erkekler de aldatılır

yukarıda da bahsettiğim gibi;23 yıllık ömrü hayatımda bir tek ilişkim oldu. acısıyla,tatlısıyla yettiğini hatta arttığını bile düşünüyorum bana bu ilişkinin. anlatacağım hikaye lise dönemime ve üniversite hayatımın ilk yılına dayanıyor. şuanda sizin de anlayacağınız gibi ilişkim sona erdi, herhangi biriyle birlikteliğim yok, sütten ağzımız yandı zaten bir kere. olmasın da zaten (:

eklesem mi eklemesem mi muhabbeti dönüştü kutlasam mı kutlamasam mı muhabbetine... ilişki durumuna da baktım, ilişkisi yok gözüküyor.iyi dedim sevgilisi de yokmuş. şimdi yazsam ne düşünür diye düşünüyorum, kutlasam hani. çok düşündüm bunu tabi. halbuki ne var bunda dıbına koyayım ? alt tarafı doğum gününü kutlayacağım facebook'tan, istemeyeceğiz ya kızı.

neyse...
cesaret edemedim ne hikmetse, yazmadım anlayacağınız.o gün böyle kafamın içinde bin soruyla uyumuşum.

gitmeden önce son bir not
---

bazen
yıldızları süpürürsün farkında olmadan
güneş kucağındadır,bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
ciğerinde kuruludur orkestra,duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun ,
anlamazsın uçar gider,koşsan da tutamazsın...

william shakespeare

---

eğer karşılık buluyor iseniz,güveniyorsanız sonuna kadar sahip çıkın.erkeklik ile adamlık arasındaki en büyük fark da bu zaten.kimseyi yarı yolda bırakmayın beyler,yarı yolda bırakılan biri olarak söylüyorum bunu.aksi takdirde uçar gider,koşsanız da tutamazsınız...

dinlediğiniz için hepinize sonsuz kere teşekkür ediyorum,iyi ki varsınız.

son bir parça bırakıyorum gitmeden şuraya,elveda...

https://www.youtube.com/watch?v=S-Xm7s9eGxU

abuzer heisenberg

neyse, devam edeyim...

hah ne diyorduk ? evet, hayat her zaman dilediğimiz şeyleri vermiyor maalesef bizlere...

hikayemizin kahramanı, hayatımı giben şahsiyet ile tanışmam bundan 6 sene öncesine dayanıyor.17 yaşında, lise son sınıfın başlarında tanımıştım kendisini hemen hemen.

kendi kendime konuşuyormuşum gibi hissediyorum lan.
yok mu olm kimse ? hepimiz bu kadar mıyız lan ?

acısıyla, tatlısıyla uzun bir ilişkiyi bitirdik. bana kalırsa elbet her insan gibi ben de bu ilişkinin böyle sonlanmasını istemezdim.şu da bir gerçek ki hayat, insanlara her zaman istediklerini, arzu ettiklerini sunmuyor maalesef. nasıl ki eve geldiğiniz vakit, annenizin yahut eşinizin şöyle bol sarımsaklı bir yoğurtlu mantı yapmış olmasını arzularsınız ama eve geldiğinizde karşınızda o zeytinyağlı enginarı bulursunuz ya... hah,bu da öyle bir şey işte.

dediğim gibi...
hayat, insana her zaman arzu ettiği şeyleri sunmuyor

bugün öğrendiğim bir gelişmeyi hemen şuraya iliştireyim kıymetli arkadaşlar

bu ikisi tekrar beraberlermiş.şu asker olan ile hani anladınız siz. bizden de bu kadar işte,bir şeyler karaladık buralara başkaları gelir de okur diye. ötesi yok...

hadi kalın sağlıcakla...

neyse işte...

o gün canım çok sıkıldı bu konulara.eve gidince de mesaj attım ailesine durumu çıtlatsın diye. resmen bir tak yapamadım, kıza da benim için bir seneni yak diyorum. şimdi sorun şu. seven adam yoluna taş koymaz sevdiğinin, kafese hapsetmez. ancak çaresizim.ya kuş kafesten çıkar ve bir daha dönmezse ? o da var işte. mecburdum,kal dedim. kalamam diyordu ama düşünüyordu da.günler böyle geçti, moralim bozulmasın diye lafını dahi etmedim. başka şeylerden konuştuk. çok seviyorum seni falan filan...

