-
26.
+4o kızla da çok uzun sürmedi zaten. ağzı hiç bir laf yapmayan kızla konuşmak istemeyen biriyle kız niye çıksın ki? şu an aklıma geldi gerçekten gülüyorum (: kızla çıkıyoruz ama sürekli o çağırıp konuşmak istiyordu. bense 60 yıldır evliymiş ve huzur arıyormuş gibi davranmaya başlamıştım. o merdivendeki camın önünde durup kızın "ee" diye bana o güzel gülüşünü yaparak gülmesi ve benim öküz gibi "hangi tür müzik dinlersin" demem. tam bir öküzlük abidesi.
bakın ara ara ipuçları da çıkıyor. zaten zeki adamsanız parçaları kendiniz birleştirebilirsiniz. size anlatırken fark ettim ki sürekli kendimi suçlama ve geçmişimden pişman olma potansiyeli içindeyim. siz bunu yapmayın amk. gibtir edin. geçmiş geçmişte kaldı. biliyorum kafa yapısını değiştirmek gerçekten çok zor ama güçlü olun beyler.
ben kıza ne tür müzik dinlediğini sorduktan sonra saçma muhabbetimize fazla devam etmemiştik. galiba kız da o zaman ayrılma kararını vermişti. zaten koca kafalı, hiç bi çekiciliği olmayan, ağzı bozuk, sınıfın kavgacı tiplerinden olmak artı puan değildir diye düşünüyorum. hatta kız beni niye kabul etti ki? ben onun yerinde olsam gibtir çekerdim kendime. -
27.
+2beyler bu arada gerçekten burada anlatılan yazıları okuyup bende içimi dökmek istedim. bunu yazıp şuku almak değil de sizin "yaz kardeşim, sende kendimi gördüm" demeniz beni bitirdi. mutlu oldum lan cidden diyorum bak. şuku hepinize. yalnız olmadığımı görmek gerçekten güzel (:
-
28.
0@47 bunu geç tecrübe ettim panpa (:
-
29.
+1neyse devam edelim:
çok geçmedi 1 hafta kadar sürdü en fazla. kız arkadaşını gönderdi ve ayrılmak istediğini söyledi. bende başka seçim şansım olmadığı için kabul ettim haliyle. biraz soğuk davranmaya başladım ama her gördüğümde o kırmızı desenli eteği, ince beli. kahverengi gözleri, siyah uzun saçları (geçmiş zaman, sübyancı demeyin bana ünide de karşılacağız kızla) -
30.
+3ve bi süre sonra okul bitti. bi ara unutup aklımdan çıkardığımı düşünmeye başlamıştım. taaki sınıftan bir başka kızla birlikte bizim mahalleden geçerlerken. ben yanlarından geçerken adımı söyledi. görmezlikten gelip karşı kaldırıma geçmiştim önceden halbuki. ama beni görmüş ve el salladı. yanlarına gitmedim ara yolda karşı kaldırımdan bir iki laf ettik. lisede alttan derslerim vardı onların kurtarma sınavlarına gidiyodum. fazla uzatmadan kaçtım.
tam kızlara hadi görüşürüz dedim ve arkamı daha döner dönmez bunun hayatımı tekrar gibeceğine daha o an emindim. liseli mi dersiniz ne derseniz diyin uzunca bi sessizliğe büründüm. tribe girdim. hem onu görmek istiyodum hem de yanındayken ağzımı bıçak açmıyodu yalnız kalmak istiyodum. lise hayatımda da bu kız aklımdan çıkmadı. zaten meslek lisesine başladığımda okulda 14 tane kız vardı iyi hatırlıyorum. bakın sınıfta değil okulda... kaç binlik mevcudu olan okulda sadece 14 kız...
tabiki en çirkinlerinin bile zütü kalkacak. hepsinin en az 5 çıktığı olacak. güzel olanlar zaten reyiz diye takılan liseli çakallara düşecekti. zaten hiçbirinde de gözüm yoktu. bi kaç kez arkadaşlar da bu durumumdan rahatsız olup nedenini sordular hep geçiştirdim. zayıf birisi gibi görünmek istemiyodum çünkü. -
31.
0burdamısınız beyler?
