-
376.
090Tümünü Göster
adam bi cümleyle gibti bıraktı beni orda yemek masasında yenmiş yemeğin tabak bulaşığı gibi kaldım
üstüne ebru
-duydunuz mu kelebek bey dedi
yaptığım şakanın ekgib yanını bulup beni iyi züt ettiği için peder beye laf yetiştirmeden
-çok haklısınız dedim
anladı bozulduğumu
annesi bu arada ebrunun yüzüğüne daha yakından bakmaya çalışıyordu
-çok güzelmiş filan diyor ama
neresi güzel amk.
ebruya aldığım yüzükten 100 tane alsan parmağındakinin bir tanesini alamaz
-hadi kalkalım dedi ebrunun babası
kimse nereye diye sormadan kalktık
otele geldik
-birer içki içelim de öyle yatalım dedi yine ebrunun babası
bara geçtik
barmen bar menülerini dağıtmaya başlarken
-gerek yok menüye. soğuk şampanyanız var mı dedi
hiç de sevmem amk. o köpürenleri
-ebrunun annesi ben bir de su alayım dedi
ebru da ona katıldı
şampanya geldi
mantar itina ile patlatılıp gerekli miktarda köpük dışarı boşaltıldıktan sonra
bardaklar dolduruldu
… nın şerefine cümlesindeki boş yerleri doldurmak kime düşerdi
tabiki babaya
-verdiğiniz sözün şerefine çocuklar dedi. bize bakarak
ıkına ıkına içtim.
bi daha doldurmasınlar diye de hepsini bitirmedim **yüzümün ekşimesinden peder sevmediğimi anladı
-başka bişey içer misin dedi
isterim tabi amk.ama direk de söylenmez ki şunu istiyom diye
zaman kazanmak için
barmene
-menüyü alabilir miyim dedim
aslında içeceğim şeyi biliyorum.
bi kaç göz gezdirip
bakarken
-aynısından bana da söyle dedi. ebrunun babası
vay amk. üstüme yine sorumluluk bindi
fikrimi değiştirip onun sevdiğini bildiğim
iki tane baco söyledim
bakardi kola fikrim hoşuna gitmiş olacak ki
-iyi fikir dedi ebrunun babası
içkileri içtikten sonra
-bir tane daha içer misiniz dedim babasına
-hayır yarın araba süreceğim dedi
sanki benim bir tane daha içmek istediğimi anlamış gibi
-bir tane daha alabilir miyiz dedi barmene
elinde içki ile gelen barmene de benim için olduğunu söyledi
evet yarın alanyaya geri dönüyorduk
-senin ehliyet yok dimi hala dedi babası
-yok dedim
-al bi tane artık dedi
-tamam dedim.
bayanlarda bardaklarını bitirinceye kadar bekledik
sonra odalara geçtik
ben herşey iyi güzel sanırken
ebru bana suçları üzerime attığı için surat yaptı
şaka olduğunu söylesemde
inatla devam etti
-ne yapmam lazım kendimi affettirmek için dedim
-hiçbirşey yapma dedi ama nazlanmaya başlamasından kafasında birşey olduğu belliydi
-söyle işte herşeyi yaparım senin için dedim
-herşeyi mi dedi. gülümseyerek
tırstım bir an amk.
hani ben hikaye yazarken araya girip. hikayeyi devralarak benim zütü kaybedişimi anlatıyorlarya
bende öyle birşey olacak sandım
-evet herşeyi lan seviyorum seni ne istersen yaparım dedim
-peki dedi. dudaklarıyla
aha lan sadece öpüşmek istiyormuş sandım
dudağına yaklaştım biraz öpüştük
-tamam mı affettin mi dedim
-affetme şartım bu değildi ki dedi
-affetmediğin adamı neden öpüyorsun o zaman dedim
-affetmediğim sözlümle şampanya bile içerim.ama o şampanya kadar da soğuk alırım intikamımı dedi
-affetmeden bi kaç kez daha öpüşelim sonra ffeder durursun dedim
-olmaz dedi
-ne istiyorsun söyle o zaman dedim
-şortunu giy dedi
bi dakika tam kavrayamadım olayı ne oluyor amk.
benimle beraber olmak istiyor olsa soyun derdi direk
şortu niye giyeyim ki??
-niye dedim
-dediğimi yap kelebek dedi
bi fantazisi vardır diye düşünüp biraz heyecanlanarak kotu çıkardım
boxerla kaldığım zaman sordum
-bunu da çıkarayım mı diye
-hayır o kalsın şortu giy dedi
gittim şortu giydim
-çoraplarını da çıkar dedi
çıkardım
bekle dedi
içeri geçti
kapıyı kapattı yatak odasının
bende mal mal bekledim ne olacak diye
sonra dışarı çıktı
dizlerine kadar olan bir elbise ile
-hadi gidiyoruz dedi
-nereye gidiyoruz dedim
-beni takip et dedi
-yalın ayak mı geleyim dedim
-terliğini giy dedi
-emredersiniz de affedilmeyi neden bu kadar gizemli hale getirdin dedim
-hadi hadi konuşma dedi
odadan çıktık
resepsiyoncunun şaşkın bakışları arasında oteli de çıktık
denize doğru yürümeye başladık
binlik koktu burnuma
-sex on the beach yapmaya mı gidiyoruz dedim
-bunun içinde affedilmeyi dileyeceksin kelebek bey dedi
eh beee bişey de denmiyor amk.
plaja geldik
-tamam mı dönelim mi dedim
-hayır yüzeceğiz dedi
-ebru sarhoşu vardır diskodan çıkanı vardır, hırsızı vardır gel dönelim dedim
dedim de kime diyorum
o üzerindeki elbiseden bir çırpıda kurtulup denize yürümeye başladı bile
bende t shirt çıkarıp
arkasından gittim
denize girdik mi girdik
sarıldı bana öpüşmeye başladık tuzlu tuzlu yine
ben biraz kendimden geçtim
-hadi odada devam edelim durduramıyorum dedim
-ben durdururum merak etme dedi
bi tane bekçi geldi tüm ortamın dıbına koydu
sanki denizi gibiyoruz amk.
-hop bilader ne yapıyonuz burda dedi
-yüzüyoruz dedim
-laaan bırak almışsın elin cavır gızını git bi otele zütür dedi
vay amk. ebruyu turist beni de karı zütürecek yeri olmayan fakir bini sandı
-dayı ayıp oluyor ne turisti dedim
-neyse yasak çıkın dedi
nasıl bi yasaksa amk. alanyada yasak değil.hem madem göreceksin neden suya girmeden önce görmüyon
-tamam çıkıyoruz git sen dedim
-bekliyorum dedi
ebru sen bekle burda dedim
-tamam sakin ol dedi ebru
-git başka bir yerde beklede kız çıksın dedim
-5 dakika sonra burda görmeyeyim dedi
vay amk. oğluna bak kim verdiyse o sorumluluğu deniz kendinin sanıyor
bekçi gidince
ebruda çıktı
otele döndük
ıslak ıslak
duşa beraber girdik yine -
377.
088
beraber olduk
sabah ben ondan önce kalktım
o hiç kalkmak istemedi
kendini kötü hissettiğini söyledi
-neyin var diye sordum
-ağrı kesiciye ihtiyacım var sanırım tahriş oldu dedi
-tamam sen uzan biraz dedim
aşşağı inip receptiona ağrı kesici olup olmadığını sordum
hapı aldıktan sonra yine yukarı çıktım
ona hapı attırıp başında beklerken kapı çaldı
ben actım kapıyı babasıydı
-biz odada yapacağız kahvaltıyı size de söyleyeyim mi dedi
-iyi olur dedim. içeri girip ebruyla konuşmasından korkuyorudum
-tamam görüşürüz dedi gitti allahtan
biraz sonra tepside iki kahvaltı tabağı iki portakal suyu ve bir gül geldi
ebru benim ısmarladığımı sanıp teşşekkür etti sürprizim için ama
babasının fikri olduğunu söyledim
-bugün ne yapmak istersin dedim
-sadece yatmak istiyorum dedi
bi dakika lan sadece yatarsa olur mu amk. millet ne oldu ne yaptın kıza diye paniğe kapılmaz mı?
-plaja gider uzanırız sadece annenleri telaşlandırmayalım dedim
-tamam haklısın dedi
bu durumda bazı yeteneklerden yararlanmak gerekiyor
bana ihtiyacı olan birisinin içinde bulunduğu acıyı dindirebilmek için
-o zaman bugün tuzlu dudaklarından öpemeyeceğim denize girmeyeceğin için. şimdi biraz avans alabilir
miyim dedim
tamamen mahsumane bir şekilde öpüştük
sonra kahvaltı için getirilmiş menaj takımından tuzluğu alıp suyun içine biraz döktüm
-yok bu olmadı.bir yudum al ama yutma o tadı yakalamam lazım dedim
biraz güldü
kahvaltısı bitti
-ben bir duşa daha alayım dedi -
378.
087Tümünü Göster
• *odaya çıktım denizde kullandığımız havluları balkona astıktan sonra
diğer havluları alıp aşşağı inerken
çok hızlı hareket ediyordum
ebru bu belli olmaz binbir mazeretle odaya gelir
nasıl olsa gece beraber yatacağız
aceleye ne gerek var
sonra havuza indim
ebrunun havlusunu serip kendimde yerimi aldım
babası elinde iki tane bira ile geldi
bana doğru
-ben içmeyecektim dedim
-ikisini de kendime aldım zaten dedi
ama o gülerek söylediği için şaka olduğu hemen belli oldu
sonra babasının dikkatini otelde asılı olan bir afiş çekti
-bu gece burda canlı müzik varmış akşam yemeğini burda yiyelim mi dedi babası
bana bakarak.
bana ne bakıyon amk.ben miyim patron siz nere giderseniz bende oraya gelicem
-hanımlar karar versin dedim. üzerimdeki yük azalsın diye
-beraber karar verelim dedi annesi
-ya iyi çalmıyorlarsa dedi ebru
-benim bir fikrim var dedim
bütün gözler üzerime toplandı
-akşam üstü biraz balkonda otururuz. onlar çalmaya başlayınca müziği biraz dinleri
eğer hoşumuza giderse burda kalırız dedim
-daha mantıklı bir fikri olan yoksa katılıyorum dedi babası
diğerleri de katıldı başka ne yapacaklardı ki
havuzda bir iki saat durduktan sonra
biz peder beyle 3 er tane bira devirmişiz
muhabbet de yavşamaya başladı tabi haliyle
adam iyice samimi oldu benimle
ebru postasını koydu hep babasıyla konuşunca
-bir daha ki tatile ikiniz gidin isterseniz dedi
-git de sustur şunu dedi şaka ile
-seni kim susturacak beyefendi dedi ebrunun annesi
vay amk. kadınlar bize cehpe almış
ağız tadıyla bi kaç bira içirmiyorlar
-dağılalım bence dedim ebrunun babasına
-onlar dağıtmadan dağılsak iyi olcak dedi
ben ebrunun yanına geçtim
beni takip et dedim
-gelmiyorum dedi
-kes lan gel diyorsam gel dedim. yavşak bir ses tonuyla
-bak sen hadi bakalım gücün yetecek mi getirmeye dedi
-sen bilirsin dedim
balıklama atladım havuza atladığım yerden geri çıkıp
vücudumdan akmakta olan bütün suyu üzerine akıttım
elleri ile mani olmaya çalışsada ıslanmıştı
sonra elinden tutup ayağa kaldırdım
havuz kenarına yaklaştırıp havuza ittim
hemen arkasından da ben atladım
bana kızmış gibi görünerek odaya çıktı
havlusunu bile almadan
ben nevaleyi toplayıp arkasından koştum
ama o çoktan asansöre binip
yukarı çıkmıştı
merdivenlerden koşsamda kapı yüzüme kapatıldı
15 dakika bekletti kapıda beni
sonra kapıyı açtığında duşunu almış
üzerinde sadece iç çamaşırları vardı
sarılmaya çalıştım şakaydı diye
hiç yüz vermedi
-git duşunu al kelebek dedi
-tamam ama ben çıkıncaya kadar üstünü giyinme dedim
-çok beklersin canım dedi
-geceyi beklerim o zaman dedim ebrunun kardeşi arkadaşlarından başkasına asosyal birisiydi o zamanlar.
