erkekler de aldatılır

anasını gibeyim saydırdım hemen. dedim sen nasıl insansın vicdansız ? ağlıyormuş, ondan yazmamış cevap. dedim gözyaşlarını gibeyim senin ben. iyice gerildi bizim ara birkaç gün de konuşmadık zaten...

öyle işte, çıktım gittim eve. bizimkilere de bir gib söylemedim.o yara göze batmayana kadar da uzun kollu şeyler giydim hep zaten kapanmadı öyle bir iki güne zaten nasıl kapansın iz ? betülle mesajlaşıyoruz gece. durumumdan da haberdar değil, trip atıyor. allahım kafayı yiyeceğim. yaşadığım şeylere bak, kızın yediği taka bak...

gece oldu.1-2 gibi telefonum çaldı. açtım,numaramı da bulmuş bizim fbi'lar. dediler in aşağıya. beyaz bir araba bekliyor hatchback. bizimkiler uyuyor, gitmesem olmaz. ecelime susamışım, kafa yok bende. illa gideceğim. bizimkiler uyuyor, betül de trip atıyor. dedim bari diyeyim durumu da ölürsem falan polise gitsin. durumu özet geçtim 1 dakikada. yani kolu söylemedim de dedim benden 1-2 saat haber alamazsan bizimkilere ulaş. numarası var zaten bizimkilerin betül'de.cevap falan gelmedi. telefonu sessize alıp indim aşağıya, bindik arabaya. dedim kesin dağa çıkaracak vuracaklar. beklenen olmadı. hastaneye gittik. acilden giriş yaptık. servise çıkıyoruz. bizim iri eleman vardı hani ? burnuna çaktığım. ameliyat olmuş burundan.kbb servisine çıktık.bir beş dakika durdum yanında. beyaz atlet giymiş alt komple kıl simsiyah. yatıyor boylu boyunca. geçmiş olsun diyerekten girdim. doğru düzgün konuşamıyordu zaten. delikanlı adammışsın, mevzu kapandı daha uylama falan dedi.ne oldu da böyle dedi anlamadım, sorgulamadım da.bu elemanlar da beni eve bıraktı geri. telefona da evde baktım ancak. baktım mesaj yok, çıldırdım.beni gibseler kızın umurunda değil beyler resmen...

reserved

acile gittim. dikiş atıldı. doktor sordu tabi, acilde de muhakkak polis olur. dedim tellere takıldım falan.pek öyle görünmüyor ama dedi ısrar ettim öyle olduğu konusunda polise falan bildirmedi allahtan.bir de onla uğraşamam dıbına koyayım ne gerek var ?

mutfağa gittim hemen ağrı kesici arıyorum. artık dolorex mi buldum apranax mı buldum ne gibim buldum hatırlamıyorum attım bi tane hafifledi zamanla da hala ağrıyor. bizimkilere demedim, doktora da gitmedim. geçti zamanla da geçirene kadar akla karayı seçtim. tamemen geçmedi tabi ama kan işemedim daha. ağrısı da dindi sayılır, eskisi gibi fena değil.

yine çıktım tabi ertesi gün. kıza çattım o gün de o sinirle. çok kızdım,bir de tokat attım sert çıktı diye. ağza alınmayacak laflar söyledi, zaten sinirliyim. kafamız attı ayrı yönlere gittik. öğlen saatleri falan işte 1-2 o civar. derken bizim meşhur pasajın oraya geldim. orada da önümü çevirdiler dıbına koyayım. şaka falan değil lan zütümde gps mi takılı anlamadım. nereden buluyorlar yerimi ? geldiler üstüme, kaçacak yer yok. bizim herif piyasada yok. sezonu kapattı herhalde verdiğim hasardan ötürü. diğer iki pekekent bir de yeni bir eleman var. gırlağıma falan çöktüler işte epey dayak yedim. yüze çalışmadılar allahtan paso gövdeye... bir de sağlam bi bıçak darbesi aldım sağ kolumun üzerine. pazumun tam üzerine bir de.am yarığı gibi açıldı, yalanım varsa şerefsizim. kaldım orada, kızı arıyorum cevap yok.en son açtı tabi bir mekan var ailelerin takıldığı açık alan kapalı mekan falan değil. orada imiş kapattı hemen. koştum yanına.kol da am yarığı gibi açık eczaneye girdim kafam mı güzel ne pansuman yapın dedim.iyi hatırlıyorum oradaki bayan bu pansumanlık değil koş acile dikişlik olmuş bu nasıl becerdin demişti.yok mu bir gazlı bez falan dedim idare etsin diye tampon yaptılar işte. çıktım kızın yanına yetiştim. ağzına sıçacağım ama ağlıyor. kıyamadım.bir de attığım tokat için kendimi affettirebilmek adına o halimle,o yaz sıcağında kıçında koşturdu allahsız. kolu fark etmedi, ettirmedim.kan şıp şıp damlıyor. dedim fark etmesin.sen eve git dedim benim acil işim var bırakamam eve. gitti eve,ben de doğru acile gittim...

