-
51.
024
-beni tanıdın mı dedi
-dün geceden tanıyorum evet dedim
-o zaman kim olduğunu da biliyorsundur dedi
-evet biliyorum dedi
babacan konuşuyordu lan adam korkudan zütümü sıkmayı bıraktım gevşettim az
bak şimdi delikanlı
-kim olduğun veya ne olduğun beni ilgilendirmez
-beni şimdilik kızım ve onun alacağı kararlar ilgilendirir
senden kızım okulu kazanıp okulu bitirinceye kadar hiç bir kararını etkilememeni istiyorum dedi
bu isteğimi yerine getirsen sana da bir istek hakkı veririm dedi
-tam olarak ne yapmamı istiyorsunuz anlamadım dedim
-ben senden sadece delikanlı olmanı istiyorum dedim.ne beni üz ne kızı üz. dedi
eğer aksi bir durum olursa sana karşı tavrımı değiştirim diyerek tehdini de yaptı
tamam dedim.
kalktı tokalaştı benimle. güle güle dedi
gitti.
bu durumu ebruya anlatmadım.
garip bişey yoktu çünkü ortada.
esas garip olan şey sonra başladı
-3 tane tamamen zengin bini oldukları tiplerinden kıyafetlerinden ve ses tonlarından bile belli olan zıpır
bin
dükkana geldi.
bilader kelebek sen misin dedi
evet benim dedim siz kimsiniz
ben ebrunun kuzeniyim
sana ceyhundan selam getirdim ebrudan uzak duracakmışsın dedi
ceyhun kim dedim
ebrunun eski erkek arkadaşı dedi
tamam tekrar erkek arkadaşı olunca gelsin bana kendisi söylesin dedim.
hem size ne oluyor hem ebrunun kuzeni olduğunuzu söylüyorsunuz. hemde onu üzen birinin adına
gelip artislik yapıyorsunuz dedim
sanane lan sana mı sorcaz dedi.
iyi sormayın o zaman güle güle dedim. -
52.
025Tümünü Göster
• *hangi ceyhunla dedi
ebenin amı ceyhunla demek geçti içimden o an sinirle ama
-sevgilinle dedim
-eski sevgilimle dedi eskiye baya bir vurgu yaparak
-buluştun mu buluşmadın mı dedim??
-dinleyeceksen cevap vereceğim dedi
-ebru buluştun mu bulumadın mı dedim ses tonunu yükselterek
-evet buluştum dedi
-mutluluklar dilerim dedim. dedim ama gözlerim doldu.tam gitmeye yeltenirken
-hani seviyordun dedi
-bazen hata yapabiliyor işte insan dedim
-senin tek hatan beni dinlememek dedi
gözlerim dolu olarak.ve sinirli bir şekilde
-hadi bi kere buluştun anlamadım ama hadi oldu diyelim. ikinci üçüncü belkide benim bilmediğim
yüzlercesi vardır.
unutmakta bu kadar zorlandığını söylediğin birisiyle bu kadar çok buluşmanın mazereti bence olamaz.
belliki unutmadığına geri dönmüşsün. saygı duyuyorum. göz göre göre beni aldattın.bir de gözümde
yalancı olma mazeretlerinle ben gidiyorum. dedim
ağladım ağlayacam ne zormuş amk. sevdiğin birine elveda demek. gidiyorum dedim beyler ama içimden
dualar ediyorum
beni durdursa gönlüme su serpecek bir açıklama yapsa kurtulsam bu acıdan diye
-iyi alıştın bu ben gidiyorum deyip gitmelere.bu mu senin sevgin dedi
ohh dedim anlatacak galiba
-ister dinle ister dinleme ben anlatıyorum dedi
kulağımı iyice kabartarak dinledim
birinci ağızdan anlatıyorum beyler **ceyhun beyefendisi..
ooo yeni sevgili yapmışsın diye buna mesaj atmış üniversitedeyken
bizimki cevaplamamış
bende seni unutamadığımı sensiz yaşayamayacağımı anlamıştım halbuki diye bir mesaj daha göndermiş.
bizimki yine cevaplmamış
yarın sabah alanyadayım senin için diye bir mesaj daha atmış
bir kez daha cevaplamamış ebru
ebrunun anlattığına göre ceyhuna olan nefret duyguları sevgilisi olan birine asıldığı için iyice artmış
ve bir nevi intikam almak için ceyhun alanyaya gelince buluşma davetini kabul etmiş
cafeteryanın dışında buluştuklarında ceyhun seni çok özledim diyerek sarılmış
sonra içeri geçmişler ceyhun pişmanlıklarını bildiren bir konuşma yapmış
bizimki anlattıkların bittiyse şimdi gözlerimin içine bak demiş
bakmış amın oğlu
-ben kelebeği çok seviyorum. deyip kalkmış gitmiş ebru
sonra ebru dayısının karısı yengesinin yanına çay içmeye gitmiş. bunu gören ve bana arabayla artislik
yapan kuzeni
ceyhuna haber vermiş.gel eve çabuk diye.
ceyhunu kızın yengesi de oğlunun arkadaşı olması sebebi ile tanıyormuş.
ebru durumdan hoşnutsuzken
o bin bir şekilde oda da yalnız bırakmış ebru ile ceyhunu
ceyhun lütfenli yalvarmalı bir şekilde derdini anlatmaya çalışmış
ebru gitmek ister görününce kızın kolundan zorla tutarak hala birbirimiz seviyoruz biliyorsun derken
benim hakkımda da beni kötüleyecek bir kaç söz ilave etmiş.(içeriğini söylemedi)kolundaki hafif morluğu
da gösterdi anlatırken
ebru
-bundan sonra onun kadar adam ol başkalarını bari üzme demiş ve çıkmış gitmiş evden
sonra lavuk mesaj üstüne mesaj atmış
• *vay şöyleydi vay böyleydi. atmış da atmış mesajları
son mesajında da eğer aşşağı inmezsen kelebeği dövmeye gidiyorum demiş. ebrunun evde olduğunu
bildiği bir anda
bizimki sinirle inmiş
ağzına ne geldiyse saymış
çektiği tüm acıların hesabını sorarcasına kusmuş içinde kalan ne varsa
sonrada
-eğer gidip öyle bir şey yaparsan kendime zarar veririm sorumlusu sen olursun. diye tehdit etmiş
lavuk sarılmaya çalışarak affet beni ,sakin kafayla tekrar konuşalım durumu düzeltebiliriz tarzında sözler
söylemeye çalışmış
bizimkisi sarılmayıp
gözlerinin içine bakarak
tekrar ediyorum ben kelebeği seviyorum.bir daha ne mesaj at ne ara ne de gel demiş
evet beyler ceyhun süzmesi kaybetmeyi kabullenemeyerek yapmış bunların hepsini
bunları kavga ederken bilsem iki yerine 5 vururdum amk çocuğuna
kızın sözleri bitmiş gibiydi
ben kıza ceyhunla tekrar muhattap olmasın diye kavga ettiğimizi söylemedim.
ceyhunun salladığı yumrukta çeneme yarım geldiği için bir belirti yoktu.
ben ne diyeceğimi düşünürken
içimi sızlatan sözleriyle devam etti
-bana telefon açıp seni seviyorum deyip kapattığında dünyalar benim olmuştu. ister inan ister inanma
anlattıklarıma ama ben seni çok seviyorum kelebek dedi. hafifden düğümlenmiş sesi ile
o an sarılmamız gerekiyordu dimi binler.bu konuşmanın arkasına sıkı bir kucaklaşma giderdi
ama ben biraz suçlu hissettim kendimi sarılamadım.o da galiba ona inanmadığımı düşünerek yeltenmedi
bir müddet bana baktı
söyle lan işte gerizekalı bende seni seviyorum de.demek geldi içimden ama mallığımdan dolayı
söylemedim
-yalan mı söyledin yoksa bana. sevmiyormusun dedi??
vazoyu kırmış çocuk suçluluğu ve bakışları ile
-ben seni hep böyle üzeceğim galiba kusura bakma ben gideyim artık dedim
ellerimden tuttu gitme dedi
ama ben gittim
şimdi düşünüyorum da ne kadar inatçıymışım amk.
allahtan kız benden soğumayıp o mesajı gönderdi arkamdan
• *ben giderken kız arkamdan mesajı gönderdi
istediğin kadar git. amacın sabrımı sınamaksa acelem yok.ama başka bir nedenle sevgin bittiyse en
azından haber ver
evet böyle bir ihtimal de vardı
kız benden soğuyabilir taku takuna gurur yapıyor olabilir ve hatta kızı kaybedebilirdik
ama sinirliydim amk
bu mesaja da cevap vermem gerekiyordu, -
53.
