bunu nasıl anlatsam bilemiyorum. güzel bi ön sevişmeden sonra birleşmeye geçerken yani erkeğin o sert kalın organı içimize girerken aslında kimle olduğu önemli. aşık olduğum adamlayken gürül gürül yanan sobadan alınmış köz gibi ıslak baş kısmı temas eder ve oramda tatlı tatlı bi kaşınma hissederim. erkeğin organınıda o kaşıntıyı bitiricek bir dal. önce biraz çekingenlik korku ve heycan.. yavaştan ittirip girmeye başladığında tamamı girene kadar beraberinde nefes alırım sertlik, vajina ağzında sızlama, biraz acı..

içinde hareket eden ve başı girdikten sonra sanki oranın ekgib parçasıymış gibi kayarak rahatça girmesi.. tamamı girdiğinde ise rahatlama ve o aldığın derin nefesi vermen.. tamam işte sanki yaradılış gereği ekgib yaratılmışım ve şimdi o parçam yerine oturmuş ve mükemmel bir doluluk hissi. içim dolmuş gibi.. yılların ekgibliğinin gelişi tabikide bi zevk vermeli. şimdi geri çekiyor ama tamamen çıkarmıyor. tekrar parçam eksilir gibi yaparken tekrar içimi dolduruyor ve bunu her tekrarlayışında hafif bir uyuşma , ıslanma, sıcaklık, rahatlık.. karnımda bi baskı.. tekrar uzaklaşıyor ve tekrar kavuşuyoruz. büyük bi özlem bu , hiç uzaklaşmasın tamamıyla içimde olsun ve öyle kalsın isteriz ama öyle olmuyormuş bu aşk. gidiyor ve tekrar kavuşuyoruz ve daha hızlı olmasını istiyorum. daha hızlı git ve daha hızlı kavuşalım çünkü ben şuan zevkten çıldırdım uçuyorum. ilk başta acıtan bu kavuşma şimdi üstümdeki aşık olduğum adamın sırtına tırnaklarımı geçirip daha hızlı olmasını istememe sebep oluyor.

ve herşey bittiğinde size bu zevki yaşatan erkeğe tapmaya başlıyorum. onsuz olamam , bu anı yaşadım artık ondan kaçışım yok , tekrar istiycem biliyorum. ben zayıf ufak biriyim o ise iri yarı uzun bi adam. bu yüzden ekgib parçam onda bu yüzden onun kollarındayım..

tespit: aslında veren biz değil sizsiniz. : )