1. 67.
    0
    bu arada şuku için yazmadım içimdekileri dökecek birileri lazımdı o da siz oldunuz. bazı binler farklı yöne çekmesin...
    ···
  2. 66.
    0
    @67 lan valla hepsi gerçek amk :S olanı anlatıyorum. az kaldı kısa kesicem zaten moralim bozuldu iyice...

    onu anlıyordum benden ayrılması ve üstüne annesiyle babasının ayrılması onu duygusal boşluğa itmişti ve böyle aptalca birşey yapmıştı. bu zamana kadar konuşmaya devam ettik, sık sık onu görmeyede gidiyodum. zaten okulumda uzamıştı. fakat bu sene üniversiteye başladı. annesi balıkesir'i yazmaya zorlamış onu. çünkü teyzegil oradaydı ve annesiyle birlikte oraya taşındılar. telefonumu tuvalte düşürdüğüm için herşey gitmişti. msn adreslerimin şifresini hatırlamıyorum ve facebooktan bulamadım onu. şuan sadece balıkesirde olduğunu biliyorum hepsi bu.

    biraz saçma geliyodur belki ama gerçekten böyle oldu birazda sonları yüzeysel geçtim. bitir diyip duruyosunuz. neyse anlamadığınız bi sahne varsa sorun
    ···
  3. 65.
    0
    o anı size anlatamam, buna kelimeler bile yetmez. sadece size tek söyleyebileceğim, sanki ruhuma işliyordu o öpücük. gözleri dolu halde -neden bu kadar geciktin. dedi. bende -çok değil sadece birkaç sene geciktim, dedim. -ama ben eski ben değilim, değiştim... çok değiştim, dedi. -bende değiştim ama kalbimin sahibi hâlâ aynı, peki ya senin ? dedim. sustu ve cevvap vermedi. o an çok kötü şeylerin olduğunu anlamıştım fakat umursamadım. öğle yemeği için simit ve çay aldık ve bir parka oturduk. sessiz tenha bir yerdi. orda öylece oturduk, birbirimize sarılarak ve hiç konuşmadık dakikalarca. birden sessizlik bozuldu ve ortamın büyüsünü kaçıracak sözler döküldü öptüğüm dudaklardan -ben seni aldattım, dedi. -önemli değil ayrılmıştık zaten dedim. -öyle değilllll... ben biriyle birlikte oldum, dedi. o sözleri duymaktansa şuan bile ölmeyi yeğlerdim. -önemli değil, dedim kısık sesle ve sakince. -senden ayrıldıktan sonra... dedi ve ben sözünü kestim -açıklama yapmak zorunda değilsin ben seni hala seviyorum. ne olursan ol hep sevdim. "seni seviyorum" dediğim ilk günü hatırlıyor musun ? işte o zaman seni daha görmemiştim değil mi ? seni görmeden sevmiştim. sen beni gördüğünde "sana aşık oldum" dediğinde aklıma ya bu kızı görünce hoşlanmazsam dedim. sonra bütün bunları boşverip nasıl olursan ol, ne olursan ol seni hep seveceğim diye kendime söz vermiştim. şimdi bu sözümü tutuyorum ben. dedim...
    ···
  4. 64.
    0
    şimdi dermiş bi uyandım hepsi rüya felan ahahaha bitir hadi ayrıldın hevesim kaçtı

