-
401.
079Tümünü Göster
okulu için üniversiteye giden birisinin yerine all exclusive bir otelde garsonluk
garsonluk tecrübem çok fazla yoktu aslında barmendim ama iş iştir diye kabul ettim
ektra bir şey bilip shato brian servisi yapmana gerek yok çünkü aşçı başı ne pişirse millet onu yiyordu
tezgahtarlıktan kalma ve daha önce barmenken alakart bir otelde çalışmamdan dolayı
müşterilerle konuşma isteğime ciddi bir şekilde karşı çıkılarak uyarı yapıldı
neymiş müşteri ile konuşursam benden yüz bulup daha fazla içermiş herşey beleş olduğu için
mal gibi dolaşıp ne isterlerse onu getir boşlarını topla kenarda dur yapılacak iş buydu
amk. öyle işin bana çok tersti ama çaresiz bir ay katlandım
ama çalışma saatlerinde bırak ebruya mesaj atmayı
telefonu nereye koyduğumu bile unutuyordum
iş çıkışı birikmiş mesajları cevaplayıp tekrar mesajlaşmaya devam ediyorduk
zaten iş yerinde çalışanların hepsi mal dı bana göre.
gibimtonik bir çalışma stili
birbirinden nefret edercesine çalışan mesai arkadaşları
lüksün taku çıkmış salonda duyulan ses sadece mısınız müsünüz
kibarlıktan kırılacak amk millet
biri kola istiyor sokayım kolana diyesim geliyor o derece sinir verici
bir de gündüzleri toplantı yapıyorlar ki hiç sorma
benim çalışma sürem bittikten sonra
yine boşta kaldım
ebru artık dayanamadığını söylemeye başladı bensizliğe
elimden gelebilecek en iyi şey ankaraya gitmekti
kalacak yerimde yoktu
ebru da yurtta kalıyordu
-yarın sabah ankarada olacağım mesajıma tepkisi
-gelmek zorunda değilsin kelebek di
ama ben yine de gittim
-tahmin ettiğimden daha dertli bir karşılama oldu
gözyaşı vardı ebruda
gün boyu da üzgündü
sebebini sormaya korkacak kadar çok seviyordum
ayrılmak istiyor musun diye sorsam evet der
ve zaten nereye gideceği ne yapacağı belli olmayan ben i hepten şaşkına çevirir diye hep alttan aldım
düzelecek az kaldı dayan sabret ne varsa teselli ndıbına yapılacak yaptım
henüz iki ay onsuzken bu derece bunalımda olması
geleceğe numaralı gözlerle bakmama sebeb oldu. artık iyice uzağı göremez olmuştum **o soğuk ankara
kışında kardelen sevinci bile yaşatamadım ebruya.
geleceğe çok karamsar bakmaya başlayan ebru zütümden yediğim soğuğu kalbimden getiriyordu
vedamızı ısıtan tek şey bir kaç damla ılık gözyaşı oldu
otobüs yolunda kadere isyan hakkına sahib olmama rağmen
hayırlısı olsun dedim hep
alanyaya tekrar döndüm
bir süre sonra mesaj sayısında azalma
aramalarında tamamen bitme
sevgi sözcüklerinde ise gevşemeler başladı
ana tema hep ayrılığa dayanamamaktı
babası da işten çıktığımı farketmiş beni telefonla arayıp görüşmek istediğini söylemişti
bir kaç gün köye gitmem lazım dönünce görüşelim diye kendime zaman yarattım
köye gittiğimi sandığı süre zarfında iş aramaya devam ettim ama nafile
sadece yeni yapılan binalarda amelelik işi var
babasının ısrarlı aramalarına geliyorum diye cevap verdim
konu belliydi
gel otelde çalış
çalışmama isteğimi gerekçelerle anlattım
ama işe alındın yarın başla birazcık hatrım varsa dedi.
ne iş yapacağım diye soramadım bile
-otel içinde patronunum dışarda yine aynıyız. dene eğer istersen çalışırsın istemezsen çıkabilirsin.ama
yarın başla. dedi ve kalktı gitti
masada yalnız kaldım
diğer personelin bakışları üzerimdeydi
en baştaki çalışmama isteğim sebebide buydu
ebruya haber vermedim.
ertesi gün işe gittim
-çok sevindim geldiğine dedi. müdür beyi çağırdı
-yeni elemanımız yardımcı olursunuz dedi
-hangi bölümde çalışacak dedi
bir cevabı olmadığı belliydi
-onu siz halledersiniz dedi
odadan çıktık ne maaş belli nede ne iş yapacağım
müdür kendini tanıttı oteli gezdirdi biraz çalışma sistemlerinden bahsetti
sonra bana daha önce yaptığım işler sordu barmenlik yaptığımı duyunca gerisini konuşmaya gerek
kalmadan
-bara geçelim o zaman maaşın işliyor dedi.iyi bir adama benziyordu
bara yaklaştık
diğer bar personeli ile tanıştırdı
zaten beni daha önceden sima olarak tanıyorlardı ve kim olduğumu da biliyordu
sıcak bir tanışma geçmesine rağmen torpilli bir binsin dercesine baktıkları da belliydi
• *ilk gün bana birşey yaptırmadılar
onları izledim
barda 3 eleman daha çalışyordu
otel alakart oteli
yani ne satarsan parasını al sistemi
ebru otele girdiğimi babasından öğrenince akşam beni aradı
-hayırlı olsun yeni işin dedi.
-baban çok ısrar etti dedim
-babam benden daha mı kıymetli bende ısrar etmiştim dedi
ben cevap ararken
-hiç hoşuma gitmedi bu yaptığın dedi telefonu kapattı
söylecek sözlerin varken surata telefon kapatılması kadar sinir bozucu birşey daha yoktur herhalde
offff ki ne of
işten çıksan bir dert devam etsen başka bir dert
bu yaptığı hareketin bedelini ona ağır ödettim
-anladığım kadarıyla senin konuşman bittikten sonra benim söyleyeceklerimin önemi yok yazıp
sonraki hiçbir mesajına cevap vermedim
aramalarında meşkul oldum hep
bu süre zarfında
otel personeline kendimi sevdirmek üzerimdeki damat kıyafetini çıkarıp sizdenim demek adına
işe hep erken gelip hep geç gittim
yıkanması gereken bardağı bardakçı elemana değil kendim yıkadım
barın çöpünün dökülmesine dolaplarının doldurulmasına işim olmamasına rağmen yardım ettim
bana göre barda yanlış yaptıkları hareketleri
bildiğim püf noktalarını artislik ve bilmişlik yapıyor diye anlaşılmasın diye dile getirmedim
zaten elim shaker sallamaya içki hazırlamaya yatkın olduğu için
çok yavaş bundan iş çıkmaz bu nasıl barmen diye laf söylettirmedim
müdür veya ebrunun babası etraftayken
onları görünce çalışıyormuş görüntüsüne girmedim
hiç birisine saygısızlık yapmadım
bana bildiğim şeyleri anlatırlarken biliyorum zaten demedim
çalışma saatlerinde ebrunun babasının yanına hiç gitmedim. yalaka ve ispiyoncu olma ihtimalini ortadan
kaldırmak için
ama yavaş yavaş bin ruhumu onlara müşterilerle konuşurken onları güldürmemden
uzun uzun muhabbet yapıp aldığım tipler ve sattığım içkilerden belli ettim
bildiğim 30 kadar bar triğini müşterilere sorarak ilgi odağı oldum
akşamları yemek sonrası çalan müzikte dans etmeye başladım
bir süre sonra beni kabullendiler
şırıngayı verdikten sonra iyice kendime dönüştüm
bu sırada tekrar ramazan bayramı yaklaştı
ebru alanyaya döndü
otele geldi
ben çalışırken bara geldi
biraz surat yaparak oturdu
hiç oralı olmadım -
402.
068Tümünü Göster
yine içimde kaldı olayı tam aydınlatamadan ayrıldık
ya bana yalan söylüyor yada olayı ört bas etmek istiyor
yada tutamadığım sinirimin kurbanı oldu aşk
• **içimin dışa vurumu olan bir mesaj gönderdim
-sana da o sapla başarılar dedim. lavuğun ismini vererek
-şu olayı bana anlat yoksa kafayı yiyeceğim dedi
-anlatması gereken sensin ebru. dün geceyi hatırla dedim
-sana anlatmam gereken herşeyi anlattım kelebek dedi
-benim olanları zaten bildiğim için mi anlatmıyorsun yoksa dedim
-ne biliyorsun dedi
-dün gece seni onunla beraber başka bir yerde samimi bir şekilde dans ederken sonra da el ele gördüm
dedim bir süre mesaj gelmedi
-bana inanmıyorsun değil mi??hep şüphe duyuyorsun sana olan aşkımdan. tamam kelebek sen bilirsin
dedi
-sana ne ceyhun konusunda.ne de başkası hakkında inanmıyorum dedim
-ufukta üzüntü var ama geçecek dayan ebru hata kimsede değil kendini sevdirmeyi bilmiyorsun diye bir
mesaj gönderdi
vay amk. hani gibtiri biz etmiştik.
ebru kendi kendini gibtir ederken
gibtirin en kralını yedik.
yanlış birşeyler yaptığımın farkına varır gibi oldum ama
uçaktan atlamıştım artık. paraşüt açılırsa bacak üstü açılmazsa züt üstü düşüp züt gibi kalacaktım
sen olayı anlamadan dinlemeden gibtir çekersen öyle olur amk.
içmeye gitmeye karar verdim
telefonu dükkanda bıraktım
sarhoş olup ebruya mesaj atmayayım diye
dükkanı saat 10 civarı kapattım
kasada ne birikmişse yanıma aldım
saat onda diskolar hareketsiz olduğu için
disko öncesi gidilen pup tarzı bir yere gittim
sakin bir yere gitmek istemedim
çünkü beynimde müziğin gibişmesinden rahatça düşünmek
hatta hiç düşünmek istemiyordum
iki tane sambuca shotla başladım arka arkaya
tatlı anason beyin hücrelerimi ele geçirmekte zorlanmadı
üzerine redbullu long da söyleyince
sarhoşluğum tam kanatlandı
sonra birisi bana yaklaşıp
-heeeeey dedi
hey diyen diline sokayım
başladı konuşmaya ama zar zor anlıyorum
cümle içinde kullandığı kelimeleri zar zor seçiyorum
cami içmek sen müslümanlık. ***onun kafası benimkinden güzel
-ne içiyorsun dedim
-bira jager dedi
birayı jagermeister shot ile karıştırmış içiyor
bira mundar edilir mi öyle amk.
barmen iki tane jager bull ver dedim
-dur ben ısmarlayayım benim indirimim var dedi
evet hakaten var amk.
amk. alanyasında rehberlere yapılan indirimi biz gençlere yapmıyorlar
içtik içkileri
anlattıkça anlatıyor amk.
inciyle o zaman tanışmış olup eksi 15inci nesil olsaydım özet geç amlı derdim
-dur dedim biraz da ben anlatayım
dertli olan benim amk. yerinde o anlatıyor
-o zaman dur iki tane daha söyleyeyim dedi
ben başladım anlatmaya ebruyu
-şu mesajlaştığın kız mı dedi
-evet sevdiğim kız dedim
-çok şanslı kız dedi
şansına sokayım başına belaymışım gibi hissdiyorum kendimi o şansdan bahsediyor
ben anlatıp ayrıldığımızı söyleyince daha bi yavşamaya başladı kız
sanki tek gib bende var amk.
o wc ye kalktı
kendi kendime düşündüm
ulan olm hala seviyorsun ebruyu
şimdi çıkar gelir seni bu kızla görür bi tak uğruna bitmişse ilişkimiz
tamamen biter açıklaması da olmaz
fırsat bu fırsat deyip kalktım gittim eve
telefon dükkanda kaldı
dükkana gidecek takatim yok
mesaj atmış mı diye meraktan bağırsaklarım düğümleniyor
ertesi gün dükkana gittim
telefona baktım hiç birşey yok
3 gün de olmadı zaten
sonra gündüz vakti telefon geldi yine işteyken ve yalnızken
ebru arıyordu
hiç düşünmeden açtım
-kelebek hemen bizim eve gel dedi
telefonu kapattı
dükkanda kimse yok amk. nereye gidiyon
gitmedim
bir gitme zamanı geçtikten sonra mesaj geldi
-beni görmek için son şansın olabilir bekliyorum dedi
aklıma ilk gelen intihar mı edecek acaba oldu. yoksa hapları çoktan içmişmiydi
dükkanın amk. sevdiğim ölüyor lan diyerek koştum
koşarken gördüğüm birkaç esnafa bakar olun geliyorum dedim ** benim aklıma tek gelen ihtimal
sevgilisinden ayrılmış bir kızın
intihar etme teşebüssüydü
kan ter içinde evlerinin kapısının önüne geldim
biraz nefes almak için durdum
sonra kapıyı çaldım
acaba ne görecektim
kapı açıldı
açan kişi ebru
intihar etmişe benzemiyordu
bileklerin kegib yoktu en azından
sarhoşa da benzemiyordu
onu hala canlı görmenin verdiği rahatlamaya yorulmuş süsü vererek
ohh çektim
-neden geldin dedi
bu nasıl laf şimdi amk.o çağırmadı mı beni
-pardon yanlış oldu galiba dedim
dönüp gitmeye hazırlanırken
-kelebek içeri gel dedi kapıyı iyice açtı
ne oluyor sorusuna cevap bulabilmek adına
biraz tereddütlü bir şekilde içeri girdim
evde kimse yoktu
ebru yalnızdı
tavana asılmış olan ve bir boyun bekleyen bir ipte yoktu
herşey bu kadar normalken beni çağırmış olması garipti bana göre
ebruyu tekrar görmek herşeye rağmen güzeldi
ama içimdeki ona olan sinir bitmiş değildi
hiç konuşmadan içeri birkaç adım girdikten sonra bekledim ona bakarak
o kapıya yöneldi
kapıyı kilitledi
anahtarı eşofmanının cebine koydu
biraz daha tereddütlendim
ne yapacağını çok iyi bilen bir pgibopat katil tarafından
öldürülmeyi beklemek gibi birşeydi
—seviyor musun beni dedi
-seviyordum dedim
-artık sevmemene sebeb nedir dedi
-onun bunun kollarında görmekten sıkıldım seni dedim
-sence seni bu kadar severken başkalarının kollarına gider miyim dedi
-gözlerime inanmam gerekirse evet dedim
-seni aldatacak olsam sen alanyadayken yapar mıyım sence dedi
-ankarada yapıyorsundur o zaman dedim
-yaptığıma inanıyorsun yani dedi
-tek beni değil 3ümüzü de aldatıyorsun bence dedim
-aldatmadığıma inandırmak için ne yapabilirim peki dedi
-artık o şansın yok ebru git beraber olmak istediğine kendini inandır
ama sana bir tavsiye ikisinden birini seç ki tekrar inandırma ihtiyacı duyma dedim -
403.
