bu arada bana vurmaları şiddetli cinsten değil beyler
    cepleri aradı bişey yok
    her bulamadığında vay dıbına çakim diyor
    botlarını çıkar dedi
    çıkardım bişey yok
    çorapları da çıkarttı ondan da bişey çıkmadı
    -vay dıbına çakim boşuna ayak kokuna katlandık. dedi
    kokmuyor lan amk inanmayın makara yapıyor
    -sana bi hediyem var dıbına çakim dedi
    çekmeceden telefonu pis pis sırıtarak çıkardı ve bana uzattı
    yine aynı taktikle dövecek
    -komutanım bu taktiği denemiştiniz dedim
    -vay dıbına çakim yeni taktikler bulmam lazım. tamam beni yalnız bırak dedi
    -bi emriniz var mı komutanım dedim
    -yok dıbına çakim dedi
    -benim bir maruzatım var komutanım dedim
    -söyle dedi
    -uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
    -bakarız sonra dedi
    ···
  4. 29.
    +3
    part 7

    kafamı çevirip oraya bakmamaya çalışsamda gözüm kayıyordu ve evet görür gibi olmamışım görmüşüm
    amk.o işte
    dedim giberim ne olacaksa olsun saklanmaya mı geldik amk. kalktım ayağa o beni görsün ve yanında
    konuşmamıza engel biri yoksa o yönelsin bana doğru diye
    beni gördü göz göze geldik. hafiften kafa selamı verdi.1 dk.işareti yaptı. tekrar hastaneye yöneldi. kiminle
    girip kiminle çıktığını pek anlayamadım amk.
    bilirsiniz biz türkler kenarda bir yerde değilde tam olayın yanında bekleriz amk. hastane kapısı özel bi
    hastane olmasına rağmen bekleyen bekleyeneydi. girip çıkan sa dingo ahırı gibi kullanıyordu hastaneyi 3
    4 dakika sonra geldi.
    hayırdır geçmiş olsun bir durum mu var dedim
    erkek kardeşi 17 yaşındaki motorla kaza yapmış. kask varmış ama kaburga kemiğinde çatlak kırık. zütü
    başı çizilmiş. ayak parmağının biri ezilmiş. kontrol amaçlı yoğun bakımda tutuyorlarmış
    niye daha önce haber vermedin dedim.
    yeterince üzgün insan var burda. birde seni niye üzeyim ki dedi
    söylemediğin için daha çok üzüldüm dedim.
    neyse boşver durumu iyiye gidiyor.sen neden geldin hayırdır dedi
    hakaten lan ben niye gittim?? kızı görmeye gittim amk. direk seni görmeye geldim denmez ki.
    sen kimsin nesin neyimsin de beni merak edip buraya geldin derse ne tak yiyecektim. tahmin ettiğiniz
    gibi yalan uydurmadım. arkadaş seni burda görmüş bende sana birşey mi oldu acaba diye derken
    cümleninin sonuna bir fiil bulmaya çalışırken
    teşşekkür ederim dedi teşekkür kelimesinden sonra sarılmıştı bana
    tuhaf oldum amk. farklıydı yani.her kıza sarılırken bi amaç vardır.ya vedalaşmak için sarılırsınız ya
    öpüşmek için ya teselli için ama o bana sarılınca ne tak yiyeceğimi bilemedim.
    içimden sıkı sıkı sarıl olm çıkar onsuz iki günün acısını diyordum ama öyle olmuyor işte amk.
    benim yapabileceğim birşey var mı dedim.
    saol dedi
    karnın filan açmı birşey içer misin. başka bir ihtiyacınız var mı dedim
    bişey olursa ben sana haber veririm saol dedi.
    bu laftan sonra ben gideyim o zaman demek geldi içimden
    tamam ben sana mesaj atarım dedi
    tekrar sarıldık vedalaşma derken ayrıldım hastanenin ordan
    amk içimi bigiblet sürmeyi bilmeyen ama babası tarafından bigiblet alınmış çocuk sevinci ve heyecanı
    kapladı.
    sebebsiz seviniyordum duygu yüklenmesi oldu.
    öğlenden sonra
    iki gündür yazamadım sana kusura bakma dedi
    istersen kardeşin yoğun bakımdan çıksın ondan sonra görüşelim. kendini mesaj atmak zorunda hissetme
    dedim
    muhtemelen yarın sabah doktor kontrol ettikten sonra normal odaya alacaklarmış dedi
    hmm çok sevindim dedim
    bende dedi
    yorgun olmazsan iş çıkışı gel hastaneye istersen dedi
    tamam amk geleyim de.ne hoşlandığını belli ediyon. seviyon mu dalga mı geçiyon ne tak yediğin belli
    değil.
    yanına gelince ne yapacağımı şaşırıyom. arka arkaya iki cümleyi bırak birini zor söylüyom. hepten eziyet
    amk bana yüreğime beynime.
    tamam duruma göre haber veririm ben sana dedim.
    eskiden kolonya alınırdı binler dalga geçmeyin amk. şimdi bana komik geliyor amk.bi kolonya aldım.
    gittim gece 11 gibi dükkanı kapattıktan sonra
    hastaneye geldim.o da dışarda başka bir aile bireyi olsa gerek onunla konuşuyordu.(halasıymış)
    kenar bir yerde bir süre bekledim. hani gider mi yanında ki diye yok amk. ölüden züt beklemek misali.iki
    kadın durup dururken konuşmayı bırakır mı??
    baktım olacak gibi değil mesaj attım.
    müsait olduğunda haber ver ben bekliyorum dedim
    nerdesin dedi
    yanındakini gönder akabinde yanındayım dedim
    sağına soluna baktı. beni gördü bana doğru yaklaştı. hoş geldin dedi
    hoşbulduk. bunu getirdim ama alakasız oldu galiba dedim kolonyayı göstererek
    sağol düşünmen yeterli dedi.
    bunu içeri bırakıp geliyorum. burda mısın dedi
    evet bekliyorum dedim geçti içeri geri geldi beyler.bu arada saat 12 civarı oldu .ara ara içeri girmeye
    devam etti.
    eee anlat bakalım diye başladı tam 4 saat konuşmuşuz.
    ben anlattım kız anlattı. babasının mesleğini sordum oteli var iki tane dedi
    yuh amk. birden gözüm korktu dedim sıçtık zengin kız fakir aşık muhabbeti olacak
    senin baban ne iş yapar dedi. inşaatda çalışıyor dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    +3
    112

    • *dert babası oldum amk bu gurbetin
    onun haketmediği teselli lekesini geçirdim ama
    onu teselli etmekten kendi teselli sularım kirlendi
    evden çıkmadan önce ne olur ne olmaz
    elif manyağı arar diye telefonu erkenden kapatıp
    ebruların evine gittim
    uzun uzun tutmasınlar sıkılırım diye
    içeri girer girmez
    kuzenlere 9 da söz verdim orda olmam lazım dedim
    içeri girer girmez baskın geldi oda
    ekgiblik vardı
    sandalyenin birisi boştu
    hata mı yapmıştık yoksa o eve giderek
    zaten akıldan çıkmayan ebruyu
    korku filmlerindeki amk salak oyuncularının
    gitmemesi gereken yerlere bir de ışıkları açmayı akıl edemeden gitmeleri gibiydi
    üzüntü ve derin bir offf çekme ihtiyacı kaçınılmaz oldu
    tem umduğum annesi veya babasının keşke ebru da burda olsaydı dememeleriydi
    onlar dile getirmediler ama
    gönlüm sürekli onu mırıldandı durdu
    yemeği yeyip
    onların da bir kaç sorusuna katlandıktan sonra
    saat 9 a yaklaştı
    ben artık gideyim müsadenizle dedim
    ebrunun babası tutturdu ben bırakayım diye
    gerek yok şurası hemen diye ısrar etsemde baktım
    kıllanır gibi oldular ne tak yiyecem acaba diye
    sakince tekrar anlattım
    beyaz yalanla ikna edip ayrıldım
    annesi söz aldı tekrar geleceksin gitmeden diye
    karambolde vermiş bulunduk sözü
    dışarı çıktım
    biraz yürüyüp telefonu açtım
    ebruyu aradım
    bir sürü fırça kaydı vay telefonun neden kapalı
    bişey oldu sandım
    onu da ikna ettim yemekte annen baban rahatsız olmasın diye kapattım
    herkes arıyor hoş geldin gel bi ugra diye
    hem babanı arasaydın söylerdi zaten orda oldugumu dedim
    tatmin oldu
    ebru tamam da
    elifin başıma neler açtığının farkında mısınız
    hem annesi gile hemde ebruya yalan söylemek zorunda kaldım
    ama ikisini de atlatmanın verdiği rahatlama ile canım alkol çekti
    ama nerde içecem eliften tırsıyom
    korktuğum başıma geldi telefon açtı
    nerdesin diye
    aynen verdiğim cevabı yazıyorum
    -sana numaramı veren beynimi gibeyim
    -ya ne var bunda oturup konuşalım istedik. ebrun var korkma yemem seni dedi
    nasıl etti bende bilmiyorum
    sonunda
    -tamam bir şey içelim sonra rahatsız etmeyeceksin beni söz mü dedim
    -söz dedi
    -nerdesin dedim
    -evdeyim dedi
    -nereye geleyim dedim
    -eve gel dedi
    dışarda bir yerde içsek gören olsa taku yiyecez
    eve gitsem olmaz
    -başka bir yer söyle dedim
    -tamam şuraya gel dedi
    dediği yer alanyanın semti diyelim
    alanyadan uzak olması görülebilitemizi azalttığı için bindim taksiye
    gittim
    durduğum yerde beni bekliyordu
    bir eteğin boyunun o kadar kısa olması gerekmiyor
    o kadar kısa olacaksa arasını dikip kilot olarak kullanmak daha mantıklı bence
    askerde sap görmekten zaten her dişi hatunu ilk fermuar arkasından görmeye başlıyorum
    neyse artık verdik sözü
    içilecek bişeyler
    nerde içiyoruz dedim
    -şurası bizim ev dedi
    yalan yok beyler eve davet etmesi hareketlenme yaşattı bacak aramda
    neden mi çıktım evine
    valla bilmiyorum yemin ederim bilmiyorum
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +3
    117

    daha önce hiç görmediğim denizci kıyafetli askerler mi dersiniz
    mavi kamuflajlı havacılar mı dersiniz
    siyah bereli tankçılar mı dersiniz komando bereli askerler mi dersiniz
    sivil kıyafetlisi
    takım elbiselisi
    kirli sakallısı
    normal piyadesi ne ararsan var
    ne oluyor burda nasıl bir yer derken
    kayıt işlemi yapıldı
    bir koğuş gösterdiler
    birini yakalayıp
    -nasıl bir yer burası dedim
    -gibtir git devrelerine sor dedi
    devre kim amk sanki hepsiyle 10 yıldır arkadaşım söylesene işte pekekent bilmiyoz
    üst devre ne demek öğrendikten sonra
    diş ağrısı dayanılmaz bir hal aldı
    bi kaç askere sordum ne yapabilirim diye
    nöbetçi çavuşu bul nöbetçi komutana zütürsün ondan izin alıp revire gidin dedi bi tanesi
    dediklerini yaptım

    • **nöbetçi başçavusu bulduk
    nöbetçi çavuş komutana
    -bu askerin bir maruzatı varmış komutanım dedi
    -gelsin dedi
    tekmil verip yanına yaklaştım
    -dişim ağrıyor komutanım dedim
    bir tokat attı
    -geçti mi dedi
    -geçmedi komutanım dedim
    bir tane daha vurdu
    -geçti mi dedi
    baktım adam deli amk
    -geçti komutanım. dedim
    -gibtir git o zaman dedi
    -emredersiniz dedim
    dışarı çıktık nöbetçi çavuşla
    eh amk
    askeriyede yediğim ilk dayağa mı yanayım. nerde ne tak yediğimi bilemediğime mi yanayım
    kızdan ayrılmanın keskin virajındayım ona mı yanayım
    dişim ağrıyor işte huur evladı komutan geçmedi ona mı yanayım
    akşam iştiması öncesi
    beni zorla tutup mıntıka yaptırdıklarına mı yanayım
    iştimada en az 200 tane çök kalk yaptırdıklarına mı yanayım
    yemekten sonra mutfaga gönderilip bulaşık yıkadığıma mı yanayım
    geri gelip duş bile alamadan yattıktan sonra gece ikide kaldırılıp diğer yeni gelmişlerle er erbaş gazinosu yıkadığıma mı yanayım
    birisini öldüresiye dövmek istediğim halde kimseye dokunamadığıma mı yanayım
    yoksa sabaha kadar uyuyamayıp saatlerce ağladığıma mı?