-
32.
0çok adama ihtiyacım yok 2-3 kişi yeter bana
-
33.
0tahminimce bu sayfada sonlandırırım başlığı
-
34.
+3liseyi de bu şekilde bitirdikten sonra tembel olduğumdan sınavı kazanamadım. daha çalışır girerim diye düşünürken sevgili babacığım beni uzaktan bi akrabanın yanına işe soktu. istemesemde gittim. hafif bi tartışma yapınca hemen geri vites yapıyodum (şimdi anasını giberim bu olaylara karşı çok agresifim, affetmem düşünmeden bıçağı takabilirim kim olursa olsun boğazını kesebilirim. filmlerde de bilirsiniz seri katiller hep çocukluğunda ezilen kişilerdir. (bakınız "the joker")
işe başladım. benden 2-3 ay kadar sonra benle yaşıt birisi girdi. hemen kaynaştık binle samimi olduk. benim durumu öğrenince bana kızdı baya. gaz verdi. hayatımı sürekli ertelediğimden bahsetti. bense doğru yaptığımı düşünüyodum. bu binin hem yararı da oldu hem zararı da oldu.
bir gün beni gaza getirdi. zaten o ara facebook ile yeni tanışmıştım. kızı da eklemiştim. bu arkadaşımın gazı ile kıza bir gün konuşmak istediğimi söyledim (buluşup değil face üzerinden, bakınız eziklik belirtileri: 957325564645) kızda konuşabileceğimizi söyledi ve ona mesaj gönderdim. tam emin değilim ama mesaj aşağı yukarı şu şekildeydi:
-sana karşı hâla boş değilim, bunu anladım. yıllar geçmesine rağmen seni unutamadım. yanlış anlamanı istemiyorum. bunu teklif olarak algılama. arkadaşım olacaksan sana karşı dürüst olmam gerekir diye düşünüyorum"
aşağı yukarı buna benzer bişeydi. daha kalasca da olabilir. -
35.
0@56 panpa bayatladım 1 saattir yazıyorum. hızlı okuyoruz ama yazması harbiden zor, kafanda nasıl anlatacağını tasarlıyosun, olayları güzel bağlaman lazım. bu gece sonlandırırım bi aksilik olmazsa. merak etme sen
-
36.
0@57 eyvallah panpa. sende: silent hill the room serisinin room of angel parçasını dinle. benden sana gelsin.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=RbWE5c7XUDM) -
37.
+2kız beni arkadaşı olarak gördüğünü söyledi. ben yine o karamsar kasvetli havaya büründüm. bu arada kendimi anlatıyorum ama sizi çok sıkmıyorumdur umarım. genelde kendinden çok sık bahsedenler sıkıcı ve bencil olurlar bilirim. her neyse ben kız sadece beni değil hiç kimseyi hayatında istemediğini söyledi. buradan kendime teselli bulabildim en azından. başka birisini sevse ondan hoşlansa bana daha da çok koyabilirdi.
aradan uzun zaman geçti. ben işten çıktım sınavlara hazırlanacağımı, okuyacağımı söyledim bi takta olmadı gerçi her neyse.
kızla en son konuşmamda beni birdaha görmek istemediği izlenimine kapıldım. öyledir de galiba. karadeniz taraflarına gittik. 45-60 gün kadar kaldık oralarda. orada da asosyaldim yine (: gençler biralarını almış kafenin sahilin kenarında 25-30 kişilik kızlı erkekli gruplar olurdu. ben hiç biriyle muhabbeti kurmadım. sahile indiğimde kulaklığı takıp no human no cry moduna girmiştim.
günler böyle devam ederken bir mesaj geldi. o zamanlar gece yatarken kapatmıyodum telefonu. mesaj sesine uyandım baktım tanımadığım bi numara! gibtir et dedim uyudum. sabah uyandığımda sonradan aklıma geldi o mesaj. baktım "napıyosun, beni tanıdın mı" tarzı bi mesajdı galiba. tam hatırlayamıyorum yalan olmasın. kimsiniz diye mesaj attım numaranız bende kayıtşı değil dedim. alaycı daşşak geçer tarzda bi mesaj geldi. -
38.
+1bende sinirlendim bu tarz şakaları sevmediğimi söyleyen bi mesaj attım. karşılığı gecikmedi. kızma dedi. kendini tanıttı. o sevdiğim kızdı. (z) bende sert çıktığım için özür diledim. birde pot kırdım. özrü kabahatinden büyük derler ya hani.
"bissürü boş adam var mesaj atıp eğlence arayan. bende onlardan biri sandım seni"
dedim. kızda sağ ol beni boş adam yaptığın için dedi. biraz bozuldu heralde. ama laf sokmak için söylememiştim aslında. kız kendini biraz geri çekti. uzun süre konuşmamamız ve facede son konuşmamızın ardından tekrar yakınlaştık samimileştik. ama o zaman bile belliydi aslında sonu. sürekli kendi gününü, hayatını yaptıklarını anlatırdı. tamam ben kendimden bahsetmeyi çok seven biri değilim ama ama en azından bi sorulması hoşuma giderdi. merak etmesi beni sevindirirdi. -
39.
0bu uzaktan mesajlaşmalar devam etti bir süre. canı sıkıldığında mesaj atan, eğlendiği zaman aklına gelmeyen birisiydi. zaten kadın doğası bencillik üzerine kuruludur. bilirsiniz kadınlar kendilerini güzel hissettiren erkeklerden hoşlanırlar. cüzdan kalınlığından bahsetmiyorum bile.
bu mesajlaşmalar bende tekrar aptal etkisi yarattı. salak gibi benden hoşlanıyor olabileceğini düşündüm. belki de o, çok usta bi şekilde beni üzerine çekip ego tatmini yaptı bilmiyorum. ama ara ara onu ilk görüp hoşlandığımı sevdiğimi anlatmamı istiyodu. o konuyu açıcı sorular soruyodu. ben tekrar bu kıza hoşlandığımı söyledim. ve tahmin ettiğiniz üzere yine red edildim. yine arkadaş olarak görmek istediğini söyledi.
buradan şu sonuca varabiliriz aslında. biz erkekler hep deriz ya: "güzel kızlar hep abaza binlerle çıkarlar, binin birisi o kızı zütürür deriz ya" şimdi anlıyorum ki o bin dediğimiz adamlar geçmişte ezilmişler, sevmişler ve acı bi şekilde aşkın olmadığını öğrenmişler. bundan dolayı kadınları cinsel obje olarak gören erkekleri tebrik ederim. en azından onlar kızlara yaranabiliyor. -
40.
0kızın beni bu defada red etmesinin ardından bir karar aldım. artık kıza soğuk davranacak ve fazla yüz göz olmayacaktım. çünkü benimle birlikteliğe karşı çıkıyordu. ama arkadaş olarakta sürekli yakınımda olmak istiyordu. bunun beni ne kadar acıttığını anlamıyordu. seven kendisi değildi ne de olsa. bunu yüzüne karşı söyleyemesemde hareketlerimle belli ettim. bazen sorduğundada bişey olmamaış her şey normalmiş gibi cevaplar verdim. başardım da arayı soğuttum bi ara. sonra üniye başladım. 2 yıl yüksek okul bölümünden birine puanım anca yetti.
ilk seneyi bitirdim. üni de de hiç kız düşünmedim. gerçi sınıfta vardı bi tane güzel hatun. ama yakınlaşamadım. o da zaten güzel olduğu için kimsenin peşinden gitmezdi heralde. ünide ilk senenin sonlarına doğru ablasının da benim okulumda olduğunu öğrendim. yüksek okullar ile 4 yıllık fakülte binaları birbirinden ayrı yerlerdeydi. yani görme olsalığım baya düşük. sonraki sene, hoşlandığım kız, okulunu yarıda bırakıp benim üni ye geleceğini söyledi. bir yandan sakin görünüp bunun bi tesadüf olduğunu düşünürken bir yandan da baya sevindim heyecanlandım.
bir gün ablasını ziyarete geleceğini söyledi. bende onu karşılamak istediğimi söyledim. buna gerek olmadığından bahsetti. ama şakayla karşık o kadar geliyorum bi yardım etmiyosun demişti. bende bunun üzerine otobüsten ineceği yere gittim. vardığımda otobüsten inmiş ve elinde valiz, gözünde güneş gözlüğü ile gelyodu. onu uzaktan görünce birden soğudum. çok itici bi tarzda giyinmişti. iğrenç renkli çoraplar, kötü bi etek, kahverengiye boyatılmış saçlar... (kız fakir değil giyim tarzını sevmedim hiç) -
41.
