/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 376.
    0
    90

    adam bi cümleyle gibti bıraktı beni orda yemek masasında yenmiş yemeğin tabak bulaşığı gibi kaldım
    üstüne ebru
    -duydunuz mu kelebek bey dedi
    yaptığım şakanın ekgib yanını bulup beni iyi züt ettiği için peder beye laf yetiştirmeden
    -çok haklısınız dedim
    anladı bozulduğumu
    annesi bu arada ebrunun yüzüğüne daha yakından bakmaya çalışıyordu
    -çok güzelmiş filan diyor ama
    neresi güzel amk.
    ebruya aldığım yüzükten 100 tane alsan parmağındakinin bir tanesini alamaz
    -hadi kalkalım dedi ebrunun babası
    kimse nereye diye sormadan kalktık
    otele geldik
    -birer içki içelim de öyle yatalım dedi yine ebrunun babası
    bara geçtik
    barmen bar menülerini dağıtmaya başlarken
    -gerek yok menüye. soğuk şampanyanız var mı dedi
    hiç de sevmem amk. o köpürenleri
    -ebrunun annesi ben bir de su alayım dedi
    ebru da ona katıldı
    şampanya geldi
    mantar itina ile patlatılıp gerekli miktarda köpük dışarı boşaltıldıktan sonra
    bardaklar dolduruldu
    … nın şerefine cümlesindeki boş yerleri doldurmak kime düşerdi
    tabiki babaya
    -verdiğiniz sözün şerefine çocuklar dedi. bize bakarak
    ıkına ıkına içtim.
    bi daha doldurmasınlar diye de hepsini bitirmedim **yüzümün ekşimesinden peder sevmediğimi anladı
    -başka bişey içer misin dedi
    isterim tabi amk.ama direk de söylenmez ki şunu istiyom diye
    zaman kazanmak için
    barmene
    -menüyü alabilir miyim dedim
    aslında içeceğim şeyi biliyorum.
    bi kaç göz gezdirip
    bakarken
    -aynısından bana da söyle dedi. ebrunun babası
    vay amk. üstüme yine sorumluluk bindi
    fikrimi değiştirip onun sevdiğini bildiğim
    iki tane baco söyledim
    bakardi kola fikrim hoşuna gitmiş olacak ki
    -iyi fikir dedi ebrunun babası
    içkileri içtikten sonra
    -bir tane daha içer misiniz dedim babasına
    -hayır yarın araba süreceğim dedi
    sanki benim bir tane daha içmek istediğimi anlamış gibi
    -bir tane daha alabilir miyiz dedi barmene
    elinde içki ile gelen barmene de benim için olduğunu söyledi
    evet yarın alanyaya geri dönüyorduk
    -senin ehliyet yok dimi hala dedi babası
    -yok dedim
    -al bi tane artık dedi
    -tamam dedim.
    bayanlarda bardaklarını bitirinceye kadar bekledik
    sonra odalara geçtik
    ben herşey iyi güzel sanırken
    ebru bana suçları üzerime attığı için surat yaptı
    şaka olduğunu söylesemde
    inatla devam etti
    -ne yapmam lazım kendimi affettirmek için dedim
    -hiçbirşey yapma dedi ama nazlanmaya başlamasından kafasında birşey olduğu belliydi
    -söyle işte herşeyi yaparım senin için dedim
    -herşeyi mi dedi. gülümseyerek
    tırstım bir an amk.
    hani ben hikaye yazarken araya girip. hikayeyi devralarak benim zütü kaybedişimi anlatıyorlarya
    bende öyle birşey olacak sandım
    -evet herşeyi lan seviyorum seni ne istersen yaparım dedim
    -peki dedi. dudaklarıyla
    aha lan sadece öpüşmek istiyormuş sandım
    dudağına yaklaştım biraz öpüştük
    -tamam mı affettin mi dedim
    -affetme şartım bu değildi ki dedi
    -affetmediğin adamı neden öpüyorsun o zaman dedim
    -affetmediğim sözlümle şampanya bile içerim.ama o şampanya kadar da soğuk alırım intikamımı dedi
    -affetmeden bi kaç kez daha öpüşelim sonra ffeder durursun dedim
    -olmaz dedi
    -ne istiyorsun söyle o zaman dedim
    -şortunu giy dedi
    bi dakika tam kavrayamadım olayı ne oluyor amk.
    benimle beraber olmak istiyor olsa soyun derdi direk
    şortu niye giyeyim ki??
    -niye dedim
    -dediğimi yap kelebek dedi
    bi fantazisi vardır diye düşünüp biraz heyecanlanarak kotu çıkardım
    boxerla kaldığım zaman sordum
    -bunu da çıkarayım mı diye
    -hayır o kalsın şortu giy dedi
    gittim şortu giydim
    -çoraplarını da çıkar dedi
    çıkardım
    bekle dedi
    içeri geçti
    kapıyı kapattı yatak odasının
    bende mal mal bekledim ne olacak diye
    sonra dışarı çıktı
    dizlerine kadar olan bir elbise ile
    -hadi gidiyoruz dedi
    -nereye gidiyoruz dedim
    -beni takip et dedi
    -yalın ayak mı geleyim dedim
    -terliğini giy dedi
    -emredersiniz de affedilmeyi neden bu kadar gizemli hale getirdin dedim
    -hadi hadi konuşma dedi
    odadan çıktık
    resepsiyoncunun şaşkın bakışları arasında oteli de çıktık
    denize doğru yürümeye başladık
    binlik koktu burnuma
    -sex on the beach yapmaya mı gidiyoruz dedim
    -bunun içinde affedilmeyi dileyeceksin kelebek bey dedi
    eh beee bişey de denmiyor amk.
    plaja geldik
    -tamam mı dönelim mi dedim
    -hayır yüzeceğiz dedi
    -ebru sarhoşu vardır diskodan çıkanı vardır, hırsızı vardır gel dönelim dedim
    dedim de kime diyorum
    o üzerindeki elbiseden bir çırpıda kurtulup denize yürümeye başladı bile
    bende t shirt çıkarıp
    arkasından gittim
    denize girdik mi girdik
    sarıldı bana öpüşmeye başladık tuzlu tuzlu yine
    ben biraz kendimden geçtim
    -hadi odada devam edelim durduramıyorum dedim
    -ben durdururum merak etme dedi
    bi tane bekçi geldi tüm ortamın dıbına koydu
    sanki denizi gibiyoruz amk.
    -hop bilader ne yapıyonuz burda dedi
    -yüzüyoruz dedim
    -laaan bırak almışsın elin cavır gızını git bi otele zütür dedi
    vay amk. ebruyu turist beni de karı zütürecek yeri olmayan fakir bini sandı
    -dayı ayıp oluyor ne turisti dedim
    -neyse yasak çıkın dedi
    nasıl bi yasaksa amk. alanyada yasak değil.hem madem göreceksin neden suya girmeden önce görmüyon
    -tamam çıkıyoruz git sen dedim
    -bekliyorum dedi
    ebru sen bekle burda dedim
    -tamam sakin ol dedi ebru
    -git başka bir yerde beklede kız çıksın dedim
    -5 dakika sonra burda görmeyeyim dedi
    vay amk. oğluna bak kim verdiyse o sorumluluğu deniz kendinin sanıyor
    bekçi gidince
    ebruda çıktı
    otele döndük
    ıslak ıslak
    duşa beraber girdik yine
    Tümünü Göster
    ···
  2. 377.
    0
    88

    beraber olduk
    sabah ben ondan önce kalktım
    o hiç kalkmak istemedi
    kendini kötü hissettiğini söyledi
    -neyin var diye sordum
    -ağrı kesiciye ihtiyacım var sanırım tahriş oldu dedi
    -tamam sen uzan biraz dedim
    aşşağı inip receptiona ağrı kesici olup olmadığını sordum
    hapı aldıktan sonra yine yukarı çıktım
    ona hapı attırıp başında beklerken kapı çaldı
    ben actım kapıyı babasıydı
    -biz odada yapacağız kahvaltıyı size de söyleyeyim mi dedi
    -iyi olur dedim. içeri girip ebruyla konuşmasından korkuyorudum
    -tamam görüşürüz dedi gitti allahtan
    biraz sonra tepside iki kahvaltı tabağı iki portakal suyu ve bir gül geldi
    ebru benim ısmarladığımı sanıp teşşekkür etti sürprizim için ama
    babasının fikri olduğunu söyledim
    -bugün ne yapmak istersin dedim
    -sadece yatmak istiyorum dedi
    bi dakika lan sadece yatarsa olur mu amk. millet ne oldu ne yaptın kıza diye paniğe kapılmaz mı?
    -plaja gider uzanırız sadece annenleri telaşlandırmayalım dedim
    -tamam haklısın dedi
    bu durumda bazı yeteneklerden yararlanmak gerekiyor
    bana ihtiyacı olan birisinin içinde bulunduğu acıyı dindirebilmek için
    -o zaman bugün tuzlu dudaklarından öpemeyeceğim denize girmeyeceğin için. şimdi biraz avans alabilir
    miyim dedim
    tamamen mahsumane bir şekilde öpüştük
    sonra kahvaltı için getirilmiş menaj takımından tuzluğu alıp suyun içine biraz döktüm
    -yok bu olmadı.bir yudum al ama yutma o tadı yakalamam lazım dedim
    biraz güldü
    kahvaltısı bitti
    -ben bir duşa daha alayım dedi
    ···
  3. 378.
    0
    87

