/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +3
    38

    madem seviyordu gelirdi??
    daha önce gelmişti, tekrar gelirmiydi??
    gelmedi binler
    taaaaa ki babası gelene kadar
    babasına geçmeden önce ertesi gün elif kendi dükkanına geldi
    çağırdım gel diye
    -efendim dedi
    -aferim dedim. sonunda ayırdın bizi
    -biz seninle birleşmedik ki ayrılalım dedi
    aklına mantığına sokayım elif
    -ebru ve ben ayrıldık senin yüzünden dedim
    -ben ne yapmışım dedi
    -bo var peşimde dolanıyorsun dedim
    -kim dolaşıyor senin peşinden dedi
    -seni kıskandığı için terk etti dedim
    -o gece bizi mi görmüş dedi
    -ben anlattım dedim
    -hem sen salaksın hem o salak o zaman dedi
    -ne yaptık ki.hem sen anlatıyorsun hem de o kıskanıyor dedi
    -yapalım istersen de boşuna kıskanmış olmasın dedim
    -düşünmem lazım dedi
    hay gibim yaa tam cinayetlik kız amk. biri bunu vursa yemin ediyorum adalet önünde yalancı şahitlik
    yaparım
    -elif git.bir daha lütfen diyorum ama lütfen benden uzak dur dedim
    baktı kaldı bana
    -uzak durma süren şimdi başladı hadi güle güle dedim
    yine bozuldu gitti
    zaman geçti binler ebrudan hiç haber gelmedi
    gözüm yollarda kaldı belki yine gelir dükkanın önünden geçer diye geçmedi
    bir gün babası dükkana geldi
    oturduk 3 5 muhabbet ebrudan ayrıldığımızdan haberi yokmuş gibi
    -ebruyu okul ve yurt işleri için ankaraya zütüreceğiz. düşündüm ki ona sürpriz yapalım seni de zütürelim
    dedi
    lan biz kızla konuşmuyorduk ki amk. yada kız benle konuşmuyordu demek daha doğru olur. resmen terk
    etti beni
    ama bu durumu babasının bilmemesi ilginçti
    hiç mi üzgün gözükmedi evde amk
    hiç mi farketmedi babası dışarı eskisi kadar çıkmadığını
    -ne zaman gideceksiniz dedim
    -yarın gece 1 de yola çıkacağız dedi(alanya/ankara 7 saat arabyla beyler)
    -tamam patronla konuşayım ben size haber veririm dedim
    -tamam bekliyorum dedi gitti
    dedim patron olay böle böle gitmem lazım
    olm iş güc derken gözünü seveyim dedim kaptım izni
    ama bakalım zaten ebru ne tepki verecekti
    babasını arayıp
    -tamam geliyorum ama madem sürpriz yapmak istiyorsunuz, beni evin ordan değilde alanyanın çıkışından
    tam sürpriz olsun dedim
    -süper fikir yarın gece yola çıkmadan 5 dakika önce sana haber veririm. sende gidersin oraya dedi
    anlaştık
    gün geldi. gece oldu
    babası beni aradı **ama ben zaten yarım saat önceden taksiyle ordayım amk.
    intihar mı edecen burda ne işin var diye de makara yapıyor
    bir nevi intihardı aslında kendimi kurban edecektim ebruya ya kollarına düşecektim ya da derde tasaya
    her arabaya dikkatle bakarken kalbim 132 decibellik kolonun bas mandolini gibi gidip geliyordu her
    arabada
    derken sinyal vererek bir araba yaklaştı
    evet geliyordu amk
    durdu. arka kapıyı açtım direk içeri girdim
    önde babası ve annesi arkada da ebru. kardeşi gelmemiş
    o kadar benim hakkımda iyi yazar diye atıp tutuyorsunuz alın amk.o ebrunun bakışının tarifini
    vermiyorum
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +3
    186

    • * o geceyi de beraber evde geçirdik
    gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
    kızı sordu sadece
    arkadaşım dedim.
    biraz bozuldu.ama belli etmemeye çalıştı
    gece 11 gibi telefon geldi ebruya
    arayan benim panpaydı
    -kelebek telefon sana dedi
    aldım telefonu
    -müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
    mutfaga geçtim
    -kusura bakmayın dedim
    -kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
    -olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
    -lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
    bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der. hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
    -haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
    -saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla.ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
    mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
    sen gibinin keyfine geziyorsun.tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git.
    ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
    gibimde bile değil. değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
    ben üzgün üzgün oturken mutfakta
    3 4 dakika sonra yine telefon çaldı

    • * -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor. bunu da vicdanını gibmek için söyledim. züt dedi
    yine suratıma kapandı telefon
    içeri geçtim
    -bir sorun mu var dedi ebru
    -yok merak etmişler bişey yok dedim
    hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
    sabah kahvaltı derken
    -bugün ne yapacağız dedim
    -ben bugün gidiyorum kelebek dedi
    -bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
    -gitmem gerek dedi
    kalan vakti beraber geçirdikten sonra
    veda sırasında
    -ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
    sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
    telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
    panpayı buldum
    sıçtı sıvadı yine bana
    olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
    yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
    o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
    kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
    -tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
    bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
    kızın olduğu yere gittim
    oturup bekliyordu
    -merhaba dedim
    ayağa kalktı

    • * -hoş geldin kelebek. kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
    -önemli değil dedim
    -bu arada mutlu yıllar dedi
    -sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
    -eğlendin mi dedi
    -özür dilerim senden dedi
    -önemli değil kız arkadaşın sonuçta. yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
    -sizi beklettim dedim
    -neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
    -şimdi gidelim dedim
    -arkadaşım gelcek dedi
    -yok gelmeyecek o dedim
    -hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
    evin altına kadar gittim telefonu getirdi
    -sağol dedim
    -rica ederim dedi
    -bi isteğin var mı dedim
    -yok sağol dedi
    gitmeye yeltendim
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -mutlu musun dedi
    -evet sanırım dedim
    -peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
    içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
    -yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
    yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum'
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +3
    135

    biz yıldızları izledik
    yaylada fazla ışık olmadığı ve yüksekte oldugumuz için hepsini çok net görüyorduk
    matemetikle arası iyi olan mimar adayı ebru bile o kadar yıldızın varlıgından habersizdi
    hafif serin esen rüzgar
    300 metre aşşagıdan akan derenin derinden gelen kurbağa sesleri
    eşliğinde sadece sarılarak yattık
    sabah ki kahvaltıya ebru hayran kalmıştı ben ise sadece özlemiştim
    tamam da biz nasıl geri dönecektik amk
    köy dolmuşu desen sabah erkenden gidiyorlar ki çoktan gittiler
    giden birini beklesen kim bilir ne zaman gider arabada boş yer olur mu?
    gitmesek olmaz telefon yok ebrunun annesi meraktan ölür
    kahvaltıyı yapıp
    ebruyu 600 metre aşşağıda akan göksu nehrine zütürdüm
    çocukken hep yaptıgım ama büyüyünce yazları çalışmaktan fırsat bulamadığım
    balık avlamayı yaptım
    bi kaç tane tuttum da
    ama ebru hepsini yazık diye geri suya bıraktı

    • *bu sırada onunla konuşurken bir tane balık yakalandıgını farkedip kargıyı ebruya verdim
    -şunu bir tutda sigara yakayım diye
    o eline alır almaz panik yapıp kaldırdı balık etrafımızda dolaşırken
    ebrunun aslında bana sarılmak olan amacı
    benim belime kadar ıslanmama sebeb olan
    suya düşmeme sebebiyet verdi
    balık bi yerde ben bi yerde ebru hanımda
    çok pardonlu kıs kıs gülmelerde
    sessizce hafiften gülümseyerek dışarı çıktım
    balık avladıgımız kayanın üzerine çıktım
    -bişey olmaz hadi gidelim dedim
    böylece o ayaga kalkınca onu suya atmak için daha az yorulmuş oldum
    zaten herhangi bir tehlikeye çarşı suya dayanıksız tüm eşyalar ebrunun çantadaydı onlara bişey olmadı
    ebruyu suya attıktan
    onun agzından çıkabilecek tüm küfürleri duyup
    pislik gerizekalı salak aptal manyak olduktan sonra bende atladım suya
    benim ıslatılacak yanım kalmamıştı balıklama atladığım için ama ebrunun yüzü sanki biraz kuruydu
    görev tamamlandıktan sonra sudan kaçmaya çalışan ebruyu iyice kızdırdım tekrar tekrar yakalayarak
    ben gidiyorum dedi başladı yürümeye nah gidersin amk
    biraz yürüdükten sonra sinirinden oturdu kaldı
    gönül alma görevi böyle başladı
    numaradan düştüm ıslakken komik olayım diye
    yerdeki kırmızımsı toz üzerime yapıştı
    çaktırmadan yüzüme de sürdüm elimi
    yanına gittim gülmemesi elde degildi ama gülmüyordu triplerde yine
    -affetmedin mi dedim

    ---hayır dedi
    -boşuna çamura yattık desene dedim
    -çok gıcıksın dedi
    -hadi gidelim seni bi yere zütürcem dedim
    -kurumadım daha dedi
    -gel sen dedimm tuttum ellerinden
    yürürken üstümden biraz çamur alıp yüzüne sürdüm
    tokadı da haketmiş oldum böylece
    sonra ben yine suya daldım
    çamurun yarısı çıktı
    gerisini çıkarmaya uğraşırken
    o da girdi suya
    tamam işte olay bu barıştık yine
    nehir sefasından sonra geri yürüdük
    bayır bir yerde oturduk iyice kurumak için
    ona papatya tarzı çiçekler topladım ama
    bir türlü taç yapamadım amk.
    mundar oldu o kadar çiçek
    biraz da uzandık diz baş yine
    iyice kuruduktan sonra
    bir kaç dudak teması akabinde armut çaldık
    ama dedemin bahcesinden haram olmaz amk
    eve geldik ki annem kıyamet kopardı bu ne hal diye
    ebruya bir şalvar verdi kuzenin birisi
    tam köylü kızı oldu
    o da şikayetçi olmadı bu durumdan
    akşam köy ekmeği yapmak için toplanmış bayanları izledi
    arkasından çökelekli ve papatesli gözlemeden yedik
    ama hala bir geri gitme planı yoktu
    bu durumda sabah köy dolmuşu ile gidecektik

    • *ebrunun yıkanmış kıyafetleri asıldı
    kız kuzenlerler iyice muhabetti kurdu
    ben bile ikinci sırada kalmaya başladım
    oturup konuştuktan sonra yatma vakti geldi
    yine ikimize farklı yatak ama birisi yine boş kaldı
    sabah horozun bile nde açma germe hareketleri yaparken kalktık
    dolmuşa bindik
    nostaljik bir yolculukla
    bu kim lan
    kimlerdensiniz sorularına yanıt vererek alanyaya geldik
    telefonun ilk çektiği yerde aileye haber verdik
    sonra onu evlerine bıraktım
    ama bende kaldım ailesinin ısrarı üzerine
    ne yaptıgımız nasıl geçtigi konusunda ikimizde çok memnun gözükünce ortada bir sorun kalmadı
    kahvaltı sonrası ebrunun annesi ile çarşıya çıktık
    ilk gittiğimiz yer bir tuhafiye oldu
    ebru burda kuzenlere dikiş nakış işlenmeye hazır tülbent mil iplik yani çeyiz yapılmaya gereksinim malzemeler aldı bolca
    öğlenden sonra aynı köy dolmuşuna verdi kuzenlere göndermek üzere
    bir gün tekrar gidelim diye yineledi
    ebruyu evine bıraktı eve geçmek için
    ondan ayrılır ayrılamaz aslında mutluluğumun tek sebebinin o oldugunu farkettim
    yürüdüğüm yol bindiğim otobüs indiğim durak girdiğim evimiz onsuz olunca bi anlamsızdı amk
    onsuz hayat bimde satılan le diye başlayan şeyler kadar adiydi. resmen le hayattı amk
    o gece evlerinin önüne gidip telefonda konuştuk
    birbirimizi görerek ta ki benim şarj bitinceye kadar

    • * sonra eve dönüp yattım
    onsuz
    ertesi sabah ekşını aradım
    haber ver demişti gidince kaç gün geçti amk
    -dıbına çakim arkadaşım şehit oldum sandım nasılsın dedi
    -saolun komutanım dedim
    -ne var dıbına çaki çabuk söyle ekşın peşindeyim dedi
    -iyi olduğumu söylemek için aradım dedim
    -tamam dıbına çakim vaktinde gel. zaten kaç gündür asker dövmüyorum dedi gülerek
    -bi emriniz var mı komutanım dedim
    -sıkıldın mı lan kapatmak ister gibi konuşuyon dıbına çakim dedi
    -telefondan döversiniz diye korkuyorum komutanım dedim
    önce güldü sonra
    -iyi tatiller arkadaşım dedi
    gerekli sagolu dedikten sonra
    bi kaç amca dayı ziyareti yapıp harçlık kabarttım
    cep dolumunun zütümü kaldırmasını fırsat bilerek ebruyu bir restorana davet ettim akşama
    cevap bilindikti
    neden olmasın
    yemeği yerken ebru ile ne zaman görüşebilecegimiz planları yapıp
    o andan itibaren üzülmeye başladık ayrılacaz diye
    bizi yerimizde bira içip kendimizi teselli etmek pakladı

    • *yine sarılıp yatmak istiyorduk ama şartlar zor amk her gece nasıl olsun
    yatma bölümünü çıkarıp sarılmalara bolca öpücük kondurarak kafanın çakır haliyle
    ebruyu eve bıraktım
    ebrunun evi önünde vedalaşmak 40 dakika sürdü
    ertesi gün deniz
    bir sonra ki gün içi bizim eve gitme orda kimsenin olmamasından yararlanma
    bir gün otelde yemek
    ailecek artı ben akşam gezmeleri derken
    son güne geldik
    ebru bende geleyim dedi ama babası sonra beraber gideriz diye kandırdı
    bilet alındı
    ve istanbula giderken
    birbirinden ayrılmadıgı için damla denemeyecek kadar çok göz yaşı bırakıldı
    yoklugunda avutulacak kollar anı yaşama hissini kabarttı
    emredersinizleri bol olacak dudaklar yarin dudaklarıyla nemlendirildi
    aglandı sızlandı
    verilen sözlerin işaretleri(yüzük) karşılıklı olarak öpüldü
    ve 45 dakika ucağın düşme ihtimalinden değilde günlerin geçmeyecek olmasından korkularak istanbula inildi
    gel dıbına çakim diyecek komutanım nerde lan benim
    odasına girdim geldim tekmili vermek için
    yazıp çiziyor plan yapıyor
    -ben geldim komutanım dedim
    -çok zekiyim dıbına çakim yarın ekşın var dedi.
    -emredin komutanım dedim anlamadım çünkü
    -sır dıbına çakim dahice bir plan geliştirdim dedi
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    +3
    133

