-
251.
+2184Tümünü Göster
-kelebek eğer sen ondan ayrılmış olsaydın. beni farkederdin dedi
-seni görüyorum zaten de sen onun benden ayrıldığını nerden anladın dedim
-hiç bir kız sevgilisini bu kadar yalnız bırakamaz.en azından gelir ne yapıyor ne ediyor diye bakar.her kızda aladatılma korkusu vardır çünkü dedi
-benim aldatmayacağımı bilir o dedim
-bilmiyorsa gelsin beni görsün anlar zaten aldatmayacağını dedi
-neyse yemeğimizi yiyelim dedim
yedik içtik
ebru arasıra mesaj gönderdi
iki hafta geçti gelemiyorum dedi
iki defa ebruya atacağım diye kıza gönderim mesajı
geldi gitti
biz kızla devam ettik sadece arkadaş olmaya
ebru bir türlü gelemedi.
yılbaşına kadar
-şurdayım gel dedi
yanına gittim
o beni ilkokul arkadaşını görmüş gibi karşıladı
ben onu deli gibi atan kalbimle
-nasılsın dedim
-iş güç işte. çok yoruluyorum sen ne yapıyorsun dedi
-bende bildiğin gibi işte dedim
-bilmediğim çok şey olmuştur o kadar yıl geçti dedi
-bildiğin herşey aynı değişen bişey olmadı dedim. sevgilim yok manası ve seni hala seviyorumu kastederek ama anlayana amk
-yılbaşında ne yapacaksın dedi
ben çoktan arkadaşlarla ve kızla plan yapmıştım bile
salak gibi gideceğimiz mekanın ismini söyleyerek oraya gitcez dedim
-arkadaşlar mı dedi
-evet sen ne yapacaksın dedim
-henüz bilmiyorum bakarım bi dedi
yine sevgili muhabbetine girmeden
ottan taktan konuşup
gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti
ben hastalanıp dışarı çıkmamayı planlıyordum yılbaşında
ama kız beni aradı
-kelebek beni evden alır mısın gitmeden önce dedi
-ben gelmesem mi acaba dedim
-neden dedi.
-bilmiyorum ki dedim. sesim de hasta değildi amk. baştan hasta ses tonuyla konuşsam kıvırabilirdim ama geç kaldım
-tamam kelebek. benim yüzümden gitmeyeceksin ben evde otururum sen git arkadaşlarınla lütfen deyince
gibe gibe yanlış anlamayı düzeltmek için geleceğimi ve onu da evden alacağımı söyledim
kızı aldım mekana gittik
reserve masaya oturduk
o gece misafirim olacağına yüzde yüz emindim.
çünkü ebrunun eline kız arkadaşım olup olmadığını görebileceği bir koz vermiştim
herşey tamamken
ben içmenin takunu ilk dakikalardan çıkarmaya başladım
kardeşimle sevgilisi de geldiler
masa büyüdü
her içeri girenin ebru olup olmadığına bakmaktan kimseyle doğru düzgün konuşmadım bile
kızda anladı
-birini mi bekliyorsun dedi
-hayır dedim -
252.
+2185Tümünü Göster
• * ama geldi
içeri girdi
bir masaya oturup bana baş selamı verdi
o mekanda yıl başında masa bulmuş olması çok ilginçti ki muhtemelen reserve yaptırmış olması gerekiyordu
oturup o da içmeye başladı
bende içerken yanımda oturan kızdan uzak durmaya çalışıyordum ama
herkesi çiftlesen kız bana kalıyordu amk
arasıra da bana bişey demek için müzikten dolayı kulağıma eğilmesi ebrunun gözünü benden ayırmadan içmeye devam etmesine sebeb oldu
kız daha fazla bişey demesin diye biraz tersledim. ebru da görsün de sevgilim olmadığını anlasın diye
yanımda oturan bana aşık olan kız bana mesaj attı.
beni dürterek telefonumu gösterdi. mesaj gönderdim anlamında
onun mesajını direk es geçtim. çünkü ebrudan gelen bir mesajın sesini duymamışım
aynen şöyle
-sana tüm yaptıklarımdan sonra beni beklemeni beklemek sadece bir umuttu bende.. dedi
savunma mekanizması hemen harekete geçti bende ki
-arkadaşım o benim dedim
-güzel bir arkadaşın var dedi.
ben mesajlaşmaya başlayıp yanımdaki kızda bunu farkedince ebruyu da farketti
yüzü düştü
wc ye kalktı
-sadece arkadaşım ebru dedim
-bişey demedim kelebek.iyi yıllar sana ben rahatsız etmeyeyim dedi
kalktı masadan ben mesajı okurken
fırsat bu fırsat çıktım peşinden
tuttum kolundan
-yine mi gidiyorsun dedim
-evet dedi.
-alıştım artık biliyor musun dedim
-bende gitmeye alıştım ama galiba bu son gidişim dedi
-ben gitmelerine değil. çocukluğuna alıştım ebru dedim
-ne çocukluğu dedi
-sen aklı ermeyen bir çocuk gibi oldun hep. birbirimizi çok sevdik ama zarar vereceğini düşünemeden bilemeden
sana aldığım oyuncakla hep kafama vurdun. çok canımı yaktın ama sana olan sevgi kabullenişimden
ne yaparsam yap sevdiğim olarak kalacağından
kızamadım hiç. elinden o oyuncağı alıp senin kafana vurmaya bile deneyemedim..
belki zamanında vursam sende bilirdin o acıyı ama kıyamadım sana
hep neden böyle yapıyor bu çocuk zamanla düzelir elbet dedim bekledim ama
ne senin çocukluğun geçti.ne de çocukluğuna aldırmayacak sevgim..
bunları konuşurken kız da kapı çıkışına gelmiş bize bakıyordu
-ben çok beklettim.sen de bekletme hadi git dedi
-geri döneceğin umudunu ver. senden sonra buharı kaçmasın diye kapağını açmadığım kalbime girer orda sen kapıyı çalıncaya kadar yine beklerim söz dedim
-ben artık bekletmek istemiyorum dedi
-başkası mı var dedim
-senden sonra kimse olmadı kelebek dedi
-o zaman sorun ne neden gelmiyorsun bana dedim
-bak kelebek dedi...
• *eliyle kapıdan bize bakan kızı gösterdi
ben hemen atladım
-valla sevgilim değil bir gram hissim bile yok ona karşı yemin ederim ebru istersen çağırayım kendin sor dedim
-hayır kelebek o kız hep sen oldun. senin yaşadıklarının aynısı o yaşıyor. kendi çektiğin acıları ona da çektirme. dedi
-be zalim insan madem biliyorsun çektiğim acıyı neden anlatmıyorsun bana sebeblerini
iki buçuk sene geçti bir yalan düşünemedin mi beni teselli edecek. dedim
-olmadı ne yapalım kader böyleymiş dedi
-şimde kaderden bir girerim çıkışı olmayan hapise kadar giderim elimde kalırsın adamı dinden imandan çıkarma
madem oldu bişeyler anlat böyle böyle oldu.
kusura bakma de seni dövecek değilim ama susarsan yemin ediyorum elimde kalacaksın dedim
-ne diyim ki dedi.