    • **bu defa kaldıramadılar üstdevreler
    zaten uyumamıştım
    kendi kendime taku yedin olm kelebek bitmez bu askerlik demeye başladım
    rutin askeri işleri artık benden bir kaç ay önce askere gelmiş
    askerler yaptıyordu
    benden yaşça küçük olanlar bile emir verme hakkına sahipti
    amam benim onu yap bunu yap burayı temizleye üzülecek kızacak duygularım kalmamıştı artık
    ben tüm duygumu ebrudan gelecek habere bağlamıştım
    bazen yerdeki bir izmariti faraş a süpürmek için
    dakikalarca zaman kaybediyordum
    aklımda hep ne oldu ne olcak sorusu vardı
    her boşlukta telefon kulubesine gidiyor ebruyu aramaya yelteniyordum ama
    tek bir şüphe her seferinde aramama engel oldu
    ya numarasını değiştirdiyse??
    değiştirmemiş olma umuduydu beni ayakta tutan
    bu umudu bir kaç numaraya bastıktan sonra duyabilme ihtimalim olan aradığınız kişiye...
    yapamadım
    aradığım kişinin bulmuş olduğum tek kişi olması umudu ile arayamadım
    gel dediler geldim git dediler gittim
    bir iş oldugu zaman el kaldırdım gönüllü yaptım
    boş boş oturup kara kara düşünmektense gibilmek daha hızlı geçiriyordu zamanı
    bu durum böyle fazla sürmedi
    insanlar benim gayri ihtiyari de olsa işten kaçmayacak birisi oldugumu farkettiği için bana fazla yüklenmediler
    daha çok isyan eden diger tertiplere iş buyurmaya başladılar
    ama dikkat ettikleri başka bir konu benim ilerde çavuş olup tüm bunların acısını çıkarabilme ihtimalim olmasıydı
    tüm devreler geldikten sonra
    taburdaki tüm yeni gelmiş askerleri topladıktan sonra
    bölüklere dagıtım seçmesi başladı

    • *terziler, berberler,eli klavye tutanlar kim ne yeteneği varsa sıraladı
    bazı amk denyoları ben kantinciyim komutanım bile dedi kantine gecebilmek için
    ama bu seçmelerde en önemli olan şey ehliyetti
    ehliyet sahiblerine özel ilgi gösterdiler
    boru değil adamların emekli paşa şoförü olma ihtimalleri var
    ben barmen oldugumu söylemedim
    çünkü subay astsubay gazinosunda komutanların dinlenme vakitlerinde
    onlara sürekli çay kahve doldurup hazır kıta beklemeyi zütüm yemedi
    zaten sürekli aptal aptal geziyorum
    bi komutan bişey ister duymam yada dalgınlığıma gelir boşu boşuna dayak yerim diye sustum sadece
    sonra bölük komutanları
    yakın koruma
    ikamet koruma
    ve karargah bölüğü
    asker taksimi yaptılar herkes işine yarayacağı secti
    beni ilk önce fiziğimden ve göz rengimden dolayı yakın korumaya seçtiler
    üst devreler anlatmaya başladı
    olm seçilirseniz köşesiniz
    paşa bodruma tatile mi gidiyor 3 ay yanındasınız
    paşa istanbulda alışverişe mi gidiyor yada gezmeye yanındasınız
    kısacası paşa nereye siz oraya dediler
    herkes bi mutlu direk telefona koştu
    o kadar uyarılmış olmalarına rağmen ailerine anlatmaya başladılar
    onları öyle görünce bende annemi aradım
    bir sürü kızdı bana
    annen yok mu senin
    insan bir haber vermez mi
    öldün mü kaldın mı hergün haberleri izlerken adını duyarım diye fenalık geliyor
    ne varsa saydı bana
    haklıda

    • *ben ona nasılsın anne derken bile aklımda ebru vardı
    bir şekilde konusunu açmaya çalışıyordum
    ebru sizi aradı mı diye
    ama annemin bile aramadı demesinden korkuyordum
    telefonu kapattım
    iç bahçeye geçip oturdum bir banka
    o geldi
    ekşın
    karargah bölük komutanı
    herkes kaçacak yer arıyordu
    ama adam sadece kantine baskın yapmaya gelmiş
    o kantine girince iç bahçe boşaldı
    ama ben farkına varamadım olayın
    ayakta beklemeye devam ettim esas duruşta
    baktı yerde bir tane çöp var ona bakan tek kişi de ben
    -dıbına çakim arkadaşım gel şunu al burdan dedi
    -emredersiniz diye koştum aldım
    sonra gitti
    iç bahçe eski formunu aldı
    görevi olmayanlar oturmaya başladı
    her bir köşeden namı ve yaptıkları duyulmaya başlandı
    ben tek başıma oturuyordum
    bankta sonra karargah bölüğünün yazıcı tayfası geldi yanıma
    oturdular konuştular
    bende kalktım biraz yandaki merdiven basamağına oturdum
    bi tanesi benden iki devre üst olan
    -şurdan bi su alır mısın bana dedi
    en son benden kim ne rica etmişti onu bile unutmuştum
    koşarak gittim amk
    getirdim
    bana nerelisin nerden geldin diye sorular sormaya başladılar
    daha soracakları var gibiydi ama ben konuşmak istemiyordum
    üzülme geçer dediler teselli bile ettiler beni
    -zaman zaten geçiyor benim teselliye ihtiyacım onsuz geçecekse olacak dedim.
    cümlenin açılımını yaptırdılar bana biraz daha konuşturarak.

    • *öğlenden sonra
    yakın koruma komutanı tanışma faslı için bizi yanına çağırdı tek tek
    sebebini o an bilemedim ama en sona bırakıldım
    sıra bana gelince tekmil verdim
    -kelebek sen karargaha geçeceksin dedi.
    -emredersiniz dedim
    çıktım odadan
    karargah yazıcılarının yanına gittim dedim böyle böyle olmuş
    biliyoruz dediler
    15 dakika sonra bizim komutan toplayacak askerleri sende geleceksin dediler
    gittim 15 dakika sonra geldim
    ekşın herkesi içeri alıp tek tek konuştu
    bana sıra gelince
    tekmil verip içeri girdim
    -gel dıbına çakim arkadaşım otur dedi
    masasındaki kagıttan herkes hakkında notlar aldığı belliydi
    eğitim durumu. ehliyet.ana babanın hayatta olup olmadığı elimden ne iş geldiğini sordu
    -hiç bi iş gelmez komutanım dedim
    -dıbına çakim arkadaşım senin neden bana gönderdiler o zaman dedi
    -bilmiyorum komutanım dedim
    -ne iş yapıyordun sivilde dedi
    -turizm dedim
    -niye geç geldin askere dedi
    -askerliği uzatmak için okuyormuş gibi yaptım dedim
    -vay dıbına çakim neden devam etmedin okula o zaman dedi
    -düzenli bir hayata geçmek için dedim
    -tamam gibtir git dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredersiniz dedim
    ben aşşagı indim zütümü banka koymadan
    ismimi bagıran birisi geldi
    -benim dedim
    -ekşın seni çağırıyor koş dedi
    gittim kapıyı çaldım tekmilden sonra emredin dedim
    -habercimsin dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredersiniz başka bir emriniz var mı dedim
    cevap vermedi
    çıktım

    • *aşşagı indim herkesde bir merak neden çağırmış diye
    -ekşının postasıymışım dedim
    her duyan üst devreden aldığım ilk yorum
    -yannanı yedin olm bitmez senin askerlik oldu
    herkes bişey demeye başlayınca bende şaşırdım
    nasıl olacağını zaman gösterecekti
    ebruyu aramayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum korkumdan dolayı
    ama telefon kulubesine hep yakın bir yerde bekliyordum
    bir askerin telefon numarasını çevirdikten sonra
    gözlerindeki ışıltıyla dudaklarından dökülen nasılsın aşkım lafı beni bitirdi
    önce annemi aradım tekrar
    lafı çevirip dolaştırdım ebruya getirdim
    annemi aramış nasılsınız diye
    -beni sordu mu dedim
    -görüşüp görüşmediğimizi sordu sadece dedi
    -eee anne çatlatma anlatsana başka ne dedi dedim
    -kendin konuşmuyor musun bana neden soruyon ne bilim ne dedi aklımda mı kaldı sanki dedi
    bir umut dogdu içime acaba dedim
    -tamam anne görüşürüz selam söyle dedim cevabını bile beklemeden kapattım
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    +3
    48

    karşımda olsan sesini duysam daha anlamlı şiir olur benim için dedi hep
    bazen o beni teselli etti bazen ben onu
    tam çıkmaza girip ikimiz birden özlem moduna geçince
    bazen ağlaştık
    isyan ettik
    ama sevgimizi hiç kaybetmedik
    hiç bir zaman laf olsun diye seni seviyorum demedim
    hiç bir zaman içimden gelmeden seni özlüyorum da demedim
    çoğu zaman dayanamıyorum binip geliyorum desede
    hep ikna ettim gelmemesi konusunda
    okulunun her zaman benden daha önemli olduğunu söyledim
    ilk başlarda çok sıkıldı bu okul konusunda söylediklerimden
    bizi ayıran şey okul değil mi zaten dedi her seferinde
    bu arada alanyadaki turist sayısında kış mevsimi nedeni ile azalma olduğu için
    işler de doğru orantılı bir şekilde azaldı
    babası ebrunun yokluğunda iki kere geldi dükkana
    bir tanesinde yine tavla oynadık
    diğerinde de çay içip konuştuk sadece
    ebrunun her konusu açıldığında
    üzerine toprak attım muhabbetin
    her iki gelişinde de eve davet etti beni
    ama evlerine gitsem herşey ebruyu hatırlatacağı için kendimi daha fazla üzmek istemedim
    bunu da açık bir dille babasına anlattım
    hak verdi
    zaten dükkanda her tarafa bakışımda onu görüyor sebebsiz yere durup dururken
    darlanıp üzülüyordum
    zordu onsuzluk **bende kendimi sağdaki soldaki esnaflarla geyiğe vurarak zaman geçirmeye
    çalışıyordum
    gelen turistlerle makara yapıyordum
    ebru geleceği tarihi söyledi
    ramazan bayramı
    günler yaklaştıkça heyecanım daha da arttı
    beraberce kalan günler saat dakika ve saniye olarak hesaplanıp matemetiğimiz güçlendirildi
    az kaldı diyerek birbirimizi tesselli ettik.
    bir gün sabah hiç atmadığı bir saatte mesaj attı
    bende yenip kalkmış dükkana gidiyordum
    -günaydın aşkım yazıyordu
    -günaydın uyuyamadın mı yoksa dedim
    -ben senin gibi bu saatlere kadar uyuyorum mu sandın dedi
    saat 10 civarıydı
    -gece rahat bırakmıyorsun ki uyuyayım da erken kalkayım dedim
    -göndermeyeyim istersen bir daha??ne yapıyorsun bu arada dedi
    -sana mesaj parası yetiştirmek için çalışmaya gidiyorum dedim
    -hayırlı işler dedi
    ben dükkana geldim
    kepenkleri açtım
    dışarı çıkarılması gereken malları çıkardım
    sonra dükkanın önü toz yapmasın diye dışarıya su fışkırtırken yoldan geçen tek tük turiste de
    onlara su fışkırtıyormuş gibi yapıp makara yaptım
    sabah sabah kendi kendimi eğlendirmekti benim ki
    dükkandan içeri girdim ama
    sonra dükkana vuran güneşi engelleyen bir gölge gördüm
    dönüp baktım kim diye
    karşımda gördüğüm kişinin bende uyandırdığı duygu
    şaşkınlık değildi
    ne gülebildim ne ağlayabildim
    suratımdaki mallık ifadesini kim olduğunu söyleyeyim siz tahmin edin
    ebru
    o an ayaklarım ilk adımı atabilse o güne kadar kırılmış kısa kulvar sprintçilerden bile daha hızlı koşarak o
    rekorun dıbına kordum ama
    atamadım
    dondum kaldım
    bir gün sonra gelecekti amk.
    sonra beynim ellerime hükmedebildi sadece aslında kendimi tokat manyağı yapıp rüya mı gerçek mi onu
    test etmek istiyordum ama
    saçlarımı düzeltebildim sadece
    evet amk. ebruydu işte. sonra konuştu bile
    -hasta edeceksin turistleri niye su fışkırtıyorsun onlara dedi
    gülümsedim şuursuzca
    bana yaklaştı kıpırdayamadım bile
    sarıldı
    vay amk. öyle duygunun
    belimi saran ellerine kurban olduğum yanımdaydı
    sonra yanağımda bir öpücük almaya çalışırken
    -dur orucumu bozacaksın dedim
    -iftarı bekleyeyim o zaman dedi
    -sensizlik orucumu erken açtın hayırdır dedim
    -hoca bazen erken okuyor işte dedi
    -o hoca en büyük din adamıdır gönlümün dedim
    -bizim eve ezan sesi duyulmadı henüz dedi
    -haberleri yok mu geldiğinden dedim
    -yok söylemedim senin gibi yarın geleceğimi sanıyorlardı dedi
    -ne zaman eve gideceksin dedim
    -akşam iftara beraber gideriz ama ben niyetli değilim haberin olsun dedi
    -aç mısın dedim
    -biraz dedi —ne yersin canım dedim
    -menüde ne var dedi
    -simitçiden simit. tostçudan tost. pastaneden de ne istersen dedim
    -çeyrek tost yeter dedi
    diafondan yarım tost istedim.
    -çeyrek yeter bana dedi
    -küfür eder şimdi adam çeyrek tost mu olur ilkokullu gibi dedim
    -ne içersin dedim
    -kahve söyle de uykum açılsın dedi
    -bir dakika sen ne zaman geldin dedim
    -saat 8 de alanyaya indim dedi
    -peki ben gelinceye kadar ne yaptın dedim
    -seni bekledim dedi
    -annenlere gidip sonra gelseydin bari yada haber verseydin erken kalksaydım dedim
    -en çok kimi özlediysem ilk onu görmek istedim dedi
    -otobüsde uyuyabildin mi dedim
    -sence dedi??
    -ben seni görmeye geliyor olsam bırak uyumayı her otobüs durduğunda küfür ederdim şoföre dedim
    -bende etmedim sayılmaz. dedi
    vay amk. uyumadıysa uyuması lazımdı bu kızın zira akşam onlara yemeğe gidecektik
    ama bu uykusuzlukla ebru iftara bile çıkmadan uyurdu
    önemli olan iftar yemeği değilde onu öpebilecek olmamdı
    onu uyutmam lazımdı ama nasıl
    dükkanda yatacak yer yok.
    kız yanıma gelmiş sana bir apart tutayım yat biraz desem muhtemelen benden ayrılmak istemeyeceği için
    kabul etmeyecek
    tabure de uyunmaz
    eve git desem o zaten planı kurmuş akşam ailesine ben geldim diye sürpriz yapmayı düşünüyor
    vay amk. saksı durdu
    nasıl yapsam ne etsem diye düşünürken
    tost u geldi
    biraz daha düşünme fırsatı buldum
    tostunu yedi
    bir yandan da bana bakıp bakıp sevgi ile gülüyordu
    dışarı çıktım dışardaki malları içeri almaya başladım
    o bana ne yapıyor acaba diye bakarken
    dükkanın kepengini de yarıya kadar indirip
    -hadi gidiyoruz dedim
    -nereye dedi
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +3
    128

