1. 1.
    +1
    Olsun. Tanidigim bir askerin, ki guneydogu'nun en hizli zamanlarinda orada, catismalarin ortasinda olan birisinin, abimin hikayesini anlatayim sizlere. Anlatayim ki bilinsin, unutulmasin isimsiz kahramanlar.
    ···
  2. 2.
    +1
    Öz abim degildi, akrabaydik ama cocuklugum ve gencligim o'nun yakininda gecmisti. Uzun boylu, yapiliydi ama oyle kapi gibi zebellah degildi ama inanilmaz kuvvetliydi. Esmer, hafiften kir sacliydi.

    Sakalastigimiz zamanlarda, yuzume bile bakmadan tek koluyla tum saldirilarimi karsilar, tek bir hareketle beni yere vurabilecekken yavasca yere birakirdi. Hem korkar, hem de cok severdim.
    ···
  3. 3.
    +1
    O'nun zamaninda ortaokullar daha ilkogretim olmamisti. Asker olan dayisinin yonlendirmesiyle kara harp okulu sinavlarini kazandi. Daha kucuk cocukken giydi uniformayi. Harbiye'yi bitirdiginde civi gibi tegmendi.

    Tum mahallenin sevdigi, hatta kizlarinin hasta oldugu bir tegmen olmustu abim. Eve geldiginde daha hasret gideremeden vermisti haberi, egirdir dag komandoya gldecekti
    ···
  4. 4.
    +1
    Kimse itiraz edemeisti. Ve gun geldi, abim komando okulu'na gitti.

    Tam hatirlamiyorum ama Alti ay kalmisti sanirim. dondugunde gogsunde komando brovesi, kafasinda mavi beresi, belinde komando bicagi ile okullarini her zaman dereceyle bitirmis abim komando okulu birinci olmus caki gibi bir komandoydu.

    Yuzu ayaz yanigi, elleri dudaklari catlak, sahin bakislari iyice keskinlesmis birisi olmustu. Abi nasildi dedim, zordu dedi sadece. Simdi ne olacak dedim, her zamanki yandan kayik gulumsemesiyle gorecegiz dedi.

    Planlarini yapmisti coktan ama bize soylemiyordu.
    ···
  5. 5.
    +1
    Bir zaman sonra ilk gorev yerine gitti, bolu dag komando. ilk baslarda telefonla goresebiliyorduk, hatta annesi babasi yanina gidiyorlar, bazende abim eve geliyordu.

    Eve geldigi izinlerden birinde, abim ortadan kayboldu. iki gun sonra geldiginde altinda adana plakali 1972 model direksiz bir caprice classic vardi. Emsalleri son model arabalara binerken abim bu kulusturu alabilmek icin kredi cekmisti.
    ···
  6. 6.
    +1
    Gunlerce ugrasti arabasiyla. Sanayide usta aradi, parca topladi, elinden geldigince tamir etti ve arabayi resmen bastan yaratti. Kaportanin tamirinden ciktigi gun, arabayi eve getirdi ve babasinin elini optu,

    Gorev var baba, gidiyorum.
    ···
  7. 7.
    +1
    Gitti. Arabasina bir kez bile binmeden gitti.

    Gunlerce haber alamadik. Birligi zaten nerde oldugunu soylemiyordu, cep telefonu daha bu kadar yayginlasmamisti. Sadece haberleri takip edebiliyorduk.

    Bolu komando'nun tunceli'de opersayona basladigini duyurdu haberler. Sehit haberleri gelmeye baslamisti.
    ···
  8. 8.
    +1
    korkuyla takip ediyorduk haberleri, adının geçmemesini dileyerek. çalan her telefona, kapıya gelen her askeri arabaya korkar olmuştuk.

    bir gün telefon çaldı. binbaşı rütbeli birisi arıyordu
    ···
  9. 9.
    +1
    telefon eden binbaşı, teğmen'in yaralı olduğu, gata'ya getirildiğini söylemişti. tek hatırladığım gata'da odasına girdiğimzidi. nasıl geldik, nerden bulduk kimse hatırlamıyordu.

    yatağında yatıyordu. yüzünde iki parmak sakal, saçları uzamış, hemşirenin birisiyle şakalaşıyordu. annesi babası hemen sarıldılar, o zaman gördüler göğsündeki yarayı.