-offff ebru bana sabır dile dedim
-sebebi olsada sana anlatsam dedi
-ne yani durup dururken yayladan döndün. ulan şu telefonumu kapatayım nasıl olsa kimsenin umrunda olmaz dedi
.bir seveyim bir sevmeyeyim en iyisi böyle dedin. beni seven de ne tak yerse yesin dedin.bu mu olay şimdi dedim
-tamam hadi git arkadaşlarını bekletme dedi
-sen git ebru gibtir git. harbiden gibtir git.bir daha gelme. dedim
gitmekle gitmemek arasında kaldı
bende birden pişman oldum. içimden tekme tokat döverek gibtir çekmek geliyordu ama
yine de geçerli bir sebebi vardır diye düşündüğüm için ayrıca hala beni sevdiğini bildiğim için
-kusura bakma özür dilerim dedim
üzgün üzgün gülümsedi
-özür dilemesi gereken benim kelebek dedi
-yok senin bir suçun dedim
-tüm suç bende kelebek dedi
• * -seni bu kadar sevmesem böyle olmazdı sen rahat ol suçun yok senin dedim
-bende seni çok sevdiğim için böyle oldu dedi
-galiba sussak daha iyi olacak sürekli yeni nedenler ekliyorsun bana dedim
-tamam ben gideyim dedi
-nereye gidiyorsun dedim
-bilmiyorum ki var mı tavsiyen dedi
kapıya baktım kız içeri girmiş. ebru yine gidecek
bir daha ne zaman göreceğimi bile bilmiyorum
-yürüyelim mi biraz dedim
-olmaz arkadaşların bekliyor ayıp olur dedi
-onları her zaman görürüm biraz yürüyelim dedim
-peki dedi
saat 12 ye geliyordu beyler
yılbaşı yaklaşmış tüm arkadaşlar beni beklerken ben hepsini satmıştım hemde hayatımın en büyük satışını yapan kişi ile
yürüdük havai fişekler ateşlenmeye başladı
biraz onlara baktık
-mutlu yıllar kelebek dedi
-dileğin gönülden mi dedim
-evet dedi
-peki benim mutluluğum için elinde bişey gelse yapar mıydın dedim
-elimden gelirse seve seve dedi
-bana bundan sonra ne yapmam gerektiğini anlatır mısın dedim
-bu konuda en büyük yardıma ihtiyacı olan benim kelebek dedi
-bira içemiyorum biliyor musun dedim
-neden dedi
-birayı içtikten sonra mayasını dudaklarında hissedecek bir sevgilim olmadığı için dedim
-kız varya işte dedi
• * -gelen her mesajda çalan her telefonda zindandayken gelen birisini duyunca beni serbest bırakacaklar sevinci yaşıyorum ama her mesaj her telefon
bir kuru ekmek oluyor senden gelmeyince dedim
-deme böyle ne olursun dedi
-ellerim hiç gökyüzünü görmedi sen gittikten sonra dedim
üzgün pişman baktı bana
-ceyhundan ayrılırken o kadar acı çektin unutamadım dedin ya bana sonra unutturduğum için teşekkür ettin hani.bu iyiliğime karşılık olarak
aldatsaydın beni sende çağırsaydın gel kelebek bak başkasıylayım deseydin ya bana.en azından umudum olurdu tüm bunları unutturacak bir kız bulurdum
en azından kalbim unutmaya motive olmuş şekilde yaşardı ayrılık acısını dedim
-kelebek lütfen dedi
-tüm nedenleri düşünmeye verdiğim zamanımı bir bilime verseydim. kariyer sahibiydim şimdi. ayrılık bilimini bir adım ileri zütüremedim. dedim
-hadi bira içelim dedi
-hayır dedim
-neden dedi
-öpüşecek bir sevgili buluncaya kadar içmeyeceğim dedim
-tamam başka birşey içeriz gel dedi
disconun birisine girdik bara yaklaştık
ne içersiniz sorusuna ebrunun yanıtı iki bira oldu
ben şaşkın şaşkın bakarken
-hadii deyip tokuşturduk biraları
ilk yudumu aldıktan sonra ben ona bakarken o da bana baktı
kırmızı ışık yanıyordu araba 1 de ayağım frendeydi
o kadar acelem vardı ki onu öpmek için
sarının yanması dudaklarına geçmeme yeterli değişim olacaktı
o da bana baktı henüz sarı bile yanmadan ben kırmızıda geçtim beyler
öpüşme sonrası onun evine gittik el ele
hemde acele olsun diye taksiyle
salonda ikimizin resmi vardı asılı
yattık öğlenden sonra kalktığımda yanı başımda kalkmış benim uyanmamı bekliyordu
-gitme ebru artık dedim
• * -gitmem lazım kelebek dedi
-beni de zütür o zaman dedim
-geri gelicem merak etme dedi
-söz mü dedim
parmağındaki yüzükleri öptü.
-söz dedi
sarıldık yedik içtik derken akşam oldu
evi uzun süredir kullanmadığı için pek bişey yoktu evinde
-dışarı çıkalım mı dedim yemeğe
-hayır askerdeyken sana sözüm vardı ben pişircem dedi
-bu evde beraber kalırken pişirdin ya dedim
-iyi yapmayayım o zaman dedi
-seni tekrar bulmuşken zehirlenip gitmek istemiyorum dedim
-sen böyle konuşmaya devam edersen zehirlenmene gerek kalmayacak ama dedi
-tamam sustum dedim
-susmak zor geldiği anlarda haber ver ben sustururum dedi
-nasıl susturacaksın dedim
-öperek dedi.
ellerimi havaya kaldırıp anlamsızca bir sürü kelime söyledim.
yaklaştı öptü
-hadi şunları getir dedi
dışarı çıktım
farkettim ki telefon yanımda değil. yılbaşı gecesi masada kalmış yoksa çoktan ararlardı zaten beni
vay amk hesab verilmesi gereken bir arkadaş grubu ve değerli bir kız beni bekliyor
telefon da muhtemelen kızda kaldı
çok büyük ihtimalle mesajları da okudu
kız hakkında sadece arkadaşım yazdığımı da gördü
kendi mutluluğuma mı yanayım??
kızın üzülmesine mi??
bunları gibtir edin amk. esas yanmam gereken konu
ebru ile devam edecek mi?
aldım geldim ekgib malzemeleri
ebru yaptı yemeği -
253.
+3186Tümünü Göster
• * o geceyi de beraber evde geçirdik
gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
kızı sordu sadece
arkadaşım dedim.
biraz bozuldu.ama belli etmemeye çalıştı
gece 11 gibi telefon geldi ebruya
arayan benim panpaydı
-kelebek telefon sana dedi
aldım telefonu
-müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
mutfaga geçtim
-kusura bakmayın dedim
-kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
-olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
-lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der. hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
-haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
-saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla.ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
sen gibinin keyfine geziyorsun.tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git.
ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
gibimde bile değil. değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
ben üzgün üzgün oturken mutfakta
3 4 dakika sonra yine telefon çaldı
• * -kelebek dedi
-efendim dedim
-sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor. bunu da vicdanını gibmek için söyledim. züt dedi
yine suratıma kapandı telefon
içeri geçtim
-bir sorun mu var dedi ebru
-yok merak etmişler bişey yok dedim
hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
sabah kahvaltı derken
-bugün ne yapacağız dedim
-ben bugün gidiyorum kelebek dedi
-bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
-gitmem gerek dedi
kalan vakti beraber geçirdikten sonra
veda sırasında
-ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
panpayı buldum
sıçtı sıvadı yine bana
olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
-tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
kızın olduğu yere gittim
oturup bekliyordu
-merhaba dedim
ayağa kalktı
• * -hoş geldin kelebek. kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
-önemli değil dedim
-bu arada mutlu yıllar dedi
-sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
-eğlendin mi dedi
-özür dilerim senden dedi
-önemli değil kız arkadaşın sonuçta. yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
-sizi beklettim dedim
-neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
-şimdi gidelim dedim
-arkadaşım gelcek dedi
-yok gelmeyecek o dedim
-hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
evin altına kadar gittim telefonu getirdi
-sağol dedim
-rica ederim dedi
-bi isteğin var mı dedim
-yok sağol dedi
gitmeye yeltendim
-kelebek dedi
-efendim dedim
-mutlu musun dedi
-evet sanırım dedim
-peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
-yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum' -
254.
+3187Tümünü Göster
• *üzülmedim değil kız sevmiş beni
ama zeki bir kız olduğunu bildiğim için ve benim başkasını seviyor olmama saygı duyacağını bildiğim için aldırış etmedim
çünkü benim amacım bir an önce ebruya mesaj gönderip ondan gelecek mesajlarlarla aşkı yeniden hissetmeye başlamaktı
-yolculuk nasıl geçti deyip gönderdim mesajı
-iyi dedi bir saat kadar sonra sadece iyi dedi
-çok özledim seni dedim
yarım saat kadar beklettikten sonra
-tamam dedi
-mesgulsün galiba müsait olunca haber verirsin dedim
cevap gelmedi
bekledikçe bekledim.
uyuya kalmıştır. çalışıyordur.bir işi vardır diye kendimi teselli ettim
gece 12 oldu
-iyi misin yazdım
cevap gelmedi
30 dakika kadar yine bekledim.
aradım ebruyu uzun uzun çaldıktan sonra
uykulu bir sesle
-ne var kelebek dedi..
daha dün iyiydik. gidince sözler verdi amk. bana sarıldığında bu defa bırakma beni dediğim de tamam dedi
ne alaka şimdi bu giblemez tripler amk
-pardon rahatsız ettim. uykudan kaldırdım galiba tatlı rüyalar dedim
-sağol dedi kapattı telefonu
artık değişmiştir dediğim ebru yine aynı ebruya dönüştü
vurdumduymaz. sevdimdurmaz. ayartutmaz
artık benim de bişeyler yapma zamanım geldi beyler(!!)
bıkmadım usammadım sabah kalktım ilk iş olarak
mesaj yazdım
• * -günaydım aşkım
-günaydın diye karşılık verdi
-nasılsın dedim.