    • *hafta sonu kendime nöbetçi çavuş kolluğu paraflattım
    nöbetçi çavuşluk zor iştir
    çoğu çavuş sıkar askerleri
    kendine laf gelmesin diye
    içtimalarda gereksiz yere sağa dön sola dön dirsek temas aralığı
    bilmem kaç adım açıl
    şınav vaziyeti al
    gibi bir sürü emir verirler ki askerin zütü başı oynamasın
    benim kolluğumda millet alışık olmadığı için
    zaten emir vermeme gerek kalmadan düzgünce geçtiler sıraya
    bilmiyorlardı çünkü nasıl davranacağımı
    bir de korktukları şey vardı
    sinirlerimin bozulması durumunda ekşına yapacağım şikayet
    hafta sonu olduğu için onlar adına nöbetçi komutandan izin alıp futbol oynattım
    normalde karşı çıkar komutanlar askerin bacagına bişey olurda uğraşırım diye
    ama beni seven bir komutana denk geldi ve aldım izni
    hafta sonları en düşük tertiplere koğuş yemekhane ve er gazinosu yıkatma günüydü
    onlarla beraber bende yıkadım benim yardım ettiğimi gören bir kaç tertip de makarasına yardım etti
    bazıları ise hiç yaklaşmadı bile
    kısacası çavuş olarak onlara hiç bir zorluk çıkartmadım
    onları yormayacak basit yollarla günlerini tamamlamasını sağladım
    bu bir asker için çok önemliydi
    çünkü bir günü geride kaldığında en azından küfür edecek bir nöbetçi çavuşları olmamıştı o kadar küfür edecek sebebleri varken
    gece yat iştimasından sonra komutana yoklamayı verdikten sonra
    -beyler ekşının ailevi sorunları varmış.bu hafta sıkıntılı bir hafta geçirecek bence vukuattan uzak durun yoksa hıncını sizden alır haberiniz olsun dedim
    böylece ekşının kudretinden yararlanmış olacaktım
    ben hergün ortalarda ve vukuat işlemeye müsait yerlerde geziyor bizim bölükteki askerlerin vukuat işleme ihtimali olan yerlere gidiyordum
    beni görünce yapamazlardı çünkü
    ekşına şikayet edeceğimden korkarlardı ve haftalardır çarşıya çıkmadığımı da biliyorlardı
    hergün ebru ile konuşmaya devam ettim
    ekşın zütünden baskınlar düzenledi aklı sıra vukuat bulmak için
    iç bahçeye indi çogu zaman başka bölükten askerlerin bazı yavşak hareketlerini gördü ama
    aklı bizim bölükteki vukuatta olduğu için karışmadı diğerlerine
    herşey normal giderken

    • *bizim bölükteki bir asker hastalandı öyle ahım şahım bi hastalık değil zütü başı ağrıyormuş
    o gece de 1 3 nöbeti varmış
    yerine asker lazım
    nöbetçi çavuş kendi tertiplerinden kimseye diyemiyor
    zaten süt devrelerine hiç diyemiyor
    alt devreler yeni geldiği için kule nöbeti tutamıyorlar
    diğer askerlerde niye ben amk niye ben diye isyan ediyor
    muhtemel bir kriz kapıda
    kim başkasının 1 3 nöbetini tutmak ister amk onlar da haklı
    gittim nöbetçi astsubaya komutanım ben tutabilir miyim dedim
    olmaz sen çavuşsun dedi
    biraz zorladım başka asker mi yok dedi
    komutanım ben gönüllüyüm dedim
    gönüllü nöbet mi olur şimdi hiç tutturmam sana gider kendini vurursan başım büyük belaya girer dedi
    adam kıllandı tabi
    sonra gittim bizim nöbet manyağı bir asker vardı onu kaldırdım
    bu nöbete gidersen sana 5 gün çarşı yazdırmayacağım dedim
    söz mü lan dedi
    söz amk dedim
    tamam dedi gitti nöbete
    ertesi gün nöbete gitmek istemeyen herkesi yazıcıya söyledim en taktan nöbetleri ona yazdırdım ve söz verdiğim gibi o askere de hiç nöbet yazdırmadım 5 gün
    hafta sonuna kadar ekşının odasını normalde iki güne bir paspaslamama rağmen hergün paspasladım
    genelde kapısında durdum çağırınca hemen gireyim diye
    resmen karısı oldum amk
    onunla koşulara gittim ebem gibildi 9 km koşmaktan
    her sabah ki içtimada vukuat yoktur komutanım diye ekşına tekmil verildiğinde ekşın hep bana baktı gülümseyerek
    sonunda cuma günü oldu
    çarşı defterlerini zütürdüm
    herkesinkini imzaladı benimkini bir kenara ayırdı
    kendi elleriyle çift çarşıyı yazdı ikisini de imzaladı
    çarşı defterinin en sonuna kendi cep telefonu numarasını yazdı
    -dıbına çakim arkadaşım bu cumartesi ben nöbetçiyim
    cumartesi günü geç gelebilirsin ama döverim haberin olsun dedi.
    -emredersiniz dedim gittim

    ---burdaki vukuatlarla uğraşmak benim bu devletten maaş aldığım için görevim.ama sen sivilde yaptığın vukuatlarınla seni sevenlerini uğraştırma dedi
    mesaj açık ve netti
    ebruyu üzme
    -emredersiniz komutanım dedim
    subay nöbet listesine baktım onun ismi yazmıyordu bir tane üstteğmende gözüküyordu nöbet.
    ne oluyor amk diye gittim o subayın yanına ve komutanım cumartesi nöbetçi siz misiniz dedim
    -yok ---yüzbaşı değiştirmek istedi dedi
    ---yüzbaşı dediği adam ekşın amk
    ekşına bak bana kıyak yapmış
    cumartesi sabahı oldu çarşıya çıktım
    telefon sonrası otobüs ordan ebru ve ailesinin yanına gittim
    kollarımın tek ve en uzun sarmalamak istediği kişi ebru olduğu için
    onu en sona bıraktım
    güldüler beni görünce sevindiler yani
    sıcak bir karşılama yaptılar
    ebrunun annesinin suratında acıyarak bakış vardı bana karşı
    artık asker olduğum için mi üzülüyordu
    yoksa kızının bensizken üzülmelerini görüp ona mı üzülüyordu bilemem
    ebru ile bana göre kısa ama izleyenler için uzun oldugunu sandığım bir sarılmadan sonra
    onun dayanamayıp beni yanağımdan öpmesi ile
    onu tekrar bir an önce öpmem gerektiğini farkettim
    onlarda istanbul konusunda pek tecrubeli olmadıkları için
    ne yapacağımızı bilmiyorduk ama sanki el birliği ile beni mutlu etmek için uğraşıyorlardı
    nereye gidelim?
    karnın aç mı?
    askerde canının çektiği bişey oluyor mu?
    bi eksiğin var mı?
    annene babana bişey göndermek ister misin?
    bunlar bana yöneltilen sorulardan sadece bir kaçı idi
    karşıya geçelim dedim
    çünkü anadolu tarafında pek fazla gezilecek bir yer yoktu

    • *karşıda eminönü sultanahmet derken ebruyu tek öpebildiğim yer eminönündeki bir alt yaya geçidinin
    kalabalığından yararlanarak hissettiğim bir kaç saniyelik öpüşme oldu
    zaman öyle hızlı geçti ki saat 4 olmuştu ve ben hala karşıdaydım
    ordan kışlaya gitmek en az bir buçuk saat
    ekşını aradım
    telefonda tekmil verdim.y.s.kelebek antalya diye
    -sesimi başka duyan var mı dedi
    -yok komutanım dedim
    -söyle dıbına çakim arkadaşım ne istiyorsun dedi
    -ne kadar geç kalabilirim komutanım dedim
    -dıbına çakim senin yüzünden en sevdiğim müziği yarıda kesmek zorunda kaldım.ne kadar dayak yemek istersen o kadar geç gel dedi
    -sınır var mı komutanım dedim
    -12 yi geçmesin dedi
    -emredersiniz dedim
    durumu ebrulara anlattım
    onlarda yol yorgunuydu
    kaldıkları otele gittik
    beni otele almak istemediler kayıtlı olmadığım için
    tamam gidelim dışarda bir yerde otururuz dediysemde
    babası inat etti bende otelciyim falan diye en sonunda nasıl yaptı bilmiyorum kabul ettirdi
    hep beraber odaya çıktık
    iki oda tutulmuştu biri anne baba diğerleri de cocuklar olan için
    askerlikten konuşulduktan sonra anne ve babası gitti
    biz üçümüz kaldık
    kardeşine bizi biraz yalnız bırakırmısın dedi ebru
    o yatak odasına geçti yattı
    biz salonda kaldık
    salonda kaldıktan sonra tek vermem gereken detay
    ebruyu gülme krizine sokan askeri yeşil donum oldu
    bir türlü geçmedi krizi
    yasak amk ne yapayım
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +3
    187

    • *üzülmedim değil kız sevmiş beni
    ama zeki bir kız olduğunu bildiğim için ve benim başkasını seviyor olmama saygı duyacağını bildiğim için aldırış etmedim
    çünkü benim amacım bir an önce ebruya mesaj gönderip ondan gelecek mesajlarlarla aşkı yeniden hissetmeye başlamaktı
    -yolculuk nasıl geçti deyip gönderdim mesajı
    -iyi dedi bir saat kadar sonra sadece iyi dedi
    -çok özledim seni dedim
    yarım saat kadar beklettikten sonra
    -tamam dedi
    -mesgulsün galiba müsait olunca haber verirsin dedim
    cevap gelmedi
    bekledikçe bekledim.
    uyuya kalmıştır. çalışıyordur.bir işi vardır diye kendimi teselli ettim
    gece 12 oldu
    -iyi misin yazdım
    cevap gelmedi
    30 dakika kadar yine bekledim.
    aradım ebruyu uzun uzun çaldıktan sonra
    uykulu bir sesle
    -ne var kelebek dedi..
    daha dün iyiydik. gidince sözler verdi amk. bana sarıldığında bu defa bırakma beni dediğim de tamam dedi
    ne alaka şimdi bu giblemez tripler amk
    -pardon rahatsız ettim. uykudan kaldırdım galiba tatlı rüyalar dedim
    -sağol dedi kapattı telefonu
    artık değişmiştir dediğim ebru yine aynı ebruya dönüştü
    vurdumduymaz. sevdimdurmaz. ayartutmaz
    artık benim de bişeyler yapma zamanım geldi beyler(!!)
    bıkmadım usammadım sabah kalktım ilk iş olarak
    mesaj yazdım