neyse işte girdim banyoya can havliyle. aynaya baktım bel hemen morarmış.ne tak yiyeceğimi bilemedim girmişken işeyeyim dedim. baktım basbaya kan işiyorum dıbına koyayım.hay gibeyim hepsinin anasını.bir böbrek etmezler hepsini toplasan. böbrek önemli panpalar, mukayyet olun aman...

kent kart takunu bastım, oturdum koltuğa biraz soluklandım. ulan sıcağı sıcağına anlamamışım pek. biraz soluklanınca böbreklere bir ağrı girdi benim. nasıl bir ağrı anlatamam.eve gidene kadar doğum sancısı çektim resmen. belimde ağrıyla vardım eve. kadınların işi zor harbi, regl ağrısı da böyle ise of of of...

neyse beter olsun kevaşeler, betül gibileri yani. müstahak oğlum öylelerine gebersinler ağrıdan.

en son söyledi tabi.sen bizim kürşata(emmi oğlu) yamuk yapmışsın. deyince kayış koptu.bu pekekentin ocak ayağı falan vardı belliydi zaten. oradaki herifler dıbına koyayım besbelli. hoppa...

baktım bu iş böyle olmayacak. herif de ite vurur gibi vuruyor habire. nasıl cesaret edebildim vallahi hatırlamıyorum.bir hamle yapıp sıçradığımı hatırlıyorum bir. kafayı çakmışım herifin burna.en son eli burnunda anırıyordu köpek oğlu köpek. bunlar da kaçmaya çalışırken tuttular falan. bana göre çok çelimsizler diyemem ama daha çelimsizler tabi.bi iki tane çaktım birine, sıyrıldım.arkadan da böbreklerime doğru sağlam bir tekme yedim. zütüme jatpack takılmış gibi ışınlandım durağa, allahtan otobüs de hareket etmek üzere, yetişemediler gidiyorum eve...

her gün buluşuyorduk sanırım. yine buluştuk ertesi gün.o gün de rutin şeyler yaptık. evine bıraktım tabi,o kadar öküz değilim. sonra durağa ilerledim. saat akşam 5-6 falan işte, gündüz gözü hava aydınlık. durağın köşede ara sokak var.iki huur çocuğu girdi birden koluma. birader sen heisenberg'sin değil mi dediler, evet dedim. noluyo falan dedim bırakın kolumu gidelim nereye gidiyorsak. gittik ara sokaklardan, uzaklaştık biraz.o esnada da elinde tesbih, parmakta yüzük iri yarı pekekent bekliyor kıllı falan. züt kadar kalıyorum yanında tabi. diğer ikisi de benden biraz büyüktür o herif kadar yoklar ama kesin. neyse adamın yanına çektiler. dedim noluyo, dedim dedim de anında yedim tokadı surata. soruyorum derdiniz ne falan maymun gibi tokatlıyor pekekent, kaçamıyorum da.nereye kaçacağım, kimden kaçıyorum ki hem ?

o gün de seviştik evde, neler yaptım betimleyemem çünkü tek hatırladığım es geçmediğimiz. sonrasında patates kızartmıştık bi onu hatırlıyorum. yedik içtik, durağa uğurladım ordan evine gitti. evine bırakmıyordum artık. bilirsiniz ilişkinin ilk bir kaç ayına mahsus o centilmenlikler.bi yerden sonra iş bu hale geliyor, kendi gitsin dıbına koyayıma dönüyor iş.

