/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +13 -4
    Lisedeyken benim ve arkadaşlarımın haddinden fazla boş zamanı vardı. Ergenliğin şanındandır, bela yaratmayı çok seviyoduk. Uyuşturucu satmadık, çocuklardan haraç kesmedik ya da etrafa zarar vermedik. Yeni anne babaları bebek telsizlerine karışıp korkutarak eğleniyoduk. Yakalanmak için fazla zeki olduğumuzu düşünen kibirli huur çocuklarıydık. Yediğimiz haltın cezasız kalacağını düşünüyoduk. Bi gece aslında ne tak yediğimizi anladık. Dersimi aldım ve olağanüstü egomun zannettirdiği gibi dokunulmaz olmadığımı anladım.

    -Hikaye bitmiştir.-
    ···
  2. 2.
    +4
    Caddeden resmen uçarak geçtim. Kalabalık bir yere ulaşana kadar durmadım. Trafiğe ulaşıp birkaç adama da denk gelince güvende hissettim.
    Adam Kanının kırmızısı hırkanı boyuyacak çocuk.. diye fısıldadı cebimdeki telsizden. Hala konuşuyordu!
    Yanımdan geçen birisi tuhaf bir bakış attı korkuyla cırladığımı duyunca. Manyak gibi hırkamı çıkartmaya çalışıyordum. Herhalde bad trip'te olduğumu falan sanmıştır. Ciddi bir sorun içinde olduğumu algılamadı o yüzden yanımdan offlayarak geçtiği için onu suçlamıyorum ama basıp gitmek yerine yardım etmesini çok isterdim.
    Hırkamı çantama tıkıştırırken üstünde ismimin yazdığını fark ettim. Okul formamdı. Koduğumun forma üstünde kabak gibi adım yazılıydı. Herhalde bin adımı biliyordu. Bebek telsizlerinin çok kısa mesafeli olduğunu o an hatırladım. Beni takip ediyordu. Onu bulmak için gergince etrafıma baktım. Sokağın başındaki kamyonetin içinde miydi? Köpeğiyle yürüyen adam mıydı? Yanımdan şimdi geçen araba?
    Ne olursa olsun en son duymak istediğim ses o sesti. Telsizi kapattım. Evime sürmeye başladım. Korku hislerimi güçlendirmişti yapraklardaki en ufak hışırtıyı duyuyordum. Tekerlerin altında kırılan dalları duyuyordum. Yanımdan geçen her arabaya dikkat kesiliyordum. Eve gidene kadar şizofren gibi her yaklaşanın o olduğunu sandım. Şansıma başıma bir şey gelmeden eve varmıştım.
    ···
  3. 3.
    +3
    Bigibleti bıraktım. Merdivenleri resmen sürünerek çıktım. Odama gelince telsizi bi kenara çantamı bi kenara attım. Yorganın içine daldım. Kaç yaşında olursan ol dünyanın en güven veren şeyi yorgan altıdır. Gözlerimi ertesi gün için biraz dinlenirim umuduyla kapattım. Ama odanın bir köşesindeki güya kapalı olması gereken telsizden gelen statik sesi duydum. Hala kabuslarıma giren ses iyi uykular, Murat. dedi.

    Söylememe gerek var mı? O gece gözümü kırpmadım. Gün aydınlanana kadar yataktan çıkamadım. Kalktığımda ilk yaptığım şey telsizin pillerini söküp çöpe atmak oldu. Onunla hiçbir şey yapmak istemiyodum artık. Ödlek bellemesinler diye de bir bahane bulmam gerekiyordu bizimkilere. Göz altlarım şiş, giyindim kahvaltı masasında biraz oyalandım sonra okula gittim.

    Birkaç gün geçmemişti ki o evi haberlerde gördüm. Ailenin yataklarında boğazı kesilerek öldürüldüğünden bahsediliyordu. Olay olduğunda ben kapının önündeymişim. Katil sesimi duyup benimle dalga geçmeye karar vermiş.