    • * -günaydım aşkım
    -günaydın diye karşılık verdi
    -nasılsın dedim.
    -dün uyuya kalmışım kusura bakma dedi
    -önemli değil çalışıyorsun yoruluyorsun normal uyuya kalman dedim
    -sağol dedi
    -çok özledim seni dedim
    -ne çabuk dedi
    -daha doğrusu doyamadım sana iki buçuk seneden sonra dedim
    -bende dedi
    -bilet alayım mı geleyim mi yanına dedim
    -hayır dedi(!)
    -sen ne zaman gelirsin dedim
    -en kısa zamanda gelicem dedi
    -tamam dedim
    günde nasıl olduğuna dair. havadan sudan dahil ortalama 50 mesaj attım
    hiç ne yapıyorsun?
    diye sormadım. şüpheleniyor sanmasın diye
    beni seviyor musun diye hiç sormadım kalbine baskı yapmayayım o istediği, hissettiği zaman söylesin diye
    kelebek ben şuraya gidiyorum dediği zamanlar iyi eğlenceler dedim ve hiç sormadım kiminle gideceksin diye
    hep onun anlattıklarıyla yetindim
    yazacak mesaj kalmayınca hep kendi tarzımda sevgi mesajları yazdım
    işte eve evden işe gittim.
    geceleri onu aradım
    sigarayı bıraktım
    ota taka para harcamadım

    • * kendi aramızda anlamı hep onu düşündüğümü belirten gülümseme smiley'sini binlerce kez ona gönderdim
    elif beni bulup arkadaşlık teklifi yaptı reddettim faceden
    sürpriz şekilde gelirde beni arkadaşlarla görür özellikle o beni seven kızla diye onlarla buluşmayı bıraktım
    yanıma gelince telefonumu inceler bu kız kim diye sorar ve verdiğim doğru cevaplara şüpheyle yaklaşır diye tüm gereksiz numaraları silip
    ayşe fatma diye yazan kayıtları
    halam ayşe
    kuzenim fatma
    diye değiştirdim
    o yokken onun evine gitmedim amacı benim evimde kalmak diye düşünmesin diye
    babası ve annesi ile hiç konuşmadın neden konuştun diye kızmasın diye
    facebookta hiç online olmadım kiminle konuşuyorsun diyemesin diye
    msni konuşmak istersen msn e girebilirim diye sorduktan sonra açtım
    bazen çevrimdışıyken onu online gördüğüm zamanlarda birden girip onu ürkütmemek için online olmadım bişey de yazmadım
    aramadan önce her seferinde müsaitsen arayabilir miyim diye mesaj attım
    kabul etmeden de hiç aramadım
    mevsiminde yetişen meyvelerden sevdiklerini kargo ile ona gönderdim içine güller koyarak
    hiç aşırı sarhoş olacak kadar içmedim telefon açar yanlış bişey söylerim
    veya mesajı yazarken bir kaç harf hatası yaparım da nerdesin sen kelebek içtin mi diye sormasın diye
    iş yerinde beni çileden çıkaran işinizin de amk dedirtme seviyesine getiren tüm olumsuzluklara eyvallah çektim
    yine işsiz kaldın kelebek demesin diye
    sagda solda artislik yapan binlere tek kelime diklenmedim haklısın kusura bakma dedim. kavga ederim nezarete atarlar ebruya mesaj yazamam diye
    sonra ben geliyorum kelebek dedi
    saçımı başımı yapıp her seferinde yeni kıyafetler aldım. resmen alışverişlerimi onun gelme arifesine göre ayarladım
    o gelince ne yapmak istersin diye hep ona sordum hiç kendi fikrimi söylemedim
    her gelişinde onun evinde beraber kaldık
    hiç üşenmeden ona kahvaltılar hazırladım
    onun parasına hiç ihtiyaç duymadan evin ekgiblerini yiyecek içecek vs aldım
    beraber yedik beraber içtik
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +3
    part 2

      daha önce barmen olarak çalıştığım için ben çok içerim bana bişey olmaz hissine kapıldım o gece
    içtimde içtim.amk. kafam trilyon oldu. konuşabiliyordum ama düşünemeden
    sonra balkona çıktım biraz temiz hava alayım diye. çok az kendime geldim.ama arkadaşları kaybettim.bir tanesini görür gibi oldum
    bara doğru gitti yine ayaklarım.iki tane bira söyledim.
    doldurdu barmen efes fıçıları elimde biralarla o arkadaşı aradım ama bulamadım
      sonra o nu gördüm. kahverengi gözlü. kumral saçlı.165 boylarında,
    normalde hiç türk kızı tecrübem yoktur.
    elimdeki birayı önüne koydum.
    bu seninmiş dedim. yürüyüp başka bir bar masasına yöneldim
      ama kıpkırmızı oldum. sarhoşken bile kıpkırmızı olduğumu hissettim.
    kendi kendime ne yaptım lan ben ya sapı varsa bi de dayak yemeyelim amk diye düşünürken
    kız elinde birayla masaya geldi.
    teşekkür ederim ben bunu içmem dedi
    neden diye sordum.ama zor konuşuyorum
    ···
    1. 1.
      -1
      Prim vermeyin mk hikaye hala duruyo adamı trende sokmayın boşu boşuna
      ···
    2. 2.
      0
      yannanımın kurma kolu zaten bahsetmişim hikayelern nerde olduğundan isteyen okumaz

      linkide vermişim zaten açıklamasınıda yapmışım adam inciden okumak istiyordur belki diye
      ···
  11. 36.
    +3
    12

    arasıra pencereden bakıyordu.
    bi saat kadar oturdum.
    tamam inandım. gidebilirsin dedi.
    tamam seni hallettiğime göre kızların yanına gidebilirim artık dedim
    offffff diye 159 karekteri kullandığı bir mesajla cevap verdi

    kendi kendime muallak misin amk.ne tak yiyon amcık desem de artık göndermiştim beyler
    yine sessizlik oldu. gitsem şüpheye düşecek.
    boş boş oturmak sıkıcı geliyor amk. tamam arasıra pencereden bakıyor ama. 5 dakikada on dakika da
    bir.5 dakika da 300 saniye var amk.300 e kadar saymak demek. illa bişey yazasım geliyor. bin şeytan
    dürtüyor
    işi nasıl binliğe dökmüştüm artık.o da seviyordu bana yapmayı o yüzden sıkıntı olmaz diye devam ettim
    beni kıskanmana bayılıyorum dedim
    bu defa offff u 159 karekterle doldurmuş ek mesajla da 159 karekter fffff yazmış sadece
    diskolar kaçta kapanıyor.ben hep sarhoş bitirdiğimden gecenin hiç hatırlamıyorum dedim
    3 e kadar orda beklemeyeceksin herhalde dedi
    gel beraber bekleyelim dedim
    cevap vermedi
    sen bilirsin dedim
    tam bir turizme darbesin ne güzel kızlarla eğlenecektim onlarıda eğlendirecektim. dedim
    alıkoyan mı var dedi
    evet dedim.
    nedir kimdir dedi
    başka iki kız daha var onları da sen yokken ayarladım. burda buluşacaktık tesadüf senin evin oraymış
    dedim
    amacın ne dedi. nedir yani bu oturmalar falan dedi
    bak bakayım eve marketten bişey ekgib mi dedim
    gelemem misafir var dedi
    affettiğini söyle diyecem ama zaten affedilecek bişey yok. yanlış anladın bugün ki olayı dedim.
    cevaplamadı
    hastaneye de gittim kardeşini gördüm bu arada dedim
    nasıl yani dedi
    yok yok merak etme durumu iyi dedim
    beni görmeye mi geldin dedi
    evet dedim
    evi nasıl buldun dedi
    kızlarla buluşacaktık hatırlasana dedim
    ciddi olur musun lütfen dedi buldum işte bi şekilde dedim
    ya gelmek isterdim ama evde misafir var dedi.
    lütfen git artık dedi.
    çöpde mi yok evde dedim
    annem yok evde misafirlerle ilgilenmem lazım. çayıdır meyvesidir. ekgib olan herşeyi babam almış zaten
    başka zaman dedi
    tamam ben gidiyorum o zaman dedim.
    tamam iyi geceler.eve sağdan gidecen unutma dedi.sol yol diskolar caddesi beyler.
    offff uzatma şimdi diskonun yolunu bana dedim
    sende şu espriyi uzatma artık dedi. züt oldum iyi geceler deyip
    kumara gittim beyler
    kumar oynayanlar bilirler gece sonuna doğru. kumar oranları daha da artar. yani 5 lik onluk oyun gece
    sonu 50 100 çıkar.
    kapanacak artık mekan. yanık bilmeyenler bilmez ama. kısaca okeyin iki tane jokerle oynananı.ama yere
    yaptığın perleri açmalı. elinde kalan sayıları da sana yazarlar 100 olunca yanarsın. oyundan çıkarsın. eğer
    tekrar girmek istersen sayısı en yüksek olanın sayısıyla girersin.ama aynı oyunda her girişte girmen
    gereken para miktarı katlanır. herkes yanıp bir kişi kalınca yerdeki tüm parayı alırsın.
    oyun katlandı da katlandı. biri yanıyor tekrar giriyor. öteki yanıyor o giriyor masada iki ayda kazanacağım
    para birikti.ama ben ilk giriş parasıyla duruyorum. sayılar. yanma sınırında yani tam hatırlamıyorum ama
    98 97 96 civarı. mesela sayısı 98 olan açtıktan sonra elinde 2 sayı kalması lazım yada kafadan bitmesi
    lazım. iyice gerildi masa. neyse kagıtlar dagıtıldı.eli dizdim. elden tekim.ama nasıl tek iki joker var 10
    kagıtla oynanıyor.bir 3 lü bir 4 lü perim var birde maça sekizli var boşta. onun yanına kağıt arıyom. karo
    sinek kupa 8 veya maca 6 7 9 10 lazım. yada diger perlerin yanına bir kagıt. çekiyorum yok. atıyor yok.
    çekiyorum yok atıyor yok.bi de çift desteyle oynanıyor amk.bu kadar şansızlık olamaz.yok amk gelmiyor.
    işin garibi elime ikili çeksem kagıtları yere açıp elimde ikiliyi bırakıp bir el daha şansım olacak o da
    gelmiyor.amk. sonunda geldi.ama bittim.
    topladım paraları. başladı geyik amk.vay şansını gibeyim.vay amk ben böle işin. çift joker sana nasıl
    geliyor. hile mi yapıyon.ne diyecen adamlara amk.yok ne hilesi falan filan derken. küfürler başladı.bi
    tanesi dedi. dışarda görüşecez. tamam oynadığım adamları tanıyorum da kumar olunca işin içinde para
    olunca olay değişiyor. adamlar çıktı. mekan kapanacak. bende gibe gibe çıkacam.
    dışarı çıktım.4 5 kişi var ama hepsi dövmek için değil beni seven ayırmaya çalışan da var aralarında. hile
    yaptın dedi diretti adam.aga yok ne hilesi. istiyorsan vereyim paranı dedim
    para için yapılır mı dedim
    sokarım sanada parana da dedi. yumruğu sağ kaşımın üstü hissetti. yıldızları gördüm. digerleri ayırayım
    falan derken.bir iki tane de traş tekme falan geldi. sonra ayırdılar.onu aldılar gittiler.
    kaşın üstü şişti ama açılmadı.bu demek oluyordu ki içerdeki zedelenme yarın gözün üstüne morluk olarak
    belirecek.amk ben yine karşılık vermedim. orda oturdum kaldım. yanımda bi arkadaş daha kaldı. oturdum
    sigarayı yaktım. içiyorum. arkadaş tekel bayisinin birinden kutu kola aldı geldi onu bastık üstüne.
    sonuç yine dayak yedik. sebebi amk. kumarı. göz moraracak. herkese açıklama yapılacak. nasıl
    morardığına bir yalan uydurulacak.
    gittim eve. ebru yatmadan önce aradı. aramazdı amk. hiç aramamıştı ki beni telefonla. sadece çaldırmıştı
    bi kaç kez. mutlaka bişey olmuştu ama ne??
    • *heyecan bastı beyler.ne oldu lan neden aradı amk. yoksa kavgayı mı duydu diyte tedirgin bir şekilde
    açtım telefonu
    çatallı bi ses tonuyla efendim dedim.
    -merhaba nasılsın dedi??
    tak gibiyim amk. neden aradın?? gerginliğiyle -iyiyim dedim
    -telefonu bi kaç saniyeliğine kulağından uzaklaştırır mısın dedi??
    mal oldum ne diyor lan bu derken telefonu da uzaklaştırdım kulağımdan. sonra yine dayadım kulağıma
    -tamam teşekkürler dedi. kapattı amk. zart diye.bi bekle amk. bizde iyi geceler falan diyelim yok.
    nerde. böyle yapmasının bi sebebi olmalıydı.ama zaten kafam ağrıyor. kafa çalışmadı amk. derken jeton
    düştü benim
    müzik sesi var mı diye yaptı bunu beyler bence. yani diskoda mıyım onu deniyor. tamam kıskan iyi güzel
    hoşda şimdiden böyleysen ilerde ne tak yiyecem ben amk. ilerde hayatımda söz sahibi olmaya başlayınca
    ne olacak
    kız beni besbelli kıskanıyor beyler. bir mesaj geldi
    -sesini duymak güzeldi yorgunluğumu aldı diye. hasgibtir ordan kimi yiyon amk. zütün tutuşmuş işte
    discodamıyım diye.
    -çok şanslıyım dedim
    -sebeb? dedi
    -sen aradığında discoda elektrikler kegibti sessizce konuşabildik dedim.
    utandı mı nedir. bilemem ama konunun üzerine gitmedi. belki de ben sadece kuruntu yapıyordum ama
    neden kulağımdan telefonu uzaklaştırmamı istesin ki??
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +3
    186

