/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 401.
    0
    82

    ebrudan mesaj geldi
    -izin al babamdan görüşelim. çok yalnız kaldım ama öncekiler gibi değil yazıyordu
    -işim bitinceye kadar yalnız kalalım dikkat çekici olmasın sırrımız dedim
    -mesajını bekliyorum o zaman dedi
    işimi bitirdim
    artık dur diyecek kimsede kalmadı
    -hazırım nereye geleyim dedim
    -buluşmasak mı acaba kendimi çok basit hissediyorum dedi
    -buluşacağın kişi benim. benim içinde basit birisi değilsin dedim
    -yanlış anlama ama çok pişmanım dedi
    -anlıyorum. seni evden almaya geliyorum hazır ol aşşağıda dedim
    -yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum dedi
    -yüzüme bakmadan konuşursun o zaman dedim
    evlerinin altına gittim
    bekliyor olduğumu belirten bir mesaj attım
    aşşağı indi
    evet yalnızdı
    yalnız hissediyordu
    bir sarılma ile onun yanında olduğumu belirtmek istedim
    ağlayarak
    -yalnız kalsam daha iyi olacak galiba dedi
    -beraber yaptık acısı yaşanması gerekiyorsa beraber yaşayalım dedim
    -teşekkür ederim ama ne diyeceğimi bile bilemiyorum bana biraz müsade et dedi
    -yanımda da bilmemeye devam edebilirsin. bırakama seni böyle dedim
    -kimseye söylemedin dimi dedi
    -oteldeki herkese ballandıra ballandıra anlattım dedim
    -hala şaka yapıyorsun. dedi çok sitemkar bir şekilde
    -sadece ikimiz bileceğiz merak etme dedim
    -hap aldım bugün inş. bişey olmaz dedi(gün ertesi hapı hamilelik önleyici)
    -olmaz üzülme dedim
    -ben çıkıyorum yatmaya kusura bakma dedi
    -iyi geceler dedim
    alnından öpüp uğurladım **ertesi gün yine otele çalışmaya gittim
    ebruda öğlenden sonra geldi
    üstümü değiştirmeye gitme saatime kadar kitap okudu
    mesaj attım çıkmama yakın
    -dışarda bekleyeyim mi diye
    bara su almaya gelip
    suyu alırken
    -bekle dedi
    dışarı çıkıp biraz otelle aradaki mesafemi açtıktan sonra beklemeye başladım
    onun da otelden çıktığını görüp kendimi farkettirdikten sonra
    yavaş adımlarla yürümeye başladım
    bir süre sonra bana yetişti
    yine sessizce yanımda yürümeye başladı
    kim söz gümüşse susmak altındır dediyse tak yemiş amk
    konuşmamız lazım işte
    -nasılsın dedim
    -iyiyim teşekkürler sen nasılsın dedi
    -sen iyiysen bende iyiyim dedim
    -dün gece uyuyabildin mi dedi
    aslında uyudum ama
    sanki uyudum desem vurdumduymaz gibi görüneceğimi düşünerek
    -eh işte biraz.sen uyuyabildin mi dedim
    -pek sayılmaz dedi
    -olan oldu artık ebru yanındayım merak etme dedim.
    -yanlış zamanda oldu ama dedi
    -bırak tek yanlışımız bu olsun üzme kendini dedim
    -yanlış anlaşılmış olmaktan korkuyorum. dedi
    -hata senin değil ben ileri gittim özür dilerim dedim
    ebru elinde hiç koz kalmamış batak oyuncusu gibiydi
    onu bu durumdan kurtarmak benim görevimdi
    ama lafla anlatılacak veya kapatılabilecek bir konu değildi
    tek yapabileceğim zamanla onun bu pişmanlığını unutturmaktı
    ben alacağımı almış
    onun bakire olduğunu ve onun için ilk olduğumu öğrenmiş olmanın gazıyla daha da çok bağlandım ebruya
    olayları eski seyirine döndürmek gerekiyordu
    tekrar okula gitmesine sayılı günler kalmıştı
    ve her buluşmamızda
    her konuşmamızda
    ikimiz de pişman pişman olamazdık
    gün geçtikçe paylaşımlar çoğaldığı için
    üzerinde konuşulası konu sayısı da artıyordu
    bu olay da en azından bir konu olarak kalmalıydı
    ikimizin geleceğinin akıbeti için şimdiki durumdan kurtulmak gerekiyordu
    en azından ankaraya onu bu pgiboloji ile gönderemezdim
    ilk adımı ben kendim gibi davranmaya başlayarak attım
    -bende hap atsa mıydım acaba hamile kalmam dimi dedim-offf dedi üzüntülü gülümsemesi ile
    -hamile kalırsam anne mi olurum baba mı dedim
    -sus lütfen dedi
    -haptan başka kaldı mı dedim
    -ne yapacaksın dedi
    -bir daha lazım olmaz mı dedim
    -çok kötüsün kelebek dedi
    hızlı adımlarla yürümeye devam etti
    arkasından yetişip
    -alınganlık yan etkisi yapıyor galiba bu hap dedim
    -dalga geçme o konuda o zaman dedi
    -tamam affet sahibini dedim
    -tıp dünyasına acıyorum kötü espri yapanlar için bir ilaç bile bulamadılar daha dedi
    ayarı yedik.ama en azından biraz gülmüştü
    konu dağılmıştı
    ben yanında yürümeye devam ederken
    elimi tuttu
    -affettin olarak algılıyorum bunu dedim
    -şansını zorlama dedi
    -benimle birşey içmek izter misiniz zor bayan dedim
    -ben ısmarlarsam olur dedi
    -paran var diye artislik yapma bende çalışan birisiyim dedim
    -sana birşey ısmarlamak için işten mi kovdurayım seni dedi
    vay amk. şaka yapıyor olsa bile gurur kırıcıydı lan bu.
    -tamam içmiyorum dedim.
    -off tamam sen ısmarla dedi
    bir yere gittik
    birer çay içtikten sonra onu eve bırakıp bende
    üstümü değiştirmek için eve gittim
    sonra otele geçtim
    akşam gelen bir mesajla ne tak yiyeceğimi şaşırdım
    -anneme herşeyi anlattım kelebek
    iyi tak yedin amk. çok iyi tak yedin
    ben nasıl bakacağım kadının suratına bir daha
    -herşey derken onu anlatmadım umarım dedim
    -onu da anlattım dedi
    -alanyayı terk etmemi istiyorsun sanırım dedim
    -babama anlatmayacak söz verdi dedi
    -ebru yaptığının doğru olduğunu sanmıyorum dedim
    yaa amk.. anneye bu anlatılır mı??
    mesaja cevap verme süresi uzadıkça daha da sinirlendim
    -merak edilecek birşey yok korkma dedi
    hay korkularımın amk.
    çok yüksek bir yerde, karanlıkta,dar bir kutunun içine, yılanlar ve örümceklerle aynı yere koydu beni
    • *sen adamların kızını kendine aşık et
    aklını başından al
    ailesi yerine sürekli seninle olmak istesin
    otellerinde işe başla
    sonra kızlarının namusunu da al
    sonra merak edilecek birşey yok diye kendini avutmaya çalış
    Tümünü Göster
    ···
  2. 402.
    0
    81

    2 gün daha ebruyu antre saatlerinde ziyaret ettim
    herşey normale döndü
    iki gün de dışarı çıktık beraber yürüdük. konuştuk yedik içtik
    sonra yine ayrılık
    şimdiye kadar ki en zor vedaydı
    günler geçti
    ben çalışmaya
    o okumaya
    beraber mesajlaşmaya devam ettik
    3 defa daha geldi yaza kadar
    daha ötesi olmaz sandığım aşkım gitgide büyüyordu
    bu arada otelde kış boyu genelde yaşlı müşteriler olduğu için manita olayları da olmuyordu
    o konuda rahattım
    ama otel havuzuna girmeye başlamalar başlayınca
    yazın geliyor olduğunun farkına vardık
    genç nüfusun gelmeye başlamsıyla
    oteldeki genç personelin de kilotları kabarmaya başladı
    personel arası
    şu kız benim bu kıza kimse sulanmasın muhabbetleri başladı
    içkili ortamda direk çalışan gençler olduğumuz için kızların ilgisi genelde barmenlerdeydi
    bunda içiyor olmaları ve barın loş ışıkları da etkiliydi
    herkes kız seçimi yaparken
    ben tamamen gay kaldım konuya
    bana muhabbetçe yaklaşmaya çalışan kızlara gay olduğumu söyledim
    espriyi anlamayan gibsalak kızlar
    dalga geçtiler ebru olmasa ben onlara dalgayı gösterirdim hak ettikleri ama
    hristiyanca da olsa dua etsinler ebruya amk.
    ben sınıfta kaldım beyler
    4 dersten kaldım
    ebru sınıfı tekrar geçip geldi alanyaya
    kış boyu farkedemediğim bir olayı
    ebru gelince farkettim
    kasiyer kız ajanmış
    yan gözle baktıklarım bile rapor edilmiş
    neyse ki bir tak yememiştim
    bir yaz günü ebru babasından izin alarak benimle diskoya gitmek istediğini söyledi
    izini aldık
    iş çıkışı taksiye bindik
    ama gideceğimiz adres ebru tarafından disko olarak belirlenmedi
    bizim evin adresini verdi
    taksici de olduğu için ne yapacağız bizim evde diyemedim
    taksiden indik
    -diskoya gidecektik hani dedim
    -boşver diskoyu konuşamıyoruz orda dedi
    eve çıktık. bizim aileden kimse yok annem babam yaylada bu ebru tarafından biliniyordu
    kardeşim nerde allah bilir
    bir şişe votka aldık
    yanına da tanta ilimon
    yukarı çıktık
    birer bardak doldurduk
    salona geçtik
    içki içme bir bardakta sınırlı kalırken
    öpüşmelerin hesabını tutamaz olduk
    haliyle kan başka yerlerimde pompalanmaya başladı
    ara vermek istedim
    verdirmedi
    onu caydırmak için elimi kolumu fazla uzattım street fighter da ki dhalsim gibi
    korumaya geçmedi kendini
    boynunun altını ilk defa utançtan kızarmış olarak gördüm
    biri beni hiç durdurmadı
    bu kısmı çok özet geçiyorum
    beraber olduk.
    ilk defa
    bakire miydi evet
    pişman mıydı?? **koyacak yerin bile kıymeti olacaktı o tellerihayat yaşanları bir kenara koymak
    gerektiğini hatırlatırcasına uykumu getirdi
    ve tekrar kalktığımda gitmem gerekn bir iş vardı
    hayatın gibinde bile değildi yaşanmışlar
    kim kimin altına yatmış
    kim kimi sevmiş umrunda değildi
    banane amk. dercesine za man akıp gidiyordu
    gibiniz bir deliğe girince süperman olmuyorsunuz bin kuruları
    dün neyseniz yine osunuz
    işe yine otobüsle giden kuru fasulye yeyince osuran
    uçamayan. zütünden ışın çıkaramayan insancıklarız hepimiz
    ne o yoksa hepimiz kendi kendimizin zütünü kaldırmaya müsait hayvanlar mıyız
    hayat bilgisinin artislik diye bir dersi yok
    hiç bir zaman bana 10 üzerinden 10 vermedi
    çok iyi geçtiğini sandığım derslerden bile sıfır aldım hep
    sıçmaya tekrar gidince
    hep bütünlemeye kalırsın
    hiçbirşeyi de bütünleyemezsin
    otele gittim
    kimsenin bi gibten haberi yok
    bira doldur kola aç şarap buzla kovaya gönder
    çalıştım it gibi
    ebru gelsin istemedim
    yaptığım şey bir diğer barmene
    olm dün gece şu karıyı evire çevire ile başlayan bir hikaye anlatmak değildi
    kendimde kalması gereken bir sırdı
    gömülü toprağımın altında yatan vatan dedelerime layık bir şekilde yaşamak gerekiyordu dün geceyi
    içimde ama saygıyla kimse umrumda değilken
    Tümünü Göster
    ···
  3. 403.
    0
    80