takıldığı arkadaşlarını otele getirir yerler içerler sonra da gezerlerdi. tatile onsuz gitme amacımızın altında
ebru ve annesinin parmağı vardı. ebrunun kardeşine sormuşlar o da gelmek istememiş onlarda ısrar
etmemiş. zaten çocuk zengin bini istediğini yapabiliyor babasının otelinde sürekli tatil halinde.o yaşlardaki
çocuklar ailesinden ayrı şeyler yapmayı çok sever o da öyle birisiydi. **banyoya girdim. duşu aldıktan
sonra saçları kuruttum
sonra üzerime boxer ve havluyu sarmalayıp dışarı çıktım
ben duş alırken ebru üzerine bir t shirt giymiş
koltukta otururken
ojeleriyle uğraşıyordu
yanına gidip bende oturdum koltuğa
bir süre onu izledim.
sanki ghost filminin başrol oyuncularıyız ben yokmuşum gibi davrandı
baktım olacak gibi değil o otururken bacaklarına uzandım
ellerini biraz yukarı kaldırıp başımın üzerinde ojelerine devam etti
tepki vermeden durması bişeyleri ekgib yaptığımın farkına vardırdı
sahte öksürük numarasını da yemedi
gülümsüyor olsa bile yüzünü göremiyordum
-ebruu dedim
ses çıkarmadı
tekrarladım yine tepki vermedi
benimle konuşmuyordu lan resmen
-ben bu akşam yemeğe gelemiyecem midem ağrıyor dedim
ellerimle midemi tutarak
ve hastaymış gibi bir ses tonu ile
buna bile tepki vermedi
ne yaptık ki amk. bu kadar altı üstü biraz ıslatıp sonra da havuza attım
-size iyi eğlenceler ben biraz uzanayım dedim
kalktım yatak odasına gittim
uzandım yatağa
10 dakika kadar sonra yanıma geldi
ben yüz üstü yatıyordum
başım bir tarafa çevirik olarak
yanıma yaklaşıp biraz bekledi
elinin tersiyle ateşime baktı
-hiç bişeyin yok numaracı kelebek dedi
-mimarlık okuyorsun ebru doktor değilsin ayrıca mide orda değil dedim
-ne oldu ki şimdi yaa. doktora gidelim istersen dedi
-doktora gitmene gerek yok. eczaneden bir hap alman yeterli. daha öncede olmuştu dedim
-tamam ben giderim hangi hap dedi
-affet diye bir hap dedim
-o ne yaa dedi. anlamayarak
benim pis pis gülüyor olmam jetonunun düşmesine yardımcı oldu
-bende gerçekten hastasın diye çok korkmuştum dedi
-kıyamam sana ver hadi hapımı dedim
-affedilecek birşey yok dedi
-o zaman ispatla dedim
-nasıl dedi
-karşılık ver dedim
-neye dedi
dudağına yaklaştım yattığım yerden
bi kere öptüm ama karşılık vermedi
yine yatağa uzandım karşılık alamayınca
-vayyy midem nasıl yanıyor bilemezsin dedim.
-hadi kalk giyin geç kalıcaz dedi
-ben gelmiyorum hapımı almam lazım dedim
kısacık ve çok hızlı bir öpücük verdi
-hadi kalk dedi
-bu ne yaa bu dozla insan iyileşir mi?dedim
-offf dedi
-tamam zorla öpüşüyoruz artık dedim. sahte kızgınlıkla
kalktım yataktan
üstümü giyinmeye başladım
-tamam affettim dedi
dudaklarım öpülmeye hazır bir şekilde ona döndüm
bir kaç saniye süren bir dudak temasından sonra bıraktı
ben ona sarılıp devam ettim öpmeye
karşılıksız bırakmadı
ben daha birşey demeden
-şimdi olmaz dedi
böylece o işin de naz kısmıyla tanışmış oldum.
şimdilik zamanı gerekçe göstererek olmaz demişti
bakalım gelecekte ne mazaretler bulacaktı
-şimdi olmaz deyip işin zevkini kaçırınca
formalite maçına döndü olay
kazanan olmayacaktı amk.
ben bu formalite maçında kendimi fazla yormadım
akşama kupa maçı olma ihtimali yüksek gibi gözüküyordu çünkü
aşşağıdan akort sesleri gelmeye başladı
müzisyenler tarafından
ebruyla ben maçı tatil edip
üstümüzü giyindikten sonra
annesi ve babasının odasına geçtik
onlarda balkonda oturuyordu ama henüz giyinmemişlerdi
bir süre oturup müziği dinlediler
beğenip akşam yemeğini otelde yemeye karar verdiler
biz ebruyla aşşağı indik 4 kişilik bir yerde havuz kenarına oturduk
onlarda bir süre sonra
üzerlerini giyindikten sonra
aşşağı geldiler
menüleri aldık
ve birazdan siparişi garson tavsiyesi ile verdiğim steak
hayatım boyunca yediğim en güzel steak olacaktı
cafe de paris soslu steak
içinde 40 farklı baharat olan bu sosu yapmasını öğrenecek kadar çok sevdim
onlar beyaz şarap söylediler
bende pek şarabı sevmem ama radikalizme gerek yok diye bende içerim dedim
ama gazoz da istedim karıştırıp tadını yumuşatmak için
kaliteli şarap olduğu şişesinden belli olan şarap gelince
gazozla mundar etmeye kıyamadım
yağ gibi kayıyordu amk. boğazdan
yemeği yedikten sonra
bryan adams dan heaven şarkısı çalınca romantikleşen ortamda
ebruyu dansa kaldırdım
ama bu cesareti diğer dans edenlerden buldum
geceye sarhoşlaşarak devam ettim
ama yalnız değildim
diğerlerinin de dilinde çözülmeler vardı
hesap istenip
babasının kredi kartının büyük limitleri sayesinde hesap da ödendikten sonra
odaya gittik
ben yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamak için banyoya geçtim
dışarı çıktığımda
-hadi çok beklettin diyen. ebru çakır vardı
biraz öpüştük
saha sıkı sarılarak öpüşmenin cinsel çağrışım bölümü artınca
-şimdi olmaz dedim
-sen bilirsin dedi
bırakmadım gitmesine izin vermedim.
ikimizde hafiften sarhoştuk ama o benden biraz daha sarhoştu
sadece konuşmalarda harf yutmaları vardı
yoksa ikimizde ayakta durabiliyorduk
-yatak odasına geçelim mi dedim
-uykun mu var dedi
-evet ama uykumu kaçırma hakkı senindir dedim
yatak odasına geçtik
ben üzerimdekileri çıkarıp takxerla kalarak klimayı kapatıp yatağa geçtim
-neden kapatıyorsun dedi
-üzerindekileri çıkarmanı sağlamak için dedim
• *çıkarmadan yaklaştı yatağa
ben çıkardım o yine utanmışken
uzun uğraşlar sonucu tekrar acıyacak korkusunu yenerek -
379.
085Tümünü Göster
sabah yine ebru bende önce uyanmış
bana sarılmış vaziyette öpme destekli beni uyandırmaya çalışıyordu
uyanık halde biraz daha yatakta kaldıktan sonra
ebru kalkıp üstünü giyinerek annesinin odasına gitti
hem kalkmamışlarsa kaldırmak
hemde kahvaltıya gitmek için
ebru geri geldiğinde ben hala yatıyordum
-hazırlar mı dedim
-yarım saat sonra dedi
-gel bakayım buraya yarım saatimiz varmış değerlendirelim dedim
-dün gece o hakkı kaybettin dedi
-iyi o zaman boş boş otur orda yarım saat dedim
-istediğim yerde otururum dedi yanıma gelerek
o da yatağa uzandı
dokunmak istedim
izin vermedi elleriyle
daha çok hoşuma gitti bu nazı
öpmek istedim
tavır yaptı bakire rahibeler gibi
tamam naz iyi güzel hoşta zaman geçiyor amk öptür işte
zaten yarım saate sığacak değil asli mevzumuz
ön sevişmenin zamanından çalmayalım dimi ama
gider e gider halimi ortaya koyup
bende öbür tarafa dönerek yüz çevirdim ebrudan
bacaklarımı da karın boşluğuna çekip kıvrıldım
2 dakika kadar dayandıktan sonra
arkama sarılarak bana yaklaştı
yüzümü göremediği için sincice gülüyordum
biliyorum amk. geleceğini
naz yapmanın zevkini biraz da ben yaşadım
o bana dokunmaya ve beni kendine çevirmeye çalışırken
ama sonra düşündüm ki
gün boyu öpememe ihtimalim var
zaten gece de işler kesat gitti dudaklarımda
inadı bırakıp ona döndüm
yarım saatin 10 dakikasını naz 15 dakikasını dakikasını oynaşma ve 5 dakikasını
son rütuşlarımızı yaparak geçirdik
sonra kahvaltı için ailesiyle lobide buluştuk
bana kızımıza ne yaptın dercesine bakmadıkları için
utanmama da gerek kalmadı
• *boş bir ormanda önünü hayal dünyana göre tahmin ederek
ama asla ne beklediğini bilemeyerek
yürümektir, hayat
benim yoluma çıkan
gönül akarsularından şelale manzaralı
kelebeklerin hangi çiçeğe konmak için seçim yapmakta zorlandığı
bir yoldu şimdilik
geçtiğim köprülerde üvey dayı sahibi olarak ayılara rütbe taktım
yaşım hep büyüdü
durdurulamadı zaman
geçen yıllara isyan ettirmeyen birisini çıkardı Rab karşıma
insanlar için en değerli elmas
bulununca dikkat etmezsen keser elini
o elmasım oldu
kesti bir kaç kez elimi
kolye yapıp kalbime asıncaya kadar
onun değeri sayesinde bende hayatın değerlerinden yararlanıyordum
nasıl mı en kral mekanda kahvaltı yaparak
annemden babamdan bana miras hayatta
bir iki dilim peynir
ev çıtlatması bir kaç zeytindi benim gördüğüm
ama gittiğimiz restorandaki
açık büfede peynir çeşidi bile en az 20 taneydi
teşekkür etmem gereken
annesi ve babasımıydı
ebru muydu
yoksa aşk mıydı
otel düzeninden bildiğim kadarı ile
tabağı tıka basa doldurmak
görmemişlikti
en azından ben öyle yapanlara yuh diyordum
bana da yuhlar olmasın diye
ebru ne alırsa bende aldım
belki doymazdım ebrunun yediklerinin aynısı ile ama
göz doygunluğu yeterdi bana
zaten gönlümü aşkı ile emziren ebru idi
kendime harcamalar yapabilme lüksü veren babasıydı
tek verebildiğim karşılık ise kendim olmaktı
barda çalıştıktan sonra tatile gelince yaz günü biraz soğuyor gibiydi alın terim
kahvaltıyı yaptıktan sonra kahve ile mideleri kafeinledik
daha sonra denize doğru yol aldık
daha önceleri denize girdikten sonra kurumak için kendimi güneşe bırakacağımda
kumla aramda sadece havlu olurdu
ama şimdi kumla aramıza şezlongdu da almıştık
zenginlik güzel şeydi amk.