067Tümünü Göster
-nerde kaldın dedi
-bir işim çıktı kusura bakma dedim
-nerdeydin dedi
-önemli değil sonra anlatırım dedim
şüpheci gözlerle bana bakarak
-yoksa elifin yanına mı gittin dedi
aslında başka planım vardı ama ebrunun elifi plana dahil etmesine içten içe sevinerek
çok ciddi bir şekilde
-evet elifin yanına gittim. başka bir diskodaymış beni çağırdı oturduk konuştuk
dans ettik. sonra el ele tutuşup taksiye bindirdim gönderdim dedim
kıpkırmızı oldu ebru
istediğim surat ifadesini alınca hemen ekledim
-şaka ebrum şaka. insan deli gibi sevdiğine böyle birşey yapabilir mi??kardeşimi dövmüşler onun için eve
gittim dedim
-kardeşin nasıl dedi. aslında hiç nasıl olduğunu merak etmeden
-gururu incinmiş o kadar dedim. inceden dokunmaya devam ederek
bu benim son pasım oldu ebruya
artık ne yapacağına o karar verecekti
o onları gördüm mü yoksa yaptığım espri olay üzerine mi geldi diye düşünürken
diğer sap da çıktı geldi
ben eğleniyor moduna geçtim. ufaktan kıçımı başımı sallıyordum
sonra bara dans figürleri ile yaklaşıp bir long island sipariş ettim
barmen onu yaparken gözüm onlardaydı ama oraya hiç birşeyden haberim yokmuş gibi
eğlenerek ve gülerek bakıyordum
geldim yanlarına
sapa dönerek ** -nasıl beğendiniz mi diskoları eğlenebiliyor musunuz dedim??
-çok güzel dedi sap
-ben ebrudan ayrılırınca gel tekrar sana turist kızı ayarlayayım dedim. gülerek
ebru
-ne ayrılması yaa dedi
-hani olur da birbirimizi aldatırız o zaman da beraber olacak halimiz yokya dedim
-sen elifini kendinden uzak tut yeter dedi
kulağına yaklaşıp
-benim bir tek ebrum var onu da sadece sen tanıyorsun. selam söyle haberi olsun dedim
ebruya başka ebrudan bahsettim değiştiğinin farkına varsın diye
amk. böyle işin
biz kız üzülmesin diye gurbetlerde
hep iyi davrandık. kapasitemizin üzerine çıkıp romantik olduk
ne isterse elimizden geleni yaptık
erkek arkadaş ne yapması gerekiyorsan fazlasıyla yaptık
ama zütü kalktı ilişkinin
bana seni seviyorumlarla ağlayan
sensiz yaşayamamlarla ölümden bahseden birisinin ne işi var başka kollarda
açıklamayı gibe gibe yapacaktı
ben gerekli mesajları ona verdim
eğlenmeye çalışıyor görünmek bile zor geldi bana
wc ye gittim onları orda bırakarak
elimi yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım
aşşağı indim
ebru tek başına kalmış masada oturuyordu
-misafir in nerde dedim
-misafir’ler’ dedi
bu sırada o sap elinde iki tane içkiyle geldi
birisini ebrunun önüne bıraktı
diğerini hiçbirşey yokmuş gibi kendisi içmeye başladı
-ben içmeyeceğim sağol dedim. sapa
-senin var diye almadım. kusura bakma dedi
-evet haklısın dedim. benim varken senin alman garip olur zaten dedim
• *ebruya baktım içiyor kafası güzelleşmeye başladı
sarhoş olup salakça birşeyler yapıp kendini dövdürme riskini ortadan kaldırmak için
bir tadına bakayım diye onunkini alıp yarısından fazlasını içtim
hoş zaten ayıkken yapmıştı yapacağını zaten
sonrada
-ohhh içim yanmış dedim. imAalı imalı
eğleniyor görünmeye devam ettim. arasıra yanlarından ayrıldım türlü bahanelerle
uzaktan izledim onları acaba birşey yapmaya devam edecekler mi diye
sap ona gülerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu
ama ebru oralı bile olmuyordu
galiba mesajı almıştı
sonra tekrar masaya dönüp
diğerleriyle muhabbet ettim.
ben konuşurken
ebru geldi bana arkamdan sarıldı
sonra yanıma bir sandlalye çekerek o da oturdu
ben onun farkında değilmişim gibi davranırken
o iki koluyla bir kolumu sardı
ve omzuma başını koyarak muhabbeti dinledi
arasıra yanağımdan öptü
elimin tersiyle sildim
konuşmaya devam ettim o da başını omzumdan ayırmadı
diskonun kapanma saati geldi biz konuşurken
o sap sıkılmış olacak ki
-gidelim mi dedi
-aç mısınız çorba ısmarlayayım mı dedim
ebru
-ben yorgunum gidelim dedi
onlarda kabul ettiler
ebrunun eli elimde diskodan çıktık
taksiye gittik
onları bindirdik bir tanesine
ebruyla biz kaldık
-ne yapalım dedi
-el ele tutuşmak ve dans etmek beni de yormuş gidelim yatalım dedim
-beraber yatamayız dedi
-artık öyle bir beklentim yok zaten dedim
-nedenmiş o dedi
ağzımı ararcasına
-boşver dedim geçiştirdim
-yürüyelim mi bizim eve kadar dedi
galiba olayın aslını anlatacak diye kabul ettim
evlerine gelinceye kadar konuştu ama hiç benim istediğim konuya gelmedi.
evlerine geldik
iyi geceler dileklerinden sonra
-bana anlatmayı unuttuğun birşey oldu mu ben yokken dedim
-hmm olmadı galiba dedi
-iyice düşün yarın görüşürüz iyi geceler dedim
ellerini kaldırdı
yanağından bir kere öptüm. döndüm gittim
• *ertesi gün arkadaşlarının da son günüydü akşam üzeri gideceklerdi
ben yine işe geldim
-misafirini uğurlayınca haber ver dedim
yine misafir dedim.
evet uğurlama nasıl bir uğurlama olacaktı bu da önemliydi
gitme saatlerine yakın
otogara bende gittim.
ebru ve diğerleri ordaydı
biraz uzaktan baktım.hep beraber konuşuyorlardı
valizler yüklendi
vedalar ediliyordu
ebru ile o lavuk yine sarılacak gibiydi
veda sırası ikisine geliyordu ayar oldum
dün gece onları öyle görmesem arkadaşça sayılabilecek bir sarılmaya hazır olabilirdim
dedim şimdi bunlar öpüşür müpüşür kalbim dayanmaz amk. görmeye diye
koşar adımlarla otobüsün yanına bende yaklaştım
vedalaşamadık kusura bakmayın diye direk diğerlerinin yanına gittim.
onlarla vedalaştık
diğer sapada
-sanada bol şanslar dedim.
-teşekkür etti.
ebruya da bir kez daha
-kendine iyi bak dedi bindi
ebruyla yalnız kaldık
-aşkım diye sarıldı bana
-nereye gidelim dedi
-ben işe gidiyorum dedim
-bende geleyim mi dedi
-misafirinle gittiğini sanıyordum dedim
-ne diyorsun anlamadım dedir
-bana anlatmak istediğin birşey var mı dedim
-hangi konuda dedi
-genel olarak var mı dedim
-seni seviyorum dedi
-dün gece hakkında anlatmak istediğin birşey ver mu dedim çok ciddi bir şekilde
-sanmıyorum dedi
-ayrılmak istiyorum ebru dedim —efendim dedi gözlerini büyüterek
-ayrılmak istiyorum dedim
beynin o kadar hızlı komut verip gözlerden yaş getirebileceğine ilk defa şahit oldum
-neden dedi o haliyle
-ben başka birisine aşığım dedim
-şaka yapıyorsun herhalde dedi
-hayır çok ciddiyim dedim
-nasıl başka birisine aşıksın dedi
-eski bir kız arkadaşıma aşığım dedim
-turist birisi mi dedi
-hayır türk dedim
-hani ilk beni sevmiştin tek benimle çıkmıştın dedi
-sen olduğunu söylemek isterdim dedim
-en azından kim olduğunu öğrenebilir miyim dedi
-ismi ebru dedim
-hangi ebru dedi
bir süre ona baktım
-eski ebru dedim
-neden neler olduğunu anlatmıyorsun açık açık dedi
-sen dün geceyi neden anlatmıyorsan aynı sebebten anlatmıyorum dedi
-ne olmuş dün gece dedi
-unuttuysan misafirine sor hatırlatsın dedim
onu orda bırakıp gittim
dükkana geldim
ama saatlerce ön sevişme yapmışda boşalamamış gibi ağrılar var bütün vücudumda
patron dükkanda
-nerdesin amk diye isyan ediyor
-bi işim çıktı kusura bakma dedim
-bırakıp gitme amk. dükkanını dedi.o da neye sinirliyse gibecem triplerini de dükkanınıda diyip gidecektim
ama
-işim çıktı ben gidiyorum diye o da yardı
-işine sokayım diye bastım arkasından küfürü
ayağıma takılan yerdeki içinde malzeme bulunan sebetten çıkardım hıncımı
zaten bi onlara gücümüz yetiyor amk.
beni hiç gibine takmayan elif bile o halimi görünce
-ne oldu hayırdır dedi
-sanane kızım işine bak amk. dedim **allahdan dükkana müşteri gelmedi o sırada yoksa turizm darbesi
yapacaktım
sinirli hallerim yan esnaflarında dikkatini çekti
markete gittim bir paket sigara aldım
arka arkaya 3 tane yaktım
hiç bir gibime faydası olmayan sigara bana da fayda etmedi
ebru da dükkana gelince
komşular sinirimin sebebini anladılar
-konuşabilir miyiz dedi
-sana defalarca konuşman için fırsat verdim şimdi mi aklına geldi konuşmamız gerektiği dedim
-neden bahsettiğini anlamıyorum bile dedi
-ebru gibtir git bir daha gelme buraya dedim
-sebebini söyle gideyim hak verirsem dedi
-o lavukla aranızda ne var dedim
-kiminle ceyhunla mı dedi
-aramızda o kadar insan olmaya başladı ki sen bile şaşırıyorsun artık dedim
-kimden ne duydun gerizekalı sinirlendirme beni dedi.
-ben dün diskoda yokken sen nerdeydin dedim
-diskodaydım dedi
-kiminle dedim
-arkadaşlarla dedi
-bütün gece beraber miydiniz dedim
-evet dedi
-herhangi bir şekilde ayrılmadın yani dedim
-hayır dedi
-tamam bitmiştir konuşma şimdi ayrılmak isteğimi başka bir dille ifade ediyorum
gibtir git ebru dedim
ahali de bize bakıyordu
içlerinde elif de vardı
bize bakıyordu ne olmuş acaba dercesine
-neden ayrıldığını şimdi anladım.o kaltakla sana mutluluklar dedi. herşeye rağmen seni çok sevdim bunu
da unutma dedi
elim ayağım titriyordu o giderken
ben ne diyorum o elif diyor
elifin de amk. -
404.
