Epeydir sizleri gülümsetecek anılarımı yazmıyorum. Arayı fazla açtığımın farkındayım. Gelin ağabeyinizin ergenlik çağlarının başındaki maceralarından birini anlatayım size. Kahramanmaraş'ta yaşıyorum o yıllar. Liseden yeni mezun olmuşum. Kanım deli akıyor. 18 yaşına girmiş olmamın ruhaniyetime verdiği özgürlük algısı tüm hücrelerime işlemiş. Ama Kahramanmaraş'tan dışarıya çıkamıyorum. Eve 12'de gelsem peder beyle papaz oluyoruz. Böyle giderse hayatı keşfetmekte zorlanacağım.

O yıllar kimsenin evinde öyle bilgisayar falan pek yok. Bizim peder sağ olsun, Oğlan sağa sola takılmasın. En azından gözümüzün önünde olsun. diyerek o dönemin son model bilgisayarını almış bana. O dönem facebook yeni yeni popülerleşiyor. Daha annelerimizin babalarımızın kullanmaya başlayıp, köylerindeki manzaraları paylaşmaya başlamadıkları dönem. Twitter, instagram hak getire yok. Aktif olarak msn kullanıyoruz. Dedim Aga bu böyle olmayacak.

O yıllar izmir'de yaşayan bir hatun ile tanıştığım döneme denk geldi. Hatun ama nasıl bir hatun ? Yaşadığım çevreye kıyasladığında çok farklı. Daha o yaşıma kadar bu kadar sıcak, içten bir kızla tanışmamışım. Yaz tatilindeyiz 18 yaşıma girmişim, evde oyun oynuyorum. Neyse bu hatun bir gün ''Yaz bitmeden izmir'e gelsene. Bizim yazlık var. Tatil yaparız, ne güzel.dedi. Kafama takıldı tabi bu. Amacım yaşadığım çevreden çıkmak. Annemden babamdan uzaklaşarak hayatı öğrenmek. Anneme böyle bir konunun bahsini açsam kuvvetli ihtimal konuyu babama intikal ettirir, akşdıbına da babamOtur oturduğun yerde tak oğlu tak.'' diyerek gereken cevabı verirdi.

Bir plan yapmam gerekiyordu. Ama ne ? O yıllar en yakın olduğum liseden arkadaşım Fatih vardı. Annem, babam tanır ve severdi Fatih'i. Annemlere ''Fatih'in ailesi hafta sonu şehir dışına çıkacaklarmış. Cenaze varmış. Çocuk evde tek kalacak. Canı sıkılmasın. Gideyim onlarda kalayım cumartesi pazar.'' dedim. Neyse buna bile zar zor ikna oldular bizimkiler.

izini koparttıktan sonra yarın bir gün sevgilim olur sinemaya giderim diyerek köşede biriktirdiğim üç beş kuruşla bilet kestirdim izmir'e. Ama orada yeyip içeceğim on lira param ya var yok. Erkekliğime de tak sürdürmemek için, izmir'de kızla buluşur buluşmaz kıza Off ya molada cüzdanı mı düşürmüşüm ne yapacağım ben şimdi. falan diye ayak yapıp, kızla 2 gün geçirdikten sonra otostop motostop bir şekil tekrar memlekete döneceğim.

Neyse izmir'e vardı otobüs. Akşam 10'a doğru yaklaşıyor saat. izotaştayım birde öyle bir zamana denk gelmişim ki, otogarda bıçak çekmiş iki grup birbirine Karşıyaka ve Göztepe taraftarları sanırım. Yalan olmasın geçmiş zaman net hatırlamıyorum. Ortalık ana baba günü. Bir yığın çevik var.

Kızı aradım telefon kulübesinden bana Sığacık'a giden bir otobüsü tarif etti. Ona bin buraya gel. Gelince beni yine ara kulübeden arkadaşım seni arabayla almaya gelecek. dedi. Neyse cepte kalan son kuruşu da verdik mi otobüse ? Bir yandan memlekete zamanında dönemezsem babamın tepkisinden korkuyorum. Bir yandan cepte para yok hatuna rezil olma korkusu. Sığacık'a doğru 1 saatlik bir yolculuk bunları düşünerek geldi geçti.