    • *vay amk net bişey demedi bende tırstım tekrar sormaya
    bölük astsubayına gittim durumu anlattım komutanım net bişey demedi dedim
    izin almadan izin kagıdı hazırlayıp imzasına sunarsak hiç vermez uygun zamanlarda tekrar sor dedi
    ekşın nereye ben oraya peşinde koşarken
    sabah koşularında benimle dalga geçmelerinin hemen ardına komutanım izin dedim
    bakarız dedi
    gündüzleri odasına istemeden içecek zütürdüm komutanım izin dedim
    bakarız dedi
    bi türlü bakmadı ebruyu oyalayamaz hale geldim
    bi gün yine benim izin peşindeyken
    çağırmamı istediği askeri bulamadığım için bana kızdı
    biraz da bağırdı çağırdı
    eh amk bu hayatın ne olcaksa olsun diye
    -ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
    -yok sana izin dedi
    -gitmem lazım komutanım kendim için değil dedim
    -ne oldu dıbına çakim arkadaşım bi sağlık sorunu mu var dedi
    -özledim komutanım dedim
    -ne zaman gitmek istiyorsun dedi
    -en kısa zamanda dedim
    -tamam hazırlat evraklarını dedi
    -emredersiniz dedim
    ebruya haber vermedim
    yazıcılar evrakları hazırladı
    imza işleri halledildi
    ekşın tabur komutanına da imzalattıktan sonra
    param var mı diye iyice sorup paramı gösterip tatmin olduktan sonra
    bana bilet almam için hafta içi çarşı izni verdi
    10 günlüğüne alanyaya gidecektim
    bileti aldım
    ebruya yine bişey demedim
    ve izin günü geldi
    bindim alanyaya akşam üzeri indim
    • *valizi bırakmak için eve gitmeden önce bir tane simkart aldım
    sim kart açılıncaya kadar eve gittim
    annem yaylada oldugu için onun elini öpemedim
    kardeşimle ve babamla görüşüp
    babamdan bir miktar para aldıktan sonra
    dışarı çıktım
    telefon açılıp kullanılabilir hale geldi
    ilk aradığım kişiyi zaten biliyorsunuz
    ama cevap vermedi
    tekrar aradım yine vermedi
    -ben kelebek acil aç dedim
    5 dakika sonra sessiz bir yere gidip yine aradım
    bu defa açtı
    -kelebek dedi benmiyim acaba şüpheleriyle
    çok kısık bir sesle
    -ebru dedim
    -nerdesin bu kimin telefonu dedi
    -nerde olcam askerdeyim.bir arkadaştan aldım seni aramak için sonra silecem numaranı dedim
    -tamam da konturluden neden aramıyorsun dedi
    aranır mı amk direk göreceksin 0 242 yi sürpriz kalmayacak
    -çok sıra vardı ama ben sesini özledim dedim
    -bende çok özledim kelebeğim dedi
    -nerdesin dedim
    -evdeyim dedi
    -shh kapatmam lazım komutan geliyor galiba görüşürüz ararım birazdan dedim
    telefonu kapattım
    evdeymiş öğrendik
    • *evin önüne gidip arasam yoldan geçen araba seslerini duyup kıllanacak
    o yüzden aramadım
    otele gittim ebrunun babasının yanına
    bi iş gerekçesi ile bir yere gitmiş
    telefon açtım geldiğimi ve ebrunun haberi olmadığını
    ona sürpriz yapmak istediğim söyledim
    -yarım saat bekle ben eve gidicem bu akşam ebru yemek yapacaktı sen de gelirsin dedi
    yarım saat kadar personelle takıldım
    sonra geldi arabadan inmeden beni çağırttı
    arabayla eve doğru giderken kırmızı bir gül aldım
    ebrunun annesini aradı ve durumdan bahsetti
    ebrunun annesi ebruyu markete göndereceğini bu sırada bizim eve görünmeden girebileceğimizi söyledi
    arabayı kenar bir yere park ettik
    annesi balkondan bize gerekli izni verdikten sonra eve girdik
    ebruyu ilk görüşüm sırtı dönük olarak oldu
    biz eve girdik
    bu sırada annesi bir servis daha açtı masaya
    bana onun odasına girip beklememi söylediler kapı çalınca
    içeri girdim ki her taraf ben amk
    duvarda resimlerim
    masada ona yazdıklarım
    bilgisayarının ekranında ikimizin resmi
    ona hediye ettiklerim yastıgının başucunda
    ebrunun içeri girdiğini duydum
    • *pis pis sırıtıyordum birazdan yapacağım sürpriz için
    ebru babasına hoşgeldin nasıl geçti günün diye konuşurken
    sana yemek yaptım diye kendiyle böbürlendi
    biraz bekledim
    telefonun tüm seslerini kapattım
    ebruya mesaj yazdım
    -şu an ikimizin yıldızına bakıyorum sende balkona çıkıp bakar mısın beraber izlemiş olalım yine dedim
    içerden mesaj sesi duyuldu
    -geliyorum bi saniye diye içerdekilere seslendiğini duyunca
    yemek yenen salona sessizce girip yerimi aldığımda
    gerçekten de dışarda balkondaydı
    -balkondayım şimdi yıldızımızı arıyorum dedi
    -içeri bak görürsün belki diye gönderdim mesajı
    baktım aklına gelmiyor evin içine bakmak benim orda olma ihtimalim
    gülü aldım balkon kapısına yaklaştım
    kapıya elimi dokundurup kapı gıcırtısına bana bakmasıyla
    gözlerini bir süre açık tutup şaşkın bakışlarını gülümseyen bakışa çevirmesini
    sadece gülümseyerek izledim
    hiç birşey diyemedi
    -hoşgeldin de mi demiyeceksin dedim gülü uzatarak
    -gıcıksın işte demiycem dedi
    -tamam gideyim o zaman dedim onun dediği gibi gülümseyerek
    birden boynuma depara kalktı
    öyle bi sıktı ki gül heç oldu
    tam ayrılacakken sarılmaktan henüz aç mideme bir tane yumruk salladı
    -bu ne şimdi dedim acılı gülümseme ile
    amk dayak yemek kaderim midir nedir herkes dövüyor
    -sebebini sonra anlatırım yalnız kalınca dedi
    -tamam dedim
    • * masaya oturmaya davet edildik
    ebrunun yaptıgı tek yemek ve annesinin yaptıgı yardımcı yemeklerle dolu olan masaya oturduk
    herkes tabağını doldurmaya başlarken
    -yemeyecek misin dedi ebru
    -bana pizza mı söylesek korkuyorum yemekten dedim
    annesi ve babası gülerken
    ebru pis pis bakarak
    -bunu da hatırlat bana sonra dedi
    sonra ebrunun yaptıgı yemeği tabaga koyarken henüz tadına bile bakmamışken
    -ebrucum süper olmuş valla eline sağlık çok begendim tarifini verir misin bunun dedim
    -kelebeek tamam yeme istemiyorum dedi
    -çok açım mecburen yiyecem dedim
    bir çatal aldım
    değişik bir tat kitap tarifi bir yemek oldugu belli
    ama malzemeden çalmadıkları için çok güzel olmuş
    ebruya yemeği konusunda yaptığım şakalardan dolayı
    2 buçuk tabak yedim ki alınmasın gerçekten begendiğimi görsün diye
    yemek sonrası ebrunun babası bir de kahve içelim elinden dedi
    o kahve yaparken ben de masayı kaldırdım annesinden rica ederek
    her mutfaga gidişimde ebrunun boynundan bir kere öptüğüm için
    o kahve yapmayı uzattı
    bende yük taşıyabilme hamallığımı azaltıp azar azar zütürdüm tüm kaldırılması gerekenleri
    kahvelere geçtik onları içerken
    ebrunun kardeşi de geldi
    beni görünce sarıldı o bile özlemiş amk
    dışarda bir yerde burger yemiş bino karnı da aç değil
    o yüzden biz konuşmaya devam edip
    sürprizin kritiğini yaparken
    gülüşmeler yaşandı herkes o an ki durumdan memnun gözüküyordu
    ebru odasına izin isteyerek gitti
    geri geldiğinde daha çarşıya çıkılır bir kıyafet giymişti
    -biz biraz yürüyebilir miyiz baba dedi
    • *gerekli izni alıp görüşürüzlerle onlardan ayrılıp
    asansöre bindik
    stop düğmesine basınca ebru beni öpmesini hızlandırmak için elimi kaldırdım
    fakat boşta olan karnıma bir tane daha vurdu ekşının şiddetinden uzak
    -vurup duracak mısın böyle dedim beklemediğim yumruğu yeyince
    -evet hakediyorsun dedi
    -ne oldu dedim
    -deli neden ilk bana haber vermedin seni doya doya öpseydim sarılsaydım ya ilk gördüğümde dedi
    -bu yumrukların sebebi bu mu şimdi dedim
    -ikincisi yemeğimle dalga geçtiğin içindi dedi
    -yedim eline sağlıkta biraz daha hızlı vursan hepsini çıkaracaktım dedim
    -pislik dedi
    ellerimi tekrar kaldırdım hafif karnımı büküp olası bir yumuruğa karşı önlem almak için
    bu defa şiddetli yumruk değil öpüşme yaşandı
    asansörde baskın yeme ihtimaline karşı
    apartmanı terk edip ikimizin yeri olan iskeledeki yere gittik
    sağda solda gördüğüm dostlarla kısa merhabalaşmalarla
    sırtımı bankın oturulacak kısmına
    başımı ebrunun omzuyla kalbi arasına yasladım
    kalp atışlarını hissedecek şekilde
    o elleriyle beni nasıl sarsa derdindeyken
    arasıra eğilip alnımı öptü
    ellerimi elleriyle yavaşça çitiledi
    kelebeğim ler ebrularımla karşılıklı düet yaptı
    kısık sesle söylenen seni seviyorumlar dalga seslerini ancak bastırdı
    gelen geçene aldırmadan iki aşık rolü ustaca oynandıktan sonra
    kaç gün kalacağım
    ne yapacağımız konuları ele alındı
    ebru benimle uyumak istediğini söylemesi ile bunun yolları arandı
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      helal sana be trap mix cigerim
      ···
      1. 1.
        0
        önemli değil sol ciğerim

        bugünde büyük ihtimal biter bu

        müsait olursam bitirecem atmayı
        ···
  5. 30.
    +3
    27

    muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
    nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
    şimdi taka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir
    üni de okumamı
    henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
    vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
    ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
    o zaman hiç çalışamadın dedi babası
    gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
    yemeğe geçelim dediler
    hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir biniymişim o
    gün onayladım
    yemek bitti salona geçtik
    durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın
    olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
    bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
    -sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
    -buyrun dedim
    -biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar
    diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
    hemen sözünü kestim
    yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler
    dedim
    sizde anladınız dimi lan binler anlatmaya gerek yok amk.
    -bitirseydim dedi
    -sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim
    —maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
    ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu
    çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki
    birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
    -bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
    -lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama
    sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
    adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
    ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
    unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
    unuttuk dedim.
    içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti
    bana bu
    suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama …
    belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
    -anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
    yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
    ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
    tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
    -inşallah dedim.
    bu arada kzın biladeri binosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor.
    futbol oynuyor bin. bizi giblemiyor bile
    üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
    yine gel dileklerini belirttiler.
    annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
    sen bilirsin dedim
    aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk…
    • *babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı
    belirtmek istedim ve
    koridorda elini tutarak yürümesi englledim
    ne oldu dercesine bana baktı
    -sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim

    • *hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
    -önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
    derken de sarıldı
    -ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
    -onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi
    • *içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi
    birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
    romantizmin dıbına koymak bu olsa gerek
    -yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
    -bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek
    —korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
    nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum.
    yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
    -yürüyelim mi biraz dedi
    -yok üşürsün böyle dedim
    -sen sarılıyorsun ya işte dedi.—sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
    -esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
    beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk.
    yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
    vay amk. aşk ne güzeldi lan
    —yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
    -ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
    sen kaşındın diye düşünerek
    -böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
    eh geciken otobüslerini gibeyim onun da canına minnetmiş
    • *ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye
    pişirmiş.o derece
    daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
    5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
    yanlış anlayanın zütünü sabri reyiz gibsin ama gibim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
    derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
    -ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim bince gülerek
    -deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
    -deli senin delin güzelim diyerek **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık
    beklemeyerek.
    iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
    onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
    ben beklerken kapıya geldi
    ben ona bakarken
    -öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
    vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
    -sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak
    • * apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
    bende ona bir öpücük gönderip gittim
    sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
    bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
    beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
    onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
    sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
    sanki ben girmeyecem amk. sınavına
    aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
    mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +3
    part 7

    kafamı çevirip oraya bakmamaya çalışsamda gözüm kayıyordu ve evet görür gibi olmamışım görmüşüm
    amk.o işte
    dedim giberim ne olacaksa olsun saklanmaya mı geldik amk. kalktım ayağa o beni görsün ve yanında
    konuşmamıza engel biri yoksa o yönelsin bana doğru diye
    beni gördü göz göze geldik. hafiften kafa selamı verdi.1 dk.işareti yaptı. tekrar hastaneye yöneldi. kiminle
    girip kiminle çıktığını pek anlayamadım amk.
    bilirsiniz biz türkler kenarda bir yerde değilde tam olayın yanında bekleriz amk. hastane kapısı özel bi
    hastane olmasına rağmen bekleyen bekleyeneydi. girip çıkan sa dingo ahırı gibi kullanıyordu hastaneyi 3
    4 dakika sonra geldi.
    hayırdır geçmiş olsun bir durum mu var dedim
    erkek kardeşi 17 yaşındaki motorla kaza yapmış. kask varmış ama kaburga kemiğinde çatlak kırık. zütü
    başı çizilmiş. ayak parmağının biri ezilmiş. kontrol amaçlı yoğun bakımda tutuyorlarmış
    niye daha önce haber vermedin dedim.
    yeterince üzgün insan var burda. birde seni niye üzeyim ki dedi
    söylemediğin için daha çok üzüldüm dedim.
    neyse boşver durumu iyiye gidiyor.sen neden geldin hayırdır dedi
    hakaten lan ben niye gittim?? kızı görmeye gittim amk. direk seni görmeye geldim denmez ki.
    sen kimsin nesin neyimsin de beni merak edip buraya geldin derse ne tak yiyecektim. tahmin ettiğiniz
    gibi yalan uydurmadım. arkadaş seni burda görmüş bende sana birşey mi oldu acaba diye derken
    cümleninin sonuna bir fiil bulmaya çalışırken
    teşşekkür ederim dedi teşekkür kelimesinden sonra sarılmıştı bana
    tuhaf oldum amk. farklıydı yani.her kıza sarılırken bi amaç vardır.ya vedalaşmak için sarılırsınız ya
    öpüşmek için ya teselli için ama o bana sarılınca ne tak yiyeceğimi bilemedim.
    içimden sıkı sıkı sarıl olm çıkar onsuz iki günün acısını diyordum ama öyle olmuyor işte amk.
    benim yapabileceğim birşey var mı dedim.
    saol dedi
    karnın filan açmı birşey içer misin. başka bir ihtiyacınız var mı dedim
    bişey olursa ben sana haber veririm saol dedi.
    bu laftan sonra ben gideyim o zaman demek geldi içimden
    tamam ben sana mesaj atarım dedi
    tekrar sarıldık vedalaşma derken ayrıldım hastanenin ordan
    amk içimi bigiblet sürmeyi bilmeyen ama babası tarafından bigiblet alınmış çocuk sevinci ve heyecanı
    kapladı.
    sebebsiz seviniyordum duygu yüklenmesi oldu.
    öğlenden sonra
    iki gündür yazamadım sana kusura bakma dedi
    istersen kardeşin yoğun bakımdan çıksın ondan sonra görüşelim. kendini mesaj atmak zorunda hissetme
    dedim
    muhtemelen yarın sabah doktor kontrol ettikten sonra normal odaya alacaklarmış dedi
    hmm çok sevindim dedim
    bende dedi
    yorgun olmazsan iş çıkışı gel hastaneye istersen dedi
    tamam amk geleyim de.ne hoşlandığını belli ediyon. seviyon mu dalga mı geçiyon ne tak yediğin belli
    değil.
    yanına gelince ne yapacağımı şaşırıyom. arka arkaya iki cümleyi bırak birini zor söylüyom. hepten eziyet
    amk bana yüreğime beynime.
    tamam duruma göre haber veririm ben sana dedim.
    eskiden kolonya alınırdı binler dalga geçmeyin amk. şimdi bana komik geliyor amk.bi kolonya aldım.
    gittim gece 11 gibi dükkanı kapattıktan sonra
    hastaneye geldim.o da dışarda başka bir aile bireyi olsa gerek onunla konuşuyordu.(halasıymış)
    kenar bir yerde bir süre bekledim. hani gider mi yanında ki diye yok amk. ölüden züt beklemek misali.iki
    kadın durup dururken konuşmayı bırakır mı??
    baktım olacak gibi değil mesaj attım.
    müsait olduğunda haber ver ben bekliyorum dedim
    nerdesin dedi
    yanındakini gönder akabinde yanındayım dedim
    sağına soluna baktı. beni gördü bana doğru yaklaştı. hoş geldin dedi
    hoşbulduk. bunu getirdim ama alakasız oldu galiba dedim kolonyayı göstererek
    sağol düşünmen yeterli dedi.
    bunu içeri bırakıp geliyorum. burda mısın dedi
    evet bekliyorum dedim geçti içeri geri geldi beyler.bu arada saat 12 civarı oldu .ara ara içeri girmeye
    devam etti.
    eee anlat bakalım diye başladı tam 4 saat konuşmuşuz.
    ben anlattım kız anlattı. babasının mesleğini sordum oteli var iki tane dedi
    yuh amk. birden gözüm korktu dedim sıçtık zengin kız fakir aşık muhabbeti olacak
    senin baban ne iş yapar dedi. inşaatda çalışıyor dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    +3
    112