mezuniyeti söyledim, gideceğimden bahsettim mezuniyete. peki dedi. ikinci sınava hazırlan bari dedi bu sırada. vakit var, çalıştırırım sen de gelirsin dedi.bir insan kendini bilmez mi ? biliyorum ki bu sınav o kadar tak ki ikinci sınavı fullesem bile bir gib olmaz.o kadar tak yani...

neyse işte günler böyle geldi geçti beyler. dediğim gibi sınav kapıda, mezuniyet de öyle.bu da her kız gibi mezuniyete gitmek istiyormuş ancak elbisesi vs yokmuş. maddi durumları iyi değildi pek.bi ara o sorunla uğraşmıştık, alırız demiştim.bu sefer de yollamazlar zaten boş ver deyince öyle kapandı o konu da.ben gidecektim tabi mezuniyetime, gibimde değil. neyse işte sınava bir gün kala bizimkiler bir restoranda yemek yiyormuş. kızı hengameye getirip tanıştıracağım bizimkilerle, herkese sürpriz olacak güya. kız ayıldı tabi, ağladı falan utanıyorum heisenberg falan dedi.bir şekilde ikna ettim, gittik.bizimkiler de hoş karşıladı, çok oturmadık. babam yarın sınav var ne yaptın hazır değil mi nüfus cüzdanın falan diye sordu. kızın da fotoğraf falan yok dıbına koyayım nüfus cüzdanında. babam dedi hallet onu, alınmama durumun var sınava boşa gitmesin emeklerin. demiştim,babam üniversitede hoca. haliyle üniversitede düzenlenen sınavlarda da binada görevli. zaten şansa bakın kız ilk aşamalı sınava babamların fakültede girecek kız, babam da sınavda görevli tabi (:

neyse çıktık evden. durağa geçtik, otobüs bekliyoruz. allaha dua ediyorum ki o an otobüs gelsin de kaçalım buradan diye. gelmedi,babam belirdi arabayla. yanımızdan geçerken camı aralayıp kafa salladı gibtim belanı gibisinden. şehre gittik, kızı eve bırakmadan evvel biraz oyalandık. gibimde değildi pek. güldük baya olayın üzerine salak gibi. eğlendik...

akşam babam aradı,eve çağırdı. evden gibtir etti gidince de.bizim evle şehir arası yaklaşık 10-15 km en az.çevre yolunda yürüdüm, arabalar korna yapıyor dıbına kodumun salağı gibisinden. yürüye yürüye gece vakti vardım şehre. kızla konuşuyoruz.ev kalabalık ama tuvalete geçmiş, fısıltıyla konuşuyordu benle. dedi bizim okuldaki erkek arkadaşlarım var yurtta kalan falan.yer ayarlarlar sana söyleyeyim mi falan dedi. iyice gerildim, gururluyum ya... yok dedim. telefonun da şarjı yoktu. semih'e gitmek aklımın ucundan geçmedi ne hikmetse.o gece bir parkta, bankların üzerinde uyuyakalmışım hatırladığım bu.

çok mutluyduk.o da kendi ailesinin boşluğunu benim ailem ile doldurdu. ilerleyen zamanlarda babam babasından çok babalık yaptı zaten. sonuç olarak muhabbetlerimiz böyle şekil aldı, başka atraksiyon olmadı.

olaylar bölük pölçük aklıma geliyor beyler. oluş sırasına koyamıyorum tam. hangisi önce, hangisi sonraydı tam hatırlayamıyorum yadırgamayın lütfen. baya bi zaman geçti, bizimki de kafa dıbına koyayım. kusura bakmayın şimdiden (:

arkadaşlarımdan sonra aileden ilk kez dedem ve babannem ile, amcam ve yengemle tanıştırdım.ha bir de kuzenler... mecburdum. çünkü bir gün param bitmişti, dedemlerin evi şehrin merkezinde, göbeğinde.dedim para isteyeyim bari. normalde adetim değildir, babam dışında kimseden istemem para ama öyle gerekti. girdik apartmana.o esnada da merdivenleri seviyoruz ya orda da sevişmeye başladık dıbına koyayım. nasıl bir şehvetse bizimki, seviştiğimiz yere bak... o esnada da amcam çıkıyormuş merdivenlerden, fark eder etmez toparladık. anlamadı sanırım. selam verdi, kızı görüp gülümsedi tanıştırdım. hayırdır falan deyince para olayını söyledim, seviştiğimizi anlamasın diye. parayı kendi verdi, yukarı geçin hadi dedi yok dedim hiç girmeyeyim.o gün gittik, tanıştırmadım başka kimse ile.