sinirimden ağladım sanırım o gece.ben biraz yatışınca o da özür diledi, ağladığını üzüldüğünü dile getirdi.ne olacak bu durumumuz falan dedim bir şey diyemedi. içten içe seziyorum aramızdaki bağın epey zayıfladığını ama elimden bir şey gelmiyor. bırakmak istiyorum çoğu zaman ancak yaşananlar var bir de seviyorum hala. öyle zannediyorum yani, sevgi zannediyorum. bakın beyler böyle sevgi olmaz. insan sevdiği kişiye zarar veriyorsa uzak duracak arkadaş. yıpranıyorduk ikimiz de bilhassa da ben.bir yılım böyle gitti zaten, giden bir yıl olsun sağlık gidiyor beyler,ruh sağlığım bozuluyor. çok üzülüyordum, kafamda zaten o bir iki damla kan.ya çok mu önemli ? değil tabi. belki de doğru söylüyor, sahiden zar esnek vesaire olabiliyor kanın gelmemesi bakire olmadığını göstermez elbet. ancak beyler eve gitmiş, dediklerimi yaşamışlar.bu haltları yiyen gerisini de getirir öyle değil mi ? şimdi böyle bir halt yese yedim de diyemez o da bitsin istemiyor, veya istiyor ama bitiremiyor. çok tak durum tabi...

birkaç gün daha görüştük.eve falan getirmedim zaten canım çok sıkkın. ağzımı da açamıyorum ki açsam olay olacak,ben de rahat durmayacağım.o günler pek iyi değildi aramız ama yine buluştuk tabi.bir iki gün sonra buluştuğumuzda eve geldik. içeri girer girmez anladım zaten dudaklarını falan ısırıyor, dudakları titriyor falan canı sıkkın belli işte. anlat demeye kalmadan sarılıp ağlamaya başladı. yatağa yattık,bir şey yapmadık. omzumda ağladı, anlattı.

ağabeyi olacak kansız bir tek ben biliyorum ilişkinizi ben de gideceğim kısa süre sonra, başkaları bilsin evden demiş. kız da yanaşmamış tabi.bu da ısrar etmiş;ya sen söyleyeceksin ya da ben demiş. kız çaresiz tabi söyleyememiş.ne yapacağız deyip duruyor bana.ben de teselli ediyorum, yatıştırıyorum ama benim de kafam gibildi tabi. elden bir şey de gelmiyor ki arkadaş...

benim tüm kalkanlar indi kıza karşı, gardım düştü anlayacağınız.o da kendi tabiriyle kedi moduna geçti zaten. teselli ettim epey,bir şey olmayacak dedim yolladım eve. akşam gitti, mesaj atacağım sana dedi. bekliyorum,cevap yok dakikalardır. evin tek kızı, anne çalışıyor. yemeği falan yapıyordu işte klagib ev işleri.ama ilk defa bu kadar uzun sürdü. birkaç kez çaldırdım mecbur. arama yazdı.ne oldu falan diye yardırıyorum hala. belki de 20 tane falan mesaj atmışımdır.en son yazdı, öğrenmişler...

ağabeyi olacak allahsız birden kudurmuş ev ahalisinin önünde. kızınızın yaptığı huurluklardan haberiniz yok falan demiş. babası afallamış peşine düşmüş tabi.bu ergen de zırlayarak odasına kaçmış, kız olduğu yerde perişan biçimde kalmış zaten. demiş böyle böyle. adımı falan vermiş. babası kıza gelmiş doğru mu falan diye kız bir şey diyememiş. tokat falan atmamak için kendini zor tutmuş babası da.sonra abisi çullanmış üzerine vurmuş falan. gece müsait olunca anlatabildi ancak bunları.

anlayacağınız üzre çıldırdım, kafayı yedim...

belki 50 defa sadece iş yerinde görüşmüşüzdür babamla bu şekilde.her seferinde az ve öz olmasını söyledi yapmamız gerekenlerin. kardeşim ile de tanıştırdım betül'ü bu sırada. masa tenisi falan oynamaya gidiyorduk üçümüz. kardeşim hakikaten çok sempatik çocuktur o da çok sevdi zaten. keza kardeşim de onu çok sevdi. dediğim gibi.bu arada annem hem uzaktan gözledi, çok içli dışlı olmadı betül ile. genellikle anneler daha çok ilgilenir, babalar olayın uzağında durur. bizim ailede mesafeyi koruyan annemdi ve bence birinin de işi uzaktan seyretmesi çok mantıklıydı. annem çok zeki kadındır, sanırım birbirimize çok benziyoruz o konularda.son derece de aklıselimdir, atmosferi koklar ona göre hareket eder. betül her ne kadar masum gözükse de annem altındaki pisliği görmüş olacak ki pek yakın durmadı betül'e karşı. klagib kaynana tripleri değil lan bu,sahiden annem doğru olanı yapmıştı o zaman bile. kız hakkında kötü hiçbir şey söylemedi, kıza da hep çok değer verdi ama babam gibi ilişkimizin ortasında bulunmadı.hep kıyıdan köşeden takip etti olayları.