    • *dert babası oldum amk bu gurbetin
    onun haketmediği teselli lekesini geçirdim ama
    onu teselli etmekten kendi teselli sularım kirlendi
    evden çıkmadan önce ne olur ne olmaz
    elif manyağı arar diye telefonu erkenden kapatıp
    ebruların evine gittim
    uzun uzun tutmasınlar sıkılırım diye
    içeri girer girmez
    kuzenlere 9 da söz verdim orda olmam lazım dedim
    içeri girer girmez baskın geldi oda
    ekgiblik vardı
    sandalyenin birisi boştu
    hata mı yapmıştık yoksa o eve giderek
    zaten akıldan çıkmayan ebruyu
    korku filmlerindeki amk salak oyuncularının
    gitmemesi gereken yerlere bir de ışıkları açmayı akıl edemeden gitmeleri gibiydi
    üzüntü ve derin bir offf çekme ihtiyacı kaçınılmaz oldu
    tem umduğum annesi veya babasının keşke ebru da burda olsaydı dememeleriydi
    onlar dile getirmediler ama
    gönlüm sürekli onu mırıldandı durdu
    yemeği yeyip
    onların da bir kaç sorusuna katlandıktan sonra
    saat 9 a yaklaştı
    ben artık gideyim müsadenizle dedim
    ebrunun babası tutturdu ben bırakayım diye
    gerek yok şurası hemen diye ısrar etsemde baktım
    kıllanır gibi oldular ne tak yiyecem acaba diye
    sakince tekrar anlattım
    beyaz yalanla ikna edip ayrıldım
    annesi söz aldı tekrar geleceksin gitmeden diye
    karambolde vermiş bulunduk sözü
    dışarı çıktım
    biraz yürüyüp telefonu açtım
    ebruyu aradım
    bir sürü fırça kaydı vay telefonun neden kapalı
    bişey oldu sandım
    onu da ikna ettim yemekte annen baban rahatsız olmasın diye kapattım
    herkes arıyor hoş geldin gel bi ugra diye
    hem babanı arasaydın söylerdi zaten orda oldugumu dedim
    tatmin oldu
    ebru tamam da
    elifin başıma neler açtığının farkında mısınız
    hem annesi gile hemde ebruya yalan söylemek zorunda kaldım
    ama ikisini de atlatmanın verdiği rahatlama ile canım alkol çekti
    ama nerde içecem eliften tırsıyom
    korktuğum başıma geldi telefon açtı
    nerdesin diye
    aynen verdiğim cevabı yazıyorum
    -sana numaramı veren beynimi gibeyim
    -ya ne var bunda oturup konuşalım istedik. ebrun var korkma yemem seni dedi
    nasıl etti bende bilmiyorum
    sonunda
    -tamam bir şey içelim sonra rahatsız etmeyeceksin beni söz mü dedim
    -söz dedi
    -nerdesin dedim
    -evdeyim dedi
    -nereye geleyim dedim
    -eve gel dedi
    dışarda bir yerde içsek gören olsa taku yiyecez
    eve gitsem olmaz
    -başka bir yer söyle dedim
    -tamam şuraya gel dedi
    dediği yer alanyanın semti diyelim
    alanyadan uzak olması görülebilitemizi azalttığı için bindim taksiye
    gittim
    durduğum yerde beni bekliyordu
    bir eteğin boyunun o kadar kısa olması gerekmiyor
    o kadar kısa olacaksa arasını dikip kilot olarak kullanmak daha mantıklı bence
    askerde sap görmekten zaten her dişi hatunu ilk fermuar arkasından görmeye başlıyorum
    neyse artık verdik sözü
    içilecek bişeyler
    nerde içiyoruz dedim
    -şurası bizim ev dedi
    yalan yok beyler eve davet etmesi hareketlenme yaşattı bacak aramda
    neden mi çıktım evine
    valla bilmiyorum yemin ederim bilmiyorum
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +3
    131

    • * o gece uyunabilir mi uyunamaz
    saat 3 e kadar yani diskoların müziğin sesini kısma vaktine kadar beklenir mi evet
    3 05 de aşşağı inip ebru aranır mı aranır
    duyduğunuz sesin size sarhoşumsu gelmesine kızılır mı kızılır
    peki bu ona belli edilir mi hayır
    neden çünkü yarın beklenir
    -nereye gidiyorsun şimdi dedim
    -eve gidicem dedi
    -tamam 15 dakika sonra ev numarasından ararım o zaman dedim
    -tamam dedi
    20 dakika verdim beyler
    20 dakika sonra aradım cevap yok
    21. dakika aradım yine yok
    25 e kadar denedim
    ebrunun annesi açtı telefonu
    utandım konuşamadım kapattım
    ebru eve gelmişse annesi de hala uyanıktır rahatsız olmasın diye 10 dakika bekledikten sonra
    ebrunun cep telefonunu aradım
    3.aramamda açtı
    -merhaba aşkım nasılsın dedim
    -iyiyim dedi
    -nerdesin dedim
    -oturuyoruz dışarda kuzenimle dedi
    -aa ne güzel hangi kuzenin ver bi selam vereyim dedim
    -al dedi
    basbaya kız kuzeninin birisiydi şüphelenecek bir durum yok

    • *biraz nasılsın iyimisin gibi gereksiz tefarruatlar konuştuktan sonra ebruyu istedim telefona
    -çok içmeseydin keşke başın ağrıyacak yarın deyip başı ağrımaması için tavsiyelerde bulundum
    -kalbim ağrıyor kelebek gel artık dedi
    -tamam geliyorum merak etme yarın konuşuruz dedim
    sarhoş sarhoş daha fazla dertlenmesin diye
    sonra o evine çıkıncaya kadar konuştuk
    kontör bitti yenisini takıp tekrar aradım ve bir süre sonra uyuyakaldı
    sabah gözler balon gibi kalktım
    içtimadan sonra ekşın tabur komutanına uygunsuz yakalanan bir askeri çağırttı odasına
    ben dışarda beklerken bağırma sesi geldi
    sonra beni içeri çağırdı
    ekşın koltuğuna oturmuş
    asker karşısında esas duruşta
    -emredin komutanım dedim
    -dıbına çakim kelebek bıktım bu askerlerden bana farklı bi fantazi anlat bunu senin hayal dünyana göre gibecem dedi
    gel de anlat amk

    • *askere bi baktım bizim tayfadan kurtarmam lazım elinden ama nasıl
    -ne anlatim komutanım dedim
    -dıbına çakim domaltim mi bacak omzamı yapim seç işte birini dedi
    -komutanım hiç sizin tipiniz bir asker değil bu dedim
    -vay dıbına çakim güzel fikir ben bunun kafasına poşet geçirip de gibeyim dedi
    adam illaki dövecek beyler kaçarı yok
    -komutanım ben öyle demek istemedim dedim
    bana baktı
    -grup sevmiyorum dıbına çakim sen çıkabilirsin dedi
    baktım beni de dövecek amk
    bi emriniz var mı komutanım dedim
    -biraz daha kalırsan ikinci poşeti aramaya da başlıyacam dedi
    hemen yardım odadan birkaç şaplak sesinden sonra asker olay mahalinden uzaklaştı
    bende fazla yakın durmadım hıncını alamadıysa olan bana olmasın diye
    öğle yemeğini yedikten sonra içtimaya kadar olan vakitte telefona gidip ebruyu aradım
    bir kaç uzun çaldırmadan sonra cevap verebildi
    -tünaydın dedim sesi uykulu olduğu için
    -kusura bakma dün gece için dedi
    dur bakalım kendi yaptıklarının farkında mı diye
    -ne yaptın ki dün gece dedim
    -biraz fazla içmişim dedi
    -sarhoş mu olmak istemişsindir olmuşsundur ben kimim ki bunun için benden kusrunu göz ardı etmemi istiyorsun dedim
    -sarhoş olmak istemedim kelebek yanımda olmanı istedim hep istediğim gibi ama yoktun dedi
    -yanında olabilecek birine mi baktın gece o saate kadar dedim

    • * -benim bakmama gerek yok bana bakanlardan sadece birini seçmem yeterliydi ama
    ben zeten seçeceğimi çoktan seçtim.gel gelelim o hala bundan şüphe duyuyor dedi
    -eğlendin mi dedim
    -eğlenmedim dedi
    -neden dedim
    -erkeklerin her yanında erkek olmayan bayan kişiyi bir av olarak görmesinden nefret ettiğim için dedi
    -neden o kadar av konumunda bekledin o zaman dedim
    -bana kurşun sıkıldı serseri bir avcı tarafından kalbimi kıpırdatamıyorum yerinden
    şimdi uzaklarda sesini duyabiliyorum sadece ama gelecek inş dedi
    -kimmiş bu avcı dedim
    -akıttığım kan damlalarının değerini bilmesini umduğum birisi dedi
    -ben tanıyor muyum bu avcıyı dedim
    -sadece ateş ettiğini bilip beni vurup vuramadığından şüphe mi ediyorsun yoksa dedi
    -sıktığım kurşunun nereye gittiğini biliyorum dedim
    -nedir yine neyin peşindesin bir daha çıkma bu kadar içme sana güvenmiyorum mu demek istiyorsun dedi
    -istediğin kadar çık istediğin kadar iç ama sarhoşken yediğin kurşunun farkına
    ertesi gün varırsın sonra birde bakmışsın başka avcılarınsın bunu unutma dedim
    -benim için bir tek sen varsın kelebek dedi
    -eve çıkıp benim seni evden arayacağımı unutacak kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -kuzenin ısrar etti açık havada otur biraz kendine gel diye dedi
    -başkalarının tavsiyesine ihtiyac duyacak kadar içme o zaman bir daha dedim
    -tamam dedi

    ---senin askerde olan bir sevgilin oldugunu sürekli seni düşündüğünü geceleri başına bişey geldimi diye
    merakından uyuyamadığını farkedemeyecek kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -tamam içmiyorum bir daha dedi
    -hayır ebru en başta söyledim istediğin kadar iç hayat senin mide senin para senin ama
    ben işime gelen yere kadar senin olurum dedim
    -bu sözlerinin hepsini bir yere yazıyorum eger bir gün bensizlikten sıkılıp
    üzüntüden dertten içerde çok sarhoş olursan aynı lafları ertesi gün sende duyacaksın haberin olsun dedi
    -duyacaklarımın bunlarla kalmayacağımın farkında olacak kadar ayık yaşıyorum merak etme dedim
    -o kadar ayık yaşıyorsanız başkalarının evlerine gidip içkiler içmemeyi ne içip kafanızı iyice bulandırarak gittiniz acaba kelebek bey dedi
    evet konu yine döndü dolaştı yaptığım bir aptallıktan dolayı zütümde patladı
    -bu konuyu kapatmadık mı dedim
    -istersen serbest olsun gidip gelelim başkalarının evine canımız sıkılınca açar kapatırız konuyu bu kadar basitse dedi
    yani bu ne demek oluyor gibi tuttuk ömür boyu o eve gitmenin vebalini çekecez
    -ebru istiyorsan istediğin yere gidebilirsin. seni durdurmam gitme diye yalvarmam.sen affettin gittim diye ama ben affettmem.
    bana affetmiş gözüküpte tekrar tekrar aynı konuyu konuşacaksak onu da şimdiden haberdar et ki bileyim dedim
    -bak kelebek bir daha öyle birşey yaparsan arkandan allahından bul diye beddua etmekle kalacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
    cezanı direk kendim gücümün yettiğince veririm haberin olsun dedi
    -tamam gitmem bir daha. seni kaybetme korkusunu yeterince yaşadım dedim
    -tamam sinirlerim bozuldu yine başka bişey konuşalım dedi
    evet ilerde muhtemel aynı aptallığı yapma ihtimali olan benden farksız sığırlar şekilde gördüğünüz gibi
    dün geceden dolayı benim ona kızmam gerekirken konu dönüp dolaşıp yine beni mallığıma geldi.
    akıllı olun olm gibleri yok diye gibemezler sanmayın lafla da olsa giberler böyle
    sarhoş edip başkalarının evinde gibti amk
    -yemekler nasıl dedi
    -çok iyi dedim

    ---yemek yapmayı öğrendim gelince ben pişircem sana dedi
    -bu konuyu tekrar konuşalım daha gencim dedim
    -yaaa ben senin için yemek öğreniyorum senin dediğin lafa bak dedi
    -tamam romantikleşiyorum hemen ölümüm senin elinden olsun aşkım benim dedim
    -amma da romantiksin dedi
    -ne pişireceksin omlet mi makarna mı dedim
    -geç bakalım dalganı gelince görürsün dedi
    -iyi inşallah dedim
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -kaç gün kaldı aşkım dedi
    -ben sayıyorsundur sandım dedi
    -askerliğin bitmesine 270 gün var ama ben alanyaya gelmene ne kadar var onu soruyorum dedi
    -bilmiyorum ne zaman istersin dedim
    -şimdi dedi
    -şimdiler biraz daha sensiz geçecek en kısa zamanda geleceğim ama merak etme dedim
    biraz ofladı bi kaç karşılıklı seni seviyorumlardan ibaret olmayan aşk betimlemelerinden sonra öğlen içtiması sebebi ile kapattım telefonu
    o saatten sonra ekşının en mutlu oldugu anı gözetlemeye başladım
    adam iki dakika rahat durmuyorki amk sürekli ekşın peşinde
    kimi nasıl yakalayabilirim onun peşinde amk
    akşam üstü odasına geldi
    beni çağırdı
    -dıbına çakim kelebek taktik değiştirmem lazım dedi
    -emredin hangi konuda komutanım dedim
    -askerler muhtemel baskın planlarımı saatlerimi ve tekniklerimi çözmüş. kimseyi yakalayamıyorum dıbına çakim dedi
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +3
    12

    arasıra pencereden bakıyordu.
    bi saat kadar oturdum.
    tamam inandım. gidebilirsin dedi.
    tamam seni hallettiğime göre kızların yanına gidebilirim artık dedim
    offffff diye 159 karekteri kullandığı bir mesajla cevap verdi