    • * o geceyi de beraber evde geçirdik
    gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
    kızı sordu sadece
    arkadaşım dedim.
    biraz bozuldu.ama belli etmemeye çalıştı
    gece 11 gibi telefon geldi ebruya
    arayan benim panpaydı
    -kelebek telefon sana dedi
    aldım telefonu
    -müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
    mutfaga geçtim
    -kusura bakmayın dedim
    -kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
    -olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
    -lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
    bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der. hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
    -haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
    -saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla.ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
    mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
    sen gibinin keyfine geziyorsun.tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git.
    ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
    gibimde bile değil. değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
    ben üzgün üzgün oturken mutfakta
    3 4 dakika sonra yine telefon çaldı

    • * -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor. bunu da vicdanını gibmek için söyledim. züt dedi
    yine suratıma kapandı telefon
    içeri geçtim
    -bir sorun mu var dedi ebru
    -yok merak etmişler bişey yok dedim
    hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
    sabah kahvaltı derken
    -bugün ne yapacağız dedim
    -ben bugün gidiyorum kelebek dedi
    -bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
    -gitmem gerek dedi
    kalan vakti beraber geçirdikten sonra
    veda sırasında
    -ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
    sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
    telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
    panpayı buldum
    sıçtı sıvadı yine bana
    olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
    yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
    o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
    kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
    -tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
    bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
    kızın olduğu yere gittim
    oturup bekliyordu
    -merhaba dedim
    ayağa kalktı

    • * -hoş geldin kelebek. kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
    -önemli değil dedim
    -bu arada mutlu yıllar dedi
    -sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
    -eğlendin mi dedi
    -özür dilerim senden dedi
    -önemli değil kız arkadaşın sonuçta. yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
    -sizi beklettim dedim
    -neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
    -şimdi gidelim dedim
    -arkadaşım gelcek dedi
    -yok gelmeyecek o dedim
    -hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
    evin altına kadar gittim telefonu getirdi
    -sağol dedim
    -rica ederim dedi
    -bi isteğin var mı dedim
    -yok sağol dedi
    gitmeye yeltendim
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -mutlu musun dedi
    -evet sanırım dedim
    -peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
    içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
    -yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
    yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum'
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +3
    131

    • * o gece uyunabilir mi uyunamaz
    saat 3 e kadar yani diskoların müziğin sesini kısma vaktine kadar beklenir mi evet
    3 05 de aşşağı inip ebru aranır mı aranır
    duyduğunuz sesin size sarhoşumsu gelmesine kızılır mı kızılır
    peki bu ona belli edilir mi hayır
    neden çünkü yarın beklenir
    -nereye gidiyorsun şimdi dedim
    -eve gidicem dedi
    -tamam 15 dakika sonra ev numarasından ararım o zaman dedim
    -tamam dedi
    20 dakika verdim beyler
    20 dakika sonra aradım cevap yok
    21. dakika aradım yine yok
    25 e kadar denedim
    ebrunun annesi açtı telefonu
    utandım konuşamadım kapattım
    ebru eve gelmişse annesi de hala uyanıktır rahatsız olmasın diye 10 dakika bekledikten sonra
    ebrunun cep telefonunu aradım
    3.aramamda açtı
    -merhaba aşkım nasılsın dedim
    -iyiyim dedi
    -nerdesin dedim
    -oturuyoruz dışarda kuzenimle dedi
    -aa ne güzel hangi kuzenin ver bi selam vereyim dedim
    -al dedi
    basbaya kız kuzeninin birisiydi şüphelenecek bir durum yok

    • *biraz nasılsın iyimisin gibi gereksiz tefarruatlar konuştuktan sonra ebruyu istedim telefona
    -çok içmeseydin keşke başın ağrıyacak yarın deyip başı ağrımaması için tavsiyelerde bulundum
    -kalbim ağrıyor kelebek gel artık dedi
    -tamam geliyorum merak etme yarın konuşuruz dedim
    sarhoş sarhoş daha fazla dertlenmesin diye
    sonra o evine çıkıncaya kadar konuştuk
    kontör bitti yenisini takıp tekrar aradım ve bir süre sonra uyuyakaldı
    sabah gözler balon gibi kalktım
    içtimadan sonra ekşın tabur komutanına uygunsuz yakalanan bir askeri çağırttı odasına
    ben dışarda beklerken bağırma sesi geldi
    sonra beni içeri çağırdı
    ekşın koltuğuna oturmuş
    asker karşısında esas duruşta
    -emredin komutanım dedim
    -dıbına çakim kelebek bıktım bu askerlerden bana farklı bi fantazi anlat bunu senin hayal dünyana göre gibecem dedi
    gel de anlat amk

    • *askere bi baktım bizim tayfadan kurtarmam lazım elinden ama nasıl
    -ne anlatim komutanım dedim
    -dıbına çakim domaltim mi bacak omzamı yapim seç işte birini dedi
    -komutanım hiç sizin tipiniz bir asker değil bu dedim
    -vay dıbına çakim güzel fikir ben bunun kafasına poşet geçirip de gibeyim dedi
    adam illaki dövecek beyler kaçarı yok
    -komutanım ben öyle demek istemedim dedim
    bana baktı
    -grup sevmiyorum dıbına çakim sen çıkabilirsin dedi
    baktım beni de dövecek amk
    bi emriniz var mı komutanım dedim
    -biraz daha kalırsan ikinci poşeti aramaya da başlıyacam dedi
    hemen yardım odadan birkaç şaplak sesinden sonra asker olay mahalinden uzaklaştı
    bende fazla yakın durmadım hıncını alamadıysa olan bana olmasın diye
    öğle yemeğini yedikten sonra içtimaya kadar olan vakitte telefona gidip ebruyu aradım
    bir kaç uzun çaldırmadan sonra cevap verebildi
    -tünaydın dedim sesi uykulu olduğu için
    -kusura bakma dün gece için dedi
    dur bakalım kendi yaptıklarının farkında mı diye
    -ne yaptın ki dün gece dedim
    -biraz fazla içmişim dedi
    -sarhoş mu olmak istemişsindir olmuşsundur ben kimim ki bunun için benden kusrunu göz ardı etmemi istiyorsun dedim
    -sarhoş olmak istemedim kelebek yanımda olmanı istedim hep istediğim gibi ama yoktun dedi
    -yanında olabilecek birine mi baktın gece o saate kadar dedim

    • * -benim bakmama gerek yok bana bakanlardan sadece birini seçmem yeterliydi ama
    ben zeten seçeceğimi çoktan seçtim.gel gelelim o hala bundan şüphe duyuyor dedi
    -eğlendin mi dedim
    -eğlenmedim dedi
    -neden dedim
    -erkeklerin her yanında erkek olmayan bayan kişiyi bir av olarak görmesinden nefret ettiğim için dedi
    -neden o kadar av konumunda bekledin o zaman dedim
    -bana kurşun sıkıldı serseri bir avcı tarafından kalbimi kıpırdatamıyorum yerinden
    şimdi uzaklarda sesini duyabiliyorum sadece ama gelecek inş dedi
    -kimmiş bu avcı dedim
    -akıttığım kan damlalarının değerini bilmesini umduğum birisi dedi
    -ben tanıyor muyum bu avcıyı dedim
    -sadece ateş ettiğini bilip beni vurup vuramadığından şüphe mi ediyorsun yoksa dedi
    -sıktığım kurşunun nereye gittiğini biliyorum dedim
    -nedir yine neyin peşindesin bir daha çıkma bu kadar içme sana güvenmiyorum mu demek istiyorsun dedi
    -istediğin kadar çık istediğin kadar iç ama sarhoşken yediğin kurşunun farkına
    ertesi gün varırsın sonra birde bakmışsın başka avcılarınsın bunu unutma dedim
    -benim için bir tek sen varsın kelebek dedi
    -eve çıkıp benim seni evden arayacağımı unutacak kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -kuzenin ısrar etti açık havada otur biraz kendine gel diye dedi
    -başkalarının tavsiyesine ihtiyac duyacak kadar içme o zaman bir daha dedim
    -tamam dedi

    ---senin askerde olan bir sevgilin oldugunu sürekli seni düşündüğünü geceleri başına bişey geldimi diye
    merakından uyuyamadığını farkedemeyecek kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -tamam içmiyorum bir daha dedi
    -hayır ebru en başta söyledim istediğin kadar iç hayat senin mide senin para senin ama
    ben işime gelen yere kadar senin olurum dedim
    -bu sözlerinin hepsini bir yere yazıyorum eger bir gün bensizlikten sıkılıp
    üzüntüden dertten içerde çok sarhoş olursan aynı lafları ertesi gün sende duyacaksın haberin olsun dedi
    -duyacaklarımın bunlarla kalmayacağımın farkında olacak kadar ayık yaşıyorum merak etme dedim
    -o kadar ayık yaşıyorsanız başkalarının evlerine gidip içkiler içmemeyi ne içip kafanızı iyice bulandırarak gittiniz acaba kelebek bey dedi
    evet konu yine döndü dolaştı yaptığım bir aptallıktan dolayı zütümde patladı
    -bu konuyu kapatmadık mı dedim
    -istersen serbest olsun gidip gelelim başkalarının evine canımız sıkılınca açar kapatırız konuyu bu kadar basitse dedi
    yani bu ne demek oluyor gibi tuttuk ömür boyu o eve gitmenin vebalini çekecez
    -ebru istiyorsan istediğin yere gidebilirsin. seni durdurmam gitme diye yalvarmam.sen affettin gittim diye ama ben affettmem.
    bana affetmiş gözüküpte tekrar tekrar aynı konuyu konuşacaksak onu da şimdiden haberdar et ki bileyim dedim
    -bak kelebek bir daha öyle birşey yaparsan arkandan allahından bul diye beddua etmekle kalacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
    cezanı direk kendim gücümün yettiğince veririm haberin olsun dedi
    -tamam gitmem bir daha. seni kaybetme korkusunu yeterince yaşadım dedim
    -tamam sinirlerim bozuldu yine başka bişey konuşalım dedi
    evet ilerde muhtemel aynı aptallığı yapma ihtimali olan benden farksız sığırlar şekilde gördüğünüz gibi
    dün geceden dolayı benim ona kızmam gerekirken konu dönüp dolaşıp yine beni mallığıma geldi.
    akıllı olun olm gibleri yok diye gibemezler sanmayın lafla da olsa giberler böyle
    sarhoş edip başkalarının evinde gibti amk
    -yemekler nasıl dedi
    -çok iyi dedim

    ---yemek yapmayı öğrendim gelince ben pişircem sana dedi
    -bu konuyu tekrar konuşalım daha gencim dedim
    -yaaa ben senin için yemek öğreniyorum senin dediğin lafa bak dedi
    -tamam romantikleşiyorum hemen ölümüm senin elinden olsun aşkım benim dedim
    -amma da romantiksin dedi
    -ne pişireceksin omlet mi makarna mı dedim
    -geç bakalım dalganı gelince görürsün dedi
    -iyi inşallah dedim
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -kaç gün kaldı aşkım dedi
    -ben sayıyorsundur sandım dedi
    -askerliğin bitmesine 270 gün var ama ben alanyaya gelmene ne kadar var onu soruyorum dedi
    -bilmiyorum ne zaman istersin dedim
    -şimdi dedi
    -şimdiler biraz daha sensiz geçecek en kısa zamanda geleceğim ama merak etme dedim
    biraz ofladı bi kaç karşılıklı seni seviyorumlardan ibaret olmayan aşk betimlemelerinden sonra öğlen içtiması sebebi ile kapattım telefonu
    o saatten sonra ekşının en mutlu oldugu anı gözetlemeye başladım
    adam iki dakika rahat durmuyorki amk sürekli ekşın peşinde
    kimi nasıl yakalayabilirim onun peşinde amk
    akşam üstü odasına geldi
    beni çağırdı
    -dıbına çakim kelebek taktik değiştirmem lazım dedi
    -emredin hangi konuda komutanım dedim
    -askerler muhtemel baskın planlarımı saatlerimi ve tekniklerimi çözmüş. kimseyi yakalayamıyorum dıbına çakim dedi
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    +3
    11ertesi gün dükkandayım. dışarıda nargile içiyorum.hem nargile reklamı yapıyor oluyorum hemde nargile
    zevki. yoldan geçen turistlere tadına baktırıyorum falan.
    iki tane turist kız geldi. gelin tadına baktırdım hoşlarına gitti. çilekli aroması var mı dediler. lüleyi
    değiştirip çilekli yaptım bi tane. bilenler bilir.iyi nargilelerde kömürü sipsi tütünü yedek lülesi. maşası
    rüzgarlığı derken nargile satmak uğraş gerektiren bir iştir.ben kızlarla hem muhabbet ediyorum.hem de
    anlaştığımız nargileyi paket yapıyorum.
    elma çayı ikram ettim kızlara. bende bu arada sarıp sarmalıyorum nargileyi. gırgır şamata döndü. turist
    kızı amk. biraz tipin varsa türk erkeklerine hemen yavşıyorlar.
    bi de klagib yalanları var eğer seni begendilerse.bi kız sana burda iyi disco nerde var derse bilki bu gece
    beni diskoya zütür demek istiyordur. yoksa her gece diskodalar zaten bana numaradan soruyorlar.
    ben şu iyi bu iyi derken.
    sende gidiyor musun hiç diskoya diye sordu birisi
    giderim bazen dedim.iyi karşılaşırız belki bu gece dedi.
    ne diyim amk. belki dedim.
    ve tahmin edin kapıda 2 ile 5 dakika arasında bizi dinliyor olduğunu tahmin ettiğim. kolej mezunu yani
    ingilizceyi iyi derecede bilen kim var??
    evet hiçbiriniz yanılmadınız amk. ebru.
    kabilesini gibeyim ben bu ızdırabın.
    hayırlı işler dedi. döndü gitti.
    amk. türk filmlerinde makara yapardım.tam nasıl denk getiriyorlar diye.bu olayda anladım. dalga geçtiğin
    herşey dönüp dolaşıp seni buluyor.
    ben ne yapsam diye. düşünürken.
    mesaj da geldi. hırsını alamamış belli amk. akşama iyi eğlenceler sana diye