    • *odaya çıktım denizde kullandığımız havluları balkona astıktan sonra
    diğer havluları alıp aşşağı inerken
    çok hızlı hareket ediyordum
    ebru bu belli olmaz binbir mazeretle odaya gelir
    nasıl olsa gece beraber yatacağız
    aceleye ne gerek var
    sonra havuza indim
    ebrunun havlusunu serip kendimde yerimi aldım
    babası elinde iki tane bira ile geldi
    bana doğru
    -ben içmeyecektim dedim
    -ikisini de kendime aldım zaten dedi
    ama o gülerek söylediği için şaka olduğu hemen belli oldu
    sonra babasının dikkatini otelde asılı olan bir afiş çekti
    -bu gece burda canlı müzik varmış akşam yemeğini burda yiyelim mi dedi babası
    bana bakarak.
    bana ne bakıyon amk.ben miyim patron siz nere giderseniz bende oraya gelicem
    -hanımlar karar versin dedim. üzerimdeki yük azalsın diye
    -beraber karar verelim dedi annesi
    -ya iyi çalmıyorlarsa dedi ebru
    -benim bir fikrim var dedim
    bütün gözler üzerime toplandı
    -akşam üstü biraz balkonda otururuz. onlar çalmaya başlayınca müziği biraz dinleri
    eğer hoşumuza giderse burda kalırız dedim
    -daha mantıklı bir fikri olan yoksa katılıyorum dedi babası
    diğerleri de katıldı başka ne yapacaklardı ki
    havuzda bir iki saat durduktan sonra
    biz peder beyle 3 er tane bira devirmişiz
    muhabbet de yavşamaya başladı tabi haliyle
    adam iyice samimi oldu benimle
    ebru postasını koydu hep babasıyla konuşunca
    -bir daha ki tatile ikiniz gidin isterseniz dedi
    -git de sustur şunu dedi şaka ile
    -seni kim susturacak beyefendi dedi ebrunun annesi
    vay amk. kadınlar bize cehpe almış
    ağız tadıyla bi kaç bira içirmiyorlar
    -dağılalım bence dedim ebrunun babasına
    -onlar dağıtmadan dağılsak iyi olcak dedi
    ben ebrunun yanına geçtim
    beni takip et dedim
    -gelmiyorum dedi
    -kes lan gel diyorsam gel dedim. yavşak bir ses tonuyla
    -bak sen hadi bakalım gücün yetecek mi getirmeye dedi
    -sen bilirsin dedim
    balıklama atladım havuza atladığım yerden geri çıkıp
    vücudumdan akmakta olan bütün suyu üzerine akıttım
    elleri ile mani olmaya çalışsada ıslanmıştı
    sonra elinden tutup ayağa kaldırdım
    havuz kenarına yaklaştırıp havuza ittim
    hemen arkasından da ben atladım
    bana kızmış gibi görünerek odaya çıktı
    havlusunu bile almadan
    ben nevaleyi toplayıp arkasından koştum
    ama o çoktan asansöre binip
    yukarı çıkmıştı
    merdivenlerden koşsamda kapı yüzüme kapatıldı
    15 dakika bekletti kapıda beni
    sonra kapıyı açtığında duşunu almış
    üzerinde sadece iç çamaşırları vardı
    sarılmaya çalıştım şakaydı diye
    hiç yüz vermedi
    -git duşunu al kelebek dedi
    -tamam ama ben çıkıncaya kadar üstünü giyinme dedim
    -çok beklersin canım dedi
    -geceyi beklerim o zaman dedim ebrunun kardeşi arkadaşlarından başkasına asosyal birisiydi o zamanlar.
    takıldığı arkadaşlarını otele getirir yerler içerler sonra da gezerlerdi. tatile onsuz gitme amacımızın altında
    ebru ve annesinin parmağı vardı. ebrunun kardeşine sormuşlar o da gelmek istememiş onlarda ısrar
    etmemiş. zaten çocuk zengin bini istediğini yapabiliyor babasının otelinde sürekli tatil halinde.o yaşlardaki
    çocuklar ailesinden ayrı şeyler yapmayı çok sever o da öyle birisiydi. **banyoya girdim. duşu aldıktan
    sonra saçları kuruttum
    sonra üzerime boxer ve havluyu sarmalayıp dışarı çıktım
    ben duş alırken ebru üzerine bir t shirt giymiş
    koltukta otururken
    ojeleriyle uğraşıyordu
    yanına gidip bende oturdum koltuğa
    bir süre onu izledim.
    sanki ghost filminin başrol oyuncularıyız ben yokmuşum gibi davrandı
    baktım olacak gibi değil o otururken bacaklarına uzandım
    ellerini biraz yukarı kaldırıp başımın üzerinde ojelerine devam etti
    tepki vermeden durması bişeyleri ekgib yaptığımın farkına vardırdı
    sahte öksürük numarasını da yemedi
    gülümsüyor olsa bile yüzünü göremiyordum
    -ebruu dedim
    ses çıkarmadı
    tekrarladım yine tepki vermedi
    benimle konuşmuyordu lan resmen
    -ben bu akşam yemeğe gelemiyecem midem ağrıyor dedim
    ellerimle midemi tutarak
    ve hastaymış gibi bir ses tonu ile
    buna bile tepki vermedi
    ne yaptık ki amk. bu kadar altı üstü biraz ıslatıp sonra da havuza attım
    -size iyi eğlenceler ben biraz uzanayım dedim
    kalktım yatak odasına gittim
    uzandım yatağa
    10 dakika kadar sonra yanıma geldi
    ben yüz üstü yatıyordum
    başım bir tarafa çevirik olarak
    yanıma yaklaşıp biraz bekledi
    elinin tersiyle ateşime baktı
    -hiç bişeyin yok numaracı kelebek dedi
    -mimarlık okuyorsun ebru doktor değilsin ayrıca mide orda değil dedim
    -ne oldu ki şimdi yaa. doktora gidelim istersen dedi
    -doktora gitmene gerek yok. eczaneden bir hap alman yeterli. daha öncede olmuştu dedim
    -tamam ben giderim hangi hap dedi
    -affet diye bir hap dedim
    -o ne yaa dedi. anlamayarak
    benim pis pis gülüyor olmam jetonunun düşmesine yardımcı oldu
    -bende gerçekten hastasın diye çok korkmuştum dedi
    -kıyamam sana ver hadi hapımı dedim
    -affedilecek birşey yok dedi
    -o zaman ispatla dedim
    -nasıl dedi
    -karşılık ver dedim
    -neye dedi
    dudağına yaklaştım yattığım yerden
    bi kere öptüm ama karşılık vermedi
    yine yatağa uzandım karşılık alamayınca
    -vayyy midem nasıl yanıyor bilemezsin dedim.
    -hadi kalk giyin geç kalıcaz dedi
    -ben gelmiyorum hapımı almam lazım dedim
    kısacık ve çok hızlı bir öpücük verdi
    -hadi kalk dedi
    -bu ne yaa bu dozla insan iyileşir mi?dedim
    -offf dedi
    -tamam zorla öpüşüyoruz artık dedim. sahte kızgınlıkla
    kalktım yataktan
    üstümü giyinmeye başladım
    -tamam affettim dedi
    dudaklarım öpülmeye hazır bir şekilde ona döndüm
    bir kaç saniye süren bir dudak temasından sonra bıraktı
    ben ona sarılıp devam ettim öpmeye
    karşılıksız bırakmadı
    ben daha birşey demeden
    -şimdi olmaz dedi
    böylece o işin de naz kısmıyla tanışmış oldum.
    şimdilik zamanı gerekçe göstererek olmaz demişti
    bakalım gelecekte ne mazaretler bulacaktı
    -şimdi olmaz deyip işin zevkini kaçırınca
    formalite maçına döndü olay
    kazanan olmayacaktı amk.
    ben bu formalite maçında kendimi fazla yormadım
    akşama kupa maçı olma ihtimali yüksek gibi gözüküyordu çünkü
    aşşağıdan akort sesleri gelmeye başladı
    müzisyenler tarafından
    ebruyla ben maçı tatil edip
    üstümüzü giyindikten sonra
    annesi ve babasının odasına geçtik
    onlarda balkonda oturuyordu ama henüz giyinmemişlerdi
    bir süre oturup müziği dinlediler
    beğenip akşam yemeğini otelde yemeye karar verdiler
    biz ebruyla aşşağı indik 4 kişilik bir yerde havuz kenarına oturduk
    onlarda bir süre sonra
    üzerlerini giyindikten sonra
    aşşağı geldiler
    menüleri aldık
    ve birazdan siparişi garson tavsiyesi ile verdiğim steak
    hayatım boyunca yediğim en güzel steak olacaktı
    cafe de paris soslu steak
    içinde 40 farklı baharat olan bu sosu yapmasını öğrenecek kadar çok sevdim
    onlar beyaz şarap söylediler
    bende pek şarabı sevmem ama radikalizme gerek yok diye bende içerim dedim
    ama gazoz da istedim karıştırıp tadını yumuşatmak için
    kaliteli şarap olduğu şişesinden belli olan şarap gelince
    gazozla mundar etmeye kıyamadım
    yağ gibi kayıyordu amk. boğazdan
    yemeği yedikten sonra
    bryan adams dan heaven şarkısı çalınca romantikleşen ortamda
    ebruyu dansa kaldırdım
    ama bu cesareti diğer dans edenlerden buldum
    geceye sarhoşlaşarak devam ettim
    ama yalnız değildim
    diğerlerinin de dilinde çözülmeler vardı
    hesap istenip
    babasının kredi kartının büyük limitleri sayesinde hesap da ödendikten sonra
    odaya gittik
    ben yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamak için banyoya geçtim
    dışarı çıktığımda
    -hadi çok beklettin diyen. ebru çakır vardı
    biraz öpüştük
    saha sıkı sarılarak öpüşmenin cinsel çağrışım bölümü artınca
    -şimdi olmaz dedim
    -sen bilirsin dedi
    bırakmadım gitmesine izin vermedim.
    ikimizde hafiften sarhoştuk ama o benden biraz daha sarhoştu
    sadece konuşmalarda harf yutmaları vardı
    yoksa ikimizde ayakta durabiliyorduk
    -yatak odasına geçelim mi dedim
    -uykun mu var dedi
    -evet ama uykumu kaçırma hakkı senindir dedim
    yatak odasına geçtik
    ben üzerimdekileri çıkarıp takxerla kalarak klimayı kapatıp yatağa geçtim
    -neden kapatıyorsun dedi
    -üzerindekileri çıkarmanı sağlamak için dedim
    • *çıkarmadan yaklaştı yatağa
    ben çıkardım o yine utanmışken
    uzun uğraşlar sonucu tekrar acıyacak korkusunu yenerek
    Tümünü Göster
    ···
  4. 379.
    0
    85

    sabah yine ebru bende önce uyanmış
    bana sarılmış vaziyette öpme destekli beni uyandırmaya çalışıyordu
    uyanık halde biraz daha yatakta kaldıktan sonra
    ebru kalkıp üstünü giyinerek annesinin odasına gitti
    hem kalkmamışlarsa kaldırmak
    hemde kahvaltıya gitmek için
    ebru geri geldiğinde ben hala yatıyordum
    -hazırlar mı dedim
    -yarım saat sonra dedi
    -gel bakayım buraya yarım saatimiz varmış değerlendirelim dedim
    -dün gece o hakkı kaybettin dedi
    -iyi o zaman boş boş otur orda yarım saat dedim
    -istediğim yerde otururum dedi yanıma gelerek
    o da yatağa uzandı
    dokunmak istedim
    izin vermedi elleriyle
    daha çok hoşuma gitti bu nazı
    öpmek istedim
    tavır yaptı bakire rahibeler gibi
    tamam naz iyi güzel hoşta zaman geçiyor amk öptür işte
    zaten yarım saate sığacak değil asli mevzumuz
    ön sevişmenin zamanından çalmayalım dimi ama
    gider e gider halimi ortaya koyup
    bende öbür tarafa dönerek yüz çevirdim ebrudan
    bacaklarımı da karın boşluğuna çekip kıvrıldım
    2 dakika kadar dayandıktan sonra
    arkama sarılarak bana yaklaştı
    yüzümü göremediği için sincice gülüyordum
    biliyorum amk. geleceğini
    naz yapmanın zevkini biraz da ben yaşadım
    o bana dokunmaya ve beni kendine çevirmeye çalışırken
    ama sonra düşündüm ki
    gün boyu öpememe ihtimalim var
    zaten gece de işler kesat gitti dudaklarımda
    inadı bırakıp ona döndüm
    yarım saatin 10 dakikasını naz 15 dakikasını dakikasını oynaşma ve 5 dakikasını
    son rütuşlarımızı yaparak geçirdik
    sonra kahvaltı için ailesiyle lobide buluştuk
    bana kızımıza ne yaptın dercesine bakmadıkları için
    utanmama da gerek kalmadı
    • *boş bir ormanda önünü hayal dünyana göre tahmin ederek
    ama asla ne beklediğini bilemeyerek
    yürümektir, hayat
    benim yoluma çıkan
    gönül akarsularından şelale manzaralı
    kelebeklerin hangi çiçeğe konmak için seçim yapmakta zorlandığı
    bir yoldu şimdilik
    geçtiğim köprülerde üvey dayı sahibi olarak ayılara rütbe taktım
    yaşım hep büyüdü
    durdurulamadı zaman
    geçen yıllara isyan ettirmeyen birisini çıkardı Rab karşıma
    insanlar için en değerli elmas
    bulununca dikkat etmezsen keser elini
    o elmasım oldu
    kesti bir kaç kez elimi
    kolye yapıp kalbime asıncaya kadar
    onun değeri sayesinde bende hayatın değerlerinden yararlanıyordum
    nasıl mı en kral mekanda kahvaltı yaparak
    annemden babamdan bana miras hayatta
    bir iki dilim peynir
    ev çıtlatması bir kaç zeytindi benim gördüğüm
    ama gittiğimiz restorandaki
    açık büfede peynir çeşidi bile en az 20 taneydi
    teşekkür etmem gereken
    annesi ve babasımıydı
    ebru muydu
    yoksa aşk mıydı
    otel düzeninden bildiğim kadarı ile
    tabağı tıka basa doldurmak
    görmemişlikti
    en azından ben öyle yapanlara yuh diyordum
    bana da yuhlar olmasın diye
    ebru ne alırsa bende aldım
    belki doymazdım ebrunun yediklerinin aynısı ile ama
    göz doygunluğu yeterdi bana
    zaten gönlümü aşkı ile emziren ebru idi
    kendime harcamalar yapabilme lüksü veren babasıydı
    tek verebildiğim karşılık ise kendim olmaktı
    barda çalıştıktan sonra tatile gelince yaz günü biraz soğuyor gibiydi alın terim
    kahvaltıyı yaptıktan sonra kahve ile mideleri kafeinledik
    daha sonra denize doğru yol aldık
    daha önceleri denize girdikten sonra kurumak için kendimi güneşe bırakacağımda
    kumla aramda sadece havlu olurdu
    ama şimdi kumla aramıza şezlongdu da almıştık
    zenginlik güzel şeydi amk.
    -gel sana yüzme öğreteyim dedi ebru
    bilmiyorum sanki amk
    şuna beraber yüzmek istiyorum desene direk
    bana şaka yaparken dikkatli olmak gerektiğini unuttuğu için pişman ettim onu
    dalgaların kumlar üzerindeki son durağına kadar gelip
    -nasıl yüzeceğim anlat bakayım dedim
    -kaç kere yüzdük beraber sanki bilmiyorsun dedi
    -unuttum dedim
    -gel göstereyim dedi
    -önce sen göster bi dedim
    o biraz daha denizin içine girip
    deniz görmüş mutlaka herkese yapılmış şaka olan
    bana su fırlattı
    sonra sizinde tahmin ettiğiniz bir ıslatma kavgası
    her zaman olduğu gibi erkeğin galibiyeti ile tamamlandı
    biraz yüzdükten sonra
    ayaklarımızı yere basıp kafamızı suyun üstünde tutabileceğimiz son derinlikte
    ebru bana sarıldı
    gözüm direk unutmuş olduğum annesi ve babasına gitti
    ama onlar kendi aleminde
    biri kitap okuyacam diğeri de bulmaca çözecem diye uğraşıyor amk. tatilde kitap mı okunur.
    zütünü başını tavuk döner gibi döndür
    önce kıpkırmızı ol sonra da zencimsi bir görünüme bürün
    baktım onlar bakmıyorum
    ebrunun boyunun benden 10 cm kısa olmasının dengesini
    boynuma sarılması ve suyun kaldırma kuvvetini kullanarak ağırlığını bana vermesi ile çözdük
    hala bakan olmadığını görüp
    -tuzlu bi öpücük alabilir miyim dedim
    o zaten dünden razı
    hal böyle olunca anne baba gözetçisi de ben oldum
    onların bakmıyor olduğundan emin olduğum zamanlarda öpüştük
    dudaklarımın morarmaya başladığını ellerimin deniz suyundan pörtlediğini farkedince anladım
    artık dışarı çıkma zamanı gelmişti
    yüzerek sahile doğru ilerledik
    yürüyerek çıkmaya başlayıp
    Tümünü Göster
    ···
  5. 380.
    0
    84