şimdi dönelim tekrar geçmişe, asıl olaylara...

dediğim gibi derman kalmadı, evine falan da bırakamadım zaten.o günler öyle geçti.o dönemde sürekli böyle geçiyordu zaman.bu sırada dershane çıkışı çalışabilmemiz için babam da açık bir kapı bırakmıştı bize. fakültenin kütüphanesinde çalışabileceğimizi söylemişti, birkaç gün gittik ama çalışamadık tabi. kafa başka yerlerde...

babamın odasına gidip bir saat kadar oturup sohbet ediyorduk mesai aralığında. babam çok seviyordu betül'ü.betül ara ara baskın olmaya çabalamamdan, kısıtlamalarımdan hayıflanıyordu babama. babam da kızın yanında kızıyordu tabi bana. dışarıdan baksanız betül'ü kızı, beni de dış kapının mandalı sanarsınız.o kadar değer-kıymet veriyordu betül'e ki babam da çalışkan insanı çok sever, hatta tapar desem yeridir...

ara ara depreştiğim oluyor,başlığı da bu yüzden açtım zaten anlamanız güç olmasa gerek...
özlüyorum,keşke zamanı geriye sarabilsem diyorum tabi ama hiçbirimizin gücü yetmez buna.olan olmuş bir kere,ders çıkarma taraftarıyım ben.aynı hataları ikinci kez tekrarlama gibi bir lüksüm yok.arkamda yetişen bir kardeşim var,hayata dört elle sarılmamı bekleyen ailem var.sevilen biriyim burada da.yapımdan kaynaklı olsa gerek ki çok arkadaşım olsa da bu olayı bilen çok kişi yoktur.belli başlı kişiler işte.hep geçmişe zütürdüm sizleri,biraz da şuanı anlatsam sıkıntı olmaz sanırım.

ara ara geliyorum türkiye'ye,memleketime.semih ve betül ile tanışmama ön ayak olan şeyma ile de halen iletişim halindeyim.ikisi de karakteri oldukça düzgün,iyi kalpli insanlar.bir de burada edindiğim,can ciğer olduğum bir iki arkadaşım var ki onlardan da bahsedeceğim ilerleyen bölümlerde.

bu kadar çok seveninin olması güzel insanın ancak bir insanın sevmesini tüm bu kadar insanın sevmesine yeğliyorum bazen hala.

adele'in de dediği gibi : tek bir kişinin yokluğu çevrendeki tüm çokluğu hiç yapar.

adele demişken...
dinleyin,güzeldir : https://www.youtube.com/watch?v=BW9Fzwuf43c

ayrıca para vererek albümünü,albümlerini aldığım tek sanatçı adele'dir (:

isterseniz biraz da şuan neler yaptığımdan bahsedeyim, merak edenler vardır belki aranızda. dediğim gibi şuan türkiye'de değilim, yurt dışında alıyorum eğitimimi. kızla görüşmeyeli yıl oluyor zaten. çok uzun zamandır görmüyorum aynı zamanda. şuanki durumunu anlatmayayım pek neler yapıyor, ediyor falan sürpriz olsun. bana gelecek olursak tabi ki acıyı zamana yaymak lazım,en doğrusu bunu.ben bunu pek başaramamıştım aldatıldığım dönem. mahvoldum,batağa battım. çıkana kadar da akla karayı seçtim. battığım bataklara tekrar ilerlemesem de kıyısında yaşıyorum. şükürler olsun yüzüm gülüyor, hayat devam ediyor.kim ne derse desin ölenle ölünmeyen şu dünyada böyle bir şey için ölmek saçma zaten. dediğim gibi hayatıma devam ediyorum.bu olay bende çok derin yaralar bıraktığı için olacak ki halen ilişkim yok, sanırım çok uzun süre de olmayacak. evlenir miyim ? meçhul ama büyük konuşmamak lazım. olacaksa şayet böyle bir şey iyi araştırmak,iyi gözlemlemek lazım. bodoslama dalamam, sütten ağzım yandı yeterince. ayrıca aşk evliliği falan yapmak gibi bir düşüncem de yok yapacak olursam. biraz sevgi, biraz mantık. okuduğum bölümü de söyleyeyim bari.faculty of law diyeyim, anlayın siz (: sanırım kariyer anlamında ciddi problemler yaşamayacağım ileride, ihtimal vermiyorum yani pek. kendimi kof yetiştirmiyorum. bilhassa bu olay sonrasında doğan boşluktan ötürü kendime bir takım uğraşlar buldum. boş yetişmiyorum, aldığım eğitim kaliteli sıkıntı yaşayacağımı da pek düşünmüyorum kariyer anlamında. sanırım bittikten sonra amerika yolcusuyum. orada yaşamak gibi bir düşüncem var yahut kanada'da.bunlar şimdiki düşüncelerim tabi. ileride ne olur, zaman bize ne getirir bilinmez. çok şükür sağlığım da yerinde sayılır şuan. şimdilik bunlardan haberdar olun istedim, maksat merakınızı gidermek.