    işin açığı ne yapacağımı bilemedim.ama sessiz kalmak durumu daha da kötü yapacaktı.ama yanlış bişey
    söylemek daha da kötü olabilirdi.ilk defa karşılaşıyom.
    yine mal mal düşünürken bi tak yazamadım.
    akşam üstü oldu. dükkanı erkenden kapattım.
    hastaneye gittim. dışarda kimse yok. içeri girsem nasıl gireyim. mesai bitmiş güvenlik almaz amk.ama
    içeri girmem lazım.ya kız hastanede değilse evi nerde amk.onu da bilmiyom.
    biraz daha dolaştım.yok beyler. gittim güvenliğe abi dedim böle böle bi kaza yapan çocuk vardı
    dedim.ben tanımam bilader dedi. içeri gir sor.ehh dedim eyvallah. canıma minnet amaç içeri girmek
    zaten.iyi girdik de.
    oda hangisi. resepsiyona gittim. abla böle böle biri vardı odası nerde biliyor musnuz dedim. nerden bilsin
    ismi lazım binin ama ben bilmiyorum.
    çıkardım telefonu. kardeşinin adı neydi dedim. gönderdim
    tabi giblenmedim.
    naz yapıyor amk.
    ahmet miydi önemli çabuk dedim.
    hayır dedi. sadece düşmedi anlayacağınız ben hayır ahmet değil hüseyin osman mehmet neyse söyler
    diye bekledim.
    çıkmaza girdi. olay. recepsiyoncuya. durumu tekrar anlattım.bak dedim. böle böle komadaydı. motor
    kazası. normal odada olması lazım şimdi. derken. kayıtlara bi daha baktı.şu galiba dediler. verdiler odayı.
    gittim odaya baktım.
    tamam bi lavuk yatıyor orda ama ebru yok amk. ortada. başka bi bayan var. pardon yanlış oldu dedim.
    çıktım.
    belki wc dedir diye. biraz daha koridorda oyalandım yine yok.
    sıra evini bulmaya gelmişti.
    resepsiyona tekrar gittim. saolun deyip çıktım.
    resepsiyona sorsam adresi var mı diye. niye ordan öğrenmedin dese şüphelenecek züte gelecez amk.
    olay yeri gözlemci katili olacaz gözlerinde
    yine telefonu aldım. nasılsın diye mesaj attım. tansiyonunu ölçmek için
    cevap gelmedi tabi
    bende iyiyim sağol dedim.
    bira ısmarladın mı kızlara dedi
    evet ısmarladım.ilk birada sarhoş ettim ikisinide fıcı bira taktiğini yuttu salaklar zütürecem şimdi dedim
    ne dese beğenirsiniz??
    hedefini iskandinav rüzgarı düşürmüş haberin olsun.. dedi
    ev nerdeydi sizin dedim
    kızları mı getirecen dedi.
    misafirliğe gelecez uygunsa dedim
    kasırga çıkıyor haberin olsun. dedi
    ama bu konuşmalar sırasında henüz diskolar açık değil beyler biliyor yani. daha akşam 8 civarı amk ne
    diskosu.
    baktım olacak gibi değil söylemez amk neden söylesin. telefonu çıkardım.onu ara bunu ara ortak arkadaş
    bulacam diye zütüm patladı.bi arkadaşın kız arkadaşı dershaneden tanıyormuş. aynı okula gitmişler.
    dolayısıyla biliyor evini. öğrendik yerini.tam olarak.
    apartmanı buldum ama kız zaten daire numarası söylemedi ne olur ne olmaz diye.
    apartmanın hangi tarafında kaçıncı katta oturuyor nerden bileyim amk.
    binanın yola baka iki yanını gören yere geldim kaldırımda
    pencereden aşşağı bakarmısın dedim
    gönderdikten sonra yola yürüdüm. binanın iki tarafınıda görecek şekilde. sağa sola radar gibi gözleri
    gezdirdim.bi perde aralandı. hemen hareketli bölgeye yöneldim. tamamdı beyler evi buldum. allahtan
    öbür tarafta çıkmadı amk binanın.
    kaldırıma kıçımı yola ayaklarımı koyup oturdum,
    tam onun dairesinin karşısına.
    ufak bi edit.4. kattı başım ağrıdı amk. yukarı bakmaktan bana bakıyor mu diye.
    kız bin amk.az çok tanıyorsunuz.
    kürkçü dükkanına bakıyorsan kapandı dükkan dedi.
    lafa bak amk.
    açılmasını beklerim dedim.
    açılmaya bilir.ama dedi.
    direk açılmaz deseydin kızların yanına dönerdim ama olabilir ihtimalli konuştuğun için bekleyeceğim
    dedim
    hala kızlar diyorsun aklın orda kalmış dedi
    gönlüm başka yerde ama dedim
    bana ikisiyle de gel. dedi(akıl gönül)
    iş tamam gibiydi. biraz yumuşama vardı. sadece zütü biraz sıkıp bi kaç saat orda beklemek gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    +2
    172

    • * -onlar alanyaya gelmişler. benden rica ettiler bizi dışarı çıkar diye. diğer alanyadan arkadaşlar da ne zamandır çıkalım diyorlardı
    ikisini de aradan çıkarmak için gittim.bi nevi mecbur olduğum için mezuniyet nasıl geçti onu anlattılar neden gelmedin dediler. dedi
    -hiç de mecbure benzemiyordun.bas baya eğleniyordun dedim
    -orda somurtsam daha çok soru soracaklar.ne oldu neyin var diye.ben kimseyle konuşmak istemiyordum. sana bile anlatmadım
    anlatacak bişey de yok aslında. biraz kafam karışık o kadar. dedi
    -ne yapacağımı da bilmiyorum.ne diyeceğimi de.dedim
    -yakınlarım da ol bırakma beni kelebek dedi
    -ben gidiyorum dedim
    -nereye dedi
    -sana bir şey göstermeye dedim
    -ne gösterceksin dedi
    -bir sevgilinin en ihtiyacı olduğu anda yanında olmamak ne demek onu göstereceğim güle güle dedim
    -gidemez sin ki dedi
    -neden gidemem gaz mı veriyorsun bana dedim
    -ben çok denedim.ama gidilmiyor. gidilse bile geri mutlaka geliniyor. dedi
    -sen oyun peşindesin ebru. benim ne kadar sensiz kalabileceğimi denemeye kalkarsan
    eski sevgililerinden bir kere gidip bir daha dönmeyen birisi olarak kalırım senin için dedim
    -gidemezsin kelebek dedi
    -gazına gelip gitmeyecem ebru. bitirmek istiyorsan başka yollarla açık açık söyle bunu dedi
    -ben neden geri döndüm dedi

    • * -sen geri dönmedin ben buldum seni.ben yazdım mesajı. hapise girdim çıktım sen istanbullarda gezerken dedim
    -neden eski numaramı açtım acaba dedi
    -kafamda yeterince neden sorusu varken yenilerini ekleme ebru dedim
    ona dönük kaldım bunu söylerken
    o da bana dönüktü
    bir süre baktık birbirimize
    sonra saçma sapan bir yumuşama oldu bende
    gözlerimi gözlerinden alamadım bir türlü
    çok denedim kırpayım diye ama
    yapamadım
    o da bana baktı öylece
    nere gitti amk beni sinir eden ebru
    neden gönlüm birden yavşadı ona
    niye kan yerine titreme yayıldı tüm vücuduma
    niye yaklaştım ki ona biraz daha
    o neden durdurmadı başını
    neden yaz günü yağmur başlamadı neden dağılmadı hiç dikkatim gözlerinden
    neden nefesi içimi ılıtıyordu
    aynı anda nefes alıp aynı anda nefesi tutup aynı anda dudaklarımız neden birleşti
    ellerim neden durmadı ki yerinde niye tuttum sıkıca ensesinden onu öperken
    o niye saçlarımı yolarcasına kendine çekti beni
    neden unutuldu birden
    gitmeler
    konuşmamalar
    boşuna beklemeler
    sonuçsuz düşünceler
    susmalar
    fazla sürmedi ayıldık
    geri çekildik
    benim unuttuklarım aklıma geldi
    onun da kafasının karışık olduğu

    • * az gittik çok geldik
    sevdik sevildik
    sevdiğimizden emin sevildiğimizi umduk
    görünce mutlu gidince ne oldu olduk
    deli gibi severken ayrıntılarda kaldık
    onun ayrıntıları bana dert
    benim aşkım yine bana
    koşmayı bırakmadım peşinden
    ne zaman koşmaktan vazgeçecek olsam arkasına dönüp hep baktı acaba geliyor mu diye
    bırakamadım onu yalnız
    yalnızdım çünkü
    anam babam kardeşim ve onda ibaret bir hayata soyutladım kendimi
    inat ettim ne olursa olsun bırakmamaya
    gönüllü kölesi oldum onun
    ne derse onu yapıp nasıl davranırsa ayak uydurmaya karar verdim
    sıvadım kolları emret sultanım dedim resmen
    -ne yapalım dedim.
    -gidelim mi artık dedi
    -hay hay sen nasıl istersen dedim
    kalktık yürüdük onun evine doğru pek de önemli şey konuşmadan
    evin altına gelince
    -herşey için teşekkür ederim dedi
    -iyi geceler ebru hanım. dedim
    yaklaştı sarıldı yanağımdan öptü
    -iyi geceler dedi
    gittim yattım yarın sabah yine iş
    yine çalışma yine turist
    artık ebru da olağan mesajları göndermeye başladı

    • * yoğun mu restoran. yoruldun mu
    ne zaman çıkarsın. gibi
    bende hepsine sade cevaplar verdim
    iki gün sonra buluşalım mı teklifini yaptı kabul ettim
    kısa ve ayak üstü bir konuşma oldu
    -benim evden bir an önce ayrılmam lazım. kulağında olsun.ev bulursan haber ver dedim
    -tamam ama neden bir an önce diye sordum.
    ama tahmin ettiğiniz gibi cevap alamadım
    hani o bana kulağında olsun dedi ya.ben bunu kendime görev olarak edindim.
    neden biliyor musunuz. onun gözüne girebilmek ve onun için bişey yapabilmek adına
    diyeceksiniz ki olm bu karı hak etmiyor ki amk mal mısın sen
    evet amk malım. onun malıyım. gözüm başka bir şey görmüyor amk
    ebru nokta bitti the end
    başkası yok amk
    bildiğim bilmediğim tüm emlakçılara sorarak 5 6 tane seçenekle ebruya ulaştım
    -beraber bakalım mı işin var mı dedi
    evet vardı amk. işe gitmem lazım dı ama yok dedim
    bir tanesine baktık beğenmedi.
    başkasına bakmaya geçerken ben geç kalmaya başlamıştım
    uzadıkça uzadı muhabbet bende sıkıldım hemde işe geç kalma korkusu başladı
    -bu güzel ebru dedim
    tam beğenmemiş gözükmesine rağmen
    -tamam bunu tutuyoruz dedi.
    400 lira kira. evde eşya sıfır.
    bomboş ev
    o aslında dayalı döşeli istiyordu
    ben işe gittim.
    ben çalışırken mesaj gönderdi
    -yarın evi temizlemeye gideceğiz annemle. diye
    evi temizlediler.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +2
    170