+3elinde bir kaç poşet vardı. ısrar ettim aldım. vermek istemedi ama ısrar ettim aldım. bu arada yıllardır görmediğim için el ele sıkışmıştık bende art niyet olmadan yanaklarından öpmüştüm. belki biraz abes kaçmış olabilir bu. sadece tokalaşsaydım daha iyi olurdu galiba. yanında yürüyüp eşlik ederken en kıl olduğum şeyi yaptı. ben bir şey anlatırken cep telefonunu çıkardı ve kurcalamaya başladı. orada baya sinirlendim ama belli etmedim. beni dinlemediği her halinden belliydi. biraz yürüdük. bilirsiniz erkekler sessizliği sevmez. özellikle benim gibi tecrübesizseniz o sessizlikler bi çok babayiğitin ağzına sıçar. kekelersiniz. kendiniz konuşmak zorunda hisssedersiniz. nedense kızlar hiç dert etmez bu sessizlik durumunu.
ben kaldığım yeri gösterirken yine dinliyomuş gibi yapıyodu. daha yol yarı olmadan "keşke gitmeseydim karşılamaya" dedim içimden. tam ayrılacağımız yere geldiğimizde poşetlerini aldı elimden. sonra
"arkadaşım burada ayrılalım ablam gil görürse yanlış anlayabilirler" dedi
vay amk dedim içimden. yani kibarca başından gibtir ediyodu beni. tamam dedim "bende zaten şurdan dönüp eve geçeceğim" dedim. orada hiç tokalaşmadan ve geriye dönüp bakmdaan ayrıldık. bakın altını çiziyorum. en başta karşıalrken tokalaştık yanak yanağa, sonra ayrılırken soğuk bi "görüşürüz"..
bu hareketine çok sinirlendim. 3 gün kalacakmış benim okuduğum şehirde. artık hiç mesaj atmadım. yani ondan da mesaj gelmezse tamamen hayatımdan çıakrabilirim. ama bir mesaj atması yüzünü görmem bile mal olmama yetiyodu. tekrar eski sayfaları açabiliyodum. bu bi dezavantaj. çok zaralı bi huy. ilk oalrak bundan kurtulmam gerektiğini anladım. kızı o 3 gün hiç arayıp sormadım. zaten evdende pek dışarı çıkan birisi değilim. sokakta karşılaşma imkanımızda yoktu. -
42.
0beyler biraz daha dayanıp hızlı yazıp bu gece bitirmeye çalışacağım. destek olan olmayan herkese çok teşekkür ediyorum, konu bölünmesin, okuyanlar rahat okusunlar diye konuyu da dağıtmak istemiyorum. bu arada tekrar söylüyorum herkese şuku.
-
43.
+43 gün sonunda tekrar kendi şehrine dönmüş. ve bana mesaj attı.
-neden hiç arayıp sormadın?
diye. yani tamamen pgibolojimi bozmak ister gibiydi. ya yanımda ol bana sarıl ya da gibtir git hayatımdan. bunu en başta söyleyebilseydim bunların hiçbiri yaşanmazdı aslında. bu mesajına rağmen soğuk davrandım. o ablasının yanına giderken ki tavrı sanki ben ona zorla yanında geleyim demişim gibi davranması havalara girmesi beni çok sinirlendirmişti. asosyal olmanın avantajlarından biride olayları iyi değerlendirmek ve iyi analiz etmektir. bu kızın ne istediğini yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. canı sıkıldığında bana mesaj atıyor eğlenecek bişey bulduğunda da bir anda mesajlaşmayı kesip beni telefonun başında mal edebiliyordu. bi süre kullanıldığımı anlamadım daha doğrusu anlamak istemedim. bi erkek olarak benim aklıma böyle bişey gelmezdi. bi kız sana açılırsa sen ya kabul edersin yanında olursun ya da red edersin birdaha görmezsin. erkekler çok bel altı muhabbeti yapıyomuş az bile amk. anasını gibeceksin bu devirdeki kızların.