    kendi kendime muallak misin amk.ne tak yiyon amcık desem de artık göndermiştim beyler
    yine sessizlik oldu. gitsem şüpheye düşecek.
    boş boş oturmak sıkıcı geliyor amk. tamam arasıra pencereden bakıyor ama. 5 dakikada on dakika da
    bir.5 dakika da 300 saniye var amk.300 e kadar saymak demek. illa bişey yazasım geliyor. bin şeytan
    dürtüyor
    işi nasıl binliğe dökmüştüm artık.o da seviyordu bana yapmayı o yüzden sıkıntı olmaz diye devam ettim
    beni kıskanmana bayılıyorum dedim
    bu defa offff u 159 karekterle doldurmuş ek mesajla da 159 karekter fffff yazmış sadece
    diskolar kaçta kapanıyor.ben hep sarhoş bitirdiğimden gecenin hiç hatırlamıyorum dedim
    3 e kadar orda beklemeyeceksin herhalde dedi
    gel beraber bekleyelim dedim
    cevap vermedi
    sen bilirsin dedim
    tam bir turizme darbesin ne güzel kızlarla eğlenecektim onlarıda eğlendirecektim. dedim
    alıkoyan mı var dedi
    evet dedim.
    nedir kimdir dedi
    başka iki kız daha var onları da sen yokken ayarladım. burda buluşacaktık tesadüf senin evin oraymış
    dedim
    amacın ne dedi. nedir yani bu oturmalar falan dedi
    bak bakayım eve marketten bişey ekgib mi dedim
    gelemem misafir var dedi
    affettiğini söyle diyecem ama zaten affedilecek bişey yok. yanlış anladın bugün ki olayı dedim.
    cevaplamadı
    hastaneye de gittim kardeşini gördüm bu arada dedim
    nasıl yani dedi
    yok yok merak etme durumu iyi dedim
    beni görmeye mi geldin dedi
    evet dedim
    evi nasıl buldun dedi
    kızlarla buluşacaktık hatırlasana dedim
    ciddi olur musun lütfen dedi buldum işte bi şekilde dedim
    ya gelmek isterdim ama evde misafir var dedi.
    lütfen git artık dedi.
    çöpde mi yok evde dedim
    annem yok evde misafirlerle ilgilenmem lazım. çayıdır meyvesidir. ekgib olan herşeyi babam almış zaten
    başka zaman dedi
    tamam ben gidiyorum o zaman dedim.
    tamam iyi geceler.eve sağdan gidecen unutma dedi.sol yol diskolar caddesi beyler.
    offff uzatma şimdi diskonun yolunu bana dedim
    sende şu espriyi uzatma artık dedi. züt oldum iyi geceler deyip
    kumara gittim beyler
    kumar oynayanlar bilirler gece sonuna doğru. kumar oranları daha da artar. yani 5 lik onluk oyun gece
    sonu 50 100 çıkar.
    kapanacak artık mekan. yanık bilmeyenler bilmez ama. kısaca okeyin iki tane jokerle oynananı.ama yere
    yaptığın perleri açmalı. elinde kalan sayıları da sana yazarlar 100 olunca yanarsın. oyundan çıkarsın. eğer
    tekrar girmek istersen sayısı en yüksek olanın sayısıyla girersin.ama aynı oyunda her girişte girmen
    gereken para miktarı katlanır. herkes yanıp bir kişi kalınca yerdeki tüm parayı alırsın.
    oyun katlandı da katlandı. biri yanıyor tekrar giriyor. öteki yanıyor o giriyor masada iki ayda kazanacağım
    para birikti.ama ben ilk giriş parasıyla duruyorum. sayılar. yanma sınırında yani tam hatırlamıyorum ama
    98 97 96 civarı. mesela sayısı 98 olan açtıktan sonra elinde 2 sayı kalması lazım yada kafadan bitmesi
    lazım. iyice gerildi masa. neyse kagıtlar dagıtıldı.eli dizdim. elden tekim.ama nasıl tek iki joker var 10
    kagıtla oynanıyor.bir 3 lü bir 4 lü perim var birde maça sekizli var boşta. onun yanına kağıt arıyom. karo
    sinek kupa 8 veya maca 6 7 9 10 lazım. yada diger perlerin yanına bir kagıt. çekiyorum yok. atıyor yok.
    çekiyorum yok atıyor yok.bi de çift desteyle oynanıyor amk.bu kadar şansızlık olamaz.yok amk gelmiyor.
    işin garibi elime ikili çeksem kagıtları yere açıp elimde ikiliyi bırakıp bir el daha şansım olacak o da
    gelmiyor.amk. sonunda geldi.ama bittim.
    topladım paraları. başladı geyik amk.vay şansını gibeyim.vay amk ben böle işin. çift joker sana nasıl
    geliyor. hile mi yapıyon.ne diyecen adamlara amk.yok ne hilesi falan filan derken. küfürler başladı.bi
    tanesi dedi. dışarda görüşecez. tamam oynadığım adamları tanıyorum da kumar olunca işin içinde para
    olunca olay değişiyor. adamlar çıktı. mekan kapanacak. bende gibe gibe çıkacam.
    dışarı çıktım.4 5 kişi var ama hepsi dövmek için değil beni seven ayırmaya çalışan da var aralarında. hile
    yaptın dedi diretti adam.aga yok ne hilesi. istiyorsan vereyim paranı dedim
    para için yapılır mı dedim
    sokarım sanada parana da dedi. yumruğu sağ kaşımın üstü hissetti. yıldızları gördüm. digerleri ayırayım
    falan derken.bir iki tane de traş tekme falan geldi. sonra ayırdılar.onu aldılar gittiler.
    kaşın üstü şişti ama açılmadı.bu demek oluyordu ki içerdeki zedelenme yarın gözün üstüne morluk olarak
    belirecek.amk ben yine karşılık vermedim. orda oturdum kaldım. yanımda bi arkadaş daha kaldı. oturdum
    sigarayı yaktım. içiyorum. arkadaş tekel bayisinin birinden kutu kola aldı geldi onu bastık üstüne.
    sonuç yine dayak yedik. sebebi amk. kumarı. göz moraracak. herkese açıklama yapılacak. nasıl
    morardığına bir yalan uydurulacak.
    gittim eve. ebru yatmadan önce aradı. aramazdı amk. hiç aramamıştı ki beni telefonla. sadece çaldırmıştı
    bi kaç kez. mutlaka bişey olmuştu ama ne??
    • *heyecan bastı beyler.ne oldu lan neden aradı amk. yoksa kavgayı mı duydu diyte tedirgin bir şekilde
    açtım telefonu
    çatallı bi ses tonuyla efendim dedim.
    -merhaba nasılsın dedi??
    tak gibiyim amk. neden aradın?? gerginliğiyle -iyiyim dedim
    -telefonu bi kaç saniyeliğine kulağından uzaklaştırır mısın dedi??
    mal oldum ne diyor lan bu derken telefonu da uzaklaştırdım kulağımdan. sonra yine dayadım kulağıma
    -tamam teşekkürler dedi. kapattı amk. zart diye.bi bekle amk. bizde iyi geceler falan diyelim yok.
    nerde. böyle yapmasının bi sebebi olmalıydı.ama zaten kafam ağrıyor. kafa çalışmadı amk. derken jeton
    düştü benim
    müzik sesi var mı diye yaptı bunu beyler bence. yani diskoda mıyım onu deniyor. tamam kıskan iyi güzel
    hoşda şimdiden böyleysen ilerde ne tak yiyecem ben amk. ilerde hayatımda söz sahibi olmaya başlayınca
    ne olacak
    kız beni besbelli kıskanıyor beyler. bir mesaj geldi
    -sesini duymak güzeldi yorgunluğumu aldı diye. hasgibtir ordan kimi yiyon amk. zütün tutuşmuş işte
    discodamıyım diye.
    -çok şanslıyım dedim
    -sebeb? dedi
    -sen aradığında discoda elektrikler kegibti sessizce konuşabildik dedim.
    utandı mı nedir. bilemem ama konunun üzerine gitmedi. belki de ben sadece kuruntu yapıyordum ama
    neden kulağımdan telefonu uzaklaştırmamı istesin ki??
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +3
    11ertesi gün dükkandayım. dışarıda nargile içiyorum.hem nargile reklamı yapıyor oluyorum hemde nargile
    zevki. yoldan geçen turistlere tadına baktırıyorum falan.
    iki tane turist kız geldi. gelin tadına baktırdım hoşlarına gitti. çilekli aroması var mı dediler. lüleyi
    değiştirip çilekli yaptım bi tane. bilenler bilir.iyi nargilelerde kömürü sipsi tütünü yedek lülesi. maşası
    rüzgarlığı derken nargile satmak uğraş gerektiren bir iştir.ben kızlarla hem muhabbet ediyorum.hem de
    anlaştığımız nargileyi paket yapıyorum.
    elma çayı ikram ettim kızlara. bende bu arada sarıp sarmalıyorum nargileyi. gırgır şamata döndü. turist
    kızı amk. biraz tipin varsa türk erkeklerine hemen yavşıyorlar.
    bi de klagib yalanları var eğer seni begendilerse.bi kız sana burda iyi disco nerde var derse bilki bu gece
    beni diskoya zütür demek istiyordur. yoksa her gece diskodalar zaten bana numaradan soruyorlar.
    ben şu iyi bu iyi derken.
    sende gidiyor musun hiç diskoya diye sordu birisi
    giderim bazen dedim.iyi karşılaşırız belki bu gece dedi.
    ne diyim amk. belki dedim.
    ve tahmin edin kapıda 2 ile 5 dakika arasında bizi dinliyor olduğunu tahmin ettiğim. kolej mezunu yani
    ingilizceyi iyi derecede bilen kim var??
    evet hiçbiriniz yanılmadınız amk. ebru.
    kabilesini gibeyim ben bu ızdırabın.
    hayırlı işler dedi. döndü gitti.
    amk. türk filmlerinde makara yapardım.tam nasıl denk getiriyorlar diye.bu olayda anladım. dalga geçtiğin
    herşey dönüp dolaşıp seni buluyor.
    ben ne yapsam diye. düşünürken.
    mesaj da geldi. hırsını alamamış belli amk. akşama iyi eğlenceler sana diye

    işin açığı ne yapacağımı bilemedim.ama sessiz kalmak durumu daha da kötü yapacaktı.ama yanlış bişey
    söylemek daha da kötü olabilirdi.ilk defa karşılaşıyom.
    yine mal mal düşünürken bi tak yazamadım.
    akşam üstü oldu. dükkanı erkenden kapattım.
    hastaneye gittim. dışarda kimse yok. içeri girsem nasıl gireyim. mesai bitmiş güvenlik almaz amk.ama
    içeri girmem lazım.ya kız hastanede değilse evi nerde amk.onu da bilmiyom.
    biraz daha dolaştım.yok beyler. gittim güvenliğe abi dedim böle böle bi kaza yapan çocuk vardı
    dedim.ben tanımam bilader dedi. içeri gir sor.ehh dedim eyvallah. canıma minnet amaç içeri girmek
    zaten.iyi girdik de.
    oda hangisi. resepsiyona gittim. abla böle böle biri vardı odası nerde biliyor musnuz dedim. nerden bilsin
    ismi lazım binin ama ben bilmiyorum.
    çıkardım telefonu. kardeşinin adı neydi dedim. gönderdim
    tabi giblenmedim.
    naz yapıyor amk.
    ahmet miydi önemli çabuk dedim.
    hayır dedi. sadece düşmedi anlayacağınız ben hayır ahmet değil hüseyin osman mehmet neyse söyler
    diye bekledim.
    çıkmaza girdi. olay. recepsiyoncuya. durumu tekrar anlattım.bak dedim. böle böle komadaydı. motor
    kazası. normal odada olması lazım şimdi. derken. kayıtlara bi daha baktı.şu galiba dediler. verdiler odayı.
    gittim odaya baktım.
    tamam bi lavuk yatıyor orda ama ebru yok amk. ortada. başka bi bayan var. pardon yanlış oldu dedim.
    çıktım.
    belki wc dedir diye. biraz daha koridorda oyalandım yine yok.
    sıra evini bulmaya gelmişti.
    resepsiyona tekrar gittim. saolun deyip çıktım.
    resepsiyona sorsam adresi var mı diye. niye ordan öğrenmedin dese şüphelenecek züte gelecez amk.
    olay yeri gözlemci katili olacaz gözlerinde
    yine telefonu aldım. nasılsın diye mesaj attım. tansiyonunu ölçmek için
    cevap gelmedi tabi
    bende iyiyim sağol dedim.
    bira ısmarladın mı kızlara dedi
    evet ısmarladım.ilk birada sarhoş ettim ikisinide fıcı bira taktiğini yuttu salaklar zütürecem şimdi dedim
    ne dese beğenirsiniz??
    hedefini iskandinav rüzgarı düşürmüş haberin olsun.. dedi
    ev nerdeydi sizin dedim
    kızları mı getirecen dedi.
    misafirliğe gelecez uygunsa dedim
    kasırga çıkıyor haberin olsun. dedi
    ama bu konuşmalar sırasında henüz diskolar açık değil beyler biliyor yani. daha akşam 8 civarı amk ne
    diskosu.
    baktım olacak gibi değil söylemez amk neden söylesin. telefonu çıkardım.onu ara bunu ara ortak arkadaş
    bulacam diye zütüm patladı.bi arkadaşın kız arkadaşı dershaneden tanıyormuş. aynı okula gitmişler.
    dolayısıyla biliyor evini. öğrendik yerini.tam olarak.
    apartmanı buldum ama kız zaten daire numarası söylemedi ne olur ne olmaz diye.
    apartmanın hangi tarafında kaçıncı katta oturuyor nerden bileyim amk.
    binanın yola baka iki yanını gören yere geldim kaldırımda
    pencereden aşşağı bakarmısın dedim
    gönderdikten sonra yola yürüdüm. binanın iki tarafınıda görecek şekilde. sağa sola radar gibi gözleri
    gezdirdim.bi perde aralandı. hemen hareketli bölgeye yöneldim. tamamdı beyler evi buldum. allahtan
    öbür tarafta çıkmadı amk binanın.
    kaldırıma kıçımı yola ayaklarımı koyup oturdum,
    tam onun dairesinin karşısına.
    ufak bi edit.4. kattı başım ağrıdı amk. yukarı bakmaktan bana bakıyor mu diye.
    kız bin amk.az çok tanıyorsunuz.
    kürkçü dükkanına bakıyorsan kapandı dükkan dedi.
    lafa bak amk.
    açılmasını beklerim dedim.
    açılmaya bilir.ama dedi.
    direk açılmaz deseydin kızların yanına dönerdim ama olabilir ihtimalli konuştuğun için bekleyeceğim
    dedim
    hala kızlar diyorsun aklın orda kalmış dedi
    gönlüm başka yerde ama dedim
    bana ikisiyle de gel. dedi(akıl gönül)
    iş tamam gibiydi. biraz yumuşama vardı. sadece zütü biraz sıkıp bi kaç saat orda beklemek gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    +3
    128

    • *hafta sonu kendime nöbetçi çavuş kolluğu paraflattım
    nöbetçi çavuşluk zor iştir
    çoğu çavuş sıkar askerleri
    kendine laf gelmesin diye
    içtimalarda gereksiz yere sağa dön sola dön dirsek temas aralığı
    bilmem kaç adım açıl
    şınav vaziyeti al
    gibi bir sürü emir verirler ki askerin zütü başı oynamasın
    benim kolluğumda millet alışık olmadığı için
    zaten emir vermeme gerek kalmadan düzgünce geçtiler sıraya
    bilmiyorlardı çünkü nasıl davranacağımı
    bir de korktukları şey vardı
    sinirlerimin bozulması durumunda ekşına yapacağım şikayet
    hafta sonu olduğu için onlar adına nöbetçi komutandan izin alıp futbol oynattım
    normalde karşı çıkar komutanlar askerin bacagına bişey olurda uğraşırım diye
    ama beni seven bir komutana denk geldi ve aldım izni
    hafta sonları en düşük tertiplere koğuş yemekhane ve er gazinosu yıkatma günüydü
    onlarla beraber bende yıkadım benim yardım ettiğimi gören bir kaç tertip de makarasına yardım etti
    bazıları ise hiç yaklaşmadı bile
    kısacası çavuş olarak onlara hiç bir zorluk çıkartmadım
    onları yormayacak basit yollarla günlerini tamamlamasını sağladım
    bu bir asker için çok önemliydi
    çünkü bir günü geride kaldığında en azından küfür edecek bir nöbetçi çavuşları olmamıştı o kadar küfür edecek sebebleri varken
    gece yat iştimasından sonra komutana yoklamayı verdikten sonra
    -beyler ekşının ailevi sorunları varmış.bu hafta sıkıntılı bir hafta geçirecek bence vukuattan uzak durun yoksa hıncını sizden alır haberiniz olsun dedim
    böylece ekşının kudretinden yararlanmış olacaktım
    ben hergün ortalarda ve vukuat işlemeye müsait yerlerde geziyor bizim bölükteki askerlerin vukuat işleme ihtimali olan yerlere gidiyordum
    beni görünce yapamazlardı çünkü
    ekşına şikayet edeceğimden korkarlardı ve haftalardır çarşıya çıkmadığımı da biliyorlardı
    hergün ebru ile konuşmaya devam ettim
    ekşın zütünden baskınlar düzenledi aklı sıra vukuat bulmak için
    iç bahçeye indi çogu zaman başka bölükten askerlerin bazı yavşak hareketlerini gördü ama
    aklı bizim bölükteki vukuatta olduğu için karışmadı diğerlerine
    herşey normal giderken