+1Okuyalım bakalım
-
54.
+226Tümünü Göster
bir daha bilmem gereken şeyleri vaktinden önce anlat dedim
söz dedi sonuna gülücük ekleyerek
sonra düşündüm ulan bu kız beni bu kadar zamanda bu kadar delicesine nasıl sevmişti
korkmaya başladım binler
böylesine bir kızı üzmekten çok korkuyordum
işin en doğrusunu söylemek gerekirse anamdan başka kimse bana bu kadar değer vermemişti
bende kızı seviyordum
be pekekent o zaman nedir bu afra tafra tripler diyeceksiniz
evet haklısınız. bende bilmiyordum
-iyi geceler demeyecekmisin diye bir mesaj daha attı
-iyi geceler yazdım sadece
-geri gelemez misin dedi
-yarın görüşürüz dedim
-lütfen dedi
• *o kadar da abartmaya gerek yoktu amk. tamam yeter işte affettik. takunu ne çıkarıyon o kadar
kavganın üstüne romantism gider mi.gerçi amk. cavırlarında bu olaya make up sex diyorlar ama.ben
türküm amk.
-iyi geceler ebru dedim.
-iyi geceler kelebeğim dedi
geceyi tamamladık
ertesi gün kalktım. ceyhun binini bulmam lazımdı.ama bin çoktan gitmiş amk. okumaya
bu arada sınavda yaklaşıyordu
ben hiç sınava çalışamıyordum. arasıra o hazırlık test kitaplarına bakıyordum o kadar
sonra içimi bir korku daha aldı
bu kız bir yeri kazanıp gidecekti elbet
ya ben??
gitsem ne olacaktı
anada para yok baba da para yok. bende birikim yok. günlük kazan günlük ye.
başka bir şehire gitsem yurt parası nı boşver alanyaya geri gelecek birikim bile yoktu.
hani önümüz yazdı turizm biraz daha canlanır biraz para biriktirebilirdim ama
yetmezdi binler.
ben pederinden yardım almadan okuyan çok az bin tanıdım.
ama askerlik de geliyordu.en azından sınava girip açık öpretim yapmalıydım.
ebru ertesi gün geldi
oturduk konuştuk
ona durumları anlattım
ilişkinin devam edebilirliğini sabrının sınırını sordum
-yeterince sevmiyormuş gibi mi görünüyorum dedi
evet seviyordu ama araya uzun ayrılıklar girecekti.
turist kızlarından biliyordum bu muhabbeti.
yazın gelir gibersin.
sonra bir kaç e mail.bir kaç telefon bir süre yazar sonra gider başkasını bulur
aynı şeyin ebruda da yaşanmasından çok korkuyordum
-birbirimizi üzmeden en mantıklı olanı yapalım. ayrılmak gerekiyorsa seni üzmemek için razıyım dedim
—kaç gündür bunun peşindemisin kelebek.bu muydu amacın. düşüne düşüne bu mazeretimi mi
buldun.tek biz mi olacağız uzantan seven sevmiyorsan açık açık söyle dedi
bak sen. şimdide ben yanlış anlaşıldım.eh amk.
vay amk. çok hoşuma gitti lan bu tavrı. yarram aldın mı cevabı dedim kendi kendime
ama dur lan en azından yanlış anlaşılmadan kurtulmam lazımdı.
uzat elini dedim
uzattı istemeyerek ve kızgın halini devam ettirerek
-göhsümün sağ tarafına zütürdüm. sence yalan mı söylüyorum dedim.
salak değil ki amk. kız.
kalp öbür tarafta değil mi senin dedi
doğru cevabı gözlerimde aramalıydın dedim.
şöyle hafiften gülümseyerek baktı.
buydu olay beyler karı kız milleti kandırması en kolay millet.
dedeler demiş.
atmasını bildikten sonra tüfeğin atmayanı ,istemesini bildikten sonra avradın vermeyeni yoktur.
-bak dedim. seni bu kadar sevdim. senin yaşadığın acıları en iyi senin gözlerine bakarken onu görürek
anladım.
başkaları benim gözlerime baktığında senden kalmış acıları görmesin. dedim
kafamı iki elinin arasına aldı çenemi hafif kaldırıp gözlerime baktı. söz kelebeğim dedi
vay amk. dükkan bu kadar romantizm çok fazlaydı. biri görse makara yapar amk. liseli aşıklar gibiydik
• *bir kaç gün devam ettik böyle. sonra seni eve davet etsem gelirmisin dedi
sizin eve mi dedim
evet annemde babamda seninle tanışmak istiyor dedi
ben zaten babasıyla tanışmıştım.ama kız bilmiyordu tabi
o yüzden basit bir mantıkla eğer kızın babası da istiyorsa o zaman sorun yoktur dedim.
ama ben utanıyordum
başka zaman dedim
ısrar etti.
sürekli senden bahsediyorum. merak ediyorlar seni dedi
ya olmaz şöyledir böyledir dedimse de ikna edemedim
ertesi akşam a davet edilmiştim bile.
çalıştığım hediyelik dükkanından. masa üstü üfleme camlı üçlü bir mumluk aldım. çok şık birşeydi
eve gittim mesaj atarak ebruya.
kapıyı açtı
içeri girmeden ürperdim
o neydi amk öyle.bir apartman dairesi bu kadar lüks nasıl olabilirdiki elimdeki hediyeden utandım amk
etraftaki aplikleri görünce
sıcak bir karşılama oldu
biladeri de iyileşmiş.
bilirsiniz tüm gözler üzerinizde herkes size bakar. yannan gibi ağzından ne çıkacağını bekler
yediğiniz yemekten bile zevk almazsınız sıkıntıdan
ama çok hoş karşıladılar
artık ebru benim hakkımda ne anlattıysa onlara
-soracak pek fazla birşeyimiz yok ebru herşeyi anlatıyor sağolsun dedi annesi
eh amk ebru artı ben kıpkırmızı
zaten tedirginim sayın valide bu kadar gelme işte üstüme
—kızın babası çok bin bir gençlik yaşamış görmüş geçirmiş kral adama benziyordu -
55.
+327Tümünü Göster
muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
şimdi taka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir
üni de okumamı
henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
o zaman hiç çalışamadın dedi babası
gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
yemeğe geçelim dediler
hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir biniymişim o
gün onayladım
yemek bitti salona geçtik
durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın
olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
-sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
-buyrun dedim
-biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar
diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
hemen sözünü kestim
yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler
dedim
sizde anladınız dimi lan binler anlatmaya gerek yok amk.