0160Tümünü Göster
• *arasıra yanağımdan ve boynumdan öptü
bazen ellerimi dudaklarına zütürüp öptü
nefes alışverişi uyku ritmini yakalayınca
bir süre daha yanında kalıp sessizce yanından kalktım alnını öperek
üstünü dikkatlice örtüp yatağıma geçtim
sabah uykusuzluk halinden anlamayan uykunun iyice tadına varmış kuzenlerin kalk artık demesi ile uyandırılıp
kahvaltıyı yaptık
kızlar ebruyu esir aldılar bir süre konuştular annem komşuya gitti
bende fırsattan faydalanıp uyudum tekrar
uyandığımda neler olmuş neler amk
(burda bırakırdım da edeceğiniz ağır küfürlerden tırstığım için devam ediyorum)
evin önünde bir araba
araba çok tanıdık
ebrunun babasının
aşşağıda konuşma halinde olanlar
ebru annesi ve babası
karşılaşmayı tribünden izleyenler annem ve kuzenler
beleş tribünde ise ben
konuşma tarzlarına uzaktan bakınca nasılsınız hoşgeldiniz gibi değil
basbaya tartışıyorlar gibi
olay mahaline gitmekle gitmemek arasında kaldım
baktım ipler kopacak kabağın benim başıma patlama riskini de alarak gittim yanlarına
-hoş geldiniz dedim elimi uzatarak annesine
konuşmalarının tam ortasına dalarak
-hoşbulduk dediler
pascal nouma misali oyuna girer girmez kırmızıyı gördüm beyler
-bize biraz müsade eder misin dedi ebru
kenara çekildim annemlerin yanına çıktım
-size ne lere kadar uzandı muhabbet kendi aralarında ki
sessizce birbirlerine bağırıyor gibiydiler
biz onları öylece izlerken
hepsi arabaya bindi
araba hareket etti
• *arkalarından baktık kaldık
hani giderken görüşürüz eyvallah demedikleri için az ilerde bir yerde park ederler
sonra dönüp gelirler diye bekledim ama
araba gitti de gitti amk
ebru arkasına dönüp el bile sallamadı
ben geri gelecekler umudu ile oturdum onları bekledim
-gelirler mi dedi annem
-mutlaka gelirler dedim
annem gelirler lafını duyunca horozun birini yakalattı kestiler tüylerini yolmaya bile başladılar
kuzenlere sordum nasıl geldiler
ben uyurken ne oldu diye
• arabayla gelmişler evin önüne park etmişler
ebrunun babası ve annesi arabadan inmiş
bizimkilere selam vermiş
annem yanlarına gitmiş biraz konuşmuşlar nasılsınız hoşgeldiniz diye
sonra ebru da yanlarına gitmiş
annemin yanında selam dahil hiç birşey konuşmamışlar
annem buyurun demiş eve davet etmiş
-siz buyrun biz geliyoruz demiş. ebrunun annesi
annem de geliyorlar diye çıkmış çardağa biraz da önden evi toparlayayım diye
bi bakmış ki gelen giden yok
10 dakika civarında konuşmuşlar
sonrasını biliyorsunuz zaten
benim duyduğum ebrunun size ne demesi idi.
bunu da resmen bağırarak söylediği için duydum
ama konuşmada tansiyon hayli yüksekti
akşama kadar oturdum
• *ne dönen oldu ne de geri gelen
akşam gelen köy dolmuşu
önce umudum oldu
sonra hayal kırıklığım
sofraya horoz kondu
millet afiyetle yedi
ben hani bir gelen olur diye umutla bekledim ama
kimse gelmedi
ertesi sabah alanyaya dönmedim hani gelir diye
akşam ki köy dolmuşuna kadar bekledim gelen olmadı
dolmuşcuya sabah beni almadan gitmemesini tembihledim
annem sabah erkenden beni kaldırdı
maddiyat kötü
ceplerimi bile borçluyum amk
annem bişey sıkıştırdı cebime al lazım olur diye
bindim dolmuşa
telefonun çekmeye başladığı yerlerde
mesajlar dökülmeye başladı ebrudan
ama dünden sonra gönderilmiş mesaj sayısı sıfır amk
biladeri buldum
üç beş muhabbet
o da cebindeki paranın bir kısmını bana verdi
mesajlar geldiği için ebru alanyaya geldiğimi anlamıştır iletim raporlarından
bu yüzden bana mesaj atar veya arar diye bekledim
öğlene a kadar belki uyuyordur diye bekledim ama yine yok
evleri civarına gittim
ebrunun babasının arabası yok
evde kim olup olmadığı da belli değil
sonra yazdım mesajı
-ebru.tek kelime yazdım gönderdim
iletim raporu geldi telefonuma ama ses soluk çıkmadı geriye
30 dakika kadar bekledikten sonra aradım
ama aradığımız aboneye o anda ulaşılamadı
her on dakika da bir aradım
yüzlerce dakika denedim ama hi ulaşılamadı
akşam üstü evlerinin önüne gittim ışıklar yanıyor
biraz sevindim en azından alanyada ebru diye
ama niye benim mesajı aldıktan sonra telefonu kapalıydı ki
neden bana güle güle demeden gittiler
neden ebru alanyaya döndükten sonra bana mesaj atmadı
neden aramadı
kafamda bir milyon soru olduğu için tam olarak ne yapacağıma da karar veremiyordum
bana göre en yüksek ihtimal
ebru habersiz yaylaya gelmiş
ailesi merak etmiş
haber vermeden gittiği için kızmışlar ve alıp zütürmüşler
böyleyse neden aramalarıma cevap vermedi ve telefonu kapalı
hadi desek şarjı bitti
telefonumu ezbere biliyor bi yerden arar. haber verir
bekle allah bekle
gece saat 1 e kadar yine kapısında bekledim
açlığa dayanamayıp
püskevit aldım bir de meyve suyu
bir tane ağzıma attım tam meyve suyunu çekecem
bir taksi durdu
içinden ebru indi
• * taksinin kapısı ile apartmanın kapısı arası mesafe ile benim ile taksi arasındaki mesafe aynıydı
ayağa kalktım
-ebru dedim. dönüp bakmadı
sesimi yükselterek tekrar
-ebru dedim. aynı anda yürümeye başladım ona doğru
yine durmadı
dış kapıyı açarken 5 metre civarındaki bir mesafeden
-ebru dedim yine duymadı
duymaması imkansızdı
içeri girdi. arkasından kapıya vurarak ses çıkarmaya çalıştım
asansöre binmeden direk merdivenlerden çıktı gitti
elimdeki püskevit ve meyve suyu olduğu gibi kaldı.ne bir yudum daha çekebildim
ne de bir tane daha atabildim ağzıma
ben yine onun odasını görebileceğim bir yere gittim
kendi kendime sorduğum sorular şöyleydi
-olm kelebek bi tak mu yedin amk
-lan babası kıza benimle konuşmayı mı yasakladı yoksa
-amk yoksa bu içeri giren ebru değil miydi.(bunu sorarken ebrunun odasının ışığı yandığı için)cevabı almış oldum
kendimi rahatlatmak için iyi ihtimallerden de bahsettim kendime
-olm morali bozuktur duymamıştır beni. aklında başka bişey vardır.
şarjı bitmiştir şimdi odasında şarja sokar mesajımı görüp beni arar diye düşündüm ama
bi tak olmadı sadece osuruk oldu umutlarım
odanın ışığı yandıktan 5 dk sonra söndü
gözlerimi perdeye öyle bir yoğunlaştırdım ki acaba bir hareket olurda bana bakar mı diye
ama rüzgar bile kıpırdatmadı amk ben şaşı olmanın eşiğinden dönmekle kaldım
kendimi olm biraz daha bekle
kız seni seviyor
sevmese yaylalara gelmez. mutlaka bir sorun vardır diye avuttum -
405.
065Tümünü Göster
arabayı alıp bir otoparka bıraktık
sonra yolda yürürken hep beraber
kalabalık olan kaldırımda
dördümüzün arasına yurdum insaları girince ufak tefek kopmalar oldu
bir kaç adım ebruyla geride kalıp sonra yetişiyorduk devam eden muhabbete katılmak için
dayanamadım
yürür halde iken ebrunun kolunu tuttum yavaşlamasını sağladım
öpmekle öpmeye çalışmak arasındayken
babasının bize bakıyor olduğunu farkettim
rezil olmak dedikleri bu olsa gerek amk.
bizi görmezden gelmiş gibi davransada rezil olunmuştu artık
ben o rezillliği yaşarken
ebru beni öptü kimseye aldırmadan
bir kaç yürüyüp vücudun yükünü ayakların üzerinden alıp zütün üzerine taşıyacak bir mekan bulduk
yine ben içgüveyi gibi onların konuşmalarına kulak verdim sadece
ebru yanımda olmasına rağmen
onu çok özlemiş olmama rağmen
konuşacak hiç birşeyimiz yok gibiydi
gün boyu mesajlaşırsan öyle olur tabi amk.
yalnız da değildik ki hiç durmadan aşkımı tarif etsem ona
ellerimiz terleyinceye kadar el ele geçirdik akşama kadar terden de kimse şikayetçi değildi zaten
kulağına fısıldamalarla özelimizi bulabildik ancak
sonra ayrılık vakti geldi
kurban bayramında sınavlar nedeni ile gelemeyecekti ebru
bunun da üzüntüsünü teselli etmek bana düştü **ayrılık vakti gelince ebru annesine sarılarak ağlıyordu
fakat esas ağlama sebebinin herkes farkındaydı
babası ile de formaliteden vedalaşırken
ben 3. sıradaki yerimi koruyordum
ebru ilk ikiyi utanmasa pas geçecekti
bayramlaşma sarılması gibi annesi ve babasını geçerek
bana geldi
gözyaşlarına hakim olmaya çalışsamda
sadece tutuksuz yargılayabildim
aktılar hesabını sonraya bıraktım
mutlaka sorulması gereken bir hesab vardı gözyaşlarımdan
çünkü sevdiğimin daha çok üzülmesine sebeb oldu
uzatmamak en iyisiydi
derin bir nefesle içime çektim gözyaşlarını
-sensiz yaşayamıyorum dedi ebru
-biraz daha dayan senin ölümüne azmeddirici olmak istemem dedim
-seni bu kadar sevmesem ölüm korkusunu hiç hissetmeyecektim galiba dedi
-ben seni bu kadar sevmesem sensizken ölümü yaşamayacaktım dedim
yine sarıldı. yanağıma bir öpücükle
zor da olsa ayrıldık
alanyaya geldik
yine aynı mod
anlamsız düşünceler
manasız insanlarla devam edecek bir hayat
acı vereceğine emin olduğum onsuz geçecek hayli zaman
zaman geçti gitti
sezon açılmaya başladı
ebrunun sınavdan sınava koşarken bile beni hiç aksatmadı
sezonun açılma sinyali dükkan başına düşen turist sayısının artması ile yandı
nihayet cüzdanımın içinde kimliğim yalnızlığını para ile paylaşmaya başladı **rehber belki ebrudan
ayrılmışımdır
diye bir kaç defa daha geldi. ebruyla mesajlaşarak sessiz yanıtlar verdim
belki dini terk ederek içmeye başlamışımdır diye
-hayatını değiştirdin mi yoksa hala ev iş mi diye sordu
-sadece camiyi değiştirdim gerisi hala aynı dedim
ben sınav için antalyaya gidip gerekli şıkları işaretledim
sonra elif geldi
yine aynı dükkan
ama bir senenin ona verdiği olgunluk
sadece vücut hatlarına değil kendisine de yansımış gibiydi
beni hiç takmadı
ben geldim bile demedi
artık eskisi gibi dükkanın önüne çıkıp sürekli bana bakmıyordu
bana hiç bakmıyordu nerdeyse
başka biriyle kafayı yemiş olsa gerek diye hiç sallamadım
zaten ebru da sınavlarda son bildiklerini yazmış gelmek üzereydi
annesi gil ona o annesi gile sürpriz yapma peşindeyken
babası ona otobüsde yer ayırttığını söylemiş
babasının planı o saatte otogarda olmak arabayla onu getirmek
ebru da onlara sürpriz yapmak isteyince bir gün önceki otobüse binmiş
ki onlar yola çıkma hazırlığı yaparken sürpriz ben geldim diyebilsin
bana bunları alanyaya gelip benle hasret giderip
babası gil ankara yoluna çıktıktan sonra söyledi
-neden boşuna gönderdin dedim
- seninle bir gün yalnız olabilmek için dedi
-bak işte beraberiz dedim
-ama gün yetmiyor geceyi de katmak istiyorum dedi
adamları boşuna ankaraya gönderecek onlar yoldayken de biz beraber olacaktık
plan hoşuma gitmesede özlemiştim amk. ebruyu zaten ankaradayken de yeterince hasret giderememiştik
dükkanı erken kapattık
onların eve gidemezdik çünkü ebrunun kardeşini zütürüp zütürmediklerini bilmiyorduk
bizim eve gidemezdik benim ahali ordaydı **bir apart otelede gidemezdik
insanların ebruya huur gözüyle bakmaları hoşuma hiç gitmezdi
bir arkadaşın turist kız arkadaşının ailesinin evi vardı alanyada
o orkadaşı aradım
durumu izah ettim
okey verdi
ebrunun valizleri dükkanda bırakıp
anahtarı almaya gittik
ordanda ebruyla o eve gittik
içimizdeki ahd edilen öpücüklerin acısını iyice çıkardık
babası ankaraya sürpriz yapmak için vardığında ebruyu aradı
otobüse binmiyor musun diye
ebru durumu izah etti
gerekli konuşmalar ve kendi aralarındaki sürprizin sürprizi muhabbetinden sonra
biz kaldığımız yerden devam ettik
sonra yatak odasına geçtik
beraber yattık bir kaç defa cinsel ilişki arefesine geldik ama
ama hiç bayramı göremedik
şeker torbası hep boş kaldı benim bayram çocuğunun
ilk defa bir geceyi tamamen beraber geçirdik
gol yoktu ama gönüller kazandı
sabah olunca başka bir telaş kapladı bizi
ebru gece evine gitmemişti
erkek kardeşi evdeyse gece eve gelmediğini babasına söyleyecekti -
406.