neyse tatlıya bağlandı güya,ben öyle sanıyorum yani. dediğim gibi sınav kapıda.bu süre zarfında aileme betül'den bahsettim. şaşırdılar,hoş karşıladılar. babam asabi adamdır falan ancak geri kafalı değildir. eminim ki kız olsam yine böyle karşılardı. bunun izmirlilik ile alakası yok, yakışanı budur. ortada bir edepsizlik, hayasızlık olmadığı müddetçe yapılması gereken budur. annem biraz soğuktu, hayırlısı olsun falan dedi. annemle aram pek iyi değildir beyler. babacıyım daha çok. babamla arkadaş gibiyiz zaten hala.en iyi arkadaşımdır diyebilirim, gizlimiz saklımız yoktur.her şeyimi bilir ben de öyle keza. neyse işte. betül'ü ilk anne ve babamla tanıştırmadım tabi. birkaç arkadaş tanıdı önce,ben de onun birkaç arkadaşı ile tanıştım.o zamanlar yanında duran kırmızı rujlu malum kızın adı esra idi. esra,bu birkaç kız daha öyle bir ekipleri vardı.ben bunu ilk eklediğim zaman fotoğraflarıma bakmış tüm kızlar toplanıp.o zamanlar spor yapıyordum, vücudum çok sağlamdı birkaç da fotoğraf vardı tabi.oha falan demişler, asılmışlar baya baya bana ama hiçbir zaman gibimde olmadı ne düşündükleri. içlerinde bir tek betül aşırı tepki vermemiş, hoş falan demiş geçmiş.

sarıldım, daha çok sahiplendim ama tartışmalar da sürüyordu o dönemler. sınav da yaklaşıyor ufaktan.ben dersi defteri tam gibtir ettim keza o da öyle.ama kızın durum çok iyi hele bana nazaran mükemmel diyebilirim. olan bana olacak anlayacağınız üzre. neyse işte bir gün yine tartıştık. eski sevgilisine falan sövdüm, buna da hayli sövdüm.bu da eski sevgilisiyle beni kıyaslarcasına, tokuştururcasına bir cümle kullanmıştı o an.dayanamadım,ilk tokatı o zaman çaktım. şaşırmıştı,sinirlendi epey tabi. sonra barıştık ama hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.bir kadına şiddet uygulamayın az veya çok.bir kere yaparsanız bu taku ger dönüşü olmaz. belki yakanızdan tutup yerden yere vurmaz sizi ancak çok daha beter bir hale sokar beyler, demedi demeyin...

tek tesellim de bu zaten. babamın söylediğine göre çok sağlam yerlere geleceğim allah nasip ederse elbet.bu sırada allah nasip ederse falan filan diyorum da bu olaylardan sonra dinle bağım koptu,ha şuan daha iyiyim şükür de bir ara çok isyankardım, başıma da gelmeyen tak kalmadı. sabret arkadaşım, anlatacağım işte (:

evet,bu dönemde bol bol ailelerden bahsettik.ben de kolay yetişmedim.9 sene boyunca tek çocuk idim. şımarık yetiştirilmedim. bunlardan bahsettim kıza.o anlattı, ağladı ben de ağladım anasını satayım. kötü bir durum. beni de gören babam asker sanardı, öyle yetiştirildim belli bir yaşa kadar. saçlar da hep üç numara idi zaten çocukluktan bu yana,tam asker evladı gibiydim (:

bu dönemde ailesinden konuştuk bol bol,ne yalan söyleyeyim ağzıma da sıçsa çok üzülüyordum o zamanlar. şimdi gibimde değil,ne durumda olduklarını duyunca da şok olacağınıza eminim zaten... ben de şuan milyon mil ötedeyim o zaman düşlediğim yerlerden.ne okuyorum, nerede yaşıyorum, durumum nasıl zamanı gelince bunları da anlatacağım sizlere. hatta ipucu vereyim ufaktan. mühendislik falan okumuyorum, kız ile aynı ülkede yaşamıyorum tahmin edeceğiniz üzre. karadeniz teknik ünv.'de mühendislikle alakası yok yani.bir ip ucu daha;akademik anlamda çok daha daşşaklı bir yerdeyim, zütü sağlama aldım diyeyim. kız da elime su dökemez...