    -bir su alabilir miyim dedi bana bakarakişim varmış gibi görünüp
    -bir su verir misin dedim diğer barmene
    kasiyer kızla konuştular hoşgeldik hoş bulduk
    onlar otururken benim antre saatim geldi
    bardan çıkıp giderken
    -bekle konuşalım dedi
    -sen konuşup ben cevap veremeden dinleyeceksem mektup yaz. görüşürüz dedim. gittim
    • *gitmemim sebebi kıza artislik yapmak değildi
    olası bir ayrılalım isteğine dayanamazdım
    gitmek değil kaçmaktı aslında benimki
    biraz dinlenip duş alıp saçımı başımı yaptıktan sonra
    otele geri döndüm
    ebru yoktu ama havuz kenarında bir masa hazırlanmıştı
    hiç birşey yokmuş gibi işin başına geçip
    gelen içecek siparişlerini çıkardım
    ebrunun annesi ve babası birde kardeşi geldiler masadaki yerlerine oturdular
    ama ebru gelmemişti
    bu durumlarda neler hissedilebilieceğini tahmin edebilirsiniz
    kendi kendinize telaşlanır
    nereye gitti lan bu şimdi??
    ne yapıyor amk. diye düşünür
    neden gelmedi diye kendinize sorar
    sonrada galiba bana kızdı diye cevap verirsiniz
    galibası yok basbaya bana kızmıştı
    ama masanın 4 kişilik oluşu vazo içindeki su misali umudumu bir süre canlı tuttu
    beynime baykuşlar sıçsın
    amk.bu kadar seviyon kızı neden üzüyorsun
    telefonu çıkardım
    yazdım mesajı
    -sen acıkmadın mı??
    cevap gelmedi çünkü kendisi geldi bir kaç dakika sonra
    mesajı da masada okudu
    bana bakmadı bile mesajı okurken ve cevap yazarken
    -iştahımı kapatıyorsun
    yazdığı cevaptı
    ben işime baktım
    kafamı oraya çevirmemeye gayret göstererek
    yemekler yendi
    önde ebrunun annesi yanında babası arkalarında da gelsem mi gelmesim mi sorularıyla boğuşan ebru
    merhaba hayırlı olsun geyiğinden sonra
    -seni çok çalıştırıyorlar mı oğlum dedi annesi
    bu sırada ebru da oturdu bara
    -hiç sorma sabahtan akşama kadar paspas çekip bardak yıkıyorum. burda iş bitiyor mutfağa gidip
    bulaşıkları yıkıyorum
    odalara çıkıp çarşafları değiştiriyorum. çimleride cımbızla biçtiriyorlar kurtar beni lütfen dedim. annesine
    —yazık kıyamam ben sana dedi gülerek
    ama gülmeyen tek ebru vardı
    -birşey içermisiniz dedim önce annesine bakarak
    -mayhoş bişey yap da içeyim dedi
    babasına baktım
    aynısından dedi
    ebruya döndüm
    bana bakmıyordu bile
    -siz birşey içermisiniz hanımefendi dedim
    cevap vermedi
    bende annesi ve babasına iki tane mojito yapmaya başladım
    ben yaparken ebru diğer barmene içecek siparişi verdi
    içekleri servis ettikten sonra bir kaç tane daha soru sordu annesi
    onları cevaplarken aklım hep ebrudaydı
    telefonu cebime alıp lavaboya gittim
    -hala konuşmak istiyor musun yazıp gönderdim
    cevap yazmadı
    geri döndüm telefonda kıpraşım olmadı
    sonra hastalanıyorum galiba diye izin alıp gitti eve
    annesi ve babasıyla bir süre daha konuştuktan sonra onlar da gitti
    ertesi gün işe gittiğimde ebru gelmedi. oysa ben gelir diye bekliyordum
    o gün çalıştım ertesi gün yine gelmedi
    sonra babası hasta olduğunu söyledi ben sormadan
    -akşam üstü ziyarete gidebilir miyim dedim
    izini aldım
    bir çiçek yaptırıp kapısına dayandım
    annesi ile kapıda görüştükten sonra odasına gittim
    beni gülümsememle ve elimde çiçekle içeri girdiğimi görünce
    gözleri parladı ama suratı da asıktı
    kapıyı kapattım
    bir iki adımla yanına yaklaşacaktım ki
    -gelme sana da bulaşır bütün huylarım dedi
    durmadım yanına yaklaştım
    çiçeği yanına bıraktım
    eğildim yanağını öpmeye çalışırken kafasını diğer tarafa döndürdü
    yine de öptüm
    eliyle sildi
    • * yüzü öbür tarafa dönükken
    -hoş geldin alanyaya. bayramın mübarek olsun. özür dilerim. geçmiş olsun. dedim
    yüzü hala öbür tarafa dönüktü
    ellerini tutmaya çalıştım kaçırdı
    sonra yine yakaldım
    başını kendime çevirdim gözlerinde yaş vardı
    zorla sarıldım bir elimi başının altından geçirerek
    bir kez daha öptüm
    dudağından
    sonra başımı döndürüp numaradan öksürdüm
    -hasta oluyorum boş yatak var mı bu revirde dedim
    zorla sarılma yerini özlem giderici sarılmaya bıraktı
    muhtemelen hasta olacaktım ama kimin umrunda amk
    -bir kez daha öpeyim yanından doktor bile kaldıramaz artık dedim
    -gerçekten hastalanacaksın uzak dur dedi
    -babandan bana izin alırsın bi kaç gün yatarız beraber dedim yine öptüm
    -tamam bitti hasta ziyareti kısa olur git artık dedi
    -tamam dedim
    kapıdan dışarı çıktım
    masada duran bayram şekerinden iki üç tane alıp tekrar odaya girdim
    -yine ne oldu dedi
    -bayram ziyaretine geldim dedim
    yanına yaklaşıp şekeri uzattım
    - bayramın mübarek olsun dedim
    -tamam seninde görüşürüz hadi dedi
    -bir kere sarılıp öpüşseydik dedim
    -hastayım görmüyor musun dedi.
    -olsun dedim yine sarılıp öptüm
    -tamam git artık deli dedi
    tekrar gireceğimi bildiğim için uzatmadan yine çıktım
    annesi ile zaman geçsin diye bir kaç muhabbet yapıp tekrar odaya girdim
    gülerek karşıladı bu defa solgun yüzü ile
    -yine ne var dedi
    -oooo sevgilim gelmiş ankaralardan dedim
    -ben senin sevgilin değilim dedi
    -hadi yaa arkadaş mıyız dedim
    -arkadaş bile değiliz dedi
    -yanlış yere mi geldim yoksa ben dedim.
    -yanlış zamanda yanlış şeyler yapıyorsun dedi
    -iyi tamam gidiyorum o zaman dedim
    -hep de yanlış zamanda gidiyorsun dedi
    yanına yaklaştım uzandım onu biraz kenara iterek
    -gitme zamanımı hep sen belirliyorsun aslında ama farkında değilsin.bu defa farkında olarak yine sen
    karar ver git deyinceye kadar yanındayım dedim**yanına hiç gitmeyecekmiş gibi iyice yerleştim
    işe gitme zamanım geldi kalkmadım
    ebrunun annesi kapıyı çaldı
    hemen doğruldum
    oturur vaziyete geçtim
    içeri girdi
    telefon elinde konuşmaya devam etti
    -burda. ebrunun yanında tamam merak etme dedi
    babasıyla konuştuğu belliydi
    geç kaldık amk işe
    -ben gideyim artık dedim
    annesi
    -ben izin veriyorum sana istediğin kadar otur dedi
    -yok ben gideyim ayıp olur dedim
    -ebruyu böyle bırakırsan ayıp olur dedi
    -hastayım ona da bulaşacak anne gitsin dedi ebru
    annesi siz bilirsiniz diyerek çıktı odadan
    kulağına eğilip
    -seni bir kere daha öpmeme izin verip iyice ”sen”hastalığını bulaştırır mısın bana dedim
    -sen zaten şifamı kapmışsın. dedi
    yanağından öptüm
    -şimdi iyice çaresiz hastalığına düştüm. beni öldürme lütfen seni seviyorum dedim
    eli elimdeyken yataktan kalktım
    -görüşürüz dedim
    gittim
    -bende seni seviyorum diye mesaj attı
    işe gittim.
    geç kaldığım için özür dileyerek bara geçtim
    Tümünü Göster
    ···
  4. 404.
    0
    69

    -senin hiç liseden veya başka kız arkadaşın yok mu dedi
    -var dedim
    -onları görsen sarılıp dans etmez misin dedi
    -ellerini tutup disko disko gezgirmem dedim
    -ellerim sadece senin ellerinde nemlenir dedi
    -ebru bana hikaye anlatma. benim için yaptığın çok yanlış.bir değil iki oldu
    ben birinciden sonra seni uyardım. demek ki anlatamamışım. yada sen kendi bildiğini yapmaya devam
    ediyorsun
    -hiçbir kötü niyetle elini tutmadım. arkadaşça tuttu hatta ben onun elini tuttum diğerleri eğlenirken o
    başka bir yere gitmeyi teklif etti
    diğerleri gitmek istemedi.gel ben seni gezdireyim dedim. dedi
    -tamam işte elini tutacak gezdirecek birini bulmuşsun benden ne istiyorsun hala dedim
    -o seni sevdiğimi biliyor.hem zaten onun da kız arkadaşı var ama ailesi izin vermediği için gelemedi. dedi
    -tamam yalanların bittiyse gideyim artık dedim
    delirmek için fırsat kolluyormuş
    o nasıl bir bağırma amk. apartmanı ayağa kaldırdı
    ağzını kapatmaya çalışsam da durduramadım. üstüne ağlaması da eklendi
    -sana hiç yalan söylemedim gerizekalı dedi
    —olayları ekgib anlatmak veya anlatmamakta yalandır bana göre dedim
    -herşey sana göre yaşıyoruz zaten dedi
    -tamam sende şikayetçiymişsin ayrılalım işte ne güzel dedim
    -senin başka bahanelerin var kelebek dedi
    -başka hiçbir bahanem yok ben sana gerekçerimi anlattım dedim
    -esas yalancı sensin. istediklerini ekgib anlatan da sensin dedi
    -başka ne istedim lan senden
    kaç kere söylemem gerekiyor
    ben varsam sadece ben yoksa git kime sarılırsan ne yaparsan yap ama bensiz yap dedim
    yine yüksek sesle bağırmaya başladı
    -sensiz birşey yapmıyorum. yapamıyorum. sensiz yaşamam diyorum.
    seni seviyorum diyorum. neden anlamıyorsun. herşeyimi sana verdim
    sana vermediğim tek bir şeyim kaldı onu da mı istiyorsun dedi
    cevap vermeye başlamadan kafayı yemiş bir şekilde
    üstündeki tşörtü çıkardı
    -dur ne yapıyorsun dedim ama pek dinlediğini sanmıyorum
    eşofmanı da çıkardı
    sonra sütyeni ağlayarak çıkarmaya çalışırken utanarak elleriyle vücudunu kapamaya çalıştı
    yine ağlayarak
    -al ne istiyorsan al.
    seni sevdiğime hiç bir şüphen kalmasın.
    istediğini de aldıktan sonra gibtir git hayatımdan beni rahat bırak. dedi
    ben bile utandım o halinden
    yada kendi halimden diyeyim artık
    olayları bu boyuta getirmişmiydim gerçekten
    eğer isteseydim hiç itiraz edecek halde değildi ağlamaktan
    ve de yaşadıklarının yorgunluğundan
    -anahtarı ver bırak gideyim sahip oldukların sende kalsın dedim
    -hala gitme peşindesin. seni artık tutacak gücüm kalmadı dedi
    yerdeki eşofmanından anahtarı almak için eğildim
    hiç ona bakmadım utanmasın diye anahtarı aldım kapıya doğru yöneldim
    açmaya çalışırken
    arkamdan gelip sarıldı
    onun hayatından gidip gitmemekte beni tereddütte bırakan cümlesini kurdu ağlayarak
    • *
    -sana verdiğim sözü başkasına vermek istemiyorum lütfen dedi
    verdiği sözü hatılamayanlar için tekrar edeyim.
    ilk seninle olacak kelebeğim.(ciks)
    -ebru üstünü giyin konuşalım dedim
    kafamı hiç geri çevirmedim
    kapıya baktım hep
    o bir müddet sonra giyindi
    omzuma elini koydu
    yanaklarında duraksamış bir kaç damla göz yaşı vardı hala
    bende zevk almıyordum onu öyle görmekten
    beter olsun bana yaptıklarından sonra diye hiç düşünmedim
    tamam yaptıkları beni sevdiğine işaretti ama benim kabullenebileceğim şeyler değildi yaptıkları
    -bak ebru şimdi seninle sevgili olmaya devam etsek
    sen ankaraya gideceksin
    o çocukda orda olacak
    ben yanında olmayacağıma göre sürekli şüphe ile yaşayacağım
    hergün her saniye kendime soracağım
    acaba ne yapıyorlar acaba bugün beraberler mi??
    bir müddet bunlara içten içe dayanabilsemde sonra
    seni de rahatsız edip sürekli onun hakkında sorular sormaya başlayacağım
    gerçekten hiçbirşey yoksa bile sürekli paranoya ile yaşayacağım
    hadi onu geçtik
    zaten sürekli ceyhunla hala mesajlaşıyor mu
    ceyhun hiç ankaraya geliyor mu
    hiç görüşüyorlar mı
    hala onu seviyor mu
    onu tamamen unutabildi mi diye kendi kendimi yiyorum
    seni çok üzerim bu saatten sonra
    kendini sürekli bana ispatlamaya çalışmak zorunda kalırsın **sakın seni sevmediğimi düşünme
    sevmiyor olsam şu an burda olmazdım
    seni başkalarıyla arkadaş olmanı
    kıskanacak kadar seviyorum
    aşkın saçmalıkları bu yaptığım
    seni adam gibi sevdiğimi sanarken
    bak seni ne hale soktum
    kendine ait hiçbirşey kalmayıncaya kadar
    bana vermeye hazır hale gelmişsin
    ama benim istediğim bu değil
    eğer onun peşinde olsaydım şu an seninle değil
    diskoda onun peşinde koşuyor olurdum
    birbirimizden farklı olduğumuzu anladım
    sana da ispatlayabilirim istersen dedim
    -nasıl dedi
    telefonumu çıkardım
    isim listesini kabaca gösterdikten sonra mesajları açtım
    gelen mesajlar sadece ebrudandı
    -sana kendininkini getirmeni bile istemiyorum
    muhtemelen arkadaş olarak gördüğün insanlardan sana mesajlar gelmiştir
    sen onları arkadaş olarak görüyorsun ama sadece zayıf düşmeni bekleyen virüsler bence
    bak kendini ceyhuna ne kadar sevdirmişsin
    seni bırakmasına rağmen
    benimle olunca yine peşine düştü
    benimde peşime düştü
    benimle kavga edecek kadar hemde dedim
    Tümünü Göster
    ···
  5. 405.
    0
    68

    yine içimde kaldı olayı tam aydınlatamadan ayrıldık
    ya bana yalan söylüyor yada olayı ört bas etmek istiyor
    yada tutamadığım sinirimin kurbanı oldu aşk
    • **içimin dışa vurumu olan bir mesaj gönderdim
    -sana da o sapla başarılar dedim. lavuğun ismini vererek
    -şu olayı bana anlat yoksa kafayı yiyeceğim dedi
    -anlatması gereken sensin ebru. dün geceyi hatırla dedim
    -sana anlatmam gereken herşeyi anlattım kelebek dedi
    -benim olanları zaten bildiğim için mi anlatmıyorsun yoksa dedim
    -ne biliyorsun dedi
    -dün gece seni onunla beraber başka bir yerde samimi bir şekilde dans ederken sonra da el ele gördüm
    dedim bir süre mesaj gelmedi
    -bana inanmıyorsun değil mi??hep şüphe duyuyorsun sana olan aşkımdan. tamam kelebek sen bilirsin
    dedi
    -sana ne ceyhun konusunda.ne de başkası hakkında inanmıyorum dedim
    -ufukta üzüntü var ama geçecek dayan ebru hata kimsede değil kendini sevdirmeyi bilmiyorsun diye bir
    mesaj gönderdi
    vay amk. hani gibtiri biz etmiştik.
    ebru kendi kendini gibtir ederken
    gibtirin en kralını yedik.
    yanlış birşeyler yaptığımın farkına varır gibi oldum ama
    uçaktan atlamıştım artık. paraşüt açılırsa bacak üstü açılmazsa züt üstü düşüp züt gibi kalacaktım
    sen olayı anlamadan dinlemeden gibtir çekersen öyle olur amk.
    içmeye gitmeye karar verdim
    telefonu dükkanda bıraktım
    sarhoş olup ebruya mesaj atmayayım diye
    dükkanı saat 10 civarı kapattım
    kasada ne birikmişse yanıma aldım
    saat onda diskolar hareketsiz olduğu için
    disko öncesi gidilen pup tarzı bir yere gittim
    sakin bir yere gitmek istemedim
    çünkü beynimde müziğin gibişmesinden rahatça düşünmek
    hatta hiç düşünmek istemiyordum
    iki tane sambuca shotla başladım arka arkaya
    tatlı anason beyin hücrelerimi ele geçirmekte zorlanmadı
    üzerine redbullu long da söyleyince
    sarhoşluğum tam kanatlandı
    sonra birisi bana yaklaşıp
    -heeeeey dedi
    hey diyen diline sokayım
    başladı konuşmaya ama zar zor anlıyorum
    cümle içinde kullandığı kelimeleri zar zor seçiyorum
    cami içmek sen müslümanlık. ***onun kafası benimkinden güzel
    -ne içiyorsun dedim
    -bira jager dedi
    birayı jagermeister shot ile karıştırmış içiyor
    bira mundar edilir mi öyle amk.
    barmen iki tane jager bull ver dedim
    -dur ben ısmarlayayım benim indirimim var dedi
    evet hakaten var amk.
    amk. alanyasında rehberlere yapılan indirimi biz gençlere yapmıyorlar
    içtik içkileri
    anlattıkça anlatıyor amk.
    inciyle o zaman tanışmış olup eksi 15inci nesil olsaydım özet geç amlı derdim
    -dur dedim biraz da ben anlatayım
    dertli olan benim amk. yerinde o anlatıyor
    -o zaman dur iki tane daha söyleyeyim dedi
    ben başladım anlatmaya ebruyu
    -şu mesajlaştığın kız mı dedi
    -evet sevdiğim kız dedim
    -çok şanslı kız dedi
    şansına sokayım başına belaymışım gibi hissdiyorum kendimi o şansdan bahsediyor
    ben anlatıp ayrıldığımızı söyleyince daha bi yavşamaya başladı kız
    sanki tek gib bende var amk.
    o wc ye kalktı
    kendi kendime düşündüm
    ulan olm hala seviyorsun ebruyu
    şimdi çıkar gelir seni bu kızla görür bi tak uğruna bitmişse ilişkimiz
    tamamen biter açıklaması da olmaz
    fırsat bu fırsat deyip kalktım gittim eve
    telefon dükkanda kaldı
    dükkana gidecek takatim yok
    mesaj atmış mı diye meraktan bağırsaklarım düğümleniyor
    ertesi gün dükkana gittim
    telefona baktım hiç birşey yok
    3 gün de olmadı zaten
    sonra gündüz vakti telefon geldi yine işteyken ve yalnızken
    ebru arıyordu
    hiç düşünmeden açtım
    -kelebek hemen bizim eve gel dedi
    telefonu kapattı
    dükkanda kimse yok amk. nereye gidiyon
    gitmedim
    bir gitme zamanı geçtikten sonra mesaj geldi
    -beni görmek için son şansın olabilir bekliyorum dedi
    aklıma ilk gelen intihar mı edecek acaba oldu. yoksa hapları çoktan içmişmiydi
    dükkanın amk. sevdiğim ölüyor lan diyerek koştum
    koşarken gördüğüm birkaç esnafa bakar olun geliyorum dedim ** benim aklıma tek gelen ihtimal
    sevgilisinden ayrılmış bir kızın
    intihar etme teşebüssüydü
    kan ter içinde evlerinin kapısının önüne geldim
    biraz nefes almak için durdum
    sonra kapıyı çaldım
    acaba ne görecektim
    kapı açıldı
    açan kişi ebru
    intihar etmişe benzemiyordu
    bileklerin kegib yoktu en azından
    sarhoşa da benzemiyordu
    onu hala canlı görmenin verdiği rahatlamaya yorulmuş süsü vererek
    ohh çektim
    -neden geldin dedi
    bu nasıl laf şimdi amk.o çağırmadı mı beni
    -pardon yanlış oldu galiba dedim
    dönüp gitmeye hazırlanırken
    -kelebek içeri gel dedi kapıyı iyice açtı
    ne oluyor sorusuna cevap bulabilmek adına
    biraz tereddütlü bir şekilde içeri girdim
    evde kimse yoktu
    ebru yalnızdı
    tavana asılmış olan ve bir boyun bekleyen bir ipte yoktu
    herşey bu kadar normalken beni çağırmış olması garipti bana göre
    ebruyu tekrar görmek herşeye rağmen güzeldi
    ama içimdeki ona olan sinir bitmiş değildi
    hiç konuşmadan içeri birkaç adım girdikten sonra bekledim ona bakarak
    o kapıya yöneldi
    kapıyı kilitledi
    anahtarı eşofmanının cebine koydu
    biraz daha tereddütlendim
    ne yapacağını çok iyi bilen bir pgibopat katil tarafından
    öldürülmeyi beklemek gibi birşeydi
    —seviyor musun beni dedi
    -seviyordum dedim
    -artık sevmemene sebeb nedir dedi
    -onun bunun kollarında görmekten sıkıldım seni dedim
    -sence seni bu kadar severken başkalarının kollarına gider miyim dedi
    -gözlerime inanmam gerekirse evet dedim
    -seni aldatacak olsam sen alanyadayken yapar mıyım sence dedi
    -ankarada yapıyorsundur o zaman dedim
    -yaptığıma inanıyorsun yani dedi
    -tek beni değil 3ümüzü de aldatıyorsun bence dedim
    -aldatmadığıma inandırmak için ne yapabilirim peki dedi
    -artık o şansın yok ebru git beraber olmak istediğine kendini inandır
    ama sana bir tavsiye ikisinden birini seç ki tekrar inandırma ihtiyacı duyma dedim
    Tümünü Göster
    ···
  6. 406.
    0
    67

    -nerde kaldın dedi
    -bir işim çıktı kusura bakma dedim
    -nerdeydin dedi
    -önemli değil sonra anlatırım dedim
    şüpheci gözlerle bana bakarak
    -yoksa elifin yanına mı gittin dedi
    aslında başka planım vardı ama ebrunun elifi plana dahil etmesine içten içe sevinerek
    çok ciddi bir şekilde
    -evet elifin yanına gittim. başka bir diskodaymış beni çağırdı oturduk konuştuk
    dans ettik. sonra el ele tutuşup taksiye bindirdim gönderdim dedim
    kıpkırmızı oldu ebru
    istediğim surat ifadesini alınca hemen ekledim
    -şaka ebrum şaka. insan deli gibi sevdiğine böyle birşey yapabilir mi??kardeşimi dövmüşler onun için eve
    gittim dedim
    -kardeşin nasıl dedi. aslında hiç nasıl olduğunu merak etmeden
    -gururu incinmiş o kadar dedim. inceden dokunmaya devam ederek
    bu benim son pasım oldu ebruya
    artık ne yapacağına o karar verecekti
    o onları gördüm mü yoksa yaptığım espri olay üzerine mi geldi diye düşünürken
    diğer sap da çıktı geldi
    ben eğleniyor moduna geçtim. ufaktan kıçımı başımı sallıyordum
    sonra bara dans figürleri ile yaklaşıp bir long island sipariş ettim
    barmen onu yaparken gözüm onlardaydı ama oraya hiç birşeyden haberim yokmuş gibi
    eğlenerek ve gülerek bakıyordum
    geldim yanlarına
    sapa dönerek ** -nasıl beğendiniz mi diskoları eğlenebiliyor musunuz dedim??
    -çok güzel dedi sap
    -ben ebrudan ayrılırınca gel tekrar sana turist kızı ayarlayayım dedim. gülerek
    ebru
    -ne ayrılması yaa dedi
    -hani olur da birbirimizi aldatırız o zaman da beraber olacak halimiz yokya dedim
    -sen elifini kendinden uzak tut yeter dedi
    kulağına yaklaşıp
    -benim bir tek ebrum var onu da sadece sen tanıyorsun. selam söyle haberi olsun dedim
    ebruya başka ebrudan bahsettim değiştiğinin farkına varsın diye
    amk. böyle işin
    biz kız üzülmesin diye gurbetlerde
    hep iyi davrandık. kapasitemizin üzerine çıkıp romantik olduk
    ne isterse elimizden geleni yaptık
    erkek arkadaş ne yapması gerekiyorsan fazlasıyla yaptık
    ama zütü kalktı ilişkinin
    bana seni seviyorumlarla ağlayan
    sensiz yaşayamamlarla ölümden bahseden birisinin ne işi var başka kollarda
    açıklamayı gibe gibe yapacaktı
    ben gerekli mesajları ona verdim
    eğlenmeye çalışıyor görünmek bile zor geldi bana
    wc ye gittim onları orda bırakarak
    elimi yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım
    aşşağı indim
    ebru tek başına kalmış masada oturuyordu
    -misafir in nerde dedim
    -misafir’ler’ dedi
    bu sırada o sap elinde iki tane içkiyle geldi
    birisini ebrunun önüne bıraktı
    diğerini hiçbirşey yokmuş gibi kendisi içmeye başladı
    -ben içmeyeceğim sağol dedim. sapa
    -senin var diye almadım. kusura bakma dedi
    -evet haklısın dedim. benim varken senin alman garip olur zaten dedim
    • *ebruya baktım içiyor kafası güzelleşmeye başladı
    sarhoş olup salakça birşeyler yapıp kendini dövdürme riskini ortadan kaldırmak için
    bir tadına bakayım diye onunkini alıp yarısından fazlasını içtim
    hoş zaten ayıkken yapmıştı yapacağını zaten
    sonrada
    -ohhh içim yanmış dedim. imAalı imalı
    eğleniyor görünmeye devam ettim. arasıra yanlarından ayrıldım türlü bahanelerle
    uzaktan izledim onları acaba birşey yapmaya devam edecekler mi diye
    sap ona gülerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu
    ama ebru oralı bile olmuyordu
    galiba mesajı almıştı
    sonra tekrar masaya dönüp
    diğerleriyle muhabbet ettim.
    ben konuşurken
    ebru geldi bana arkamdan sarıldı
    sonra yanıma bir sandlalye çekerek o da oturdu
    ben onun farkında değilmişim gibi davranırken
    o iki koluyla bir kolumu sardı
    ve omzuma başını koyarak muhabbeti dinledi
    arasıra yanağımdan öptü
    elimin tersiyle sildim
    konuşmaya devam ettim o da başını omzumdan ayırmadı
    diskonun kapanma saati geldi biz konuşurken
    o sap sıkılmış olacak ki
    -gidelim mi dedi
    -aç mısınız çorba ısmarlayayım mı dedim
    ebru
    -ben yorgunum gidelim dedi
    onlarda kabul ettiler
    ebrunun eli elimde diskodan çıktık
    taksiye gittik
    onları bindirdik bir tanesine
    ebruyla biz kaldık
    -ne yapalım dedi
    -el ele tutuşmak ve dans etmek beni de yormuş gidelim yatalım dedim
    -beraber yatamayız dedi
    -artık öyle bir beklentim yok zaten dedim
    -nedenmiş o dedi
    ağzımı ararcasına
    -boşver dedim geçiştirdim
    -yürüyelim mi bizim eve kadar dedi
    galiba olayın aslını anlatacak diye kabul ettim
    evlerine gelinceye kadar konuştu ama hiç benim istediğim konuya gelmedi.
    evlerine geldik
    iyi geceler dileklerinden sonra
    -bana anlatmayı unuttuğun birşey oldu mu ben yokken dedim
    -hmm olmadı galiba dedi
    -iyice düşün yarın görüşürüz iyi geceler dedim
    ellerini kaldırdı
    yanağından bir kere öptüm. döndüm gittim
    • *ertesi gün arkadaşlarının da son günüydü akşam üzeri gideceklerdi
    ben yine işe geldim
    -misafirini uğurlayınca haber ver dedim
    yine misafir dedim.
    evet uğurlama nasıl bir uğurlama olacaktı bu da önemliydi
    gitme saatlerine yakın
    otogara bende gittim.
    ebru ve diğerleri ordaydı
    biraz uzaktan baktım.hep beraber konuşuyorlardı
    valizler yüklendi
    vedalar ediliyordu
    ebru ile o lavuk yine sarılacak gibiydi
    veda sırası ikisine geliyordu ayar oldum
    dün gece onları öyle görmesem arkadaşça sayılabilecek bir sarılmaya hazır olabilirdim
    dedim şimdi bunlar öpüşür müpüşür kalbim dayanmaz amk. görmeye diye
    koşar adımlarla otobüsün yanına bende yaklaştım
    vedalaşamadık kusura bakmayın diye direk diğerlerinin yanına gittim.
    onlarla vedalaştık
    diğer sapada
    -sanada bol şanslar dedim.
    -teşekkür etti.
    ebruya da bir kez daha
    -kendine iyi bak dedi bindi
    ebruyla yalnız kaldık
    -aşkım diye sarıldı bana
    -nereye gidelim dedi
    -ben işe gidiyorum dedim
    -bende geleyim mi dedi
    -misafirinle gittiğini sanıyordum dedim
    -ne diyorsun anlamadım dedir
    -bana anlatmak istediğin birşey var mı dedim
    -hangi konuda dedi
    -genel olarak var mı dedim
    -seni seviyorum dedi
    -dün gece hakkında anlatmak istediğin birşey ver mu dedim çok ciddi bir şekilde
    -sanmıyorum dedi
    -ayrılmak istiyorum ebru dedim —efendim dedi gözlerini büyüterek
    -ayrılmak istiyorum dedim
    beynin o kadar hızlı komut verip gözlerden yaş getirebileceğine ilk defa şahit oldum
    -neden dedi o haliyle
    -ben başka birisine aşığım dedim
    -şaka yapıyorsun herhalde dedi
    -hayır çok ciddiyim dedim
    -nasıl başka birisine aşıksın dedi
    -eski bir kız arkadaşıma aşığım dedim
    -turist birisi mi dedi
    -hayır türk dedim
    -hani ilk beni sevmiştin tek benimle çıkmıştın dedi
    -sen olduğunu söylemek isterdim dedim
    -en azından kim olduğunu öğrenebilir miyim dedi
    -ismi ebru dedim
    -hangi ebru dedi
    bir süre ona baktım
    -eski ebru dedim
    -neden neler olduğunu anlatmıyorsun açık açık dedi
    -sen dün geceyi neden anlatmıyorsan aynı sebebten anlatmıyorum dedi
    -ne olmuş dün gece dedi
    -unuttuysan misafirine sor hatırlatsın dedim
    onu orda bırakıp gittim
    dükkana geldim
    ama saatlerce ön sevişme yapmışda boşalamamış gibi ağrılar var bütün vücudumda
    patron dükkanda
    -nerdesin amk diye isyan ediyor
    -bi işim çıktı kusura bakma dedim
    -bırakıp gitme amk. dükkanını dedi.o da neye sinirliyse gibecem triplerini de dükkanınıda diyip gidecektim
    ama
    -işim çıktı ben gidiyorum diye o da yardı
    -işine sokayım diye bastım arkasından küfürü
    ayağıma takılan yerdeki içinde malzeme bulunan sebetten çıkardım hıncımı
    zaten bi onlara gücümüz yetiyor amk.
    beni hiç gibine takmayan elif bile o halimi görünce
    -ne oldu hayırdır dedi
    -sanane kızım işine bak amk. dedim **allahdan dükkana müşteri gelmedi o sırada yoksa turizm darbesi
    yapacaktım
    sinirli hallerim yan esnaflarında dikkatini çekti
    markete gittim bir paket sigara aldım
    arka arkaya 3 tane yaktım
    hiç bir gibime faydası olmayan sigara bana da fayda etmedi
    ebru da dükkana gelince
    komşular sinirimin sebebini anladılar
    -konuşabilir miyiz dedi
    -sana defalarca konuşman için fırsat verdim şimdi mi aklına geldi konuşmamız gerektiği dedim
    -neden bahsettiğini anlamıyorum bile dedi
    -ebru gibtir git bir daha gelme buraya dedim
    -sebebini söyle gideyim hak verirsem dedi
    -o lavukla aranızda ne var dedim
    -kiminle ceyhunla mı dedi
    -aramızda o kadar insan olmaya başladı ki sen bile şaşırıyorsun artık dedim
    -kimden ne duydun gerizekalı sinirlendirme beni dedi.
    -ben dün diskoda yokken sen nerdeydin dedim
    -diskodaydım dedi
    -kiminle dedim
    -arkadaşlarla dedi
    -bütün gece beraber miydiniz dedim
    -evet dedi
    -herhangi bir şekilde ayrılmadın yani dedim
    -hayır dedi
    -tamam bitmiştir konuşma şimdi ayrılmak isteğimi başka bir dille ifade ediyorum
    gibtir git ebru dedim
    ahali de bize bakıyordu
    içlerinde elif de vardı
    bize bakıyordu ne olmuş acaba dercesine
    -neden ayrıldığını şimdi anladım.o kaltakla sana mutluluklar dedi. herşeye rağmen seni çok sevdim bunu
    da unutma dedi
    elim ayağım titriyordu o giderken
    ben ne diyorum o elif diyor
    elifin de amk.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 407.
    0
    rezzolli
    ···
  8. 408.
    0
    65

    arabayı alıp bir otoparka bıraktık
    sonra yolda yürürken hep beraber
    kalabalık olan kaldırımda
    dördümüzün arasına yurdum insaları girince ufak tefek kopmalar oldu
    bir kaç adım ebruyla geride kalıp sonra yetişiyorduk devam eden muhabbete katılmak için
    dayanamadım
    yürür halde iken ebrunun kolunu tuttum yavaşlamasını sağladım
    öpmekle öpmeye çalışmak arasındayken
    babasının bize bakıyor olduğunu farkettim
    rezil olmak dedikleri bu olsa gerek amk.
    bizi görmezden gelmiş gibi davransada rezil olunmuştu artık
    ben o rezillliği yaşarken
    ebru beni öptü kimseye aldırmadan
    bir kaç yürüyüp vücudun yükünü ayakların üzerinden alıp zütün üzerine taşıyacak bir mekan bulduk
    yine ben içgüveyi gibi onların konuşmalarına kulak verdim sadece
    ebru yanımda olmasına rağmen
    onu çok özlemiş olmama rağmen
    konuşacak hiç birşeyimiz yok gibiydi
    gün boyu mesajlaşırsan öyle olur tabi amk.
    yalnız da değildik ki hiç durmadan aşkımı tarif etsem ona
    ellerimiz terleyinceye kadar el ele geçirdik akşama kadar terden de kimse şikayetçi değildi zaten
    kulağına fısıldamalarla özelimizi bulabildik ancak
    sonra ayrılık vakti geldi
    kurban bayramında sınavlar nedeni ile gelemeyecekti ebru
    bunun da üzüntüsünü teselli etmek bana düştü **ayrılık vakti gelince ebru annesine sarılarak ağlıyordu
    fakat esas ağlama sebebinin herkes farkındaydı
    babası ile de formaliteden vedalaşırken
    ben 3. sıradaki yerimi koruyordum
    ebru ilk ikiyi utanmasa pas geçecekti
    bayramlaşma sarılması gibi annesi ve babasını geçerek
    bana geldi
    gözyaşlarına hakim olmaya çalışsamda
    sadece tutuksuz yargılayabildim
    aktılar hesabını sonraya bıraktım
    mutlaka sorulması gereken bir hesab vardı gözyaşlarımdan
    çünkü sevdiğimin daha çok üzülmesine sebeb oldu
    uzatmamak en iyisiydi
    derin bir nefesle içime çektim gözyaşlarını
    -sensiz yaşayamıyorum dedi ebru
    -biraz daha dayan senin ölümüne azmeddirici olmak istemem dedim
    -seni bu kadar sevmesem ölüm korkusunu hiç hissetmeyecektim galiba dedi
    -ben seni bu kadar sevmesem sensizken ölümü yaşamayacaktım dedim
    yine sarıldı. yanağıma bir öpücükle
    zor da olsa ayrıldık
    alanyaya geldik
    yine aynı mod
    anlamsız düşünceler
    manasız insanlarla devam edecek bir hayat
    acı vereceğine emin olduğum onsuz geçecek hayli zaman
    zaman geçti gitti
    sezon açılmaya başladı
    ebrunun sınavdan sınava koşarken bile beni hiç aksatmadı
    sezonun açılma sinyali dükkan başına düşen turist sayısının artması ile yandı
    nihayet cüzdanımın içinde kimliğim yalnızlığını para ile paylaşmaya başladı **rehber belki ebrudan
    ayrılmışımdır
    diye bir kaç defa daha geldi. ebruyla mesajlaşarak sessiz yanıtlar verdim
    belki dini terk ederek içmeye başlamışımdır diye
    -hayatını değiştirdin mi yoksa hala ev iş mi diye sordu
    -sadece camiyi değiştirdim gerisi hala aynı dedim
    ben sınav için antalyaya gidip gerekli şıkları işaretledim
    sonra elif geldi
    yine aynı dükkan
    ama bir senenin ona verdiği olgunluk
    sadece vücut hatlarına değil kendisine de yansımış gibiydi
    beni hiç takmadı
    ben geldim bile demedi
    artık eskisi gibi dükkanın önüne çıkıp sürekli bana bakmıyordu
    bana hiç bakmıyordu nerdeyse
    başka biriyle kafayı yemiş olsa gerek diye hiç sallamadım
    zaten ebru da sınavlarda son bildiklerini yazmış gelmek üzereydi
    annesi gil ona o annesi gile sürpriz yapma peşindeyken
    babası ona otobüsde yer ayırttığını söylemiş
    babasının planı o saatte otogarda olmak arabayla onu getirmek
    ebru da onlara sürpriz yapmak isteyince bir gün önceki otobüse binmiş
    ki onlar yola çıkma hazırlığı yaparken sürpriz ben geldim diyebilsin
    bana bunları alanyaya gelip benle hasret giderip
    babası gil ankara yoluna çıktıktan sonra söyledi
    -neden boşuna gönderdin dedim
    - seninle bir gün yalnız olabilmek için dedi
    -bak işte beraberiz dedim
    -ama gün yetmiyor geceyi de katmak istiyorum dedi
    adamları boşuna ankaraya gönderecek onlar yoldayken de biz beraber olacaktık
    plan hoşuma gitmesede özlemiştim amk. ebruyu zaten ankaradayken de yeterince hasret giderememiştik
    dükkanı erken kapattık
    onların eve gidemezdik çünkü ebrunun kardeşini zütürüp zütürmediklerini bilmiyorduk
    bizim eve gidemezdik benim ahali ordaydı **bir apart otelede gidemezdik
    insanların ebruya huur gözüyle bakmaları hoşuma hiç gitmezdi
    bir arkadaşın turist kız arkadaşının ailesinin evi vardı alanyada
    o orkadaşı aradım
    durumu izah ettim
    okey verdi
    ebrunun valizleri dükkanda bırakıp
    anahtarı almaya gittik
    ordanda ebruyla o eve gittik
    içimizdeki ahd edilen öpücüklerin acısını iyice çıkardık
    babası ankaraya sürpriz yapmak için vardığında ebruyu aradı
    otobüse binmiyor musun diye
    ebru durumu izah etti
    gerekli konuşmalar ve kendi aralarındaki sürprizin sürprizi muhabbetinden sonra
    biz kaldığımız yerden devam ettik
    sonra yatak odasına geçtik
    beraber yattık bir kaç defa cinsel ilişki arefesine geldik ama
    ama hiç bayramı göremedik
    şeker torbası hep boş kaldı benim bayram çocuğunun
    ilk defa bir geceyi tamamen beraber geçirdik
    gol yoktu ama gönüller kazandı
    sabah olunca başka bir telaş kapladı bizi
    ebru gece evine gitmemişti
    erkek kardeşi evdeyse gece eve gelmediğini babasına söyleyecekti
    Tümünü Göster
    ···
  9. 409.
    0
    64

    elifden yanan dilime bir de rehberin biberini sürmek istemedim
    ebrum bildiğim en tatlı biberdi benim için
    en azından acı kısmına gelmemiştim henüz biberimin
    çok durursan elini bırakır giderler, çok koşarsan nereye gidiyor bu deli diye peşinden gelirler
    ben deli olmuşum rehber de peşimden gelen **turizm de çalışan erkekler bilir
    bir erkek için bayan rehber bulunmaz nimettir.
    istediğin zaman el altındadırlar
    bu kızda güzel bir rehber olduğu için alanyada her gittiği mekanda
    yalakalık yapılmış
    mutlaka peçeteden güller yapılmış
    barlarda kokteyler ısmarlanmış
    yani anlayacağınız zütü kaldırılmıştı
    benim onu giblemez tavrım ilgi çekici gelmiş olacak ki
    4 gün sonra iki aile ile geldi
    normalde ender rastlanır bir olaydır
    hiç bir rehber tur günleri hariç bir hediyeliğe gelmez
    kuyumcu olur derici olur yüksek cürodan yüksek hanutlar alacakları için gelirler ama hediyelik çok
    nadirdir
    ben dükkanın önünde oturuyordum
    rehber söze girdi
    -bunlar nargile satın almak istiyor.bir tane yakıp denettirir misin dedi
    alanyada o kadar hediyelik var amk. beni mi buldun
    ama maddiyattan dolayı yakamam da diyemedim
    ne kadar para o kadar mesaj ebruma
    -ingilizce biliyorlar mı dedim
    ki hepsi bilir ilkokul çağında başlıyorlar öğrenmeye
    -biliyorlar dedi rehber
    -o zaman ben hallederim sen otur dedim.
    bozuldu ama çaktırmadı
    turistlere de
    -nargileyi yakarım ama almazsanız tütünün parasını alırım dedim
    kabul ettiler
    üç aşşağı beş yukarı gırgır şamata derken iki tane nargile sattım
    nargile salonlarında içtiğiniz kaliteli olanlardan
    istediğim fiyatı vermedikleri için
    şaka ile karışık ısmarladığım 7 tane elma çayının parasını da istedim
    vermediler
    o zaman poşet vermem dedim
    ellerinde nargilelerle gülerek gittiler
    rehber de sonra görüşürüz diyerek gitti **görüşmek istemezdim ama gelecekti mecburen
    nargile parasının yüzde onunu bir zarfa koyup kasaya koydum o gelince veririm diye
    biz ebruyla çılgınça mesajlaşıp konuşmalara devam ediyorduk
    zaman içinde arkadaş çevresi edindi
    o arkadaş edindikçe ben ona daha iyi davranmaya
    şaka yaparken dozunu onu kırmayacak şekilde ayarlamaya başladım
    bu okulda sadece kızlar okumuyordu
    erkeklerde okuyordu
    ebru da güzel bir kızdı
    muhtemelen onu uzaktan uzağa kesecek ondan etkilenecek erkekler olacaktı
    ebrunun onlardan etkilenmesini engellemek için
    gittiğin yerde erkek var mı diye sürekli baskı yapmak
    sürekli kiminlesin
    kimlerle arkadaşsın demek beni itici yapacaktı
    tek taktik ebruya onun sahibi değilde
    sevgilisi olduğumu değişik yollarla hatırlatmaktı
    bu yüzden kendimden ödün verdim
    ben sormayıp sürekli baskı yapmayınca o zaten kendiliğinden herşeyi anlattı
    benim ona verdiğim güven ise
    her gece evde olduğumu bilmesi
    her dışarı çıkılası hafta sonlarında o beni aramazsa ben onu arayarak evde olduğumu bir şekilde
    inandırdım
    çoğu zaman sende çık eğlen desede
    ben onu merak içinde bırakmamak adına hiç çıkmadım
    aklında hiç acaba sorusu kalsın istemiyordum
    ondan daha çok ben onu kaybetmekten korkuyordum
    önce rehberden başlayayım
    parayı almak için geldiğini sandığımda parayı almadı
    bazen sana uğrarım yorgunluk kahvesi içerim sen ısmarlarsın dedi
    alması konusunda ısrar etmeme rağmen almadı
    iki defa geldi
    kahve içmek için
    ilk seferinde benim hakkımda birkaç soru sorunca
    kız arkadaşım olduğunu söyledim
    onu çok sevdiğimi okuduğunu anlattım
    ikincisinde ki önemli olan bölüm
    hiç dışarı çıkmaz mısın dedi sallamak adına ben müslümanım içki içmem öyle ortamları da sevmem dedim
    hem dinci hem sevgilisi olan hem aksi hemde kendinden 3 yaş küçük olan birinde daha ne arayabilirdiki
    • *bir müddet ortalarda gözükmedi zaten ama sadece bir müddet
    ebrunun annesi ve babası iki defa onu ziyarete gittiler
    ilkinde beni de davet etmiş olmalarına rağmen maddi yönden utanca düşmemek için gitmedim
    lan salak gitseydin özlemedin mi ebru nu diyebilirsiniz ama
    gitmedim işte salak konusunda haklı olabilirsiniz
    ikincisinde sağdan soldan ufak maddi destekle bende gittim, ebruya
    bizi beklediği buluşma noktasında gelinler gibi süslenmiş
    heyecandan ne yapacağını bilemez bir haldeydi
    arabın arka koltuğundan onu gördüğümde
    işte bu kız kalbime bunları yaşatan dedim kendi kendime
    ilk karşılaşmada utanç ve heyecandan nasıl
    ona koşacağımı bilemediğim için
    zaman kaybıyla indim arabadan
    karşımda duruyordu
    annesi babası için okuyan gurur kaynağı
    sağında solundan geçenler için sıradan bir vatandaş
    benim için kalbin ritim temposu
    ne sağında gelip geçenler durdurabildi onu
    ne de annesinin şevkatle sarılma isteği
    onun için an itibarı ile bir tek adres vardı gidilecek
    kollarım
    sıkı bir sarılmanın arkasından yerimi annesine bıraktım
    gözü bendeyken onlarla da sarıldı
    bana bakarken suratındaki ne kadar özlemişim seni ifadesine
    sıcak bir gülümseme ile cevap verdim
    annesi alınmış olacak ki
    -bazı kişiler bizden daha değerli olmuş sizin için ebru hanım dedi gülerek
    -bacaklarım adresi şaşırdı anne özür dilerim dedi
    bense konuşacak birşey bulamıyordum salak salak gülüyordum işte
    • *nereye gidelim çıkmazına tekrar girdik
    ortaya fikirler atıldı
    ben yorum yapmadım çünkü ebruyla öpüşemeyebilme ihtimalimiz beni düşündürüyordu
    bana uyar dedim her yoruma
    tuz gölüne gidip kafamızı tuza sokalım deseler kabul edecek derecede kulağım onlarda değildi
    gözlerim çapkın gülüşlerle ebrunun üzerindeydi
    zaten başka yerlere baktığım da yeterdi
    gözlerim onsuzluğu görmekten isyan etmeye başlamıştı
    isyan başlamadan bitince gözlerim ebruya yavşadı
    Tümünü Göster
    ···
  10. 410.
    0
    63

    sokaktan geçen liseli kevaşelere bile laf atmama engel derecedeydi
    zütlerini başlarını o yaşta öyle kıvırıyor olmaları beni gaza getiriyor olsada
    ben kontağı ebruda kapatmıştım
    o ne zaman yazsa elimden geldiği kadar
    cevapladım
    her saniyemin raporunu verdim nerdeyse
    o da çok hoşnuttu bu durumdan
    gereksiz gereksiz yok şunu yaptık
    yok bu böyle oldu
    yok şu hoca böyle şu derste şunu öğrendik
    ne varsa anlatıyordu bana
    mimar olacaktım nerdeyse amk.
    bunun da makarasını yaptım elbet
    -sahte diploma ayarla beni de mimar yapacaksın sen bu gidişle diye **bende açık öğretim test
    kitablarından alıp sınavın nisanda olmasına
    rağmen çalışmaya başladım
    kıza oku derken kendiminin kalması
    kendimle çelişir di
    ebru iki defa ceyhunun mesaj
    attığını söyledi
    sinirlenmiş olmama rağmen
    hem ebruyu kırmamak hem de muhtemel bir tartışmayla daha çok sinirleneceğimi bilerek
    ne yazdı bile sormadım
    ama ebru ikisinde de söyledi ne yazdığını
    birincisinde alışabildin mi arkadaşım
    ikincisinde arkadaş olduğumuzu sanıyordum hiç cevap bile vermiyorsun
    • *bir süre beraber çıkmış olan iki kişiydiler benim için
    biri çok sevdiğim ebru
    diğeri de ebruya olan sevgimden dolayı nefret ettiğim ceyhun
    ikisinden de uzaktaydım
    birini sevgiyle birini nefretle anıyordum hep
    ebrunun onu unutamadağı için rötarlı başlayan aşkımız
    şimdi arkadaş oluyor olmaları sebebi ile bende korku uyandırıyordu
    ama ne yapılabilirdi ki amk.
    şimdi ben bir nedenden dolayı ebrudan ayrılsam
    o başka biriyle çıksa ebru
    bende onu unutamayacaktım
    bende tekrar onunla olabilirmiyim umudu ile
    nefret ettiğim ceyhun karekterine bürünebilirdim
    günler geçiyor
    kış mevsiminin ilerleyen ayları olması sebebi ile
    yazın biriktirdiğim paralar suyunu yavaş yavaş çekiyordu
    kolay değil di ebruya mesaj yetiştirmek
    mesaj sayısında azaltmaya gitsem
    benden soğuyor mu acaba tehlikesi ile
    ebruyu gereksiz düşüncelere daldırabilirdim
    bu yüzden hiç azaltmadım
    159 karekterin genelde hepsini kullandım mesajlarda
    parasızlık bacak kaslarına fayda sağladı yürümekten
    içtiğim biraları burnumdan getiren göbek erimeleri yaşadım
    bir kaç lüksümden vazgeçtim
    dünyadaki tek vazgeçemeyeceğim kişi için
    alanya bomboştu benim için
    yoldan geçen insanlara bakarken
    bunların da ebru ları var mı acaba diye düşünüyordum**ben bende değildim
    içimdeki sıkıntıları geçici gülüşlerle atlatmaya çalışırken bile
    gülmeleri kesme sebebim
    ebrudan ayrı oluşumun verdiği üzüntünün aklıma gelmesiydi
    alanyada ki hiç bir şey
    telefona düşen mesaj sesi kadar heyecan verici değildi benim için
    o mesajlaşma ve telefon konuşmaları da
    beni hücremde yatarken anamın hapishane ziyareti gibiydi
    konuşuyorduk ama sarılamıyorduk öpemiyordum
    en başlarda ebruyu teselli eden ben iken
    kendimin daha çok teselliye ihtiyacı olduğunu farkettim
    zamanla gülüşlerim kesildi
    suratımdaki ifadeler ot yiyen inekler gibiydi
    yiyor içiyor ama samansı yaşıyordum hayatı
    ebru bir mesajla veya aramayla önüme ot koyuncaya kadar
    ebru her seferinde benim yanımda olmak istediğini söylediğinde
    soktuğumun okulu yüzünden onu geri çeviriyordum
    ama gözlerim her sabah dükkanı açmadan önce acaba
    bir sürpriz var mı diye iyice sağa sola bakıyordu
    ama acabalar bile nafileydi artık
    benim ankaraya gitme şansım kelebeğin 3 gün kanat çırpabilmesi olasılığı kadardı
    göz yaşları ile çalışsaydı otobüsler 3 4 depo fullerdim hayrına
    ama bazı aşklara tecavüz etmiş maddiyat benim de bacaklarımı açmam konusunda baskı kuruyordu
    dükkana uğrayan müşterilere binbir yalakalıkla bişeyler satacam diye uğraşırken
    rehber hanım yine geldi yalnız olarak
    hiçbirşey yokmuş gibi ben dışarda otururken yanımdaki tabureye oturdu
    —işler nasıl dedi
    -ne dediğini anlamıyorum dedim
    -ingilizce bildiğini biliyorum dedi
    -bilmediğimi söylemedim seni anlamıyorum dedim
    -bana öyle davranmasan sana müşteri getirirdim dedi
    -davrandım getirme dedim
    telefonu çıkardım ebruya mesaj attım nasılsın falan fistan diye
    mesaja cevap verirken
    -birşey ikram etmeyecek misin mesela elma çayı dedi
    -turk misafirperverliği yok bende dedim
    -parasını ben vereyim dedi
    -şurdan 50 metre ilerle sonra sağa dön caddeyi takip et karşına cafe çıkar orda harca paranı dedim
    -tam bir züt deliğisin dedi
    sinirlendim kaltağa
    ama sakinliğimi korudum
    -seni hiç kuş yuvasına zütürdüler mi dedim?? tecavüzcü çoşkun bakışları ile(kuş yuvası bir döneme damga
    vurmuş alanyalı bir kaç kişinin hollandalı turistleri oraya zütürüp tecavüz ettikten sonra da uçurumdan
    attıkları yerdir)
    -senin gücün yetmez ona dedi
    -kuş yuvasına zütürmeye gerek kalmadan aynısını yaparım sana dedim
    mal mal baktı
    -git kendine bir tane gibici bul benimle uğraşma dedim
    bir bayana böyle davranmak doğru değildi belki
    hem de turist bir bayana
    hemde çekici olan bir bayana
    ebru olmasaydı hayatımda gibimin verdiği emirlere uyar gereğini de yapardım kıza
    hayat bir torba biber gibidir
    içinde acıları da çıkar
    bazen ilk ısırışta değil de biberin sapına yaklaşınca anlarsınız acı olduğunu
    bundan sonra her bibere korkuyla yaklaşırsınız
    Tümünü Göster
    ···
  11. 411.
    0
    http://incihikayeleri.blo...tmasam-mi-part-1.html?m=1 linki bu beyler
    ···
  12. 412.
    0
    58