    • *bizim bölükteki bir asker hastalandı öyle ahım şahım bi hastalık değil zütü başı ağrıyormuş
    o gece de 1 3 nöbeti varmış
    yerine asker lazım
    nöbetçi çavuş kendi tertiplerinden kimseye diyemiyor
    zaten süt devrelerine hiç diyemiyor
    alt devreler yeni geldiği için kule nöbeti tutamıyorlar
    diğer askerlerde niye ben amk niye ben diye isyan ediyor
    muhtemel bir kriz kapıda
    kim başkasının 1 3 nöbetini tutmak ister amk onlar da haklı
    gittim nöbetçi astsubaya komutanım ben tutabilir miyim dedim
    olmaz sen çavuşsun dedi
    biraz zorladım başka asker mi yok dedi
    komutanım ben gönüllüyüm dedim
    gönüllü nöbet mi olur şimdi hiç tutturmam sana gider kendini vurursan başım büyük belaya girer dedi
    adam kıllandı tabi
    sonra gittim bizim nöbet manyağı bir asker vardı onu kaldırdım
    bu nöbete gidersen sana 5 gün çarşı yazdırmayacağım dedim
    söz mü lan dedi
    söz amk dedim
    tamam dedi gitti nöbete
    ertesi gün nöbete gitmek istemeyen herkesi yazıcıya söyledim en taktan nöbetleri ona yazdırdım ve söz verdiğim gibi o askere de hiç nöbet yazdırmadım 5 gün
    hafta sonuna kadar ekşının odasını normalde iki güne bir paspaslamama rağmen hergün paspasladım
    genelde kapısında durdum çağırınca hemen gireyim diye
    resmen karısı oldum amk
    onunla koşulara gittim ebem gibildi 9 km koşmaktan
    her sabah ki içtimada vukuat yoktur komutanım diye ekşına tekmil verildiğinde ekşın hep bana baktı gülümseyerek
    sonunda cuma günü oldu
    çarşı defterlerini zütürdüm
    herkesinkini imzaladı benimkini bir kenara ayırdı
    kendi elleriyle çift çarşıyı yazdı ikisini de imzaladı
    çarşı defterinin en sonuna kendi cep telefonu numarasını yazdı
    -dıbına çakim arkadaşım bu cumartesi ben nöbetçiyim
    cumartesi günü geç gelebilirsin ama döverim haberin olsun dedi.
    -emredersiniz dedim gittim

    ---burdaki vukuatlarla uğraşmak benim bu devletten maaş aldığım için görevim.ama sen sivilde yaptığın vukuatlarınla seni sevenlerini uğraştırma dedi
    mesaj açık ve netti
    ebruyu üzme
    -emredersiniz komutanım dedim
    subay nöbet listesine baktım onun ismi yazmıyordu bir tane üstteğmende gözüküyordu nöbet.
    ne oluyor amk diye gittim o subayın yanına ve komutanım cumartesi nöbetçi siz misiniz dedim
    -yok ---yüzbaşı değiştirmek istedi dedi
    ---yüzbaşı dediği adam ekşın amk
    ekşına bak bana kıyak yapmış
    cumartesi sabahı oldu çarşıya çıktım
    telefon sonrası otobüs ordan ebru ve ailesinin yanına gittim
    kollarımın tek ve en uzun sarmalamak istediği kişi ebru olduğu için
    onu en sona bıraktım
    güldüler beni görünce sevindiler yani
    sıcak bir karşılama yaptılar
    ebrunun annesinin suratında acıyarak bakış vardı bana karşı
    artık asker olduğum için mi üzülüyordu
    yoksa kızının bensizken üzülmelerini görüp ona mı üzülüyordu bilemem
    ebru ile bana göre kısa ama izleyenler için uzun oldugunu sandığım bir sarılmadan sonra
    onun dayanamayıp beni yanağımdan öpmesi ile
    onu tekrar bir an önce öpmem gerektiğini farkettim
    onlarda istanbul konusunda pek tecrubeli olmadıkları için
    ne yapacağımızı bilmiyorduk ama sanki el birliği ile beni mutlu etmek için uğraşıyorlardı
    nereye gidelim?
    karnın aç mı?
    askerde canının çektiği bişey oluyor mu?
    bi eksiğin var mı?
    annene babana bişey göndermek ister misin?
    bunlar bana yöneltilen sorulardan sadece bir kaçı idi
    karşıya geçelim dedim
    çünkü anadolu tarafında pek fazla gezilecek bir yer yoktu

    • *karşıda eminönü sultanahmet derken ebruyu tek öpebildiğim yer eminönündeki bir alt yaya geçidinin
    kalabalığından yararlanarak hissettiğim bir kaç saniyelik öpüşme oldu
    zaman öyle hızlı geçti ki saat 4 olmuştu ve ben hala karşıdaydım
    ordan kışlaya gitmek en az bir buçuk saat
    ekşını aradım
    telefonda tekmil verdim.y.s.kelebek antalya diye
    -sesimi başka duyan var mı dedi
    -yok komutanım dedim
    -söyle dıbına çakim arkadaşım ne istiyorsun dedi
    -ne kadar geç kalabilirim komutanım dedim
    -dıbına çakim senin yüzünden en sevdiğim müziği yarıda kesmek zorunda kaldım.ne kadar dayak yemek istersen o kadar geç gel dedi
    -sınır var mı komutanım dedim
    -12 yi geçmesin dedi
    -emredersiniz dedim
    durumu ebrulara anlattım
    onlarda yol yorgunuydu
    kaldıkları otele gittik
    beni otele almak istemediler kayıtlı olmadığım için
    tamam gidelim dışarda bir yerde otururuz dediysemde
    babası inat etti bende otelciyim falan diye en sonunda nasıl yaptı bilmiyorum kabul ettirdi
    hep beraber odaya çıktık
    iki oda tutulmuştu biri anne baba diğerleri de cocuklar olan için
    askerlikten konuşulduktan sonra anne ve babası gitti
    biz üçümüz kaldık
    kardeşine bizi biraz yalnız bırakırmısın dedi ebru
    o yatak odasına geçti yattı
    biz salonda kaldık
    salonda kaldıktan sonra tek vermem gereken detay
    ebruyu gülme krizine sokan askeri yeşil donum oldu
    bir türlü geçmedi krizi
    yasak amk ne yapayım
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +3
    part 2

      daha önce barmen olarak çalıştığım için ben çok içerim bana bişey olmaz hissine kapıldım o gece
    içtimde içtim.amk. kafam trilyon oldu. konuşabiliyordum ama düşünemeden
    sonra balkona çıktım biraz temiz hava alayım diye. çok az kendime geldim.ama arkadaşları kaybettim.bir tanesini görür gibi oldum
    bara doğru gitti yine ayaklarım.iki tane bira söyledim.
    doldurdu barmen efes fıçıları elimde biralarla o arkadaşı aradım ama bulamadım
      sonra o nu gördüm. kahverengi gözlü. kumral saçlı.165 boylarında,
    normalde hiç türk kızı tecrübem yoktur.
    elimdeki birayı önüne koydum.
    bu seninmiş dedim. yürüyüp başka bir bar masasına yöneldim
      ama kıpkırmızı oldum. sarhoşken bile kıpkırmızı olduğumu hissettim.
    kendi kendime ne yaptım lan ben ya sapı varsa bi de dayak yemeyelim amk diye düşünürken
    kız elinde birayla masaya geldi.
    teşekkür ederim ben bunu içmem dedi
    neden diye sordum.ama zor konuşuyorum
    ···
    1. 1.
      -1
      Prim vermeyin mk hikaye hala duruyo adamı trende sokmayın boşu boşuna
      ···
    2. 2.
      0
      yannanımın kurma kolu zaten bahsetmişim hikayelern nerde olduğundan isteyen okumaz

      linkide vermişim zaten açıklamasınıda yapmışım adam inciden okumak istiyordur belki diye
      ···
  13. 38.
    +3
    132

    --belki yakalanacak bir durum kalmamıştır komutanım dedim
    -dıbına çakim asker vukuatı sever bu lafımı unutma dedi
    -emredersiniz komunanım dedim
    -gel dıbına çakim seni hiç aramıyorum üstünde bişey çıkarda sebebsiz dövmemiş olurum en azından dedi
    -dövecek ne yaptım ki şimdi komutanım dedim
    yanına yatakta bekleyen soyunmuş karılar gibi çağırdı parmağıyla
    gittiğimde beni bekleyen am değil bir tokattı
    -emredin komunım dedim neden vurduğunu söylesin diye
    -dıbına çakim dayağı peşin atayım üstünde bişey çıkmama durumunda hevesim kursağımda kalmamış olur dedi
    bu arada bana vurmaları şiddetli cinsten değil beyler
    cepleri aradı bişey yok
    her bulamadığında vay dıbına çakim diyor
    botlarını çıkar dedi
    çıkardım bişey yok
    çorapları da çıkarttı ondan da bişey çıkmadı
    -vay dıbına çakim boşuna ayak kokuna katlandık. dedi
    kokmuyor lan amk inanmayın makara yapıyor
    -sana bi hediyem var dıbına çakim dedi
    çekmeceden telefonu pis pis sırıtarak çıkardı ve bana uzattı
    yine aynı taktikle dövecek
    -komutanım bu taktiği denemiştiniz dedim
    -vay dıbına çakim yeni taktikler bulmam lazım. tamam beni yalnız bırak dedi
    -bi emriniz var mı komutanım dedim
    -yok dıbına çakim dedi
    -benim bir maruzatım var komutanım dedim
    -söyle dedi
    -uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
    -bakarız sonra dedi
    ···
  14. 39.
    +3
    14

    öğlen civarı 6 7 kişilik kumar tayfası dükkana geldi. dün geceki olayda başrolde oynayanların hepsi
    kapıdaydı. bana yumruk atan dahil hepsi gelmişti. bana yumruk atan kişi benden 8 10 yaş civarı büyük.o
    zamanlar peugout dolmuş kullanan harun abiydi. edit. adamın adı harun binler inci deki harun abi değil.
    içimde korku bile yoktu. kız zaten sıçtı ağzıma bir iki yumruk daha yesem ne olur di ki amk.
    yine yaşça benden büyük esnaf olan hasan abi girdi ben kapıya doğru yönelirken. hasan abiyi çok sever
    sayarım.
    -harun abin seninle konuşmaya gelmiş. dün geceki olay için.ben kefilim. pişman adam dedi

    eyvallah abi dedim. hepsine beraber buyrun içerin hareketi yaptım elimle. harun abi geldi. hasan abi de
    yanımızda duruyor
    - kusura bakma. borç durumları vardı. çocuk da hastaydı. moralim bozuktu. gerginleştim. çok üzüldüm
    olaydan sonra dedi
    şeytan be huur çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar masasında. demek geldi
    içimden ama demedim tabi
    -önemli değil dedim. isteksizce.
    hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü üstüne bi de sarıl kucaklaş
    amk.ama yapacak bişey
    sarıldık.
    -sana borçluyum dedim. harun abi.
    -ne borcu abi ne demek. dedim. paranı vereyim istersen dedim.
    -yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
    sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da plan yapıyorum.
    ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani lafla bitecek bir olay değil bu
    başka bir binlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
    ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi binolar.
    akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar bir şekilde
    harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli edilmeli. para mümkünse hayırlı
    bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama nasıl??
    o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir tanesi ordaydı.ama
    bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup buluşamayacağımız sordum. gündüzden
    ayarlarız yarın dedi
    ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli edemediğim
    ebrum bi mesaj atsa diye
    ama yok.ben de ona atamıyorum.
    neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca durumu anlattım.
    -abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu paraları
    harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
    -devam et hele dedi
    -abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları bir hayır işine
    kullanmak istiyorum dedim.
    -peki bizle alakası ne dedi.
    -şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş olacam.ama hep
    beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış olacak. hakkınızı içten helal
    edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
    hepsinin aklına yattı.
    -okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
    -ne yapacaz peki dediler.
    -bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
    telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
    o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı beni korkusuyla gece
    zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım köydeki
    hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
    -dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
    -direk çevirdim. bakan yok.
    köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor. tekrar tekrar aradım
    sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu anlattım
    elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek istediğimizi söyledim.
    ihtiyaçlarını sordum
    -gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple toplayıp köye zütürecen
    amk.
    -hocam boyası iyi mi okulun dedim.
    defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
    öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu.
    54 öğrenci.
    kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bir çanta içine defter kitap para yettiğine kalem silgi
    falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez. ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince
    köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı dedim.
    -neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa zütürelim dedi
    -olmaz dedim.
    olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
    -neden dedi. salladım yalanı.
    -abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
    -haa deyip okeyi aldık.,
    ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
    çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54 tane 9 kat kames top
    aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    +3
    117

    daha önce hiç görmediğim denizci kıyafetli askerler mi dersiniz
    mavi kamuflajlı havacılar mı dersiniz
    siyah bereli tankçılar mı dersiniz komando bereli askerler mi dersiniz
    sivil kıyafetlisi
    takım elbiselisi
    kirli sakallısı
    normal piyadesi ne ararsan var
    ne oluyor burda nasıl bir yer derken
    kayıt işlemi yapıldı
    bir koğuş gösterdiler
    birini yakalayıp
    -nasıl bir yer burası dedim
    -gibtir git devrelerine sor dedi
    devre kim amk sanki hepsiyle 10 yıldır arkadaşım söylesene işte pekekent bilmiyoz
    üst devre ne demek öğrendikten sonra
    diş ağrısı dayanılmaz bir hal aldı
    bi kaç askere sordum ne yapabilirim diye
    nöbetçi çavuşu bul nöbetçi komutana zütürsün ondan izin alıp revire gidin dedi bi tanesi
    dediklerini yaptım

    • **nöbetçi başçavusu bulduk
    nöbetçi çavuş komutana
    -bu askerin bir maruzatı varmış komutanım dedi
    -gelsin dedi
    tekmil verip yanına yaklaştım
    -dişim ağrıyor komutanım dedim
    bir tokat attı
    -geçti mi dedi
    -geçmedi komutanım dedim
    bir tane daha vurdu
    -geçti mi dedi
    baktım adam deli amk
    -geçti komutanım. dedim
    -gibtir git o zaman dedi
    -emredersiniz dedim
    dışarı çıktık nöbetçi çavuşla
    eh amk
    askeriyede yediğim ilk dayağa mı yanayım. nerde ne tak yediğimi bilemediğime mi yanayım
    kızdan ayrılmanın keskin virajındayım ona mı yanayım
    dişim ağrıyor işte huur evladı komutan geçmedi ona mı yanayım
    akşam iştiması öncesi
    beni zorla tutup mıntıka yaptırdıklarına mı yanayım
    iştimada en az 200 tane çök kalk yaptırdıklarına mı yanayım
    yemekten sonra mutfaga gönderilip bulaşık yıkadığıma mı yanayım
    geri gelip duş bile alamadan yattıktan sonra gece ikide kaldırılıp diğer yeni gelmişlerle er erbaş gazinosu yıkadığıma mı yanayım
    birisini öldüresiye dövmek istediğim halde kimseye dokunamadığıma mı yanayım
    yoksa sabaha kadar uyuyamayıp saatlerce ağladığıma mı?