bende bir heyecan var anlatamam,son dakikada oldu dıbına koyayım. giblemiyordum normalde sınav falan hiç son gün olunca bi kötü oldum. kızın dünya gibine, minare zütüne. kız hazır, kendine güveni de tam. neyse kalktık turladık falan, evine bıraktım bir tane de öpücük kondurdum dudağına. başarılar diledik, ayrıldık evlere. gittik eve,o gün de öyle geçti ertesi gün sınav işte. babası ile gelmişti sanırım sınava. benim ev de kampüsün içinde dıbına koyayım yıllardır üniversite lojmanlarında oturuyoruz, çıktım sallana sallana gittim sınava, girdim çıktım tak gibi geçti anlayacağınız üzre. tahmin etmek zor değil elbet, koca bir sene am peşinde koştum.

takun taku bir durum beyler...

neyse koştum, kapıya vardım annem de o sırada içeri girdi. üzerim çıplak, altta şort var. merhaba dedim merhaba dedi napıyorsun falan filan derken içeri girdi tamamen. odasına doğru yöneldi,o esnada kızı gördü surat düştü.

babam öncesinde defalarca tembihledi ki kızı eve sokma diye.bir tak yeme diye. keşke dinleseydim beyler... dinlememiştim, annem anladı hemen odasına gitti, kapıyı kitledi. betül de ben de kıpkırmızı kesildik. annem zeki kadındır, anlamıştı zaten. kimi kandırıyorduk ki ? neyse o esnada da babamı aramış olacak ki 2 dakika sonra babam aradı. açar açmaz bir küfürler etti, aklınız almaz... hemen kızı çıkardım. annem de ağlıyordu en son odada. baya anladı durumu. şortu giymişim ama şortun fermuar açık. kızın üst baş bir çeşit, yerde çoraplar falan var, sütyeni de giymemiş gerizekalı.

sınavdan çıktım,su şişesini masada bıraktım. zaten öyle bir sınavdı ki dıbına koyayım hemen bitirdim. türkçe testini çözmem abartmıyorum 1 saatimi aldı ki türkçe netim 35 altına hiç düşmezdi denemelerde. minimum 40/35.sayısalcıyım ama matematikten bi gib anladığım yoktu. türkçeyi çözdüm, biraz matematik sosyal falan,fen takun taku. çözmedim bile. sinyal veriyordu zaten sayısaldan bi gib yiyemeyeceğim,ea daha uygun gibisinden. neyse işte su şişesini masa üstünde bırakmışım gözetmen almayacak mısın dedi hışımla aldım. çıkar çıkmaz yere çaldım şişeyi, çöpe de atmadım. aileler izliyor tabi şok içinde. ergen delisi gibi atarlanıyorum.o zaman ösym'nin dıbına koyasım geldi. kız tercih yapar kesin, benim sınav sıçışlarda...

şimdi geriye dönebilsem derdim kendime;heisenberg derdim, yapma.dinler miydim ? muamma.ama derdim yani. aşkın gözü sahiden kördür.o an gözünüze bir perde iner, odaklandığınız nokta dışında da hiçbir şey görmezsiniz. öyle sahi. beyler bakın sizin iyiliğiniz için rica ediyorum;kendinizi bu kadar kaptırmayın, sonu tak... bomtak...

arkadaşlarım orta okulda am üstünde züt giberdi,ben lise sonda canlısını ilk defa gördüm. marifet mi ? bir şey uttum mu ? kazancım oldu mu ? olmadı beyler. gerek yok... muhafazakarlığımdan demiyorum bunu ki muhafazakar da değilim öyle. sizin için diyorum bunu. önce eliniz iş tutsun, önce ayaklarınız yere değsin. sonra aşk beyler.o devirde hele kanın en deli aktığı zaman... mantık olmuyor insanda bir gram. biraz büyük sözü dinleyin, uzak durun. varsa sınava hazırlanan kardeşlerim dinlesinler lafımı. önce sınav, önce okul. sonra gerisi hallolur, vallahi olur lan.ben duymadım evde kalan erkek.en taktanı bile birini buluyor. acele etmeyin (: