-
1.
+89 -12Öncelikle hiç erinmeden okumanızı tavsiye ederim belki de bu yazı ilk defa görenlerin hayatını değiştirecekTümünü Göster
bu sorunlar birçok erkekte var ve sorunların çözümleri de mevcut
(tamamen alıntıdır)
Okuyup bitirdikten sonra insanların ne kadar yalancı, çıkarcı, aciz ve zavallı olduklarını anlayacaksınız. Sana "o kız sana bakmaz" diyen arkadaşlarının sözlerindeki en ufak bir samimiyet ve doğruluk olmadığını, tek amaçlarının özgüvenini yıpratmak olduklarını görecek ve buna şok olacaksınız. Hayır yani bir kız neden sana bakmazmış ? O da insan, sen de insan değil misin ? Nedir onu senden ayıran özellik ? Şu hayatta ikinizde fani değil misiniz ? "o kız sana bakmaz" da ne demek ? Zaten bunu diyen biri nasıl "gerçek arkadaş" olabilirdi ki ? Zamanla arkadaş çevremide değiştirmiştim ve onlara güvenim de kalmamıştı.
aynaya bakıp duruyorsunuz. caddelerde yüyürken camdaki yansımanıza bakıp kontrol ediyorsunuz duruşunuzu.
hatta geceleri gölgenizin kötü göründüğünü bile düşündüğünüz zamanlar oluyor. bazen arkadaşlarınızdan sendeki zeka,tip,boy vs bende
olsa... diye başlayan cümleler duyuyor, sesinizi çıkartmıyorsunuz. içten içe gülüp geçiyorsunuz bunlara. sonra pek de
kaliteli olmayan bi kız görüyorsunuz, en azından sizin seviyenizin altında olan. aşık oluyorsunuz ona çünkü onun üstündekilerle zaten aynı ligde olmadığınızı düşünüyorsunuz. ama ona bile açılamıyorsunuz.
bazen sosyalleşeyim diyorsunuz. aç değilsiniz, bi çay istiyorsunuz. ikinci, üçüncü geliyor. manzarayı seyrediyorsunuz boş boş. sadece siz varsınız ve manzara size huzur veriyor.
eve gelince ailenizle iyi geçinmeye çalışıyorsunuz. espriler yapıp güldürüyorsunuz onları. hayat dolu olduğunuzu göstermeye, onları üzmemeye çalışıyorsunuz. kapıyı kapatıp dışarı çıktığınızda başınızı eğiyorsunuz. suratınız asılıyor. sonra dik durmalıyım diyip düzeliyorsunuz. amaçsızca yürüyorsunuz. genelde bi markete gidip abuk subuk şeylerle eve dönüyorsunuz çünkü gidecek yeriniz yok.
bazen hep bu internet yüzünden bu hale geldim diyorsunuz. bir daha girmemeye and içiyorsunuz. ama bir gün bile tutamıyorsunuz sözünüzü. neden mi? çünkü dışarıdaki dünyada giblenmiyorsunuz. arada girdiğiniz ortamlarda susup kalıyorsunuz çünkü. kimsenin hatırlamadığı bi insansınız. bazen yılbaşında, bayramlarda gelen mesajlar oluyor. onun dışında arayıp soranınız da yok. operatörünüzün bazı bilgi servislerine abone oluyorsunuz. saat kaçta hangisinin mesaj gönderdiğini ezbere biliyorsunuz. bazen o mesajlar bile gecikince şüpheye düşüyorsunuz
bazen 3-4 yıl aynı ortamda bulunduktan sonra samimiyet kurduğun insanlar oluyor. özellikle aralarında kızlar varsa keşke seni daha önceden tanısaydım diyorlar. onların sıkıntılarıyla ilgileniyor, yardım ediyorsunuz. sonra birisi çıkıp gün sonunda iyi ki varsın diyor. sen tav oluyorsun bu söze. aslında çaktırmasan da diğer kızlara da potansiyel sevgili olarak bakıyorsun. iyi ki varsın diyen kızı seçiyorsun. ayrı bi özen gösteriyorsun ona. bazen yarım yamalak açılıyorsun salağa yatıyorlar. sonra bigün tam olarak açılınca arkadaşım olarak görüyorum, öyle kal diyorlar. çünkü kendine hayrı olmayan sen, onu mutlu edemezsin. sadece bir eşya gibisin onun için, değerli, ama bir eşya.
çocukluğunuzu özlüyorsunuz deli gibi. o hiçbirşeyin farkında olmadığınız zamanları. 90lar çocuğuysanız taso resmi görünce çıldırıyorsunuz. ağlıyorsunuz bazen. her gününüz önceki günlerde yaptığınız saçmalıkları düşünmekle geçiyor. keşke şunu yapsaydım, bunu yapsaydım diyorsunuz. uygulama dersinde elleriniz titrerken arkadan gizli gizli gülen kızları hatırlayınca acı çekiyorsunuz.
ezilmeye, umursanmamaya o kadar alışmışsınız ki internette biyerlere yazı yazarken bile umursanmayacağım diye düşünüp çekinerek yazıyorsunuz. birileri nickinizi bile umursayınca mutlu oluyorsunuz. yeter ki fark etsinler diyorsunuz, iyi ya da kötü hakkımda bişey hissetsinler. nefret edebilirler, kötü söz söyleyebilirler ama görmezden gelmesinler diyorsunuz
uyandığınızda yataktan çıkmak istemiyorsunuz. çünkü yapacak bir işiniz yok. ya da var ama yapmak istemiyorsunuz. gitmek yerine günü evde geçirmeye karar veriyorsunuz. saçma sapan bi kahvaltıdan sonra evde mal mal dolaşmaya başlıyorsunuz. sonra her zamanki gibi pc başına geçip inciyi açıyorsunuz. kendinizi geliştirmek adına bişeylere rastlayıp okuyorsunuz bazen. kendinizi nasıl geliştirebilir, nasıl sosyal olunur, insanlarla nasıl iletişim kurulur okuyorsunuz günlerce. sonra dışarı çıktığınızda hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu görüyorsunuz. tek yapabildiğiniz yanlarında geçip gitmek. yüzlerine bakamıyorsunuz çoğu kez
bazen çok iyi bir insan olup enerji saçtığınızı hissediyorsunuz etrafa. öyle de oluyor o zman. kendinize şaşıyorsunuz. hep böyle olucam diyorsunuz. ama bi süre sonra ne olduğunu anlamadan eski halinize dönüyorsunuz. yine asabisiniz. yine kendiniz dahil herşeyden nefret ediyor, çevrenizdekileri mutsuz ediyorsunuz. düşünüyorsunuz hep neden böyle oldu diye bulamıyorsunuz. bazen buluyorsunuz sebebini bişeyler geliyor aklınıza unutmak istiyorsunuz. çünkü bunların sebebi en sevdikleriniz, onları suçlamayı yakıştıramıyorsunuz kendinize
yalnızken düşünüyorsunuz, diyorsunuz ben bunlardan daha iyiyim her türlü. yarın gidip ortamın en kralını yapacam. yatmadan önce dinlediğiniz müzikler de etkili bunda. gaza getiriyorlar sizi. sabah olunca az da olsa kalmış oluyor dünkü enerjiden, dışarı çıkıp insanlara gülümsüyorsunuz. yarım saat sonra herşey bitiyor. aynı tas aynı hamam. gittiğiniz ortamda bunalıyorsunuz. erkenden çıkıp eve dönüyorsunuz. çünkü sen geceki sen değilsin, ya da geceki seni tanımıyorsun. aslında geceki sen hiçbir şey değildi, sadece senin biraz gaza gelmiş halin
izlediğiniz filmler var sonra. bilinciniz o kadar boş, karakteriniz o kadar zayıf ki oradaki karakterlerden birisi gelip kuruluyor hemen o boşluğa. bi bakıyorsunuz tyler durden olmuşsunuz bi bakıyorsunuz forrest gump. onları taklit edince onlar gibi olacağınızı sanıyorsunuz. sisteme karşı durunca tyler durden değil de aptal bi liseli olduğunuzun düşünüldüğünü farkedemiyorsunuz çünkü. farkedince de pişmanlıkların üstüne bir yenisi daha ekleniyor. gerçeğin farkına varınca koltuğa yığılıp kalıyorsunuz
biraz bakımlı bi kız görünce kaçmak istiyorsunuz. uzaklaşıyorsunuz hemen olabildiğince. çünkü siz kezban diye tabir edip aşağıladığınız kızlarla konuşurken bile saçmalıyorsunuz, heyecanlanıyorsunuz. bakımlı bi kız sizin neyinize öyle değil mi? ona bakmayı bile hak etmiyorsunuz, konuşmak ne haddinize. bi de sosyal olanlarla konuşurken de heyecanlanıyorsunuz, çünkü kabul etmeseniz bile onlar sizin idolleriniz, hep onlar gibi olmak istediniz.
edit: devam edicem beyler osteyen okuyabilir
edit2:bitmiştir beyler okuyun faydasını goruceksiniz emin olun
edit3:genel olarak hepiniz okuyun ancak asosyal, çekingen,utangaç panpalarıma özellikle tavsiye ediyorum
edit4:beyler trendlik bir amacım yoktu ama sağolun yinede zaten 10-15 dakikada kopyala yapıştır ile bitirdim.
edit5:çözüm isteyen panpalarım var ben burada gözlemlerimi kendimce yorumlayarak paylaştım çözüm sizindir * -
2.
+14Part 2
belli bir dünya görüşünüz yok. bazen bir ateist, bazen yobaz bir müslüman gibi(müslümanların yobaz olduğunu söylemiyorum. kimseye yanlış anlaşılmasın anladınız siz) düşünüp hareket ediyorsunuz. ama hiçbirine ait değilsiniz. aslında hayatınız boyunca da hiçbişeye ait olmadınız. ne benimsediniz ne benimsendiniz. hep farklı olandınız, ya da o kadar sıradan ve önemsizdiniz ki sıradanlığın ötesindeydi artık bu. -
-
1.
0Eyv cigerim
-
2.
0Yeter gibtin ruhumuzu aq
-
1.
-
3.
0Hızlı hızlı atacağım beyler
-
4.
+11Part 3
asansöre bindiniz. çıktığınızda terlediğinizi hissettiniz.
çünkü içeride birileri vardı, hatta bazıları kızdı. siz hep yere ve tavana baktınız. arada aynaya göz atıp dış görünüşünüzü kontrol ettiniz. saçlarınızı düzeltmeye çalıştınız çaktırmadan. asansör durunca dışarı attınız kendinizi direk. belki bekleyen birilerine çarptınız. -
5.
+12Part 4
Bazen eros öyle oklar attıki size, kalbinizin tam ortasına geldi. Aşık oldunuz. Hemde delicesine. Aklınızda hep o vardı. Akşam yattınız o, sabah kalktınız o. Onu sürekli uzaktan izlemeye başladınız. Her akşam şu sözü tekrarladınız kendinize "bu kadarı yeter yarın gidip her şeyi anlatacağım." Ama ertesi gün yine yapamadınız. Günleriniz, haftalarınız ve hatta da aylarınız böyle geçti. Kızı en sonunda başkası kaptı. Bunu öğrenince başınızdan kaynar sular dökülür oldu. Sanki o atılan ok bile canınızı bu kadar yakmamıştı. Değmişmiydi o uykusuz kaldığınız gecelere ? Ama siz yapamazdınız bunu. Çünkü o kızın gözü zaten havalı ve kendine güvenen erkeklerdeydi. Sizin gibi pısırıklarda değil. çok fazla arkadaşınız olmadı. çünkü arkadaşlık ilişkisi kurmakta çok zorlandınız. var olan az sayıdaki arkadaşınıza bağlandınız, muhtaç kaldınız. çünkü onlar bırakırsa yalnız kalacağınızdan korkuyordunuz. aslında onların yanında da yalnız ve dışlanmış hissettiniz ama en azından iki kelam edecek birilerinin olması iyi bişeydi. katlandınız. karşıdaki ne kadar sevmediğiniz, bir insan olsa bile katlandınız -
6.