    -hadiii dedim
    -ne hadi dedi
    -dışarda bekler misin lütfen dedim
    dışarı çıktı
    ben biraz oyalandıktan sonra sifonu çektim
    çişim yoktu ki amk. binlik peşindeyim
    kapıyı açtım
    üstüne sardığı havluyla beni bekliyordu
    havlunun bir kenarına ellerimi silerken
    pis pis de gülüyordum ona bakarak
    o ise bir an önce banyoya girme telaşındaydı
    havluya elime yeterli kavramayı yaptıktan sonra
    asılarak kendime çektim havluyu
    dayak yiyeceğini anlamış taksörler gibi sarıldı bana
    -çok kötüsün yaa dedi
    -bi kere öpmezsen bırakmam dedim
    -öpmem dedi
    -o zaman ben öperim dedim
    -bi kere ama dedi
    -lan pazarlığı mı olur bu işin istediğim kadar öperim dedim
    yanağından başlayıp dudağını son durak olarak belirlediğim öpüşme serüvenine
    o da dudakta kaldığım yerde devam etti
    biraz öpüştükten sonra
    -izninizle kelebek bey dedi
    -buyrun hanfendi dedim ama havluyu da bırakmıyordum
    -ver şunu yaaa dedi yalvaran gözlerle
    -onsuz git ne olacak dedim
    mahrem yerlerini eliyle kapatarak içeri kaçarcasına girdi
    -nereye gidecek mişiz dedim kapının dışından
    -restoranın birine gideriz dedişer plan yokmuş dedi
    bende biraz daha uzandıktan sonra
    üstümdekileri çıkarıp akşam için giyindim
    o banyodan çıkınca
    saç için gerekli zamanı ayırdıktan
    ve dişleri macunladıktan sonra
    ebrunun üstünü giyindikten sonra banyoyu ona teslim ettim
    o da saç baş derken dışarı çıkmaya hazır hale geldik
    onların kapısını çaldık aşşağıda bekleyin geliyoruz dediler
    lobiye inip oturduktan sonra
    onlarda hazırlanıp aşşagı indiler
    hala bize baktıkları zaman utanıyordum
    alışmam baya uzun sürecekti bu genişliğe
    ama hayat süperdi lan
    tam sonradan görme bir bin haline geldim
    böyle düşünmemin sebebi onlar için çok normal olan
    tatile gitmek
    lük restoranlarda yemek yemenin benim için daha önceki hayatımda hayallerde olmasıydı
    çok güzel bi kız arkadaş
    zengin bir aile
    imkanlarda sınır yok
    paramız kısıtlı şunu yapamayız tasası yok
    ne güzel hayat amk.
    ben ömrüm boyunca çalıştığım parayı yemeden içmeden biriktirsem alamam o otelin birisini.
    restorana gittik
    yemeği yedik
    sahile nazır bir restoranda
    ben hala çekingenken
    onların eğleniyor gözükmesine
    bende bukelemum hormanlarımı salgılayarak ayak uydurdum
    yemek üstü içkiler içildikten sonra
    kısa bir kemer çarşı turundan sonra
    otele döndük
    hızını alamamış olan aile bireyleri
    odaya davet etti bizi
    biraz da orda oturduktan sonra
    gerilmeye başladım
    birazdan kızları ile bir gece geçirecektim
    vay amk. kızıma ne yapacak acaba diye düşün müyorlar mıydı acaba
    tahmin edin ebru annesi ve babasına ne diyerek izin istedi
    neyse amk.bir sürü küfür edersiniz şimdi burda bırakılır mı diye.
    ebru
    -sizin yapacak işiniz vardır bize müsade dedi. hadi gidelim kelebek dedi.
    ebru diye başlayıp ebenin diye devam eden sonuna ne koyacağımı akıl edemediğim bir sözcük kıtlığına
    girdim
    • * o saçmalıkla
    -biraz daha oturalım dedim
    4 senedir beni tanıyan ve artık oğlu olarak kabullenmiş annesi
    -uykun yoksa otur oğlum biraz daha dedi
    -henüz yok dedim. ebruya da dönerek
    -uykun varsa seni odaya bırakayım dedim
    -iyi olur dedi
    benim amacım altında kaldığım yükün altından kurtulup üzerimdeki kötü bakışlardan arınmak
    yoksa uykum olmadığından falan değil
    annesi ve babasını eğer rahatsız ediyorsam biraz daha rahatsız edecektim ama
    en azından onların gözünde abaza olmayacaktım
    annesi ve babasının kapısını açık bırakarak
    ebruya odaya kadar eşlik ettim
    -nasıl uykun yok yaa dedi
    -uykum var ama bunun için izin isteme şeklim farklı sen kendi iznini aldın.ben de izini alıp gelirim.iyi
    geceler sana dedim
    odaya tekrar döndüm
    annesi ve babasına
    -rahatsız etmiyorum değil mi dedim
    -hayır hayır otur dedi annesi
    sonra konuşmaya başladık
    onların esnemeye başlaması için aradan yarım saat geçti
    ben yeşil ışığın yandığını görünce
    -izninizle bende yatayım artık dedim
    -iyi geceler dediler
    ama içimde kendimi onlara bu gece birşey yapmayacağıza inandırma çabası vardı
    çok aptalca ama yine de dedim.
    -çok yorulmuşum bugün. tatil yapmak çalışmaktan daha yorucuymuş dedim.
    hem esneyerek hem yavaş adımlarla yorgun gözükmeye çalışarak odadan ayrıldım
    gerdeğe kızın annesi ve babası tarafından uğurlanmak kadar bi genişlik mi var amk.
    hoş beni 4 senedir tanıyorlardı
    onlara hiç saygısızlık etmedim
    muhtemelen ebru gece gündüz benden bahsediyordu
    ilk geceyi bile anlatmakta sakınca görmediğine göre
    gerisini siz düşünün artık
    geçen seneki tatile izin vermemişti babası ama
    bu sene izin veriyorlardı
    genelev kadınının işine alışması gibi genişledi bana olan güvenleri
    bizim odaya girdim
    ışıklar sönmüş
    yatak odasına geçtim
    klima çalışıyor
    ortam sessiz
    ebru yatıyor gözüküyor
    ben nereye yatacam tabiki yanına
    yoksa beni elde ettikten sonra benden sıkıldın mı diye düşünüp yarın kavga malzemesi olarak kullanmaz
    mıydı?
    üzerimdeki kot u çıkardım.t shirtü de çıkarıp başka birini giydim
    yatağa sessizce uzanıp çarşafın altına girdim
    ebru uykuyu 5 geçe durumuna gelmiş
    biraz uyanır gibi olarak bana sarıldı
    yine uyumaya devam etti
    bende yatmaya çalıştıktan sonra aklıma kurt düştü
    şimdi ne olur ne olmaz
    bir şekilde annesi veya babası odaya girer
    beni boxerla görür rezi oluruz diye düşündüm
    nedense ben onlar kadar rahat olamıyordum
    yataktan tekrar kalkıp
    bir şort geçirdim bacağıma
    sonra yerimi tekrar alıp
    yattım
    Tümünü Göster
    ···
  6. 381.
    0
    83