sanatçı gibi kestim dıbına koyayım. kaymak gibi olmuştu. bekle dedim,su tut sen gitsin kıllar. temizlendi ben de gittim buz dolabından frambuazlı carte d'oru getirdim.ne yapıyorsun manyak falan demeye kalmadan sürdüm malum bölgeye biraz carte d'oru. yasladım duvara, yalıyorum.dıbına koyayım böyle bir lezzet yok. demeye kalmadı döndü yüzünü yaslan dedi. oturdum yere sırtımı koydum duvara. biraz da o benim alete sürdü, başladı yalamaya. dıbına koyayım nimetle yaptığımız şeylere bak. çarpılsak müstahak bize vallahi.ne gerizekalı adammışım ben de.nerede angut fikirler var benden çıkıyor avradını gibeyim. göğüs uçlarına sürdüm biraz da.derken bizim carte d'or yannanı buldu zaten anasını gibtik resmen. bıraktık banyoda yıkanıp doğru yatağa geçtik. abartısız 3 posta attım 3-4 saat içinde. bacaklarım tutmuyordu artık.

o gün hiç unutmuyorum ayaklarına boşalmıştım beyler. farklı şeyler deniyoruz ya dıbına koyayım. bende de biraz var ayakçılık tabi ama manyağı değilim. kızın da hoşuna gitti. yıkandık tekrar, saçlarını kuruttu doğru durağa geçti. bende derman kalmadı zaten bir de eve mi bırakacağım amk ?

bir gün işte yine geldi, uyandırdı.bizimkiler işe gitmişti biraz evvel. oturduk falan epey. öğlene doğru büfeye gittim lojmandaki. büyük carte d'or aldım, cips falan aldım işte. film izleyeceğiz. açtık filmi. carte d'or da frambuazlı idi sanırım. neyse açtık filmi, beş dakika sürmedi bu sırnaşmaya başladı. zaten rahat edemiyordu, yanında rahat edeceği kıyafet getiriyordu çantaya atıp. bugün de külotlu çorap, pembe bir tunik getirmiş. kız kafaya koymuştu zaten o gün. neyse işte onu giymiş bu ben büfeye giderken.o şekilde öpmeye falan başlayınca kucağıma aldım direkt. biraz salonda seviştik, doğru yatağa geçtik.bir on dakika kadar önsevişme oldu sonra soyunduk tabi. dedim ne yapsak ne yapsak... değişik şeyler denemek lazım. benimle gel dedim, çektim banyoya küvete soktum. bekle dedim. şofben takunu çalıştırdım işte. şofben,kombi her ne gibimse.su ısındı. pubik bölgesinde az biraz kıl vardı, çok değil tabi azıcık. elime sıfır bir jilet aldım,ne yapıyorsun dedi. bekle dedim. biraz sıcak su döktüm o bölgeye, ıslandı.sonra başladım tıraş etmeye... (:

birkaç hafta böyle geçti. babamla konuştum ben de matematikten özel ders takviyesi alıyorum falan. hoca ayarladı kendi fakültelerinden. ders çalışıyordum o dönem ama uzun sürmedi tabi. birkaç güne-haftaya eski halimize döndük tamamen.ev boştu komple malum hafta içiyiz rahatız. gitmiyorduk pek. bizimkiler işe gider gitmez kız geliyordu sabahtan akşama kadar yatıyor kalkıyor oturuyorduk. film falan izliyorduk, zaman böyle geçiyordu yani. sabahtan akşama kadar lan işte ne güzel şey amk.o uyandırıyordu her sabah.en büyük ciks maceralarım da burada gerçekleşti.bu dönemlerde hiç denemediğimiz şeyler denedik.