    -sana demedim mi o kadar gidelim diye. niye gitmedin bunlara sebebiyet verdin dedim -kimden
    korkuyorsun dedi?
    ceyhunun beni senin elinden alabileceğini mi düşünüyorsun dedi??
    bana bir daha beni sevdiğini söyleme çünkü artık inanmıyorum
    yok gözündeymiş sözleri de yok kalbindeymiş aşkı yalansın baştan sona yalansın. dedi
    vay amk. yine çok ağır konuştu
    yine kalkmaya yeltendi.
    yine tuttum elini
    oturttum
    -nereye gidiyorsun dedim
    -sen neden geldin arkamdan,
    ceyhuna gittiğimi mi sandın. paranoyan bu kadar büyüdü mü onun hakkında??
    iki tane serseri gelmese beni eve kadar takip edip.
    sonra kendi hayatına dönüp tekrar sana yalvarmamı mı bekleyecektin
    zevk mi alıyorsun ben peşinden koşarken dedi
    hala neden anlamıyorsun seni çok sevdiğimi gözümün başkasını görmediğini dedi
    veeee alt kirpiklerinin arasına bile uğramadan
    üzerinden süzülerek elmacık kemiğine döküldü bir damla
    hem ağzıma sıçıyor hemde o haliyle beni bitiriyordu
    o kışın ortasında denize atlamak geçti içimden
    sonra bizim ki doğuş efendiden esinlenmiş olacak
    -ilk defa sayende aşka inanır oldum sende gamsız çıktın dedi
    keşke o huur analı şamarcı bin beni dövseydi de ebru böyle sözlerle şamarlamasaydı beni
    kalbimde beş parmağının izi çıktı **kalktı elini tekrar tutacak yüz bile yoktu
    yürüdü
    yerimde kaldım
    ayakta kaldı ben tutmayınca
    -ebru dedim
    ses vermedi elimi cebime attım
    -al bende bozuk var dedim
    baktı
    -markete bira almaya gitmiyor musun. biraz daha içeyim belki nefretim tekrar aşka dönüşür dedi
    -dönüşüm safhaların hep bana acı veriyor. içeceksen adam gibi,
    tek başına iç bundan sonra dedi
    bir an gideceğini düşündüm
    tek başına iç dedi lan gibtir mi cekilmişti bana inceden??
    -gidersen ben senin kadar koşmam ardından dedim
    -sen zahmet etme zaten beyefendi.
    alıştınız tabi peşinizde koşturmaya dedi
    vay amk. giberim böyle işi
    -tamam üste çıktınya al bütün hıncını bir ağzıma sıcmadığın kaldı otur işte dedim
    -ben gidiyorum dedi
    -otur dedim
    -gidiyorum dedi
    -ebru otur dedim
    -ne yapacaksın oturmazsam dedi
    -ben oturturum dedim
    ayağa kalktım hadi bakalım dercesine baktı
    elinden tutmak istedim kaçırdı elini
    dirseğinin üst tarafafından tuttum
    -gel şuraya dedim
    gelmedi
    eti ne budu ne amk.165 kız kaldırıp yine atarım
    -ebru gel dedim kolunu biraz sıkarak
    tokatı patlattı suratıma
    gülümsedim
    asılmaya devam ettim
    bir tane daha vurdu
    vay amk. böyle hayatın şamar benim kaderim mi amk.
    hakettiğimi düşünerek ses çıkarmadım
    bıraktım elimi
    -tamam git o zaman dedim
    gitmedi bekledi
    ben yine yerime oturdum
    geldi yanıma oturdu
    -manyak mısın kızım sen dedim
    hakaten manyak mı amk. boşuna mı yedik o tokatları
    elini üzüntüden ve pişmanlıktan olsa gerek yüzüme zütürmeye çalışırken
    -ebru iki kere yeter.hem tokat hem de ceyhun olayı iki etti. üçüncüleri kaldıramam dedim
    elini ittim
    tekrar uzattı
    -ebru yapma dedim
    yine uzattı
    -sana tokat vurmamı sağlayıp ödeşmek mi istiyorsun dedim
    yine uzattı
    oturduğum yerde ellerimi birleştirip dirseklerimi dizimin üzerine koydum
    töbe töbe dercesine kafamı salladım denize bakarak
    yüzümdeki eli enseme geçti
    yaklaşıp bir kere öptü yanağımdan
    -beni bir öpücükle kandırabileceğini mi sanıyorsun dedim
    eğildi iki defa arka arkaya yine öptü
    -bak bu öpücük de iki oldu dedim
    sonra o da oturduğu yerde kalmadı
    halbuki ben beni öpmeye devam eder sanıyordum
    alıştık tabi amk. herşeyi kız yapsın
    -tam da kanmaya başlamıştım dedim ona dönerek ve yüzüne doğru yüzümü yaklaştırarak
    kafasını diğer tarafa çevirdi
    ellerimi yukarı kaldırdım
    baktı bana pis pis gülerek baktı ama kafasını tekrar öbür tarafa çevirdi
    kalktım diğer tarafına oturdum
    ellerim havada yine
    kafasını bu defa diğer tarafa çevirdi
    vay amk.naz yapıyordu lan.
    sanki maraş dondurmacısı da veriyor gibi yapıp vermiyor kaymaklı dudaklarından
    çevresinde bir kaç tahaf yaptıktan sonra baktım olacağı yok bütün şutlar auta gidiyor
    Tümünü Göster
    ···
  13. 413.
    0
    57

    ebru bana baktı
    ben ayakta kaldım
    otursam mı oturmasam mı***oturdum
    hiç konuşmadan
    bir tane bira da ben çıkarım poşetten açtım içmeye başladım
    o denizden gözlerini hiç ayırmazken bana da bakmıyordu
    sessizliği ebrunun çalan telefonu bozdu
    merhaba baba dedi
    ama sesinden ağlıyor olduğunu ben anlamıştım
    halbuki otururken hissetmemiştim
    -eski bir arkadaşın yanındayım merak etme dedi
    eskidik tabi amk.
    bir müddet karşıyı dinledikten sonra
    -yarın geceye alabilirsin bileti dedi
    demek oluyordu ki ebru ankaraya da gidiyor
    -sana da anneme de mutlu yıllar dedi
    kapattı telefonu
    ayağa kalkmaya yeltendiği an elinden tuttum ona hiç bakmayarak
    aşşağı çekerek yine oturmasını sağladım
    benim biram bitti onun birasını aldım yanına koyduğu
    -sen fazla içme dostu düşmanı karıştırıyorsun dedim
    -sen de yaşama aşkı nefreti karıştıyorsun dedi ** -senin için yaşamaya başlamıştım ama
    sinsice öldürüyormuşsun beni dedim. dedi
    -benimle çocukken mi tanıştın.
    sen yaşamaya çocukluktan başlamışsın ve hala büyüyememişsin dedi
    ard arda darbeler gelmeye başladı
    yakaladı bi kere amk.
    onca gidip gelmenin attığı mesajların acısını çıkaracak
    -sen büyüyüp kocaman olmuşsun bir oyuncak yetmemiş
    ikisiyle oynamaya başlamışsın dedim
    -ceyhun senin dilinin oyuncagı olur ancak kelebek,
    ben o oyuncağı yıllar önce kırdım attım. dedi
    -kalan parçalarını tekrar birleştirip oynamaya çalışıyorsun
    yeni oyuncağın varken ama dedim
    -ne yapmamı istiyorsun kelebek çağırayım buraya gibtir mi edeyim
    telefon açıp ben kelebeği seviyorum
    seninle arkadaş bile olmak istemiyorum mu diyeyim
    wc ye geldi. özür diledi. orda seni o halimle gördüğüne
    göre gelip bana seni seviyorum bana geri dön diyecek hali yoktu herhalde
    bende ona kusura bakma aslında biz öpüşmüyorduk kelebekle
    sadece arkadaşız lütfen beni affet tekrar birlikte olalım dediğimi mi sanıyorsun nedir düşüncelerin
    bekle dedi
    telefonu çıkardı
    arayıp konuşacağım kendin dinle dedi
    -gerek yok şimdi telefonda sarılamazsınız üzülür çocuk dedim.o sarılma neyin nesiydi dercesine
    -konuştukça konuştu baktım gidecek gibi değil iyi eğlenceler sana kelebek merak eder dedim.o sarıldı
    bende bir an önce kapansın olay diye bişey demedim dedi
    -ikinci kez niye gittin o zaman dedi
    -sen sıkışınca wc ye gitmiyor musun. nerden bileyim o gerizekalının da gelip kapıda bekleyeceğini dedi
    Tümünü Göster
    ···
  14. 414.
    0
    56

    eve gittim.
    saat 22 gibi
    ebru yine mesaj attı
    -hala aşşağıdayım diye
    o saate kadar beklemiş. yada dolanmış durmuş
    -ceyhun nerde bilmiyorum diye mesaj attım
    ilk defa o derece sinirlendi sanırım
    -allahın gerizekalısı ceyhunu sevsem onun yanında olurdum. kaç gündür dolandırıyorsun beni peşinde
    öküz müsün sen. seni seviyorum odun dedi
    cevap vermedim
    -istersen gel istersen gelme kim daha inat görelim bakalım diye bir mesaj daha attı
    yeni yılın ilk dakikalarında
    -lütfen mutlu yıl olsun lütfen dedi
    yine cevap vermedim
    -sen bilirsin dedi
    bu mesaj gidiyor izlenimi verdiği için aşşağı baktım
    kafası bizim pencerede gidiyordu gerçekten
    çok mu uzatmıştım hayır hiç pişman bile değildim
    ama nereye gidiyordu
    pişmanlıktan değil meraktan arkasından bende indim aşşağıya
    ve takip etmeye başladım uzaktan uzağa
    evden üstüme birşey alarak bende çıktım
    takip mesafesini korumamda onun sallana sallana yürümesi ve arkasına bakmadan yürüyor olması
    yardımcı oldu
    evinin önüne kadar yürüdü evine girecek sandım ama devam etti
    evine gidiyor tahmininde bulunanlar kuponlarınızı yırtın.
    peki eve gitmiyordu ama nereye gidiyordu
    gittiği istikamet eğlence mekanlarının olduğu istikametti
    ona daha çok kızarak takibe devam ettim
    o yalnız yalnız yürürken yılbaşı sebebi ile çarşı çok kalabalıktı
    nerdeyse her boştaki erkek laf atıyordu
    eğlence mekanlarını da tek tek pas geçti
    iskele yoluna girdi
    bir markete uğradı elinde siyah poşetle çıktı
    sonra iskeleye yürümeye devam etti
    bizim kuytu yerimize geldi iskeledeki
    ama parası ancak bira ve çekirdeğe yeten eğlence mekanlarına kabul görmemiş
    bir sürü sap vardı etrafta
    tek başına oturdu
    kimseden korkmadan
    çevreden geçenlerin dikkatini de çekti tabi
    ben bir köşede ona bakarken işin takunu çıkarıp ona yaklaşan iki tane denyo yaklaştı
    o ana kadar planım sadece takip etmekti
    kıza o kadar naz yaptıktan sonra gidip konuşacak halim yoktu
    kendisi halleder diye biraz bekledim
    ama lavuklar sardıkça sardı
    o konuşmuyordu bile onlarla
    denize bakıyordu
    iyice yaklaştım tetiğe geçtim
    sonra lavuğun birisi elini kızın omzuna attı
    bende bunu bekliyormuşum daha fazla dayanamadım
    yaklaştım lavuğun elini tuttum
    dik dik baktım
    sen kimsin lan dedi
    gel şöyle öğreteyim dedim
    elinden asılarak
    kimsin olum gibtir git lan dedi
    yanındaki diğer lavuk
    boş ver gidelim hadi dedi
    birbirimize ters ters bakmaya devam ederek lavuk ayrıldı
    ben kaldım mı gib gibi yine ortada
    Tümünü Göster
    ···
  15. 415.
    0
    54