    babası geldi bara
    -bir soğuk su verir misin kelebek dedi
    elim ayağım titredi amk.
    yoksa adam kızının başına gelenleri duydu da
    herşeyin üzerine bir soğuk su mu içmek istiyordu
    beni öyle görünce
    -bir şeyin mi var kelebek hasta gibisin dedi
    bu ne demekti lan şimdi laf mı çarpıtıyordu bana
    -yok iyiyim saolun dedim
    -bir şey varsa söyle dedi. ağzımı ararcasına
    çok heyecanlandım binler. çapraz sorguda hissettim kendimi
    çok normal bir su isteme olayı bile beni paranoyak yaptı
    tamam eyvallah babası bilmiyor gibi gözüküyordu ama
    bi de annesi var daha
    akşam yemeği için yine benim çalıştığım otele geldiler
    zaten personelde bana şaka yollu takılmaya başladı
    seni hiç yalnız bırakmıyorlar diye
    hakaten amk.iki dakika rahat bırakın da çalışalım
    onlar otele girdikten sonra
    ellerimde ayaklarımda bir güç kesilmesi oldu
    fıçıdan bira doldurmak için bira bardağını havada tutacak kadar bile kas yokmuş gibiydi kollarımda
    göz göze gelmemek için selam bile vermedim
    onlar oturdular
    bizimki biraz oturduktan sonra yanıma geldi
    -nasılsın diye bişeyler soruyor ama
    benim gözüm masada acaba annesi babasına telaşlı telaşlı birşeyler anlatıyor mu diye
    bu arada ebruya da cevap verdim
    -büyük harflerle hiç iyi değilim ebru dedim
    anladı kızgın olduğumu
    -tamam sorun yok aşkım rahatla lütfen dedi
    -ebru sonra konuşuruz git şimdi lütfen dedim
    ben ebruya bunları anlatırken anne ve babası konuşuyorlardı
    bir ara babası masadan kafasını çevirip bana baktık
    hemen barın içine eğildim
    paranoyam bu boyutlara çıkmıştı
    sanki rakip taraftarın arasında kendi takımımın forması ileydim amk.
    herkes bana bakıyor gibiydi
    yemek sonrasına kadar kabus gibi geçti
    yemek sonrası masaya davet edilince
    kabus gerçek hayatla karışmaya başladı
    hiçbirşey yokmuş gibi davranması gereken ben iken
    bunu başarabilen annesi ve babasıydı
    ben henüz gözlerimi annesinin gözleri ile şahsen tanıştırmamıştım
    uzaktan bana baktıkları belliydi ama
    ben tanıştırmama konusunda ısrarcı oldum
    bir kaç tane soru sordular bana
    -alışabildin mi.memnun musun falan filan işte
    ama bu soruların hepsinin altından bir anlam çıkarmaya çalıştım
    içimde hep ne zaman sadede gelecekler acaba
    beni neden çağırdılar ki amk masaya diye düşündüm
    -yaz sonu tekrar tatile gideceğiz. senin için patrondan izin aldım dedi. benim patron
    vay amk.biz iyi yere kapak atmışız
    -patron izin verdiyse benim için sorun yok dedim
    -ne zaman gideceğiz dedim.
    -3 gün sonra dedi
    -yaz sonu erken geldi biraz dedim
    ebru ayağıma vurdu tak yeme amk. tatile gidiyoruz işte dercesine
    -tamam ben işimin başına döneyim dedim. masadan kalktım
    klagib mesai arkadaşları merakı ne konuştunuz sorularına
    -3 gün sonra işten kovuyorlar dedim.
    -hadi lan dediler
    -üç. gün sonra işe gelmeyince görürsünüz dedim
    gece bitti
    ebruyla gece konuşup bir güzel azarladım.
    ona göre herşey normal amk.
    sonraki gün kandırdı beni kızgınlığım geçti
    kimse o konu üzerinde durmuyordu
    tatil de yaklaşıyordu
    biraz aramız normale döndü
    artık o konuyu biraz kapatmışa benziyorduk
    normal olarak öpüşmeler başladı
    ama sadece normal öpüşmeler
    ve o güne geldik
    ben hazırlanıp evlerinin önüne geldiğimde ilk sürprizi gördüm
    biladeri gelmiyordu ebrunun
    arabaya binip tatil yerine gittik
    kemer
    ben matematik hesablamaları içinde iki bilinmeyenli denklemle boğuşurken
    bir anahtar ebrunun eline verildi
    diğer anahtarı onlar aldı
    ben nereye gideceğim konusunda kararsızken
    ebru
    -centilmen ol biraz benim valizi de taşı dedi
    tamam eyvallah taşıyalımda bana yatacak yerin yok gibi davranmayın amk
    aynı kattaki odaya çıktıktan sonra
    annesi ve babası kendi odasına girince
    ve anahtar sayısı bire düşünce bende nerde kalacağımı öğrendim
    içeri girdik
    kapıyı kapatıp kilitledi ebru **ne salakmışım farkedemedim dedim
    -neyi farkedemedin dedi
    -neyin peşinde olduğunu dedim
    -neyin peşindeymişim ki dedi
    -şimdi nedir bu tatilde aynı odada kalma muhabbeti? geçen sene izin vermeyip
    bu sene babanın bana tatil teklif etmesi ve üstüne aynı odada kalmamıza
    izin vermesi tam da biz cinsel ilişki yaşadıktan sonra.
    bunların hepsinin tesadüf olduğunu sanmıyorum. doğruyu söyle babanda biliyor mu dedim
    -ben anlatmadım yemin ederim dedi
    -annenin anlatmış olma ihtimalini kaldıracak bir yemin edebilir misin dedim
    -bana anlatmayacağını söylemişti ama dedi
    -bundan sonra kendi başına karar alırken beni de içine düşüreceğin ihtimalleri hesabla ebru dedim
    -ben banyoya giriyorum dedim.
    valizden gerekli şeyleri aldıktan sonra duşa girdim
    tahmin ettiğiniz gibi çok zevkli birşey değildi ebru ile aynı odada olmak
    tamam iki sevgili olarak süper gözükebilir ama
    yan odada annesi ve babasının olduğunu bilmek pek eğlenceli değildi
    ben banyoda iken
    kapıya gelip
    -ben annemlerin yanına gidiyorum akşam ne yapacağız bir sorayım dedi
    -tamam dedim ben devam ettim duşa
    dışarı çıktım ebru odada yoktu.ama her an içeri yabancı biri girebilir diye
    banyoda giyinmiştim üstümü
    yatağa uzandım ebruyu bekledim
    ne yapacaksak ona göre giyineyim diye
    biraz içim geçmiş uyuyakalmışım ebru geç kalınca
    uyandığımda o da bana sarılmış yatıyordu
    sadece gözümü açarak uyandım o farketmedi
    başı göhsümde olduğu için
    o halinden bile ne kadar sevildiğimi biliyordum
    hiç bozmadım uyuyormuşa devam ettim
    o beni yanağımdan öperek kalktı
    o öpünce bende gözümü açtım
    havlusunu alıp o da banyoya gitti
    arkasından bende kalktım
    banyonun kapısına geldim
    kapı kapalıydı banyonun o içerdeydi
    üstünü çıkarma süresi verdikten sonra
    -ebruuu çok sıkıştım kapıyı açsana dedim
    -yaa çıplağım şimdi ama dedi
    -sanki görmedim ne olacak aç dedim
    -olmaz bekle dedi
    ısrarla kapıyı vurmaya devam ettim
    -offf tamam diyerek kapıyı açtı
    ama çıplak değildi üstünde havlu vardı
    Tümünü Göster
    ···
  7. 382.
    0
    125

    • *elif tekrar ediyorum dıbına çakim senin.
    koştum üstümü değiştirdim
    nizamiyeden dışarı çıkıp
    ilk telefondan ebruyu aradım
    kadıköydeyim dedi
    bindim otobüse gittim yanına
    elinde hiç bişey yoktu
    bana verecek
    -ne vereceksin dedim
    -acelesi yok dedi
    yanında çantası vardı
    ne verecekse o çantadan çıkaracaktı ama çantada pek büyük değildi
    -iyi tamam bekliyorum o zaman dedim
    -teşekkür ederim yazdığın için dedi
    -okudun mu dedim
    -evet dedi
    -istediğin gibi olmuş mu dedim
    -hayır dedi
    bu cevaptan sonra çantadan söz yüzüğünü çıkarıp bana teslim etmesi ihtimali çoğaldı
    onu biraz daha göreyim
    biraz daha sesini duyayım diye
    hiç konuşmak istemedim
    biraz daha bana baksın
    her gece düşündüğüm her an aklımda olan birisini en azından birazcık daha yakından hissedeyim diye sessizce ama herşeye hazırlıklı gözlerine baktım
    bir kaç desimetre uzaklıkta olan ellerine bir daha dokunamayacağım korkusunu kendi ellerimi tutarak
    bir daha dudaklarından öpememe ihtimalimi sıcaktan kurumuş dudaklarımı ıslatarak bastırmaya çalıştım
    -hazır mısın dedi
    neye bile diyemedim
    elini çantasına attı iki yüzüğü çıkarıp masanın ortasına koydu
    ilk defa ağlamaya dudaklarımdan başladım büzüştüler gittiler
    nefes alma fonksiyonlarımı off çekerek normale döndürmeye çalışsamda fayda etmedi
    yüzümü kaldıramadığım için damlalar yüzüme degmeden yerlere döküldü
    -kelebek dedi
    -efendim dedi o halde ona bakamadan
    -bana bak dedi
    sonra damlalar yüzümde yol bulmaya başladı
    parmağını uzattı
    -tak bir kez daha çıkarttırma dedi
    filmlerde sacma sapan aşıklar yolda gördüğü herkesi öper herkese sarılır ya mutluluktan
    onlara saçma sapan diyeni ekşın reyiz gibsin
    haklılarmış beyler herkese sarılıp herkesi öpmek istermiş insan
    bu arada saol dıbına çakim ekşın duaların kabul oldu affetti beni.

    • *babanız alkolikse onun alkolü bırakabileceğini sadece umut edersiniz
    alkolü bıraktım bir daha içmeyeceğim derse de
    her gece eve gelişinde ilk dikkat edeceğiniz şey
    içmiş olup olmadığı olur
    alkolle babanız sizin için aynı anılmaya başlar
    en yakın arkadaşınıza en büyük sıkıntınızı sırlarınızı vererek anlatırsınız
    ondan beklediğiniz tepkiyi alamayınca hem pişmanlık duyar
    hemde ona bir daha birşey anlatmazsınız
    güvenini kaybederek yaşanmaya devam edilecek şey değildir aşk
    kazıklandığınızı hissettiğiniz bir markete bir daha gitmezsiniz
    aşıkken durup düşünebilme olayları gözden geçirebilme yeteneğiniz varsa
    çekeceğiniz acılar daha da azalır
    sevdiğiniz kişi huur olmayabilir ama huur çoçukluğu yapmayacağı anldıbına gelmez
    siz birine deli gibi bağlanmışken
    geceniz gündüzünüz onu nasıl mutlu ederimi düşünmekle geçerken
    aynı tepkiyi size vermemesini bile huurluk olarak algılarsınız
    yıllarca beraber olduğunuz birisinin üzerinde hak sahibi oldugunuzu düşünürsünüz
    zütünü sallayarak yürümesinden
    zütüne geçirdiklerine
    kiminle konuştuğundan
    kimin yanında olduğuna
    sürekli boğarsınız nerdesin ne yapıyon kim var yanında diye
    hepsini bende düşündüm
    ebru nerde ne yapıyor kiminle
    o ceyhun biniyle görüşüyor mu
    erkek arkadaşlarının evine gidiyor mu
    onlarda kaldıgı oluyor mu?
    evet hepsini düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım
    hiçbirisini ona yansıtmadım
    sadece gözümle gördüklerimin hesabını sordum
    ceyhunla sarılırken görmem
    o arkadaşı ile el ele diskoda dolaşması
    sizce hayat bu adar tesadüfi mi?

    • *ebru'nun yaptıkları sadece benim gördüklerimden ibaret miydi
    hiç mi sarılmadı başka bir erkeğe
    hiç mi gidip dans etmedi?
    şimdi size bunları sordum
    bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum
    sonuç ne peki?
    sadece şüphelendiğimizle kaldık
    gözüyle görmediği bir şey için en kötü anımda askerdeyken hayatımı zehretti bana
    onun için birşey yapmamı istedi
    sabahlara kadar uğraştım yazdım
    onun için ekşından bir trilyon dayak yedim
    bu muydu yani
    hadi affetim tekrar tak barışalım
    aynı mı olacaktı herşey
    sevinmedim mi barışacak olmamıza tabi ki sevindim çünkü seviyorum
    ama parmağı düzelt yüzüğü tekrar tak sonra hadi öpüşelim
    el ele gezelim sevgili olalım yine
    o kadar basit değil beyler
    benim hayatımda bu olayın yüzüğü tekrar taktım
    sonra sarıldık barıştıktan ibaret olmasını istemedim
    böyle bir anı istemiyordum
    -niye geri geldin dedim
    -sevinmedin mi dedi
    göz yaşlarımı da yavaşca kuruladım
    -sevindim geldiğine dedim
    parmağı hala havadaydı
    sadece yüzüklere baktım
    -takmayacak mısın dedi
    -önce biraz konuşalım dedim
    bana trip attı vay efendim istemiyormuş beyefendi boşuna gelmişim o kadar yolu falan diye
    önceden ağlamış olmam
    yaşadığım onsuz günlerin sıkıntısına birde onun bu tribi eklenince sinirlendim