Neyse kızın tarifi üzerine bir cafenin önünde bekliyorum. içten içe de Oğlum neden böyle bir tak yedin ? Ne güzel şimdi evde kahveni içip oyun oynayacaktın. Şimdi ne olacak ? diye düşünüyorum. Hatunun kuzeni de araçla beni almaya geliyor bu arada. Neyse önümde bir araç durdu Geldin mi kardeşim. dedi. Aynen dedim bende bindim araca. Baya kafa dengi bir çocuk. Muhabbet ede ede gidiyoruz.

Şimdi size işin en salak kısmını anlatıyorum. Buluşmaya gittiğim kızın yüzünü bir kere dahi olsun görmemişim. Msn'de cam yok der dururdu. Ama sesini falan biliyorum. Neyse eve vardık bira falan içiyorlar.

Ömrümde o kadar çok alkolü en fazla tekel bayiide görmüşüm. Evde neden bu kadar alkol var acaba diye sorguluyorum kendi kendime. içeride 3-4 tane kız benimle birlikte de 2 erkeğiz. Sohbet muhabbet ediyoruz her şey yolunda. isim şehir oynadık falan derken saat gece 4'ü buldu. Oradaki kızlardan biriyle dans ettim o gece. Kaset koydular teybe, Zerrin Özer'in O yaz parçası çalıyor. Rüya gibi bir gece oldu benim için. Kendi kendime Ulan 18 yıllık ömründe ilk kez yaşıyorsun be. diyorum. ilk kez yaşadığımı hayatın ne kadar güzel olduğunu o gece anladım.

Ertesi gün oldu uyandık. Denize falan girdik. Günlerden pazar. Eve en geç pazartesi akşamüstüne kadar dönmem şart. Neyse kara kara düşünüyorum ben ne tak yiyeceğim diye. Neyse mevzuyu açtım bunlara. Siz benim hayatımda tanıdığım en güzel insanlarsınız. Yalan söylemek istemiyorum. Böyle bir durumum var. diye anlattım. Daha fazla yalan söylersem işler iyice taka saracaktı.

Ben bunları söyleyince acayip şaşırdılar. Hepsi birbirine bakıyor. Anlam veremiyorlardı olan bitene. Meğerse o gece Alem Fm'deki Matrax progrdıbına bir çocuk katılıp ''izmir'de Sığacıktayım kalacak yerim yok.'' diyerek yardım istemiş. Programın sunucusu Zeki Kayahan Coşkun'da bir şekilde orada tatil yapan bir genç grupla bu çocuğu buluşturmak istemiş. Ama programında süresi yetmemiş. Bunlarda beni o zannedip alıp eve getirmişler.

Neyse anlayacağınız işler bütünüyle taka sardı. Ama bunları gülme krizi aldı. Oğlum sen salak mısın ? Ta oradan kalkılıp gelinir mi ? Sadece sesini duymuşsun kızın. Türlü türlü insan var. Deli misin sen ? falan dediler.

Neyse yaşanan bu olaylar sorun olmadı. Bilet alırız sana gece binersin sabaha orada olursun. Sıkma canını dediler. Tabii bana müthiş bir rahatlama geldi kurulan bu cümleler sonucunda. O günde yine güzel bir akşam geçirdik. Sahilde bana balık yaptılar yedik içtik sonra bindim otobüse eve döndüm.

Eve geldiğimde ailem olayların farkında değildi. Saat öğlene geliyordu. Abdest alıp öğlen namazına gittim. Dedim ''Allah'ım bundan sonra itliğe, çakallığa tövbe.'' Tabii sonra durulmadık, dahada çakallaştık falan ama neyse.

Msn'i açtığımda kız beni engellemişti. Her şeye rağmen şuan baktığımda hala benim için harika bir maceradır bu. Yine olsa yine yaparım aynı hatayı...