    ebru gözyaşlarımı silmek isterken
    elini tuttum
    -başkalarına dokunduktan sonra ellerini yıkamadan bana dokunma dedim
    o ruh hali ve kafamın iki tarafında boynuzlanma hissi ile gibimde bile değildi artı dünya
    dünyayı gibime takmamamda ebru gündeşin söylediği yalan parçası da etkili olmuştu elbet
    ben de deli gibi içmeye başladım
    o suçunu biliyor olsa gerek veya tartışmayı büyütmemek için olsa gerek bana cevap vermedi
    cevap vermemesi beni olayın doğruluğuna daha çok inadırdığı için
    ebruya yüklendikçe yüklendim
    -ceyhunu kıskandırmak için beni kullanıyor olduğunu düşündüğümü
    -eğer hala unutamadıysa ona gitmek isterse kendini durdurmayacağımı
    söyledim ama hiç birine cevap vermedi
    kendi kafamda olayı bitirip ebrunun bu ceyhunu ben ne tak yersem yiyeyim unutamayacağı kanaatini
    getirdim
    ama işin en acı tarafı sevdiğim kıza sahip olduğunu düşünürken aslında sadece gönül geçiştirmesi
    olduğunu düşünmek
    var mı amk. ötesi
    ben sevmişim kalbimi aşkımı zamanımı vermişim. uğruna ölmeye hazır hale gelmişim
    amk. kevaşesi eski sapıyla konuştukça konuşup üstüne sarılıyor
    kafam iyice güzelleşti
    önüme çıkana saldırmak ister hale geldim
    tek ekgib olan ceyhunun gözüme gözükmüyor olmasıydı
    bir kere baksa bile aramızdaki masaları giblemeden
    ne bakıyorsunun akrasından bildiğim en ağı küfürü edip üstüne atlayacaktım ama bakmadı
    ben wc ye gittim
    kendime gelip
    ne oluyor lan demek için
    elimi yüzümü yıkayıp hızlıca dışarı çıktım ceyhun bizim ebrunun masasına gelmiş mi diye
    negatif. herkes yerinde oturuyor
    biraz daha hiç konuşmadan masada oturdum
    ebrunun her sarılma ve öpme harektini olumsuz yanıtlayıp kendimi ondan soyutladım
    derken ebru yine wc ye gitmek istedi
    bir gecede bu kadar işenir mi amk
    tamam git bakalım amk. dedim içimden o masadan kalkmadan gözlerimi ceyhuna diktim
    bu nasıl bir iletişimse bir dakika sonra ceyhunda kalktı masasından ve wc ye yöneldi
    duranın ikinci kez zütünü gibeyim ama bu defa amacım farklıydı
    wc nin önüne ceyhunun beklediği yeri iyi görecek bir yere zula yaptım kendimi
    bi kaç zaman bekledikten sonra ebru çıktı
    yine konuşmaya başladılar
    içimden sabır sabır çeksemde daldım muhabbetin ortasına
    direk ebruyu muhattap alarak
    -sana iyi geceler bensiz wclerde daha çok eğleniyora benziyorsun dedim
    ve gibtirdim gittim ** kız arkamdan geldi mi evet
    beni durdurmaya çalıştı mı evet
    ben gibime takıp durdum mu hayır
    aşkın dıbına koyayım dedim mi evet
    aşkın yalanlığına inandım mı evet
    ölmek istedim mi??bir kaltak için hayır
    kafam güzel miydi?? fevkalade
    ebruyu hala seviyor muydum?? maalesef evet
    unutabilme ve onsuz yaşayabilme olasılığım neydi?? hiç bir fikir yok
    hayat bazen kelebeğin yannan gibmesi kadar garip mi??evet huur çocukları evet
    içimden geri dönüp önce ceyhunu sonra ebruyu dövüp ananızın amında fren yapmaya kadar yolunuz var
    demek geçti??
    geçmediyse ben huur çocuğuyum

    şimdi size sesleniyorum ey insan evlatları
    bana günlerdir söylüyorsunuz burda bırakma burda bırakan huur çocuğudur. burda bırakılır mı bin diye
    bırakılıyor beyler
    en güvendiğiniz aşka en heyecanlandığınız yerde yannan gibi bırakılıyorsunuz
    sonunda ne olacağını benimde bilmediğim bir yürüyüş içine girdim
    önde ben arkamda ebru
    kafamda entri başındaki sorular
    hayat benim için o an dursaydı
    muhtemelen sizi çok iyi anlayacaktım ama durmadı
    devam etti.
    hayat bazen en ağır liseli gibi davranıyor
    kader bazen iki iki deyip gibtirip gidiyor başlığından
    aşk oyhşşş çekerek kalbine hunharca boşalıyor
    anlayın lan binler yandıkça yanıyor içim
    am züt meme den ibaret değil hayat **ben önde yürürken o ısrarla beni arkamdan takip etti.
    ne onu görmek ne de konuşmak istiyordum
    birden arkamdan bize bağıran bir sesle rezil oldum
    hesabı ödememişiz
    ben direk çıktım o da arkamdan geldi kim ödeyecek amk.
    sanki dolandırıcıymış gibi yedik içtik hesabı ödemeden kaçmış göründük
    amk. ceyhun bir kez daha amk.
    adam bayram geçirmesini de ekleyerek yüklüce yüklenmiş hesaba
    cebimde o kadar olmadığını biliyorum
    ebruyu muhattab bile almıyorum
    o da para çıkarıyor
    gel abi dedim
    mekana tekrar girdim
    ebru da arkamdan gelmek isteyince elimle engelledim
    o dışarda bir yerde kaldı
    ben içeri girip cebimde ne varsa döktüm masaya
    kimliği bırakıp üstüne telefonu da bıraktım
    abi yarın getiririm kusura bakmayın dedim
    vay olur mu?paran yoksa neden içiyorsun artisliğini yaptı
    ben adama durumu anlatmaya çalışırken ceyhun bini dışarı çıktı
    kızda dışarda
    zaten hesab olayından dolayı iyice gerginim bi de o binin dışarı çıkması beni tam delirtti
    -ne istiyon aga yok amk. işte kimliği bıraktım telefonu bıraktım
    al ceketi de dedim
    hiç utanmadan aldı amk. oğlu bi de esnaf olacaklar
    çıkardım
    ceketi de verdim. nerde çalıştığı mı söyledim
    yarın getirmessem ne yaparsan yap zaten telefon bile ihtiyacının iki katı dedim
    çıktım dışarı
    hava aralık ayı olması sebebi ile soguk
    ama içimdeki öfke beni fazlasıyla ısıtıyor
    ebru dışarda beni bekliyor
    ceyhun da telefonla konuşuyor ama gözü ebruda
    -ceketin nerde dedi ebru **ebru gündeşin nakaratını söyleyerek devam ettim
    yalaaaaan yalaaaan yalan
    arkamdan yürüdü yürürken de anlatmaya çalıştı olayı
    ben sürekli aynı nakaratı tekrar ettim.
    neymiş arkadaş olalım demiş
    ceyhun yaptıklarından pişmanmış
    falan mış filanmış
    cadde üzeri bir yer olduğu için evlerinin önüne geldik
    tuttu omzumdan
    -hiç dinlemiyorsun dedi
    son derece sakin
    -buyur dedim
    -biliyor seni sevdiğimi arkadaşız sadece dedi
    -tamam olun işte ne güzel. arkadaşlığınız zamanla tekrar aşka dönüşsün
    sarılmalarınız da öpüşmeye adına sevindim dedim.
    -hani inanıyordun seni sevdiğime dedi
    -hala onu sevdiğine de inanıyorum. bence çok yakışıyorsunuz dedim
    -çok kırıyorsun beni diyerek ağlamaya başladı
    o ağlayınca sinirim dışa vurmaya başladı
    tuttum kolundan
    -geri dön ceyhununa artık seni o teselli etsin dedim
    -ceyhundan da nefret ediyorum senden de dedi
    ağlayarak gitti evine
    bende eve gittim yürüyerek. zütüm dondu amk. para yok ki taksiye binelim
    gece neler hissettiğimi az çok tahmin edebilirsiniz
    sabah kalktım dükkanı açmak için dükkana gittim
    açmamam gerektiği halde açtım çünkü hem hesab için para lazımdı
    hem de sığır gibi evde beklemek yerine yapacak meşgaleydi benim için iş yeri
    dükkanı açtım
    millet dolaşıyor çarşıda ama
    bu huur çocuğu ne satıyor acaba diye dönüp bakan bile yok
    • *öyle bir ruh haline girdim ki.
    tuttuğum takım kupa finalinde yenilmiş. maç çoktan bitmiş. herkes stadı boşlatmış
    ve ben tek başıma hala tribünde oturuyorum
    sen o kadar uğraş finale kadar gel maçı kaybet
    kupayı gibtir et.telefonla ceket de güme gidecek
    kapattım dükkanı.bir kaç arkadaştan ödünç para buldum
    akşama kadar dükkanı açık tutup
    akşam üzeri mekana gittim
    kimlik ceket ve telefonu aldım
    telefonda 3 tane mesaj
    Tümünü Göster
    ···
  16. 416.
    0
    160

    • *arasıra yanağımdan ve boynumdan öptü
    bazen ellerimi dudaklarına zütürüp öptü
    nefes alışverişi uyku ritmini yakalayınca
    bir süre daha yanında kalıp sessizce yanından kalktım alnını öperek
    üstünü dikkatlice örtüp yatağıma geçtim
    sabah uykusuzluk halinden anlamayan uykunun iyice tadına varmış kuzenlerin kalk artık demesi ile uyandırılıp
    kahvaltıyı yaptık
    kızlar ebruyu esir aldılar bir süre konuştular annem komşuya gitti
    bende fırsattan faydalanıp uyudum tekrar
    uyandığımda neler olmuş neler amk
    (burda bırakırdım da edeceğiniz ağır küfürlerden tırstığım için devam ediyorum)
    evin önünde bir araba
    araba çok tanıdık
    ebrunun babasının
    aşşağıda konuşma halinde olanlar
    ebru annesi ve babası
    karşılaşmayı tribünden izleyenler annem ve kuzenler
    beleş tribünde ise ben
    konuşma tarzlarına uzaktan bakınca nasılsınız hoşgeldiniz gibi değil
    basbaya tartışıyorlar gibi
    olay mahaline gitmekle gitmemek arasında kaldım
    baktım ipler kopacak kabağın benim başıma patlama riskini de alarak gittim yanlarına
    -hoş geldiniz dedim elimi uzatarak annesine
    konuşmalarının tam ortasına dalarak
    -hoşbulduk dediler
    pascal nouma misali oyuna girer girmez kırmızıyı gördüm beyler
    -bize biraz müsade eder misin dedi ebru
    kenara çekildim annemlerin yanına çıktım
    -size ne lere kadar uzandı muhabbet kendi aralarında ki
    sessizce birbirlerine bağırıyor gibiydiler
    biz onları öylece izlerken
    hepsi arabaya bindi
    araba hareket etti

    • *arkalarından baktık kaldık
    hani giderken görüşürüz eyvallah demedikleri için az ilerde bir yerde park ederler
    sonra dönüp gelirler diye bekledim ama
    araba gitti de gitti amk
    ebru arkasına dönüp el bile sallamadı
    ben geri gelecekler umudu ile oturdum onları bekledim
    -gelirler mi dedi annem
    -mutlaka gelirler dedim
    annem gelirler lafını duyunca horozun birini yakalattı kestiler tüylerini yolmaya bile başladılar
    kuzenlere sordum nasıl geldiler
    ben uyurken ne oldu diye
    • arabayla gelmişler evin önüne park etmişler
    ebrunun babası ve annesi arabadan inmiş
    bizimkilere selam vermiş
    annem yanlarına gitmiş biraz konuşmuşlar nasılsınız hoşgeldiniz diye
    sonra ebru da yanlarına gitmiş
    annemin yanında selam dahil hiç birşey konuşmamışlar
    annem buyurun demiş eve davet etmiş
    -siz buyrun biz geliyoruz demiş. ebrunun annesi
    annem de geliyorlar diye çıkmış çardağa biraz da önden evi toparlayayım diye
    bi bakmış ki gelen giden yok
    10 dakika civarında konuşmuşlar
    sonrasını biliyorsunuz zaten
    benim duyduğum ebrunun size ne demesi idi.
    bunu da resmen bağırarak söylediği için duydum
    ama konuşmada tansiyon hayli yüksekti
    akşama kadar oturdum

    • *ne dönen oldu ne de geri gelen
    akşam gelen köy dolmuşu
    önce umudum oldu
    sonra hayal kırıklığım
    sofraya horoz kondu
    millet afiyetle yedi
    ben hani bir gelen olur diye umutla bekledim ama
    kimse gelmedi
    ertesi sabah alanyaya dönmedim hani gelir diye
    akşam ki köy dolmuşuna kadar bekledim gelen olmadı
    dolmuşcuya sabah beni almadan gitmemesini tembihledim
    annem sabah erkenden beni kaldırdı
    maddiyat kötü
    ceplerimi bile borçluyum amk
    annem bişey sıkıştırdı cebime al lazım olur diye
    bindim dolmuşa
    telefonun çekmeye başladığı yerlerde
    mesajlar dökülmeye başladı ebrudan
    ama dünden sonra gönderilmiş mesaj sayısı sıfır amk
    biladeri buldum
    üç beş muhabbet
    o da cebindeki paranın bir kısmını bana verdi
    mesajlar geldiği için ebru alanyaya geldiğimi anlamıştır iletim raporlarından
    bu yüzden bana mesaj atar veya arar diye bekledim
    öğlene a kadar belki uyuyordur diye bekledim ama yine yok
    evleri civarına gittim
    ebrunun babasının arabası yok
    evde kim olup olmadığı da belli değil
    sonra yazdım mesajı

