erkekler de aldatılır

takun taku bir durum beyler...

neyse koştum, kapıya vardım annem de o sırada içeri girdi. üzerim çıplak, altta şort var. merhaba dedim merhaba dedi napıyorsun falan filan derken içeri girdi tamamen. odasına doğru yöneldi,o esnada kızı gördü surat düştü.

babam öncesinde defalarca tembihledi ki kızı eve sokma diye.bir tak yeme diye. keşke dinleseydim beyler... dinlememiştim, annem anladı hemen odasına gitti, kapıyı kitledi. betül de ben de kıpkırmızı kesildik. annem zeki kadındır, anlamıştı zaten. kimi kandırıyorduk ki ? neyse o esnada da babamı aramış olacak ki 2 dakika sonra babam aradı. açar açmaz bir küfürler etti, aklınız almaz... hemen kızı çıkardım. annem de ağlıyordu en son odada. baya anladı durumu. şortu giymişim ama şortun fermuar açık. kızın üst baş bir çeşit, yerde çoraplar falan var, sütyeni de giymemiş gerizekalı.

neyse çıktık evden. durağa geçtik, otobüs bekliyoruz. allaha dua ediyorum ki o an otobüs gelsin de kaçalım buradan diye. gelmedi,babam belirdi arabayla. yanımızdan geçerken camı aralayıp kafa salladı gibtim belanı gibisinden. şehre gittik, kızı eve bırakmadan evvel biraz oyalandık. gibimde değildi pek. güldük baya olayın üzerine salak gibi. eğlendik...

akşam babam aradı,eve çağırdı. evden gibtir etti gidince de.bizim evle şehir arası yaklaşık 10-15 km en az.çevre yolunda yürüdüm, arabalar korna yapıyor dıbına kodumun salağı gibisinden. yürüye yürüye gece vakti vardım şehre. kızla konuşuyoruz.ev kalabalık ama tuvalete geçmiş, fısıltıyla konuşuyordu benle. dedi bizim okuldaki erkek arkadaşlarım var yurtta kalan falan.yer ayarlarlar sana söyleyeyim mi falan dedi. iyice gerildim, gururluyum ya... yok dedim. telefonun da şarjı yoktu. semih'e gitmek aklımın ucundan geçmedi ne hikmetse.o gece bir parkta, bankların üzerinde uyuyakalmışım hatırladığım bu.

uyandım, kaskatıyım.her yerim tutulmuş dıbına koyayım. babam aramışsa bile ulaşamamıştır, yapısını da biliyorum iki kez sıçar kesin bulduğunda ağzıma. neyse semih'e gitmeyi akıl ettim. gittim sonra. hemen şarj aleti istedim, taktım telefonu şarja. durumu özet geçtim, güldük baya neresi komikse. sonra telefonu açtım, babam ölümüne aramış...

açar açmaz bir daha aradı zaten. belli ki gece boyu arıyor. açtım,eve çağırdı. gittim hemen. o gün akşam da kıyamet koptu zaten ama halloldu mesele bir şekilde.tek ayak üzerinde kırk yalan söylediğimi hatırlıyorum o gün, kapanmasa da unutuldu konu biraz.bir daha asla sokmamak için kızı eve söz verdim babama da.

günler geldi geçti yine. ikinci sınava girdik.bir gib olmadı tabi kopya falan alamadım.ara ara bakışıyorduk test bitimlerinde, sonraki kitapçıklar dağıtılmadan. gülüşüyorduk.çıktık sınavdan. yine babasıyla gelmiş. adamın yanından geçtim ama adam beni bilmiyor tabi.

bir tip var adamda mideniz bulanır. içinin çirkinliği yüzüne yansımış.
saçlar beyaz, önleri açık. kilolu ve gözlüklü bir adam. okey oynayan emmi tişörtü giymiş, kolda da altın saat parmakta yüzük falan. pekekentlere benziyor baya baya. hiç sevmedim puştun addıbını zaten. kıl oldum, geçtim yanından. sonra işte gittik eve. bizimkiler de bir gib beklemiyor zaten.