064Tümünü Göster
elifden yanan dilime bir de rehberin biberini sürmek istemedim
ebrum bildiğim en tatlı biberdi benim için
en azından acı kısmına gelmemiştim henüz biberimin
çok durursan elini bırakır giderler, çok koşarsan nereye gidiyor bu deli diye peşinden gelirler
ben deli olmuşum rehber de peşimden gelen **turizm de çalışan erkekler bilir
bir erkek için bayan rehber bulunmaz nimettir.
istediğin zaman el altındadırlar
bu kızda güzel bir rehber olduğu için alanyada her gittiği mekanda
yalakalık yapılmış
mutlaka peçeteden güller yapılmış
barlarda kokteyler ısmarlanmış
yani anlayacağınız zütü kaldırılmıştı
benim onu giblemez tavrım ilgi çekici gelmiş olacak ki
4 gün sonra iki aile ile geldi
normalde ender rastlanır bir olaydır
hiç bir rehber tur günleri hariç bir hediyeliğe gelmez
kuyumcu olur derici olur yüksek cürodan yüksek hanutlar alacakları için gelirler ama hediyelik çok
nadirdir
ben dükkanın önünde oturuyordum
rehber söze girdi
-bunlar nargile satın almak istiyor.bir tane yakıp denettirir misin dedi
alanyada o kadar hediyelik var amk. beni mi buldun
ama maddiyattan dolayı yakamam da diyemedim
ne kadar para o kadar mesaj ebruma
-ingilizce biliyorlar mı dedim
ki hepsi bilir ilkokul çağında başlıyorlar öğrenmeye
-biliyorlar dedi rehber
-o zaman ben hallederim sen otur dedim.
bozuldu ama çaktırmadı
turistlere de
-nargileyi yakarım ama almazsanız tütünün parasını alırım dedim
kabul ettiler
üç aşşağı beş yukarı gırgır şamata derken iki tane nargile sattım
nargile salonlarında içtiğiniz kaliteli olanlardan
istediğim fiyatı vermedikleri için
şaka ile karışık ısmarladığım 7 tane elma çayının parasını da istedim
vermediler
o zaman poşet vermem dedim
ellerinde nargilelerle gülerek gittiler
rehber de sonra görüşürüz diyerek gitti **görüşmek istemezdim ama gelecekti mecburen
nargile parasının yüzde onunu bir zarfa koyup kasaya koydum o gelince veririm diye
biz ebruyla çılgınça mesajlaşıp konuşmalara devam ediyorduk
zaman içinde arkadaş çevresi edindi
o arkadaş edindikçe ben ona daha iyi davranmaya
şaka yaparken dozunu onu kırmayacak şekilde ayarlamaya başladım
bu okulda sadece kızlar okumuyordu
erkeklerde okuyordu
ebru da güzel bir kızdı
muhtemelen onu uzaktan uzağa kesecek ondan etkilenecek erkekler olacaktı
ebrunun onlardan etkilenmesini engellemek için
gittiğin yerde erkek var mı diye sürekli baskı yapmak
sürekli kiminlesin
kimlerle arkadaşsın demek beni itici yapacaktı
tek taktik ebruya onun sahibi değilde
sevgilisi olduğumu değişik yollarla hatırlatmaktı
bu yüzden kendimden ödün verdim
ben sormayıp sürekli baskı yapmayınca o zaten kendiliğinden herşeyi anlattı
benim ona verdiğim güven ise
her gece evde olduğumu bilmesi
her dışarı çıkılası hafta sonlarında o beni aramazsa ben onu arayarak evde olduğumu bir şekilde
inandırdım
çoğu zaman sende çık eğlen desede
ben onu merak içinde bırakmamak adına hiç çıkmadım
aklında hiç acaba sorusu kalsın istemiyordum
ondan daha çok ben onu kaybetmekten korkuyordum
önce rehberden başlayayım
parayı almak için geldiğini sandığımda parayı almadı
bazen sana uğrarım yorgunluk kahvesi içerim sen ısmarlarsın dedi
alması konusunda ısrar etmeme rağmen almadı
iki defa geldi
kahve içmek için
ilk seferinde benim hakkımda birkaç soru sorunca
kız arkadaşım olduğunu söyledim
onu çok sevdiğimi okuduğunu anlattım
ikincisinde ki önemli olan bölüm
hiç dışarı çıkmaz mısın dedi sallamak adına ben müslümanım içki içmem öyle ortamları da sevmem dedim
hem dinci hem sevgilisi olan hem aksi hemde kendinden 3 yaş küçük olan birinde daha ne arayabilirdiki
• *bir müddet ortalarda gözükmedi zaten ama sadece bir müddet
ebrunun annesi ve babası iki defa onu ziyarete gittiler
ilkinde beni de davet etmiş olmalarına rağmen maddi yönden utanca düşmemek için gitmedim
lan salak gitseydin özlemedin mi ebru nu diyebilirsiniz ama
gitmedim işte salak konusunda haklı olabilirsiniz
ikincisinde sağdan soldan ufak maddi destekle bende gittim, ebruya
bizi beklediği buluşma noktasında gelinler gibi süslenmiş
heyecandan ne yapacağını bilemez bir haldeydi
arabın arka koltuğundan onu gördüğümde
işte bu kız kalbime bunları yaşatan dedim kendi kendime
ilk karşılaşmada utanç ve heyecandan nasıl
ona koşacağımı bilemediğim için
zaman kaybıyla indim arabadan
karşımda duruyordu
annesi babası için okuyan gurur kaynağı
sağında solundan geçenler için sıradan bir vatandaş
benim için kalbin ritim temposu
ne sağında gelip geçenler durdurabildi onu
ne de annesinin şevkatle sarılma isteği
onun için an itibarı ile bir tek adres vardı gidilecek
kollarım
sıkı bir sarılmanın arkasından yerimi annesine bıraktım
gözü bendeyken onlarla da sarıldı
bana bakarken suratındaki ne kadar özlemişim seni ifadesine
sıcak bir gülümseme ile cevap verdim
annesi alınmış olacak ki
-bazı kişiler bizden daha değerli olmuş sizin için ebru hanım dedi gülerek
-bacaklarım adresi şaşırdı anne özür dilerim dedi
bense konuşacak birşey bulamıyordum salak salak gülüyordum işte
• *nereye gidelim çıkmazına tekrar girdik
ortaya fikirler atıldı
ben yorum yapmadım çünkü ebruyla öpüşemeyebilme ihtimalimiz beni düşündürüyordu
bana uyar dedim her yoruma
tuz gölüne gidip kafamızı tuza sokalım deseler kabul edecek derecede kulağım onlarda değildi
gözlerim çapkın gülüşlerle ebrunun üzerindeydi
zaten başka yerlere baktığım da yeterdi
gözlerim onsuzluğu görmekten isyan etmeye başlamıştı
isyan başlamadan bitince gözlerim ebruya yavşadı -
407.
063Tümünü Göster
sokaktan geçen liseli kevaşelere bile laf atmama engel derecedeydi
zütlerini başlarını o yaşta öyle kıvırıyor olmaları beni gaza getiriyor olsada
ben kontağı ebruda kapatmıştım
o ne zaman yazsa elimden geldiği kadar
cevapladım
her saniyemin raporunu verdim nerdeyse
o da çok hoşnuttu bu durumdan
gereksiz gereksiz yok şunu yaptık
yok bu böyle oldu
yok şu hoca böyle şu derste şunu öğrendik
ne varsa anlatıyordu bana
mimar olacaktım nerdeyse amk.
bunun da makarasını yaptım elbet
-sahte diploma ayarla beni de mimar yapacaksın sen bu gidişle diye **bende açık öğretim test
kitablarından alıp sınavın nisanda olmasına
rağmen çalışmaya başladım
kıza oku derken kendiminin kalması
kendimle çelişir di
ebru iki defa ceyhunun mesaj
attığını söyledi
sinirlenmiş olmama rağmen
hem ebruyu kırmamak hem de muhtemel bir tartışmayla daha çok sinirleneceğimi bilerek
ne yazdı bile sormadım
ama ebru ikisinde de söyledi ne yazdığını
birincisinde alışabildin mi arkadaşım
ikincisinde arkadaş olduğumuzu sanıyordum hiç cevap bile vermiyorsun
• *bir süre beraber çıkmış olan iki kişiydiler benim için
biri çok sevdiğim ebru
diğeri de ebruya olan sevgimden dolayı nefret ettiğim ceyhun
ikisinden de uzaktaydım
birini sevgiyle birini nefretle anıyordum hep
ebrunun onu unutamadağı için rötarlı başlayan aşkımız
şimdi arkadaş oluyor olmaları sebebi ile bende korku uyandırıyordu
ama ne yapılabilirdi ki amk.
şimdi ben bir nedenden dolayı ebrudan ayrılsam
o başka biriyle çıksa ebru
bende onu unutamayacaktım
bende tekrar onunla olabilirmiyim umudu ile
nefret ettiğim ceyhun karekterine bürünebilirdim
günler geçiyor
kış mevsiminin ilerleyen ayları olması sebebi ile
yazın biriktirdiğim paralar suyunu yavaş yavaş çekiyordu
kolay değil di ebruya mesaj yetiştirmek
mesaj sayısında azaltmaya gitsem
benden soğuyor mu acaba tehlikesi ile
ebruyu gereksiz düşüncelere daldırabilirdim
bu yüzden hiç azaltmadım
159 karekterin genelde hepsini kullandım mesajlarda
parasızlık bacak kaslarına fayda sağladı yürümekten
içtiğim biraları burnumdan getiren göbek erimeleri yaşadım
bir kaç lüksümden vazgeçtim
dünyadaki tek vazgeçemeyeceğim kişi için
alanya bomboştu benim için
yoldan geçen insanlara bakarken
bunların da ebru ları var mı acaba diye düşünüyordum**ben bende değildim
içimdeki sıkıntıları geçici gülüşlerle atlatmaya çalışırken bile
gülmeleri kesme sebebim
ebrudan ayrı oluşumun verdiği üzüntünün aklıma gelmesiydi
alanyada ki hiç bir şey
telefona düşen mesaj sesi kadar heyecan verici değildi benim için
o mesajlaşma ve telefon konuşmaları da
beni hücremde yatarken anamın hapishane ziyareti gibiydi
konuşuyorduk ama sarılamıyorduk öpemiyordum
en başlarda ebruyu teselli eden ben iken
kendimin daha çok teselliye ihtiyacı olduğunu farkettim
zamanla gülüşlerim kesildi
suratımdaki ifadeler ot yiyen inekler gibiydi
yiyor içiyor ama samansı yaşıyordum hayatı
ebru bir mesajla veya aramayla önüme ot koyuncaya kadar
ebru her seferinde benim yanımda olmak istediğini söylediğinde
soktuğumun okulu yüzünden onu geri çeviriyordum
ama gözlerim her sabah dükkanı açmadan önce acaba
bir sürpriz var mı diye iyice sağa sola bakıyordu
ama acabalar bile nafileydi artık
benim ankaraya gitme şansım kelebeğin 3 gün kanat çırpabilmesi olasılığı kadardı
göz yaşları ile çalışsaydı otobüsler 3 4 depo fullerdim hayrına
ama bazı aşklara tecavüz etmiş maddiyat benim de bacaklarımı açmam konusunda baskı kuruyordu
dükkana uğrayan müşterilere binbir yalakalıkla bişeyler satacam diye uğraşırken
rehber hanım yine geldi yalnız olarak
hiçbirşey yokmuş gibi ben dışarda otururken yanımdaki tabureye oturdu
—işler nasıl dedi
-ne dediğini anlamıyorum dedim
-ingilizce bildiğini biliyorum dedi
-bilmediğimi söylemedim seni anlamıyorum dedim
-bana öyle davranmasan sana müşteri getirirdim dedi
-davrandım getirme dedim
telefonu çıkardım ebruya mesaj attım nasılsın falan fistan diye
mesaja cevap verirken
-birşey ikram etmeyecek misin mesela elma çayı dedi
-turk misafirperverliği yok bende dedim
-parasını ben vereyim dedi
-şurdan 50 metre ilerle sonra sağa dön caddeyi takip et karşına cafe çıkar orda harca paranı dedim
-tam bir züt deliğisin dedi
sinirlendim kaltağa
ama sakinliğimi korudum
-seni hiç kuş yuvasına zütürdüler mi dedim?? tecavüzcü çoşkun bakışları ile(kuş yuvası bir döneme damga
vurmuş alanyalı bir kaç kişinin hollandalı turistleri oraya zütürüp tecavüz ettikten sonra da uçurumdan
attıkları yerdir)
-senin gücün yetmez ona dedi
-kuş yuvasına zütürmeye gerek kalmadan aynısını yaparım sana dedim
mal mal baktı
-git kendine bir tane gibici bul benimle uğraşma dedim
bir bayana böyle davranmak doğru değildi belki
hem de turist bir bayana
hemde çekici olan bir bayana
ebru olmasaydı hayatımda gibimin verdiği emirlere uyar gereğini de yapardım kıza
hayat bir torba biber gibidir
içinde acıları da çıkar
bazen ilk ısırışta değil de biberin sapına yaklaşınca anlarsınız acı olduğunu
bundan sonra her bibere korkuyla yaklaşırsınız -
408.
0Rezzzzz 90
-
409.
0http://incihikayeleri.blo...tmasam-mi-part-1.html?m=1 linki bu beyler
-
410.
+1 -1pişirip pişirip önümüze sunun amk malları sizi. linki vermişsin biz okuruz ne entry kasıyorsun yavşak.
-
-
1.
0yarrağam gibtirgit ordan oku o zaman ben nedenini belirttim
incide okumak isteyen burdan devam eder diye gelip yannan yannan konuşma sana fikirlerni soran olmadı
entry kasmak istesem boş boş entry girerim senin gibi birşeye başlayıp trende girince yarım bırakmam
-
1.
-
411.
058Tümünü Göster
-sana demedim mi o kadar gidelim diye. niye gitmedin bunlara sebebiyet verdin dedim -kimden
korkuyorsun dedi?
ceyhunun beni senin elinden alabileceğini mi düşünüyorsun dedi??
bana bir daha beni sevdiğini söyleme çünkü artık inanmıyorum
yok gözündeymiş sözleri de yok kalbindeymiş aşkı yalansın baştan sona yalansın. dedi
vay amk. yine çok ağır konuştu
yine kalkmaya yeltendi.
yine tuttum elini
oturttum
-nereye gidiyorsun dedim
-sen neden geldin arkamdan,
ceyhuna gittiğimi mi sandın. paranoyan bu kadar büyüdü mü onun hakkında??
iki tane serseri gelmese beni eve kadar takip edip.
sonra kendi hayatına dönüp tekrar sana yalvarmamı mı bekleyecektin
zevk mi alıyorsun ben peşinden koşarken dedi
hala neden anlamıyorsun seni çok sevdiğimi gözümün başkasını görmediğini dedi
veeee alt kirpiklerinin arasına bile uğramadan
üzerinden süzülerek elmacık kemiğine döküldü bir damla
hem ağzıma sıçıyor hemde o haliyle beni bitiriyordu
o kışın ortasında denize atlamak geçti içimden
sonra bizim ki doğuş efendiden esinlenmiş olacak
-ilk defa sayende aşka inanır oldum sende gamsız çıktın dedi
keşke o huur analı şamarcı bin beni dövseydi de ebru böyle sözlerle şamarlamasaydı beni
kalbimde beş parmağının izi çıktı **kalktı elini tekrar tutacak yüz bile yoktu
yürüdü
yerimde kaldım
ayakta kaldı ben tutmayınca
-ebru dedim
ses vermedi elimi cebime attım
-al bende bozuk var dedim
baktı
-markete bira almaya gitmiyor musun. biraz daha içeyim belki nefretim tekrar aşka dönüşür dedi
-dönüşüm safhaların hep bana acı veriyor. içeceksen adam gibi,
tek başına iç bundan sonra dedi
bir an gideceğini düşündüm
tek başına iç dedi lan gibtir mi cekilmişti bana inceden??
-gidersen ben senin kadar koşmam ardından dedim
-sen zahmet etme zaten beyefendi.
alıştınız tabi peşinizde koşturmaya dedi
vay amk. giberim böyle işi
-tamam üste çıktınya al bütün hıncını bir ağzıma sıcmadığın kaldı otur işte dedim
-ben gidiyorum dedi
-otur dedim
-gidiyorum dedi
-ebru otur dedim
-ne yapacaksın oturmazsam dedi
-ben oturturum dedim
ayağa kalktım hadi bakalım dercesine baktı
elinden tutmak istedim kaçırdı elini
dirseğinin üst tarafafından tuttum
-gel şuraya dedim
gelmedi
eti ne budu ne amk.165 kız kaldırıp yine atarım
-ebru gel dedim kolunu biraz sıkarak
tokatı patlattı suratıma
gülümsedim
asılmaya devam ettim
bir tane daha vurdu
vay amk. böyle hayatın şamar benim kaderim mi amk.
hakettiğimi düşünerek ses çıkarmadım
bıraktım elimi
-tamam git o zaman dedim
gitmedi bekledi
ben yine yerime oturdum
geldi yanıma oturdu
-manyak mısın kızım sen dedim
hakaten manyak mı amk. boşuna mı yedik o tokatları
elini üzüntüden ve pişmanlıktan olsa gerek yüzüme zütürmeye çalışırken
-ebru iki kere yeter.hem tokat hem de ceyhun olayı iki etti. üçüncüleri kaldıramam dedim
elini ittim
tekrar uzattı
-ebru yapma dedim
yine uzattı
-sana tokat vurmamı sağlayıp ödeşmek mi istiyorsun dedim
yine uzattı
oturduğum yerde ellerimi birleştirip dirseklerimi dizimin üzerine koydum
töbe töbe dercesine kafamı salladım denize bakarak
yüzümdeki eli enseme geçti
yaklaşıp bir kere öptü yanağımdan
-beni bir öpücükle kandırabileceğini mi sanıyorsun dedim
eğildi iki defa arka arkaya yine öptü
-bak bu öpücük de iki oldu dedim
sonra o da oturduğu yerde kalmadı
halbuki ben beni öpmeye devam eder sanıyordum
alıştık tabi amk. herşeyi kız yapsın
-tam da kanmaya başlamıştım dedim ona dönerek ve yüzüne doğru yüzümü yaklaştırarak
kafasını diğer tarafa çevirdi
ellerimi yukarı kaldırdım
baktı bana pis pis gülerek baktı ama kafasını tekrar öbür tarafa çevirdi
kalktım diğer tarafına oturdum
ellerim havada yine
kafasını bu defa diğer tarafa çevirdi
vay amk.naz yapıyordu lan.
sanki maraş dondurmacısı da veriyor gibi yapıp vermiyor kaymaklı dudaklarından
çevresinde bir kaç tahaf yaptıktan sonra baktım olacağı yok bütün şutlar auta gidiyor -
412.
057Tümünü Göster
ebru bana baktı
ben ayakta kaldım
otursam mı oturmasam mı***oturdum
hiç konuşmadan
bir tane bira da ben çıkarım poşetten açtım içmeye başladım
o denizden gözlerini hiç ayırmazken bana da bakmıyordu
sessizliği ebrunun çalan telefonu bozdu
merhaba baba dedi
ama sesinden ağlıyor olduğunu ben anlamıştım
halbuki otururken hissetmemiştim
-eski bir arkadaşın yanındayım merak etme dedi
eskidik tabi amk.
bir müddet karşıyı dinledikten sonra
-yarın geceye alabilirsin bileti dedi
demek oluyordu ki ebru ankaraya da gidiyor
-sana da anneme de mutlu yıllar dedi
kapattı telefonu
ayağa kalkmaya yeltendiği an elinden tuttum ona hiç bakmayarak
aşşağı çekerek yine oturmasını sağladım
benim biram bitti onun birasını aldım yanına koyduğu
-sen fazla içme dostu düşmanı karıştırıyorsun dedim
-sen de yaşama aşkı nefreti karıştıyorsun dedi ** -senin için yaşamaya başlamıştım ama
sinsice öldürüyormuşsun beni dedim. dedi
-benimle çocukken mi tanıştın.
sen yaşamaya çocukluktan başlamışsın ve hala büyüyememişsin dedi
ard arda darbeler gelmeye başladı
yakaladı bi kere amk.
onca gidip gelmenin attığı mesajların acısını çıkaracak
-sen büyüyüp kocaman olmuşsun bir oyuncak yetmemiş
ikisiyle oynamaya başlamışsın dedim
-ceyhun senin dilinin oyuncagı olur ancak kelebek,
ben o oyuncağı yıllar önce kırdım attım. dedi
-kalan parçalarını tekrar birleştirip oynamaya çalışıyorsun
yeni oyuncağın varken ama dedim
-ne yapmamı istiyorsun kelebek çağırayım buraya gibtir mi edeyim
telefon açıp ben kelebeği seviyorum
seninle arkadaş bile olmak istemiyorum mu diyeyim
wc ye geldi. özür diledi. orda seni o halimle gördüğüne
göre gelip bana seni seviyorum bana geri dön diyecek hali yoktu herhalde
bende ona kusura bakma aslında biz öpüşmüyorduk kelebekle
sadece arkadaşız lütfen beni affet tekrar birlikte olalım dediğimi mi sanıyorsun nedir düşüncelerin
bekle dedi
telefonu çıkardı
arayıp konuşacağım kendin dinle dedi
-gerek yok şimdi telefonda sarılamazsınız üzülür çocuk dedim.o sarılma neyin nesiydi dercesine
-konuştukça konuştu baktım gidecek gibi değil iyi eğlenceler sana kelebek merak eder dedim.o sarıldı
bende bir an önce kapansın olay diye bişey demedim dedi
-ikinci kez niye gittin o zaman dedi
-sen sıkışınca wc ye gitmiyor musun. nerden bileyim o gerizekalının da gelip kapıda bekleyeceğini dedi -
413.
056Tümünü Göster
eve gittim.
saat 22 gibi
ebru yine mesaj attı
-hala aşşağıdayım diye
o saate kadar beklemiş. yada dolanmış durmuş
-ceyhun nerde bilmiyorum diye mesaj attım
ilk defa o derece sinirlendi sanırım
-allahın gerizekalısı ceyhunu sevsem onun yanında olurdum. kaç gündür dolandırıyorsun beni peşinde
öküz müsün sen. seni seviyorum odun dedi
cevap vermedim
-istersen gel istersen gelme kim daha inat görelim bakalım diye bir mesaj daha attı
yeni yılın ilk dakikalarında
-lütfen mutlu yıl olsun lütfen dedi
yine cevap vermedim
-sen bilirsin dedi
bu mesaj gidiyor izlenimi verdiği için aşşağı baktım
kafası bizim pencerede gidiyordu gerçekten
çok mu uzatmıştım hayır hiç pişman bile değildim
ama nereye gidiyordu
pişmanlıktan değil meraktan arkasından bende indim aşşağıya
ve takip etmeye başladım uzaktan uzağa
evden üstüme birşey alarak bende çıktım
takip mesafesini korumamda onun sallana sallana yürümesi ve arkasına bakmadan yürüyor olması
yardımcı oldu
evinin önüne kadar yürüdü evine girecek sandım ama devam etti
evine gidiyor tahmininde bulunanlar kuponlarınızı yırtın.
peki eve gitmiyordu ama nereye gidiyordu
gittiği istikamet eğlence mekanlarının olduğu istikametti
ona daha çok kızarak takibe devam ettim
o yalnız yalnız yürürken yılbaşı sebebi ile çarşı çok kalabalıktı
nerdeyse her boştaki erkek laf atıyordu
eğlence mekanlarını da tek tek pas geçti
iskele yoluna girdi
bir markete uğradı elinde siyah poşetle çıktı
sonra iskeleye yürümeye devam etti
bizim kuytu yerimize geldi iskeledeki
ama parası ancak bira ve çekirdeğe yeten eğlence mekanlarına kabul görmemiş
bir sürü sap vardı etrafta
tek başına oturdu
kimseden korkmadan
çevreden geçenlerin dikkatini de çekti tabi
ben bir köşede ona bakarken işin takunu çıkarıp ona yaklaşan iki tane denyo yaklaştı
o ana kadar planım sadece takip etmekti
kıza o kadar naz yaptıktan sonra gidip konuşacak halim yoktu
kendisi halleder diye biraz bekledim
ama lavuklar sardıkça sardı
o konuşmuyordu bile onlarla
denize bakıyordu
iyice yaklaştım tetiğe geçtim
sonra lavuğun birisi elini kızın omzuna attı
bende bunu bekliyormuşum daha fazla dayanamadım
yaklaştım lavuğun elini tuttum
dik dik baktım
sen kimsin lan dedi
gel şöyle öğreteyim dedim
elinden asılarak
kimsin olum gibtir git lan dedi
yanındaki diğer lavuk
boş ver gidelim hadi dedi
birbirimize ters ters bakmaya devam ederek lavuk ayrıldı
ben kaldım mı gib gibi yine ortada -
414.
054Tümünü Göster
ebru gözyaşlarımı silmek isterken
elini tuttum
-başkalarına dokunduktan sonra ellerini yıkamadan bana dokunma dedim
o ruh hali ve kafamın iki tarafında boynuzlanma hissi ile gibimde bile değildi artı dünya
dünyayı gibime takmamamda ebru gündeşin söylediği yalan parçası da etkili olmuştu elbet
ben de deli gibi içmeye başladım
o suçunu biliyor olsa gerek veya tartışmayı büyütmemek için olsa gerek bana cevap vermedi
cevap vermemesi beni olayın doğruluğuna daha çok inadırdığı için
ebruya yüklendikçe yüklendim
-ceyhunu kıskandırmak için beni kullanıyor olduğunu düşündüğümü
-eğer hala unutamadıysa ona gitmek isterse kendini durdurmayacağımı
söyledim ama hiç birine cevap vermedi
kendi kafamda olayı bitirip ebrunun bu ceyhunu ben ne tak yersem yiyeyim unutamayacağı kanaatini
getirdim
ama işin en acı tarafı sevdiğim kıza sahip olduğunu düşünürken aslında sadece gönül geçiştirmesi
olduğunu düşünmek
var mı amk. ötesi
ben sevmişim kalbimi aşkımı zamanımı vermişim. uğruna ölmeye hazır hale gelmişim
amk. kevaşesi eski sapıyla konuştukça konuşup üstüne sarılıyor
kafam iyice güzelleşti
önüme çıkana saldırmak ister hale geldim
tek ekgib olan ceyhunun gözüme gözükmüyor olmasıydı
bir kere baksa bile aramızdaki masaları giblemeden
ne bakıyorsunun akrasından bildiğim en ağı küfürü edip üstüne atlayacaktım ama bakmadı
ben wc ye gittim
kendime gelip
ne oluyor lan demek için
elimi yüzümü yıkayıp hızlıca dışarı çıktım ceyhun bizim ebrunun masasına gelmiş mi diye
negatif. herkes yerinde oturuyor
biraz daha hiç konuşmadan masada oturdum
ebrunun her sarılma ve öpme harektini olumsuz yanıtlayıp kendimi ondan soyutladım
derken ebru yine wc ye gitmek istedi
bir gecede bu kadar işenir mi amk
tamam git bakalım amk. dedim içimden o masadan kalkmadan gözlerimi ceyhuna diktim
bu nasıl bir iletişimse bir dakika sonra ceyhunda kalktı masasından ve wc ye yöneldi
duranın ikinci kez zütünü gibeyim ama bu defa amacım farklıydı
wc nin önüne ceyhunun beklediği yeri iyi görecek bir yere zula yaptım kendimi
bi kaç zaman bekledikten sonra ebru çıktı
yine konuşmaya başladılar
içimden sabır sabır çeksemde daldım muhabbetin ortasına
direk ebruyu muhattap alarak
-sana iyi geceler bensiz wclerde daha çok eğleniyora benziyorsun dedim
ve gibtirdim gittim ** kız arkamdan geldi mi evet
beni durdurmaya çalıştı mı evet
ben gibime takıp durdum mu hayır
aşkın dıbına koyayım dedim mi evet
aşkın yalanlığına inandım mı evet
ölmek istedim mi??bir kaltak için hayır
kafam güzel miydi?? fevkalade
ebruyu hala seviyor muydum?? maalesef evet
unutabilme ve onsuz yaşayabilme olasılığım neydi?? hiç bir fikir yok
hayat bazen kelebeğin yannan gibmesi kadar garip mi??evet huur çocukları evet
içimden geri dönüp önce ceyhunu sonra ebruyu dövüp ananızın amında fren yapmaya kadar yolunuz var
demek geçti??
