+7
(Diğer hesabımda [muzikyapanadam] çaylak yediğim için buradan yazıyorum.)
-
Mahallemizin bağlı olduğu belediyede yaklaşık 2 aydır çalışıyorum. Başıma gelen bu güzel ve stres atıcı olay ise bugünden (24.07.2017) 4 gün önce başıma geldi. Bu güzel ayarı verebilmeme vesile olan ve olayın baş kahramanı sibirya kurdu sokak köpeğine de selam olsun, sevgiler...
-
Olayın başıma geldiği günün gecesi eski sevdiğim kızı rüyamnda görmüştüm. Böyle nasıl tatlı gülümsüyordu bana anlatamam. O demeye alarm çaldı, uyandım ama uzun süredir konuşmuyorduk ve rüyamda görünce aklıma geldi o gün ve yol boyu onu düşündüm. Ev ile iş yeri arası 35-40 dk falan sürüyor. Nihayet iş yerine vardım. içeri girdim güvenlikle falan selamlaştık, bir kapı daha girdim memurlarla falan selamlaştık derken masama geçtim. Yine aklıma o geldi, sürekli düşünüyordum. Düşünürken de sürekli hayaller kuruyordum ama öyle rutin hayaller değil. "Acaba ben bu malı yolda görsem konuşur muyuz, görmezden gelir mi, nasıl laf vururum vs." aklımdan geçiyordu. O gün akşamı zor ettim sanki. Ara sıra aklıma geliyor, iş konsantrasyonum bozuluyordu.
-
Neyse efendim işten çıkış saati geldi. Makineleri, kasayı, PC'yi, şalteri falan hep kapattım, çay içtiğim bardağı da aldığım gibi çantama atıp çalıştığım birimden çıktım. Karşı binanın da asansörünü kullanarak aşağı indim ve iş yerine geldiğim yolu kullanarak eve doğru yol aldım. Çalıştığım yerden çıktıktan sonra gittiğim yolun 100 metre ilerisinden caddeyi geçtim. Biraz ilerledikten sonra arkamdan bir sibirya kurdunun geldiğini farkettim. ilk başta bayağı korktum ama köpek yanıma gelip benimle beraber yürümeye başlayınca, nasıl olduysa korkum hiç kalmad, geçti gitti. Köpekle beraber ilerlerken bir baktım eski sevdiğim o kız karşıdan geliyor. Bu arada o malın adı da Ezgi. Neyse, beni görünce hemen Bugateg! diye seslendi ve diyolag başladı
-
- Bugateg, nasılsın, ne yapıyorsun?
+ iyiyim Ezgi sağol eve doğru gidiyorum, sen napıyorsun?
- Bende arkadaşımla buluşacaktım da kafeye gidiyorum. (arkadaşım dediği de o.ç sevgilisi)
+ Ha iyi.
- Nerden geliyordun böyle?
+ işten çıktım eve doğru gidiyorum. (Sana ne ulan o.ç. Sana hesap mı verecem! demek geldi içimden ama nezaketimi korudum. iyi ki de korumuşum)
- Hadi yaaa! Çalışıyor musun?
+ Evet, 1,5 ay falan oldu.
- Hadi yaaa! Çok sevindim (Yalan, amk horospisi).
Yanımdaki köpeği görünce hemen köpeğe yöneldi. Tabi bu davranışı hayatı boyunca belki de pişmanlık yaşatacaktı ama nerden bilsin gerizekalı.
- Köpeğin çok güzelmiş, çok tatlııı.
+ Sağol, tatlılıkta bana çekmiş.
- Yaa, evet. Dişi mi erkek mi? ismi ne bunun?
+ Dişi.
- ismi ne?
Evet, başıma gelen bu fevkalade olayın can alıcı kısmına an itibariyle geldik. "ismi ne" sorusunu duyunca, beynimden kalbime bir soru yöneldi. "Adam gibi mi cevap vereyim yoksa giberteyim mi?" Tabi kalp bu durumda naif olur mu? Hemen talimatı verdi: gibert!
Ufak bi binlik gülümsemesiyle cevabı yapıştırdım;
+ Ezgi...
Edit: Trenddeyiz... Şukulayan eller yarak görmesin...
Tümünü Göster