    • **bu defa kaldıramadılar üstdevreler
    zaten uyumamıştım
    kendi kendime taku yedin olm kelebek bitmez bu askerlik demeye başladım
    rutin askeri işleri artık benden bir kaç ay önce askere gelmiş
    askerler yaptıyordu
    benden yaşça küçük olanlar bile emir verme hakkına sahipti
    amam benim onu yap bunu yap burayı temizleye üzülecek kızacak duygularım kalmamıştı artık
    ben tüm duygumu ebrudan gelecek habere bağlamıştım
    bazen yerdeki bir izmariti faraş a süpürmek için
    dakikalarca zaman kaybediyordum
    aklımda hep ne oldu ne olcak sorusu vardı
    her boşlukta telefon kulubesine gidiyor ebruyu aramaya yelteniyordum ama
    tek bir şüphe her seferinde aramama engel oldu
    ya numarasını değiştirdiyse??
    değiştirmemiş olma umuduydu beni ayakta tutan
    bu umudu bir kaç numaraya bastıktan sonra duyabilme ihtimalim olan aradığınız kişiye...
    yapamadım
    aradığım kişinin bulmuş olduğum tek kişi olması umudu ile arayamadım
    gel dediler geldim git dediler gittim
    bir iş oldugu zaman el kaldırdım gönüllü yaptım
    boş boş oturup kara kara düşünmektense gibilmek daha hızlı geçiriyordu zamanı
    bu durum böyle fazla sürmedi
    insanlar benim gayri ihtiyari de olsa işten kaçmayacak birisi oldugumu farkettiği için bana fazla yüklenmediler
    daha çok isyan eden diger tertiplere iş buyurmaya başladılar
    ama dikkat ettikleri başka bir konu benim ilerde çavuş olup tüm bunların acısını çıkarabilme ihtimalim olmasıydı
    tüm devreler geldikten sonra
    taburdaki tüm yeni gelmiş askerleri topladıktan sonra
    bölüklere dagıtım seçmesi başladı

    • *terziler, berberler,eli klavye tutanlar kim ne yeteneği varsa sıraladı
    bazı amk denyoları ben kantinciyim komutanım bile dedi kantine gecebilmek için
    ama bu seçmelerde en önemli olan şey ehliyetti
    ehliyet sahiblerine özel ilgi gösterdiler
    boru değil adamların emekli paşa şoförü olma ihtimalleri var
    ben barmen oldugumu söylemedim
    çünkü subay astsubay gazinosunda komutanların dinlenme vakitlerinde
    onlara sürekli çay kahve doldurup hazır kıta beklemeyi zütüm yemedi
    zaten sürekli aptal aptal geziyorum
    bi komutan bişey ister duymam yada dalgınlığıma gelir boşu boşuna dayak yerim diye sustum sadece
    sonra bölük komutanları
    yakın koruma
    ikamet koruma
    ve karargah bölüğü
    asker taksimi yaptılar herkes işine yarayacağı secti
    beni ilk önce fiziğimden ve göz rengimden dolayı yakın korumaya seçtiler
    üst devreler anlatmaya başladı
    olm seçilirseniz köşesiniz
    paşa bodruma tatile mi gidiyor 3 ay yanındasınız
    paşa istanbulda alışverişe mi gidiyor yada gezmeye yanındasınız
    kısacası paşa nereye siz oraya dediler
    herkes bi mutlu direk telefona koştu
    o kadar uyarılmış olmalarına rağmen ailerine anlatmaya başladılar
    onları öyle görünce bende annemi aradım
    bir sürü kızdı bana
    annen yok mu senin
    insan bir haber vermez mi
    öldün mü kaldın mı hergün haberleri izlerken adını duyarım diye fenalık geliyor
    ne varsa saydı bana
    haklıda

    • *ben ona nasılsın anne derken bile aklımda ebru vardı
    bir şekilde konusunu açmaya çalışıyordum
    ebru sizi aradı mı diye
    ama annemin bile aramadı demesinden korkuyordum
    telefonu kapattım
    iç bahçeye geçip oturdum bir banka
    o geldi
    ekşın
    karargah bölük komutanı
    herkes kaçacak yer arıyordu
    ama adam sadece kantine baskın yapmaya gelmiş
    o kantine girince iç bahçe boşaldı
    ama ben farkına varamadım olayın
    ayakta beklemeye devam ettim esas duruşta
    baktı yerde bir tane çöp var ona bakan tek kişi de ben
    -dıbına çakim arkadaşım gel şunu al burdan dedi
    -emredersiniz diye koştum aldım
    sonra gitti
    iç bahçe eski formunu aldı
    görevi olmayanlar oturmaya başladı
    her bir köşeden namı ve yaptıkları duyulmaya başlandı
    ben tek başıma oturuyordum
    bankta sonra karargah bölüğünün yazıcı tayfası geldi yanıma
    oturdular konuştular
    bende kalktım biraz yandaki merdiven basamağına oturdum
    bi tanesi benden iki devre üst olan
    -şurdan bi su alır mısın bana dedi
    en son benden kim ne rica etmişti onu bile unutmuştum
    koşarak gittim amk
    getirdim
    bana nerelisin nerden geldin diye sorular sormaya başladılar
    daha soracakları var gibiydi ama ben konuşmak istemiyordum
    üzülme geçer dediler teselli bile ettiler beni
    -zaman zaten geçiyor benim teselliye ihtiyacım onsuz geçecekse olacak dedim.
    cümlenin açılımını yaptırdılar bana biraz daha konuşturarak.

    • *öğlenden sonra
    yakın koruma komutanı tanışma faslı için bizi yanına çağırdı tek tek
    sebebini o an bilemedim ama en sona bırakıldım
    sıra bana gelince tekmil verdim
    -kelebek sen karargaha geçeceksin dedi.
    -emredersiniz dedim
    çıktım odadan
    karargah yazıcılarının yanına gittim dedim böyle böyle olmuş
    biliyoruz dediler
    15 dakika sonra bizim komutan toplayacak askerleri sende geleceksin dediler
    gittim 15 dakika sonra geldim
    ekşın herkesi içeri alıp tek tek konuştu
    bana sıra gelince
    tekmil verip içeri girdim
    -gel dıbına çakim arkadaşım otur dedi
    masasındaki kagıttan herkes hakkında notlar aldığı belliydi
    eğitim durumu. ehliyet.ana babanın hayatta olup olmadığı elimden ne iş geldiğini sordu
    -hiç bi iş gelmez komutanım dedim
    -dıbına çakim arkadaşım senin neden bana gönderdiler o zaman dedi
    -bilmiyorum komutanım dedim
    -ne iş yapıyordun sivilde dedi
    -turizm dedim
    -niye geç geldin askere dedi
    -askerliği uzatmak için okuyormuş gibi yaptım dedim
    -vay dıbına çakim neden devam etmedin okula o zaman dedi
    -düzenli bir hayata geçmek için dedim
    -tamam gibtir git dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredersiniz dedim
    ben aşşagı indim zütümü banka koymadan
    ismimi bagıran birisi geldi
    -benim dedim
    -ekşın seni çağırıyor koş dedi
    gittim kapıyı çaldım tekmilden sonra emredin dedim
    -habercimsin dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredersiniz başka bir emriniz var mı dedim
    cevap vermedi
    çıktım

    • *aşşagı indim herkesde bir merak neden çağırmış diye
    -ekşının postasıymışım dedim
    her duyan üst devreden aldığım ilk yorum
    -yannanı yedin olm bitmez senin askerlik oldu
    herkes bişey demeye başlayınca bende şaşırdım
    nasıl olacağını zaman gösterecekti
    ebruyu aramayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum korkumdan dolayı
    ama telefon kulubesine hep yakın bir yerde bekliyordum
    bir askerin telefon numarasını çevirdikten sonra
    gözlerindeki ışıltıyla dudaklarından dökülen nasılsın aşkım lafı beni bitirdi
    önce annemi aradım tekrar
    lafı çevirip dolaştırdım ebruya getirdim
    annemi aramış nasılsınız diye
    -beni sordu mu dedim
    -görüşüp görüşmediğimizi sordu sadece dedi
    -eee anne çatlatma anlatsana başka ne dedi dedim
    -kendin konuşmuyor musun bana neden soruyon ne bilim ne dedi aklımda mı kaldı sanki dedi
    bir umut dogdu içime acaba dedim
    -tamam anne görüşürüz selam söyle dedim cevabını bile beklemeden kapattım
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +2
    105

    • *odalara geçme zamanı geldiğinde herkes memnundu geceden
    son bir buse ile ayrılıp odalara döndük
    bir kaç zaman süren yaşanmışlık sevinci ile uykuya daldım
    gecenin bir tanesini geride bıraktık
    ben askeriyeye alışmışlıktan öyle fazla uzun uyuyamadım erkenden kalktım
    amk. ortada koğuş kalk diye bağıran birisi de yoktu ama kalktım işte
    kalkıp üstümü giyinirken benim çıkardığım sese peder de uyandı
    duş almam gerekiyordu beyler gece ses çıkarmayayım diye almamıştım
    ben hemen duşa girdim
    duştan çıkıncaya kadar ahali planları yapmış
    kahvaltıya gidiyoruz
    askeriyede botluk nöbeti gibi bekledim ebrunun hazırlanmasını
    sonra hep beraber kahvaltı yapılabilitesi olan bir yere gittik
    tamamen asker style menemen söyledim ben özledim amk
    ebruyla birbirimize bakarken dün geceki haylazlığımızı hatırlıyor gibiydik utangaç gülümsemelerimizden
    kahvaltı faslı bittikten sonra çaya doyuncaya kadar çay içtim
    yine bilindik ne yapsak muhabbetti başladı
    bu sırada kahvaltı yapılan yerden de ayrılmıştık
    30 dakikada her yerini gezebileceğiniz amasyanın o işlek caddesinde ebrunun babası gözüne bir hamam kestirdi
    hamama mı gitsek konusunu açtı
    ebrunun gitme şansı yoktu
    ne işi var erkeklerin arasında
    babam fena olmaz deyince siz gidin biz ebruyla dolaşaduralım biraz dedim
    sonra yine burda buluşuruz dedim
    benim pederin durumdan haberi yoktu ama
    ebrunun babasının bizi yalnız bırakma anlayışı içerisinde olduğu belliydi
    hadi madi diye ısrar ederek babamın da gönlünü aldı onlar hamamda kaldı
    1 saat sonra görüşürüz diye ayrıldık onlardan
    onlar hamama girer girmez ebruya bir saatimiz var dedim
    -bi yere gidip oturalım mı dedi
    -otel odasına gidip oturalım dedim
    -böyle direk söylemesen dedi
    vay amk ebru auta çekecek şutumuz mu var amk. topu topu 1 saat işte
    -otele gidelim mi ebru dedim
    -ne yapacağız dedi çok yavşak bir ses tonu ile
    -gidince kararlaştırırız dedim
    tuttum elinden başladık yürümeye otele doğru
    genelde önde yürüyen bendim onu asılarak çünkü acelesi olan ben gibiydim
    otele geldik
    anahtarı aldık
    odaya çıktık
    hakan şükürün dünya kupasında rekor saniyede erken attığı gol gibi gerçekleşti herşey ama
    daha maç bitmemişti 60 dakikalık müsabaka devam etti
    sonra çarşıya geri döndük bende bir yüz gram civarında bir azalma ile
    ben artık rahatlamış bir şekilde hamamın önüne gittim babamlar da rahatlamış bir şekilde hamamdan çıktı
    hamam çıkışı biraz gezdikten sonra öğlen yemeği yedik
    amasya kalesine gezmeye çıktık
    araba ile çevre köylere de gezmeye gittik
    annemle yine konuştum.
    patronun telefondan iş arkadaşları ile görüştüm
    akşam oldu
    askerlikten bir gün daha azalmıştı ama ebru ile veda ma da bir gün daha yaklaşmıştık
    son gecemiz olacaktı
    ertesi gün beni en geç 17 de teslim etmeleri gerekiyordu
    akşam yemeği için yemekler yendikten sonra yine oturup konuşulabilecek bir yer bulduk
    o gece bira içme peşinde degildim
    sigara ihtiyaçlarımı wc ye kaçarak giderdim
    tek isyanım kalmıştı ebruyla başbaşa geçirilemeyen zaman
    durumdan haberdar olan ebrunun babası tekrar tavla müsabakasına davet etti babamı
    o da kabul etti panpa olma yolunda iyi yollar katettiler bu ziyarette
    biz bu defa gitmedik
    ayrılmadık yanlarından
    ebru babasını ben babamı desteklerken
    atılan zara pür dikkat bakılma esnasında ben ebruya gizli yanak öpücükleri konduruyordum
    muhtemelen hissediyorlardı ama ne yapayım amk özlemişim
    babam yenilince sıra bana geldi
    adam benimde tozumu aldı
    ebrunun dalga geçmek için eline yine bir koz geçmişti
    sonra yine yorulmuş ihtiyar heyeti ile otele geçtik
    herkes kendi odasına
    dünki plan geçerliydi ama
    bu defaki adres koridor değil nehir kenarında bir yer oldu
    havanın serinliğini birbirimize sarılarak bir bankta oturarak ısıtmaya çalıştık
    konuşulası çok şey vardı ama genelde ikimizde susmayı yeğledik
    çünkü konuşmalar muhtemel gözyaşlarını da beraberinde getirecekti
    geç saat olunca otele döndük
    dışarda bankta kaybettiğimiz zamanın acısının hepsini kapı önünde çıkardık
    bir türlü veda edemedik
    alı koyamadık kendimizi sarılmaktan ve öpüşmekten
    nihayet ayrılmamızla benim yatmam arasında 3 dakika oynamıştır en fazla
    sabah kalktığımda güneşten nefret ettim amk
    son gündü
    ebruyla geçirilebilecek sadece bir kaç da biraz fazla bir zaman
    kahvaltı için buluştuğumuzda
    bana son tembihler edilmeye başlandı askerlik tecrube sahipleri babam ve babası tarafından
    ona dikkat et buna dikkat et diye
    babamın lavaboya kalktığı bir anda
    ebrunun babası bir zarf çıkarıp bana verdi
    içinde yine para olduğu belliydi
    almam kesin kararım dedim
    yarın maaşın bu hakettiğin para nasıl almazsın dedi
    adam dogru söylüyordu aslında 23 günlük çalışma maaşını almamıştım ama istemedim almayı
    zorla verdi ama
    ben bırakırım sen ne yaparsan yaparsın çünkü alınterinle kazandığın para dedi
    mecburen aldım
    sonra çarşıya gittik
    beni askeri diz seviye çorapları yeşil atlet gibi malzemeleri almaya zorladılar
    askeri kantinde var desem de inandıramadım illa beni rezil ettiler ebrunun yanında
    nerde kaldı amk o sivil boxerlar
    orayı gez onu yap bunu yap derken vakit geldi beyler
    ayrılık
    veda
    arefesindeydik
    ebru sağlam gözüküyordu
    beni kışlaya bırakmaya giderken
    ama kışla görününce göz yaşları da erimeye başladı
    elleri şimdilik yetiştirebiliyordu kurulamayı yanağını ama
    ben babamlarla vedalaştıktan sonra sırayı ona getirip
    -askerini unutma aşkım deyince benim ellerime de ihtiyacı oldu akan yaşlar için
    ben görevimi yapıp sildim ama
    içli içli ağlamasına tek çözüm kalan şafak sayısının bir kaç saniyeye düşmesi gerekliydi
    etraf zaten oğullarından abilerinden kardeşlerinden ayrılabilmeye çalışan ailelerle doluydu
    biz de onlardan sadece birisiydik
    herkes gibi bizde ayrıldık
    içeri girip üst aramam tamamlayıncaya kadar beklediler
    içeri geçince
    ebrunun gözyaşlarını göremeyecek mesafedeydim belki ama hıçkırarak ağladığı nefes alışından belliydi
    onlara son bir el salayıp asker seldıbını çaktım
    kendi gözlerimde dolmasına sebeb oldu bu selamım ama olsun
    onlara verdiğim selam öylesineydi ama sağda solda komutanları görmeye başlayınca mecburiyet haline geldi yine
    yine askerdik amk
    açtık zütü koştuk yine komutan amcaların kıllı kucaklarına
    yat dese yatıyon sürün dese sürünüyon öl dese ölüyon
    bölüğe geldim herkes isyan
    daha doyamamışlar ailelerine
    ama birde ailesi gelmeyenler var yada gelemeyenler
    millet bunun polemiğini yaparken akşam iştiması
    herkes dönmüşmü sayımı
    bir kaç geç gelen bini ayakta bekleme ızdırabı
    onlar gelince mazaretlerini dinleme faslı
    ordan dışarda yediğimiz yemeklere hiç benzemeyen yemek
    yemek sonrası askerler toplantısı
    toplantı konusu olarak benim şu gelmiş
    şu böyleymiş muhabbetlerinde askerlerin yeni duydukları haberleri diğerleriyle paylaşma gereksinimi
    bir köşede sessizce kalmış sigaralarında çekecek fırt kalmadığını farkedemeyecek kadar dertli askercikler
    bu gün de geçsin diye erkenden yatağa koşmuş şafak mağdurları
    ve tüm bu olup bitenleri izleyen izlerken ebrusu gözlerinin önünde olan ben
    bir gün daha geçti
    ertesi gün aynı yol
    aynı adımlar
    artık bildiğimiz eğitimlerin tekrarı
    bunların üzerine biraz daha yenileri
    eskiye göre tek değişik olan şey firarın artık hapis cezası olarak sana geri dönmesi verilen yeminden sonra öyle oluyormuş
    geçen günlerde fırsat buldukça telefon konuşmaları
    hangi askerin nasıl bir şahsiyet olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlama
    verilmiş bir kaç kilo daha
    ve atışlar
    genel söylenti
    atışı iyi olanların doğuya düşeceği konusuydu ama
    atışı kötü olanlarında çavuş olamama ihtimali vardı
    ben ne olursa olsun dedim
    salladım 3 mermiyi de
    3 ü de aynı delikten geçmedi ama görev tamam dediler. üçgen yeterli küçüklükteymiş
    sonra seçmeler için bir sürü komutan geldi
    topladılar bütün kışlayı
    yok berberim diyen bir adım öne yok terzi aşcı metal işler falan
    barmenleri de çağırdılar
    ben barmen grubunun yanına gittim
    gelen komutan 15 kişi civarındaki askerlere genel sorular yöneltti
    şu likör neyden yapılır falan filan
    herkes parmak kaldırıp cevapladı
    sonra garsonlarla ilgilenen komutan yanımıza geldi zaten yan yanaydık
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    +2
    157