kız da söylemiş kötü geçti diye. anormal tepki almış;olsun kızım bir sene daha hazırlanırsın demişler, hayret...

bi yemek yapayım kendime. kalkar kalkmaz bilgisayarın başına geçtim hemen, acıktım şuan beyler epey.bir yarım saat kadar yazamayacağım. sizler de sorularınız vesaire varsa onları sorabilirsiniz ben yemek yaparken. hadi öptüm (:

sözümde durdum,tam yarım saat sonra buradayım (:

evet, dediğim gibi istediğimiz şey oldu. ailesi hafta içine kalmasını yadırgamadı. kafamız rahattı.yaz da geldi hem, dışarı çıkacağız.ama pek öyle değildi. kız ömrü hayatında yazın dışarı çıkmış değil düzenli olarak. nasıl olacak bu iş ? şüphelenmezler mi ? öyle olacağı için bu yaz pek görüşemeyeceğimizi de belirtmişti elbet bana.ama ben rahat olamadım tabi. hoş da karşıladım diyemem. ısrarcıydım çıkmasında. birkaç defa çıktı düzenli, sonra çıkmadı. sonra yine çıktı. düzensizdi yani gidişat.

bu arada büyük bir detayı atladım sanırım şimdi fark ettim. abisi ile tanışmıştık hatta ilişkimizin başlarında tanışmıştık.ben huzursuz adamım, ailesinden biri muhakkak bilsin isterim. gizlimiz saklımız yok sonuçta.e baba malum pgibopat, annesine söylerse nasıl karşılar bilemiyor ağabeyine söyledi mecbur. tanıştık,facebook'tan ekledim falan hatta arkadaş olduk diyebilirim, fiilen olmasa da...

başımıza büyük işler açtı huur çocuğu o da var tabi.

neyse işte. birkaç defa market'e demiş, çıktı yanıma geldi. ulan atıyorsun madem destekli at dıbına koyayım. evim senin evinden kilometrelerce uzakta. market nedir dıbına koyayım ? o gün yeşil keten bir pantolon giymişti hiç unutmuyorum, fıstık yeşili. çok da tedirgindi. sözümü tuttum bak der gibi bakıyordu ama çok tedirgindi. market ne dıbına koyayım ? market ne ?! neyse o gün de seviştik, bizim evde hem de.babam o kadar da tembihlemişti üstelik... gibimde miydi ? tabi ki hayır...

odamdaki koltuğun üzerinde yapmıştım icraatı. yüz üstü uzanmıştı,o şekilde gittim geldim üzerinde.bu sırada boşalamama gibi bir problemim kalmamıştı. rahat rahat boşalıyordum artık. malum;tenler uyuşmuştu...

hemen toparladı, koştur koştur bir telaşla gitti durağa. mutluydum.öyle ya da böyle yine sevişmiştik.o günler böyle geçti. ilerleyen zamanlarda kütüphaneye, ders çalışmaya diye çıkıyordu evden. böylece daha geniş zamanda görüşüyorduk. bazen şehirde turluyorduk, bazen bir yerde oturup çay içip bir yandan sohbet ediyorduk.bol atraksiyonlu geçtiği söylenemez. malum babam ayıldı, annem ayıldı + onların ev ahalisi de ayılırsa 2.meydan muharebesi patlak verecekti. riske gerek yok...

piyano, bateri ve gitar çalıyorum bu sırada yıllardır. bilhassa da bateri ve piyano. hiç karşısında çalamadım bunları nedense. günümüzün tamamı taktan uğraşlarla geçiyordu. içimde uktedir karşısında bir şeyler çalmak. çıksa gelse ne yaparım ? çalar mıyım ? piyanonun üzerine yatırır zütüne gitar sokar kafasına bateri bagetlerimle vururum muhakkak...

yeni aldatıldım devam kardeş.