    Tam bir uyarıydı bu benim için. Günlerce Allah'a şükrettim onlardan biri de ben olmadım diye. Minnettar hissetmekle çok meşguldüm zavallı aile için üzülemedim bile doğru dürüst. Empati de yaşla birlikte olgunlaşıyormuş.
    ···
  4. 4.
    +3
    Ama adalet de huur çocuğuydu beyler. Bizimkiler o gece meşguldü, tek başıma gitmiştim. O zamanlar etraftaki neredeyse herkesi alet etmiştik şakaya herhalde. Ben de biraz daha uzaklaşmaya karar verdim. Çok aşina olmadığım yerlere geldim. Bir hedef bulmak çok zor değildi: bebek koltuğu olan arabalara, çizgi film temalı bol renkli perdelere falan bakıyoduk. iki kritere de uyan bi ev buldum. Düğmeyle oynayarak frekansı buldum. Bir bebeğin çok kısık sesle horladığını duyabiliyodum. Kalbim ufaktan hızlanmaya başladı. Benim sıramdı.
    ···
  5. 5.
    +3
    Kelime oyunu yapar gibi olmasın ama bebek telsizi hacklemek çocuk oyuncağı amk. Tek yapmanız gereken aynı frekansta bir alet bulmak. -Hiç bi zaman yaptığım işi yarım yapmam- tak gibi pahalı frekans araması yapan bi alet aldık ki daha fazla insanla oynayabilelim. Ertesi gece bigibletlerimizi aldık, mahallede turluyoruz. ilk kurbanımızı bulduk. Yokuş aşağı inerken bi pencereden bebek odasını görebiliyoduk.
    Mehmet telsizi alıp oynamaya başladı ta ki nefes alıp verme sesi duyana kadar. Planımız sonunda bir yere varacak diye çok heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Mehmet butona bastı önce sesli sesli nefes alıp vermeye başladı. Sonra sesini yapabildiği kadar korkutucu yapıp küçük kızınız... çok lezzetliydi.. dedi.
    Evin içinde hemen bi ışık yandı ufak bir çığlık duyduk. Gülmekten altımıza sıçarak yokuştan aşağı sürdük ki yakalanmayalım.
    Bu şakayı bir kaç kez yaptık. Her seferinde birimiz devralarak. Kimse çok zeki oyunumuzu anlamasın diye sürekli farklı evler, mahalleler seçiyoduk.
    insanların tepkileri pahabiçilemezdi. Bazı anneler panikle cevap veriyodu, bazıları şaka olduğunu bilir gibiydi ve bize gibtir çekiyolardı. Bi kadın kontrolsüz şekilde ağlayıp yalvarmaya başlamıştı çocuğuma zarar vermeyin diye. Bu sonuncudan şimdi daha yaşlı olduğum için vicdan azabı duyuyorum ama o zaman çok komik bulmuştuk. Arkadaşlarla haftalarca taklidini yapmıştık. Evet, huur çocuğuyduk, adiydik..
    ···
  6. 6.
    +3
    Şimdi evli-çocuklu yetişkin bir adamım. Hareketlerimin getireceği sonuçların farkındayım ve aptal bir ergen olarak kendimi düşürdüğüm durumun ciddiyetini kavramış durumdayım. O gece yaşayabileceğim en büyük korkuyu yaşadığımı düşünmüştüm ama buz dağının görünen tarafıymış sadece.

    Bir baba olarak, kendi hayatından daha değerli bulduğun bir şeye sahipken korkunun büyüyüp katlanabileceğini biliyorum. O katil yıllar sonra beni buldu mu yoksa ben arkadaşlarımla aynı fikri uygulayan yeni nesil aptallarla mı karşı karşıyayım bilmiyorum. Ama şimdi size gerçek korkunun ne olduğunu söyleyebilirim.

    Geçen gece başucumdaki telsizden bütün tüylerimi havaya kaldıran bir şey duydum:

    Hala.. izliyorum...
    ···
    1. 1.
      0
      cünüp mü dolaşıyosun amk ailecek boğazı kesilen eve denk gelip şaka yapıyosun
      ···
  7. 7.
    -2
    Tutmaz byby
    ···
  8. 8.
    +2
    Duyunca karnıma yumruk yemiş gibi hissettim. Adımı nasıl bilebilirdi? Kusmak üzereydim. Olan şey çok çok yanlıştı ve iliklerime kadar bunu hissedebiliyordum.
    Biraz geri geri gelip pencereden içeriyi görmeye çalıştım. içerde bana dönük bir gölge vardı. Hep orda mıydı? Korkudan resmen nefes alamıyordum, ensem yanıyordu. Elim ayağım tutmuyor gibiydi ve tüm zerrelerime kadar pişmanlık duyuyordum. Bigibletime bindim kaçmak için pedal çevirmeye başladım. Hala bir tarafım fazla tepki verdiğimi düşünüyodu ama kaçma dürtüsü mantıklı düşünme yetime ağır basıyordu.