geçmediyse ben huur çocuğuyum
…
şimdi size sesleniyorum ey insan evlatları
bana günlerdir söylüyorsunuz burda bırakma burda bırakan huur çocuğudur. burda bırakılır mı bin diye
bırakılıyor beyler
en güvendiğiniz aşka en heyecanlandığınız yerde yannan gibi bırakılıyorsunuz
sonunda ne olacağını benimde bilmediğim bir yürüyüş içine girdim
önde ben arkamda ebru
kafamda entri başındaki sorular
hayat benim için o an dursaydı
muhtemelen sizi çok iyi anlayacaktım ama durmadı
devam etti.
hayat bazen en ağır liseli gibi davranıyor
kader bazen iki iki deyip gibtirip gidiyor başlığından
aşk oyhşşş çekerek kalbine hunharca boşalıyor
anlayın lan binler yandıkça yanıyor içim
am züt meme den ibaret değil hayat **ben önde yürürken o ısrarla beni arkamdan takip etti.
ne onu görmek ne de konuşmak istiyordum
birden arkamdan bize bağıran bir sesle rezil oldum
hesabı ödememişiz
ben direk çıktım o da arkamdan geldi kim ödeyecek amk.
sanki dolandırıcıymış gibi yedik içtik hesabı ödemeden kaçmış göründük
amk. ceyhun bir kez daha amk.
adam bayram geçirmesini de ekleyerek yüklüce yüklenmiş hesaba
cebimde o kadar olmadığını biliyorum
ebruyu muhattab bile almıyorum
o da para çıkarıyor
gel abi dedim
mekana tekrar girdim
ebru da arkamdan gelmek isteyince elimle engelledim
o dışarda bir yerde kaldı
ben içeri girip cebimde ne varsa döktüm masaya
kimliği bırakıp üstüne telefonu da bıraktım
abi yarın getiririm kusura bakmayın dedim
vay olur mu?paran yoksa neden içiyorsun artisliğini yaptı
ben adama durumu anlatmaya çalışırken ceyhun bini dışarı çıktı
kızda dışarda
zaten hesab olayından dolayı iyice gerginim bi de o binin dışarı çıkması beni tam delirtti
-ne istiyon aga yok amk. işte kimliği bıraktım telefonu bıraktım
al ceketi de dedim
hiç utanmadan aldı amk. oğlu bi de esnaf olacaklar
çıkardım
ceketi de verdim. nerde çalıştığı mı söyledim
yarın getirmessem ne yaparsan yap zaten telefon bile ihtiyacının iki katı dedim
çıktım dışarı
hava aralık ayı olması sebebi ile soguk
ama içimdeki öfke beni fazlasıyla ısıtıyor
ebru dışarda beni bekliyor
ceyhun da telefonla konuşuyor ama gözü ebruda
-ceketin nerde dedi ebru **ebru gündeşin nakaratını söyleyerek devam ettim
yalaaaaan yalaaaan yalan
arkamdan yürüdü yürürken de anlatmaya çalıştı olayı
ben sürekli aynı nakaratı tekrar ettim.
neymiş arkadaş olalım demiş
ceyhun yaptıklarından pişmanmış
falan mış filanmış
cadde üzeri bir yer olduğu için evlerinin önüne geldik
tuttu omzumdan
-hiç dinlemiyorsun dedi
son derece sakin
-buyur dedim
-biliyor seni sevdiğimi arkadaşız sadece dedi
-tamam olun işte ne güzel. arkadaşlığınız zamanla tekrar aşka dönüşsün
sarılmalarınız da öpüşmeye adına sevindim dedim.
-hani inanıyordun seni sevdiğime dedi
-hala onu sevdiğine de inanıyorum. bence çok yakışıyorsunuz dedim
-çok kırıyorsun beni diyerek ağlamaya başladı
o ağlayınca sinirim dışa vurmaya başladı
tuttum kolundan
-geri dön ceyhununa artık seni o teselli etsin dedim
-ceyhundan da nefret ediyorum senden de dedi
ağlayarak gitti evine
bende eve gittim yürüyerek. zütüm dondu amk. para yok ki taksiye binelim
gece neler hissettiğimi az çok tahmin edebilirsiniz
sabah kalktım dükkanı açmak için dükkana gittim
açmamam gerektiği halde açtım çünkü hem hesab için para lazımdı
hem de sığır gibi evde beklemek yerine yapacak meşgaleydi benim için iş yeri
dükkanı açtım
millet dolaşıyor çarşıda ama
bu huur çocuğu ne satıyor acaba diye dönüp bakan bile yok
• *öyle bir ruh haline girdim ki.
tuttuğum takım kupa finalinde yenilmiş. maç çoktan bitmiş. herkes stadı boşlatmış
ve ben tek başıma hala tribünde oturuyorum
sen o kadar uğraş finale kadar gel maçı kaybet
kupayı gibtir et.telefonla ceket de güme gidecek
kapattım dükkanı.bir kaç arkadaştan ödünç para buldum
akşama kadar dükkanı açık tutup
akşam üzeri mekana gittim
kimlik ceket ve telefonu aldım
telefonda 3 tane mesaj -
415.
053Tümünü Göster
onlar konuştu ben mal mal baktım
içimdeki sevgi azalarak kendimi zor tutarak ve ebruya muhteşem bir şekilde kızarak
ama kız zaten onu seviyorsa benim yapabileceğim hiç birşey yoktu
beni üzen dakikalar önce beni sevgi dolu öpen kızın hiç hoşlanmadığım ve hoşlanmadığımı bildiği bir
erkekle bende aynı mekanda iken öncesinde bir hayli konuşup akabinde ona sarılıyor olması idi
peki onları öylece bırakıp gitmek çözüm müydü
hayır en azından bence hayır
sesimi bile çıkarmadan bekledim
el sıkışarak vedalaştılar
ve ayrıldılar. bende bayan sanatçıya gidip o zamanın en büyük banknotunu vererek bir istekde bulundum
ebru gündeş yalan
bunu dedim çal dile benden ne dilersen
yalvaran gözlerle bakınca tamam dedi
masaya geçtim
ebru geldi oturdu hiç birşey söylemeden
bende hoşgeldin bile demedim
şarkı biter bitmez istek parçam başladı
–Yalnızlık kolay değil anladım
Yüreğim yangınlarda geri dön
Tükendi bitti artık bedenim
Ayrılık ölümden daha zor
Tükendi bitti artık bedenim
Ayrılık ölümden daha zor
Kırık dökük bir sal gibi battım ha batacağım
Mahşer günü günahına inan kefil olacağım
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
yalan yalan yalan yalan yalan yalan
sevdan aşkın yalan yalan
yalan yalan yalan yalan yalan yalan
sevdan aşkın yalan yalan
Kırık dökük bir sal gibi battım ha batacağım
Mahşer günü günahına inan kefil olacağım
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
Yalan yalan yalan yalan yalan yalan
Sevdan aşkın yalan yalan
Yalan yalan yalan yalan yalan yalan
Sevdan aşkın yalan yalan
her mısra satır ve kelimesini sanatçı ile beraber bağıra bağıra söyledim
her yalan kelimesi geçtiğinde ebrunun gözünün içine baktım
çok mu duygusalım bilmiyorum bin kuruları ama
göz yaşlarımı yine tutamadım ** tamam kız sarhoştu ama sonuçta seçimlerini kendi başına yapmak
zorundaydı
içimdeki ebruya olan ateş onlar konuşurken sönmeye meyilli olurken
onların sarılmasını görünce bir an buz kesti kalbim
tanrı bana ölmek istediğin zamanı istediğin zaman seçebilirsin hakkını verseydi o zamanı seçerdim -
416.
069Tümünü Göster
-senin hiç liseden veya başka kız arkadaşın yok mu dedi
-var dedim
-onları görsen sarılıp dans etmez misin dedi
-ellerini tutup disko disko gezgirmem dedim
-ellerim sadece senin ellerinde nemlenir dedi
-ebru bana hikaye anlatma. benim için yaptığın çok yanlış.bir değil iki oldu
ben birinciden sonra seni uyardım. demek ki anlatamamışım. yada sen kendi bildiğini yapmaya devam
ediyorsun
-hiçbir kötü niyetle elini tutmadım. arkadaşça tuttu hatta ben onun elini tuttum diğerleri eğlenirken o
başka bir yere gitmeyi teklif etti
diğerleri gitmek istemedi.gel ben seni gezdireyim dedim. dedi
-tamam işte elini tutacak gezdirecek birini bulmuşsun benden ne istiyorsun hala dedim
-o seni sevdiğimi biliyor.hem zaten onun da kız arkadaşı var ama ailesi izin vermediği için gelemedi. dedi
-tamam yalanların bittiyse gideyim artık dedim
delirmek için fırsat kolluyormuş
o nasıl bir bağırma amk. apartmanı ayağa kaldırdı
ağzını kapatmaya çalışsam da durduramadım. üstüne ağlaması da eklendi
-sana hiç yalan söylemedim gerizekalı dedi
—olayları ekgib anlatmak veya anlatmamakta yalandır bana göre dedim
-herşey sana göre yaşıyoruz zaten dedi
-tamam sende şikayetçiymişsin ayrılalım işte ne güzel dedim
-senin başka bahanelerin var kelebek dedi
-başka hiçbir bahanem yok ben sana gerekçerimi anlattım dedim
-esas yalancı sensin. istediklerini ekgib anlatan da sensin dedi
-başka ne istedim lan senden
kaç kere söylemem gerekiyor
ben varsam sadece ben yoksa git kime sarılırsan ne yaparsan yap ama bensiz yap dedim
yine yüksek sesle bağırmaya başladı
-sensiz birşey yapmıyorum. yapamıyorum. sensiz yaşamam diyorum.
seni seviyorum diyorum. neden anlamıyorsun. herşeyimi sana verdim
sana vermediğim tek bir şeyim kaldı onu da mı istiyorsun dedi
cevap vermeye başlamadan kafayı yemiş bir şekilde
üstündeki tşörtü çıkardı
-dur ne yapıyorsun dedim ama pek dinlediğini sanmıyorum
eşofmanı da çıkardı
sonra sütyeni ağlayarak çıkarmaya çalışırken utanarak elleriyle vücudunu kapamaya çalıştı
yine ağlayarak
-al ne istiyorsan al.
seni sevdiğime hiç bir şüphen kalmasın.
istediğini de aldıktan sonra gibtir git hayatımdan beni rahat bırak. dedi
ben bile utandım o halinden
yada kendi halimden diyeyim artık
olayları bu boyuta getirmişmiydim gerçekten
eğer isteseydim hiç itiraz edecek halde değildi ağlamaktan
ve de yaşadıklarının yorgunluğundan
-anahtarı ver bırak gideyim sahip oldukların sende kalsın dedim
-hala gitme peşindesin. seni artık tutacak gücüm kalmadı dedi
yerdeki eşofmanından anahtarı almak için eğildim
hiç ona bakmadım utanmasın diye anahtarı aldım kapıya doğru yöneldim
açmaya çalışırken
arkamdan gelip sarıldı
onun hayatından gidip gitmemekte beni tereddütte bırakan cümlesini kurdu ağlayarak
• *
-sana verdiğim sözü başkasına vermek istemiyorum lütfen dedi
verdiği sözü hatılamayanlar için tekrar edeyim.
ilk seninle olacak kelebeğim.(ciks)
-ebru üstünü giyin konuşalım dedim
kafamı hiç geri çevirmedim
kapıya baktım hep
o bir müddet sonra giyindi
omzuma elini koydu
yanaklarında duraksamış bir kaç damla göz yaşı vardı hala
bende zevk almıyordum onu öyle görmekten
beter olsun bana yaptıklarından sonra diye hiç düşünmedim
tamam yaptıkları beni sevdiğine işaretti ama benim kabullenebileceğim şeyler değildi yaptıkları
-bak ebru şimdi seninle sevgili olmaya devam etsek
sen ankaraya gideceksin
o çocukda orda olacak
ben yanında olmayacağıma göre sürekli şüphe ile yaşayacağım
hergün her saniye kendime soracağım
acaba ne yapıyorlar acaba bugün beraberler mi??
bir müddet bunlara içten içe dayanabilsemde sonra
seni de rahatsız edip sürekli onun hakkında sorular sormaya başlayacağım
gerçekten hiçbirşey yoksa bile sürekli paranoya ile yaşayacağım
hadi onu geçtik
zaten sürekli ceyhunla hala mesajlaşıyor mu
ceyhun hiç ankaraya geliyor mu
hiç görüşüyorlar mı
hala onu seviyor mu
onu tamamen unutabildi mi diye kendi kendimi yiyorum
seni çok üzerim bu saatten sonra
kendini sürekli bana ispatlamaya çalışmak zorunda kalırsın **sakın seni sevmediğimi düşünme
sevmiyor olsam şu an burda olmazdım
seni başkalarıyla arkadaş olmanı
kıskanacak kadar seviyorum
aşkın saçmalıkları bu yaptığım
seni adam gibi sevdiğimi sanarken
bak seni ne hale soktum
kendine ait hiçbirşey kalmayıncaya kadar
bana vermeye hazır hale gelmişsin
ama benim istediğim bu değil
eğer onun peşinde olsaydım şu an seninle değil
diskoda onun peşinde koşuyor olurdum
birbirimizden farklı olduğumuzu anladım
sana da ispatlayabilirim istersen dedim
-nasıl dedi
telefonumu çıkardım
isim listesini kabaca gösterdikten sonra mesajları açtım
gelen mesajlar sadece ebrudandı
-sana kendininkini getirmeni bile istemiyorum
muhtemelen arkadaş olarak gördüğün insanlardan sana mesajlar gelmiştir
sen onları arkadaş olarak görüyorsun ama sadece zayıf düşmeni bekleyen virüsler bence
bak kendini ceyhuna ne kadar sevdirmişsin
seni bırakmasına rağmen
benimle olunca yine peşine düştü
benimde peşime düştü
benimle kavga edecek kadar hemde dedim -
417.