+13Part"5
alışveriş yapmak sizin için zulumdür. özellikle de kıyafet alacaksanız. bir dükkanın vitrininden bakamazsınız. baksanız da içeri giremezseniz. girerseniz kendinizi mutlaka bir şey almak zorunda hissederseniz. alışverişi bir an önce tamamlamak için beğenmediğiniz birkaç şeyi alıp çıkarsınız. "buyrun efendim, neye bakmıştınız?" "nasıl yardımcı olabilirim?" diyenlerden nefret edersiniz. ya cevap vermezsiniz ya da suratınıza çirkin olduğunu hissettiğiniz bir ifade ekler ve kendinizin bile ne olduğunu anlamadığı bir cevap verirsiniz. Genelde insanlarla konuşurken sesiniz istemsizce kısılır . Karşınızdakiler dediklerinizi duymadıklarını söylerler. -
-
1.
+3Panpa Bizi bizden iyi tanıyon helal olsun
-
2.
0Eyv cigerim
-
1.
-
7.
+7Part 6
yeterince samimi olmadığınız birinin karşıdan geldiğini gördünüz. o sizi görmedi. hemen bir düşünce süreci başlar: "ona nasıl merhaba diyeyim? merhaba mı diyeyim, selam mı diyeyim, kafa sallasam yeter mi? yoksa iyi günler mi desem? bu esnada gülümseyeyim ki odun gibi kalmayayım. ama çok da sırıtmamam lazım öyle pişmiş kelle gibi. aptal durumuna düşmeyeyim. ben aptal değilim, çok zekiyim. aptal durumuna düşemeyecek kadar harikayım. önceden gördüm ama sanki görmemiş gibi yapayım. kafamı eğeyim. bu kadar uzaktan bakmaya başlarsam, o da baktığımı görürse, bu kadar uzaktan selam vermek zorunda kalırım, sesimi duymaz, ne dediğimi anlamaz, belki bişey dediğimi fark etmez bile... öyle salak gibi bakıyor durumuna düşerim birden bire... evet... biraz daha yaklaşsın, o zaman ona bakar, sanki yeni görmüş gibi davranır ve selam veririm. evet süper taktik. yok olmaz. belki o görmüştür önceden. der ki, niye önceden gördün sonra kafanı eğdin sonra yeni görmüş gibi yaptın... evet böyle der... niye desin ki... eyvah çok yaklaştı... kafanı eğ... yok yok kaldır... neyse eğ sanki görmemiş gibi yap, yoksa der ki gördün de niye başını eğdn. sonra selam vermeyen yabani biri olduğumu zannederler. (sadece o da değil, gidip herkese yayacak sanki, "bana selam vermedii!!! var ya hayvan bu hayvan medeniyet yok hiç") ama iyi rol yapmam lazım ki gördüğümü çakmasın... sonra der ki niye gördün de görmemiş gibi yapıyosun kafanı çeviriyosun. mesela geçen gün oldu böyle: bir şey demediler ama kesin odunun biri olduğumu düşündüler. acaba hiç görmemiş gibi mi yapsam, o selam verirse ben de veririm. aha, geldi!!!"
merhaba, selam ve naber arası, kısık bir ses çıkar ağzınızdan, duyulmaz neyse ki. yarı-tanıdığınız kişi ise gayet doğal bir biçimde gelir, selam der, ağzını bir kenara kaydırarak gülümser, ne kadar doğal gülümsüyordur, siz de belli belirsiz, çarpık bir gülümseme ile karşılık verirsiniz. sizinki kesin iğrenç bir gülümsemedir. yolunuza devam edersiniz. "naber demedi. dem -
8.
+13Part 7
kendinizi bildiniz bileli depresyondasınızdır. sabahları kalkmak, giyinmek, insan içine karışmak zulüm gelir. olur da sabah biraz şevk gelmiş ve zevkli giyinmişseniz, bütün gün daha da diken üstünde ve herkes daha fazla size bakıyor gibi hissedersiniz. istemsiz olarak koyu giyinirsiniz, hem ruh halinizi yansıtır hem de dikkat çekmek istememişsinizdir. şimdi gidip dolabınızı açın ve bakın. çoğu eskimiş koyu renk kıyafetler bulacaksınız... -
9.
+8Part 8
basit bi kıza selam verdiğinizde ondan hoşlandığınızı düşünecek veya yanlış anlayacak diye selam vermediniz.
lisedeyken hoca konu anlatmak için tahtaya kaldırdığında sesiniz titredi
yarınız tüm lise boyunca tek başına oturdu
bazı insanlar üzerinizden espriler yaptı, güldünüz -
-
1.