-gel sana yüzme öğreteyim dedi ebru
bilmiyorum sanki amk
şuna beraber yüzmek istiyorum desene direk
bana şaka yaparken dikkatli olmak gerektiğini unuttuğu için pişman ettim onu
dalgaların kumlar üzerindeki son durağına kadar gelip
-nasıl yüzeceğim anlat bakayım dedim
-kaç kere yüzdük beraber sanki bilmiyorsun dedi
-unuttum dedim
-gel göstereyim dedi
-önce sen göster bi dedim
o biraz daha denizin içine girip
deniz görmüş mutlaka herkese yapılmış şaka olan
bana su fırlattı
sonra sizinde tahmin ettiğiniz bir ıslatma kavgası
her zaman olduğu gibi erkeğin galibiyeti ile tamamlandı
biraz yüzdükten sonra
ayaklarımızı yere basıp kafamızı suyun üstünde tutabileceğimiz son derinlikte
ebru bana sarıldı
gözüm direk unutmuş olduğum annesi ve babasına gitti
ama onlar kendi aleminde
biri kitap okuyacam diğeri de bulmaca çözecem diye uğraşıyor amk. tatilde kitap mı okunur.
zütünü başını tavuk döner gibi döndür
önce kıpkırmızı ol sonra da zencimsi bir görünüme bürün
baktım onlar bakmıyorum
ebrunun boyunun benden 10 cm kısa olmasının dengesini
boynuma sarılması ve suyun kaldırma kuvvetini kullanarak ağırlığını bana vermesi ile çözdük
hala bakan olmadığını görüp
-tuzlu bi öpücük alabilir miyim dedim
o zaten dünden razı
hal böyle olunca anne baba gözetçisi de ben oldum
onların bakmıyor olduğundan emin olduğum zamanlarda öpüştük
dudaklarımın morarmaya başladığını ellerimin deniz suyundan pörtlediğini farkedince anladım
artık dışarı çıkma zamanı gelmişti
yüzerek sahile doğru ilerledik
yürüyerek çıkmaya başlayıp -
380.
084Tümünü Göster
-hadiii dedim
-ne hadi dedi
-dışarda bekler misin lütfen dedim
dışarı çıktı
ben biraz oyalandıktan sonra sifonu çektim
çişim yoktu ki amk. binlik peşindeyim
kapıyı açtım
üstüne sardığı havluyla beni bekliyordu
havlunun bir kenarına ellerimi silerken
pis pis de gülüyordum ona bakarak
o ise bir an önce banyoya girme telaşındaydı
havluya elime yeterli kavramayı yaptıktan sonra
asılarak kendime çektim havluyu
dayak yiyeceğini anlamış taksörler gibi sarıldı bana
-çok kötüsün yaa dedi
-bi kere öpmezsen bırakmam dedim
-öpmem dedi
-o zaman ben öperim dedim
-bi kere ama dedi
-lan pazarlığı mı olur bu işin istediğim kadar öperim dedim
yanağından başlayıp dudağını son durak olarak belirlediğim öpüşme serüvenine
o da dudakta kaldığım yerde devam etti
biraz öpüştükten sonra
-izninizle kelebek bey dedi
-buyrun hanfendi dedim ama havluyu da bırakmıyordum
-ver şunu yaaa dedi yalvaran gözlerle
-onsuz git ne olacak dedim
mahrem yerlerini eliyle kapatarak içeri kaçarcasına girdi
-nereye gidecek mişiz dedim kapının dışından
-restoranın birine gideriz dedişer plan yokmuş dedi
bende biraz daha uzandıktan sonra
üstümdekileri çıkarıp akşam için giyindim
o banyodan çıkınca
saç için gerekli zamanı ayırdıktan
ve dişleri macunladıktan sonra
ebrunun üstünü giyindikten sonra banyoyu ona teslim ettim
o da saç baş derken dışarı çıkmaya hazır hale geldik
onların kapısını çaldık aşşağıda bekleyin geliyoruz dediler
lobiye inip oturduktan sonra
onlarda hazırlanıp aşşagı indiler
hala bize baktıkları zaman utanıyordum
alışmam baya uzun sürecekti bu genişliğe
ama hayat süperdi lan
tam sonradan görme bir bin haline geldim
böyle düşünmemin sebebi onlar için çok normal olan
tatile gitmek
lük restoranlarda yemek yemenin benim için daha önceki hayatımda hayallerde olmasıydı
çok güzel bi kız arkadaş
zengin bir aile
imkanlarda sınır yok
paramız kısıtlı şunu yapamayız tasası yok
ne güzel hayat amk.
ben ömrüm boyunca çalıştığım parayı yemeden içmeden biriktirsem alamam o otelin birisini.
restorana gittik
yemeği yedik
sahile nazır bir restoranda
ben hala çekingenken
onların eğleniyor gözükmesine
bende bukelemum hormanlarımı salgılayarak ayak uydurdum
yemek üstü içkiler içildikten sonra
kısa bir kemer çarşı turundan sonra
otele döndük
hızını alamamış olan aile bireyleri
odaya davet etti bizi
biraz da orda oturduktan sonra
gerilmeye başladım
birazdan kızları ile bir gece geçirecektim
vay amk. kızıma ne yapacak acaba diye düşün müyorlar mıydı acaba
tahmin edin ebru annesi ve babasına ne diyerek izin istedi
neyse amk.bir sürü küfür edersiniz şimdi burda bırakılır mı diye.
ebru
-sizin yapacak işiniz vardır bize müsade dedi. hadi gidelim kelebek dedi.
ebru diye başlayıp ebenin diye devam eden sonuna ne koyacağımı akıl edemediğim bir sözcük kıtlığına
girdim
• * o saçmalıkla
-biraz daha oturalım dedim
4 senedir beni tanıyan ve artık oğlu olarak kabullenmiş annesi
-uykun yoksa otur oğlum biraz daha dedi
-henüz yok dedim. ebruya da dönerek
-uykun varsa seni odaya bırakayım dedim
-iyi olur dedi
benim amacım altında kaldığım yükün altından kurtulup üzerimdeki kötü bakışlardan arınmak
yoksa uykum olmadığından falan değil
annesi ve babasını eğer rahatsız ediyorsam biraz daha rahatsız edecektim ama
en azından onların gözünde abaza olmayacaktım
annesi ve babasının kapısını açık bırakarak
ebruya odaya kadar eşlik ettim
-nasıl uykun yok yaa dedi
-uykum var ama bunun için izin isteme şeklim farklı sen kendi iznini aldın.ben de izini alıp gelirim.iyi
geceler sana dedim
odaya tekrar döndüm
annesi ve babasına
-rahatsız etmiyorum değil mi dedim
-hayır hayır otur dedi annesi
sonra konuşmaya başladık
onların esnemeye başlaması için aradan yarım saat geçti
ben yeşil ışığın yandığını görünce
-izninizle bende yatayım artık dedim
-iyi geceler dediler
ama içimde kendimi onlara bu gece birşey yapmayacağıza inandırma çabası vardı
çok aptalca ama yine de dedim.
-çok yorulmuşum bugün. tatil yapmak çalışmaktan daha yorucuymuş dedim.
hem esneyerek hem yavaş adımlarla yorgun gözükmeye çalışarak odadan ayrıldım
gerdeğe kızın annesi ve babası tarafından uğurlanmak kadar bi genişlik mi var amk.
hoş beni 4 senedir tanıyorlardı
onlara hiç saygısızlık etmedim
muhtemelen ebru gece gündüz benden bahsediyordu
ilk geceyi bile anlatmakta sakınca görmediğine göre
gerisini siz düşünün artık
geçen seneki tatile izin vermemişti babası ama
bu sene izin veriyorlardı
genelev kadınının işine alışması gibi genişledi bana olan güvenleri
bizim odaya girdim
ışıklar sönmüş
yatak odasına geçtim
klima çalışıyor
ortam sessiz
ebru yatıyor gözüküyor
ben nereye yatacam tabiki yanına
yoksa beni elde ettikten sonra benden sıkıldın mı diye düşünüp yarın kavga malzemesi olarak kullanmaz
mıydı?
üzerimdeki kot u çıkardım.t shirtü de çıkarıp başka birini giydim
yatağa sessizce uzanıp çarşafın altına girdim
ebru uykuyu 5 geçe durumuna gelmiş
biraz uyanır gibi olarak bana sarıldı
yine uyumaya devam etti
bende yatmaya çalıştıktan sonra aklıma kurt düştü
şimdi ne olur ne olmaz
bir şekilde annesi veya babası odaya girer
beni boxerla görür rezi oluruz diye düşündüm
nedense ben onlar kadar rahat olamıyordum
yataktan tekrar kalkıp
bir şort geçirdim bacağıma
sonra yerimi tekrar alıp
yattım -
381.
083Tümünü Göster
babası geldi bara
-bir soğuk su verir misin kelebek dedi
elim ayağım titredi amk.
yoksa adam kızının başına gelenleri duydu da
herşeyin üzerine bir soğuk su mu içmek istiyordu
beni öyle görünce
-bir şeyin mi var kelebek hasta gibisin dedi
bu ne demekti lan şimdi laf mı çarpıtıyordu bana
-yok iyiyim saolun dedim
-bir şey varsa söyle dedi. ağzımı ararcasına
çok heyecanlandım binler. çapraz sorguda hissettim kendimi
çok normal bir su isteme olayı bile beni paranoyak yaptı
tamam eyvallah babası bilmiyor gibi gözüküyordu ama
bi de annesi var daha
akşam yemeği için yine benim çalıştığım otele geldiler
zaten personelde bana şaka yollu takılmaya başladı
seni hiç yalnız bırakmıyorlar diye
hakaten amk.iki dakika rahat bırakın da çalışalım
onlar otele girdikten sonra
ellerimde ayaklarımda bir güç kesilmesi oldu
fıçıdan bira doldurmak için bira bardağını havada tutacak kadar bile kas yokmuş gibiydi kollarımda
göz göze gelmemek için selam bile vermedim
onlar oturdular
bizimki biraz oturduktan sonra yanıma geldi
-nasılsın diye bişeyler soruyor ama
benim gözüm masada acaba annesi babasına telaşlı telaşlı birşeyler anlatıyor mu diye
bu arada ebruya da cevap verdim
-büyük harflerle hiç iyi değilim ebru dedim
anladı kızgın olduğumu
-tamam sorun yok aşkım rahatla lütfen dedi
-ebru sonra konuşuruz git şimdi lütfen dedim
ben ebruya bunları anlatırken anne ve babası konuşuyorlardı
bir ara babası masadan kafasını çevirip bana baktık
hemen barın içine eğildim
paranoyam bu boyutlara çıkmıştı
sanki rakip taraftarın arasında kendi takımımın forması ileydim amk.
herkes bana bakıyor gibiydi
yemek sonrasına kadar kabus gibi geçti
yemek sonrası masaya davet edilince
kabus gerçek hayatla karışmaya başladı
hiçbirşey yokmuş gibi davranması gereken ben iken
bunu başarabilen annesi ve babasıydı
ben henüz gözlerimi annesinin gözleri ile şahsen tanıştırmamıştım
uzaktan bana baktıkları belliydi ama
ben tanıştırmama konusunda ısrarcı oldum
bir kaç tane soru sordular bana
-alışabildin mi.memnun musun falan filan işte
ama bu soruların hepsinin altından bir anlam çıkarmaya çalıştım
içimde hep ne zaman sadede gelecekler acaba
beni neden çağırdılar ki amk masaya diye düşündüm
-yaz sonu tekrar tatile gideceğiz. senin için patrondan izin aldım dedi. benim patron
vay amk.biz iyi yere kapak atmışız
-patron izin verdiyse benim için sorun yok dedim
-ne zaman gideceğiz dedim.
