eski sevgilim ve kankamın ihanetini anlatıyorum

gittim pederin yanına biraz iş varmış. meger haftalar sürücek bi iş degilmiş amk ya. bi gecede hallettim. bi sonraki günün akşamı gider sevgilime süpriz yaparım diye düşünüyodum. ama bi sonraki günde baya uzun sürdü işim. gece 2 gibi varabildim amk eve. anahtarı geçirdim kapıya. lan bildigin çatur çutur gibiş sesleri geliyor içerden. sılanın inlemesi bu adım gibi eminim sılanın inlemesi bu. ulan diyorum olamaz. hayır lan olamaz. giberim mümkün degil böyle bişey. vallahi güven yapmaz. hele sıla asla bana ihanet etmez. mümkün degil böyle bişey. gittim salona baktım kimse yok. mutfaga baktım kimse yok. beyler tuvalete bile baktım. sılanın odası dışında heryere baktım çünkü çok korkuyodum eger düşündügüm gibiyse ben ne yapardım?
sılanın odasına girdim. güven. ve sıla. kardeşim dedigim adam, canım kardeşim. birlikte hüngür hüngür ağladıgımız, birlikte anırarak güldügümüz, canımı kanımı emanet ettigim, benim için bıçaklanan, onun için kavgalardan kavgalara koştugum adam dedigim adam.

üstünde de sevgilim, hayatımı degiştiren kadın. kadın. benim kadınım. benim sılam. sevgilim. annemden sonra en çok deger verdigim ve asla kaybetmeye niyetim olmayan o kız. sıla resmen inliyor. benim en yakın arkadaşımın üstünde zevkten inliyor resmen. beyler gözlerim karardı o anda. sanki herşey durmuştu. güven kafasını kaldırdı. bana baktı. birbirimize kilitlendik. güven "suçsuzum" der gibi bkaıyodu ama çok huur çocugu bi bakıştı o. ben ne yapacagımı bilmez bir halde güvene bakıyodum. sıla arkasını döndü. agzından dökülen kelimeleri aynen söylüyorum beyler. hayatım boyunca unutmayacagım o kelimeler şunlardı "aaa sevgilim gelmiş. sevgilim nabeerrrrr"

sıla deli gibi sarhoştu ne dedigini bilmiyodu huur. ama sarhoş olan aklıydı. kalp sarhoş olur mu dıbına koyim eger beni seviyo olsaydı kardeşim dedigim adama gibtirir miydi kendini? onun altında inler miydi? kafamda sorular dönüp duruyodu. çıldırıcaktım beyler. oturdum aglamaya başladım. deli gibi aglıyorum. ne sılaya tek kelime ettim, ne güvene tek kelime ettim. oturdum aglıyorum.

ayagı kalktım. güven ona vuracagımı sandı. "nasıl yaptın lan bunu şerefsiz? nasıl yaptın lan? harbi gibin nasıl kalktı lan benim sevgilime adam gibi cevap ver? ulan biz beraber büyümedik mi dıbına koyim bütün zorluklara ipneliklere birlikte gögüs germedik mi? birlikte aglamadık mı? lan sevgilin seni terk etti diye sen bana gelip agladıgında ben sana kardeşim diye sarılmıyomuydum? ben bir sorun yaşadıgımda sen elinde rakıyla gelip bana teselliler vermiyomuydun? lan huur çocugu hatırlasana sen bizim hasan bakkaldan çikolata çalarken yakalanmıştın da bende "güvene zorla yaptırıyodum suçlu benim" diye öne çıkıp dayak yememişmiydim manyak hasandan?" beyler resmen hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyodu ve dudaklarımdan dökülüyodu.

sılaya döndüm gibtirgit içeri dedim. çırıl çıplak bi şekilde içeri gitti. içerde de sızmış zaten huur.

döndüm güvene. neden lan dedim? neden? sen benim kardeşimsin, yalan söylemezsin. söylesende anlarım ben. neden? "çok içmiştik" dedi. sadece bu kadar. ulan senin karakterini şerefini gibiyim dedim kafayı koydum burnu kırılmış. içeri gittim tekrar. sılayı uyandırıcaktım. neden uyandırıyorum dıbına koyim dedim kendi kendime masanın üstünde bira şişesi vardı boş bira şişesi. öfkemi alamamıştım. bişeyler yapmam lazımdı.