    yakınına roket atmışlardı, göğsüne şarapnel gelmişti. nasıl olduğunu soranlara gülerek iyiyim diyordu. çatışmayı ise kimseye anlatmadı, kader diyerek geçiştirdi.
    ···
  10. 10.
    +1
    doktoru geldi, eve telefon eden binbaşıydı. direk, naber lan deli dedi. herkes şaşkın binbaşıya bakıyordu. sağolun komutanım iyiyim dedi abim. iyisin dedi binbaşı, iyisin allah esirgedi seni. bir hafta buradasın. komutanım diye doğrulmaya çalışan abimi höt diyerek susturdu ve çıktı odadan.

    babasıyla babam direk doktorun peşine koşturdular. nasıl olmuştu, durumu neydi? herkes merak ediyordu.

    kapının önünde doktoru durdurduklarında, içerdeki gülen şakalaşan binbaşı ağlamaklıydı. sordu babası komutanım durum nedir?
    ve binbaşı dolan gözleriyle anlatmaya başladı,

    oğlunuz kahraman beyefendi. gurur duyun böyle evlatla. kutu deresinde çatışmada şehit veren bir timin yardımına yetişmişler. akşamdan beri çatışan timi geriye gönderip şehitleri almaya hamle yapmışlar. fakat şehitler açıkta, oğlunuz mahkumdaymış. kimse kıpırdayamamış. oğlunuz koşmuş, ilk şehidi çekmiş mevziye. ikinciyi çekerken roket atmışlar üstüne, şehidi koruyayım derken ikinci roket yakınında patlamış. yaralanmış ama şehidi bırakmamış. sabaha kadar çatışmaya devam etmiş. güneş doğduğunda gönderilen helikoptere baygın bindirmişler. çok kan kaybetmiş. diyarbakır'dan benimle birlikte geldi. umudumuzun azalmaya başladığı anda allah allah diyerek kendine geldi, askerlerini sordu. iyi olduklarını söylediğimde kendini bıraktı ve yaşadı.
    ···
  11. 11.
    +1
    hepimiz ağlıyorduk. yaralandığına mı yoksa yaptıklarına mı ağladığımızı bilmeden ağlıyorduk. timinde şehit varmış, söylemeyin. yoksa tutamazsınız burada dedi binbaşı. durumu ne dedi babası. doktor sadece allah esirgemiş, şarapneli çıkardık diyebildi. ağladığı görünmesin ister gibi tek kelime etmeden döndü ve gitti.

    hemen yüzümüzü silip, gülen maskelerimizi taktık ve yanına girdik.
    ···
  12. 12.
    +1
    @13 sonunda tanıyacaksın usta
    ···
  13. 13.
    +1
    odasına girdiğimizde sorgulayan iki şahin gözle karşılaştık.

    baba şehit var mı?
    var oğlum.
    kimmiş baba?
    bilmiyorum oğlum. söyleme dediler ama bilmen lazım. iyileşene kadar kimseye faydan olmayacak. yapacağın her şey senin zararına olacaktır. yat, dinlen, iyileş, intikdıbını al.

    hangi baba oğlunu tanımaz? abim gibi deliyi bağlasan durduramazdın, askerlerim diye can verirdi, kan gözünü bürümüştü. intikam ateşi yakıyordu vücudunu. ama babası iki kelimeyle ikna etmişti abimi
    ···
  14. 14.
    +1
    üçüncü gün hastaneye gittiğimizde yatağında yoktu. herkes tamam demişti, geri gitti. hemen doktoru olan binbaşıyı buldular. gayet sakindi binbaşı, bahçede dedi spor yapıyor.

    en önden koştum, buldum abimi. gata'nın askerlerinin eğitim alanında şınav çekiyordu. beni görünce güldü ama sporuna devam etti, ter içinde kalmıştı. annesi geldi yanına, oğlum dedi yaran? ne yarası anne dedi gülerek, bandajları çıkarmıştı. babası binbaşı ile birlikte geldi teğmen dedi, abim esas duruşa geçti.

    taburcusun. dört gün sonra birliğine teslim olabilirsin.
    ···
  15. 15.
    +1
    taburcu olduğunun ertesi günü gitti abim. görülecek hesap var demişti.

    altı ay sonra geldiğinde, kara duman gibiydi. gülmeyi unutmuştu. oğlum dedi, hayat çok kahpe. kolla kendini.