-3 gün sonra dedi
-yaz sonu erken geldi biraz dedim
ebru ayağıma vurdu tak yeme amk. tatile gidiyoruz işte dercesine
-tamam ben işimin başına döneyim dedim. masadan kalktım
klagib mesai arkadaşları merakı ne konuştunuz sorularına
-3 gün sonra işten kovuyorlar dedim.
-hadi lan dediler
-üç. gün sonra işe gelmeyince görürsünüz dedim
gece bitti
ebruyla gece konuşup bir güzel azarladım.
ona göre herşey normal amk.
sonraki gün kandırdı beni kızgınlığım geçti
kimse o konu üzerinde durmuyordu
tatil de yaklaşıyordu
biraz aramız normale döndü
artık o konuyu biraz kapatmışa benziyorduk
normal olarak öpüşmeler başladı
ama sadece normal öpüşmeler
ve o güne geldik
ben hazırlanıp evlerinin önüne geldiğimde ilk sürprizi gördüm
biladeri gelmiyordu ebrunun
arabaya binip tatil yerine gittik
kemer
ben matematik hesablamaları içinde iki bilinmeyenli denklemle boğuşurken
bir anahtar ebrunun eline verildi
diğer anahtarı onlar aldı
ben nereye gideceğim konusunda kararsızken
ebru
-centilmen ol biraz benim valizi de taşı dedi
tamam eyvallah taşıyalımda bana yatacak yerin yok gibi davranmayın amk
aynı kattaki odaya çıktıktan sonra
annesi ve babası kendi odasına girince
ve anahtar sayısı bire düşünce bende nerde kalacağımı öğrendim
içeri girdik
kapıyı kapatıp kilitledi ebru **ne salakmışım farkedemedim dedim
-neyi farkedemedin dedi
-neyin peşinde olduğunu dedim
-neyin peşindeymişim ki dedi
-şimdi nedir bu tatilde aynı odada kalma muhabbeti? geçen sene izin vermeyip
bu sene babanın bana tatil teklif etmesi ve üstüne aynı odada kalmamıza
izin vermesi tam da biz cinsel ilişki yaşadıktan sonra.
bunların hepsinin tesadüf olduğunu sanmıyorum. doğruyu söyle babanda biliyor mu dedim
-ben anlatmadım yemin ederim dedi
-annenin anlatmış olma ihtimalini kaldıracak bir yemin edebilir misin dedim
-bana anlatmayacağını söylemişti ama dedi
-bundan sonra kendi başına karar alırken beni de içine düşüreceğin ihtimalleri hesabla ebru dedim
-ben banyoya giriyorum dedim.
valizden gerekli şeyleri aldıktan sonra duşa girdim
tahmin ettiğiniz gibi çok zevkli birşey değildi ebru ile aynı odada olmak
tamam iki sevgili olarak süper gözükebilir ama
yan odada annesi ve babasının olduğunu bilmek pek eğlenceli değildi
ben banyoda iken
kapıya gelip
-ben annemlerin yanına gidiyorum akşam ne yapacağız bir sorayım dedi
-tamam dedim ben devam ettim duşa
dışarı çıktım ebru odada yoktu.ama her an içeri yabancı biri girebilir diye
banyoda giyinmiştim üstümü
yatağa uzandım ebruyu bekledim
ne yapacaksak ona göre giyineyim diye
biraz içim geçmiş uyuyakalmışım ebru geç kalınca
uyandığımda o da bana sarılmış yatıyordu
sadece gözümü açarak uyandım o farketmedi
başı göhsümde olduğu için
o halinden bile ne kadar sevildiğimi biliyordum
hiç bozmadım uyuyormuşa devam ettim
o beni yanağımdan öperek kalktı
o öpünce bende gözümü açtım
havlusunu alıp o da banyoya gitti
arkasından bende kalktım
banyonun kapısına geldim
kapı kapalıydı banyonun o içerdeydi
üstünü çıkarma süresi verdikten sonra
-ebruuu çok sıkıştım kapıyı açsana dedim
-yaa çıplağım şimdi ama dedi
-sanki görmedim ne olacak aç dedim
-olmaz bekle dedi
ısrarla kapıyı vurmaya devam ettim
-offf tamam diyerek kapıyı açtı
ama çıplak değildi üstünde havlu vardı -
382.
0125Tümünü Göster
• *elif tekrar ediyorum dıbına çakim senin.
koştum üstümü değiştirdim
nizamiyeden dışarı çıkıp
ilk telefondan ebruyu aradım
kadıköydeyim dedi
bindim otobüse gittim yanına
elinde hiç bişey yoktu
bana verecek
-ne vereceksin dedim
-acelesi yok dedi
yanında çantası vardı
ne verecekse o çantadan çıkaracaktı ama çantada pek büyük değildi
-iyi tamam bekliyorum o zaman dedim
-teşekkür ederim yazdığın için dedi
-okudun mu dedim
-evet dedi
-istediğin gibi olmuş mu dedim
-hayır dedi
bu cevaptan sonra çantadan söz yüzüğünü çıkarıp bana teslim etmesi ihtimali çoğaldı
onu biraz daha göreyim
biraz daha sesini duyayım diye
hiç konuşmak istemedim
biraz daha bana baksın
her gece düşündüğüm her an aklımda olan birisini en azından birazcık daha yakından hissedeyim diye sessizce ama herşeye hazırlıklı gözlerine baktım
bir kaç desimetre uzaklıkta olan ellerine bir daha dokunamayacağım korkusunu kendi ellerimi tutarak
bir daha dudaklarından öpememe ihtimalimi sıcaktan kurumuş dudaklarımı ıslatarak bastırmaya çalıştım
-hazır mısın dedi
neye bile diyemedim
elini çantasına attı iki yüzüğü çıkarıp masanın ortasına koydu
ilk defa ağlamaya dudaklarımdan başladım büzüştüler gittiler
nefes alma fonksiyonlarımı off çekerek normale döndürmeye çalışsamda fayda etmedi
yüzümü kaldıramadığım için damlalar yüzüme degmeden yerlere döküldü
-kelebek dedi
-efendim dedi o halde ona bakamadan
-bana bak dedi
sonra damlalar yüzümde yol bulmaya başladı
parmağını uzattı
-tak bir kez daha çıkarttırma dedi
filmlerde sacma sapan aşıklar yolda gördüğü herkesi öper herkese sarılır ya mutluluktan
onlara saçma sapan diyeni ekşın reyiz gibsin
haklılarmış beyler herkese sarılıp herkesi öpmek istermiş insan
bu arada saol dıbına çakim ekşın duaların kabul oldu affetti beni.
• *babanız alkolikse onun alkolü bırakabileceğini sadece umut edersiniz
alkolü bıraktım bir daha içmeyeceğim derse de
her gece eve gelişinde ilk dikkat edeceğiniz şey
içmiş olup olmadığı olur
alkolle babanız sizin için aynı anılmaya başlar
en yakın arkadaşınıza en büyük sıkıntınızı sırlarınızı vererek anlatırsınız
ondan beklediğiniz tepkiyi alamayınca hem pişmanlık duyar
hemde ona bir daha birşey anlatmazsınız
güvenini kaybederek yaşanmaya devam edilecek şey değildir aşk
kazıklandığınızı hissettiğiniz bir markete bir daha gitmezsiniz
aşıkken durup düşünebilme olayları gözden geçirebilme yeteneğiniz varsa
çekeceğiniz acılar daha da azalır
sevdiğiniz kişi huur olmayabilir ama huur çoçukluğu yapmayacağı anldıbına gelmez
siz birine deli gibi bağlanmışken
geceniz gündüzünüz onu nasıl mutlu ederimi düşünmekle geçerken
aynı tepkiyi size vermemesini bile huurluk olarak algılarsınız
yıllarca beraber olduğunuz birisinin üzerinde hak sahibi oldugunuzu düşünürsünüz
zütünü sallayarak yürümesinden
zütüne geçirdiklerine
kiminle konuştuğundan
kimin yanında olduğuna
sürekli boğarsınız nerdesin ne yapıyon kim var yanında diye
hepsini bende düşündüm
ebru nerde ne yapıyor kiminle
o ceyhun biniyle görüşüyor mu
erkek arkadaşlarının evine gidiyor mu
onlarda kaldıgı oluyor mu?
evet hepsini düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım
hiçbirisini ona yansıtmadım
sadece gözümle gördüklerimin hesabını sordum
ceyhunla sarılırken görmem
o arkadaşı ile el ele diskoda dolaşması
sizce hayat bu adar tesadüfi mi?
• *ebru'nun yaptıkları sadece benim gördüklerimden ibaret miydi
hiç mi sarılmadı başka bir erkeğe
hiç mi gidip dans etmedi?
şimdi size bunları sordum
bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum
sonuç ne peki?
sadece şüphelendiğimizle kaldık
gözüyle görmediği bir şey için en kötü anımda askerdeyken hayatımı zehretti bana
onun için birşey yapmamı istedi
sabahlara kadar uğraştım yazdım
onun için ekşından bir trilyon dayak yedim
bu muydu yani
hadi affetim tekrar tak barışalım
aynı mı olacaktı herşey
sevinmedim mi barışacak olmamıza tabi ki sevindim çünkü seviyorum
ama parmağı düzelt yüzüğü tekrar tak sonra hadi öpüşelim
el ele gezelim sevgili olalım yine
o kadar basit değil beyler
benim hayatımda bu olayın yüzüğü tekrar taktım
sonra sarıldık barıştıktan ibaret olmasını istemedim
böyle bir anı istemiyordum
-niye geri geldin dedim
-sevinmedin mi dedi
göz yaşlarımı da yavaşca kuruladım
-sevindim geldiğine dedim
parmağı hala havadaydı
sadece yüzüklere baktım
-takmayacak mısın dedi
-önce biraz konuşalım dedim
bana trip attı vay efendim istemiyormuş beyefendi boşuna gelmişim o kadar yolu falan diye
önceden ağlamış olmam
yaşadığım onsuz günlerin sıkıntısına birde onun bu tribi eklenince sinirlendim
---sen benim sözüme güvenmeden o yüzükleri çıkarabiliyorsan tekrar güvenmeye başlayınca kendin neden takmadın dedim
bana geldin sebebini bile açıklamıyorsun gelmenin
istediğini yaptım ama amacım beni affetmen değil suçsuzluğumu kanıtlamamdı
ben bir kere söz verdim sana ve hala da sözümde duruyorum.
hala güveniyorsan kendin tak. söz yüzüğü bir kere geçirilir parmağa babanın dediği gibi dedim
konuyu yine eliften açtı vay niye gidiyonda ben gitsem şöyle olurda falan filan
-anladım ebru sen hazır değilsin bu yüzükleri takmaya içinde hala şüpheler var onları gider öyle gel bana dedim
-hazır olmasam buraya gelmezdim dedi
-hazır olsan hiç çıkarmazdın,bi kere şüphe duydun mu çıkarır atarsın bir daha da takmazsın
senin amacın belli üzüntülerine dayanamadın tekrar takıp mutluluk oynayacaksın benimle
ben oyun filan istemiyorum en baştan beri seni adam gibi sevdim hala da adam gibi seviyorum
buna inanıyorsan kendin tak. hala benim takmamı istiyorsan demekki hala şüphelerin var
benim onunla hala bişeyler yaptığımı düşünüyorsun ve sana tekrar söz vermemi istiyorsun
hayır ebru bir kere söz verdim.o yüzükleri taktım sözümün arkasındayım karar senin yüzüklerde burda buyur dedim
• *bunları söylerken haksız olduğum yerlerde yok değil binler kızın evinde ne işin var beynini gibtiğimin kelebeği
haksız mıydı peki ebru
haklı oldugu yerler vardı
kim olsa aynısını yapardı
sevgilini başka bir kızın evine gittiğini duyacaksın da hadi olmuş madem affedeyim diyeceksin
daha önce söyledim ben affetmezdim
o yine de şans verdi geldi
gelme sebebini sevgisinden başka açıklayabilecek olan var mı??
benim aklıma başka birşey gelmiyor
ama seviyorsa da güvensin
güveniyorsada o yüzüğü zırt pırt çıkarmasın
yüzükler bir süre bekledi masada
bi bana baktı bi sağa sola baktı bi yüzüklere baktı
-takmayacaksan arkadaş olmak istemediğimi zaten biliyorsun ben gideyim dedim
-git kelebek, çok meraklısın gitmeye dedi
-hayır kararını bekliyorum bak masada küllük var ya parmağına tak yada küllüğe at bende hayatımın adresini öğreneyim dedim
-biraz yürüyebilir miyiz dedi -
383.