o günler, tercihlerin açıklanmasına yakın zamanlar bir hareketlenme oldu. eski sevgilisi kürşat dümbüğü bir takım laf, söz çıkarıyormuş diye geldi kulağıma. malum ev olayı ile ilgili hem de.zaten tip tip bakıyordu huur çocuğu, hiç de sevmiyordum. birkaç kez de sürü halinde baktıklarına şahit olmuştum ama susmuştum. güya kızı elde ettim ya tamamen, gibimde değil uslu duramam. hemen bir gün harekete geçtim. buna mesaj attırdım numarasını buldurup. dedim böyle böyle heisenberg senin ağzına sıçacakmış de,de ona aynen böyle. mırın kırın etti ne gerek var yahu gibisinden. dedim sen dediğimi yap, yaptı da.o da ben bir şey yapmadım ayağı falan çekti. dedim bana yer ve saat belirlesin buluşalım. sadece sen,ben ve o...

panpa soluksuz okudum amk güzelmiş devam edicem rez

bu arada binler adam haklı bende geçen sene kızın biriyle birlikteydim tekrar hazırlanıyorum binin yüzünden sakın ha sakın yapmayın amk sonu hep aynı hep tak

kabul etmiş kaypak bin. erkek ya hani, yediremez kimse. düelloya davet ediyordum ama yanlış anlamış olacak ki en yakın arkadaşı ile gelmiş buluşmaya.ben de buluşma öncesi alp ve abdullah adında iki yakın arkadaşımla karşılaşmıştım. olaydan da haberdar oldular tabi laf arasında. bunlar diyor şuraya çekelim buraya çekelim. yakışmaz dedim, teke tek.bir tek ben betül ve o,o kadar... bunlar razı olmadı tabi. bunları bir şekilde oyalayıp buluşacağımız yere vardım. hiç de şaşırmadım, arkadaşı ile gelmiş işte. kıyıya köşeye çekmeye çabaladım, yanındaki bin anladı durumu. insanların içinde,bir çay bahçesinde konuşacakmışız.

dedim ulan dalyarak sen kimsin ? mesele üçümüzün meselesi. böyle anlaşmadık bu biiir. ikincisi olayda sen yoksun,ona rağmen senin gibinin keyfine çay içeceksin diye bir de senin istediğin yerde mi konuşacağız ? hagibtir oradan !

baya ısrar etti, geri vites yapmadığımı ispat etmek amacıyla peki dedim bu sefer. oturduk.gözlerinin içine baka baka dilimi dişimi sıka sıka uyardım dalyarağı. sesi titriyordu,ben bitirdim seni zaten betül falan dedi. üzerine zıplayacağım da yanında eleman var. hayli sert dille ikaz ettim, ikisine de postayı koyup;bir daha böyle durum yaşandığı takdirde ikinizin de çırasını yakarım, bilesiniz dedim. ayrıltık,alpler beni buldu kızdılar tabi neden tek gidiyorsun diye.bu arada bu elemanın yanı sıra da bir tane daha adam getirmişler.onu da ayrıldıktan sonra az ötede yanına gittiklerinde gördük.

bu işler kolay değil.iki kişi de silahla oynarsa muhakkak birinde patlar o silah. uslu olacaksınız. geçmişte bir kız ile birlikteliğiniz olmuş olabilir, doğaldır.ancak laf söz çıkartmak erkek adama yakışmaz. üzerine bir de böyle kaypaklık hiç hiç yakışmaz. sinirlendim,postayı koydum ama içim rahata ermedi tabi. ikimiz de erkeğiz, birbirimize bileniyoruz besbelli. arada kalan kız.ona da müstahak aslında beter olsun da o zamanlar öyle düşünmüyordum tabi. neyse,yatıştım zamanla.

yaz lan kahpee ^^

neyse günler böyle geldi geçti. tercihler açıklandı. abizi iyi bir şehrin,iyi bir üniversitesinin gibik bir bölümünü kazanmış. başımıza gelenler bundan sonra geldi esasen.iyi, tebrik ederim falan dedim ama bakmayın böyle dediğime. erkeğiz biz de,saf değiliz üstelik.bir muallaklik,bir kaypaklık sezmiyor değilim onda da.neyse, kızın abisi sonuçta gerek yoktu bir şeyler yapmaya.bu sırada kızın abisi de bizimle birlikte sınava girmişti,o ikinci kez biz ilk kez. bunu da ilave edeyim cümlenin sonuna.