    ---ne içelim dedim
    -barmen sensin ama bira olmasın dedi
    -vokta mı likör mü olsun dedim
    -votka olsun dedi
    vokta ile limon aldım
    bi kaç çerez cips de aldık
    parasını ebru verdi.
    plaja indik tekrar
    bardakları doldurdum onun kini de biraz sert yaptım kendiminkine göre
    ben hızlı içtim
    o da hızlı içsin diye
    ne istanbul muhabbeti açtım
    ne neden böyle yaptın konusuna girdim
    ürkmesinden korktuğum için
    yan yana oturuyorduk ama
    deli gibi sevdiğim
    daha önce binlerce kez öpüp kokladığım kıza dokunamıyordum bile
    oruç tutuyordum aşka karşı
    çeşitli bahanelerle
    denizin şerefine
    yıldızların şerefine
    alanyanın şerefine
    mezun oluşunun şerefine
    askerliğin bitişi şerefine diye kadeh kaldırdım hep
    o bunların şerefine içerken ben onun son yaptığı şerefsizliğe içiyordum
    hafiften kafasının çakırlaşmaya başlamasını
    -denize mi girsem demesi ile anladım
    -giderken girersin şimdi havlu yok üşütürsün dedim
    -sen ne yapacaksın dedi bana
    -bekliyorum dedim
    -neyi dedi

    • * -gelecek görebileceğim birisini dedim
    bozuldu biraz.
    -ne var senin geleceğinde dedi
    damara girip geçmişimizin verdiği kuvvetle onun dilini çözmeye çalıştım
    -hayatımda bir kez yıldız kaymasına şahit oldum.tek bir dilek diledim. çok içten diledim.
    başka birşey de gözüm olmadığını dileğime bile inandıracak kadar içtendi
    dilekler söylenmez ama seni diledim.
    gerçekleşti de
    yıllarca dilek hakkımı ne kadar doğru kullandığımı düşündüm
    dileğimden hiç pişman olmadım
    başımı kaldırıp yıldızlara bakar göründüm çoğu zaman ama
    aç gözlülük olmasın
    benim zaten dileğim gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam ediyor başka dileğe hiç ihtiyacım yok diye
    yıldız kaymasını hiç istemedim başka
    ama şimdilerde farkediyorum da
    ya ekgib yada yanlış dilemişim dedim
    -çok mu yanlış yaptım sana dedi
    -senden tek bir şey rica etmiştim ilişkiye başlarken.bir şarkı vardı..
    bana sonlarını dinletme o şarkının dedim ama
    seni görebildiğim yer rüyalar oldu.
    deli diyorlar bana
    ahh ayrılık
    ..dedim. şarkı melodisi ile ahh ı baya bi uzatarak
    ···
  17. 42.
    +2
    174

    maaş dediğin ne ki amk osurmayla parçalanacak don
    çalışmaya devam ederken
    ebru yine saçmalamaya başlayıp mesajları sıklaştırdı
    evine çağırdı oturduk konuştuk havadan sudan ama nedensiz
    sonra yine evime gittim yatmak için
    yine birgün giderken
    kış yaklaşmı şimşek vakti gelmişti
    yağmur bana burda kal bu gece dedi
    o gece orda kalışım
    sadece kalmaktan ibaret olup el tutmasına bile gidemedi
    3 gün sonra yine gel dedi yine bırakmadı yine kaldım
    böyle bir süre devam ettikten sonra
    kıyafetler orda kalmaya başladı
    kıyafetler orda yıkanmaya başladı
    duşlar orda alınmaya başladı
    yemekler yapmaya başladım derken oraya yerleştim gibi birşey oldu
    ben tüm kazandıklarımı eve gelirken birşeyler almaya harcadım
    yine sevgili moduna girdik
    ebru bir büroda işe başladı
    -eve gideyim ben bu gece dediğim bir gün
    -bundan sonra burda kal kelebek gitme dedi
    -tüm masraflara ortak olursak kabul dedim
    -peki dedi

    • * ama sezon bitti. işsiz kaldım
    cepteki para 1000 lira civarındaydı
    yani yattığım kış uykusundan ayı olmama yeterli yağ yoktu cebimde
    her ne kadar gibtir taktan bir şekilde olsada hayallerim gerçek oluyordu amk
    ebru ben ve aynı çatı
    cebimdeki 1000 lira beni baya zütürür sanmıştım ama
    ev kirasına ortaklık
    ebruya hediye almalar
    onu mutlu etmek için yaptığım yemek harcamaları
    tüp gaz ot tak derken
    15 gün bile sürmedi paranın ömrü
    evet ben yine ben fakir bini kelebek
    messinin kazandığını kazansam da yine bitecek gibiydi zaten bende bu ebruya olan gönül eli açıklığından dolayı
    iş bulmam lazımdı kışlık hemde
    bomboş alanyada
    işsiz o kadar genç varken
    benim iş bulma ihtimalim
    fenerin iki ikiyi
    beşiktaşın 8 0 ı
    cimbomun 6 0 ı unutması kadar zordu
    ebru dert etmeden bana da belli etmiyor numarası yaparak bir süre durumu idare etti
    ebrunun babasının oteline gidip çalışabilirdim aslında ama
    ebru ile babasının arası bozuk gibi duruyordu
    çünkü ebru annesi ile sürekli konuşmasına rağmen
    babam nasıl diye sormuyordu bile
    ben sorduğumda da boşver diye geçiştirdi hep
    ebru da maddi desteği annesinden alıyordu
    kendiside kazanıyordu zaten
    bunların hepsini yazdım bir deftere
    yapılan tüm masrafları yazdım
    işim gücüm yoktu amk nasıl olsa
    artık kafamdaki yanıtsız neden sorusu ile yaşamaya alışmış gibi gözüksemde ebru yokken
    nedir ne değildir neden böyledir diye kendi kendime düşünüyordum
    yazılı olarak çalışmaya başladım dersime
    en baştan yazdım
    konuşmaları hatırlamaya çalıştım
    askerlikte ki tel konuşmalardan başlayıp
    onun istanbula gelişlerini
    benim ankaraya gidişimi
    alanyaya gelişimizi
    oynamak istediği oyunu
    yaylaya gidişimi onun gelişini
    yaylada olanları
    ve sonrasını hatırladığım kadar yazdım
    sonra tekrar tekrar okuyup aklıma gelenleri ilave ettim ki
    yazdığım deftere not ilavelerinden zütümün kıllarına döndü yazılar
    ben bi tak bulamadım tüm bu yaptıklarına
    günlerce sürdü yazmam ebrudan habersiz
    tek cevabı verecek olan kişi ne o konunun açılmasını istedi
    ne de aslında verilecek bir cevabın olduğunu söyledi
    tüm ihtimalleri fırsat buldukça sordum
    evin her tarafını aradım acaba bir ilaç mı kullanıyor hasta da ölecek mi diye ama yok
    kendim gittim ben ölecem de haberim mi yok diye
    şükür bende de birşey çıkmadı
    ebrunun annesi ile konuştum sık sık
    nedir ne değildir bişey öğrendin mi diye
    onun tek bağladığı sebeb babası ile olan tartışması
    eğer başka bir konu olsa şu an seninle aynı evde oturmazdı diye de destekledi kendi tezini
    bende buna inandırdım kendimi
    tamam dedim. bunlar babası ile bir nedenden dolayı tartıştılar bundan böyle yapıyor
    tamam da amk benimle ne alakası var diye kendime sorduğum da
    ulan yoksa benim yüzümden mi araları bozuldu diye düşünmedim de değil
    ne olursa olsun. ebrunun babası ile bir kere daha konuşmaya karar verdim
    ve oteline gittim.
    ilk gidişimde bulamadım ve telefon açtım
    nasılsınız iyi misiniz diye muhabbete girdim
    -ooo kelebek nerdesin sen ya gel de bir tavla atalım dedi.
    bi kaç soruya cevap bulurum umudu ile
    ebruya haber vermeden babasının yanına gittim.
    tavla oynamadık çünkü oteldeydik. zaten şakasına demişti eskileri yaad etmek için
    ama konuştuk...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +2
    179

    • * iyi mi yaptım kötü yaptım bir türlü bilemedim amk
    gole giden rakip oyuncuyu kırmızı kart göreceğini bile bile yere indirmekti benim ki
    dedim ne olursa olsun amk
    aşk bundan sonra 10 kişi devam etsin mücadeleye
    ben yalnızlığın yedek kulubesinde otururum
    eve gidemedim
    denize gidemedim
    bi yere gidemedim ki
    kafaya iyice taktım tüm bunlar kurguydu amk ebru tarafından yapılan
    paso bunu nasıl anlayabilirim diye düşündüm
    ilk denemeyi anneme yaptım
    soru şu
    -anne ebru yaylada iken pazartesi günü sabah kaçta kalktı dedim
    -erkenden kalktı oğlum dedi
    burdan bir sonuca vardım. otobüsçü ile ailesine haber gönderip onları çağırtmış olabilirdi
    indim çarşıya köy dolmuşlarının beklediği yere gittim
    bizim köyün kini bulup
    -ebru sana bişey dedi mi.birine iletmek üzere not verdi mi yada telefon açmanı söyledi mi dedim
    -ne diyon kelebek görmedim ben onu yaylaya çıktıktan sonra dedi
    birinci tez yanlış çıktı
    yılmadım

    oteldeki elemanı aradım
    -ebru hiç otele geldi mi kışın dedim
    -2 3 defa geldi dedi
    burda bişeylerin dönüyor olduğunu farkettim
    babası ile arası açık değilmiydi amk neden otele gitsin ki
    -ne zaman geldi dedim
    -nerden bileyim olm geldi işte dedi
    -babası ile görüştü mü dedim
    -tam bilmiyorum ama görüştü galiba dedi
    -olm kesin bişey söyle dedim
    -kelebek hasta mısın olm sen nerden bileyim kızla babasını mı takip ediyorum. otele geldiğini gördüm. bara gelmedi. restoranda yemek de yemedi demek ki babasının yanına gelmiştir
    hem neden gelmesin ki dedi
    evet lan evet amk kafayı yiyordum.ruh hastası oldum iyice bunları düşünmekten.
    keşke bana kelebek seni başkası ile aldattım
    seni sevmiyorum artık
    senden kurtulmayı deniyordum
    ne bilim işte amk bilindik bir ayrılık sebebi söyleseydi de
    bi kaç zaman sadece üzülüp hata bendeyse kendime sövüp
    hata ondaysa vay amk huursu diye onu bir süre andıktan sonra
    başkalarında acımı dindirmeye çalışsaydım
    sevebilir miydim ki başkasını
    ulan birine aşkı doğru düzgün yaşatamadım
    diğer kızları da mundar eder miydim ki acaba

    • *gerçek yalnızlığın ilk günlerinde ki beyin amcıklaması
    şiddetli ağrılara sebeb oldu
    ayrılığı tek başıma yaşamam gerekiyordu
    çünkü birisine anlatsam
    olm gibtir et amk başkasını bulursun
    kaderinde bu farmış takma kafana
    boş ver amk seni haketmemiş gibi teselli lafları edeceklerdi
    amk bunları bende biliyorum zaten ayrıca bunlar bana teselli değil daha çok acı verirdi
    bir yakın arkadaşıma veya aile bireyine
    böyle böyle oldu diye durumu anlatsam
    ne zaman dalgın düşünüyor şekilde görsem o konuyu açacaklar ve daha çok acı çekecektim
    madem bu ayrılık acısı beni gibecek
    en azından perdeyi örteyim de başkası görmesin bu gibişi diye
    elim kolum bağlı çekildim eve
    ne yemekde gözüm oldu ne içecekte
    her ne kadar saklamaya çalışsam da 24 senedir beni tanıyan anneme durumu çaktırmamam imkansızdı
    kardeşim de en büyük panpam olduğu için evden çıkmayan ben kelebeğe pencereleri açmaya çalıştılar belki kendiliğimden uçarım diye
    kardeşim belki de bana ömrünün en büyük kıyağını ben ne tak yiyeceğimi bilemediğim zamanda yaptı
    bana ps2 getirdi içinde de bilindik futbol oyunu
    evde olduğu zamanlar karşılıklı oynadık
    olmadığı zamanlar 2040 yılına kadar getirdim ligi hemde en uzun maç süresini seçerek
    zaten beş parasız olduğum için içkiye verecek para yoktu
    bilader de arasıra sigara getirirdi kendisi içmediği halde

    • * pakette kalan sigarayı zaman dilimine bölüp iyice azaldığı zamanlarda yarısına kadar içip tekrar yakarak içtiğim çok oldu
    ebruya kızgın olduğum için ayrılık acısı farklı boyutlarda gibiyordu beni
    kendimi kontrol etmekte en zorlandığım şey ebruya gitmekti
    aslında gitmekle gitmemek arasındaydım
    gitmekten korkmama sebeb onu başkası ile görmek ve
    ulan bu muydu bende sakladığın deyip
    ebruyu türkiyedeki kadın erkek eşitliğini 100 yıl geriye zütürecek şekilde dövmekten korkmamdı
    gitmesem de ne tak yiyor bu ebru şimdi
    acaba o da üzülüyor mu yoksa ayrılık gibinde bile değil mi?
    ne kadar düşünürsem kafamdaki soru işaretleri kadar çoğaldığı için bunalıma kadar gitti iş
    kendimi çok durdurdum
    defalarca kendimi odaya kilitleyip anahtarı pencereden aşşağı attım gitmeyeyim ebrunun yanına diye
    kapıları tekmeledim
    mesaj geldi.. heyecanla baktım.. türkcell
    telefon çaldı.. ekrana baktım.. bizimkilerden biri.. evde o var mı bu var mı
    kapı çalındı gözlerimi kapatarak açtım kapıyı ama her açışımda buruk bir şekilde odama döndüm
    ne yaptım ne ettim aklımdan çıkaramadım onu
    iyice insanlıktan çıkmaya başladım
    asosyalin en önde gideni oldum
    utanmasam sıçmaya bile çıkmayacaktım
    2 ay civarı geçti böyle
    babam bir gün kapıyı çaldı
    -naber paşam dedi
    -iyi baba dedim
    -traş ol üstünü değiştir bekliyorum dedi
    -nereye baba dedim
    -çabuk ol dedi. kızgın değildi zaten sakin bir insandı
    babam yan odaya geçti annem geldi
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +2
    171

    • * ben gözlerine bakıp tepkisini gözlerinde görmek istedim
    ama o bana bakmadı bakmak istemedi
    belki utancından
    belki de anlatmak istediklerin korktuğu için
    hala dönüp bişey demedi. bunlara rağmen
    konuşmuyordu amk
    bu bu bu sebebten dolayı böyle oldu demiyordu
    sarhoş olmasına rağmen konuşmuyordu
    yüklenmeye devam ettim
    -neyse sağlık olsun. elbet bunda da bir hayır vardır.
    bir yıldız daha kaymasını beklerim.bu defa içten iki tane dileğim olur. biri kendim biri senin mutluluğun için..
    ama yıldız kaymasını beklemeden bir duam var senin için
    inşallah bende ekgib yaşadıklarını tamamlayacak birini bulursun. dedim
    yine konuşmadı.
    amk insan demez mi bişey bunların üstüne. konuşmadı amk
    dramaya devam mı etsem yoksa konuyu kapatsam mı bilemedim. çünkü tepki vermiyor sadece dinliyordu
    ben de sinirden daha fazla içmeye başladım ki
    dertli olan da benim zaten amk
    biraz kafam dönmeye ve dilimden kelimeler daha rahat çıkmaya başladı
    -sana bir hata yaptım da intikdıbını mı alıyorsun bu şekilde dedim
    sustu
    -artık beni istemiyorsun ama bensizliğin acısından korktuğundan mı böyle yapıyorsun dedim
    sustu
    -kurduğun hayallerdeki kişinin ben olmadığımı mı farkettin dedim
    sustu
    öyle bir susuyordu ki hiç konuşmayacak gibiydi
    -beni başkası ile aldattın da onu mu söyleyemiyorsun dedim
    aynı anda bana dönüp öyle bir tokat vurdu ki
    zaten sinirliydim iyice kan beynime sıçradı
    tuttum kolundan

    • * -senin gözünde bir gram değerim varsa.ne olursun anlat. neden böyle yapıyorsun dedim
    -kolumu bırak kelebek dedi
    bıraktım kolunu
    -ne olursun anlat. yalan da olsa bişey söyle bana. dedim
    -hala anlamıyorsun yok bişey. kafam karışık sadece dedi
    -bak ebru benim de bir sabrım var. bana 1 hafta bekle sonra söyliyecem.ve şu kadar bekle henüz hazır değilim sana açıklamaya de bekleyeyim
    ama susma. bana geçiştirme cevaplar verme dedim
    kelimeleri yutmaya başladım bile sarhoş olduğum için
    kafamda tek bir düşünce var
    kelebek şu sebeten dolayı yaptım desin
    geçerli olsun veya olmasın mazereti ya da gerekçesi
    ebru gibtir git diyecem bir daha suratına bakmayacam
    -kafam karışık kelebek dedi yine
    -hadi bitir de gidelim. senin uyuman lazım. belki bir daha ki konuşmamıza kadar geçen zaman seni biraz büyütür de markete gidip hangi çikolatayı
    alacağına karar veremeyen çocuklar gibi davranmaktan vazgeçersin dedim
    -sen git istersen ben oturcam daha dedi
    nere gidiyon amk kızı orda bırakıp. düşman bile olsa kız bırakılmaz orda
    sex on the beach fantazileri kuran onlarca abaza var plajda dolanan
    5 dakika civarı uzandım
    -yüzün acıdı mı dedi
    -hayır dedim.
    -ben seni hiç aldatmadım dedi. yüzü denize dönük benim ki ise yıldızlara
    -böyle düşünmen bile üzücü dedi
    doğruldum olduğum yere
    dizlerimle önüne yürüdüm

    • * -öptüm kokladım seni. seni seviyorum dedim. ellerini tuttum kalbimi sana verdiğime adın kadar inandırdım seni.
    gözlerimde aşkı gösterdim sana.bir sevgili ne yapması gerekiyorsa harfiyen uyguladım..
    uçuyorsun mutluluktan. aşk a kurban olayım dedirtiyorum sana hep
    tamam diyorsun. kelebek beni deli gibi seviyor
    beni hiç bırakmaz bensiz yapamaza inandırıyorum seni
    sonra gidiyorum. nereye gittiğimi neden gittiğimi söylemeden
    senin bana ulaşmanı engelliyorum
    bir süre sonra herşey normalmiş gibi karşına çıkıyorum
    sen bana neden böyle yaptın kelebek ne oldu diyorsun
    susuyorum hiç birşey demiyorum
    kafanda ki neden sorusu git gide büyüyor
    ama cevabı bilemiyorsun çünkü tek cevap bende gizli ve ben sürekli susmayı tercih ediyorum
    nereye gitsen bu soru ile yaşıyorsun ama uğruna yaşadığın kişi ısrarla inatla susuyor
    lütfen ebru
    koy kendini benim yerime
    kaldır şu elinin birisini ya el salla güle güle de sebebinle uğurla beni
    ya da tut şu elimden otur konuşacaklarımız var de anlat herşeyi ne olursun dedim
    biraz bana baktı
    söyleyecek gibi oldu lan
    tam heveslendim amk
    sarıldı bana
    -bilmiyorum kelebek dedi
    -telefonu neden kapattın onu söyle dedim
    -kimseyle görüşmek istemedim. dedi
    -arkadaşların da mı kimse dedim
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    +2
    180

    • * belli ki işbirliği yapmışlar
    -ne oldu anne nereye gidicez dedim
    -iş bulmuş sana baban dedi
    -ne işi anne dedim
    -oğlum söz vermiş.git bi kaç gün çalış sonra bırakırsın üzme babanı dedi
    biraz burun kıvırsamda tamam dedim
    pederle bir markete gittik
    babamın bir arkadaşının marketi
    oğlu askere gitmeden önce beraber çalışıyorlarmış
    gittikten sonra uzun süre tek kalmış adam
    bi kaç eleman bulmuş ama parasını çalmışlar kasadan hep
    babamında ağzından benim oğlan çalışır demiş
    marketçi ile tanıştık
    adam on numara adam o iyilikle holdingler hakediyor
    adam bana ilk günden şunları anlattı
    -sigaranı bana sormadan al.canının istediğini al ye.eve gidince de şunu yerim diye aklında kalanları da poşete doldur zütür evde ye
    para kazanmayayım sorun değil ama bu dükkan benim oğlan askerden gelinceye kadar kapanmasın.ben her zaman burda duramam.
    geceleri geç yatıyormuşsun zaten ben sabah açarım uyandığın zaman da sen gelirsin gece de sen kapatırsın. anlaştık mı dedi
    -tamam dedim
    -iyi hadi sana kolay gelsin dedi.
    bıraktı gitti adam.tek başıma kaldım
    fiyatlarda sorun yoktu çünkü herşeyin fiyatını yazmış önüne
    biraz baktım sağa sola derken müşteriler gelmeye başladı alıştım gittim işe
    cep para görmeye başladı

    • * -anneme ben yapamıyorum bırakayım işi dedim
    -en yakınında ki asıl bırakması gereken kişinin mücadelesine yakışır mı senin bu kadar kolay pes etmen dedi((kendisi)
    sırf onun için devam ettim çalışmaya
    boş boş dururken ebruyu düşüneceğimi bildiğimden
    orayı sil burayı paspasla dolap doldur
    derken hep kendime bir meşgale buldum
    inatla çarşıya gitmedim ebruyu görebileceğim yerlere
    param olmasına rağmen telefona hiç kontur almadım dayanamam mesaj atarım diye
    yaz sezonu geldi
    çok daha iyi maaşla başka bir yerde iş bulabilirdim ama
    huzurumdan dolayı aramadım bile başka iş
    yavaş yavaş acım azalıyordu
    arasıra dalıp gözümdeki yaşları silerken ayılıyordum
    derin derin nefes alıp
    sessiz sessiz offfffff offfff çekerek
    ama o kadarına bile razıydım ilk zamanlardaki halime nazaran
    markette de ufak tefek arkadaşlar edinmeye başladım
    mahalle sakinleri ile yavaş yavaş makara yapmaya başlarken
    1 tane kız da tüm alışveriş sorumluluğunu üstlenip alışverişe aileden başka hiç bir bireyi göndermiyor gibiydi
    utanarak teşekkür etmeler
    gözüme bakamadan iyi geceler dilemeler
    ihtiyacı olmayan şeyleri almaya geliyor süsü verip beni görmeye gelmeler
    başka bir müsteri varken o gidinceye kadar kasaya gelmemeler
    şimdi düşünüyorum da keşke ona adını sorsaydım
    şimdi belki de evimde beni bekleyen eşim olacaktı
    onun bu mahsum halleri beni bile utandırıyordu

    • * ondan etkilendiğimden değil de onun doğallığına ayak uyduramadığım için kendimden utancımdandı belki de
    ebru bana hiç öyle bakmadı amk
    ama o kıza da ayak diredim. sonra zütleri başları oynuyor çilenin en kralını çektiriyorlar diye sadece müşteri kaldı gözümde
    1 mayıs da doğum günümde bir mesaj bekledim sadece
    gelmedi
    o gelmeyen mesaj inadımdan serbest bıraktı beni
    insan herşey iyi olsun istiyor doğum gününde
    olmayınca bir ekgiblik oluyor
    içesi geliyor dağıtası geliyor
    çarşıya gittim 12 den sonra 2 mayısa girince
    biraları aldım doldurdum poşete
    ebruyla iskeledeki yerimize gittim
    hep bir umudum oldu içimde
    hani belki gelir diye
    gittiğimde görmediğimde anladım boşa olduğunu umutlarımın
    içtikçe içtim
    takunu çıkaracağımı bildiğim için diskolar tarafına ve eğlence mekanlarına gitmedim
    ebruyu görsem dövecek kadar sinirliydim çünkü
    ama takunu çıkaran gençler yan tarafıma geldi
    oturdular sağa sola
    küfürler gırla kendi aralarında
    benim daha gözümdeki yaşları kurumamış ağlamaktan
    çatacak birisini arıyorum zaten
    resmen kaşınıyorum amk
    bana bişey demelerini bekledim sadece
    baktım demediler
    -sessiz olun lan biraz dedim
    5 kişiler

    • * dinlenerek dövseler 5 gün ben onlara bi kere vuramadan döverler
    sessiz kaldılar ne oluyor lan diye birbirlerine baktılar
    hadi dövelim şu amk yavşağını dese birisi diğerler neden olmasın diyecek kadar hazır
    uymadılar bana ama konuşmaya da devam ettiler
    gerginlikten dolayı kahkahaları azaldı ama benim kaşıntı azalmadı
    -ha şöyle adam olun dedim
    ve hayatımın panpası ile tanıştım
    -lan olm gibtir edin telefonla konuşuyor herhalde dedi
    -yok dedim size söylüyorum dedim
    -bi yanlışlık var sizli bizli konuşuyor bu kibar beyefendi dedi
    -kaşınmayın sessizçe yeyin ne tak yiyecekseniz dedim
    -tek olsam sessizce kaçardım zütüm yemez sana sataşmaya ama ben sende ki zütü merak ediyorum 5 kişiye açtın bilmiyorum farkında mısın dedi
    diğerleri de muhabbeti dinliyor
    -benim ki ne kadar açıksa sizin ki de açık dedim
    bunları diyorum ama ne kadar dayak yerim çok acıtır mı diye de tırsmaya hafiften başladım
    -gelin lan bi dövelim adet yerini bulsun kaşınıyor bu amcık dedi
    başka bir arkadaşı
    -hadi olm gibtir et gidelim. uyuşturucu almış herhalde bu dedi
    -korkmayın amk makara yapalım biraz dedi
    ayağa kalktım
    -sen kimle makara yapıyon lan dedim
    uzun zamandır ayağa kalkmadığım için ayakta kalmakta da zorluk çekiyordum
    iki eliyle ittirdi yaklaşmayayım diye diğerleri de iyice yaklaştı
    ben onu ittirmeye çalışırken o daha güçlü ittirdi
    yere düşerken başımın arkası bankın köşesine çarptı ve açıldı
    kanamaya başladı
    onlar ayağa kalkmamı beklerken
    ben olduğum yere kendi yatağımmış gibi uzandım
    Tümünü Göster
    ···