    Daha köşeyi dönemeden Ka-ça-maz-sın. Nerde yaşadığını biliyorum. Murat. dedi.
    ismimi öyle inanılmaz bir sadistlikle, zevk duyarak söylüyordu ki hayatımda duyduğum en korkunç kelime kendi adım oluvermişti.
    ···
  9. 9.
    +2
    .. seni izliyoruuum. diye fısıldadım becerebildiğim en tuhaf sesi çıkararak. Ev karanlığa gömülmüştü hayat belirtisi yoktu. Ev sahipleri beni duymadı diye düşündüm. Bu sefer daha yüksek sesle söyledim: Yatağının başucundayım.. izliyorum.. seni almayı bekliyorum..

    Hiçbir şey... Sadece ağustos böceklerinin cıyaklaması ve arada sırada geçen arabaların sesi.
    Biraz tuhaf bi şeydi. Aileler genelde bundan çok daha hızlı tepki verirdi. Biraz gerildim ve bi yandan da sanki yakalanmış gibi hissettim. Hani bazen durduk yere bir sapığın seni izlediğini hissedersin ya? Çok geç olmuştu ve eve gitmek için baya bi yolum vardı. Tam vazgeçip ayrılmak üzereyken acayip bir ses duydum. Pipetle bir şey içerken içine üflediğinde çıkan sesle, gargara yaparken çıkartılan ses arası bir şey. Ama ikisi de değil. Bu arada bebeğin horlaması da susmuştu o yüzden uyandığını ve ağlamaya başlamak üzere olduğunu düşündüm. Ama onun yerine bir adam benimle konuştu:
    Şu an izlenen sensin.. Murat.
    ···
  10. 10.
    -2
    Yalansa ananigibiym
    ···
  11. 11.
    +2
    Her akşam takıldığımız 3 kişilik bir arkadaş grubu vardı. Mehmet, Efe, ben. Büyüdükçe takıldığımız saatler uzadı. Eve geç dönmeye başladık. Komedi programları, filmler falan izlerdik, pes atardık, hangi kızın zütü güzel diye konuşurduk. Bi gece korkunç hikayeler anlatıyoduk bir sen bir ben şeklinde. Mehmet kocası ölmüş annenin bebek telsizinden şeytani bir ses duyması temalı klişe bi hikaye anlattı. Bütün korku hikayeleri gibi tamamen deli saçmasıydı ama Efe de annesinin de bir kere başına geldiğini söyledi. Kendi telsizinden komşusunun bebeğine şarkı söylediğini duymuş. Yani kazayla başkasının frekansıyla karışmak mümkündü. Aynı anda hepimizin beyninde ampül yandı. Biriyle çok yakınsanız diğerinin ne düşündüğünü tahmin etmek için sözcüklere pek ihtiyaç duymuyosunuz. Hepimiz biliyorduk aynı şeyi düşündüğümüzü: insanlarla dalga geçmek için bebek telsizi alacaktık.
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    Sutunu yudumlayip zibardi
    ···
  13. 13.
    +1
    yazım dili güzel kurgu güzel yerim seni devam et
    ···
    1. 1.
      0
      Eyvallah.
      ···
  14. 14.
    0
    Sayfa 24 ayraç
    ···
  15. 15.
    0
    At yalanını gibeyim inananı
    ···
  16. 16.
    0
    On numara bes yildiz yazmissin hocam eline saglik
    ···
  17. 17.
    0
    lan niye devam etmiyon
    ···
  18. 18.
    0
    Yalan ama iyi uyduruyo pekekent
    ···
  19. 19.
    0
    Tam malmışsın usta
    ···
  20. 20.
    0
    gibtir deli
    ···