eski sevgilim ve kankamın ihanetini anlatıyorum

sıla beni kıskanıyodu, bende onu. deli gibi hoşlanıyodum. hoşlanıyodum diyorum çünkü o zamanlar tam anlamıyla bu duygunun adını koyucak cesaretim yoktu. sık sık buluşuyoduk bırlıkte vakıt gecırıyoduk. fazla mesajlasmıyoduk veya telefonla konusmuyoduk. filmlerdeki gibi yani amk bulusuyoruz, ayrılınca sanki yabancıymısız gibi. ama birbirimizi çok özlüyoduk. hep özlüyoduk beyler bu duygunun tarifi yok. hiç bi artniyetim yoktu sılaya karşı.

reserved.

Hızlı lütfen

rezervuar

ben insanların çogunun yakışıklı buldugu, bi kısmının da çok yakışıklı buldugu bi tipim. bir arkadaşım var. arkadaşım degil kardeşim dedigim bir adam. adamdır yani harbiden onla eglendigim kadar, ona güvendigim kadar kimseye güvenmem. para ister paramı veririm, aynı şekilde o da parasını malını mülkünü asla esirgemez benden. adı güven olsun. güven harbiden çok yakışıklı biriydi. ben güvene sılayı anlatıyodum sureklı kanka böyle yaptık şunu yaptık falan diye. bi gün tanıstırmaya karar verdim. sılanında bi arkadası vardı begüm diye. sılaya dedimki begümü de getir dördümüz bulusalım belki aralarında bisey olur gibisinden

anlat sonra okurum

TakiP dyiz

kardeşim dedigim adamın mutlu olmasını gerçekten çok istiyodum çünkü benim en mutsuz oldugum zamanlarda yanımda hep o vardı. hep bi rakı şişesiyle gelirdi yanıma. harbiden babamdan çok güvenirdim ona. oğlum bizim arkadaşlıgımızın tarifi yoktu yani. rakıyı açard, anlat kardeşim derdi. ben anlatırdım. onunda gözleri dolardı. çok delikanlı adamdı. asla satmazdı. hatta bi keresinde kadıköy taraflarındaydık güvenle. o bakkala girdi, bende yavaş yavaş yürümeye devam ediyodum. 3 tane ipne çıktı karşıma bıçak çektiler para ver lan falan dediler, gasp ediyolar beni hesapta. güven bagırışmaları duydu çıktı bakkaldan. benden harac istediklerini gördü. yerden kocaman bi taşı aldıgı gibi elemanlardan birinin kafasını yarmıstı. diger eleman bıçakla bunun üstüne koştu, bacagına sokmustu. diger ikisinide ben pert ettim orası ayrı. ama benim için kan akıtmaktan bile çekinmezdi. öyle bir adamdı. yani beyler, güven harbiden adamdı. adam.

neyse, gel gelelim buluştuk kızlarla. sıla beni görür görmez koşarak sarıldı. 1 haftadır falan görüşmüyoduk. 1-2 ay önce oluyo bunlar. sıla bana sarılınca varya bacısını gibiyim sanki dünyanın sahibi oluyodum lan. böyle bi mutlulugun tarifi yok. bana herseyi tattırıyodu sıla. kızın elini tuttugum anda cigerime bişeyler oluyodu harbiden kaburgalarım şaha kalkıyodu sanki. ne kadar edebiyat yaparsam yapıyım anlatmanın tarifi yok beyler o mutlulugu.

tanıştırdım bunları. sıla, güven, güven sıla. falan filan diye begümlede tanıştık.