0124Tümünü Göster
ebruyu aradım
-nasılsın dedim
-bilmiyorum dedi
-neden ne oldu dedim
-birisi kitap göndermiş dedi
-beklediğin birisi mi göndermiş dedim
-evet dedi
-demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim
-sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi
-arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim
-evet dedi
taa amk o arkadaşlığın
-tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim
-bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi
-belli olmaz dedim
nasıl belli olsun amk ekşın var
-tamam çıkarsan görüşürüz dedi
-ne görüşecez dedim
-sana bişey vercem dedi
o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk
-söyleyemez misin ne vereceğini dedim
-hayır pazar çıkarsan görüşürüz
-tamam dedim
ekşına gittim
-bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim
-olmaz dıbına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi
sesim soluğum kesildi amk
---haftaya çift çıkarsın dedi
-komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim
-dıbına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım dıbına çakim göndermiyorum dedi
-ebru gelecek komutanım dedim
-ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi
ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için
-emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim
-yok dıbına çakim dedi
akşam defterleri imzalamaya zütürdüm
bi kere daha sordum
yine olmaz dedi
ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla
öğle yemeğinde yine sordum
yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi
akşam oldu
ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
-çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi
iyice sinirlendirdi amk
-o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim
beni bi güzel dövdü beyler
-bana mı yapıyon dıbına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp gibe gibe yine yapacaksın dedi
-razıyım komutanım dedim
baktı dayaktan uslanacak gibi değilim
git bana astsubayı çagır dedi
o geldi
bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni tehdit etti dedi
astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı
herşey hazırlandı
en son yine ekşının imzasına kaldı iş
ben zütürdüm imzalatmaya
imzaladı
-başka bir emriniz var mı dedim
-git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi
emredersiniz dedim
gittim aşşagı
yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi
bana koştu
---olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi
koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen
biraz daha durdum
yanına gittim
tekmil verdim
-dıbına çakim ben sana gelme demedim mi dedi
-bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim
-sen dans etmeyi biliyon mu dıbına çakim dedi
-eh işte biraz komutanım dedim
-hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim dıbına çakim dedi
bine bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk. şaka yaptıgını öğrenmesem ana avrat söverdim yok lan sövemezdim zütüm yemezdi amk
-isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım dedim
-gerek yok dıbına çakim dedi
-emredersiniz dedim gittim
cuma geçti ses yok
cumartesi zaten izin günü gelen yok
pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için
beni gördü
-disco da neden degilsin dıbına çakim arkadaşım sen dedi
-bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim
-vay dıbına çakim beraber bekleriz o zaman dedi
emredersiniz dedim
8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum gönderecek diye
9 oldu yine yok
sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye
onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca
her saniye ona küfür ettim
birden kapıyı açtı
-dıbına çakim arkadaşım gel buraya dedi
-emredin komutanım dedim
-çarşı defterini getir dedi
-emredersiniz komutanım dedim
getirdim
imzalarken
-ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi -
384.
0
-
385.
0yemekteyim gelecem pampalar
-
386.
0ne olmuş lan burada
hikayenin sonu böyle yazıyor blogda bu partlar nereden çıktı
bir an korktum amk yannan giben geri mi geldi diye -
387.
0109Tümünü Göster
• **var burda çeşitlerimiz dedi
zarftaki maaşım kadar olan para miktarını söyledim bu civarda bişey olsun dedim
bi tane çıkardı
bu nasıl dedi
ebruya sordum
-bi saniye dışarı gelir misin dedi
dışarı çıktık
-neden alıyorsun şimdi bunu hem nasıl vereceksin parasını çok pahalıdır o dedi
-sana aldığım yüzük pek söz yüzügüne benzemiyordu. sevdiğim var dediğin zaman kulaklarında sorunlu olanlar olursa gözlerine sokarsın dedim
geçtim içeri
-tamam aga bunu begendik alıyoruz dedim
aynı duran zarfı katlanmış halinden çözüp kurtararak ebrunun gözü önünde kendi elleri ile içine dizdiği paraları adama verip
yüzüğü aldım
-bu nolcak şimdi iki kere sözlenilir mi dedi
-verdiğin sözü tuttuğunu ummaktan başka elimden birşey gelmez ebru.ama bu umut bile sana tekrar teşekkür sebebimdir. seni seviyorum dedim
geçirdim parmağına
biraz zorladı ama o saatte kim bulacak amk tamirciyi
-fazla sıkarsa yarın ölçüsünü değiştirirsin dedim
-onun adına özür dilerim dedi
-ben erkekler adına senden özür dilerim dedim
taksiye binip otogara gitmek aşkın sünnetini gerçekleştirdikten sonra farz oldu
otogara geldik
sarılmalar
öpmeler derken
- telefonunu saklıyorum hala ama yanıma almayı unuttum istersen benimkini al hattımla beraber izin sonuna kadar dedi
güven vermek budur
-sende kalsın o çocuktan fırsat bulup meşkulde değilken yakalayabilirsem konuşuruz dedim
-böyle konuşma lütfen dedi
-şaka yapıyorum dedim
-valla al sende kalsın ben yeni hat alırım dedi
-sende kalsın sana güvenmesem asker kaçağı bir sevgili olurdum dedim
-sagol dedi
-biraz daha lafa tutarsan kaçan otobüs olacak dedim
dişleri dudaklarını geverek
gözleri benim gözlerime odak
yaşları yanaklarına secdede
saçları deli ankara rüzgarında ne yapacağını bilemezken
elleri ne yapmak istediğini belli edecek şekilde tekrar havaya kalktı
bir kaç saniye kendimi tutmak zorunda kaldım
onu sarılmaktan kemiklerini kırma ihtimalini ortadan kaldırmak için
en büyük öpücük değildi belki
en uzun sarılma da değildi ama
gönlümün en büyüğü kalp kaslarımın en uzunuydu ebrum
• *3 4 basamak ankaradan ayağımı kesti
ebruya yine el sallamak zorunda kaldığım bilmem kaçıncı vedaydı
her seferinde bu kadar acıtmasa ne olurdu ki sanki
istikamet alanya
bıktığım amasya sogundan sonra
alanyaya ilk adımı atar atmaz topragına secde edip öperim diye düşünüyordum o kadar özlemden sonra
otobüs hareketlendi
yalnız yolculuğun tek dostu hayallerle alanyaya kadar geldim
dolu dolu geçti hayaller
bilinmez soruların ihtimallerini düşündüm hep yolculuk boyunca
usta birliği nasıldır?
ebru ile geleceğimiz nasıl olacak?
kelebek ömrü için en önemli soru bu ikisi idi
alanyaya geldim
öperim sandım ama öpmedim topragını
o kadar hayal kurarak gidiyorsun alanyaya
ama otogarda inince bir bakıyorsun
alanyanın pek de umrunda degil senin geldiğin
geldiysen geldin amk havasında
üzülüyor insan amk
ilk koşulması gereken kişinin yanına koşup ellerinden öperek hasret gidermesini sağladım
benim verdiğim kiloları görüp
elmacık kemiklerimin belirgenlişmiş oldugunu görünce
herşey çok iyiydi dediğim hiçbirşeye inanmadı
bu durumunda anne tarafından yapılması gereken tek şey
benim sevdiğimi bildiği tüm yemekleri yapıp zorla ağzıma tıkmak
sen tüm maçı kaybet 6 7 sayı fark ye maçta akşam hava kararınca da gol atan kazanır diye kandırmaya çalış cocukluk futbol panpalarını
olur mu anne bir günde geri alınır mı o kadar kilo
gündüz vakti duyan geldi amk eve
hala teyze konu komşu
karı milleti bile kendi kocalarının askerlik anılarını anlatmaya başlayınca evden kaçmanın şart oldugunu anladım
şartı yerine getirmek biraz zor oldu
üstüme üstüme gelen sorulardan
birisinin evde şeker kalmış dediğini duyar gibi oldum
ben giderim dedim direk
dur filan demelerini dinlemeden kaçtım amk
mahalledeki binin birisini yakaladım
verdim parayı
bu paraya şeker al
sonra git kip dı çeynç ne demek onu öğren -
388.
0110
• *daha sonra bizim eve zütür şekeri dedim
kip dı çeynç ne demek abi dedi
lan olm önce şekeri al hadi kaybol dedim
mahalledeki herkesi özlemişim
oturup çay içesim geliyor manavla bile amk
otele gittim
vayy hoşgeldin geyiklerinden sonra
yine aynı konuya döndü muhabbet
eeee nasıldı askerlik
ebrunun babası da gördü beni
odaya çağırdı
ihtiyacım olup olmadığını sordu
sonra karısını arayıp geldiğimi haber verdi
tamam deyip telefonu kapatır kapatmaz yarın akşam bizde yemektesin dedi
ordan ayrılıp biladeri aradım nerde olduğunu öğrenip telefonuna el koydum
eve geç millet dağılınca bana haber ver uykusuzum yoldan geldim yatacam dedim
ben ondan haber beklerken
çarşıya inip
eski esnaf arkadaşlarla makaraya indim
insan asker olunca ölümü yakından hissediyor herkesle helalleşmek istiyor
o yüzden eski patronun yanına da uğradım bir helallik almak için
ondan allah katında alacağımızı alıp vereceğimizi verdikten sonra
gözüm o mu acaba diye birisine takıldı
oydu amk
elif
o da bana aynı gözlerle bakınca
uzaktan merhabalaşmak kaçınılmaz oldu
o uzağı yakınlaştırdı
tokalaştık
-nasılsın dedi
-iyiyim sen nasılsın dedim
ben asker olduğumu acemiliğin bittiğini bugün alanyaya geldiğimi
bir hafta kaldıktan sonra usta birliği için istanbula gideceğimi anlattım
o da alanyada ev aldıklarını
bir optikçi de çalıştığını okulu dondurduğunu söyledi
istanbula geleceğini geldiği zaman beni görmenin iyi olcağını söyleyince
hala ebru ile beraber olduğumuzu söyledim
sorun değil dedi
en baştan beri hiç sorun etmedi ki zaten amk
baktım yine bilindik elif
neyse ben gideyim dedim -
389.
0113Tümünü Göster
• *asansörde anladım yanlış yaptığımı
onunla o kadar sıkışık bir yerde kalmak bile germişti beni
ama çıktık bir kere
eve girdik
oturacağım yeri gösterdi
avrupai aplikleri açtı
içerisi loştan biraz daha aydınlıktı
nedendir bilmem heyecanlıydım
-ne içersin diye sordu
-ne var dedim
vitrini gösterdi çalıştığım barın küçüklüğü gibi ne ararsan var
baktım menüye bakıp ne istediğine karar veremeyen kararsız birine dönüşeceğim
sen seç farketmez dedim
barmen sensin sen seç dedi
yoksa ben bişeyler ayarlayayım mı dedi
onun ayarlayayım mı demesinde
nuri alçonun bakışlarını gördüm ve tırstım
-sen iki bardak getir yeter dedim
bardakların boş olduğunu göreyim diye
mutfaga geçti
buzda ister misin diye seslendi
bana katlanmak zor zanaat
-yok gerekmez dedim
iki bardakla geldi
bende bir viski seçtim
ya glenfiddich ti yada glenmorangie
bardakların ilaçsız oldugunu görüp tatmin olduktan sonra
-buz niye getirmedin dedim
-getirme demedin mi dedi
-ben öyle bişey demedim dedim
-neyse dedi gitti buz da getirdi
onları da koyduktan sonra
bu viski beyler şakası yok amk zaten uzun zamandır içmiyorum içki çarpılmayayım diye
normalde o viski kola ile bin edilmez ama
---kola da getirir misin dedim
-başka bir ekgib varsa söylede gidip gelmeyeyim dedi
-şikayetçiysen gideyim dedim
-getiriyorum diye kalktı
gıcık etmek lazımdı karıyı
bende gerekli şeyleri yapıyordum
ama çok ciksiydi gözüm o mutfaga giderken
kalçasında kalıyordu amk
kolayı da getirdi
-pipet var mı dedim
-yok dedi gıcık almış bir ses tonuyla
vay amk isteyecek başka bişey de kalmadı
bir yudum aldım
-müzik mi tv mi film mi dedi
-hiç birine gerek yok bunu içer giderim dedim
-bi film var takayım sıkılırsan gidersin dedi
film fikri fena degildi aslında istedigim zaman sıkıldım deyip kaçabilirdim
hem filme bakarken fazla konuşamaz bu durumda elifin bana yaklaşması da zor olurdu
o bir dvd takarken bende
ebruya mesaj attım
nasılsın aşkım diye
ondan gelen klagib cevaplara klagib mesajlar ekleyerek
bir de gün raporu verip bir arkadaşın yanındayım diye mesaj attım
hangi arkadaşın deyince heyecanlandım panik yaptım amk
bi arkadaş işte askerlikten konuşmaya başladı sıkıldım dedim
elif de uyuz olmuşa benziyordu ben ebruyla mesajlaşıyorum diye
filmde başladı bu arada aplikleri biraz daha loşlaştırdı elif
geldi yanıma oturdu amk
içkisini almak için sehpaya uzandığında bacakları bacaklarıma değecek mesafedeydi
bu durumun bende yarattığı etkiden kurtulabilmek için
lavaboya kalktım
geri geldiğimde biraz daha uzak bir mesafeye oturdum
• *film tekrar devam etti
amk filmi o kadar mı güzel olur
sonunda ne tak olacak diye daldım gitti filme
bişey olmaz amk diye bir barda daha doldurdum
film olması iyi olmuştu
elifin bacaklarından alıkoyabiliyordum gözlerimi
ta ki filmi durdurup
-begenmediysen kapatayım derken bana dönmesi
ve gözlerimin verdiği bacak arası frikiğinde kalmasına kadar
-yok çok begendim dedim harbiden de begenmiştim amk
iyiki oturur haldeydim yoksa gördüklerimden dolayı esas duruşa geçmiş
şahsı muhterem elif tarafından farkedilebilirdi
film devam ederken elifte yayılmaya başladı koltuğa
mini etek giydiğinin farkında olmadan hemde
baktım benimki esas duruşu hiç bozmuyor
aklımda kötü kötü şeyler geçiyor
şeytan bir sol kulağıma bir sağ kulağıma fısıldıyor
hadi olm akıt şu içindeki irini al sana fırsat diye
şeytana uydum ama farklı bir taktikle
filmi durdurur musun dedim
heyecanlı bir şekilde durdurdu
-bişey mi oldu dedi bunu derken banu alkan bakışlarını görür gibi oldum
ebruyu seviyordum
aldatamazdım
aldatırsam yüzüne bakamazdım
-lavaboya gitmem lazım dedim
kalktım wc ye bi baktım hala ayakta bizimkisi
gitsem film aklımda kalacak
bi daha ya bulurum ya bulamam
zaten sonları da yaklaşmış
kalsam sadakatin ırzına geçecem
kendi kendime bunları düşünürken bile ebruyu aldatıyor hissettim kendimi
sonra bir fikir peydahlandı bende
elime kuvvet içimdeki irini akıttım
benim küçük asker esas duruşu bozup rahata geçti
artık öncelikli olarak yapmak istedigim şey ciks degildi
buna güvenerek içeri girdim
elifin ciksi oturuşunu aldırmadım çünkü artık terhis olmuştum o duygulardan
film sessizce tekrar başladı
elif tekrar doldurmuş bardakları
yavaşca onu da içtim
filmin final sahnesi yaklaştı
yine durdurdu filmi
-ne olacak tahmin et bakalım dedi -
390.
0114Tümünü Göster
---sen izledin mi dedim
-evet izledim daha önce dedi
bi kaç tahmin yaptım hiçbiri çıkmadı
parmağımdaki yüzüğü gördü
-nişanlandınız mı dedi
-hayır sözlendik dedim
sevdiğim bir konuyu konuşmaya başladık
elifi kendimden sogutmak için bir fırsattı
-çok şanslı kız ebru dedi
bunu bana ilk defa söylemiyordu hatırlarsanız
-şanslı olsa yanımda olurdu dedim
-ben şanslı mıyım şimdi dedi
bak amk konuyu nereye çekti yine
-neyse açta bitirelim şu filmi dedim
-şansım olsaydı neyse boşver dedi
hay amk utandırdı beni
filmin sonunu izledik kurguya hayran kaldım amk
film hakkında yorum yapıp begendiğimi söyledim
gece için teşekkür ettiğimi söyleyip ayrılmak için izin isteme aşamasındaydım ki
telefonu çaldı
telefon konuşması özeti şimdi git sonra gel misafirim vardı
birisi sanki apartmanın dışında eve gelmek için izin istiyor gibiydi
telefonu kapattı
-gelsin ben gidiyorum zaten dedim
-yok şimdi gitme dedi
-neden dedim
-aşşağı da bekliyor dedi
-beklemesinin benim gitmeme engel olan kısmı ne dedim
-yanlış anlar şimdi yardım et lütfen dedi
-neyi yanlış anlar elif ne yardımı edeyim sana dedim
-bu cocuk bana asılıyor dedi
-gidip döveyim mi amk ne yapayım asılıyorsa dedim
-dışarı çıkarken seni görürse sorun çıkarabilir dedi
uyuz oldum amk içine düştüğüm duruma bak
-eve gitmem lazım annemler bekliyordur merak ederler dedim
-dur biraz gitsin sonra gidersin dedi
kimden korkuyom ki amk
onlar mesajlaşmaya başladı gelirsin gelemezsin diye
bana dönüp gitmiyor dedi
-benim gitmem lazım kusura bakma dedim
---ya çıkma lütfen dedi
-ben üst katın merdivenlerine çıkayım sen çocuğu çagır içeri girince gideyim dedim
-gelmesini istemiyorum ki.lütfen bir tane daha iç gider o dedi
-yok gitmem lazım dedim
elimi tuttu lütfen dedi
-iyi tamam dedim
sarılmaya yeltendi bir daha yaparsan giderim dedim
-pardon dedi
içkileri tekrar doldurdu
-ışıkları kapatayım da yattığımı sansın dedi
-korkma bişey olmaz açık kalsın dedim ama dinlemedi kapattı amk
geldi benim oturdugum koltuga o da oturdu
bayağı da yanıma oturdu
biraz oturduk mal gibi sessizce
sonra sağol derken bir elimi bacagımın üstüne attı
önemli degil derken bende elini bacagımın üzerinden aldım
sessizleşen ortamda ciksi ciksi nefes almaya başladı
pencerenin ışıgı direk bacaklarına vuruyordu
içimdeki irin tekrar toplanmaya başladı
sonra kalktı pencere yaklaşıp geri geldi bana daha yakın oturup
-gitmemiş hala yaaa dedi aynı anda bana sarılıp gitme lütfen dedi
-bana bir daha dokunursan giberim elif dedim
-gerçekten mi dedi
-evet gerçekten dedim çok ciddi bir şekilde
-yine dokundu hemde bacaklarımın kasık bölgesine dogru
ayaga kalktım
-sana iyi geceler dedim
-dur şaka yaptım falan dediyse de dinlemedim
çıktım kapıdan
merdivenleri kullanırken lavuk sen kimsin diye sorarsa ne cevap veririm diye düşünüyordum
aşşagı indim
caddeye baktım
allahın kulu yok
vay amk bekleyen kimse de mi yoktu acaba
yoksa elifin aradığı adam da hayal ürünüydü
eh amk elif senden herşey beklenir
neyse vukuatsız atlattık amk
daha da gelirsem iki olsun
zaten ebrunun bunları duyması kasten adam öldürme sebebi
• *eve gittim zıbardım
geride kalan geceyi
diğer gib sahibi kişiler tarafında zütü kaldırılmış
kendi saplarının kendilerine sadık olmasını şart koşan
ama sapsızken her erkeği potansiyel sevgilisi sanan
amlı olmayı tüm erkekleri elinde oynatabilme kozu sanan
örnek kevaşenin birinin elinden kurtularak tamamladım
askerliğin şimdiye kadar bana kazandırdıgı tek şey nizami bir şekilde yatağımı yapıyor olmamdı sabahları
ertesi sabah kalktım otogarı aradım bilet ayırtmak için
istanbula gideceğim gün bilet yoktu
bende bir gün öncesinden aldım
bu bir geceyi ankarada geçirecek olmam demekti
sakalları kesmiyordum
neden traş olmadın diye komutanlara inat
ama saçlarımı ne tak yiyecegi belli olmayan
bir askerin eline teslim etmemek için kestirdim aynı gün
bildiğiniz 3 numara
alanya onsuz pek de eglenceli degildi
aslında çok eglenceliydi ama bu eglenceyi yaşayabilmek için onsuz duygularımın olması lazımdı
denize gittim
o arkadaşın yanına köye falan derken
otele gidip ebrunun babasıyla konuştum
annesi de otele geldi
böylece ben onların evine gitmek zorunda kalmadım
babadır elleri öpülür bayramda seyranda ama hakeder
cebinde ne varsa kendim ne yerim diye düşünmeden verdi bana
almak istemedim ama zorla verdi
bir de kart verdi bana banka kartı kendi adına açılmış bir hesap
parayı kendi hesabına yatıracaktı -
391.
0115Tümünü Göster
• *bende kartla onun şifresini girip çekecektim
böylece banka da kesinti yapamayacaktı
havale olmadığı içim
gün geldi ankara üzerinden istanbul yolu gözüktü
ben mi yaptım yoksa ana yüreğinden midir bilinmez annem ağladı sarılırken
babam ve kardeşim sadece sarıldı
son kez ebruyu arayıp yola çıktığımı söyledim
beni bekleyeceğini söyledi
8 saat onu görme hayali ile yaptım yolculuğumu ama gelmedi
telefon açtım ama aradığım sevgili telefonunu bilmediğim sebebten dolayı kapatmıştı
koskoca otogarda öylece oturdum kaldım bankın birisinde
iki bacagımın arasında valizimle
7 saat bekledim
en az 200 kere aradım
ama gelen de olmadı
cevap verende
benim telefonum olmadığı için ordan ayrılırsam beni bulamaz diye hiçbir yere gitmedim
akşam oldu
karanlık çöktü gelen giden yok telefonda hala kapalı
elime valizi aldım
ebrunun arkadaşının evini zar zor olsa hatırlayarak buldum
kapıyı çaldım
kızın birisi açtı
hatırladı beni
ebruyu sordum direk
-haberimiz yok dedi
durumu anlattım
yurda telefon açtı kız
yurtta da yokmuş
aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı
beni aldatıyor olmasını veya beni artık sevmiyor olmasını gibtir edin başına sağlığı ile ilgili bir sorun mu geldi diye korktum
kızların yanında bir erkek olması tek umudum du ama
herkes ders çalışma peşinde sınav manyağı olmuşlar
kaldım mı koskoca ankarada ne yapacağını bilmez bir şekilde
alanyayı arayıp annesine babasına da sormak istemedim onları telaşlandırmamak için
kızlar sagolsunlar gel burda bekle biz de meraklandık dediler
• * ben otururken
çay demlediler
ebrunun diger arkadaşlarını aradılar yanında mı diye
öyle mal mal bekledik panik halinde
sonunda telefonu açıldı
kızın onlarca denemesinden sonra
çalıyor deyince heyecanlandım
ben aldım telefonu
-nerdesin ebru dedim
-sen nerdesin dedi
-arkadaşlarının evindeyim sabahtan beri seni bekliyorum dedim
-ne işin var senin orda dedi
kimin kimden hesab soracağı karıştı
-ebru nerdesin dedim
-niye gidiyorsun onların yanına dedi
böyle davranmasının altında muhtemelen bir sebeb vardı
-sen nerdesin ben oraya geleyim dedim
-gelme istemiyorum sen mutlu gözüküyorsun orda dedi
etrafa ciddi ciddi baktım amk kamera şakası falan mı yapıyorlar diye
-çok mutluyum burda ebru kızlarla sabahtan beri bi ankara bi roman havası oynuyoruz sevinçten.
bunu der demez telefonu kapattı
tekrar ararken tansiyonumun çıktığının farkındaydım
sinir uçlarım gıdıklanıyordu
ama bu işin sebebine öğrenmeden küfür etmeyecektim
telefonu yüzüme kapatma konusunda ne kadar hassas oldugumu biliyordu
bunun hesabını da sonraya bıraktım
kızdan izin alarak tekrar aradım
balkona çıktım
aradım
-ne var dedi
-tekrar sorayım mı sen anlatacak mısın dedim
-benim anlatacak birşeyim yok sana dedi
-madem yoktu neden çağırdın beni ankaraya dedim
cevap vermedi
-sen bana neden böyle yaptıgını anlatıncaya kadar gitmiyorum askere haberin olsun dedim
-beni bir daha arama kelebek dedi
-tamam aramam ama sebebini söyle dedim
-sana karşı tüm duygularımı kaybettim dedi
-daha düne kadar çağırıyordun aşkım gel çok özledim diyordun ne oldu bir günde dedim
-geçte olsa farkına vardım yaptıgım hatanın dedi
baktım ağlayacağım hem sinirden hemde duygusal krizden
-beni severek hata mı yaptıgını söylemeye çalışıyorsun dedim
-sana güvenerek hata yapmışım dedi
bi dakika şimdi biraz kopya verdi işte
güven konusunda konuştuguna göre muhtemelen elif le ilgili birşeyler duymuştu
ama o olmama ihtimali de vardı
pişti olmamak için ben elifin adını anmadım
---tamam yarın gidecektim ama bu gece ilk buldugum otobüsle giderim istanbula. gitmek var dönmek yok. muhtemelen beni bir daha aramayacaksın
numaranı da degiştirme ihtimalin var. ölüm var kalım var son bir kez göreyim helalleşelim lütfen dedim
-yurda girdim çıkamam dedi
-tamam yarın sabah ben seni tekrar ararım yurttan çıkınca helalleşiriz o zaman dedim
-peki dedi ve kapattı telefonu
kızların yanında yatmak uygun olmayacagı için
onlara bir pansiyonda yer ayırtmıştım dedim ve gittim
bir kaç tane taksiciden yardım alarak
bir pansiyon buldum
gece yattıktan aynı gün teslim olmam gereken güne uyandım
dışarı çıkıp ebruyu aradım kulubenin birisinden
şuraya gel şu saatte dedi
yine kapattı
oraya vardıgımda hiç alışık olmadıgım bir karşılama vardı
ışıl ışıl gözleri bana hiç bakmıyordu bile
öylece oturuyordu
tek yaptıgı ben yanına oturup merhaba deyince
parmagında ki iki yüzükle oynamaya başlamak oldu
bir çıkarıp bir takıyordu ona aldıgım yüzükleri
bense sadece ona bakıyordum
elimdeki çantama bir yük daha binecekti
ebruya verdiğim kalbimi artık kendimde hissediyordum
hiç taşımıyordu artık
elimi uzattım
hakkını helal et diyemedim
çıkmadı ses
karabasan oldu ayrılık
titreyen ellerim öylece kaldı orda
sonra çekmek zorunda kaldım
hiç konuşmayacak gibiydi
-ben gidiyorum ebru sebebini anlatmayacak mısın dedim
-bildigin şeyleri tekrar niye hatırlatayım ki dedi
-hiç birşey bilemiyorum iki gündür dedim
-alanya nasıldı kelebek eğlenebildin mi arkadaşlarınla dedi
ama arkadaşlarınlayı büyük harfle söyledi
-devam et dedim
-sen soruma cevap ver önce dedi
evet yavaş yavaş dökülmeye başladı
-hayır hep seni özledim dedim
-hmm bazı kişiler aksini iddaa etti dedi
bi taklar duymuş oldugu kesinleşti
-yanlış tahmin etmişler dedim
-sen niye elifle buluşuyorsun kelebek dedi
-hadi buluştuğunuzu boşver bana neden yalan söylüyorsun dedi
-hadi bana yalan söyledin neden geceyi onun evinde geçiriyorsun dedi
-amasya dönüşünde bana niye uğradın direk gitseydin ya sevgilinin yanına dedi
yakalanmışız amk
arkadaşının birisi görmüş beni
telefonlaşmışlar ebru ile sürekli
elifi tarif edince kız ebruda takip et demiş
eve girdigimiz görülmüş
ama ebru hesab sormak için ebru beni ankaraya davet etmiş
davet gerçekleşinceye kadar da hiç birşeyi çaktırmamış
aranızda benim yerime ebruya açıklama yapmak isteyen var mı? -
392.
0geliyorum beş dk ya pampalar kimse yok diye atmayı bıraktıydım
şöyle iki üç saat atarım Allahtan birşey olmazsa -
393.
0119Tümünü Göster
• *ebru telefonu degiştirir ve ben onun numarasını alamam diye tekrar aradım
merhabalaşma faslı bittikten sonra yine o gibtir taktan cümleyi kurdu
-ne var
seviyoruz amk daha ne olsun
-numaran aynı mı hala diye aramıştım dedim
-demek ki aynıymış dedi
-kapatayım o zaman dedim
-sen bilirsin dedi
-bana verecek misin numaranı dedim
-hayır dedi
-tamam rahatsız ettim o zaman pardon kendine iyi bakarsın dedim
-dur bişey sorcaktım dedi
-buyur dedim ama aklım hala o hayır da ağladım ağlayacam
-arkadaş kalmak ister misin dedi
-hayır dedim
-neden dedi
-bana kurduğun her cümlede tekrar ilanı aşkını beklemektense.
delikanlı ayrılığımla oturum kendi kendime konuşurum. dedim
-biraz delikanlı olsaydın arkadaş değil sevgilin olmaya devam ederdim zaten dedi
-hiç kızmadım sonuna kadar haklısın.
ben o eve girdim delikanlılıktan çıktım sen girseydin
kalbimi tek verdiğim kişiyi huur olarak anacaktım. dedim
-arkadaş da olamayacağız öyle mi dedi
-seni bu kadar severken arkadaş olamam git benim yaptıgımın aynısı sen yap bende senin benden nefret ettiğin kadar nefret edeyim
sonra yaşanan yıllar hatrına arkadaşlığa bende katlanayım dedim
-ben sen değilim kelebek dedi
-biliyorum ebru özür mü? istiyorsun bir milyon kere en içten dileklerimle. pişmanlık mı duymak istiyorsun? allah binbir türlü belamı versin.
bana cesurca git de giderim ama beni uzakta tutup kalbimi kendine çekme dayanamam arkadaşlık aşkına dedim
-kapatmam lazım dedi
kaçmak istiyordu çünkü ne istediğini o da bilmiyordu
onu arayacak olan kişi yine ben olmak zorundaydım
-tamam dedim
-sonra arayayım mı yine dedim
-sen bilirsin dedi
-ben aradığımda arkadaşın olarak konuşmam haberin olsun bir rahatsız olursan aşkımdan sıkılmadan yüzüme kapat çünkü kızacak bir sevgilim olmaz artık dedim
---tamam dedi
-o zaman görüşürüz kapatmam lazım dedim
kapattım
onu tekrar aramak için kaybettiğim tek zaman
tekrar numaraları çevirip
onun cevap vermesini beklemek oldu
-efendim dedi
-merhaba aşkım seni çok seviyorum nasılsın dedim
hiçbirşey diyemedi
bende zaten beni bir anda affetmesini bekleyip iyiyim aşkım sen nasılsın bende seni çok seviyorum demesini beklemiyordum
eğer öyle yapsaydı zütüm iyice kalkacak
ve ona karşı ne hata yaparsam yapayım onu kaybetmeyeceğimi düşünecektim
ama onsuz da yapamıyordum
özledim onun aşkım demesini seviyorum demesini
onu kırdığım için mantıklı olarak dememek hakkıydı ama
hangi aynştayn aşıkken kalbine söz geçirebilmiş ki ben gecireyim
ama istiyordum lan işte amk seviyorum demesini
-orda mısın aşkım dedim
-burdayım kelebek dedi
-en çok neye dua ediyorum biliyor musun dedim
-bilmiyorum dedi
-allahın bana verdiği yeteneğe dedim
-anlamadım dedi
-kalbim mesaj gönderiyor beynim yorumluyor dilim dönüp sana seni seviyorum diyor. bunları derken gözlerim ışıldıyor
ve kulaklarım tekrar duymayı bekliyor neyse tamam
bu kadar risk aldığım yeter en azından sen suratıma kapatmadan
ben kapatayım ki şansım devam etsin bir dahaki aramalarımda
haa bu arada unutmadan seni seviyorum dedim. biraz bekledim hani bende der mi diye ama demedi
sonra yavaşça telefonu kapattım
halimden bi haber olan asker panpalarım
olayı tüm tabura yaymış
ekşın reyiz kelebeği nasıl giber diye onun makarasını yapıyorlar
olm ne tak yicen sokabilcen o dergileri diye bana takıldılar
---yardımınız lazım tek başıma sokamam dedim
-anlat amk ne yapacaz dediler
planımı anlattım riskli ama ok verdiler -
394.