belki okuyan bayan panpalarım vardır yer yer kızıyorum ama sonuna kadar haklı olduğumu düşünüyorum, onun için kusura bakmayın.
ertesi sene, benim 2. seneme geçtiğimde o da bizim okula geldi. tak varmış gibi ben ondan kurtulmaya hayatımdan çıkartıp bidaha görmemeye çalıştıkça yakınımda görüyodum. kaderin bi oyunu mu dersiniz cünüplük mü dersiniz ne derseniz artık.
okulda karşılaştığımızda ister istemez kekeliyodum. bunu fark etmiştir. gözlerine uzun süre bakamıyodum hep gözlerimi kaçırıyodum. sanki kız olan o değilde benim amk. sevmişim ama zamanında 6 yıl bir daha görmeme ihtimaline rağmen sevmişim. kolay değil öyle soğuk davranmak. hiç bir şey olmamış gibi yüzüne gülümsemek kolay değil. ara ara facebook ta konuşuyoduk. fazla takılmamaya çalışıyodum. daha çok onun arayıp sorduğu konuları onun açtığı benim dinlediğim sohbetler oluyodu. -
44.
+11okulun sonlarına doğru yaklaşıyoduk artık. yani ben gideceğim, o 1 sene daha okuyacak orada. yol üstü sohbetlerimiz iyice kısaldı. bi arada facede ortak bi arkadaşımıza şaka yollu: "zaten o da bizi görmezden geliyo hep" demişti benim hakkımda. bende gülüp geçmiştim öyle bişey yok konuşuyoruz işte demiştim
en sonunda okul bitti ve kurtuldum bi daha yüzünü görmedim. facede durum beğenilerini kaldırdım profiline girmedikçe gözüme ilişmeyecekti artık.
burada bişey dikkatinizi çekmeli. istediğiniz zaman bu zihinsel mastürbasyonu bırakabilirsiniz. size sadece zararı olur. hayat akıp giderken sizde mal gibi gülüp eğlenenlere imrenerek bakarsınız ki hoş bişey değildir adamın iflahını giber.
faceden muhabbetimizde baya azaldı. 4-5 günde bir daha sonra haftada bir daha snra ayda bir daha sonra 2 ayda bir daha sonra 4 ayda bir ve şu an uzun sessizliğe gömüldük. eğer bana soracak olursanız şu an mutluyum. hayatımda başka biriside yok. buna gerekte duymuyorum başka şeylere bağlanabiliyorum. müzik gibi mesela. çünkü eğer hayatınızda ilk planda ilişkiyi tutarsanız gibilen taraf daima siz oluyosunuz.
bunu ben istemedim. yorganın altında ağladığımıda bilirim. göz yaşımdan ıslanan yastığı ters çevirmenin nasıl bi duygu olduğunu da bilirim. güzel şeyler yaşamayı hak ederdik ikimizde. ama olmadı.. -
45.
0dinleyen herkese çok teşekkür ederim beyler. anılarımı sonlandırdım. merak ettiğiniz kafanıza takılan şeyler varsa sorabilirsiniz çekinmeden.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 12 01 2025
-
beyler 4 şubatta 36 yaşında olacağım
-
müminn cinn davet etmek
-
yüzüme gülüp arkamdan tuzak kuranlar var
-
beyaz tenliyim dediysem kirli değil bembeyaz
-
ayakların 39 olamaz imkansız diyenlere inat alişte
-
1 milyon mehmet i kaybettik
-
gırgır değil cidden sosyopatım
-
eğer türkiyenin başına gelirsem kayrayı
-
yaşama sebebim haki
-
yıllar önce ayaklarım gerçekten çirkinmiş be
-
zengincd minyon tanrıçanız sizlere sunar vol 1
-
bir haftadir yemeden icmeden kesildim
-
bu kel kafaya hangi kız zütünü
-
mentalcelin sanki karilarla muhabbet edebilme
-
5 s3ne önce zengincrossdresser doyumsuz kevaşe
- / 1