    ---sen benim sözüme güvenmeden o yüzükleri çıkarabiliyorsan tekrar güvenmeye başlayınca kendin neden takmadın dedim
    bana geldin sebebini bile açıklamıyorsun gelmenin
    istediğini yaptım ama amacım beni affetmen değil suçsuzluğumu kanıtlamamdı
    ben bir kere söz verdim sana ve hala da sözümde duruyorum.
    hala güveniyorsan kendin tak. söz yüzüğü bir kere geçirilir parmağa babanın dediği gibi dedim
    konuyu yine eliften açtı vay niye gidiyonda ben gitsem şöyle olurda falan filan
    -anladım ebru sen hazır değilsin bu yüzükleri takmaya içinde hala şüpheler var onları gider öyle gel bana dedim
    -hazır olmasam buraya gelmezdim dedi
    -hazır olsan hiç çıkarmazdın,bi kere şüphe duydun mu çıkarır atarsın bir daha da takmazsın
    senin amacın belli üzüntülerine dayanamadın tekrar takıp mutluluk oynayacaksın benimle
    ben oyun filan istemiyorum en baştan beri seni adam gibi sevdim hala da adam gibi seviyorum
    buna inanıyorsan kendin tak. hala benim takmamı istiyorsan demekki hala şüphelerin var
    benim onunla hala bişeyler yaptığımı düşünüyorsun ve sana tekrar söz vermemi istiyorsun
    hayır ebru bir kere söz verdim.o yüzükleri taktım sözümün arkasındayım karar senin yüzüklerde burda buyur dedim
    • *bunları söylerken haksız olduğum yerlerde yok değil binler kızın evinde ne işin var beynini gibtiğimin kelebeği
    haksız mıydı peki ebru
    haklı oldugu yerler vardı
    kim olsa aynısını yapardı
    sevgilini başka bir kızın evine gittiğini duyacaksın da hadi olmuş madem affedeyim diyeceksin
    daha önce söyledim ben affetmezdim
    o yine de şans verdi geldi
    gelme sebebini sevgisinden başka açıklayabilecek olan var mı??
    benim aklıma başka birşey gelmiyor
    ama seviyorsa da güvensin
    güveniyorsada o yüzüğü zırt pırt çıkarmasın
    yüzükler bir süre bekledi masada
    bi bana baktı bi sağa sola baktı bi yüzüklere baktı
    -takmayacaksan arkadaş olmak istemediğimi zaten biliyorsun ben gideyim dedim
    -git kelebek, çok meraklısın gitmeye dedi
    -hayır kararını bekliyorum bak masada küllük var ya parmağına tak yada küllüğe at bende hayatımın adresini öğreneyim dedim
    -biraz yürüyebilir miyiz dedi
    Tümünü Göster
    ···
  8. 383.
    0
    124

       ebruyu aradım
       -nasılsın dedim
       -bilmiyorum dedi
       -neden ne oldu dedim
       -birisi kitap göndermiş dedi
       -beklediğin birisi mi göndermiş dedim
       -evet dedi
       -demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim
       -sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi
       -arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim
       -evet dedi
       taa amk o arkadaşlığın
       -tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim
       -bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi
       -belli olmaz dedim
       nasıl belli olsun amk ekşın var
       -tamam çıkarsan görüşürüz dedi
       -ne görüşecez dedim
       -sana bişey vercem dedi
       o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk
       -söyleyemez misin ne vereceğini dedim
       -hayır pazar çıkarsan görüşürüz 
       -tamam dedim
       ekşına gittim
       -bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim
       -olmaz dıbına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi
       sesim soluğum kesildi amk
       ---haftaya çift çıkarsın dedi
       -komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim
       -dıbına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım dıbına çakim göndermiyorum dedi
       -ebru gelecek komutanım dedim
       -ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi
       ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için
       -emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim
       -yok dıbına çakim dedi
       akşam defterleri imzalamaya zütürdüm
       bi kere daha sordum
       yine olmaz dedi
       ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla
       öğle yemeğinde yine sordum
       yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi
       akşam oldu
       ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
       -çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi
       iyice sinirlendirdi amk
       -o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim
       beni bi güzel dövdü beyler
       -bana mı yapıyon dıbına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp gibe gibe yine yapacaksın dedi
       -razıyım komutanım dedim
       baktı dayaktan uslanacak gibi değilim
       git bana astsubayı çagır dedi
       o geldi
       bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni tehdit etti dedi
       astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı
       herşey hazırlandı
       en son yine ekşının imzasına kaldı iş
       ben zütürdüm imzalatmaya
       imzaladı
       -başka bir emriniz var mı dedim
       -git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi
       emredersiniz dedim
       gittim aşşagı
       yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi
       bana koştu
       ---olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi
       koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen
       biraz daha durdum
       yanına gittim
       tekmil verdim
       -dıbına çakim ben sana gelme demedim mi dedi
       -bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim
       -sen dans etmeyi biliyon mu dıbına çakim dedi
       -eh işte biraz komutanım dedim
       -hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim dıbına çakim dedi
      bine bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk. şaka yaptıgını öğrenmesem ana avrat söverdim yok lan sövemezdim zütüm yemezdi amk
       -isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım dedim
       -gerek yok dıbına çakim dedi
       -emredersiniz dedim gittim
       cuma geçti ses yok
       cumartesi zaten izin günü gelen yok
       pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için
       beni gördü
       -disco da neden degilsin dıbına çakim arkadaşım sen dedi
       -bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim
       -vay dıbına çakim beraber bekleriz o zaman dedi
       emredersiniz dedim
        8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum gönderecek diye
        9 oldu yine yok
        sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye
        onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca
        her saniye ona küfür ettim
        birden kapıyı açtı
        -dıbına çakim arkadaşım gel buraya dedi
        -emredin komutanım dedim
        -çarşı defterini getir dedi
        -emredersiniz komutanım dedim
        getirdim
        imzalarken
        -ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi
    Tümünü Göster
    ···
  9. 384.
    0
    https://www.facebook.com/notes/378835192130723/

    burdada birşeyler var
    ···
  10. 385.
    0
    yemekteyim gelecem pampalar
    ···
  11. 386.
    0
    ne olmuş lan burada

    hikayenin sonu böyle yazıyor blogda bu partlar nereden çıktı

    bir an korktum amk yannan giben geri mi geldi diye
    ···
  12. 387.
    0
    109

    • **var burda çeşitlerimiz dedi
    zarftaki maaşım kadar olan para miktarını söyledim bu civarda bişey olsun dedim
    bi tane çıkardı
    bu nasıl dedi
    ebruya sordum
    -bi saniye dışarı gelir misin dedi
    dışarı çıktık
    -neden alıyorsun şimdi bunu hem nasıl vereceksin parasını çok pahalıdır o dedi
    -sana aldığım yüzük pek söz yüzügüne benzemiyordu. sevdiğim var dediğin zaman kulaklarında sorunlu olanlar olursa gözlerine sokarsın dedim
    geçtim içeri
    -tamam aga bunu begendik alıyoruz dedim
    aynı duran zarfı katlanmış halinden çözüp kurtararak ebrunun gözü önünde kendi elleri ile içine dizdiği paraları adama verip
    yüzüğü aldım
    -bu nolcak şimdi iki kere sözlenilir mi dedi
    -verdiğin sözü tuttuğunu ummaktan başka elimden birşey gelmez ebru.ama bu umut bile sana tekrar teşekkür sebebimdir. seni seviyorum dedim
    geçirdim parmağına
    biraz zorladı ama o saatte kim bulacak amk tamirciyi
    -fazla sıkarsa yarın ölçüsünü değiştirirsin dedim
    -onun adına özür dilerim dedi
    -ben erkekler adına senden özür dilerim dedim
    taksiye binip otogara gitmek aşkın sünnetini gerçekleştirdikten sonra farz oldu
    otogara geldik
    sarılmalar
    öpmeler derken
    - telefonunu saklıyorum hala ama yanıma almayı unuttum istersen benimkini al hattımla beraber izin sonuna kadar dedi
    güven vermek budur
    -sende kalsın o çocuktan fırsat bulup meşkulde değilken yakalayabilirsem konuşuruz dedim
    -böyle konuşma lütfen dedi
    -şaka yapıyorum dedim
    -valla al sende kalsın ben yeni hat alırım dedi
    -sende kalsın sana güvenmesem asker kaçağı bir sevgili olurdum dedim
    -sagol dedi
    -biraz daha lafa tutarsan kaçan otobüs olacak dedim
    dişleri dudaklarını geverek
    gözleri benim gözlerime odak
    yaşları yanaklarına secdede
    saçları deli ankara rüzgarında ne yapacağını bilemezken
    elleri ne yapmak istediğini belli edecek şekilde tekrar havaya kalktı
    bir kaç saniye kendimi tutmak zorunda kaldım
    onu sarılmaktan kemiklerini kırma ihtimalini ortadan kaldırmak için
    en büyük öpücük değildi belki
    en uzun sarılma da değildi ama
    gönlümün en büyüğü kalp kaslarımın en uzunuydu ebrum

    • *3 4 basamak ankaradan ayağımı kesti
    ebruya yine el sallamak zorunda kaldığım bilmem kaçıncı vedaydı
    her seferinde bu kadar acıtmasa ne olurdu ki sanki
    istikamet alanya
    bıktığım amasya sogundan sonra
    alanyaya ilk adımı atar atmaz topragına secde edip öperim diye düşünüyordum o kadar özlemden sonra
    otobüs hareketlendi
    yalnız yolculuğun tek dostu hayallerle alanyaya kadar geldim
    dolu dolu geçti hayaller
    bilinmez soruların ihtimallerini düşündüm hep yolculuk boyunca
    usta birliği nasıldır?
    ebru ile geleceğimiz nasıl olacak?
    kelebek ömrü için en önemli soru bu ikisi idi
    alanyaya geldim
    öperim sandım ama öpmedim topragını
    o kadar hayal kurarak gidiyorsun alanyaya
    ama otogarda inince bir bakıyorsun
    alanyanın pek de umrunda degil senin geldiğin
    geldiysen geldin amk havasında
    üzülüyor insan amk
    ilk koşulması gereken kişinin yanına koşup ellerinden öperek hasret gidermesini sağladım
    benim verdiğim kiloları görüp
    elmacık kemiklerimin belirgenlişmiş oldugunu görünce
    herşey çok iyiydi dediğim hiçbirşeye inanmadı
    bu durumunda anne tarafından yapılması gereken tek şey
    benim sevdiğimi bildiği tüm yemekleri yapıp zorla ağzıma tıkmak
    sen tüm maçı kaybet 6 7 sayı fark ye maçta akşam hava kararınca da gol atan kazanır diye kandırmaya çalış cocukluk futbol panpalarını
    olur mu anne bir günde geri alınır mı o kadar kilo
    gündüz vakti duyan geldi amk eve
    hala teyze konu komşu
    karı milleti bile kendi kocalarının askerlik anılarını anlatmaya başlayınca evden kaçmanın şart oldugunu anladım
    şartı yerine getirmek biraz zor oldu
    üstüme üstüme gelen sorulardan
    birisinin evde şeker kalmış dediğini duyar gibi oldum
    ben giderim dedim direk
    dur filan demelerini dinlemeden kaçtım amk
    mahalledeki binin birisini yakaladım
    verdim parayı
    bu paraya şeker al
    sonra git kip dı çeynç ne demek onu öğren
    Tümünü Göster
    ···
  13. 388.
    0
    110

    • *daha sonra bizim eve zütür şekeri dedim
    kip dı çeynç ne demek abi dedi
    lan olm önce şekeri al hadi kaybol dedim
    mahalledeki herkesi özlemişim
    oturup çay içesim geliyor manavla bile amk
    otele gittim
    vayy hoşgeldin geyiklerinden sonra
    yine aynı konuya döndü muhabbet
    eeee nasıldı askerlik
    ebrunun babası da gördü beni
    odaya çağırdı
    ihtiyacım olup olmadığını sordu
    sonra karısını arayıp geldiğimi haber verdi
    tamam deyip telefonu kapatır kapatmaz yarın akşam bizde yemektesin dedi
    ordan ayrılıp biladeri aradım nerde olduğunu öğrenip telefonuna el koydum
    eve geç millet dağılınca bana haber ver uykusuzum yoldan geldim yatacam dedim
    ben ondan haber beklerken
    çarşıya inip
    eski esnaf arkadaşlarla makaraya indim
    insan asker olunca ölümü yakından hissediyor herkesle helalleşmek istiyor
    o yüzden eski patronun yanına da uğradım bir helallik almak için
    ondan allah katında alacağımızı alıp vereceğimizi verdikten sonra
    gözüm o mu acaba diye birisine takıldı
    oydu amk
    elif
    o da bana aynı gözlerle bakınca
    uzaktan merhabalaşmak kaçınılmaz oldu
    o uzağı yakınlaştırdı
    tokalaştık
    -nasılsın dedi
    -iyiyim sen nasılsın dedim
    ben asker olduğumu acemiliğin bittiğini bugün alanyaya geldiğimi
    bir hafta kaldıktan sonra usta birliği için istanbula gideceğimi anlattım
    o da alanyada ev aldıklarını
    bir optikçi de çalıştığını okulu dondurduğunu söyledi
    istanbula geleceğini geldiği zaman beni görmenin iyi olcağını söyleyince
    hala ebru ile beraber olduğumuzu söyledim
    sorun değil dedi
    en baştan beri hiç sorun etmedi ki zaten amk
    baktım yine bilindik elif
    neyse ben gideyim dedim
    ···
  14. 389.
    0
    113

    • *asansörde anladım yanlış yaptığımı
    onunla o kadar sıkışık bir yerde kalmak bile germişti beni
    ama çıktık bir kere
    eve girdik
    oturacağım yeri gösterdi
    avrupai aplikleri açtı
    içerisi loştan biraz daha aydınlıktı
    nedendir bilmem heyecanlıydım
    -ne içersin diye sordu
    -ne var dedim
    vitrini gösterdi çalıştığım barın küçüklüğü gibi ne ararsan var
    baktım menüye bakıp ne istediğine karar veremeyen kararsız birine dönüşeceğim
    sen seç farketmez dedim
    barmen sensin sen seç dedi
    yoksa ben bişeyler ayarlayayım mı dedi
    onun ayarlayayım mı demesinde
    nuri alçonun bakışlarını gördüm ve tırstım
    -sen iki bardak getir yeter dedim
    bardakların boş olduğunu göreyim diye
    mutfaga geçti
    buzda ister misin diye seslendi
    bana katlanmak zor zanaat
    -yok gerekmez dedim
    iki bardakla geldi
    bende bir viski seçtim
    ya glenfiddich ti yada glenmorangie
    bardakların ilaçsız oldugunu görüp tatmin olduktan sonra
    -buz niye getirmedin dedim
    -getirme demedin mi dedi
    -ben öyle bişey demedim dedim
    -neyse dedi gitti buz da getirdi
    onları da koyduktan sonra
    bu viski beyler şakası yok amk zaten uzun zamandır içmiyorum içki çarpılmayayım diye
    normalde o viski kola ile bin edilmez ama

    ---kola da getirir misin dedim
    -başka bir ekgib varsa söylede gidip gelmeyeyim dedi
    -şikayetçiysen gideyim dedim
    -getiriyorum diye kalktı
    gıcık etmek lazımdı karıyı
    bende gerekli şeyleri yapıyordum
    ama çok ciksiydi gözüm o mutfaga giderken
    kalçasında kalıyordu amk
    kolayı da getirdi
    -pipet var mı dedim
    -yok dedi gıcık almış bir ses tonuyla
    vay amk isteyecek başka bişey de kalmadı
    bir yudum aldım
    -müzik mi tv mi film mi dedi
    -hiç birine gerek yok bunu içer giderim dedim
    -bi film var takayım sıkılırsan gidersin dedi
    film fikri fena degildi aslında istedigim zaman sıkıldım deyip kaçabilirdim
    hem filme bakarken fazla konuşamaz bu durumda elifin bana yaklaşması da zor olurdu
    o bir dvd takarken bende
    ebruya mesaj attım
    nasılsın aşkım diye
    ondan gelen klagib cevaplara klagib mesajlar ekleyerek
    bir de gün raporu verip bir arkadaşın yanındayım diye mesaj attım
    hangi arkadaşın deyince heyecanlandım panik yaptım amk
    bi arkadaş işte askerlikten konuşmaya başladı sıkıldım dedim
    elif de uyuz olmuşa benziyordu ben ebruyla mesajlaşıyorum diye
    filmde başladı bu arada aplikleri biraz daha loşlaştırdı elif
    geldi yanıma oturdu amk
    içkisini almak için sehpaya uzandığında bacakları bacaklarıma değecek mesafedeydi
    bu durumun bende yarattığı etkiden kurtulabilmek için
    lavaboya kalktım
    geri geldiğimde biraz daha uzak bir mesafeye oturdum

    • *film tekrar devam etti
    amk filmi o kadar mı güzel olur
    sonunda ne tak olacak diye daldım gitti filme
    bişey olmaz amk diye bir barda daha doldurdum
    film olması iyi olmuştu
    elifin bacaklarından alıkoyabiliyordum gözlerimi
    ta ki filmi durdurup
    -begenmediysen kapatayım derken bana dönmesi
    ve gözlerimin verdiği bacak arası frikiğinde kalmasına kadar
    -yok çok begendim dedim harbiden de begenmiştim amk
    iyiki oturur haldeydim yoksa gördüklerimden dolayı esas duruşa geçmiş
    şahsı muhterem elif tarafından farkedilebilirdi
    film devam ederken elifte yayılmaya başladı koltuğa
    mini etek giydiğinin farkında olmadan hemde
    baktım benimki esas duruşu hiç bozmuyor
    aklımda kötü kötü şeyler geçiyor
    şeytan bir sol kulağıma bir sağ kulağıma fısıldıyor
    hadi olm akıt şu içindeki irini al sana fırsat diye
    şeytana uydum ama farklı bir taktikle
    filmi durdurur musun dedim
    heyecanlı bir şekilde durdurdu
    -bişey mi oldu dedi bunu derken banu alkan bakışlarını görür gibi oldum
    ebruyu seviyordum
    aldatamazdım
    aldatırsam yüzüne bakamazdım
    -lavaboya gitmem lazım dedim
    kalktım wc ye bi baktım hala ayakta bizimkisi
    gitsem film aklımda kalacak
    bi daha ya bulurum ya bulamam
    zaten sonları da yaklaşmış
    kalsam sadakatin ırzına geçecem
    kendi kendime bunları düşünürken bile ebruyu aldatıyor hissettim kendimi
    sonra bir fikir peydahlandı bende
    elime kuvvet içimdeki irini akıttım
    benim küçük asker esas duruşu bozup rahata geçti
    artık öncelikli olarak yapmak istedigim şey ciks degildi
    buna güvenerek içeri girdim
    elifin ciksi oturuşunu aldırmadım çünkü artık terhis olmuştum o duygulardan
    film sessizce tekrar başladı
    elif tekrar doldurmuş bardakları
    yavaşca onu da içtim
    filmin final sahnesi yaklaştı
    yine durdurdu filmi
    -ne olacak tahmin et bakalım dedi
    Tümünü Göster
    ···
  15. 390.
    0
    114

    ---sen izledin mi dedim
    -evet izledim daha önce dedi
    bi kaç tahmin yaptım hiçbiri çıkmadı
    parmağımdaki yüzüğü gördü
    -nişanlandınız mı dedi
    -hayır sözlendik dedim
    sevdiğim bir konuyu konuşmaya başladık
    elifi kendimden sogutmak için bir fırsattı
    -çok şanslı kız ebru dedi
    bunu bana ilk defa söylemiyordu hatırlarsanız
    -şanslı olsa yanımda olurdu dedim
    -ben şanslı mıyım şimdi dedi
    bak amk konuyu nereye çekti yine
    -neyse açta bitirelim şu filmi dedim
    -şansım olsaydı neyse boşver dedi
    hay amk utandırdı beni
    filmin sonunu izledik kurguya hayran kaldım amk
    film hakkında yorum yapıp begendiğimi söyledim
    gece için teşekkür ettiğimi söyleyip ayrılmak için izin isteme aşamasındaydım ki
    telefonu çaldı
    telefon konuşması özeti şimdi git sonra gel misafirim vardı
    birisi sanki apartmanın dışında eve gelmek için izin istiyor gibiydi
    telefonu kapattı
    -gelsin ben gidiyorum zaten dedim
    -yok şimdi gitme dedi
    -neden dedim
    -aşşağı da bekliyor dedi
    -beklemesinin benim gitmeme engel olan kısmı ne dedim
    -yanlış anlar şimdi yardım et lütfen dedi
    -neyi yanlış anlar elif ne yardımı edeyim sana dedim
    -bu cocuk bana asılıyor dedi
    -gidip döveyim mi amk ne yapayım asılıyorsa dedim
    -dışarı çıkarken seni görürse sorun çıkarabilir dedi
    uyuz oldum amk içine düştüğüm duruma bak
    -eve gitmem lazım annemler bekliyordur merak ederler dedim
    -dur biraz gitsin sonra gidersin dedi
    kimden korkuyom ki amk
    onlar mesajlaşmaya başladı gelirsin gelemezsin diye
    bana dönüp gitmiyor dedi
    -benim gitmem lazım kusura bakma dedim

    ---ya çıkma lütfen dedi
    -ben üst katın merdivenlerine çıkayım sen çocuğu çagır içeri girince gideyim dedim
    -gelmesini istemiyorum ki.lütfen bir tane daha iç gider o dedi
    -yok gitmem lazım dedim
    elimi tuttu lütfen dedi
    -iyi tamam dedim
    sarılmaya yeltendi bir daha yaparsan giderim dedim
    -pardon dedi
    içkileri tekrar doldurdu
    -ışıkları kapatayım da yattığımı sansın dedi
    -korkma bişey olmaz açık kalsın dedim ama dinlemedi kapattı amk
    geldi benim oturdugum koltuga o da oturdu
    bayağı da yanıma oturdu
    biraz oturduk mal gibi sessizce
    sonra sağol derken bir elimi bacagımın üstüne attı
    önemli degil derken bende elini bacagımın üzerinden aldım
    sessizleşen ortamda ciksi ciksi nefes almaya başladı
    pencerenin ışıgı direk bacaklarına vuruyordu
    içimdeki irin tekrar toplanmaya başladı
    sonra kalktı pencere yaklaşıp geri geldi bana daha yakın oturup
    -gitmemiş hala yaaa dedi aynı anda bana sarılıp gitme lütfen dedi
    -bana bir daha dokunursan giberim elif dedim
    -gerçekten mi dedi
    -evet gerçekten dedim çok ciddi bir şekilde
    -yine dokundu hemde bacaklarımın kasık bölgesine dogru
    ayaga kalktım
    -sana iyi geceler dedim
    -dur şaka yaptım falan dediyse de dinlemedim
    çıktım kapıdan
    merdivenleri kullanırken lavuk sen kimsin diye sorarsa ne cevap veririm diye düşünüyordum
    aşşagı indim
    caddeye baktım
    allahın kulu yok
    vay amk bekleyen kimse de mi yoktu acaba
    yoksa elifin aradığı adam da hayal ürünüydü
    eh amk elif senden herşey beklenir
    neyse vukuatsız atlattık amk
    daha da gelirsem iki olsun
    zaten ebrunun bunları duyması kasten adam öldürme sebebi

    • *eve gittim zıbardım
    geride kalan geceyi
    diğer gib sahibi kişiler tarafında zütü kaldırılmış
    kendi saplarının kendilerine sadık olmasını şart koşan
    ama sapsızken her erkeği potansiyel sevgilisi sanan
    amlı olmayı tüm erkekleri elinde oynatabilme kozu sanan
    örnek kevaşenin birinin elinden kurtularak tamamladım
    askerliğin şimdiye kadar bana kazandırdıgı tek şey nizami bir şekilde yatağımı yapıyor olmamdı sabahları
    ertesi sabah kalktım otogarı aradım bilet ayırtmak için
    istanbula gideceğim gün bilet yoktu
    bende bir gün öncesinden aldım
    bu bir geceyi ankarada geçirecek olmam demekti
    sakalları kesmiyordum
    neden traş olmadın diye komutanlara inat
    ama saçlarımı ne tak yiyecegi belli olmayan
    bir askerin eline teslim etmemek için kestirdim aynı gün
    bildiğiniz 3 numara
    alanya onsuz pek de eglenceli degildi
    aslında çok eglenceliydi ama bu eglenceyi yaşayabilmek için onsuz duygularımın olması lazımdı
    denize gittim
    o arkadaşın yanına köye falan derken
    otele gidip ebrunun babasıyla konuştum
    annesi de otele geldi
    böylece ben onların evine gitmek zorunda kalmadım
    babadır elleri öpülür bayramda seyranda ama hakeder
    cebinde ne varsa kendim ne yerim diye düşünmeden verdi bana
    almak istemedim ama zorla verdi
    bir de kart verdi bana banka kartı kendi adına açılmış bir hesap
    parayı kendi hesabına yatıracaktı
    Tümünü Göster
    ···
  16. 391.
    0
    115

    • *bende kartla onun şifresini girip çekecektim
    böylece banka da kesinti yapamayacaktı
    havale olmadığı içim
    gün geldi ankara üzerinden istanbul yolu gözüktü
    ben mi yaptım yoksa ana yüreğinden midir bilinmez annem ağladı sarılırken
    babam ve kardeşim sadece sarıldı
    son kez ebruyu arayıp yola çıktığımı söyledim
    beni bekleyeceğini söyledi
    8 saat onu görme hayali ile yaptım yolculuğumu ama gelmedi
    telefon açtım ama aradığım sevgili telefonunu bilmediğim sebebten dolayı kapatmıştı
    koskoca otogarda öylece oturdum kaldım bankın birisinde
    iki bacagımın arasında valizimle
    7 saat bekledim
    en az 200 kere aradım
    ama gelen de olmadı
    cevap verende
    benim telefonum olmadığı için ordan ayrılırsam beni bulamaz diye hiçbir yere gitmedim
    akşam oldu
    karanlık çöktü gelen giden yok telefonda hala kapalı
    elime valizi aldım
    ebrunun arkadaşının evini zar zor olsa hatırlayarak buldum
    kapıyı çaldım
    kızın birisi açtı
    hatırladı beni
    ebruyu sordum direk
    -haberimiz yok dedi
    durumu anlattım
    yurda telefon açtı kız
    yurtta da yokmuş
    aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı
    beni aldatıyor olmasını veya beni artık sevmiyor olmasını gibtir edin başına sağlığı ile ilgili bir sorun mu geldi diye korktum
    kızların yanında bir erkek olması tek umudum du ama
    herkes ders çalışma peşinde sınav manyağı olmuşlar
    kaldım mı koskoca ankarada ne yapacağını bilmez bir şekilde
    alanyayı arayıp annesine babasına da sormak istemedim onları telaşlandırmamak için
    kızlar sagolsunlar gel burda bekle biz de meraklandık dediler

    • * ben otururken
    çay demlediler
    ebrunun diger arkadaşlarını aradılar yanında mı diye
    öyle mal mal bekledik panik halinde
    sonunda telefonu açıldı
    kızın onlarca denemesinden sonra
    çalıyor deyince heyecanlandım
    ben aldım telefonu
    -nerdesin ebru dedim
    -sen nerdesin dedi
    -arkadaşlarının evindeyim sabahtan beri seni bekliyorum dedim
    -ne işin var senin orda dedi
    kimin kimden hesab soracağı karıştı
    -ebru nerdesin dedim
    -niye gidiyorsun onların yanına dedi
    böyle davranmasının altında muhtemelen bir sebeb vardı
    -sen nerdesin ben oraya geleyim dedim
    -gelme istemiyorum sen mutlu gözüküyorsun orda dedi
    etrafa ciddi ciddi baktım amk kamera şakası falan mı yapıyorlar diye
    -çok mutluyum burda ebru kızlarla sabahtan beri bi ankara bi roman havası oynuyoruz sevinçten.
    bunu der demez telefonu kapattı
    tekrar ararken tansiyonumun çıktığının farkındaydım
    sinir uçlarım gıdıklanıyordu
    ama bu işin sebebine öğrenmeden küfür etmeyecektim
    telefonu yüzüme kapatma konusunda ne kadar hassas oldugumu biliyordu
    bunun hesabını da sonraya bıraktım
    kızdan izin alarak tekrar aradım
    balkona çıktım
    aradım
    -ne var dedi
    -tekrar sorayım mı sen anlatacak mısın dedim
    -benim anlatacak birşeyim yok sana dedi
    -madem yoktu neden çağırdın beni ankaraya dedim
    cevap vermedi
    -sen bana neden böyle yaptıgını anlatıncaya kadar gitmiyorum askere haberin olsun dedim
    -beni bir daha arama kelebek dedi
    -tamam aramam ama sebebini söyle dedim
    -sana karşı tüm duygularımı kaybettim dedi
    -daha düne kadar çağırıyordun aşkım gel çok özledim diyordun ne oldu bir günde dedim
    -geçte olsa farkına vardım yaptıgım hatanın dedi
    baktım ağlayacağım hem sinirden hemde duygusal krizden
    -beni severek hata mı yaptıgını söylemeye çalışıyorsun dedim
    -sana güvenerek hata yapmışım dedi
    bi dakika şimdi biraz kopya verdi işte
    güven konusunda konuştuguna göre muhtemelen elif le ilgili birşeyler duymuştu
    ama o olmama ihtimali de vardı
    pişti olmamak için ben elifin adını anmadım

    ---tamam yarın gidecektim ama bu gece ilk buldugum otobüsle giderim istanbula. gitmek var dönmek yok. muhtemelen beni bir daha aramayacaksın
    numaranı da degiştirme ihtimalin var. ölüm var kalım var son bir kez göreyim helalleşelim lütfen dedim
    -yurda girdim çıkamam dedi
    -tamam yarın sabah ben seni tekrar ararım yurttan çıkınca helalleşiriz o zaman dedim
    -peki dedi ve kapattı telefonu
    kızların yanında yatmak uygun olmayacagı için
    onlara bir pansiyonda yer ayırtmıştım dedim ve gittim
    bir kaç tane taksiciden yardım alarak
    bir pansiyon buldum
    gece yattıktan aynı gün teslim olmam gereken güne uyandım
    dışarı çıkıp ebruyu aradım kulubenin birisinden
    şuraya gel şu saatte dedi
    yine kapattı
    oraya vardıgımda hiç alışık olmadıgım bir karşılama vardı
    ışıl ışıl gözleri bana hiç bakmıyordu bile
    öylece oturuyordu
    tek yaptıgı ben yanına oturup merhaba deyince
    parmagında ki iki yüzükle oynamaya başlamak oldu
    bir çıkarıp bir takıyordu ona aldıgım yüzükleri
    bense sadece ona bakıyordum
    elimdeki çantama bir yük daha binecekti
    ebruya verdiğim kalbimi artık kendimde hissediyordum
    hiç taşımıyordu artık
    elimi uzattım
    hakkını helal et diyemedim
    çıkmadı ses
    karabasan oldu ayrılık
    titreyen ellerim öylece kaldı orda
    sonra çekmek zorunda kaldım
    hiç konuşmayacak gibiydi
    -ben gidiyorum ebru sebebini anlatmayacak mısın dedim
    -bildigin şeyleri tekrar niye hatırlatayım ki dedi
    -hiç birşey bilemiyorum iki gündür dedim
    -alanya nasıldı kelebek eğlenebildin mi arkadaşlarınla dedi
    ama arkadaşlarınlayı büyük harfle söyledi
    -devam et dedim
    -sen soruma cevap ver önce dedi
    evet yavaş yavaş dökülmeye başladı
    -hayır hep seni özledim dedim
    -hmm bazı kişiler aksini iddaa etti dedi
    bi taklar duymuş oldugu kesinleşti
    -yanlış tahmin etmişler dedim
    -sen niye elifle buluşuyorsun kelebek dedi
    -hadi buluştuğunuzu boşver bana neden yalan söylüyorsun dedi
    -hadi bana yalan söyledin neden geceyi onun evinde geçiriyorsun dedi
    -amasya dönüşünde bana niye uğradın direk gitseydin ya sevgilinin yanına dedi
    yakalanmışız amk
    arkadaşının birisi görmüş beni
    telefonlaşmışlar ebru ile sürekli
    elifi tarif edince kız ebruda takip et demiş
    eve girdigimiz görülmüş
    ama ebru hesab sormak için ebru beni ankaraya davet etmiş
    davet gerçekleşinceye kadar da hiç birşeyi çaktırmamış
    aranızda benim yerime ebruya açıklama yapmak isteyen var mı?
    Tümünü Göster
    ···
  17. 392.
    0
    geliyorum beş dk ya pampalar kimse yok diye atmayı bıraktıydım

    şöyle iki üç saat atarım Allahtan birşey olmazsa
    ···
  18. 393.
    0
    119

    • *ebru telefonu degiştirir ve ben onun numarasını alamam diye tekrar aradım
    merhabalaşma faslı bittikten sonra yine o gibtir taktan cümleyi kurdu
    -ne var
    seviyoruz amk daha ne olsun
    -numaran aynı mı hala diye aramıştım dedim
    -demek ki aynıymış dedi
    -kapatayım o zaman dedim
    -sen bilirsin dedi
    -bana verecek misin numaranı dedim
    -hayır dedi
    -tamam rahatsız ettim o zaman pardon kendine iyi bakarsın dedim
    -dur bişey sorcaktım dedi
    -buyur dedim ama aklım hala o hayır da ağladım ağlayacam
    -arkadaş kalmak ister misin dedi
    -hayır dedim
    -neden dedi
    -bana kurduğun her cümlede tekrar ilanı aşkını beklemektense.
    delikanlı ayrılığımla oturum kendi kendime konuşurum. dedim
    -biraz delikanlı olsaydın arkadaş değil sevgilin olmaya devam ederdim zaten dedi
    -hiç kızmadım sonuna kadar haklısın.
    ben o eve girdim delikanlılıktan çıktım sen girseydin
    kalbimi tek verdiğim kişiyi huur olarak anacaktım. dedim
    -arkadaş da olamayacağız öyle mi dedi
    -seni bu kadar severken arkadaş olamam git benim yaptıgımın aynısı sen yap bende senin benden nefret ettiğin kadar nefret edeyim
    sonra yaşanan yıllar hatrına arkadaşlığa bende katlanayım dedim
    -ben sen değilim kelebek dedi
    -biliyorum ebru özür mü? istiyorsun bir milyon kere en içten dileklerimle. pişmanlık mı duymak istiyorsun? allah binbir türlü belamı versin.
    bana cesurca git de giderim ama beni uzakta tutup kalbimi kendine çekme dayanamam arkadaşlık aşkına dedim
    -kapatmam lazım dedi
    kaçmak istiyordu çünkü ne istediğini o da bilmiyordu
    onu arayacak olan kişi yine ben olmak zorundaydım
    -tamam dedim
    -sonra arayayım mı yine dedim
    -sen bilirsin dedi
    -ben aradığımda arkadaşın olarak konuşmam haberin olsun bir rahatsız olursan aşkımdan sıkılmadan yüzüme kapat çünkü kızacak bir sevgilim olmaz artık dedim

    ---tamam dedi
    -o zaman görüşürüz kapatmam lazım dedim
    kapattım
    onu tekrar aramak için kaybettiğim tek zaman
    tekrar numaraları çevirip
    onun cevap vermesini beklemek oldu
    -efendim dedi
    -merhaba aşkım seni çok seviyorum nasılsın dedim
    hiçbirşey diyemedi
    bende zaten beni bir anda affetmesini bekleyip iyiyim aşkım sen nasılsın bende seni çok seviyorum demesini beklemiyordum
    eğer öyle yapsaydı zütüm iyice kalkacak
    ve ona karşı ne hata yaparsam yapayım onu kaybetmeyeceğimi düşünecektim
    ama onsuz da yapamıyordum
    özledim onun aşkım demesini seviyorum demesini
    onu kırdığım için mantıklı olarak dememek hakkıydı ama
    hangi aynştayn aşıkken kalbine söz geçirebilmiş ki ben gecireyim
    ama istiyordum lan işte amk seviyorum demesini
    -orda mısın aşkım dedim
    -burdayım kelebek dedi
    -en çok neye dua ediyorum biliyor musun dedim
    -bilmiyorum dedi
    -allahın bana verdiği yeteneğe dedim
    -anlamadım dedi
    -kalbim mesaj gönderiyor beynim yorumluyor dilim dönüp sana seni seviyorum diyor. bunları derken gözlerim ışıldıyor
    ve kulaklarım tekrar duymayı bekliyor neyse tamam
    bu kadar risk aldığım yeter en azından sen suratıma kapatmadan
    ben kapatayım ki şansım devam etsin bir dahaki aramalarımda
    haa bu arada unutmadan seni seviyorum dedim. biraz bekledim hani bende der mi diye ama demedi
    sonra yavaşça telefonu kapattım
    halimden bi haber olan asker panpalarım
    olayı tüm tabura yaymış
    ekşın reyiz kelebeği nasıl giber diye onun makarasını yapıyorlar
    olm ne tak yicen sokabilcen o dergileri diye bana takıldılar

    ---yardımınız lazım tek başıma sokamam dedim
    -anlat amk ne yapacaz dediler
    planımı anlattım riskli ama ok verdiler
    Tümünü Göster
    ···
  19. 394.
    0
    120

    yukarı bölük yazanesine çıktım
    yazıcılarla makara yaparken yan odadaki ekşın
    -dıbına çakim arkadaşım burda mısın gel yanıma dedi sesimi duyunca
    girdim emredin komutanım dedim
    -sen ne yaptıgının farkında mısın dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredin komutanım dedim
    -böyle hikayeler anlatıyon sonra birbirlerini gibecekler amk başımı belaya sokacaksın benim
    cezanı kestim kışla giriş nizamiyesine haber verdim seni baştan sona arayacaklar getirir ve yakalanırsan
    askerlik boyu çarşı yasağı
    o dergileri getiremezsen emre itaatsizlikten askeri disko cezaevi
    getirir ve bana yakalanırsan da dayak yiyeceksin haberin olsun arkadaşım dedi
    -emredersiniz dedim
    -şu imzalanacak defterleri getir dedi
    -emredersiniz dedim
    gittim getirdim
    imzalarken odada bekledim çıkabilirsin demediği için
    imza atarken
    -kitap okur musun dedi
    kitaplığa baktım kütüphane amk hepsini bana özet çıkar der bi de onunla uğraşmayayım diye
    -hayır komutanım dedim
    -dıbına çakim kusura bakma arkadaşım senin için ferre kitaplar koyamadım kitaplığıma dedi gülümseyerek
    -kitaptan okumam genelde komutanım dedim
    -vay dıbına çakim gel buraya dedi
    o askeriyede ki kısa saçın dezavantajını tekrar yaşadım enseye inen tokatla
    biraz ensede saç olsa en azından şiddeti azalırdı
    imzaların bitmesini bekledim
    hepsini kapattı defterlerin imza işi bittiği için
    -başka bir emriniz var mı komutanım dedim
    açtı klagib müziği kulaklığını takmak üzereyken
    -rahatsız etme dedi
    -emredersiniz dedim

    • *loreena mckennitt hastasıydı bende çok severim
    çıktım akşam iştiması komutanlık saati derken yat iştimasından sonra sızmış kalmışım
    ertesi gün yine kalk odasını temizle derken o da geldi
    -bir emriniz var mı komutanım dedim
    -yok canım sağol dedi
    bana canım diyorya akşam çarşı dönüşü canım benim diyerek gibecek adam ben ise hala ne tak yiyeceğime tam olarak karar veremedim
    sabah iştimasından sonra
    -defterini al gel dıbına çakim arkadaşım dedi
    daha çarşı defteri bile yok bende
    acemilikteki çarşı defteri geçerli olmuyor
    kantinden aldım
    yazıcılar gerekli şeyleri yazdılar
    tabur komutanına zütürüp mühürlendi imzalandı
    artık çarşıya çıkma işlemi hazırdı
    üstümü değiştirdim bölük komutanı imzasını aldıktan sonra da
    -inşallah başına iş açarsın arkadaşım ben çok sevmem artisleri dedi
    -emredersiniz dedim
    çarşıya çıktım
    akşama kadar gezdim küçükyalıda
    fazla bilmediğim için zütüm yemedi
    kadıköy veya başka bir yere gitmeye
    adaların karşısında bir yere oturdum yattım yemek yedim gazete okudum çay içtim derken akşamı ettim
    dönüş vakti geldi
    ben nasıl çıktıysam öyle nizamiyeye geldim
    nizamiyede kilodu açıp onun içine bile baktılar ama bi tak yok ki bulsunlar amk
    tabura döndüm saat 5 e 10 filan vardı
    en geç dönüş saati 5 ti ve saat 5 aynı zamanda komutanların lojmanlara dönüş saatiydi
    5 e gelmesine yakın ekşın beni gördü servise binecekken
    -dıbına çakim gel arkadaşım buraya dedi
    deli gibi koşarak yanına gidip emredin komutanım dedim çok yüksek sesle
    -soktun mu içeri dedi
    -emrettiğiniz gibi komutanım dedim
    -nerde dıbına çakim dergiler dedi
    -askerlere dağıttım komutanım dedim
    -vay dıbına çakim servis kalkıyor şimdi yarın sabah hatırlat sabah ereksiyonu ile gibecem seni dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    Tümünü Göster
    ···
  20. 395.
    0
    121

    • *iştimaya katıldım akşam iştimasına
    iştima bitimi ile akşam yemeğinden sonra ki boşlukta askerlerle toplandık
    olayı anlattım böyle böyle yaptım diye
    onlar zaten görevlerini biliyorlardı
    anlaşma sağladık
    bunun şerefine bir hikaye daha anlattım
    ve koştum telefona
    kimi aradım ?
    önce can beyler annemi
    hayır dualarını sözlü olarak duyup ellerinden manevi bir şekilde öptükten sonra sıra geldi canan'a
    çevirdim numarayı cevap yok
    tekrar denedim yok
    gittim iç bahçede biraz oturdum
    sonra redial ama yine yok
    o gece o telefona cevap alamazsam yatamayacağımı biliyordum
    alamadım cünkü yat iştiması için koğuslara gittik yatamadım
    yattığıma uyku denmez
    kimileri sınırlarda düşmandan gelecek kahpe kurşun korkusu ile nöbet tutarken o gece
    ben sevdiğimden gelebilecek ayrılık kurşunu korkusu ile sabaha kadar nöbetini tuttum hala bir umudu olan aşkımın
    bu kadar dert arasında ekşın reyizin ereksiyonu ile de uğraşacaktım sabah
    odasını itina ile silip süpürdüm paspasladım
    masasını düzelttim
    benim yapmamdan nefret ettiği halde botlarını boyadım
    ve geldi hemde ben botları boyarken
    -dıbına çakim arkadaşım sana boyama demedim mi dedi
    -zaman kaybetmeyin bu sabah daha önemli işleriniz var diye boyadım komutanım dedi
    -vay dıbına çakim hatırladım arkadaşım iştimadan sonra topla gel o arkadaşlarını dedi
    -emredersiniz dedim
    iştimadan sonra cesur oldugunu düşündüğüm bi kaç tanesini alıp odasına gittik
    tek tek sordu herkese dergi nerde diye
    hepsi okuduk göreceğimizi gördük sonra yırttık attık komutanım dedi
    -tamam sizde suç yok gibtirin gidin amsalaklar dedi

    • **onlar dağıldı odadan bende kaçmaya teşebbüs edercesine
    -bir emriniz var mı komutanım dedim kapı eşiğine yaklaşarak hafifte bir gülümseme ile
    -gel dıbına çakim dedi
    -emredin komutanım dedim
    önce surata bir tane vurdu
    -sokmamışsın içeri hiç bişey zütüne kadar arattırdım neden yalan söyletiyorsun askerlere dedi
    canımdan bezdim amk.ne tak yicektim amk başka yol mu vardı
    -emredersiniz komutanım dedim. konu ile çok alakasız bir şekilde
    -niye yalan söylüyorsun diye bir tane daha vurdu
    benim gözümden yaşlar akmaya başladı beyler
    ağlıyordum ama zaten alışkın oldugum tokattan dolayı değil
    ebrusuzluğa alışamadığım içindi göz yaşlarım
    -emredersiniz dedim yaşlı gözlerle
    yine vurdu
    -emredersiniz dedim
    -gibtir git elimde kalacaksın dıbına çakim dedi
    beni yediğim tokatlar gibimde olmadığı için ona
    -başka bir emriniz var mı dedim tekrar ama boynumu hafif yana kırıp yüzümü tokat yemeye hazır hale getirerek
    tekrar vurmak istiyorsan vur gibimde degil dercesine
    -yok dedi çıktım
    eğitim timi için diğer tertiplerin yanına katılmak zorunda idim
    ama telefona koştum yine
    çevirdiğim numara bu defa cevap verdi
    artık kendimde neden dün gece cevap vermedin diye hesap soracak erkeklik kalmamıştı
    ekşın reyiz sağolsun dayağın etkisi ile zaten doluydum
    -efendim dedi
    -merhaba aşkım dedim ağlamaklı bir sesle
    -ne oldu dedi.
    -bişey yok aşkım merak etme sen beni sadece sesini duymak için aradım. kendine iyi bak dedim.ama onun beni hala düşünerek
    ne oldu demesi ben üzgün oldugumda tesellim olan kişinin hala destekçim oldugunun hissine kapılmam daha çok ağlamama sebeb oldu
    -üzme kendini geçiyor günler ne kaldı ki bitmesine dedi
    o hala askerlik derdinde ben onsuz ölüyorum haberi yok
    -gitmem lazım tosbiş kalbime emanetsin dedim
    -tamam dedi. kapattım telefonu

    • *yardırarak eğitim time gittim
    eğitim timinde ekşın reyize bir çözüm bulmam lazımdı
    böyle sabah akşam dayak olmazdı amk
    aynı akşam ekşıın nöbeti vardı
    zaten uykusuzum
    dayak yemişim bi ton
    eğitim timinde yat sürün
    sevgili ile aramız hala muallak
    eh be ebecim sende haklısın bu kadar derdin hepsini sana bu yaştan sonra yaşattı hayat
    akşam ekşın subay astsubay gazinosundayken
    zap yapıyordu kanallar arası
    tek bir sahne gördüm
    rahmetli sunaldan
    kovmirim la puşto kovmirim
    ben kendimi kovdurabilir miydim??
    kovdururdum ama yapmadım çünkü birden bir cep telefonu sesi duyuldu
    ekşın yerinden kalkarak
    -dıbına çakim yakaladım seni arkadaşım dedi
    koştu subay ast subay gazinosundaki çaycılık yapan askerin yanına
    telefon hala çalıyor ben ve çaycı da ne tak yiyor lan bu diye ona bakarken
    o da her tarafı arıyordu telefon nerde diye
    -bi telefon çalıyor ama sizin telefonunuz galiba komutanım dedim
    -nerde dıbına çakim dedi
    -masanın üzerinde komutanım dedim
    -vay dıbına çakim melodiyi değiştirmiştim unutmuşum dedi
    bu adam bırakılır mı amk.
    biz hafiften gülümserken tehdit geldi
    -bu olay duyulursa gibtiğim asker sayısı populasyonunda(nüfus)iki tane artış olur haberiniz olsun dedi

    ---hangi olayı komutanım dedim.
    -aferim arkadaşım dedi
    aferim duyunca sağol demek farzdır askerde
    bana sen yatabilirsin dedi ekşın
    -bi telefon açabilir miyim komutanım dedim
    -tamam görüşme bitince bana tekmil vermeden gitme dedi
    -emredersiniz dedim
    koştum telefona
    ebruyu aradım. öyle kolayda değil beyler kart dayanmıyor amk.
    masraflı iş sürekli cep tel nosu aramak
    -merhaba ebru nasılsın dedim
    -iyiyim sağol dedi
    -bende iyiyim sende sağol dedim
    -iyi dedi
    -sınavların nasıl geçiyor dedim
    -bitti alanyaya gideceğim dedi
    vay amk yaz tatili geliyor ebru alanyada olacak
    ama vatan bana mı emanet ben mi ekşına emanetim yardırıp duruyoruz
    -iyi yolcular dedim
    -aşkım demiyorsun artık dedi
    -anlamadım dedim
    -aşkım diyorum demiyorsun artık dedi
    -lütfen tekrar et ebru sesin gelmiyor dedim
    çok iyi duyuyorum aslında ne dediğini
    aşkım diyor eskiden sürekli dediği gibi
    başka anlamda kullanıyor ama yine de diyor
    duymak da acayip ediyor beni
    offf çekip yedi tepesini sallayasım geliyour istanbulun
    -yok bişey neyse dedi
    -ne demiyorum sana dedim
    anladı amacımı tekrar tekrar duymak istediğimi
    -sen ne demek istersen onu dersin sorun yok benim için dedi
    -platonilerle bile olsa seni sevmek hala çok güzel dedim
    bunu derken ilk günler kadar heyecanlanlıydım
    durum nerden nereye gelmişti
    Tümünü Göster
    ···