    -ebru.tek kelime yazdım gönderdim
    iletim raporu geldi telefonuma ama ses soluk çıkmadı geriye
    30 dakika kadar bekledikten sonra aradım
    ama aradığımız aboneye o anda ulaşılamadı
    her on dakika da bir aradım
    yüzlerce dakika denedim ama hi ulaşılamadı
    akşam üstü evlerinin önüne gittim ışıklar yanıyor
    biraz sevindim en azından alanyada ebru diye
    ama niye benim mesajı aldıktan sonra telefonu kapalıydı ki
    neden bana güle güle demeden gittiler
    neden ebru alanyaya döndükten sonra bana mesaj atmadı
    neden aramadı
    kafamda bir milyon soru olduğu için tam olarak ne yapacağıma da karar veremiyordum
    bana göre en yüksek ihtimal
    ebru habersiz yaylaya gelmiş
    ailesi merak etmiş
    haber vermeden gittiği için kızmışlar ve alıp zütürmüşler
    böyleyse neden aramalarıma cevap vermedi ve telefonu kapalı
    hadi desek şarjı bitti
    telefonumu ezbere biliyor bi yerden arar. haber verir
    bekle allah bekle
    gece saat 1 e kadar yine kapısında bekledim
    açlığa dayanamayıp
    püskevit aldım bir de meyve suyu
    bir tane ağzıma attım tam meyve suyunu çekecem
    bir taksi durdu
    içinden ebru indi

    • * taksinin kapısı ile apartmanın kapısı arası mesafe ile benim ile taksi arasındaki mesafe aynıydı
    ayağa kalktım
    -ebru dedim. dönüp bakmadı
    sesimi yükselterek tekrar
    -ebru dedim. aynı anda yürümeye başladım ona doğru
    yine durmadı
    dış kapıyı açarken 5 metre civarındaki bir mesafeden
    -ebru dedim yine duymadı
    duymaması imkansızdı
    içeri girdi. arkasından kapıya vurarak ses çıkarmaya çalıştım
    asansöre binmeden direk merdivenlerden çıktı gitti
    elimdeki püskevit ve meyve suyu olduğu gibi kaldı.ne bir yudum daha çekebildim
    ne de bir tane daha atabildim ağzıma
    ben yine onun odasını görebileceğim bir yere gittim
    kendi kendime sorduğum sorular şöyleydi
    -olm kelebek bi tak mu yedin amk
    -lan babası kıza benimle konuşmayı mı yasakladı yoksa
    -amk yoksa bu içeri giren ebru değil miydi.(bunu sorarken ebrunun odasının ışığı yandığı için)cevabı almış oldum
    kendimi rahatlatmak için iyi ihtimallerden de bahsettim kendime
    -olm morali bozuktur duymamıştır beni. aklında başka bişey vardır.
    şarjı bitmiştir şimdi odasında şarja sokar mesajımı görüp beni arar diye düşündüm ama
    bi tak olmadı sadece osuruk oldu umutlarım
    odanın ışığı yandıktan 5 dk sonra söndü
    gözlerimi perdeye öyle bir yoğunlaştırdım ki acaba bir hareket olurda bana bakar mı diye
    ama rüzgar bile kıpırdatmadı amk ben şaşı olmanın eşiğinden dönmekle kaldım
    kendimi olm biraz daha bekle
    kız seni seviyor
    sevmese yaylalara gelmez. mutlaka bir sorun vardır diye avuttum
    Tümünü Göster
    ···
  17. 417.
    0
    geliyorum pampalar bir saate
    ···
  18. 418.
    0
    79

    okulu için üniversiteye giden birisinin yerine all exclusive bir otelde garsonluk
    garsonluk tecrübem çok fazla yoktu aslında barmendim ama iş iştir diye kabul ettim
    ektra bir şey bilip shato brian servisi yapmana gerek yok çünkü aşçı başı ne pişirse millet onu yiyordu
    tezgahtarlıktan kalma ve daha önce barmenken alakart bir otelde çalışmamdan dolayı
    müşterilerle konuşma isteğime ciddi bir şekilde karşı çıkılarak uyarı yapıldı
    neymiş müşteri ile konuşursam benden yüz bulup daha fazla içermiş herşey beleş olduğu için
    mal gibi dolaşıp ne isterlerse onu getir boşlarını topla kenarda dur yapılacak iş buydu
    amk. öyle işin bana çok tersti ama çaresiz bir ay katlandım
    ama çalışma saatlerinde bırak ebruya mesaj atmayı
    telefonu nereye koyduğumu bile unutuyordum
    iş çıkışı birikmiş mesajları cevaplayıp tekrar mesajlaşmaya devam ediyorduk
    zaten iş yerinde çalışanların hepsi mal dı bana göre.
    gibimtonik bir çalışma stili
    birbirinden nefret edercesine çalışan mesai arkadaşları
    lüksün taku çıkmış salonda duyulan ses sadece mısınız müsünüz
    kibarlıktan kırılacak amk millet
    biri kola istiyor sokayım kolana diyesim geliyor o derece sinir verici
    bir de gündüzleri toplantı yapıyorlar ki hiç sorma
    benim çalışma sürem bittikten sonra
    yine boşta kaldım
    ebru artık dayanamadığını söylemeye başladı bensizliğe
    elimden gelebilecek en iyi şey ankaraya gitmekti
    kalacak yerimde yoktu
    ebru da yurtta kalıyordu
    -yarın sabah ankarada olacağım mesajıma tepkisi
    -gelmek zorunda değilsin kelebek di
    ama ben yine de gittim
    -tahmin ettiğimden daha dertli bir karşılama oldu
    gözyaşı vardı ebruda
    gün boyu da üzgündü
    sebebini sormaya korkacak kadar çok seviyordum
    ayrılmak istiyor musun diye sorsam evet der
    ve zaten nereye gideceği ne yapacağı belli olmayan ben i hepten şaşkına çevirir diye hep alttan aldım
    düzelecek az kaldı dayan sabret ne varsa teselli ndıbına yapılacak yaptım
    henüz iki ay onsuzken bu derece bunalımda olması
    geleceğe numaralı gözlerle bakmama sebeb oldu. artık iyice uzağı göremez olmuştum **o soğuk ankara
    kışında kardelen sevinci bile yaşatamadım ebruya.
    geleceğe çok karamsar bakmaya başlayan ebru zütümden yediğim soğuğu kalbimden getiriyordu
    vedamızı ısıtan tek şey bir kaç damla ılık gözyaşı oldu
    otobüs yolunda kadere isyan hakkına sahib olmama rağmen
    hayırlısı olsun dedim hep
    alanyaya tekrar döndüm
    bir süre sonra mesaj sayısında azalma
    aramalarında tamamen bitme
    sevgi sözcüklerinde ise gevşemeler başladı
    ana tema hep ayrılığa dayanamamaktı
    babası da işten çıktığımı farketmiş beni telefonla arayıp görüşmek istediğini söylemişti
    bir kaç gün köye gitmem lazım dönünce görüşelim diye kendime zaman yarattım
    köye gittiğimi sandığı süre zarfında iş aramaya devam ettim ama nafile
    sadece yeni yapılan binalarda amelelik işi var
    babasının ısrarlı aramalarına geliyorum diye cevap verdim
    konu belliydi
    gel otelde çalış
    çalışmama isteğimi gerekçelerle anlattım
    ama işe alındın yarın başla birazcık hatrım varsa dedi.
    ne iş yapacağım diye soramadım bile
    -otel içinde patronunum dışarda yine aynıyız. dene eğer istersen çalışırsın istemezsen çıkabilirsin.ama
    yarın başla. dedi ve kalktı gitti
    masada yalnız kaldım
    diğer personelin bakışları üzerimdeydi
    en baştaki çalışmama isteğim sebebide buydu
    ebruya haber vermedim.
    ertesi gün işe gittim
    -çok sevindim geldiğine dedi. müdür beyi çağırdı
    -yeni elemanımız yardımcı olursunuz dedi
    -hangi bölümde çalışacak dedi
    bir cevabı olmadığı belliydi
    -onu siz halledersiniz dedi
    odadan çıktık ne maaş belli nede ne iş yapacağım
    müdür kendini tanıttı oteli gezdirdi biraz çalışma sistemlerinden bahsetti
    sonra bana daha önce yaptığım işler sordu barmenlik yaptığımı duyunca gerisini konuşmaya gerek
    kalmadan
    -bara geçelim o zaman maaşın işliyor dedi.iyi bir adama benziyordu
    bara yaklaştık
    diğer bar personeli ile tanıştırdı
    zaten beni daha önceden sima olarak tanıyorlardı ve kim olduğumu da biliyordu
    sıcak bir tanışma geçmesine rağmen torpilli bir binsin dercesine baktıkları da belliydi
    • *ilk gün bana birşey yaptırmadılar
    onları izledim
    barda 3 eleman daha çalışyordu
    otel alakart oteli
    yani ne satarsan parasını al sistemi
    ebru otele girdiğimi babasından öğrenince akşam beni aradı
    -hayırlı olsun yeni işin dedi.
    -baban çok ısrar etti dedim
    -babam benden daha mı kıymetli bende ısrar etmiştim dedi
    ben cevap ararken
    -hiç hoşuma gitmedi bu yaptığın dedi telefonu kapattı
    söylecek sözlerin varken surata telefon kapatılması kadar sinir bozucu birşey daha yoktur herhalde
    offff ki ne of
    işten çıksan bir dert devam etsen başka bir dert
    bu yaptığı hareketin bedelini ona ağır ödettim
    -anladığım kadarıyla senin konuşman bittikten sonra benim söyleyeceklerimin önemi yok yazıp
    sonraki hiçbir mesajına cevap vermedim
    aramalarında meşkul oldum hep
    bu süre zarfında
    otel personeline kendimi sevdirmek üzerimdeki damat kıyafetini çıkarıp sizdenim demek adına
    işe hep erken gelip hep geç gittim
    yıkanması gereken bardağı bardakçı elemana değil kendim yıkadım
    barın çöpünün dökülmesine dolaplarının doldurulmasına işim olmamasına rağmen yardım ettim
    bana göre barda yanlış yaptıkları hareketleri
    bildiğim püf noktalarını artislik ve bilmişlik yapıyor diye anlaşılmasın diye dile getirmedim
    zaten elim shaker sallamaya içki hazırlamaya yatkın olduğu için
    çok yavaş bundan iş çıkmaz bu nasıl barmen diye laf söylettirmedim
    müdür veya ebrunun babası etraftayken
    onları görünce çalışıyormuş görüntüsüne girmedim
    hiç birisine saygısızlık yapmadım
    bana bildiğim şeyleri anlatırlarken biliyorum zaten demedim
    çalışma saatlerinde ebrunun babasının yanına hiç gitmedim. yalaka ve ispiyoncu olma ihtimalini ortadan
    kaldırmak için
    ama yavaş yavaş bin ruhumu onlara müşterilerle konuşurken onları güldürmemden
    uzun uzun muhabbet yapıp aldığım tipler ve sattığım içkilerden belli ettim
    bildiğim 30 kadar bar triğini müşterilere sorarak ilgi odağı oldum
    akşamları yemek sonrası çalan müzikte dans etmeye başladım
    bir süre sonra beni kabullendiler
    şırıngayı verdikten sonra iyice kendime dönüştüm
    bu sırada tekrar ramazan bayramı yaklaştı
    ebru alanyaya döndü
    otele geldi
    ben çalışırken bara geldi
    biraz surat yaparak oturdu
    hiç oralı olmadım
    Tümünü Göster
    ···
  19. 419.
    0
    151

    kelebek özel2

    @all şu dükkanda ortaklık işini bir kez daha anlatayım beyni almayanlar var hala.
    ayda bir milyar ciro cekildiğini düşünün
    bu paradan dükkanın tüm giderleri artı mal alımı için verilen para düştükten sonra
    kalan parayı ikiye bölüyoruz ortaklık bu
    adama patron dememin sebebi herşeyin onun üzerine kayıtlı olması
    ben sadece satış yapıyorum o işine gelince dükkana geliyor çogu günler gelmiyor bile.
    bana gibtir git dese gitmek zorundayım. gözünüzde yüzde elli fazla büyümesin
    genel cirodan yüzde 20 hisse ile çalışmayla hemen hemen aynı şey
    @494 saatçi kekosu sen kendi hayatında uzun yoldan gelen bir manitan olursa eğer öpersin.
    niyet ettiğin şeyden kendi zevkin için caymak allahlık oruçluk bir durum değildir.
    söz verdiğin tüm insanlara acıyorum amk döneği
    ···
  20. 420.
    0
    @494 demiş dıbına koyayım

    yoruldum binler

    kafamı biraz dağıtayım devam edecem
    ···