-bitirseydim dedi
-sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim
—maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu
çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki
birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
-bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
-lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama
sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
unuttuk dedim.
içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti
bana bu
suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama …
belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
-anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
-inşallah dedim.
bu arada kzın biladeri binosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor.
futbol oynuyor bin. bizi giblemiyor bile
üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
yine gel dileklerini belirttiler.
annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
sen bilirsin dedim
aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk…
• *babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı
belirtmek istedim ve
koridorda elini tutarak yürümesi englledim
ne oldu dercesine bana baktı
-sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim
• *hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
-önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
derken de sarıldı
-ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
-onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi
• *içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi
birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
romantizmin dıbına koymak bu olsa gerek
-yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
-bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek
—korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum.
yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
-yürüyelim mi biraz dedi
-yok üşürsün böyle dedim
-sen sarılıyorsun ya işte dedi.—sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
-esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk.
yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
vay amk. aşk ne güzeldi lan
—yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
-ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
sen kaşındın diye düşünerek
-böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
eh geciken otobüslerini gibeyim onun da canına minnetmiş
• *ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye
pişirmiş.o derece
daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
yanlış anlayanın zütünü sabri reyiz gibsin ama gibim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
-ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim bince gülerek
-deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
-deli senin delin güzelim diyerek **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık
beklemeyerek.
iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
ben beklerken kapıya geldi
ben ona bakarken
-öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
-sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak
• * apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
bende ona bir öpücük gönderip gittim
sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
sanki ben girmeyecem amk. sınavına
aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu -
56.
028Tümünü Göster
bu süre zarfında ben eve tekrar davet ettiler ama sınav sonrasına salladım.
bende ufak ufak daha fazla test çözerek kendimi sınava hazırlamaya çalıştım
ebru her ders çalışma arasında mesaj atıyor her sıkıldığında da buluşmak istiyordu
yüzde 70 i civarını salladımsada bende özlediğim için geri kalanında buluştuk
bu buluşmalarda garip şeyler konuşmayıp. sevdiğini söylediği zaman bende
o öpmek isterse abartmadan karşılık vererek öpüştük
bir ara ondan soğuyor olduğumu düşünsede sınavdan sonra ne isterse yapacağıma söz vererek ört bas
ettim
sınavdan bir gün önce beraber hangi okulda sınava gireceksek o okullara gittik
sanki bilmiyoruz amk.
ebrunun buluşma bahanesi işte
birbirimize şans kalemler aldık bir kırtasiyeden
akşam a kadar beraberdik.,
o biraz daha beraber olma konusunda ısrar etsede
ben onu benim için ,kendin ve aileni tatmin edecek bir sonuç al diyerek gönderdim
sınava girdik **o hemen mesaj gönderdi
nasıldı diye. fena değil dedim
ben onunkini sordum.iyi gibiydi dedi
öğlen 12.30 civarı babam beni aldı nerdesin gelelim mi yemek yeriz beraber dedi
babası ile olmasından dolayı pek yanaşmadığım için.
eve gideyim sonra buluşuruz dedim
ama söz vermiştin ne istersem yapacaktın diye yine bir mesaj geldi
o hakkını bununla mı kullanacaksın dedim
iyi tamam off yaa dedi
tamam tamam gel hadi dedim okulun önünde olduğumu belirterek
geldiler. arabadan hemen indi sarıldı
lan baban direksiyonda ne yapıyon amk. yavaş biraz herifi kızdıracaksın tüfekle kovalayacak bizi amk.
-nasıl geçti canım dedi
-sınavı konuşmayalım lütfen dedim
-tamam gel babam bizi bırakacak dedi
-yürüseydik dedim
-annemle kardeşimi alıp otele gideriz dedi
-siz planı yapmışsınız bile dedim
otele gittik. tüm personel bu amcık kim dercesine bakıyor.
bilirsiniz otellerde patron kızına herkes hastadır. kimle çıkarlarsa çıksınlar beğenilmez jön
havuz barda ki masalarda oturduk **ben tabi yine çok gerginim
yemeği söyledik
ama yemek yerken ebru normalden biraz daha samimi davranıyordu
-yarın yüzmeye gelelim mi havuza canım dedi
canım mı?? dercesine baktım.lan yavaş ataya saygı biraz.ben zaten tırsıyom adam gibtir edecek diye
-ben yüzme bilmiyorum dedim. canım kelimesi muhabbetin içinde kaybolsun diye
-ben sana öğretirim canım dedi
anası babasıda bişey demiyor.ben kız olsam biri babamın yanında onu dese, diyen mezar peder hapis
-bana öğretmeye çalışan bir kaç kişi benim yüzümden boğulma tehlikesi atlattı dedim
bu arada kzın biladeri de babasına soruyor. yüzme mi bilmiyormuş diye
-yok şaka tabi biliyorum dedim
yemekten sonra kardeşi kalktı.
babası işler için otelde bir yerlere gitti.
annesi ben ve kız kaldık masada
annesi de çok sevimli bir kadındı. bilindik zengin kadınlar gibi ne yüzündeki boyası fazlaydı
ne de çevredekilere kibarlığından ödün veriyordu. hanımefendiydi resmen
annemi sordu
belliki buluşmak istiyordu artık ama annem gelmezdi ki.-annem yazları yaylaya çıkar biraz daha serin
olduğu için. dedemlerin köyüne gitti dedim
ebru atladı
-aa bizi de zütürür müsün kelebek diye.
evet çok iyi olur diyerek destek verdi annesi
sanki evlendik biri karım biri kayınvalide amk. nere gidiyorsunuz bi durun.
-çalışıyorum zor ama sezon sonuna doğru gidebiliriz elma ve üzümlerin yetişme vaktinde dedim.
bu ana kız belliki bizim kabile ile de yakından tanışmak istiyordu.
garip bi durum beyler çok farklı iki dünyada yaşamış ailelerin kesişim evlatlarının
gönül meselesi ile iki aile tanışacaktı ama benim temsil ettiğim taraf pek de gurur duyulacak bir aile
değildi
tamam aç değiliz açıkta değiliz ama onların hayatına bakınca daha bir gariban hissediyor insan kendini
annesi de lavaboya kalktı.
herkes bize bakıyor elemanlardan yada ben öyle hissediyorum
ama ebrunun umrunda değil içime girecek
elimi tutuyor
-annenin babanın yanında bari böyle yapma utanıyorum dedim
-biliyorum dedi
-nasıl biliyon dedim
-yüzünden belli oluyor dedi
-iyi bulmuşsun eğlenceyi dedim
-annem de çok tatlı olduğunu söylüyor utanınca dedi
ey allahım neler diyor.
-intikam almaya zorlama beni dedim.
-tamam özür dilerim dedi.
-bi de sevgi sözcüklerini yalnızken söylesen dedim
-kimden ne saklamaya çalışayım ki herşeyi biliyorlar dedi
-tamam ebru ne yaparsan yap dedim.
-kızma hemen dedi
-kızmıyorum alışamadım henüz anlayışlı ol dedim
surat yaptı tamam diyerek.
-sende üzülme hemen dedim
-o zaman bir öpücük borçluyum dedi
-veresiye çalışmam öpücük konusunda dedim
yuh amk orda öpecek engellemesem.
-burda olmaz dedim.
-gel oteli gezdireyim o zaman dedi
niyeti belli kıyı kenar bir yer bulup öpecek.
-ebru madem bu kadar paniksin benimle olma konusunda buraya neden getirdin. yalnız biryere gitseydik
dedim
annemler istedi dedi **bu sırada babasıda anneside geldi. babası ilgilenemediği için üzgün olduğunu
belirtip. -
57.
029Tümünü Göster
garsonu çağırarak bişey içip içmeyeceğimizi sordu
içim yanmış barda ne varsa içesim var alkol ndıbına ama hanzoluk belirtisi olmasın diye su rica ettim
onlar da içeceklerini yenilediler
bi kaç otel hakkında konuştuktan sonra
müsade istedim işe gitmek için. bugün izin almadın mı dedi ebru
-yok almadım da erken çıkarım herhalde akşam dedim
-o zaman akşam buluşuruz dedi hem bana hem babasına bakarak
bişey de diyemedim.