neyse işte böyle bir dönemdeydik, günler böyle geçiyordu bu sefer de.yine kulağıma bir şeyler geldi, iyice fıttırdım anlayacağınız üzre. yine laf söz ediyor dedi tanıdıklarım.bu sefer hem betül'ün ağzına sıçtım,hem çocuğun ağzına sıçmayı kafaya mıhladım. önce kızla konuştum, ayrılacağımı söyledim. kabak tadı verdi dıbına koyayım. bıktım,yıldım gitmiyor arkadaş. ikide bir laf, söz çıkıyor. inancım kalmadı kıza.

yine ağladı zırladı istediğini etti. ayrılmadım.zaten başımıza ne geliyorsa bu iradesizlik yüzünden geliyor, haksız mıyım ? uçkurumuza sahip çıkamıyoruz alıyoruz belayı başımıza. tadında bırakamıyoruz, hakeza yine öyle. neyse işte...

dedim o halde malum üniversiteye kayıt yaptıracak gibtir olacak şehirden. gitmeden anasını gibmek düşer bana da.sana bir vazife;gideceğiz sen helallik vesaire ayağına aşağı çekeceksin konuşmak için,ben de işi bitireceğim. peki dedi mırın kırın etse de.ağzına taze sıçtığımdan olsa gerek çok da zırvalamadı. koyulduk yola, evleri yakın zaten. çağırdı zütvereni...

ben de apartmanlarının köşesinde duruyorum.o zamanlar da ramazandı sanırım yanılıyor da olabilirim ama oruç falan tutmuyorduk. kendim tutmadığım gibi kıza da tutturmuyordum.ben de az şerefsiz değilmişim aslında.

evlerinin köşede bekliyorum. indiler,geliyorlar. bunlar önümden geçti ama pusmuş vaziyetteyim. sokak bomboş.tak tak tak tak ayak seslerim geliyor, enseleyeceğim koydum kafaya. demeye kalmadı dibinde bitmeden kafasını çevirmesi ile yumruğu çakmam bir oldu suratına. boyu uzunca, zayıf kara kuru tip. silik,karaktersiz bir bin bana kalırsa. karşılık vermedi, verdirmedim.başladım konuşmaya

+ulan huur çocuğu,ben sana ne dedim ?!
-ne dedin abi ? (abi çekti orada bir de gözünü tuta tuta)
+laf söz etmeyeceksin demedim mi ?
-dedin abi.
+erkek ol biraz, geç şuraya.

bir çıkmaz sokağa soktum bunu, müstakil evler var. gecekondu diyeyim daha doğrusu. yaşadığım şehir belasıyla nam salmıştır türkiyeye,bir anadolu şehri. girdiğimiz mahalle de o şehrin en bela mahallesi...

kayış burada koptu...
biraz komik, biraz gergin şeyler anlatacağım şimdi sizlere.

burada aynı soruları sordum,en son hışımla anasına sövmüşüm fark etmedim bile o an.bunun da anne sizlere ömür ya hani dayanamadı orada bir tekme salladı alt takıma.bu sefer gözüm döndü, bastım narayı geçirdim patır patır suratına. yamulmuş vaziyette idi zaten en son.

polise gideceğim, bittiniz siz diye diye kaçmaya çabalarken koşup asıldım tişörtünün arkasından, yırttım boydan boya. hiçbir yere gitmeyeceksin duydun mu demeye kalmadı bir nara daha koptu...

-laaaaaaaaaağğğğğğnnnnn !!! kim laaaaan benim mağallemde küfreden laaaoooo !!!

anasını gibeyim...
elinde ekmek bıçağı, üzerinde beyaz atlet, altında çizgili pijama ve beyaz terlikle bir adam üzerimize doğru koşuyor nara ata ata...

hagibtiiiiiiir !!!