    • *işin açığını söylemek gerekirse
    gerisini gibtir et amk
    sarılalım barışalım yine sevgili olalım demek istiyordum
    tek ihtiyacım olan ebrudan mantıklı bir cevap alabilmekti neden onları söylediği için
    konuşmaya devam etti
    ağlamanın hem arefesinde hem ertesinde bir surat şekli vardı
    bana bakmıyordu ki bende ona bakmıyordum zaten
    -sana babamın cebindeki para hep sorun oldu kelebek
    bilmiyorum kaç kişi senin hakkında kelebeğe bak
    bir tane zengin kızı buldu köşeyi döndü diye düşünüyordur
    sen öyle olmasan bile sürekli düşünecekler zaten
    sen de sürekli gurur yapacaksın
    inatla parasını değil onu sevdim diyeceksin ama inandıracağın kişi sayısı seni hiç bir zaman tatmin etmeyecek
    sana yüzlerce hediye almak istedim bugüne kadar
    belkide binlerce
    benim gönlümde babamın tüm parasını harcayarak alacağım hiç bir hediye
    seni mutlu edemez. hepsinden değerlisin benim için
    bana içten içe kızarsın
    kıza bak benim bunun gibi pahalı hediyeler alamayacağımı bildiği halde bana neler alıyor diye gücenirsin diye almadım
    sırf bu yüzden senin gözünde huur birisi olarak anılma riskini alarak seninle beraber oldum ilk defa.
    en değerli kişiye sakladığım hediyemi sadece sana verdim
    telefonu teşekkür için aldım
    zamanla alışman içinde bilerek askerlik öncesini seçtim çünkü direk versem onu da almayacağını biliyordum
    hep böyle gitsin istemiyorum kelebek

    • *bunlar hep içimde kalsın istemiyorum
    sürekli bunları düşünmek istemiyorum
    ne yaparsam yapayım maddiyatımdan dolayı yapıyormuş gibi hissetmek istemiyorum
    ben 5 senedir bilmiyor muydum sorduğum sorunun cevabını
    benim bildiklerimi senin de bilmeni istediğim için sordum
    ben zaten kabullendim öyle sevdim seni
    evlendiğimizde başkaları sana sorarsa ne tepki vereceksin
    sağa sola yumruk atıp terk mi edeceksin beni babamın parası yüzünden
    seni tanıdım sandım ondan sordum
    5 senede alışmıştır artık diye sordum
    benim bildiğim kelebek
    yıllardır peşimden koşan kelebek
    sabahlara kadar kapımda bekleyip
    annesini babasını askerdeyken bana değişmiş kelebek
    öyle bir anda hem de para için bırakıp gitmez diye düşündüm
    benim kelebeğim ellerini havaya kaldırır
    bırakalım artık şu oyunu hadi öp beni der sandım
    demedin
    gittin
    geri de gelmedin
    ben dediklerimden pişman olduğum için yanına gelmedim
    seni sevdiğim için geldim
    ailemle kavga ederek geldim
    onlar mezuniyete gitmemi düşünürken ben seni düşündüğüm için senin yanına geldim
    kimin kimi ne kadar sevdiği tartışmasında değilim
    sana göre sen beni bana göre ben seni çok seviyorum
    senin beni hala sevdiğini bilmesem yanına gelmezdim

    dün git derken içten söylediğine inansam giderdim bir daha da gelmezdim zaten
    alanyaya geldik
    plaja gittik
    ne güzel oturduk
    sonra öpüştük
    hadi eve gidelim dedin
    eve gittik yattık beraber olduk
    bu kadar basitleşti herşey
    elmi tutarken dizlerin titremedi hiç
    beni arayıp şarkılar dinletmez oldun
    bir sürü heyecanı sandığa kaldırdık
    ben istedim ki farkına var bazı şeylerin
    hata tek sende değil bende yanlışlar yapıyorum
    bende basitliğe uydum
    her buluşma teklifine evet demesem buluşmalarımızın değerleneceğini
    her yatma teklifine olur demesem sevişmelerimizin heyecanının artacağını
    ama düşün
    unuttuğundan veya umursamadığından
    bana çiçek almayı unutsan
    bende sana nerde benim çiçeğim desem içinden geldiği için değil mecburi hissettiğin için getirecektin
    o yüzden başlamak istedim en baştan
    5 senedir 100 puanı çoktan aştın zaten
    bugünden sonra seni bırakıp başka birisiyle evlenemem ki
    puanların sebebi gün sonunda neyi doğru yapıp neyi yanlış yaptığını muhakeme edebilmen içindi
    bunları sana söylerken hep kendimi düşünüyormuş gibi görünebilirim

    hep benim mutluluğum üzerine oynamak istediğim bir oyunmuş gibi gelebilir sana
    haklısın bu yüzden senden özür diliyorum
    ama o gün sorduğum sorular için pişman değilim
    kusura bakma ama artık sadece sevgili olmak istedim
    iki sevgili diye ansınlar bizi
    bir zengin bir fakirle tamlamasınlar bizi
    dün git dedin gitmedim
    şimdi git dersen yine gitmem
    çünkü bu kadar konuşmamı dinlediğine göre hala beni seviyorsun.
    bende seni seviyorum kelebeğim dedi.
    bir kaç damla sildi gözünden
    derin nefes aldı içinde biraz tuttu
    ben ne desem diye düşünüyordum
    içimden vay amk diyordum tabi
    bişeyler diyecek gibi oldum
    ama o tüm nefesini verdi
    rahatlama nefesi gibiydi bu
    belkide gibtir git demediğime sevinmişlik nefesiydi
    ayağa kalktı
    kızların yanına indi
    bir süre ne yaptınız yakaladınız mı balık şeklinde sorular sordu
    konuştu onlarla
    kızların yakaladığı balıklara baktı
    kovanın içinde ölmüş olanlara
    ayy yazıık diye üzüldü
    sonra kızlara hadi gidelim diye baskı yaptı
    yanımdan geçerken

    -görüşürüz dedi
    ben sesimi yine çıkaramadım
    bende onun yattığı gibi yattım kaldım
    ama ağlamadan
    tek sıkıntım ne yapacağımı bilememekti
    ama en çok yapmak istediğim şey ona sarılmaktı
    kuzenler balıkları yakalayıp dışarı bıraktı
    ebru beni yakalayıp orda bıraktı
    balıklardan farkım nefes almak için çırpınışlarımı içimde yaşıyor olmamdı
    balıklardan daha şanslıydım
    çünkü bir kaç fiziksel çırpınışla
    ebrumun kol koyların dalabilirdim
    dediklerini gözden geçirdim
    evet amk fazla gurur yaptık küçük emrah değil küçük kelebek olduk dönem dönem
    yine dediği gibi kızı salladığım zamanlarda oldu
    tamam sevgimi sürekli gösterdim onun için sürekli bişeyler yaptım
    onu mutlu etmek için türlü taklalar attım ama
    o ufak ayrınları gözden kaçırmamamı istemiş
    bi de işi sürekli aynı yatakta yatmaya çevirmişim
    sevgilisi olup yıllarca beraber yatamayanlar var evleninceye kadar onları düşün
    elimi tutarken dizlerin orgazm olsun demek istemiş
    ne bilim amk bir sürü tak yemişisiz işte ki bunları istemiş
    hata benim herşeyi doğru yapıyor olduğuna inanmamdan kaynaklanıyor
    geniş bakınca haklı olduğu konular var
    diye düşündüm

    kendimi biraz alıştırsam da hala sinirliydim bana o para muhabbetini yaptığı için
    kalktım biraz daha balık tutmak için
    sonra balıklar onları giblemeyip ebruyu düşündüğümü anladılar herhalde ki kancaya taktığım yeme tenezzül etmez oldular
    bende toplanıp eve doğru gittim
    kızlar yine toplanmış diğer köy kızları ile beraber
    o kadar karının arasına kara murat girse yalan olur mantığı ile yanaşmadım yanlarına
    bir kez ebruya baktım
    o bu bakışımı kaçırdı
    döndüm gidiyordum
    kuzen kelebek yemek yemeyecek misin diye sorunca
    tüm gözler bana çevrildi
    utanıp başımla hayır diyebildim sadece
    ebru bana bakıyordu bu kez
    gülümsesem gülümseyecek
    suratımı assam suratı asılacak halde bana baktı
    olay mahalini hemen terk edip
    köy meydanındaki binlerle 9 aylık oynamaya başladım
    onlar avaralıktan 9 aylığı 90 aylık yapmışlar ama olsun sıkılmadan oynadık derken akşam oldu
    eve gitme vakti geldi

    beni kapıda ebru karşıladı
    bi kaç tane olan merdiven basamağına oturmuş
    beni bekliyordu
    dondum kaldım onu görünce
    baktım ok uzun sürecek o bekleyiş içeri geçmek için
    yürümeye başladım
    onun oturduğu yerden kalan boşluktan geçerken elimi tuttu
    bir ayağım alt basamakta
    diğeri üst basamakta
    bir elim ebrunun ellerinde titrek
    diğer elim kendine yer aramakta
    aklım kalbim ruhum özüm gözüm
    elimi tutanda da
    ben nerdeydim
    aşkın en ortasında

    • *top önüme düşmüş.ama rakip oyuncu yerde yatıyor
    gitsem kesin gol
    ama centilmenlik yapıp topu taca mı vursam
    yoksa gole mi gitsem diye tam karar veremediğim için duraksadım kaldım
    ebru bu duraksamadan faydalanıp
    biraz oturur musun deyince
    yoğun baskı sonucu topu taç a attım
    yanına oturdum
    ondan gelecek tepkileri bekliyorum
    sanki bir elimde şemsiye bir elimde mayom var havaya göre hareket edecem
    tek korkum şemsiyeyle denize girip mayoyla yağmura yakalanmak
    oturduk öyle
    bir süre ne o bana bakabildi ne ben ona
    nefes alma şekli bile bişey söylemek anldıbına gelebileceği bir durumdaydık
    -sıfır puanda mıyım hala dedi
    aklı fikri oyunda amk hala
    -5 puan falan dedim
    -elini tekrar tutabilmem için geçerli puan kaç dedi
    elime kozları verdi
    meydan geniş amk
    o kadar da intikam yemini ettik
    en azından biraz süründüreyim mantığı ile
    -tanımadığın insanlarla böyle mi konuşursun sen. önce kendini tanıt dedim
    -ben ebru dedi
    -ismin çok sevdiğim birisinin ki ile aynı artı bir puan devam et dedim
    -evim yok arabam. arabam yok. işim yok dedi
    burda beni acayip gibti beyler. aslında bana ders veren bir cümleydi
    onunda kendisine ait bir evi arabası yoktu
    ve o da henüz çalışmıyordu. herşey babasınındı amk
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +2
    184

    -kelebek eğer sen ondan ayrılmış olsaydın. beni farkederdin dedi
    -seni görüyorum zaten de sen onun benden ayrıldığını nerden anladın dedim
    -hiç bir kız sevgilisini bu kadar yalnız bırakamaz.en azından gelir ne yapıyor ne ediyor diye bakar.her kızda aladatılma korkusu vardır çünkü dedi
    -benim aldatmayacağımı bilir o dedim
    -bilmiyorsa gelsin beni görsün anlar zaten aldatmayacağını dedi
    -neyse yemeğimizi yiyelim dedim
    yedik içtik
    ebru arasıra mesaj gönderdi
    iki hafta geçti gelemiyorum dedi
    iki defa ebruya atacağım diye kıza gönderim mesajı
    geldi gitti
    biz kızla devam ettik sadece arkadaş olmaya
    ebru bir türlü gelemedi.
    yılbaşına kadar
    -şurdayım gel dedi
    yanına gittim
    o beni ilkokul arkadaşını görmüş gibi karşıladı
    ben onu deli gibi atan kalbimle
    -nasılsın dedim
    -iş güç işte. çok yoruluyorum sen ne yapıyorsun dedi
    -bende bildiğin gibi işte dedim
    -bilmediğim çok şey olmuştur o kadar yıl geçti dedi
    -bildiğin herşey aynı değişen bişey olmadı dedim. sevgilim yok manası ve seni hala seviyorumu kastederek ama anlayana amk
    -yılbaşında ne yapacaksın dedi
    ben çoktan arkadaşlarla ve kızla plan yapmıştım bile
    salak gibi gideceğimiz mekanın ismini söyleyerek oraya gitcez dedim
    -arkadaşlar mı dedi
    -evet sen ne yapacaksın dedim
    -henüz bilmiyorum bakarım bi dedi
    yine sevgili muhabbetine girmeden
    ottan taktan konuşup
    gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti
    ben hastalanıp dışarı çıkmamayı planlıyordum yılbaşında
    ama kız beni aradı
    -kelebek beni evden alır mısın gitmeden önce dedi
    -ben gelmesem mi acaba dedim
    -neden dedi.
    -bilmiyorum ki dedim. sesim de hasta değildi amk. baştan hasta ses tonuyla konuşsam kıvırabilirdim ama geç kaldım
    -tamam kelebek. benim yüzümden gitmeyeceksin ben evde otururum sen git arkadaşlarınla lütfen deyince
    gibe gibe yanlış anlamayı düzeltmek için geleceğimi ve onu da evden alacağımı söyledim
    kızı aldım mekana gittik
    reserve masaya oturduk
    o gece misafirim olacağına yüzde yüz emindim.
    çünkü ebrunun eline kız arkadaşım olup olmadığını görebileceği bir koz vermiştim
    herşey tamamken
    ben içmenin takunu ilk dakikalardan çıkarmaya başladım
    kardeşimle sevgilisi de geldiler
    masa büyüdü
    her içeri girenin ebru olup olmadığına bakmaktan kimseyle doğru düzgün konuşmadım bile
    kızda anladı
    -birini mi bekliyorsun dedi
    -hayır dedim
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +2
    182

    • * -neden dedi
    -bana neden deme dedim. gülerek ve devam ettim
    -nasıl düşündüğünüzü anlayabilmek için dedim
    o bişeyler saçmalarken bizimkiler geldi
    dudaklar kıpkırmızı amk belli ki şiddetli öpüşmeler yaşanmış
    eve bıraktık kızları sonra da beni bıraktı panpa
    ertesi gün işteyken dükkana geldi
    -olm kız senin numaranı istedi verdim dedi
    -lan olm neden veriyon dedim
    -teşekkür etcem dün gece için dedi ama ayak yapıyor amk hoşlanmış senden herhalde dedi
    -olm başımı belaya sokacan benim dedim
    -gibtir etmesini bilmiyon mu amk. işine gelmeyen yerde gibtir edersin dedi
    kız bana bi kaç kere mesaj attı
    o gece için muhabbet için teşekkür etti
    daha sonra yine benim panpanın kız arkadaşına yine buluşacak mıyız diye sorarken benden etkilendiği gibi bişey söylemiş
    kız bunu panpaya söylemiş
    panpada bana söyledi
    kız mesaj atmaya devam etti ben geçiştirme cevaplar verdim
    sonra tuzağa düşüp sadece panpa ile olacağımızı sandığım bir yere onların da geldiğini gördüm
    yine yalnız bırakıldık
    konuyu kökten bitirmeye karar verdim
    -erkek arkadaşın var mı dedim biraz konuştuktan sonra
    -hayır senin dedi
    -evet panpa var dedim
    -pardon kız arkadaşın dedi gülümseyerek
    -evet var dedim
    -hmm sevindim ne zamandır berabersiniz dedi
    -nerdeyse 6 yıl olacak dedim
    -çok sevindim dedi
    -sağol dedim
    -nerde şimdi okuyor mu dedi
    -onun hakkında soru sorma dedim
    -peki nasıl istersen dedi
    -sende kendine bir erkek arkadaşı bulunca konuşuruz onların hakkında dedim
    -erkek arkadaş istemiyorum ki ben dedi(yalanlarını gibsinler)
    kızla konuşmaya devam ettik
    bana ebru hakkında tek kelime bişey söylemedi
    sormadı da

    • * ebruyu görme korkumu yenip çarşıya çıkmaya başladım
    3 oldu 5 oldu dayanamayıp
    yavaş yavaş onun olabileceği yerlerde gezmeye başladım
    durduramadım kendimi
    çalıştığı yerin önünde
    evinin önünde dolanmaya başladım
    ama ebru yok amk
    kız gitmiş beyler
    aylardır alanyada yokmuş
    başka şehire gitmiş çalışmaya
    telefonu da yine değiştirmiş başka numaradan aradım kapalı
    başka bir dikkat çekici konu ise ebrunun ailesinin
    biz ayrılalı beri bir kere beni arayıp sormaması
    kime gitsem kime sorsam diye düşünüp dururken
    oteli aradım elemana sordum işten çıkmış
    annesi babasına sorulmaz hemen ebruya anlatırlar durumu
    belki de rahatsız olurlar kızımız tam unutmuşken tekrar hayatına girmesin diye tedirgin olurlar diye onlara da sormadım
    2008 facebook takuna kadar hiç haber almadım pek de araştırmamıştım
    bu sırada şimdiki çalıştığım otele girdim.
    kızla acayip arkadaş olduk
    mutlaka bu kelebeğin madem kız arkadaşı var neden hiç gelmiyor diye sormuştur kendi kendine
    ve anlamıştır beraber olmadığımızı ama yine de sormadı bana
    hiç de kız olarak yavşamadı
    facebook da ismini yaıp aradığımda karşıma gülümseyen yüzüyle profil resmi çıktı
    4 tane profil resmi gözüküyordu sadece
    birinde yakın çekim yüzü gülümsemesi ile
    diğerinde bir masada otururken elinde bir bardak içki ama parmağında iki yüzük benden kalan(söz yüzükleri)
    diğerinde bizim iskeledeki yerimizin hemen arkasında çekilmiş deniz manzarası
    sonuncusunda da benim resmim
    diğer resimlere saçma sapan bir sürü yorum..
    çok güzelsin falan filan
    benim resmin altında tek yorum ona ait
    sadece (:(
    kaç sene geçmiş
    parmağında hala benim yüzük
    ve benim resim
    oysa ne güzel adapte oluyordum hayata
    ne güzel unutuyordum onu

    • *tekrar tekrar resimlere baktım
    bu kadar anlamlı 4 resmin olması
    benim kafamı karıştırdı
    madem o resimler var bu beni hala sevdiğine işaret
    neden bu kadar acı çektirdin ki bana
    yine neden sorusu yine kahramanı ebru
    mutlaka yine bir amacı vardı
    biliyordu ki o resimleri başkası görsün diye değil ben göreyim diye göndermişti
    nedenini bilmiyorum ama kendimde bir suçluluk duygusu hissettim
    olm kelebek bu kız seni unutmamış ama sen gibine takmadın iki buçuk senedir ne aradın ne sordun diye kendi kendime söylendim
    kim haklı kim bilir.
    ama ebrunun bu yaptığı bir taktik de olabilir diye temkinli yaklaşmaya karar verdim
    neden sadece o 4 ve direk benimle alakalı resmi koysun ki sadece
    belki bana bir gün dönüp o kadar suçlu olmasına rağmen
    kelebek sen beni unuttun ama ben seni unutmadım bak resimlere de diyebilirdi.
    mantık devreye girdi
    bu defa ebrunun tuzağına düşmemeye karar verdiğim için
    sazan gibi atlamadım konuya
    arkadaşlık teklifi falan yapmadım
    kendi profilime ebru ile ilgili resim eklemedim
    googledan bir yalnızlık resmi bulup bende ekleyebilir ve ona mesaj verebilirdim yalnızım diye
    ama ben yeterince peşinden koştum
    gibtir edilen de bendim
    boş yere o kadar acı çeken de
    doğru düzgün ayrılamadık bile
    dur olm kelebek madem hala seni seviyor mutlaka seninle iletişime geçecektir
    nasıl olsa telefonunu kapatan yine o oldu
    habersiz başka şehre taşınan da
    ister istemez kafamda kaldı o resimler
    ne yalan söyliyim çoğu zaman internet kafeye gidip baktım o resimler duruyor mu diye
    hep durdu orda
    kızla tanıştıktan ve ona kız arkadaşım olduğunu söyledikten sonra
    hep saygı duydu bana
    daha önce de dediğim gibi hiç yavşamadı
    ama ne mesajı ekgib etti ne de beni bir yere davet etmeyi
    çalıştığı yerde maaş alınca beni mutlaka ilk hafta sonunda yemeğe zütürürdü
    bana çok değer verdi
    güldü güldürdü
    sıfır menfaatle yaklaştı bana
    bende onun hiç kalbini kırmadım
    her davet ettiğinde gitmeye çalıştım
    arkadaşlarla bir yere gideceğimizde
    olm kelebek ben kız arkadaşımla gelecem sende kızı getir derlerdi
    dışardan bakınca sevgili gibiydik ama aslında hiç alakası bile yoktu
    çünkü bende kıza karşı sadece saygı vardı
    bana olan aşktan konuşmama sabrı bir gece bütün arkadaşlarla bir canlı müzik barına gidince bozuldu
    tüm arkadaşlar sevgilileri ile gelmişti
    tek sevgilisi olmayan ben ve kızdı
    ben sevgili olanlara imrenerek bakarken
    ebru ile olan günlerimizi hatırlıyor
    baktığım kişiler gibi aşkımlı canımlı günleri düşünüyor
    onların birbirlerinin ellerini tuttuğunu görünce kendi ellerimin soğukluğunu kendi ellerimi sıkarak gidermeye çalışıyordum
    çalan dans parçası ile sevgililer bir bir kalktı
    masada kızla ben kaldım
    kıza da üzülüyordum bir yandan
    benim yüzümden midir bilmem ama kimse ile çıkmadı benimle tanıştıktan sonra
    2 buçuk seneden bahsediyoruz
    en yakın arkadaşın kim deseler o kızı derdim
    birbirimize bu konuda hep şaka yapardık
    -bi sevgili bulamadın seni dansa kaldıracak dedim
    -sen buldun sanki dedi
    -var benim sevgilim dedim
    -yalanlarını yesinler dedi
    gülümsedim
    -terbiyesizlik yapma bi dansa kaldırır insan dedi
    -öküzüm işte kusura bakma dedim
    -güzel teklif edemezsen kalkmam dansa ona göre dedi
    -hadi dans edelim dedim
    -off hakaten öküzsün ama kabul ediyorum dedi
    kalktık dans ediyoruz beraber
    diğer çiftler bize bakıyor
    benle göz göze gelen erkekler göz kırpıyor
    millet beni baş göz etme derdinde ama benim başımdaki tüm organlar ebruda
    gözümde acaba ebru içeri girerde beni bu halde görür
    birleşme ihtimali varsa bile tüm ihtimallerin içine ederim tedirginliğinde
    normal bir şekilde yandan el tutarak dans etmemiz
    kızın boynuma sarılması ile seyir değiştirdi
    bende mecburen beline attım elimi
    ben gözlerimi kaçırmaya çalışırken o bana bakıyordu
    o bişeyler demeden çıvık bir espriyle soğutayım ortamı diye
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    +2
    179

    • * iyi mi yaptım kötü yaptım bir türlü bilemedim amk
    gole giden rakip oyuncuyu kırmızı kart göreceğini bile bile yere indirmekti benim ki
    dedim ne olursa olsun amk
    aşk bundan sonra 10 kişi devam etsin mücadeleye
    ben yalnızlığın yedek kulubesinde otururum
    eve gidemedim
    denize gidemedim
    bi yere gidemedim ki
    kafaya iyice taktım tüm bunlar kurguydu amk ebru tarafından yapılan
    paso bunu nasıl anlayabilirim diye düşündüm
    ilk denemeyi anneme yaptım
    soru şu
    -anne ebru yaylada iken pazartesi günü sabah kaçta kalktı dedim
    -erkenden kalktı oğlum dedi
    burdan bir sonuca vardım. otobüsçü ile ailesine haber gönderip onları çağırtmış olabilirdi
    indim çarşıya köy dolmuşlarının beklediği yere gittim
    bizim köyün kini bulup
    -ebru sana bişey dedi mi.birine iletmek üzere not verdi mi yada telefon açmanı söyledi mi dedim
    -ne diyon kelebek görmedim ben onu yaylaya çıktıktan sonra dedi
    birinci tez yanlış çıktı
    yılmadım

    oteldeki elemanı aradım
    -ebru hiç otele geldi mi kışın dedim
    -2 3 defa geldi dedi
    burda bişeylerin dönüyor olduğunu farkettim
    babası ile arası açık değilmiydi amk neden otele gitsin ki
    -ne zaman geldi dedim
    -nerden bileyim olm geldi işte dedi
    -babası ile görüştü mü dedim
    -tam bilmiyorum ama görüştü galiba dedi
    -olm kesin bişey söyle dedim
    -kelebek hasta mısın olm sen nerden bileyim kızla babasını mı takip ediyorum. otele geldiğini gördüm. bara gelmedi. restoranda yemek de yemedi demek ki babasının yanına gelmiştir
    hem neden gelmesin ki dedi
    evet lan evet amk kafayı yiyordum.ruh hastası oldum iyice bunları düşünmekten.
    keşke bana kelebek seni başkası ile aldattım
    seni sevmiyorum artık
    senden kurtulmayı deniyordum
    ne bilim işte amk bilindik bir ayrılık sebebi söyleseydi de
    bi kaç zaman sadece üzülüp hata bendeyse kendime sövüp
    hata ondaysa vay amk huursu diye onu bir süre andıktan sonra
    başkalarında acımı dindirmeye çalışsaydım
    sevebilir miydim ki başkasını
    ulan birine aşkı doğru düzgün yaşatamadım
    diğer kızları da mundar eder miydim ki acaba

    • *gerçek yalnızlığın ilk günlerinde ki beyin amcıklaması
    şiddetli ağrılara sebeb oldu
    ayrılığı tek başıma yaşamam gerekiyordu
    çünkü birisine anlatsam
    olm gibtir et amk başkasını bulursun
    kaderinde bu farmış takma kafana
    boş ver amk seni haketmemiş gibi teselli lafları edeceklerdi
    amk bunları bende biliyorum zaten ayrıca bunlar bana teselli değil daha çok acı verirdi
    bir yakın arkadaşıma veya aile bireyine
    böyle böyle oldu diye durumu anlatsam
    ne zaman dalgın düşünüyor şekilde görsem o konuyu açacaklar ve daha çok acı çekecektim
    madem bu ayrılık acısı beni gibecek
    en azından perdeyi örteyim de başkası görmesin bu gibişi diye
    elim kolum bağlı çekildim eve
    ne yemekde gözüm oldu ne içecekte
    her ne kadar saklamaya çalışsam da 24 senedir beni tanıyan anneme durumu çaktırmamam imkansızdı
    kardeşim de en büyük panpam olduğu için evden çıkmayan ben kelebeğe pencereleri açmaya çalıştılar belki kendiliğimden uçarım diye
    kardeşim belki de bana ömrünün en büyük kıyağını ben ne tak yiyeceğimi bilemediğim zamanda yaptı
    bana ps2 getirdi içinde de bilindik futbol oyunu
    evde olduğu zamanlar karşılıklı oynadık
    olmadığı zamanlar 2040 yılına kadar getirdim ligi hemde en uzun maç süresini seçerek
    zaten beş parasız olduğum için içkiye verecek para yoktu
    bilader de arasıra sigara getirirdi kendisi içmediği halde

    • * pakette kalan sigarayı zaman dilimine bölüp iyice azaldığı zamanlarda yarısına kadar içip tekrar yakarak içtiğim çok oldu
    ebruya kızgın olduğum için ayrılık acısı farklı boyutlarda gibiyordu beni
    kendimi kontrol etmekte en zorlandığım şey ebruya gitmekti
    aslında gitmekle gitmemek arasındaydım
    gitmekten korkmama sebeb onu başkası ile görmek ve
    ulan bu muydu bende sakladığın deyip
    ebruyu türkiyedeki kadın erkek eşitliğini 100 yıl geriye zütürecek şekilde dövmekten korkmamdı
    gitmesem de ne tak yiyor bu ebru şimdi
    acaba o da üzülüyor mu yoksa ayrılık gibinde bile değil mi?
    ne kadar düşünürsem kafamdaki soru işaretleri kadar çoğaldığı için bunalıma kadar gitti iş
    kendimi çok durdurdum
    defalarca kendimi odaya kilitleyip anahtarı pencereden aşşağı attım gitmeyeyim ebrunun yanına diye
    kapıları tekmeledim
    mesaj geldi.. heyecanla baktım.. türkcell
    telefon çaldı.. ekrana baktım.. bizimkilerden biri.. evde o var mı bu var mı
    kapı çalındı gözlerimi kapatarak açtım kapıyı ama her açışımda buruk bir şekilde odama döndüm
    ne yaptım ne ettim aklımdan çıkaramadım onu
    iyice insanlıktan çıkmaya başladım
    asosyalin en önde gideni oldum
    utanmasam sıçmaya bile çıkmayacaktım
    2 ay civarı geçti böyle
    babam bir gün kapıyı çaldı
    -naber paşam dedi
    -iyi baba dedim
    -traş ol üstünü değiştir bekliyorum dedi
    -nereye baba dedim
    -çabuk ol dedi. kızgın değildi zaten sakin bir insandı
    babam yan odaya geçti annem geldi
    Tümünü Göster
    ···