-dün uyuya kalmışım kusura bakma dedi
-önemli değil çalışıyorsun yoruluyorsun normal uyuya kalman dedim
-sağol dedi
-çok özledim seni dedim
-ne çabuk dedi
-daha doğrusu doyamadım sana iki buçuk seneden sonra dedim
-bende dedi
-bilet alayım mı geleyim mi yanına dedim
-hayır dedi(!)
-sen ne zaman gelirsin dedim
-en kısa zamanda gelicem dedi
-tamam dedim
günde nasıl olduğuna dair. havadan sudan dahil ortalama 50 mesaj attım
hiç ne yapıyorsun?
diye sormadım. şüpheleniyor sanmasın diye
beni seviyor musun diye hiç sormadım kalbine baskı yapmayayım o istediği, hissettiği zaman söylesin diye
kelebek ben şuraya gidiyorum dediği zamanlar iyi eğlenceler dedim ve hiç sormadım kiminle gideceksin diye
hep onun anlattıklarıyla yetindim
yazacak mesaj kalmayınca hep kendi tarzımda sevgi mesajları yazdım
işte eve evden işe gittim.
geceleri onu aradım
sigarayı bıraktım
ota taka para harcamadım
• * kendi aramızda anlamı hep onu düşündüğümü belirten gülümseme smiley'sini binlerce kez ona gönderdim
elif beni bulup arkadaşlık teklifi yaptı reddettim faceden
sürpriz şekilde gelirde beni arkadaşlarla görür özellikle o beni seven kızla diye onlarla buluşmayı bıraktım
yanıma gelince telefonumu inceler bu kız kim diye sorar ve verdiğim doğru cevaplara şüpheyle yaklaşır diye tüm gereksiz numaraları silip
ayşe fatma diye yazan kayıtları
halam ayşe
kuzenim fatma
diye değiştirdim
o yokken onun evine gitmedim amacı benim evimde kalmak diye düşünmesin diye
babası ve annesi ile hiç konuşmadın neden konuştun diye kızmasın diye
facebookta hiç online olmadım kiminle konuşuyorsun diyemesin diye
msni konuşmak istersen msn e girebilirim diye sorduktan sonra açtım
bazen çevrimdışıyken onu online gördüğüm zamanlarda birden girip onu ürkütmemek için online olmadım bişey de yazmadım
aramadan önce her seferinde müsaitsen arayabilir miyim diye mesaj attım
kabul etmeden de hiç aramadım
mevsiminde yetişen meyvelerden sevdiklerini kargo ile ona gönderdim içine güller koyarak
hiç aşırı sarhoş olacak kadar içmedim telefon açar yanlış bişey söylerim
veya mesajı yazarken bir kaç harf hatası yaparım da nerdesin sen kelebek içtin mi diye sormasın diye
iş yerinde beni çileden çıkaran işinizin de amk dedirtme seviyesine getiren tüm olumsuzluklara eyvallah çektim
yine işsiz kaldın kelebek demesin diye
sagda solda artislik yapan binlere tek kelime diklenmedim haklısın kusura bakma dedim. kavga ederim nezarete atarlar ebruya mesaj yazamam diye
sonra ben geliyorum kelebek dedi
saçımı başımı yapıp her seferinde yeni kıyafetler aldım. resmen alışverişlerimi onun gelme arifesine göre ayarladım
o gelince ne yapmak istersin diye hep ona sordum hiç kendi fikrimi söylemedim
her gelişinde onun evinde beraber kaldık
hiç üşenmeden ona kahvaltılar hazırladım
onun parasına hiç ihtiyaç duymadan evin ekgiblerini yiyecek içecek vs aldım
beraber yedik beraber içtik -
255.
+2188Tümünü Göster
• * ben on kere seni seviyorum dediysem
o iki üç kez bende seni dedi
bir iki kez de ben söylemeden seni seviyorum kelebek dedi
ben böyle davrandıkça bana olan sevgisi arttı
ama bazen anlamsız bir şekilde giblemiyordu
herşey çok düzgün giderken sessizleşiyor resmen mallaşıyordu
sonra o kendisi yavaş yavaş ben burdayım
şuraya şu arkadaşlarla gidecem demeye başladı
kendiliğinden seni özledim kelebek demeye başladı
ama tüm bunları demesi bir kaç ayı buldu
doğum günümde gelebilecek misin dedim
gelemem dedi(!)
vereceği hediye de gözüm varsa gibsinler amk hiç bir şey de göndermedi
o gelmeyecek diye bende arkadaşların davetlerini
ne yapacağız kelebek demelerine ebru ile başbaşa kutlayacağız kusura bakmayın deyip salladım
doğum günümde bir tak yapmadım
oteldeki arkadaşlar pasta aldılar onu yedik sadece kutlama da olmadı dışarı çıkmadık yani
yaz başladı 2009 yazı
benim işler yoğunlaştı
ama yine de patrona türlü yalanlar söyleyerek her gelişinde onunla beraber oldum
hafta sonları geldiği zamanlar
diskoya gidelim dedi yorgunluk uykusuzluk gibime takmadım tamam dedim
sabahın ilk ışıkları ile denize girelim kelebek dedi
uykularımı bölüp ertesi gün işe gidecek olmama rağmen kabul ettim.
bu gece plajda sabahlayalım dedi ona da kabul çektim
o başka şehirdeyken ben onunla mesajlaşırken uyuya kaldığım bir gün ben uyanıncaya kadar aradı.
yanında kim var senin nerdesin diye bir sürü fırça attı
evde olduğumu ispatlamak için annemi yatağından kaldırıp
ebru'ya bir selam ver anne dedim.
• * ben geleyim dedim gelme ben gelirim dedi herseferinde
o gelme dediği için gitmedim.