    çok sonra anlayacaktım ne demek istediğini...
    ···
  16. 16.
    +1
    fazla durmadı evde. arabasıyla ilgilendi, çocuğu gibi olmuştu. annesi'nin dediğine göre saatlerce içinde oturup düşünüyormuş. korkmaya başlamıştık ama kimse korkusunu dile getiremiyordu.

    bir kaç gün sonra çantasını toplarken gitmiştim eve. abi hayırdır dedim, kursa oğlum dedi, gelirim bir kaç aya.

    komando ihtisas kursunu derece ile bitirip gelecekti.
    ···
  17. 17.
    +1
    abimdeki değişimin hepimiz farkındaydık. saçları beyazlamaya başlamıştı, çok konuşmuyordu. evde bile olsa hep uzun kollu giyerdi. yakıştırdığı için derdik. günden güne irileşen vücudunu bir kere çıplak görmüştüm. her yerinde yara izleri vardı. şarapnel kegibleri, kurşunların sıyırdığı yerler... çoğunda dikiş izleri vardı. önemli olan hiç birinden haberdar değildik.

    sorduğumuz zamanlarda bile çatışmaları anlatmazdı. merak ediyorduk aslında, biliyorduk her operasyonda eve gelen takdir belgelerinden olanları ama yine de kendinden duymak isterdik, anlatmazdı.

    bir gün bahçede rakı içerken rastlamıştım abime. büyük bitmiş, ufağı açmıştı. hafif çakırdı.

    abi dedim, en zor operasyonun hangisiydi?
    gülmüştü düşündükten sonra. oğlum demişti, namlunun ucunda arpacık vardır, yola düşse göremezsin. işte onun önüne geçtiğin her şey zordur. can vermek çok zordur.
    ···
  18. 18.
    +1
    abi hiç korkmuyor musun?
    korkuyorum elbet. ama çatışmada korkmaya fırsatın olmuyor.
    o kadar yaralanmışsın abi, ya sakat kalsan?
    oğlum zaten ölmek kolay. tek korkum sakat kalmak. ele ayağa düşmek.
    abi bıraksan, bu kadar önde olmasan?
    (hala gözlerim dolar) oğlum bu bir savaş. biz bugün savaşmazsak, evlerimize kadar gelecek bir savaş. aldığımız maaşın hakkını vermek için, ettiğimiz yemini tutmak için, kaygısız olsun diye düşmandan vatanımız...

    tamamlamamıştı. buz kap gel mutfaktan demişti, gözleri dolu dolu
    ···
  19. 19.
    +1
    ihtisas kursundan döndükten sonra izinliydi. tüm iznini spor yaparak ve arabasıyla ilgilenerek geçirmişti.

    tüm dünyası arabasıydı. sabah erken kalkar, koşar, sporunu yapar, duştan kahvaltıdan sonra kollarını sıvar arabanın başına geçerdi. kargodan gelen parçaları takmaya çalışırdı. yapamadığı zamanlarda sanayiye zütürür, ustasıyla birlikte takardı. en mutlu olduğu zamanlar sanırım arabasını kullandığı zamanlardı.

    bir gün tam arabayı garajdan çıkarırken rastlamıştım. atla koç dedi, gezelim.
    anlayamazdım, abi dedim neden bu araba neden bu kadar masraf? zevk meselesi demişti. otobana çıktı direk, camların hepsini açmıştı. üstündeki şanzuman amerika'dan geldi demişti. iki maaşı gömdük bakalım nasıl olmuş? arabanın zaten hayvani bir motoru vardı. gaza yüklenmesi ile resmen koltuklara yapışmıştık. abimi ilk defa kahkaha atarken görmüştüm...
    ···
  20. 20.
    +1
    haftasonu bir gün evin telefonu çalmıştı, arayan abimdi.

    oğlum baban nerde?
    burada abi veriyorum,
    amca işin varmı?
    yok oğlum hayırdır?
    amca bolu'ya gitmem lazım. gelirseniz hep birlikte gidelim. piknik yaparız.
    olur oğlum, gidelim.
    tamam amca sabah yola çıkarız.

    ertesi sabah üç araba yola çıkmıştık. bizim bmw, abimin arabası ve babasının mondeo. çevre yolundan bolu'ya gidiyorduk. bizimkiler basmaya başlamışlardı ama abim yavaş yavaş geliyordu. sağa çekip beklemeye başladılar abimi. aheste aheste geldi durdu yanımıza.

    oğlum bu kadar uğraştın, senin araba gitmiyor galiba dedi babam.
    amca dedi, bunun keyfi böyle çıkıyor.
    dalga geçmeye başladılar abimin arabasıyla. abim sadece gülüyordu. bana göz kırptı.
    amca benzin almak için ilk benzinliğe kadar basalım. ikinci gelen depoları doldursun.
    babam da hızlı şofördü, kabul etti.
    abi dedim, ben senin arabaya geçeyim.
    olmaz dedi, bizimki bastığında gider ama babanınki bastığında durur. yerinde kal.
    ···