078Tümünü Göster
yine odaya çekilme olayından sonra
ebruyla birlikte uzanıp kalktığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu
bino anne ve baba ortada yoktu
biraz odada onları bekleyip
aşşağı indik hani ordalardır diye
baktık oturmuşlar hep beraber içiyorlar
bizde oturduk
-biz yemeğimizi yedik.siz de gidin bir yere istersniz beraber dedi. babası
aslında pek yediklerini sanmıyordum ama bizi yalnız bırakmaya çalışma jestleri hoşuna gitmişti ebrunun
-hemen gidelim çok acıktım dedi ebru
onların yanından ayrılıp
ebrunun nereye gidelim sorusuyla karşılaşınca
-boşver yemeği odaya gidelim kapıyı kilitleyeyim yatalım dedim
-ben zaten pek aç değilim galiba dedi. ciddiye alarak ama aslında espriye takviye yaparak
bir yer bulduk
romantik ortamı (kendimi çok fazlasıyla aşarak ve hiç espri yapmayıp üzerine iltifatlar yaparak) bozmadım
yemek üstü içkileri de içtikten sonra
liman boyu yürüyüşümüzü yapıp zütümünüzün beğendiği bir bank a oturup sevgili olmanın tadını çıkardık
başımıza birşey gelmiş süsü vermemek ve onları telaşlandırmayacak bir saatte geri döndüğümüzde
herkesin yatmış olduğunu gördük
ebru ilk önce kendi odasına gidip
daha sonra benim yanıma geldi
bir süre beraber yattık
dokunmadan öpüşmeden konuşmadan
bu aslında tatilin bitme sinyallerinin ve yakında ayrılacak oluşumuzun tiyatrosuydu
birbirimizi o kadar yakından severken hiç dokunamamak öpüşememek sarılamamak.
• *
bir süre öyle kaldıktan sonra
-sana birşey sorabilirmiyim dedim
yüzünü bana dönerek sadece gülümsedi sor aşkım dercesine
-şimdi ben sana dokunmuyorum ya hani.
sen beni gay filan sanmıyorsun dimi dedim
sarıldı bana bir kaç tane öptü
vücudunun ağırlığını üzerime bırakıp birşey hissedince verdi cevabı
-öyle sanmama izin vermiyor dedi. kastettiği şeyde belliydi
yine aynı utançla yüzümü boynuna sarılıp gizledim
geceyi de tamamladıktan sonra
son gün kahvaltı
küçük çakıl plajı
derken tatil bitti dönüş yolculuğunu da tamamlayıp tekrar alanyaya geldik
teşekkürleşme ve güzel bir tatil olduğuna kanaat getirmeden sonra
eve gittim
sabah kalktım ama gidecek yer yok amk.
artık işsiz güçsüz birisiyim
ebrudan
- bugün işe gittin mi dükkana geliyorum mesajını alınca
gerçekleri açıklama zamanı ona da geldi
buluşma yeri belirleyip
üç beş konuştuktan sonra
durumu anlattım
-benim için işten mi çıktın dedi
-sen benim için babanla kavga ettin dedim
-ama şimdi ne yapacaksın dedi
-bir iş bulurum sen merak etme.hem sen ankaraya gidinceye kadar beraber oluruz dedim
buruk sevinçler yaşadı o sene dünya kupasında finalini haketmemize rağmen 3.olmaya sevinmek gibi
• *çarşıda iş peşinde koştum gündüzleri ama sezon sonu olması nedeni ile bulamadım
ebru bir iki defa babamın yanında çalış desede karşı çıkınca sormayı bıraktı
babasına işte çıktığımı iş buluncaya kadar söylememesi konusunda da söz aldım
ebru ankaraya dönünceye kadar iş bulmadım aslında bulamadım
para miktarının gün geçtikçe azalıyor olduğunu görmek
depresyona sokuyor gibi olsada
bir aylık bir iş buldum. -
418.
077Tümünü Göster
-ama kurallarım var dedim
-nedir dedi
-tatildeyken ailen bizim yanımızdayken fazla samimi olmak yok.
hem ben rahatsız oluyorum hemde onların fazla samimiyetten dolayı rahatsız olacağını düşünüyorum
dedim
-seninle yalnız kalınca samimileşirim o zaman dedi
-şu samimiyeti bir fiili örnekle bakayım dedim
iki kolunu omzuma attı dünyada hiç birşey umrunda değilmiş gibi
kendini tamamen bana bırakarak öptü
-nasıl dedi
-bir kaç örnek daha alayım dedim
-örnek alırsın ama şifreyi zamanı gelince çözebilirsin ancak dedi
mesajımı tekrar aldım. aynı örneği kullanmaya devam ederek öpüşmeye devam ettik
ertesi gün dükkana gidip patronla hesabı kesecektim
bir gittim ki.vay amk yerime eleman bulmuş bile.
böyle olmasını istemezdim gibi patron eski eleman geyikleri yaptı
hesabı kestik
aldığım paraların bir kısmını yanıma alıp bir kısmını da çok zor geçeceği
şimdiden belli olan kış için bankaya attım
zütüme başıma şort mort alıp
tatil hazırlıklarını tamamladım
gün geldi
bindik arabaya 6 saat süren yolculuk sonucu antalya kaş a vardık
ebru dediklerimi yapıyor sadece gizli sırnaşmalar yapıyordu
daha heyecanlı olduğu bir gerçekti ama yakalanma korkusu
sizin oynadığınız risk budur şuku avlarından daha riskliydi
antalya kaş a gitmeyenler için söylüyorum mükkemmel bir yer
aile bireyleri tarafından da onay gördü
bu mükemmeliyet
gideceğimiz oteli bir kaç kişiye sorarak bulduk
otel recepsiyonuna geldiğimizde
mükemmel bir matemetik sorusuyla karşı karşıya kaldım
kaç oda tutuldu??kim kiminle nasıl kalacak??
• *en mantıklı cevabı babası bulmuştu zaten rezervasyon yaparken
ben ebrunun erkek kardeşi ile
diğerleri de başka bir odada
sevinmedim desem yalan olur
gerçi ebrunun kardeşi
tam bir artist zengin biniydi o sıralar
kimseyi beğenmez. elinden telefon düşmez. adibas nayk takıntılı
tam bir zengin bini ama beni de ne sevdiğini belli eden nede nefretle bakan bir kayınçocuk işte
bu şekilde bir yerleşim planının altında yatan sebeb
olsa olsa ebrunun kardeşini
ikimizin birlikte yatma ihtimaline gardiyanlık terfisi olabilirdi
otele yerleştikten sonra
hep beraber çarşıya gittik
aç karınlararımızı doyurmaya gittiğimiz bir restoranda
limana nazır balık yedikten sonra
ebrunun babası
garsonla muhabbete başladı
nereye gidilir ne yapılır
garsonda bildiklerini anlatırken
bilmek istediği başka bir şey sordu
ben sanane amk. demek isterdim ama sordu işte
-gençler nişanlı mı evli mi dedi??
yaz yağmuru yağdırdı masaya
ben ıslammışlıkla buhar oldum sinirden
ebru aradaki mesafeyi biraz daha açtı ikimizle olan
babası ne diyeceğini düşünürken
annesi de onun ağzına bakarken
bino cevabı verdi
-sevgililer abi bişey yok daha
-hayırlısı dedi garson. yaşlı arabulucu teyzeler gibi.
babası hesabı istedi. ödedikten sonra kalktık.
bir daha oraya gitmeyeğimiz kesin gibiydi. çenesini biblediğim yüzünden
zaten tek çarşısı olan 30 dakikada heryerini dolaşabileceğiniz
çarşısını da gezdikten sonra otele döndük
havuz başında bir kaç şey daha içtikten sonra
odalara çıktık
hep beraber ebruların kaldığı odaya gidip balkon muhabbetine başladık
beraber birşeyler yapıyor olmak
bizi daha da yakınlaştırıyor gibiydi ailesiyle
dikkat etmeye çalıştıkları şeylerden yavaş yavaş vazgeçmeye başlıyorlar
konuşurken daha samimi konuşuyor
ve beni de kabullenmişe benziyorlardı
ben anne ve babası ile olan ikili ilişkiler üzerinde çalışmalar yaparken
ebru da bize katılıp sıkça benden bahsediyordu onlara
ailesinin sorduğu sorulara dürüst ama düşünme payı bırakan cevaplar verince
muhabbet daha da uzuyor sordukça sorasıları geliyordu
ben onların sorgusundan kurtulmak için onlara uzun cevaplar vermesi gereken sorular sorarak
kendime de hem düşünme hemde üzerimdeki ilgiyi azaltmaya çalışıyordum
kısacası daha çok sevdiler beni
yatma vakti yaklaştı
herkesin odasına gitmesi gerekirken
bana ben biraz daha kalayım burda sonra gelirim dedi
annesi geç kalma diyerek babasını da alıp gitti.
odada ben ebru ve kardeşi kaldık
özel olduğu gerekçesiyle izin istedi kardeşinden ebru
odada yalnız kaldık **ama etrafda fazlasıyla baskı hissettirecek
her an içeri girebilitesi olan diğer aile bireyleri vardı
zaten öyle bir ortamda işin takunu çıkarmak da yanlış olurdu
ebru her ne kadar çişi erken edip
direk öpmeye çalışsa bende bundan oldukçanın abartılısı bir şekilde haz alsamda
birinin onu durdurması gerekiyordu
sarıldıkça sarılıyor öptükçe öpüyor
sınır tanımaz haldeydi
pek de kolay olmayan bu işi ani bir el freniyle
-bu gece olmaz ebru dedim
sanki karı olan benim amk.
-neden dedi
-adet dönemindeyim dedim
onun gülme krizinden faydalanarak
kendimi ondan araladım ki ani açılacak bir kapıya karşı tedbirli olayım
romantizmin anasını gibmiş olan ben
ondan sonraki öpüşme çalışmalarında aynı şehvetin bir daha tekrarlanmamasına sebeb oldum o gece
sonra ailenin güvenini kazanmak adına
ve bu gece erken gidersen yarın ki meraklarının bugüne oranla daha az olacağına ikna ederek uğurladım
ebrunun kardeşi ile gereksiz bir geyiğe girdik
esir aldı lavuk beni
sordukça sordu
anlattıkça anlattım
konu aşk meselesiydi
ona fikirlerimi sundum
konuşmanın sonlarına doğru
bana göre içinde çok derin manalar taşıyan
-abla mı nasıl kendine aşık ettiğini anladım dedi
-hadi yaa kaç para verdiğini de söyledi mi dedim. gülerek
sanki beni parayla satın almış gibi
-evet evet daha iyi anlıyorum dedi
-iyi geceler sana dedim
yattık
ertesi gün sanki işe gidiyormuşum gibi erkenden kaldırıldım
amk. öyle tatilin
benim bildiğim tatil sünger gibi içersin deli gibi alışveriş yaparsın sığır gibi de yatarsın
en azından ben öyle gördüm çoğu turistten
vay efendim neymiş
hep beraber kahvaltı yapılacakmış
ebru tarafından kaldırılmak işin iyi tarafı olunca
baktım etrafta kimse yok
ortam naz yapmaya müsait
okula gitmesi gereken ama gece süper mario oynamaktan uyuyamamış ilkokullu gibi
kaldırdıkça tamam deyip tekrar yattım
• *ebru fırlamalık peşinde olduğumu farkedince
tamam bende yanına yatarım artık babam kaldırır bizi dedi
yanıma yatması başka birşeyimi kaldırmak için yeterliydi ama
babası tarafından o halde yakalanma ihtimali herşeyimi söndürebilirdi
tehdite kalkarak cevap verdim
ortamın hala ikimizden ibaret olmasından faydalanarak bir öpücükle lavaboya geçtim
daha sonra beni hazır kıta aşşağıda bekleyen familyanın yanına indim
-evet ne yapıyoruz dedim
amerikan filmlerini hala yaşayan ebrunun kardeşi
-plan tamam dostum bizi takip et dedi
komikti lan bin
çarşıya yürüyerek gittikten sonra bir yerde kahvaltı yaptık
saat 10 a kadar oturduktan sonra
en yüksek trajlı yapılması gereken tatil aktivitesi olarak boat tura çıktık
kaş’ın koyları yarım adaları etrafında turlarken
mola verilen yerlerde yüzüp yemek yedik
epey hoş geçtiğini sandığım tekne turundan sonra otele tekrar gelip herkes dinlemeye çekildi odasında
ya ebru yorulmamıştı
yada benimle olma isteği ağır basmıştı ki
bizim odadaydı
halden anlamaz bino bizi yalnız bırakmasada ebru o yokmuş gibi davranıyordu zaten
ben kendimi koltuğa ebruda bana bıraktı
bin gardiyan görevini yeterince yerine getiriyordu
akşama kadar yarı mayışmışlıkla ebrunun sorduğu bir kaç soruya cevap verdim
ne kadar mutlu olduğunu onun ağzından dinledim
akşam yemeği için bayanlar süslenirken
biz kaprimsi şortlarımız ve üzerimize bulduğumuz ve en temiz olduğunu düşündüğümüz t shirtleri
giydikten sonra
otel barına inip birer içki devirdik erkekler olarak
onları bekleme merasimi kadın erkek eşitsizliğini bir kez daha göz önüne serdi.
koyunlar gibi onlarca dakika barda suladık kendimizi içkilerle
tekrar bir restorana gidip
yemek yeme faslını bitirdikten sonra
meydandaki dondurmacıdan dondurma yiyerek otele döndük
ebrunun tekrar bizim odada birazcık daha kalma isteği reddedilmedi
aynı mevzuların ötesine gidemeyerek gardiyandan dolayı
ertesi güna başladık
ismini hala hatırladığım
akça germe plajına gittik.
serilip güneşlenme denize girip vücudu tuzlu suya bandırma
suyun altında nefesleri tutma ,
şakrabanlıkdan ileri gelen boğulma numaralı derken
yanmış burnum birbirinden faklı tenlere sahip belim ile belaltımla beraber
öğle yemeği için akça germeye gelmeden önceki bir kamping alanına gittik **peder efendi çok marifetli
olduğunu söyleyip etleri kendi pişirmek istediğini söyledi
salata ve yan sanayi mezelerini camping personeline yaptırdı
etleri attı sonra telefon geldi
o sıcakta bütün pişirme olayı benim başıma patladı
allahtan bir zeytin ağacı gölgesindeydik
ben kömürü yelledim
ebru beni yelledi
zütüm sıcaktan yellenirken
artık ne konuştuysa amk. etler pişinceye kadar kapatmadı telefonu
işin başa düştüğü et pişirme olayı etlerin afiyetle mideye düşmesinden sonra
yüzmeye güneşlenmeye devam edildi -
419.
075Tümünü Göster
bakmış babası olacak gibi değil
hep beraber gitmek kaydıyla kabul etmiş
ebru muhtemelen ayakkabılarını hiç yıpratmadan geldi dükkana uçarak
direk boynuma sarıldı
-gidiyoruz bir yer seç dedi
• *bir kaç mesajla ikna ettim.
ama kafasına koymuştu bir kere tatili
-o zaman habersiz gideriz dedi
habersiz nereye gidiyorsun amk.
ya başımıza birşey gelirse nasıl açıklayacağız
kendi riskimi alırım ama ebrununkini alamazdım
-sezon sonu gelsin bir çaresine bakarız ebru diye ateşin üstüne kül bastım biraz
ebru babasına rest çekmiş gözüküyordu
ama buluşmalarımızda eve daha erken gitme telaşı içinde olması
gücün hala babada olduğunun da göstergesiydi
işin daha kötü yanı
eskiden arasıra dükkana uğrayıp çay içen babası
dükkana da gelmez oldu
çok büyük bir ihtimalle
benim ebruyu tatile zorladığımı düşünüyordu
sonuçta o da bir erk
ekti
ve bir kadınla erkeğin tatile baş başa gidince aynı odada kalacaklarını
ve bunun da babası tarafından en azından bilmek istemediği sonuçlar doğuracağını babası da biliyordu
geçen süre zarfı içinde elif beni hiç giblemiyordu
harbiden hiç giblemiyordu
bunun altında yatan nedeni öğrenmek geç oldu ama sonunda buldum
artık yörüngesinde başka bir erkek vardı
elif gibi bir kızın öyle bir erkeği tavlaması hiç de zor birşey değildi
zira lavuk bana göre elif klasmanında top koşturacak birisi değildi
ancak dostluk maçı yapabilirdi ikisi
kıskandığımdan mı söylüyorum hayır
benden sonra alt lige düşmesi üzücü
bende bu arada iki dersten kalarak ikici sınıfa geçtim
ebru bunu bir başarı olarak bile gördü
hiç ders çalışmadığım için o varken
ebru bu arada uzattıkça uzatmış tatil olayını
her konuşmasında bu durumdan bahsetmiş ailesine
vay beni göndermiyorsunuz vay ben şu yaşıma geldim
bakmış babası olacak gibi değil
hep beraber gitmek kaydıyla kabul etmiş
ebru muhtemelen ayakkabılarını hiç yıpratmadan geldi dükkana uçarak
direk boynuma sarıldı
-gidiyoruz bir yer seç dedi
• *tabi ben annesi babası ve kardeşinin de geleceğini bilmiyordum
-ıssız bir ada sen ve ben aşkımızın 3 seçeneği olsun dedim
-mifafirler de olacak dedi
-kimler dedim
-ailemde bizimle geliyor ancak böyle izin alabildim dedi
bu durumda gitmek mantıksızdı alanyada kalsak daha çok başbaşa olabilirdik
ama ebru bu duruma sevidiği için onun da şevkini kırmamak adına birşey söylemedim
ama nasıl olacaktı
nereye gidecektik
kim kiminle hangi odada kalacaktı
tüm bu sorulara cevabların akşam yemeğinde konuşulacağını ebrunun
-akşam seni yemeğe çağırıyorlar demesiyle öğrendim
çok soğuk geçeceğini tahmin ettiğim akşam yemeği
annesinin çok sıcak karşılaması ile içimi ılıtsada
babasının hiç yerinden kalkmadan tv izlemeye devam etmesi
eksilere indirdi yine beni
hoşgeldin bile demedi
ebrunun yüzünden bana kızmıştı çok büyük olasılıkla
zamanım da kısıtlı olduğu ve dükkana dönmek zorunda olduğum için
biraz geç gitmiştim bilerek
yemek hazır bekliyoruz mesajına kadar
bu durumda içeri girdiğim için yemek de hazırdı
direk masaya davet etti annesi oturdum
tabaklar doldurulmuş olmasına rağmen babası yine de gelmemişti
annesinin tekrar daveti ile masaya geldi daha önce hiç görmediğim soğuk suratıyla
-hoşgeldin dedi ebrunun babası
hoşbulamadık ama
-hoşbulduk dedim -
420.
074Tümünü Göster
-tekrar sevgilin olarak uyanmak çok güzel yazıyordu
bende tekrar salıvermeye karar verdim kendimi aşkın kollarına
iki günlük dünya amk.
seviyorum işte
kız da beni seviyor en azından seviyormuş gibi görünüyor
içimde kalan şüpheleri bir kenara koymaya karar verip
yalnızlık odamdan çıkıp aşkın havasına bıraktım kendi bedenimi
çok ıslatırsa bir dahaki aşklara önyargı verirdi en azından
kim aşk donunun altında kaç cm beklediğini bilebilir ki
kaderde varsa zaten girecek olan cm.ler girer her türlü
-günaydın ebrum dedim
-kahvaltı yapalım mı beraber dedi
-sen mi hazırlayacaksın dedim
-annemler evde ama gel istersen dedi
-boşver sizin evi dükkana gel ben hazırlayım sana dedim
-sen mi hazırlayacaksın dedi
dükkanda ne hazırlanır amk. menemen mi yapacam sanki
-evet ben hazırlayacağım dedim
o geliyorum deyince ne hazırlayacam lan şimdi derdine düştüm
hergün simit poğaça bir yere kadar amk.
hem yemeyi özlediğimden
hemde ebrunun tepkisini merak ettiğimden
gittim karpuz beyaz peynir aldım.
o gelinceye kadar herşeyi hazırlamıştım
hiç yadırgamadı
bu ne diye sormadı bile.
zaten öyle zengin triplerinde olan bir kız da değildi
olsa benim gibi birisiyle ne işi olurdu ki??
çayları da söyledim
kahvaltı yaparken dahiyane bir fikri olduğunu söyledi
-nedir dedim
-tatile gidelim dedi
-millet alanyaya geliyor tatil için biz başka yere mi gidelim.
hayatında hiç tatile gitmemiş ben
-biraz uzaklaşmış oluruz dedi
-annen baban dedim??
-henüz konuşmadım onlarla dedi
-izin vereceklerini sanmıyorum dedim
-en azından bir deneyeyim dedi
-ebru çalışıyorum nasıl gideyim tatile dedim
-sezon sonuna doğru gideriz o zaman,bir kaç gün izin alırsın ne olacak dedi
aslında gitmek istiyordum hemde çok.
bir kaç gün sadece ebruyla olmak
o ankaraya gitmeden önce çok iyi gelebilirdi
ama babasının izin vereceğini sanmıyordum
tatile gitmek de öyle kolay değil para lazım
ebruya herşeyi ödetmek olmazdı
ben ödesem kış uykusunda yağı tükenmiş ayılar gibi aç aç gezecektim kışın
-tamam bakarız dedim **günler geçerken ebru her konuşmasında
nereye gideriz ne yaparız gibi sürekli tatil
fantazisinden bahsediyordu
gerçekten çok gitmeyi istediği her halinden belliydi
ben bir süre onun hayellerine ortak olsamda
bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlamıştı
bu durumdan kurtulmak için makaraya sardım onun muhabbetini
ama benim böyle davranmam
tatile gitmek istemediğim olarak algılandı onun tarafından
buna da bir çözüm olarak tekrar hayallerine ortak oldum
bu sırada ceyhunda alanya magazininde yerini almıştı
artık cesurca yeni sevgilisi ile dolaşıyordu piyasada
ben bu durumdan hiç bahsetmedim ebruya
onun bu konuda ne düşündüğü ve
olayı bana nasıl anlatacağı çok merak ettiğim bir şeydi
onun gözüyle ceyhunun başka bir kızla çıkması??
bir buluşmamızda ebru
-sana bir iyi bir kötü haberim var dedi
-birini seçerek başla bakalım dedim
-ceyhunun yeni bir kız arkadaşı varmış dedi
-iyi haber nedir dedim.laf karmaşasına sokarak ebruyu
-iyi haber buydu canım dedi
samimi bir mutluluk vardı yüzünde
unutmuşmuydu bunca zaman sonra ceyhunu
daha doğrusu ben unutturabilmiş miydim??
-diğer habere geçelim dedim
-babamla kavga ettik dedi
-sebebini biliyorum galiba dedim
-evet izin vermedi dedi
-ben olsam bende vermezdim kızma adama dedim
-zaten sende istemiyorsun gitmeyi diye tavır yapıp gitti **bir kaç mesajla ikna ettim.
ama kafasına koymuştu bir kere tatili
-o zaman habersiz gideriz dedi
habersiz nereye gidiyorsun amk.
ya başımıza birşey gelirse nasıl açıklayacağız
kendi riskimi alırım ama ebrununkini alamazdım
-sezon sonu gelsin bir çaresine bakarız ebru diye ateşin üstüne kül bastım biraz
ebru babasına rest çekmiş gözüküyordu
ama buluşmalarımızda eve daha erken gitme telaşı içinde olması
gücün hala babada olduğunun da göstergesiydi
işin daha kötü yanı
eskiden arasıra dükkana uğrayıp çay içen babası
dükkana da gelmez oldu
çok büyük bir ihtimalle
benim ebruyu tatile zorladığımı düşünüyordu
sonuçta o da bir erkekti
ve bir kadınla erkeğin tatile baş başa gidince aynı odada kalacaklarını
ve bunun da babası tarafından en azından bilmek istemediği sonuçlar doğuracağını babası da biliyordu
geçen süre zarfı içinde elif beni hiç giblemiyordu
harbiden hiç giblemiyordu
bunun altında yatan nedeni öğrenmek geç oldu ama sonunda buldum
artık yörüngesinde başka bir erkek vardı
elif gibi bir kızın öyle bir erkeği tavlaması hiç de zor birşey değildi
zira lavuk bana göre elif klasmanında top koşturacak birisi değildi
ancak dostluk maçı yapabilirdi ikisi
kıskandığımdan mı söylüyorum hayır
benden sonra alt lige düşmesi üzücü
bende bu arada iki dersten kalarak ikici sınıfa geçtim
ebru bunu bir başarı olarak bile gördü
hiç ders çalışmadığım için o varken
ebru bu arada uzattıkça uzatmış tatil olayını
her konuşmasında bu durumdan bahsetmiş ailesine
vay beni göndermiyorsunuz vay ben şu yaşıma geldim