gizli gidip ne yapıyor ne ediyor diye meraktan gebersemde gitmedim belki beni görür de sen beni mi takip ediyorsun
ben sana gelme demedim mi diye kızar diye
hayatımı ona göre düzenledim
paramı ona göre harcadım
sevdiği herşeyi alıp ya pişirdim ya hediye ettim yada verdim
o alanyada iken kimseyi kaile almadım annem babam dahil kimseyi
o başka şehirde iken
msn e gel dediği zaman gelemem demedim internet kafeye koştum
2009 sezon sonu ekim ayına kadar 7 defa geldi
hiç kavga etmedik hiç tartışmadık çünkü ben tüm yaptıklarına
günümüz sevgili koşulları için kavga konusu olabilecek herşeye eyvallah çekip sesimi çıkarmadım
ekim ayında alanyaya gelmiş
3 gün geçmiş alanyaya geleli ama benim haberim yok
bir arkadaşın ebruyu gördüm sanki demesi ile ilk ezanın okunmasını bekledim alanyada
aradığımda bana duyulan ezan sesi telefonda da duyuluyordu
hiç çaktırmadım
belli ki beni uzaktan takip etmeye gelmiş
4.gün bana nerdesin dedi
-evdeyim canım dedim
-tamam bugün bir yere gidecek misin dedi
-hayır aşkım dedim
-gidip gezsene hava güzelmiş dedi
bana sürpriz yapmak istediğini anladığım için
-tamam canım birazdan çıkarım dedim
1 saat kadar sonra yine
• * -ne yapıyorsun aşkım dedi
-iskelede oturuyorum bizim yerimizde dedim
-hmm kıskandım şimdi dedi
bana yapacağı sürprizi bildiğim için
o sürprizden daha da zevk alsın diye
-keşke sende yanımda olsaydın. sensiz üzücü oluyor burası dedim
-ne olurdu yanında olsaydım dedi
-buralar serin sarılırdım sana dedim
-o zaman gelmem sadece üşüdüğün için mi orda olmamı istiyorsun dedi
-tabi burda olmadığın için buralar derken elimi kalbime koyduğumu göremedin dedim
-başka ne yapardın orda olsaydım dedi
-ellerimi havaya kaldırırdım dedim
-bu bile gelmem için yeterli sebep aslında dedi
-uzaktan gönder bir tane ellerim havada şimdi dedim
-dur kapalı yerdeyim az bekle göndericem dedi
-tamam dedim ve bana doğru geliyor olduğunu anladım
bi kaç dakika sonra
-he kaldır ellerini gönderiyorum dedi
-kaldırdım canım dedim mesajı gönderir göndermez ellerimi havaya kaldırdım
iyice bana yaklaştığını farkettim
ısrarla ellerimi havada tuttum
boynuma sarılmış bir sevgili sonra bankın etrafından dolaşarak karşıma geçerek
-sürprizz diye bağıran aynı anda yaptığı sürprizden dolayı çok mutlu gözüken bir dünya güzeli
-aaaa aşkım diye şaşırmış numarası yapan şaşkın suratını ona sarılıp onun göremeyeceği şekle soktuktan sonra normale çeviren
neyin peşindesin sen amk kelebeği mal mısın olm sen bu kızın hala peşinden koşuyorsun diye tonlarca küfüre maruz kalan bir kelebek
o sürprizin tadını çıkarmaya devam etti
sarıldı öptü bende karşılık verdim ona
-beni seviyor musun kelebek dedi
-aşkı bildiğin kadarı ile tarif et ebru dedim
-birden sorunca ne diyeceğimi bilemedim. seviyorum diyemez misin sadece dedi
-aşk milyon kere seni seviyorum demene rağmen hala onu çok sevdiğini ispatlamaya çalışmaktır ebru dedim
-çok mu seviyorsun dedi
-bir milyon bir dedim
gülümsedi
• * -denize atlar mısın benim için dedi
mevsim kış başlangıcı ekim ayıydı
telefon elimdeydi
üzerimde uzun kollu bir gömlek ile kot pantolon vardı
telefonu banka bırakarak
ayağa kalktım
-atlarım dedim
inanmadı atlamaz diye düşündü ama
ben denize doğru yaklaştıkça dur tamam şaka yaptım desede
ben çoktan denize atladım arkamdan yaklaştı
-delisin sen hasta olacaksın çabuk çık dedi
emir olarak algılayıp çıktım sırılsıklam
-şaka yapmıştım deli dedi
-ben sana aşkım konusunda hiç şaka yapmadım ebru bir milyon iki dedim.
-tamam özür dilerim ne yaptın yaa off hadi gidelim eve dedi
taksiye almadıkları için yürüyerek eve gittik onun
herkes bana bakıyordu ee ne olmuş baksın amk larım en fazla
mala bak denize düşmüş demişlerdir
ebrunun eve gittik
ben duşa girdim
kıyafet yoktu başka
ebru kıyafetleri çamaşır makinasına attı ayakkabıları da balkona
giyecek bişey olmadığı için havluyla kaldım
sonra da yattım
kalktığımda ebru yoktu
bir saat kadar bekledim hani markete gitmiştir diye ama gelmedi
-uyandım canım diye mesaj attım
-geliyorum birazdan dedi
kıyafetler tekrar giyilecek halde değildi kurumamıştı ve ütüsüzdü ve koltuğun üzerindeydi
ayakkabılarda henüz kurumamıştı zaten
ebru geldi
• * tüm ıslananların yerine fazlası ile kıyafet almış muhtemelen de beden ölçülerime baktığı için hepsi cuk oturdu
buraya kadar herşey iyi güzel sevgili edası ile ilgilendi benimle
ama hastalandım
4 gün hastanede serum yedim daha sonra da evde ilaç tedavisine devam ettim
ama bilin bakalım ebru ben hastane de iken kaç kez ziyaretime geldi
sıfır
ebru ile barıştıktan sonra gibime takmadığım panpam bile her öğlen ve akşam ziyaretlerinde gelerek beni utandırdı
beni seven ama aşkına karşılık vermediğim kız bile iki kere geldi
hiç tanımadığım babamın ve annemin arkadaşları
benim biladerim ve beni tanıyan arkadaşları
mahalleden uzun yıllardır görmediğim komşular bile ziyaretime geldi ama
ben uğruna denize atladığım
yıllarımı verdiğim
sevdiğim kadın gelmedi(!)
üzüldüm ama sinirlenmedim
belki annemi görmek istememiştir utancından diye düşündüm
belki de insanlar neden denize atlattın kelebeği diye hesap sorarlar düşünmüştür o yüzden gelmiyordur deyip kabullendim
sanki hasta olan oymuş gibi ben ona sordum mesajla
-nasılsın canım iyi misin diye
-ben iyiyim sen nasıl oldun dedi
ve ben ona mesaj atmadan hiç mesaj atmadı -
256.
+2189Tümünü Göster
ta ki
-ben geri dönüyorum kelebek deyinceye kadar
çalıştığı şehre döndü benim eve taburcu olacağım gün
üzülmedim ebrudur sevgilidir ne yapsa hoşgörülmelidir
aksi takdirde çekilmiş acılar tekrarlanacaktır diye sustum
onu mutlu etmek içinde iyileştim bişey kalmadı dedim
hastalık sonrası yine panpa ile takılmaya başladım
arasıra beni seven kızı da görüyordum ama hiç konuşmadık
sevgilisi var mı diye kimseye de sormadım
• * kelebek pişman olmuş kıza dönmek istiyor düşünmesinler diye
ayrıca kız duyarda yine umutlanır diye
ebru bir kez daha geldi yılbaşından önce
iki gün kaldı sadece hafta sonu
yılbaşında gelemeyeceğini söyledi (!)
-peki arkadaşlarınla zaman geçirmek de senin hakkın diyerek hiç kızmadığımı belli ettim
-sen ne yapacaksın dedi
-bilmiyorum dedim
-arkadaşlarınla buluşursun işte neyi bilmiyorsun dedi(!)aklı sıra bana laf sokuyor
ben ona cevapların en kralını verip gibertir pişman ederdim onu dediğine ama sabrettim
-karar verdim ailemle geçirecem tombala oynarız herhalde dedim
-tabi kesin öyle yaparsın diye yine imada bulundu
sessiz kaldım
çünkü tek gerçek cevap zamanda idi
bu sıralar beni çok eskiden beri tanıdığım
cüzdanlarının çalınması ile parasız kaldıkları zaman
onlara cebimden borç verip kendi fotograf makinamı verdiğim
tatil dönüşünde onlara verdiğim paranın çok fazlası ile sadece emaneten aldıkları fotograf makinamın
çok daha iyisini hediye olarak gönderen
her gelişlerindeelleri boş gelmeyen
isveçli bir ailenin bir ferdi beni facebookda buldu
onlarla da uzun şekilde yazışmaya ve başladık
yılbaşı geldi ben dediğim gibi annem babam amca ve halalarımın aileleri ile toplandığımız bir evde geçirdim yılbaşını
saat 12 ye gelmeden defalarca aradım saat 12 olurken en azından telefonda mutlu yıllar diyebilmek için
ama o cevapsız çağrıları saat 1 de farketti(!)
müzikten duymamıştır diye yine teselli ettim kendimi
aramak yerin mesaj attı mutlu yıllar diye
-sana da mutlu yıllar aşkım dedim
-ben yatıyorum dedi(!)
• * -erken yatıyorsun tatlı rüyalar dedim
ne bana sen ne yapıyorsun dedi
ne de eğlenip eğlenmediğimi sordu
yıl oldu 2010
ilk bi kaç gün sonra face e ebrunun etiketlenmiş resimleri düştü
arkadaşları ile çekilmiş resimleri üzerinde yazan tarih
bana yatıyorum dediği saatten 2 saat ilerdeydi
makinenin saat ayarı bozuktur diye teselli ettim kendimi
resimlerdeki bu adamlar kim diye hiç sormadım
halbuki basbaya kıskanılacak samimiyet vardı resimlerde
eğlenmiş olm kelebek gibtir et amk dedim sadece sabret de dedim kendime
hiçbirşey yokmuş gibi o resimlerden bahis bile açmadım
ebru resimlerdeki etiketlerini kaldırdı
kendini beğenmemiştir resimde ondan kaldırmıştır
diye teselli ettim kendimi yine
ebru yine bana yakınlaşmaya başladı
artık ne tak yiyeceğini kestirmek iyice zorlaşmaya başladı
bi seviyor bi sevmiyor ama ne yaparsa yapsın beni gibiyordu
yaz başında isveçli aile geldi
onları gidilebilecek en güzel yerlere zütürdüm
ulan bunlar turist parasını yiyeyim mantığını kaldırıp bana verdikleri hediyeler ve diğerleri için
kazanabildiğim hesap ödeme kavgalarında ben ödedim gittiğimiz yerlerde
onların resmen rehberi oldum
giderken de yine bana bıraktıkları zarfta bir miktar para vardı
ben bu para ile yine kendime bişey yapmayıp ebruya kolye aldım
çok beğendi
doğum günümü bu kez baş başa geçirdik
sadece ebru ve ben
çok güzel geçen gecede ebru evlenmeyi ister halde göründü bana
-çocuğumuz olursa ismini ne koyacaktık hatırlıyor musun dedi
-evet kız olursa .. erkek olursa .. dedim
gülümsedi
• * -üçünçü olursa ne koyarız dedim
-o günler bir gelse hayırlısı ile de düşünmeye başlasak dedi
evlilik teklifimi bekliyor olduğu belliydi ama etmedim
çünkü kafam karışıktı
neden mi
neden?*
yaz geldi aynı performansla çalışmaya devam ettim iş yerinde
yazın tekrar geldi isveçliler ve beni ısrarla ülkelerine davet ettiler
beni seven kızın başkası ile çıktığını duydum kızın adına sevindim
ama çıktığı çocuğu görünce de üzüldüm
hani öyle pek çirkin değildi ama
insan değer verdiği kişilere daha iyilerini layık görüyor hep
beni bekar sanan kızlarla ağır şekilde dalga geçip
benden nefret etmelerini sağladım
büyümüş ama hala liseli sanmışlardır amk
bilmiyorlar ki neyin peşinde olduğumu
isveçlilerle yazışmaya devam ettim.
panpama da ihtiyacım olduğu için aramı çok iyi tuttum sırf onun gönlü olsun diye istediği yere gittim
ebruya mimarlık için alanyada çalışması teklifini çok uygun bir dille söyledim
ama evleninceye kadar gelmem alanyaya dedi
neden diye sormadım bile tamam dedim
her gelişinde köle oldum ona resmen
başım ağrıyor dedi gereksiz telaş yapıp evde olduğunu bilmeme rağmen üşenmeden eczaneye gidip ağrı kesici aldım
rakı içelim mi bugün dedi
• * rakının yanında hepsini bir arada göremeyeceğiniz tüm mezeleri aldım
istanbula gittim iki kez ebruya haber vermedim
yılbaşı öncesine kadar ebru yine evlilikle ilgili bir kaç dokundurma yaptı
ama sacma sapan suratıma telefon kapatmalar
facebookda abuk sabuk erkeklerin ona yaptığı yorumlara sözlüsü yokmuş gibi davranması
benim durumum ilişkisi var olarak dursada onu sevgilim olarak etiketleyememem
onun da ısrarla ilişkisi yok olarak gözükmesi
devam etti
yılbaşı öncesi tüm hazırlıkları tamamladım evlilik teklifi için
panpama burdan çok teşekkür ediyorum yardımları için...
ebru bu sene de gelmiyeceğim dedi
-hayır bu sene geleceksin özel bir gece olacak bizim için dedim
galiba evlenme teklifi edeceğimi anladığı için başlarda olmaz dedi
ama ilk kez ısrar edince kabul etti
geldi
yılbaşı gecesi onu alanyanın en lüks restoranına zütürdüm
yedik içtik çalan parça ile dans ettik
fazla sarhoş olmasın diye ben yavaş içtim o da bana eşlik etti
mekanda otururken
hesabı istedim
-erken değil mi daha dedi
-başka bir yere gideceğiz dedim
-nereye dedi
-sürpriz dedim
tuttum ellerinden
iskeledeki yerimize zütürdüm
biraz oturduk -
257.
+1190Tümünü Göster
• * -tekrar atlayayım mı dedim. zaman kazanmak için gereksiz konu açmak adına
-gerek yok inanıyorum sevdiğine dedi
bu sırada tekne denizdeki yerini aldı biz konuşurken
motoru durdurdular bu onların hazır olduğu anldıbına geliyordu
teknedeki kişi panpam ve bir kaç arkadaşı idi
yılbaşında eğlenmek yerine bana yardım ettikleri için tekrar teşekkür ederim
benim hazır olduğumu banktan kalkıp ebrunun önünde diz çökmem ile anladılar
tekneden maçlarda ve diskolarda kullandıkları meşaleler yanmaya başladı
benim suratım ebruya dönük ebrunun ki ise denize yani tekneye dönüktü
bana bakıyordu
-gözlerini bende alıp tekneye bakarmısın bi kaç saniyeliğine dedim
meşalelerin aydınlattığı teknede panpalarımın açtığı pankartta
-benimle evlenir misin ebrum yazıyordu
dondu kaldı
bana bakamadı bir süre
-okuma yazma biliyordun dimi sen dedim. gülümseyerek
bana baktığında elimde bir tektaş vardı
gözlerinden süzülen bi kaç damla yaş neyin nesiydi bilinmez ama
ellerini kaldırdı
ayağa kalktı
sıkıca sarıldı öpmeden
-evet aşkım dedi
-yüzüme söyle dedim
bana baktı
-biraz düşünmem lazım dedi ağlamaklı gülümseme ile
-iyi öbür yılbaşına kadar beklerim dedim
-sonra ne yapacaksın bıkacak mısın benden dedi
-hayır unuttuğunu sanıp tekrar teklif edeceğim dedim.
-evet deli evet dedi
ilk tebrik tekneden geldi ben elimle okey işareti yapınca
öpüştük sarıldık
eve gitmek istedi
hayır dedim gel benimle deyip onu bir bara zütürdüm
içkileri söyledim
benimki votka bull görünümlü suyla karışık elma suyu idi
onun ki ise bol alkollü votka bull
ne olur nasıl olur ailelerle ne zaman konuşuruz ne zaman evleniriz nişana gerek var mı
balayına nereye gideriz
nerede evleniriz
nerede otururuz evlenince hepsini konuştuk
sarhoş oldu zaten daha öncede içmişti
eve zütürdüm
hadi yatalım dedim
mutlu ve sarhoş bir şekilde yattık
• * o uyudu ben uyumadım
çünkü gidilmesi gereken bir yerim vardı
isveç
istanbula gittiğimde aile tarafından gönderilmiş davetiye ile iş yerinden ve diğer yerlerden aldığım
belgelerle başvuruyu yapmıştım ve onaylanmıştı
tüm bunları bir tek ben ve panpam biliyorduk
panpayı aradım
valizi getirdi arabası ile
taksiye 70 euro bayılıp antalya havaalanından direk thy uçuşu ile stockholm
ordan ailenin benim için ayırttığı otobüs biletinin internet çıktısı ile isveçin umea şehri
yurtdışı kullanımına açtırmadığım telefonum
geride bıraktığım uzun uğraşlar sonucu evlenmeye ikna ettiğim
bir sevgili...
neden mi böyle yaptım
ebrunun bir gidip bir gelmelerinin evlenirsek de devam edip etmeyeceğini bilmediğim için
beni bazen gibine takmamasına anlam veremediğim için
onun çalıştığı şehre gitmemi istememesine anlam veremediğim için
hastayken yanımda olmayan birini eş olarak hayata sokmanın ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna karar veremediğim için
tüm bana yaşattıkları kafamdan bir türlü çıkaramadığım ama cevap vermek konusunda bir türlü giblemediği neden sorusu için
belki beni anlarda
bana anlatmadığı nedenleri anlatır diye umduğum için
yannanı hep ben yediğim için
o yannansa onu giben bir kelebeğin de olabileceğini ona göstermek için
9 gün kadım isvecte hiç onu aramadım face hesabını da dondurdum
anneme söz verdiğim için hergün bir kere aradım
geri geleceğime inandırmaktan başka birşey konuşamadım telefonda
9 gün sonra umeadan stockholm. ordan istanbul ordan da antalyaya indim
telefonumu kapalı tuttum
direk annemin yanına gidip ben geldim deyip elini öptüm
hiç birşey yokmuş gibi çalışmaya başladım
4 hafta sonra dayanamayıp telefonu açtım
ebruya iletim raporu gelmiş olacak ki
-tebrik ederim mesajı geldi
sesimi çıkarmadım
mesaj da yazmadım onun yaptığı gibi
1 mayısda yani doğum günümde ebru artık çıkmıştır hayatımdan beni bu sinirle asla affetmez hatta öldürür diyordum
ama gittiğim mekanda eğlenirken ebru da geldi
yanında bir erkek vardı el ele girdiler içeri
masaya doğum günü pastası geldi
ben dikkat etmemiştim ama
gelen mesajla farkettim
-10 tane mum(yıl) var hepsini bir nefeste söndüreceksin yılbaşında herşeyi bitirdiğin gibi dedi
-ben o pastayı seneler önce yayladan gelince üfledim. masraf edip fazladan mum koymuşsun sağol dedim
-nerde benim kelebeğim sen kimsin neden böyle yaptın dedi
-gülümseme işaretinin devdıbınakafam çok karışık dedim
mekanı terk etti
-bende seni çok seviyorum birmilyon bilmem kaç kere hemde ama sen bir tanesine bile inanmamışsın. keşke bende denize atlasaydım da
hiç çıkmasaydım hatta dedi
-tavsiye etmem sevgilin hastalanınca ziyaretine gelmeyince acıtıyor dedim
-tamam kelebek doğum gününden daha çok intikdıbını kutluyorsun bu gece tadını çıkar dedi
-sağol sanada göstermelik sevgilinle sahte mutluluk oyununda mutluluklar dilerim dedim
-sahte olduğunu kim söyledi dedi
-10 senelik sen tecrübem dedim
• *tamam doğum günü çocuğu dedi
ama bana huur çocuğu demek ister gibiydi. mesajda bile anlaşılıyordu bunu demek istediği
-neyse kafam karışık şimdi sonra görüşürüz telefonu daneden''se kapatasım var yazdım ve telefonu kapattım
bu sırada hikayeyi yazmaya başlamıştım
amacım hata mı yapmışım diye sormaktı size ama
sorum geçen zaman içerisinde değişti
ne yaptım ne ettim onu aklımdan çıkaramadım
belki intikamın intikdıbını almak istiyor bilmiyorum ama
o gördüğün erkek arkadaşım değildi. seni kızdırmak için getirdim diye mesaj attı
sen haklıydın o yüzden kızmadım sandığın kadar gibi yumuşamalar gösterdi
futbolu sevmemesine rağmen
halı saha maçlarımı izlemek için bende izin istedi
hala da görüşüyoruz arasıra
ne o bende uzaklaşabiliyor ne ben ondan
ve hala neden böyle olduğunu söylemedi
ama kesin bir şekilde asla birlikte olamayacağımız konusunda ikimizde anlaştık
o bir erkekle çıkmayı deneyeceğim diye mesaj gönderdi en son
ben ise gördüğüm tüm karılarla makara yapıyorum
biliyorum çünkü yapamayacağımı
aklım ebru ne yapıyor
o çocukla araları nasıl
öpüştüler mi yattılar mı evlenecekler mi gibi sorularla dolu ama
hiç sormuyorum
211187_185144911535667_2170678…
• * bana açıklamarından sonra sessizce bırakıp gitmem
ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilememle alakalı olsa gerek
ebruyu dövmüş olmamı pek yadırgamayacağı kesindi
tüm bunları bu denli açık bir dille anlatması aslında
bir kışkırtma planı da olabilirdi.onu dövsem konu dağılacak ve aramızda
konuşulan konu onu dövmüş olmam olacaktı.
ayrıca ben azapları onun vicdanına bırakmak için konuşmadım bile
sessizce gitmek fazlasıyla yetmişti ona
mesajlara başlaması için 'ne yaptım lan ben' evresini tamamlaması gerekiyordu
onu içinde sürüklediğim durum son saniyede kendi kalesine gol atma pişmanlığından başka bişey değildi
suçu başkasına atma şansı kalmamıştı.
kalbimin tüm hücrelerinden küfür yiyor af diliyor ama hiç birşeyin değişmeyeceğini biliyordu
benim ettiğim küfür ise kalbimin tüm hücrelerine idi
çekip gidemiyordum.
telefon numaramın onda varlığına inat değiştirmiyordum. duvara çarpmıyordum telefonu
tep tepkim kayıtsız kalmak onu kaile almamaktı.
belki bilmeyerek kendimi daha da çekici yapıyordum ama gitmesi gerekiyordu
bunu kendisi bir mesajında söyleyince ortak bir arkadaştan doğruluğunu teyit ettim
her mesajına verilecek binlerce sorulu cevabım olmasına rağmen hep sustum
otelin önüne gelme ve arabası ile geçme girişimlerine hep kayıtsız kaldım
aslında tecrübeleniyordum
pişman ve affedilmeyi bekleyen bir insanın sınırları nedir onu öğreniyordum
ayın 15i gelip geçerken o hala alanyada idi.
geçen zamanın baskısını kendimde hissetmemle iyice ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim.
affetmeyi hiç istemediğim halde
mesaj yazmasını bekliyor. yazmayınca bişey mi oldu amk diye dertleniyordum.
bir sonraki mesajda önce derin bir nefesle rahatlayıp sonra yine sinirleniyordum
göresim bile geliyordu amk
kolay değildi aşk
ben onu, onun beni sevdiği gibi sevmemiştim ki
kalbim tek parçaydı. bölüp bölüp insanlara dağıtmamıştım ki onun gibi
benim için aşk sen yağmur ol ben buluttu
ama o işine gelince bana yağıyor işine gelince bulut oluyordu
aynı şeyleri ceyhuna da yapıyordu
sırılsıklam kalan hep ben oluyordum
zaman ilerledikçe
olm kelebek kız gidicek amk sonra hiç görüşmeme ihtimalin var bırak inadı git
aklına geleni sor. küfür etceksen et döveceksen döv diyordu ama her seferinde gibtir et amk dedim -
258.
+1191Tümünü Göster
**ben konuşmadıkça o yüklendi mesajları arttırdı
-kelebek
-bir kere konuşalım ne olursun
-affetmen için ne yapmam gerektiğini söyle yeter
-ben başkası ile yapamam kelebek
-çok seviyorum seni
-ne istersen yaparım
-geleyim de konuşalım ne olursun
-iyi misin
-cevap ver lütfen
-kelebeeek
-bişey söyle
-otele geliyorum
-ben böyle yaşayamam lütfen
-dışardayım
-bi kere göreyim
-işe gitmem gerekiyor ama sen affedinceye kadar gitmeyeceğim.
-bana aşkın ispat yolunu söyle
taRzında mesajlar attı durdu çoğaltarak
sonr otelin önünden gelip geçmeleri otelin önünde durmalara
buna bağlı olarak otelin önünde olduğunu belirten mesajlar atmaya
içeri geleyim konuşalım lütfen gibi yalvarmalara çevirdi
bazen tek başına sessizce oturdu gitti
bazen uzun uzun bekleyip gitti
bazen yağmur engel oldu beklemesine
bazen de sırılsıklam oluncaya kadar bekledi
tüm bunları yapıyor olması iki şeyi iyice belirgenleştirdi düşüncelerimde
ya gerçekten çok seviyor
ya da benden intikam olmak için bir evre olan benim affetmemi bekliyordu
sonra iki gün ses soluk kesildi
hiç bir mesaj atmadı
otele de hiç gelmedi
sonra mesajlara affedeceğini bilerek herkes bekler.ben affetmeyeceğini bile bile seni bekleyeceğimdiye devam etti
-beni hala sevdiğini biliyorum yoksa yazdığım mesajlar sana iletilmezdi dedi
bu bir nevi bana yem atmaktı
bir daha ki mesajına iletim raporu gelmesi onu hala sevdiğimi ispatlayacaktı
telefonun kartını çıkarıp atabilirdim ama yapmadım
sonra ki mesajını 10 saat sonra attı
-lütfen allahım iletilsin yazıyordu mesajında
mesajlarına devam etti
** -şükürler olsun
aynı gece ülkemizi etkileyen kötü hava koşulları alanyayı da sarmıştı
yağmur şiddetli bir şekilde yağarken
bir mesaj geldi
-otelin önünde bekliyorum.bir kere göreyim gidecem lütfen
mesajı aldıktan sonra dışarı baktığımda yağan yağmur vicdan yaptı
yağmurum olamamıştı ama yağan yağmurumda sırılsıklımımdı
ne kadar dayanabilir kiyi test ederken onun çoktan ıslanmış olması gerekiyordu
güvenliği çağırıp ona gitmesini söylemesini istedim
-abi yağmur yağıyor alalım içeri dedi
ısrarlı bakışlarıma rağmen
-abi yazık ya deyince tamam al içeri ben odaya çıkıcam taksi çağır gitsin.ben onunla görüşmek istemiyorum dedim
tamam abi dedi
ben yukarı çıktım odama
5 dk sonra kapım çaldı
otel odalarında gözetleme deliği olmadığı için şuursuz bir sesle
-kim o diyebildim
-benim abi aç dedi güvenlik
-ne oldu dedim
-senin yukarı çıktığını görüşmek istemediğini söyledim. oturdu ağlıyor bi havlu bari ver abi dedi
-olm niye oturtuyorsun taksi çağır gitsin dedim.
-ben nasıl diyeyim abi çıkıp karşısına istemiyorum desene dedi
-senden iş bekleyen ebesinden züt beklesin amk. bekle havluyu vereyim zütür dedim
-abi çok ayıp ediyon.ben gidiyorum aşşağı iniyorum karışmam ne yaparsanız yapın dedi
-lan olm dur desemde gitti.
olay tekrar tekrar zütüme girdi
havluyu zütürmesem hastalanacak
ama ben zütürsem ben hasta iken beni ziyarete bile gelmemiş birine zütürecektim
şimdi aşka hastası olan o oydu
belki de bendim
zira aşşağı inip gibtir git lan burdan bir daha gelme diyemiyordum
hastalanmaz inş diye dua ediyordum
hangimiz hastaydık
hangimiz aşk için hastalanmadık
hasta iken merhamet aramadık
tek tedavinin karşılıklı sevmek olduğunu bildiğimiz halde
doktorun iyileştiremiyor olması veya ilacın işe yaramadığını düşündük
oysa her yalnız ayılıp bayılıyor bu hastalığa yakalanmak için
yoksa yalnızlık da mı hastalık
hepimiz hastayız amk
aldım havluyu çektim derin nefesi bastım zemin kata
açtım lobiye açılan asansör kapısını
karşımda hastalık hastası
tümörüm mikrobum
kalbimin bağışıklığı
aklımın karışıklığı -
259.
+1192Tümünü Göster
** serin suratımla havluyu önüne bıraktım
telefona yönelip bir taksi çağırdım
o havluya kurulanmak yerine yere bakıyordu
otelin ismini verip bir taksi istediğimde
ayağa kalktı
alt dudağı morarmış dişleri dişlerine değil vicdanıma vicdanıma vuruyordu
havluyu alıp
ona uzattım
-konuşamaz mıyız dedi
kafamı sağa sola yavaşça salladım
taksi dışardan korna ile seslendi
yönelmedi bile
yanağına yapışmış saçlarını aralayıp kulak arkası yaptı
kaşlarının su göletini elinin tersi ile boşalttı
zaten yüzüne patika kurmuş damlaları gözünden akanlarla besledi
adem elmasının yerini ne diyeceğine ön hazılık olarak oynattı
ama ssadece gözlerime baktı
o baktıkça zaman aktı
yaşlar aktı zaman aktı
derin nefesini burnundan aldı
-şimdi sana seni seviyorum derdim ama bana seni seviyorum'u gözlerde aramayı öğreten sensin, inan onlara dedi
taksici kapıya geldi abi geliyor musunuz diye
-geliyor dedim
-taksici kadar da mı değerim yok bi lafta bana söyle dedi
-gibtir git dedim
dışarı çıktı taksiye gitti
ben vay amk ne yaptım lan ile iyi yaptın haketti huur amk arasında iki omzumda ki meleklerle kalmışken
taksiye binmeden para verip gönderdi
iki üç dakika onun ne yaptığını kavramaya çalıştım
ama o yağmurun altında sadece bekliyordu
ne ona bakan yüzümü çevirebildim
ne de geri dönüp gidebildim
yağmurda bir süre bekledikten sonra
dışarı bende yürüdüm
-durma burda git dedim
-ben sana defalarca git dedim de sen nereye gidebildin dedi
bir konuşma içerisine çekilmeye çalıştığımı anladığım için sustum
geri dönüp odama çıktım
**orada ne kadar kaldı bilmiyorum ama sabah bir telefon ile uyandım
ebru olduğu için meşgule aldım
hemen arkasından bir mesaj geldi
-çok hayati bir mesele kelebek acilen hastaneye gelmen lazım.x hastanesindeyim dedi
ben dün gece üşümesine bağlı bir hastalanma olduğunu düşündüm önce ama
-kelebek tek benim için değil senin için de hayati bir mesele lütfen gel deyince iyice meraklandım
-ne oldu diye bir mesaj attım
-arayayım cevap ver geç kalıyor olabiliriz lütfen çok önemli dedi
telefon da 5 dk sonra çaldı
açtım
-acil hastaneye gel dedi
-ne oldu dedim
-burdan anlatamam hastaneye gel önünde bekliyorum dedi
bir türk olarak merakıma yenildiğim, dürüst olmak gerekirse onun başına kötü bir hastalık gelmiş olmasının tedirginliği ile hastaneye gittim
ama benim le ne alakası olabilir di ki?
ben hastaneye vardığımda sapasağlam dışarda bekliyordu
-hani hastaydın dedim
-kan testi yaptılar dedi
bunun arkasından gelecekleri düşük tansiyon ile dinlemeye başladım
-bulaşıcı bir hastalık şüphesi var testler pozitif çıktı dedi
-ne hastalığı dedim
-aids dedi. bunu derken bu kadar rahat oluşu beni çileden çıkarttı
ne aids i amk. kimden bulaştı? hasgibtir ben de de mi vardı
-ceyhunla mı yattın dedim
-belki de sen elifle yattın dedi
-hiç utanmadın mı başkası ile yattıktan sonra bana geri gelmeye dedim
-ben başka kimse ile yatmadım kelebek tek sen oldun.ama hayatımı kararttın dedi
bu durumda kendimi ispatlamak zorunda kaldım
-ben teste girmeye hazırım.ama eğer temiz çıkarsam beni bir daha rahatsız etmeyeceksin söz mü dedim
-söz dedi
ebruya çok fena sinirliydim. hasta olduğuna göre kesin başkası ile yatmıştı.ve an itibari gözümden tamamen düşmüştü.
ama geçen sene yılbaşından önce bu hastalığı kapmışsa bana da bulaştırmıştı
hastane danışması ile görüştük
benden 8 tane vegibalık fotoğrafla nüfus cüzdanı örneğimi istediler
-ne alaka dedim
-keyfi test isteklerinde bunları istiyoruz beyefendi dediler. çok da umursamadım.
-ne zamandan beri bu hastalığa yakalandığımız da belli oluyor mu bu testte dedim.
-evet dediler
ebru gel zütüreyim halledelim dedi
ben kendim giderim dedim
taksiye bindim telefonla bi kaç hastane ile ilişkisi olan arkadaşım aradım
-böyle böyle bir durum var benden bu evrakları istiyorlar dedim
-yeni çıkmış galiba haberim yok kelebek dediler
zaten hasta olma korkusu ile fazla da üzerinde durmadan
resimleri çektirdim 5 dakika içerisinde çıkan resimleri aldıktan sonra kimlikimsi bilgileri de ayarladıktan sonra
hastaneye geri döndüm.
iki kere kan aldılar
telefon numaramı alıp bana geri dönecekleri söylediler
ebru ben sana haber veririm dedi
-dua et benim tahmin ettiğim gibi çıkmasın dedim
otele geri döndüm
hiç mesaj gelmedi
13 şubat akşdıbına kadar -
260.
+2193Tümünü Göster
• * -test sonuçlarını bugün aldım. yarın görüşelim dedi
-söyle sonucu benim
-şimdi olmaz yarın konuşalım sana sormam gereken çok önemli bir soru var dedi
-anlat şunu sinir etme dedim
-yarın yazdı sadece mesajda
hastaneyi aradım
aids olmadığımı söylediler.
bu durumda ebru benden geçen sene ayrıldıktan sonra birisi ile yatmıştı
ebru ile daha fazla konuşmaya gerek yoktu
ama verdiği randevuya gidip bir güzel içimi dökmek için fırsat doğmuştu
ertesi gün kalktım
duş yapıp üzerimi giyindikten sonra geliyor musun mesajına
-yarım saat sonra ordayım cevabını verdim
çağrıldığım yer kışın kapalı olduğunu bildiğim bir restauranttı.
ben onu restaurantın önünde görmeyi planlarken
resstaurantın açık olduğunu görüp sevgililer günü için açtıklarını gördüm
ama içerde muazzam bir kalabalık vardı ve ebru etrafta gözükmüyordu
ben restaurantın içi ile ilgilenmiyor çevreden gelen geçenlere bakıyordum
ebru ne zaman gelecek diye
bir araç yaklaştı
önümde durdu
bu kim lan derken
ebru indi
üzerinde gelinliği vardı
tam benim ondan istediğim gibi
tam bana anlattığı gibi bir gelinlikti
hayallerimizde konuştuğumuz gibi çok fazla makyaj yoktu
başımdan aşşağı kaynar sular döküldü
ebru beni çok fena gibicek diye düşündüm
yanıma geldi
bana baktı
-senin intikamın da böyle oluyormuş demek. mutluluklar dilerim dedim
• * -ne intikamı dedi
-kiminle evleniyorsun dedim
-çok sevdiğim birisi ile dedi
-iyi hayırlı olsun.ama o biliyor mu ssenin hasta olduğunu dedim
-evet biliyor ama yanlış biliyor dedi
-nasıl yani dedim
-o testler ve resimler evlilik için prosödürdü kelebek.ben bu gelinliği tek bir kez giyerim onu da senin için giydim. düğünümüz de cumartesi günü olacak.
ilk bana sorcaklar ben evet dedikten sonra seçim senin olacak.ben içeri geçiyorum. hayır diyeceksen bile gel ben sana tüm hayatımı adamaya hazır olduğumu
tüm sevdiklerim kanun ve aşk önünde söyle dedi
tüm insanların tepkileri önünde rezil olmayı göze alarak bunu yapmış olması yok artık beni bu kadar seviyor olamaz dedirtti
ne yapacağım ulan ben şimdi derken
annemi aradım
-evlendin mi dedi
-sen nerden biliyorsun dedim
-yanıma gelip onu gelin olarak görmek isteyip istemediğini sordu dedi
-sen ne dedin dedim
-benim gelinim sensin zaten ama kelebek ne der onu bilemem dedim dedi
-ne diyeyim dedim
-bana soracak kadar kararsızsan hala seviyorsundur. benim senden tek isteğim var mutlu olman dedi
-sağol anne çok yardımcı oldun dedim imalı bir şekilde
-başka birisi ile evlenebilecek misin? kelelebek dedi
-bilmiyorum sen ne istiyorsun dedim
-ben annemin mutluluğunu yaşamak istiyorum dedi(torun sevgisi)
telefonu kapattım
içeri doğru yürüdüm
herkes bana bakıyordu
belki de tarihin en kötü giyimli damat adayı bendim.
damat mahaline oturdum
ebrunun gözleri gülüyordu
-teşekkür ederim dedi ebru
memur hemen konuşmaya başlayıp teferruat konuşmasından sonra ebruya sordu
tereddütsüz evet cevabının ardından
aynı sorular bana yöneltildi
benim nefes almalarımda gözler bende iken
ebru elimi tutup lütfen diye fısıldadı
-soruyu anlayamadı tekrarlar mısınız dedim memura
-kim anlayamadı dedi memur
-ebru hanım, lütfen tekrarlar mısınız dedim
memur ne olduğunu anlamaya çalışıren beni anlayan ebru gözlerime bakarak
-lütfen bana tekrar sorun dedi ebru
soru tekrarlandı
-sevgililer gününde hayatımda verebileceğim en büyük hediyem olan kalan ömrümü hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde en sevdiğim kişii geçirmek
istiyorum evet evet evet dedi
soru bana yöneltildi tekrar
muhtemelen kalbimin bir refleksi olarak
---evet dedim
alkış kıyamet
imzalar
memurun ayağa kalkıp bizi karı koca ilan etmesi
herkes varken birbirimize dönerek sadece ikimizin kalmasından sonra
yüzündeki gülümsemenin bende yarattığı etki
yağmur çamur sel sonrası hayatıma doğan güneşin gökkuşağı rahatlatıcılığıydı
hata mı yapmıştım affederek hadi onu bırak evlenerek
neyse gibtir et amk
gencebay babanın söylediğini herkes severek onaylıyorsa vardır bir bildikleri dedim
hatasıyla sevmeye devam ettim ebru
ellerini kaldıran kişi artık benim eşimdi
öpülmeyi bekleyen kadın artık müstakbel çocuklarımın annesi
aşkın ibaresi
kalan yıllarımın tesellisi
pişmanlıklarımın neyse'siydi
öptüm kalbime koydum aşkı
birkaç tebrikten sonra
-hadi gidelim dedim
-nereye dedi
-evlenmeden olmaz diyemeyeceğin şeyler yapmaya dedim
-deli dedi gülerek
-hiç akıllanmadım nasıl kandırdın beni yine dedim
-boşver gidelim hadi dedi
-nereye dedim
önce güldü
-nikah şekeri düğün yeri. sana damatlık, davetiye,oturacağımız evin serilmesi, balayı organizasyonu diye devam ederken
-geç kalıyoruz kadınlar evlenince çok dırdır yapar derlerdi de inanmazdım hadi gidelim dedim
düğün hazırlıkları aşamasında ekşını da davet ettim
-dıbına çakim arkadaşım adına çok sevindim. gelmek isterdim ama senin gibi askerliği bitirdikten sonra evlenmeyi bekleyen gençlerin
başında olmam lazım. gelinler bana emanet etti onları. mutluluklar dilerim diyerek teklifimi reddetti.
biz denildiği gibi erdik muradımıza
sizlerin kalan ömür hikayenizin sizin ve sevdiklerinizin dilediği gibi yazılmaya devam etmesini diler
hepinizin sevgililer gününü kutlarım.
kendini yalnız sananlar esas sevgilinin hayatta size değer aile bireyleri ile dostlarınız olduğunu
ve her yalnızlığın gelecek mutluluklar için bir evre olduğunu unutmayın..
saygılarımla.. -
261.
+1bitti pampalar
sonunda evlendiği yazılıyor ama bazı yerlerde evlenmediği başkasıyla evlendiği gibisinden değişik değişik şeyler var
iyi okumalar -
-
1.
0Dibina cakim arkadasim helal olsun sana bunu gercekte kim yazdi biliyo musun
-
2.
0yannangibenkelebek nickli bir abi pampa
-
1.
-
262.
0böyle işte pampalar herşey
okuyan bir ölüyor bir diriliyor -
-
1.
+1Bunu yazan binin nicki ney panpa ağlattı dıbına koyim
-
2.
0yannangibenkelebek kardeşim
-
3.
0Kanka bişey dicem en son bi ebruyla ayrilmislardi naptigini bilmiyorum diyodu facede iliskisi yok diyodu ondan intikam falan aldim diodu sonra bu olaylar nerden cikti bi aciklama yapsana
-
4.
0Kanki bir tane blogda hikayeyi ayrıldık, intikam sonuyla paylaşmışlar
başka bir blokta ise hikayenin sonu bu attığım şekilde evlendik diye paylaşılmıştı ne olduğu mecbur yani
diğerleri 2 -
1.