0Harbiden tek oturdum Mk
-
1.
-
10.
+10Part 9
arkadaşlarınız okul sonrası sinemaya kafeye gitti
siz eve gidip bilgisayar oynadınız uyudunuz
diğerlerinin sizden salak olduğunu düşündünüz
karşınızdakinin söyleyeceklerini siz daha fazla düşündünüz bu sebeple empati özelliğiniz arttı
bazılarınız dolmuşta para üstünü ekgib veren şöföre ekgib olduğunu bile söylemedi
müsait bi yerde inebilirmiyim? derken zorlandı. başka birisi ondan önce dediyse derin bi oh çekti -
11.
+10Part 10
telefonunuz çaldığında korktunuz, bazılarını açmadınız
kapı çaldığında gelen anketör yada komşuysa evde yok taklidi yaptınız
Yalan mı lan söyleyin ?telefonunuz çaldığında korktunuz, bazılarını açmadınız
kapı çaldığında gelen anketör yada komşuysa evde yok taklidi yaptınız
Yalan mı lan söyleyin ? -
-
1.
+2 -6Yalan amk
Edit: hani lan komşunuzu anketçiyi dağı taşı gibiyodunuz adamlar haklı amk diyip çügülemişler beni -
2.
+1Dogru lan telefonu cogunlukla acmam konusamam ters bisey soylerim diye
-
3.
0ulan beni anlatıyorsun pampa
diğerleri 1 -
1.
-
12.
+11Part 11
bazılarınız yavaş yavaş paronoyak oldu
"acaba şöyle desem yanlış anlarmı"
"böyle düşünmüşmüdür"
"saçım başım düzgünmü"
zaten çoğunuzda takıntı vardır günde 50 kez aynaya bakarsınız -
13.
+13Part 12
hepiniz haddinden fazla iyi niyetlisiniz
tabi real'da.burda değil
belki iyi niyetli ve de saf olduğunuzdan başınıza geldi bu kadar şey.
ama yapamadınız işte. kendinizi değiştiremediniz.
iyi niyetli, saf, çekingen, ve utangaç tavrınız yüzünden herkes size bir özürlü ve manyak gibi baktı.
Halbuki siz hepsinden daha zekiydiniz.
Hatta sevdiğiniz kız bile sizi öyle görüyordu belki de. Kimbilir ?
Kızın karşısına çıktığınızda (eğer cesaret edebildiyeniz) elleriniz titredi, konuşamadınız.
Kız ise karşınızda sizin halinize alaycı bir şekilde güldü, kahkahalar attı. -
14.
+10Part 13
Çoğunuz hatta belkide hepiniz sokağa çıkmayı sevmiyorsunuz.
Ev hayatı daha eğleneceli geliyor size.
Çünkü başkalarına nasıl göründüğünüzden korkuyorsunuz.
Sadece alışveriş için çıkıyorsunuz dışarı.
O zaman da bile tercih ettiğiniz yollar ara sokaklar.
insan yüzüne çıkmayı istemiyorsunuz. -
15.
+6Part 14
Ama ben ona günaydın bile demeye çekiniyordum. çünkü aşırı sosyal fobim ve takıntılarım buna izin vermiyordu. Bakınız normal bir insan için sabah diyoloğu şöyledir;
-Günaydın x
-Günaydın y
Fakat asosyallerde ise durum biraz daha farklıdır;
-Acaba günaydın desemmi ki ?
-Günaydım dersem yanlış anlarmı acaba bunca zamandır dememişim şimdi neden diyorum diye ?
-Ya demesem ayıp olur mu acaba ?
-En iyisi ben bi günaydın diyim.
-Günay...
derken gördüğünüz gibi karşısındaki kişi yanından geçip gitti.. -
-
1.
+2erinmeden okudum panpa ama böyle final mi olur dıbına koyim.
-
2.
0Nabalım
-
3.
0Kardeş çözümü yokmu bunun
-
4.
0Kardeş ne yapalım biz? Biraz daha yaz iyi gidiyordu. Sade bir insan olmak varken manyak oldum yazdıklarının çoğu uyuyor ne yapacam.
diğerleri 2 -
1.