-12 ye kadar izin dedi babası
-tamam ben sana haber veririm dedim ebruya vedalaşıp gittim
akşama doğru mesajı attı.ben hazırım seni bekliyorum diye.
gel dükkanda bekle ama uslu uslu oturacaksan dedim
tamam dedi hemen geldi
patron da sığır değil o kadar amk.
kızı öyle giyinip kuşanmış görünce
siz gidin isterseniz dedi
ben daha bişey demeden
ebru teşekkür ederiz dedi.
dükkandan çıktık
-nereye gidiyoruz dedim
-sen nereye istersen dedi
-sen karar ver dedim
bi tane türkü bar var oraya gidelim oturalım dedi
oraya gittik. canlı müzik 9 gibi başlıyordu. yarım saat erken gitmişiz
iki bira söyledik.
annesine mesaj attı bizimkisi şurdayız diye **genelde genç insanların geldiği bir yerdi. pazar olmasına
rağmen
duyan gelmiş gibi kalabalıklaştıkça kalabalıklaştı
beklenmedik eleman kızın kuzeni de geldi.
bizi görüp masaya geldi
ebruyla selamlaşıp bana da merhaba dostum dedi
dostunu gibeyim senin samimi ol bin
artis tavırlarla oturdukları masaya jack açtırdılar
iki dakikalık keyfim o binin yüzünden buz görmüş taşşak gibi çekildi
şimdi ebruya gidelim desem yanlış anlayacak bilmiyor ki amk o binin tam bir bin olduğunu
ebru elimi tutarak biraz da hızlıca içiyordu.
sınavı kutlamaya gelmiş bir kaç ergen olduğunu tahmin ettiğim grup
daha 11 olmadan amı zütü dağıttı
laf kavgası başladı
fırsat bu fırsat deyip kaldırdım ebruyu
dışarı çıktık
1 saat vardı ebrunun eve gitmesine
ne yapıyoruz dedi
dolaşalım biraz dedim
yürüdüğümüz yönde giderken o bin de geldi arkamızdan arkadaşlarıyla
bağırıp çağırıyor
durdurdum ebruyu o binler geçsin diye
yanımızdan geçerken ebruyu lafa tuttu amk oğlu
gibtirip gitsene işte
kız benim elimi tutuyor o sordukça soruyor yok sınav nasıldı yok şu böyle bu böyle diye
laf döndürdü dolaştırdı ceyhun şu üniversitede okuyor sen de girebilecekmisine getirdi bin
ne zaman ayrıldınız siz bu arada diye de soruyor kıza
tamam size de iyi geceler dedim
tuttum ebrunun kolunda ters tarafa doğru yürümeye başladım
ebruyu orda biryerde bırakıp o bini öyle bir gibesim vardı ki tahmin edemezsiniz
-ceyhunla arkadaşlardı kusura bakma dedi
-bana onun ismini anma ebru dedim
-peki dedi
içimde kalan soruyu da sorma fırsatı buldum
-gönderiyor mu hala sana mesaj dedim
-bi kaç tane daha gönderdi ama cevaplamadım dedi
-hani bana söyleyecektin dedim
-ama cevaplamadım ki dedi
kıskançlık krizi yine başladı bende
-ne yazıyor dedim
-özür filan diledi başka da rahatsız edici birşey söylemedi dedi
-yalan söyleme dedim
aman demez olaydım. bana ne dersen de ama yalancı deme dedi
bastı gitti.
huur çocuğu ceyhun uzaktayken bile zarar veriyordu bana
koştum arkasından
-dur dedim
durmadı
-ebru dedim
sallamadı
tutmak zorunda kaldım kolundan.
tamam özür dilerim dedim
özrünü de istemiyorum. seni de.yalancı olduğuma inanıyorsan seni sevdiğime de inanmıyorsundur bırak
kolumu dedi
yine gidiyor
-ya tamam desemde
peşinden yine koşturduyine tuttum kolundan
-onun yüzünden ayrılacakmıyız şimdi dedim
-onu sana sormak lazım dedi
özrümü yineledim
-bana inanmıyorsan bırak unutmaya başlayayım dedi
üste çıkma politikası uygulayarak
-hani bana vaktinden önce haber verecektin dedim
-kelebek aramıza girmesini istemiyorum.ben unuttum sende unut dedi
-tamam dedim. biraz üzgün üzgün baktı bana
-eve kadar yürüyebilirmiyim seninle dedim
-ben kendim giderim dedi
zorla ikna edip ev mahaline geldik
apartman girişine kadar yürüdük sessizce
ben durdum o bir iki adım daha attı
-tamam fazlasını haketmedim zaten iyi geceler sana dedim
-iyi geceler dedi. yüzüme bile bakmadan içeri girdi.
sinirden kafayı yedim
şimdi yapılacak birşey vardı o bini bulmak -
58.
+130Tümünü Göster
• * ebru hanım bize tavrını yaptı.o sinirle bende o bini bulmak için geri döndüm.
zaten yürüyebilceğiniz bir barlar caddesi var.o saatte
bu arada da telefonu kontrol edip duruyorum ebru bişey gönderdi mi diye ama yok
bini bir barın dışında telefonla görüşürken gördüm
gittim yanına başında bekledim
iki arkadaşı da onu bekliyor
-bir tanesi hayır mı bilader dedi
hiç giblemedim.
-oop sana soruyom dedi
yine giblemedim.
bu sırada telefon konuşması bitti lavuğun
-oo dostum naber dedi
-iyi dostum senden naber dedim. derken neresine vursam diye hesap yapıyordum
ama
-ayrıldınız mı ebruyla yoksa yalnızsın dedi
durdum. vurmaktan vazgeçtim.
ulan bu binler tezgaha düşürmeye çalışıyordu beni
belliki bir komplo vardı. yada ben öyle hissettim
aklımdan geçenler
1.ebruyla aramıza ceyhunu sokup ebruyu benden soğutmak ve ceyhun ismini sürekli tazelemek
2.benim bu bini iyice dövmemi ve bu durumdan önce binin ailesinin sonra ebrunun ailesinin
en son da ebrunun haberi olmasını sağlayarak üzerime serseri kavgacı ve barbar sıfatlar yakıştırmalarını
düşünüyordum
haksız olmama ihtimalim çok yüksekti çünkü o denyo ne gibime gelipte öyle birşey söylesin ki.
konuşmaya cevap vererek devam ettik —yok ayrılmadık çok mutluyuz dedim
-ayrılırsınız siz moruk o kız ceyhunu seviyor hala dedi
-helal olsun sana aşktan anlıyorsun dedim
-sen niye geldin paraya mı sıkıştın yoksa dedi
resmen kaşınıyordu bin oğlu bin
-dost değilmiyiz gördüm selam vereyim dedim
-tamam hadi aleyküm selam görüşürüz dedi
-mutlaka görüşecez dostum dedim.
gitti lavuk ben sinirimle kaldım.
birşey yapamamaktan kudurma bu olsa gerek
şeytan dürttü giberim ebruyuda aşkınıda ızdırabını da git göm şu amın oğlunu yere zütü dışarda kalsın
sadece
dedi ama uymadım şeytana herşeyin sırası vardı elbet
bu arada ebrudan hala haber yok
bi de bu çıktı şimdi amk. başımıza.
ne güzel sev’işiyorduk. nerden çıktı amk bunlar
ebru göndermedikçe bende göndermedim mesaj.
sürdü de sürdü olay iki gün gibi bir zaman geçti
sonra dayanamamış olacak ki.
dükkanın önünden geçti içeri bakarak
gördüm içim yandı. yürekte bir cızırtı meydana geldi
kapıya çıktım arkasından baktım
köşeyi döndü
arkasından gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken
dükkanda yalnız olmam sebebi ile gidemedim
5 dakika sonra tekrar köşeden göründü yine dükkanın önünden geçecekti
bende dükkanın önünde yerimi aldım gözlerimi sadece ona dikerek
o sadece bir kere baktı o da köşeden dönünce
kafası önde yürüyerek iyice yaklaştı
geliş açısı dükkana girmeden pas geçecek bir haldeydi
onun yoluna durdum
buyrun hanımefendi dedim. dükkanı göstererek
baktı ama konuşmadı
iki gündür işler çok kesat gönlümde dedim
hala kızgın gözlerle bana bakıyordu
yeter artık dercesine baktım bende ona
sonra bir adım yana açıldım
sen bilirsin dedim
gitmedi durdu
duygu salyalarını yutkundu ağzındaki.bir adım atmaya yeltenir gibi oldu
tuttum kolunda hiç birşey demeden
-gidersen bir daha gelme dedim
bu neydi amk.yaa sinirim iyice arttı. sanki 10 tane karıyla grup yaparken yakaladı beni.
-tamam sevdik kıskandı abartma bu kadar dedim
-hep böyle mi olacak dedi -
59.
+1Emek var
-
-
1.
0kopyala yapıştır abi ama sende haklısın az bişe emek var
bunun ödülünüde almış bulunmaktayız trende girmişiz
-
1.
-
60.
+1"Rez"
-
61.
+1Ayraaç 38
-
62.
+1Beyler hikaye uzun ama efsodur. Okuyun olm.
-
-
1.
0aynen kardeşim çok süper hikaye
-
1.
-
63.
+1bittiyse partlar söyleyin pampalar
atayım devdıbını -
64.
+1At lan at at rez rez
-
-
1.
0atıyorum kardeşim
-
1.
-
65.
+231Tümünü Göster
severim, herneyse
devam ediyoruz 10 part daha geliyor
-valla kusura bakma ceyhun hayatında olduğu sürece böyle olacak dedim
-ama ben bişey yapmıyorum ki.hem inanmıyorsun bana dedi.
-inanmasam durmazdım yolunda. al şimdi de çekildim dedim
-ben seni o kadar seviyorum sen gitmeme bile bu kadar kolay izin veriyorsun dedi
-seviyordun da iki gündür neden hasret bıraktın kendine dedim
-sende aramadın dedi
-ne bileyim öyle surat yapınca o gece dedim. gerçi suratın hala aynı dedim.
suratındaki ifadeyi biraz değiştirmeye çalışırken istemsizce
-özledin de mi geldin yoksa dedim
-özlemedim dedi
-hala yalan söylüyorsun ama dedim
-tamam bu yalandı dedi ama diğerleri doğru sana hiç yalan söylemedim dedi
-tamam biliyorum. sarılsak mı ne yapsak özledim seni dedim
ne tatlı bir gülümseme geldi suratına bilemezsiniz.
küçük bir çocuk açlıktan ağlarken meme görünce sevinmesi gibi bişeydi
işte lan sevdiğim kız buydu amk
sarıldık bi kaç saniye sonra dükkana girdik karşılıklı seni seviyorumlarla beraber
babasına telefon etti. benim yanımda olduğunu söyledi.
gece dükkanı kapatıncaya kadar benimle kaldı.
bu arada bana yardım bile etti. bazı malların tozunu alarak. silerek falan
o kadar süre onunla kalıp öpüşmeden durmak bir hayli zordu ama dükkanda da öpülmezdi amk
bu durumu
-dükkanı kapatsakmı bir beş dakika diyerek dile getirdim
-erken değil mi dedi ne demek istediğimi anlamayarak
-yok geç bile kaldım dedim
-nereye dedi
-dudaklarına dedim.
-sabredersin herhalde dedi
sabrettim. dükkanı birazcık erken kapattık
ve çok zula genelde aşıkların gittiği bir yere gittik.4 birayla
hava da da yaz havası vardı gece olmasına rağmen oldukça sıcaktı.
o heyecanlıydı ben heyecanlıydım.
yıllar geçmiş gibiydi öpüşmeyeli…
• *oturduk bir yere
açtık biraları. şerefe dedik ben içmeyi beklemeden sorgusuz sualsiz dudaklarında buldum kendimi
her zamanki gibi dudakları bal kıvamındaydı
bu defa her defaki öpüşmeden biraz daha farklıydı
farklı olan onun biraz daha şehvet dolu öüpüşmesiydi
onun bu halleri beni de azgınlığa sürükledi
oturduğum yerden dizlerimi kontrol edemez oldum
tir tir titriyordu. karda mahsur kalmış dağcılar misali.
bir süre böyle devam edince haliyle elim ayağım rahat durmaz hale geldi.
başka bir deyimle zütüm başım oynamaya başladı. parmaklarımın dokunduğğu noktalar ensesinde
aşşağıara doğru inmeye başladı
amk.o kadar turist kız tecrubeme ragmen çok farklıydı.
bir ara nefessizlikten olsa gerek durur gibi olduk ama aklım başka yerlerdeydi
daha bir yudum bile almadığım birayı 4 5 dikişte bitirdim
yuh dercesine bana bakarken o da bir kaç ufak yudum aldı
benim birayı hızlı içmemin sebebi ise alkolün nimetlerinden yararlanıp
daha rahat olabilmekti
ama birayı içerken hadi bırak şunu da devam edelim öpüşmeye der gibi
elimdeki birayı alıp kenara koydu ve tekrar devam ettik
• *evet alkol işe yaramıştı ama sadece pgibolojik olarak bir biradan ne olacak amk. yıllarca barmen olarak
çalışmış adama
ya bana öyle geliyordu yada ebru beni baştan çıkarmak istercesine öpüyordu
evet amk baştan çıktım.
başı gibtir et kendimden çıktım
insan o kadar azar mı amk.
cezaevinde 31 sene yatıp geneleve koşarcasına hızlı hareket etmeye başladı ellerim
bacaklarında başlayan yolculuk yukarı çıktıkça tedirgenleştiriyordu beni
elim sıcaklığı hissetmeye başladığı an başka bir sıcaklık yüzümde belirdi
şamarı yine yedik beyler. karekter farklı ama şamar aynı şamar oğlanı olduk amk
evet beyler tokatı atıncaya kadar ona göre sonra benimde katılarak bana göre de olan ”fazla ileri
gitmiştim”
dıbına koyduk mu öpüşmenin koyduk
tokadı yedik mi yedik
kendimizi nasıl affettiririz diye düşünmeye başladık mı başladık
öpüşmenin tadı damağımda kaldı mı kaldı
be yarram ne vardı o kadar abartacak o zaman
cevapsız sorular işte beyler
-abartma kelebek dediğini duyar oldum ebrunun ben bunları düşünürken
-sen de o kadar güzel öpüşme demişim malca
-evleninceye kadar öpüşmeyelim o zaman dedi
bu önerge aklımda kalan bir soruya netlik getirmişti beyler **bu kız bu konuda bu kadar hassas ise öteki
binle neler yaşadığına da açıklık getirir gibiydi ama sadece düz mantık tabi.ama çok yüksek ihtimalle kız
hala anadan doğma duruyordu
ama işin diğer tarafında bana o zamanlar çok korkunç gelen bir söylemde vardı
evlenmek!!
yuh amk ne evlenmesi daha okul var askerlik var.hem babasına söz verdik.
evlilikten büyük karar mı var amk. hayatta
hayatını severek teslim ettiğin kişilere bir nevi zütünü dönerek yatıyorsun.
e kalkarsa mal din iman tanımadan giberler beyler
evlenmek tamam lafa karıştırılıp kandırılması basit bir konu ama işin daha realistik bir tarafı daha var
evleninceye kadar!! lafı
basit bir hesap yapalım
bu kız hiç kalmadan mastır yapmadan 4 sene okuyacak. bende açık öğretim okusam.bir sene civarı
askerlik muhabbeti. düğün hazırlığı falan derken
kuyruğun üstünden bile baksan 6 sene var
evet beyler 6 sene sex yapmadan yaşamak
bi de eskiden o kadar tadını almışken
yuh lan yuh amk. sonra da karılar yok beni neden aldattın yok aşkım sana yetmiyormu falan diyorlar.
yetecekmiydi bana??
işin daha düşündürücü tarafı farzı misal yetti aşkı
ve bekledim 6 sene civarı ya son dakika iş yatarsa yazık olmayacakmı bizim ufaklığın gençliğine
ama herşeye rağmen ebrunun bu davranışı hoşuma gitmedi desem
galatasaraylı arifin ceza sahasında kendini bırakması kadar yalan olur beyler **evet beyler evleninceye
kadar öpüşmeyelime bir şekilde çözüm bulmam lazımdı
tamam öpüşmeyelim demek sadece tak yemek olurdu
ellerimi havaya kaldırdım enselenmiş suçlular gibi
-tamam o zaman bundan sonra böyle öpüşelim dedim
ellerimi ellerinde birleştirerek omzuma indirdi
ve bir buse diyelim artık koydu dudaklarımın üstüne
evet lan hakaten tadı damağımda kalmıştı
ufak bir not ilerlede unutmayın diye
”ben bundan sonraki zamanlarda ne zaman ebruyu öpmek istesem iki elimi havaya kaldırıyordum
bazen olur olmaz yerlerde elimi kaldırarak binlik de yaptım.
bir nevi aramızda sır espri olmuştu zamanla” -
66.
+157 ayraç
-
67.
+1Konu takip mesajı
-
68.
032Tümünü Göster
ikinci biraları açma zamanı da gelmişti.
açtık.
tam şerefe diyecektim
-başa almayalım dedi gülerek
-evet yoksa evlenmek zorunda kalacağız dedim
gülüşürken telefon geldi
-aa babam arıyor saat kaç dedi
bi cevap verseydik amk. hemen açtı telefonu **merhaba nasılsın geyiğinden sonra,
tam olarak nerde olduğumuzu ve oturduğumuzu söyledi
daha sonra senin gelmene gerek yok.biz kalkıyoruz şimdi dedi
bi zahmet gelmesin amk. gelse ne yapıyorsunuz lan burda dese sıçmık dondan belli olur
ebru bana döndü telefonu kapattıktan sonra
-mesajı aldınız kelebek efendi. dedi
-ne mesajı dedim
-sevgili eve bırakılacak dedi
-hangi sevgili dedim. binlik kokan ses tonuyla
-seni çok seven sevgili dedi.
evet olayı kapatmış görünüyorduk. baksanıza kızgın değildi gereksiz abazan hareketimden dolayı
-kendisi gider o boşver oturalım biz dedim.
bu espiye kızılır mı amk. kızdı
-yaa kelebek hadi bak saat kaç olmuş dedi
bu arada ayağa kalktı
binliği abartıp oturduğum yerden ellerimi havaya kaldırdım.
-offf deyerek eğildi ufak bir öpücük
biraz daha yukarı kaldırdım
biraz daha büyük bir öpücük
ayağa ellerim havada kalktım
-kelebek geç ka-lı-yo-rum dedi
-valla son dedim
-tamam alacaklı ol dedi
eh amk.iyi alışmıştı bu alacak verecek ticaretine öp işte
öpmedi elimi indirip koluma girerek yürüdük
eve bıraktım.
• * bundan sonra düzenli buluşmalarımız. onun ailesi ile olan daha sıkı kaynaşmalarımız devam etti
herşey normal gidiyordu
sınav sonuçları açıklanıncaya kadar sürdü bu
ebrunun puanının çok iyi olduğu attığı sevinç çığlıklarıyla belli oluyordu
benimkini sordu
örnekleme vererek açıklıyorum beyler
orda okumak istediğimden değil ama
konya selçuk üniversitesi kamu yönetimi bölümüne gereken taban alım puanının 7 puan fazlasıydı.
ki bu çok rahat girebileceğim anlamındaydı
iyi dedim
geldi. puana o da baktı
-nereleri yazacaksın dedi
-açık öğretim dedim
yine kızdı amk. bağırdı çağırdı. boşuna mı o okulda okudun. orayı herkes kazanır. neden 4 yıllık bir yer
yazmıyorsun
saydıkça saydı amk. sonra uygun bir dille bir kez daha anlatmaya çalıştı
ama ben vurdumduymaz ve inatçı halimden hiç ödün vermedim.
o ısrar ettikçe sinirlendim.
çünkü ben at gözlüğümü takmış geniş düşünemiyordum o zamanlar
kafama sabitlemişim amk. para yok rezil olurum o yüzden gibtir et okulu
-ebru doktorluk mühendislik kazanmadım. sırf okumak için okumak istemiyorum.4 sene boşa gider yoksa
dedim
ve beni çileden çıkaran
-kelebek bak puanın iyi eğer sorun paraysa izin ver ben vereyim dedi
dediğim gibi çileden çıkmış bir şekilde
-bir daha benimle konuşurken ağzından para çıkarsa aramız bozulur. noktamdır dedim
ağlamaya başladı
-okumak istemiyorum uzatma lütfen dedim
• *aynı gün akşamı dükkandayken babası beni aradı. ottan taktan konuşuyor olmasına rağmen arama
amacı belli gibiydi
bunu da sınav nasıl geçti diyerek belli etti zaten
istediğimden fazlasını aldım. dedim
cevap vermesini beklemeden müşteri geldi ben sizi sonra arayayım diyerek kapattım
ama yeterdi artık istemiyorum amk.
ebru mesaj attı akşam bize gel yemeğe diye
yine amaç belliydi. dükkanda yalnızım diyerek salladım
uzatmıyorum tek tercih yaptım. açık öğretim işletme
kızda türkiyenin önemli bir kaç üniversitesine tercih yapmış rehber öğretmen yardımı ile.
evet artık ayrılığın sinyalleri yavaş yavaş geliyordu
ebru da bu durumun farkında olarak daha sık mesaj atıyordu
ayrılıktan şimdiden sıkça bahseder olmaya başlamıştı
çok seviyordum lan kızı o bir şehirde ben bir şehirde nasıl dayanacaktım amk.
tercihler yapıldıktan sonra bir gün akşam erkek kardeşi hariç ailecek yemeğe çıkmışlar
dönüşte dükkana uğradılar
artık korkacak bir durum yoktu.
tercihi yapmıştım amk.
ebru geldi.
-daha işin çok mu dedi.
-1 saat kadar hayırdır dedim
-babamlarla seni eve bırakırız diye düşünmüştük dedi
vay amk bu kadar sevilir mi?.hepsini kızın hatırına yapıyor olsarak gerekti beyler
-erken daha bırakamam dedim
-iyi biz biraz daha dolaşalım o zaman dedi annesi
ulan ayıp ediyorduk hay işini gücünü gibeyim
yarım saat sonra mesaj attım. ebruya
- bitti işim diye
-tamam geliyoruz dedi
geldiler ben araba nerde diye merak ediyorum. araba yok.amk zaten yürüyerek gelmişler çarşıya
eve kadar benimle mi yürüyeceklerdi yuh amk.
yapar mı yapar bunlar desemde
-bizim eve kadar yürüyelim orda zütürürüz seni dedi
-iyi dedim. koluma girdi
annesi babası önde kolkola biz arkada yürüdük
apartmanın yanına geldik
-babası daha erken uykun yoksa gel birer kahve içelim dedi
-annesi yorgun degilsen gel oğlum dedi
ebru herkese cevabı verdi.
-yorgun değilmiş hadi dedi
nerden biliyon amk.
ben rahatsız etmeyeyim desemde apartman girişine yöneldiler bile
yukarı çıktık
kahveler geldi. içtik
iş güç biraz muhabbet
-istediğin zaman söyle zütüreyim dedi babası
ebru yine atladı
-baba gerek yok taksiyle gider artık dedi
-olur mu ayıp olur çıkardık burayafalan derken annesi. ebru ısrar etti biraz daha oturalım baba biz diye
bi envi gibtir etti onları onlar da müsade istedi yatmak için
esas bu ayıp amk. bırakılıp gidilir mi ebruyla ben orda
gittiler… **onlar bizi öyle bırakıp gidince daha bi utandım.bu kadar olmamalıydı amk.
ebru zaten hemen fiziksel olarak dudaklarını yavşatmaya başlamıştı
tamam bende istiyordum ama bir kaç öpüşmeden sonra ebru daha ihtiraslı öpmeye başlayınca
öpüşme sesleri yükselmeye başladı çok sessiz olan ortamda
dudaklarımı zar zor ondan alarak
ayıp oluyor böyle .ok ses çıkıyor dedim
tv yi açayım mı dedi
yok ben gideyim doğru değil yaptığımız dedim
yaptığımızda yanlışlık yok ama yer olarak katılıyorum dedi
ve ekledi benim odaya geçelim istersen dedi
ebru wc ye falan kalkarlar burda göremeyip yanlış anlarlar ben gideyim dedim
bir yere gitmiyorsun dedi elimi başının arkasından geçirip omzuna koydu
kafasını bana yaslayıp sessizce durdu
bir yandan da elimi okşamaya başladı
lan babası gelse ayıp olacak amk. adam bize o kadar güveniyor evine almış
yanlış birşey olmasından korkuyorum
ama sessiz durmakta kötü çünkü içerden dinliyorlarsa ne yapıyor bunlar konuşmadan diye de şüpheye
düşebilirler -
69.
+233Tümünü Göster
derken ebruda fısıldayarak konuşmaya başladı zaten
-seni çok özleyeceğim. diye
benim kafam başka yerde olduğu için pek dramatik konuşmaya girmek de istemiyordum
-bende ama korkma hep yanında olacağım dedim. konuyu kapatmak istercesine
-beni hiç bırakma kelebek dedi
-söz dedim
bizimki ağlamaya başladı sessiz sessiz
tam sırası amk. bırak gideyim baban yanlış anlamadan sabaha kadar ağla işte.
ebru ağlama moduna geçince ben gidiyorum demek olmaz. gibe gibe biraz teselli edeceksin. aşkın dikeni
işte
-sürekli gelecem yanına sen gidince. hiç merak etme sende gelirsin zaten. telefon var mektup bile
yazarım sana dedim
daha bir ağlamaya başladı.ne dedikki amk. **sarıldım iyice arasıra saçlarından arasıra alnından öperek
tamam ağlama dedim
içli içli ağlamaya devam etti bir süre
-burda kal bu gece dedi
kadın doğum uzmanının amı amk. sabah baban görse ne yaptınız sabaha kadar dese ne diyeceksin
-başka zaman söz ama bu gece olmaz dedim
yarım saat daha oyaladı beni sonra ancak kalkabildim.
tam on dakikada kapıda güle güle faslı sürdü. zaten fısır fısır konuşuyoruz sessizce. biri höyt dese kulak
zarım patlayacak
dışarı çıktım bir rahatlama geldi. üstümden büyük bir yük kalkmıştı
ertesi gün dükkana gittim.
sabah çay poğaca ikilisi ile kahvaltımı yaparken
karşı kuyummcuya gelen yeni elemanı gördüm
hep yurtdışında hollanda da yaşamış. okuyan yazın hem tatil hem iş için alanyaya gelmiş.
18 li yaşlarda oldukça düzgün fizikli çok tatlı bir kız.
elif
bu kim lan dercesine bakarken.o da benim mal mal ona baktığımı farketti.
bende otelde çalıştığım dönemlerde hollandalılarla çalıştığım için iyi denilebilecek seviyede flemenkçe
biliyorum
iş olmadığı zaman dışarda duruyor.iş olduğu zaman içerde müşterilerle konuşuyordu.
zaman zamanda göz göze geliyorduk.
ama işim olmazdı ebru var giber valla
elif arka planda kalırken ben yoğumluğumu ebruya veriyordum çünkü
o da zamanın azalmakta olduğunu ve kalan günleri benimle değerlendirmek için sürekli kontak
halindeydik
ebrunun bana olan duygularının tamamen aşk olduğuna hiçbir şüphem kalmamıştı
ebru beni bir kaç defa daha eve davet etsede ben gitmeme kararı aldım. ayıptı amk.
ebru dükkana geliyordu arasıra tost yemeye beraber gidiyorduk bazen dükkanı benimle kapatıyordu.
e bu durumları mutlaka elif de görüyordu tabi.
o yüzden elif benim için bir tehdit görünmüyordu.
olaylar böyle devam ederken okullar belli oldu.
kelebek açık öğretim.
ebru ankara da bir üni. mimarlık oflayarak poflayarak sürekli dert yanıyordu ayrılacağımızdan dolayı
-bana bir söz vereceksin dedim
-nedir dedi
-derslerin hiçbirinden kalmayıp okulu erkenden bitireceksin bu sayede daha erken kavuşacağız.
eğer derslerde başarısız olduğunu görürsem
tek sebebini kendime bağlarım ve okul hayatın boyunca senden uzak dururum dedim
-nasıl söz vereyim daha önce hiç okumadım ki dedi
-bi kaç sene benim için inek ol bitiren adamlar senden akıllı mı dedim
-söz vermem dedi
-o zaman şimdiden giderim ne halin varsa görürsün dedim.
-çok ağır tehdit ediyorsun ama dedi
-lütfen dedim. ayrılığa tek dayanması gereken sen değilsin beni de düşün.bir an önce bitir lütfen dedim
-tamam anlıyorum elimden geleni yapacağım dedi
tak anlıyorsun benim amacım babasına verdiğim sözdü. derslerin kötü olmasını bana bağlayarak benden
soğuyabilirdi.
bir gün sabah yine poğaca almadan gelirken. afiyet olsun dedi birisi biraz yozlaşmış türkçesi ile
elif.
-sağol dedim. vereyim istersen birini fazla var
-olur dedi.
birini çıkardım verdim teşekkür etti
az bekle hemen yeme dedim.
dükkana yürüdüm çayçıya iki çay söyledim. diafondan
getirdi. birini karşıya gönderdim elife
şimdi size soruyorum binler bu kıza asılmak mı amk.
nerdeyse hergün görüyor ebruyu
anlamadı mı kız arkadaşım olduğunu
hadi asıldım sansın yanlışlıkla
bu kadar mı çabuk tepki verilir.
-e artık bende sana ısmarlarım bir ara diye gülerek
diyorsunuz ki ne var lan işte jestine jestle cevap vermek istemiş.
görürsünüz amk…
zaten yıllarca sap sap beklersin sonra bir kız bulursun ne kadar kız varsa sana yapışır ondan sonra
• *yaz sezonu iyice açılmış çarşı insan kaynıyordu.
benim işler sıkı olduğu için genelde ebru dükkana geliyordu saati belli olmaksızın
bazen denize gider bazen otele gider. bazende bir iki saatliğine beraber denize giderdik
dükkana geldiği bir gün elifi farketti
-kelebek bu kız kim hep buraya bakıyor dedi
tedirginlikle ve muhtemel bir kıskançlığı önlemek için
-hangi kız dedim
-şu karşıdaki dedi
-nerden bileyim ebru dedim
oralı değilmiş gibi
konu kapanmış gibiydi ama benim içim çok kötüydü. yemin ederim karşıdaki kızın birşeyler yapmasından
korkuyordum
korkutuğum başıma 3 4 gün sonra geldi
ebruyla beraber olduğumuz bir gece konuşmaktan ve onun ilerdeki olası hasretini teselli etmekten
bayağı bir geç saatte yattım
haliyle dükkana da biraz geç geldim, dükkanı açarken elif elinde ki poğaca ile geldi
vay amk. gitsin istiyordum. sanki bulaşıcı bir hastalığa sahiptide ondan kaçarcasına
başka işlere başka yerlere bakmaya çalıştım
ama nafie olduğunu
-sana borcumu getirdim dediğinde anladım
-tamam sağol şuraya bırak ben sonra yerim dedim bir an önce gitsin diye.