beyler dinlemesenizde anlatıcam dedim ama dinlemezseniz niye anlatıyım amk. dinleyenler bi ses versin ona göre devam edicem fazla uzun degil

devam panpa

rezerved

oturduk bi cafeye. biralar falan söylendi. bizim güvenin sürekli takıldıgı bi yerdi orası tanıyodu herkesi falan yani. bi an tuvalete kalktım. bu üçünü baş başa bıraktım. lavabodan döndüm lan ortamda bi sessizlik var bi ipnelik olmuş burda. güven dedi ki "dinle kanka dinle" ne oluyo lan dedim. birden ilhan irem çalmaya başladı. biliyo huur çocugu zaaflarımı. sılaya da demiş ilhan irem çalar çalmaz hep birlikte eşlik edelim falan diye. ipne harbi ince yerden vurdu. ilhan iremi çok sevdigimi bilirdi ipne rakı sofrasına hep onu dinlerdik. ulan dedim güven harbi adamsın, sarıldım kardeşime. sarıldım hemde büyük bi güven duygusuyla sarıldım. çünkü o adamın dibiydi.

o adam dedigim kardeşim bilirdi çünkü benim annemde çok severdi ilhan iremi. bilirdi benim kardeşim annem öğretmişti bana ilhan iremi. annem sevdirmişti. bilirdi benim kardeşim dedigim adam, canım kardeşim. annem öldüğünde hep ilhan irem dinlerdim ben annemi hatırlamak için. şimdi öyle bir anda, canımdan çok sevdigim sevgilimin yanında ilhan irem duyacagım anda duygulanıcagımı bilirdi. ama erkeğiz ya hani saklıycaz. sakladım amk. harbi içime içime attım gözyaşlarımı. annemin öldügü gün geldi aklıma. o gözlerimin önünde olan trafik kazası geldi. güvende yanımdaydı o gün. bütün kargaşayı o da gördü. o ambulansın sesi, polisin sesi. sakin olun haykırışları. benim gözlerimden bırak gözyaşlarını, kalbimin bile parçalara ayrılarak çıkışını görmüştü.

muhabbetin rengi degişmişti beyler ortamda. kız arkadaşım suskunlaşmıştı çünkü bendeki farklılıgı görmüştü. neyse dedim bu güzel süprizden sonra ortamın gerilmesine gerek yok, ortamı neşelendirdim biraz. bi kaç tekila geldi. bu arada güvenle begümde baya yakınlaşmış

başın sağolsun panpa büyük acı yaşamadan kimse bilemez

o gün öyle geçti gitti işte. bi daha ki buluşmamızda yine güvenle begümü getirdik yanımızda. baya yakınlaşmışlardı artık bizden ayrılıp ikisi takılıyolardı. sılanın söyledigine göre, begüm güveni çok begenmiş. heyt be kardeşimin de sevgilisi olucak diye güvenden çok ben seviniyodum amk

rizörvıd

başın sağolsun kardeşim Allah gani gani rahmet eylesin

neyse beyler. öyle taşak muhabbet geçer giderken o günler sılanın ankaraya gitmesi gerekti 1 haftalıgına. gitti. ama gelmek bilmedi resmen. gerçekten sevince o 1 hafta geçmek bilmiyo bilader hiç konuşmadık falan. kafayı yicem amk. ulan 5 ay önce gitmedi mi bu kız? nasıl 3 gün geçmiş olur diyodum kendi kendime. özlemekten çıldırıyodum amk. neyse geldi sıla, buluştuk.

oğlum bana bir sarılışı vardı o gün. allah belamı versin o an ölmeliydim ben. tam o an ölseydim mutlu bi hayat yaşamış sayabilirdim kendimi. herşeyi unutmutşum. annemin gözlerimin önündeki ölümünü unutmuştum. babamın kendini içkiye vuruşunu unutmuştum. hiç bir zaman yolunda gitmeyen hayatımı unutmuştum çünkü sıla benim yolunda giden tek varlıgımdı. ama herşeye bedeldi. sılayı o kadar sıkı kavradım ki başım döndü resmen o an mutluluktan. yok abi ben buraya ne yazarsam yazıyım kafa gibiyorum gibi gelicek çünkü o anın tarifi imkansız.