0120Tümünü Göster
yukarı bölük yazanesine çıktım
yazıcılarla makara yaparken yan odadaki ekşın
-dıbına çakim arkadaşım burda mısın gel yanıma dedi sesimi duyunca
girdim emredin komutanım dedim
-sen ne yaptıgının farkında mısın dıbına çakim arkadaşım dedi
-emredin komutanım dedim
-böyle hikayeler anlatıyon sonra birbirlerini gibecekler amk başımı belaya sokacaksın benim
cezanı kestim kışla giriş nizamiyesine haber verdim seni baştan sona arayacaklar getirir ve yakalanırsan
askerlik boyu çarşı yasağı
o dergileri getiremezsen emre itaatsizlikten askeri disko cezaevi
getirir ve bana yakalanırsan da dayak yiyeceksin haberin olsun arkadaşım dedi
-emredersiniz dedim
-şu imzalanacak defterleri getir dedi
-emredersiniz dedim
gittim getirdim
imzalarken odada bekledim çıkabilirsin demediği için
imza atarken
-kitap okur musun dedi
kitaplığa baktım kütüphane amk hepsini bana özet çıkar der bi de onunla uğraşmayayım diye
-hayır komutanım dedim
-dıbına çakim kusura bakma arkadaşım senin için ferre kitaplar koyamadım kitaplığıma dedi gülümseyerek
-kitaptan okumam genelde komutanım dedim
-vay dıbına çakim gel buraya dedi
o askeriyede ki kısa saçın dezavantajını tekrar yaşadım enseye inen tokatla
biraz ensede saç olsa en azından şiddeti azalırdı
imzaların bitmesini bekledim
hepsini kapattı defterlerin imza işi bittiği için
-başka bir emriniz var mı komutanım dedim
açtı klagib müziği kulaklığını takmak üzereyken
-rahatsız etme dedi
-emredersiniz dedim
• *loreena mckennitt hastasıydı bende çok severim
çıktım akşam iştiması komutanlık saati derken yat iştimasından sonra sızmış kalmışım
ertesi gün yine kalk odasını temizle derken o da geldi
-bir emriniz var mı komutanım dedim
-yok canım sağol dedi
bana canım diyorya akşam çarşı dönüşü canım benim diyerek gibecek adam ben ise hala ne tak yiyeceğime tam olarak karar veremedim
sabah iştimasından sonra
-defterini al gel dıbına çakim arkadaşım dedi
daha çarşı defteri bile yok bende
acemilikteki çarşı defteri geçerli olmuyor
kantinden aldım
yazıcılar gerekli şeyleri yazdılar
tabur komutanına zütürüp mühürlendi imzalandı
artık çarşıya çıkma işlemi hazırdı
üstümü değiştirdim bölük komutanı imzasını aldıktan sonra da
-inşallah başına iş açarsın arkadaşım ben çok sevmem artisleri dedi
-emredersiniz dedim
çarşıya çıktım
akşama kadar gezdim küçükyalıda
fazla bilmediğim için zütüm yemedi
kadıköy veya başka bir yere gitmeye
adaların karşısında bir yere oturdum yattım yemek yedim gazete okudum çay içtim derken akşamı ettim
dönüş vakti geldi
ben nasıl çıktıysam öyle nizamiyeye geldim
nizamiyede kilodu açıp onun içine bile baktılar ama bi tak yok ki bulsunlar amk
tabura döndüm saat 5 e 10 filan vardı
en geç dönüş saati 5 ti ve saat 5 aynı zamanda komutanların lojmanlara dönüş saatiydi
5 e gelmesine yakın ekşın beni gördü servise binecekken
-dıbına çakim gel arkadaşım buraya dedi
deli gibi koşarak yanına gidip emredin komutanım dedim çok yüksek sesle
-soktun mu içeri dedi
-emrettiğiniz gibi komutanım dedim
-nerde dıbına çakim dergiler dedi
-askerlere dağıttım komutanım dedim
-vay dıbına çakim servis kalkıyor şimdi yarın sabah hatırlat sabah ereksiyonu ile gibecem seni dedi
-emredersiniz komutanım dedim -
395.
0121Tümünü Göster
• *iştimaya katıldım akşam iştimasına
iştima bitimi ile akşam yemeğinden sonra ki boşlukta askerlerle toplandık
olayı anlattım böyle böyle yaptım diye
onlar zaten görevlerini biliyorlardı
anlaşma sağladık
bunun şerefine bir hikaye daha anlattım
ve koştum telefona
kimi aradım ?
önce can beyler annemi
hayır dualarını sözlü olarak duyup ellerinden manevi bir şekilde öptükten sonra sıra geldi canan'a
çevirdim numarayı cevap yok
tekrar denedim yok
gittim iç bahçede biraz oturdum
sonra redial ama yine yok
o gece o telefona cevap alamazsam yatamayacağımı biliyordum
alamadım cünkü yat iştiması için koğuslara gittik yatamadım
yattığıma uyku denmez
kimileri sınırlarda düşmandan gelecek kahpe kurşun korkusu ile nöbet tutarken o gece
ben sevdiğimden gelebilecek ayrılık kurşunu korkusu ile sabaha kadar nöbetini tuttum hala bir umudu olan aşkımın
bu kadar dert arasında ekşın reyizin ereksiyonu ile de uğraşacaktım sabah
odasını itina ile silip süpürdüm paspasladım
masasını düzelttim
benim yapmamdan nefret ettiği halde botlarını boyadım
ve geldi hemde ben botları boyarken
-dıbına çakim arkadaşım sana boyama demedim mi dedi
-zaman kaybetmeyin bu sabah daha önemli işleriniz var diye boyadım komutanım dedi
-vay dıbına çakim hatırladım arkadaşım iştimadan sonra topla gel o arkadaşlarını dedi
-emredersiniz dedim
iştimadan sonra cesur oldugunu düşündüğüm bi kaç tanesini alıp odasına gittik
tek tek sordu herkese dergi nerde diye
hepsi okuduk göreceğimizi gördük sonra yırttık attık komutanım dedi
-tamam sizde suç yok gibtirin gidin amsalaklar dedi
• **onlar dağıldı odadan bende kaçmaya teşebbüs edercesine
-bir emriniz var mı komutanım dedim kapı eşiğine yaklaşarak hafifte bir gülümseme ile
-gel dıbına çakim dedi
-emredin komutanım dedim
önce surata bir tane vurdu
-sokmamışsın içeri hiç bişey zütüne kadar arattırdım neden yalan söyletiyorsun askerlere dedi
canımdan bezdim amk.ne tak yicektim amk başka yol mu vardı
-emredersiniz komutanım dedim. konu ile çok alakasız bir şekilde
-niye yalan söylüyorsun diye bir tane daha vurdu
benim gözümden yaşlar akmaya başladı beyler
ağlıyordum ama zaten alışkın oldugum tokattan dolayı değil
ebrusuzluğa alışamadığım içindi göz yaşlarım
-emredersiniz dedim yaşlı gözlerle
yine vurdu
-emredersiniz dedim
-gibtir git elimde kalacaksın dıbına çakim dedi
beni yediğim tokatlar gibimde olmadığı için ona
-başka bir emriniz var mı dedim tekrar ama boynumu hafif yana kırıp yüzümü tokat yemeye hazır hale getirerek
tekrar vurmak istiyorsan vur gibimde degil dercesine
-yok dedi çıktım
eğitim timi için diğer tertiplerin yanına katılmak zorunda idim
ama telefona koştum yine
çevirdiğim numara bu defa cevap verdi
artık kendimde neden dün gece cevap vermedin diye hesap soracak erkeklik kalmamıştı
ekşın reyiz sağolsun dayağın etkisi ile zaten doluydum
-efendim dedi
-merhaba aşkım dedim ağlamaklı bir sesle
-ne oldu dedi.
-bişey yok aşkım merak etme sen beni sadece sesini duymak için aradım. kendine iyi bak dedim.ama onun beni hala düşünerek
ne oldu demesi ben üzgün oldugumda tesellim olan kişinin hala destekçim oldugunun hissine kapılmam daha çok ağlamama sebeb oldu
-üzme kendini geçiyor günler ne kaldı ki bitmesine dedi
o hala askerlik derdinde ben onsuz ölüyorum haberi yok
-gitmem lazım tosbiş kalbime emanetsin dedim
-tamam dedi. kapattım telefonu
• *yardırarak eğitim time gittim
eğitim timinde ekşın reyize bir çözüm bulmam lazımdı
böyle sabah akşam dayak olmazdı amk
aynı akşam ekşıın nöbeti vardı
zaten uykusuzum
dayak yemişim bi ton
eğitim timinde yat sürün
sevgili ile aramız hala muallak
eh be ebecim sende haklısın bu kadar derdin hepsini sana bu yaştan sonra yaşattı hayat
akşam ekşın subay astsubay gazinosundayken
zap yapıyordu kanallar arası
tek bir sahne gördüm
rahmetli sunaldan
kovmirim la puşto kovmirim
ben kendimi kovdurabilir miydim??
kovdururdum ama yapmadım çünkü birden bir cep telefonu sesi duyuldu
ekşın yerinden kalkarak
-dıbına çakim yakaladım seni arkadaşım dedi
koştu subay ast subay gazinosundaki çaycılık yapan askerin yanına
telefon hala çalıyor ben ve çaycı da ne tak yiyor lan bu diye ona bakarken
o da her tarafı arıyordu telefon nerde diye
-bi telefon çalıyor ama sizin telefonunuz galiba komutanım dedim
-nerde dıbına çakim dedi
-masanın üzerinde komutanım dedim
-vay dıbına çakim melodiyi değiştirmiştim unutmuşum dedi
bu adam bırakılır mı amk.
biz hafiften gülümserken tehdit geldi
-bu olay duyulursa gibtiğim asker sayısı populasyonunda(nüfus)iki tane artış olur haberiniz olsun dedi
---hangi olayı komutanım dedim.
-aferim arkadaşım dedi
aferim duyunca sağol demek farzdır askerde
bana sen yatabilirsin dedi ekşın
-bi telefon açabilir miyim komutanım dedim
-tamam görüşme bitince bana tekmil vermeden gitme dedi
-emredersiniz dedim
koştum telefona
ebruyu aradım. öyle kolayda değil beyler kart dayanmıyor amk.
masraflı iş sürekli cep tel nosu aramak
-merhaba ebru nasılsın dedim
-iyiyim sağol dedi
-bende iyiyim sende sağol dedim
-iyi dedi
-sınavların nasıl geçiyor dedim
-bitti alanyaya gideceğim dedi
vay amk yaz tatili geliyor ebru alanyada olacak
ama vatan bana mı emanet ben mi ekşına emanetim yardırıp duruyoruz
-iyi yolcular dedim
-aşkım demiyorsun artık dedi
-anlamadım dedim
-aşkım diyorum demiyorsun artık dedi
-lütfen tekrar et ebru sesin gelmiyor dedim
çok iyi duyuyorum aslında ne dediğini
aşkım diyor eskiden sürekli dediği gibi
başka anlamda kullanıyor ama yine de diyor
duymak da acayip ediyor beni
offf çekip yedi tepesini sallayasım geliyour istanbulun
-yok bişey neyse dedi
-ne demiyorum sana dedim
anladı amacımı tekrar tekrar duymak istediğimi
-sen ne demek istersen onu dersin sorun yok benim için dedi
-platonilerle bile olsa seni sevmek hala çok güzel dedim
bunu derken ilk günler kadar heyecanlanlıydım
durum nerden nereye gelmişti