-iyi işin bitince haber ver beraber yiyelim dedi
ya gibtir git yaa bi gibtir git amk.
o kadar yannan sahibi başka adam var beni mi buldun amk.
beyler kahvaltı yalan olsun diye. dükkanda ne kadar iş varsa yapılmaması gereken dahil hepsini yavaş
yavaş yaptım
daha bi güzel oldu amk. dükkanı.tam bir soluklanayım derken
-iki çayla geldi.
evet kendisi kaşınmıştı amk. kızdan kurtulmam lazımdı.
-kız arkadaşım gelecek birazdan onunla yiyeceğiz kusura bakma dedim
-hangi kız arkadaşın dedi
-yüz tane kız arkadaşım mı var sanki dedim —haa şu kız tamam dedi
-evet o kız dedim. içimden süphanekeden elemtereye kadar bütün sureleri okuyorum ebru gelmesin o an
diye
-sevgilin mi o senin dedi
yaa sanane amk. sana ne??
-evet dedim
-peki dedi
gitti.ohh amk. yaaa
sanki tuttuğum takım şampiyonlar ligi finalinde önde de hakem 90 artıları da bitiren düdüğü çaldı
ebru mesaj attı.
-annemlerle denize gidiyoruz haberin olsun diye
iyi güzel hoş gidin de.
ben sevgilimle yiyeceğimi söyledim. şimdi sen gelmezsen olmaz ki amk.
iki üç saat geçti
korkuyorum yemeye. elife beraber yiyecez dedim
ama açlık da başıma vurdu.
giberim dedim. öleyim mi amk. başladım yemeye
hemen de gördü. gözünü ayırmıyor ki zaten amk. içeri girip dışarı çıkıp ilk bana bakıyor.
yavaşça dükkana doğru yürüyerek biraz yaklaştı
-aaa sevgilin gelmeyecek miydi? dedi
-işi çıkmış dedim
-ekildin yani dedi
sinirlendim.
-sanane dedim. ekilen benim sen niye karıştıyorsun.al dedim gözün kaldıysa poğaçanda
hakaten amk.o na neydi ki??
uzattım yarım ısırılmış poğacanın birini
-ne kızıyon hemen dedi. agresifleştirmiş seni ekilmek dedi
bak yaa bak dövsen dövülmez sövsen sövülmez.
-yaa işine bak alahını seversen dedim. kalktım.
bozuldu gitti. üstüme bir gerginlik geldi amk. kızı yüzünden -
70.
+134Tümünü Göster
akşama doğru ebru geldi ** inadına biraz daha samimi göründüm ebruyla. ebrunun canına minnet zaten
o ilgi karşısında o da aşkını yineliyor. sensiz ne yapacam diyor
geyik yine benim için sıkıcı olmaya başlayan bir boyuta gelmişti.
-ebru birazda zamanın tadını çıkar. gidince anlatırsın bunları dedim.
-haklısın da sanki beni, benim seni sevdiğim kadar sevmiyormuşsun gibi geliyor dedi
-ağıt mı yakayım ebru gideceksin diye. seni bunları konuşarak mutsuz etmek istemiyorum. dedim
-tamam da ne bileyim dedi
-24 saat konuşsak bende konuşurum vay şöyle özleyecem vay böyle özleyecem diye ama sonuç olarak
sadece üzülürüz dedim
hem sonra pişman olmayacak mısın kelebekle beraberken de hep bunları düşünüyordum diye dedim
-tamam o zaman beni sevdiğini söyle dedi
gözlerine baktım uzunca
-e hadi dedi
devam ettim bakmaya
-sevmiyor musun yoksa dedi
yine devam ettim bakmaya
o da bana baktı. biraz bakıştıktan sonra
-söze gerek kalmadı umarım dedim
sarıldı
-sorduğum için özür dilerim çok korkuyorum seni kaybetmekten dedi
-kendini kaybetmeden aklına sok kelebeğin herşeye rağmen seni çok sevecek dedim
biraz daha oturdu sonra akşam yemeği için eve gitti
o gider gitmez bela yine geldi
-ne güzel romantik bi film izledim. sessiz di ama güzeldi dedi
hasta mı evet amk. düpedüz hasta. daha az önce gibtir ettim gelip dediği lafa bak
-sende bul birini bir film de sen çevir dedim
-ben oyunculuğuma güveniyorum da partnerim senin kadar olabilir mi onu bilmiyorum dedi
evet anlaşıldığı üzere laf yarıştıralacak birisi değildi. kız resmen kaşınıyordu.
al beni en yakın kuytu yere zütür iyice bi gib —olur olur sen bu yetenekle ona da öğretirsin herşeyi dedim
-sağol dedi
neye sağol amk. nedir yani?? iltifat mı ettik
derken bir müşteri geldi dükkana. alışverişi sevdirdi bana amk.
-sende sağol bak müşteri geldi. görüşürüz dedim
-görüşürüz dedi göz kırparak.
bu işin dallanıp budaklanacağı belli olmaya başladı
ebru mesaj attı.
-yemek yedin mi diye
-yok henüz yemedim dedim
-iyi yeme ben sana getiriyorum dedi
-gerek yok dedim
ama elinde et döner dürümle geldi. bende evden getirecek sanmıştım amk.
ebruya bu elif olayını çıtlatmak gerekiyordu ama nasıl
sürekli o kızın tedirginliğini yaşıyordum amk. ölümden korkmadım ben hiç bu kadar
işin ucunda ebruyu kaybetmek var amk.o kadar boşuna mı sevdik.bi zilli yüzünden kaybedelim
ben lafa nasıl girsem diye düşünürken ebru yine sordu
-ya bu kız hep buraya bakıyor gibi geliyor bana dedi
-taktın kıza boşver dedim.
-galiba senden hoşlanıyor kelebek bu dedi. kıskançca ve ağız ararcasına.
-benim gözüm birtek seni görüyor. kör değilse o da görmüştür dedim.
kafası hala o tarafda ebru kıza bakarken.
-hala bakıyormu dedim.
-eveeeet dedi.t harfini uzatırken dudaklarından öptüm ebrunun
-bitti mi şüphen dedim
biraz rahatlamış olacak ki espriyi patlattı
-yoksa bu kız senin eski sevgilinde beni onu kıskandırmak için mi kullanıyorsun dedi. gülerek ama şüphe
ile
-vay be yakalandık. buraya kadarmış.dur bana bir müsade et gidip sorayım eğer yeterince kıskanmışsa
seni terkedeyim dedim
-bacaklarını kırarım gidersen dedi. hafiften sol böğrüme alttan kroşe ile
-dudaklarımdan tutta gitmeyeyim dedim.
tam öpmeye yaklaşırken.
-şaka şaka dükkanda bu kadar öpücük yeter dedim
-offf dedi. *ben bu sırada çok büyük özen göstererek elife hiç bakmadım. bizimki kıllanmasın diye.
ama onun arasıra baktığını hissediyordum ebrunun bakışlarının oraya kaymasından
biraz daha cilveli aşıklar modunda gece dükkanı kapatıncaya kadar konuştuk.
sonra beraber kapattık
başlık yok! burası bom boş!