    edit : güzel bitti olur öyle
    ···
  5. 63.
    0
    düşünürken birden yağmur başladı içeri girdim. aradan birkaç ay geçti elimede biraz para koştum terminale atladım otobüse. zaten 2 saatlik yol vardım sabahtan tokat'a... orda bizim bi arkadaş vardı zaten yurtta tanıştığım onun yardımıyla fen lisesini buldum. üzerimde bi tek kapişon vardı kafama geçirdim intihar bombacısı gibi okulun önünde dikiliyorum onu bekliyorum. hava iyice bozmuştu niyeti. gök gürlemeye filan başladı esiyodu bide. çıkmaya başlamışlardı öğle yemeğine. bayağı bekledikten sonra öğrenciler yavaş yavaş azalmış ve hala o ortada yoktu. acaba dedim kaçırdım mı yok bugün okula mı gelmedi... birden kapıdan koşarak biri çıktı, bu kesinlikle oydu ve elim ayağım titremeye başladı. rüzgar birden yüzüme vurunca amk kapişonu açıldı ve o tam önümden geçerken bana doğru baktı, 4-5 koşar adım daha attıktan sonra olduğu yerde öylece durdu. sanırım gördü beni dedim ama yüzünü dönmedi. kafası öne eğik iki eli yanda orda öylece durdu ve bende onu öylece seyrettim bir müddet sonra arkasından yanaşıp elimi omzuna koydum. henüz sevgili olduğumuz dönemlerde bana hep -sen buraya gelirsen seni ilk gördüğümde dudağına yapışcam ve boğulana kadar öpcem seni, demişti. arkasını döndü, gözlerin yaşlara engel olamıyordu ve 2 damla aktı yanağına sonra başını kaldırıp bana baktı ve yüzündeki mutlu ifadeyi gösterdi. öylesine mutlu görünüyordu ki o an, gözlerinden akan yaşlar mutluluk göz yaşlarıydı. birden ellerini boynuma sardı ve bugüne kadar hiç tadmadığım bir güzellikle o öpücüğü bana tattırdı, tıpkı önceden söylediği gibi...
    ···
  6. 62.
    0
    tamam panpa anlat o zaman dinliyom
    ···
  7. 61.
    0
    @62 bitmedi lan daha ^^
    ···
  8. 60.
    0
    artık sınav sonuçları açıklanmıştı ama kimin umurunda... tercihleri yaparken bile sarhoştum ben. hergün ama hergün içiyordum. evi otel gibi kullanıyodum yatmadan yatmaya. diğer vaktimde gün boyu arkadaşlarla gezip tozup kafa dağıtmaya çalışıyoduk. tabii herkesin kendine göre derdi vardı. neyse tercihler açıklandı ve gelen yer nere olsa beğnirsiniz * eşek giben memleket "çorum" amk niye yazdıysam. 2 yıllık bi bölüm tutturdum şimdi ayrıntıya girmicem ifşa olmayak. babam gitmicem dememe rağmen zorla gönderdi. kayıt yaptık yurda yerleştik falan derken birden okul başladı neye uğradığımı şaşırdım amk. okulun yada şehrin pek bi çekiciliği yoktu benim için önemli olan yurt ortamıydı. yurtta 400 erkek 800 kız vardır. yemekhane, kantin ve bahçe ortak. üstelik binalarda karşı karşıya. bazen acı açar 3-5 kevaşe bizde dürbüne izleriz... neyse benim 2 yıldır tanıdığım bahar diye bi kız vardı. bursalıydı ama tam binti, zamanında kafam iyiken bunada teklif etmişim, ondan ayrıldıktan sonra. neyseki halimden anlamış pek tiiye almamış. ama çok sağlam arkadaştır. en çok sırrımı belkide o bilir. bir gün bana senin kız fen lisesinde mi okuyodu dedi -evet dedim. istiyosan sana numarasını buluyum dedi. şok oldum amk - nerden bulacan dedim. -olm benim heryerde elim var lan sen ne diyon, dedi. -huurluğun bu kadarı, tokata kadar nam saldın demek ha ? dedim. -gibtirgit lan bin sana yardım edende kabahat dedi. ben biraz düşündükten sonra tamam lan dedim. al numarasını. nasıl etti nası yaptı bende anlamadım ama 1 hafta sonra elimde bi telefon numarası ben ona bakıyorum o bana bakıyor. yurdun bahçesinde banka oturdum havada soguk biraz esiyo, gök gürlüyo yağmur yağdı yağcak (7/24 yağmur yağar amk şehrine) üstümde de sadece gömlek var kara kara düşünüyorum napsam diye...
    ···
  9. 59.
    0
    güzel hikayeydi panpa
    ···
  10. 58.
    0
    @57 pm mi atcam sana hikayenin devdıbını ?
    @58 ellerim, gözlerim ağrıdı lan binler insaf... saat 11'den beri yazıyorum amk. bırakında o kadar olsun.

    neyse;

    aslında o gün ilk günaydın mesajını atan kendisiydi. herşey güzelde başlamıştı o gün. telefonda 2 saate yakın konuştuk, çokta neşeliydi sesi. telefonu kapadıktan sonra akşama kadar bazı işlerim vardı onları hallettim akşam yemeğine ancak yetişebilmiştim. o günü hiç unutmam hatta eve geldiğimde annem çok güzel pilav (en sevdiğim yemek) ve tavuk yapmıştı. asıl istediğim yemek değil hemen nete girip onunla konuşmaktı. yemeği bitirp nete girdim, o da açıktı zaten ufaktan muhabbete girecekken, 4 kelimenin bir insanın hayatını nasıl mahfedeceğini öğrendim. "Ben seni artık sevmiyorum" şuan bile o anı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. peki ben bu sözleri duyacaksam o zaman yaptığım onca şeyin ne anlamı vardı ? o kadar emeğimizin ne anlamı vardı... bunları önceden sormuştum zaten kendime çünkü bekliyordum. ister önsezi diyin isterseniz onu iyi tanıdığımdan ama biliyordum işte sebebinin ne önemi var. çok fazla üstelemedim. sadece şu sözleri söyledim "seninle ben ayrılamayız"... sonra ona ait ne varsa sildim, herşeyi resimler, msni, numarasını.. herşeyi...
    ···
  11. 57.
    0
    yarın gelıp okuyacam
    ···
  12. 56.
    0
    ama bunları düşünmenin sırası değildi ve onu o durumda bırakamaz terkedemezdim. anne ve babasının tekrar birleşmesini beklemem gerekecekti. sen ne o.ç çıktın diyeceksiniz ama o anki durumda düşünülecek en mantıklı şeydi. gün geçtikçe o büyüyor, değişiyordu. ailevi yaşadığı sıkıntılar ona içten içe bir olgunluk veriyor ve olaylara bakış açısını değiştiriyordu ve ben bunu hissediyordum. artık eskisi gibi çocukça şeyler yapamıyorduk ve konuşmalarımız eskinin onda biri kadar bile değildi. daha önce düşündüğüm ayrılık fikrinden daha korkunç bir şey öğrendim o sıralar, onun beni terketmesi... insan elindekilerin değerini kaybedince yada kaybedeceğini anlayınca anlarmış. benimki de o misal bir şey oldu. ama anlıyordum sırası geliyordu... lise diplomasınıda aldıktan sonra össye girdim ve bölümüm sözel olduğu için lys'de sadece sosyal ve edebiyat bölümleri sınavlarına girdim. edebiyatta bütün yabancı yazarların günde kaç posta attırdıklarını dahi ezberledikten sonra sınavda sadece türk yazarlarını sormaları kötü oldu tabii. böylece sınav sonuçlarının açıklanması beklemeden 4 yıllıklara bel bağlamayı kestim. sınavlar bittikten 1-2 hafta kadar sonra beklediğim ihanet gerçekleşti. bir ihanetten daha kötü bir şey varsa o da beklediğin bir ihanettir. kılıcın kalbine slow motion saplanmasını izlemek gibi derin ve acı vericidir...
    ···
  13. 55.
    0
    hızlı yaz hızlı
    ···
  14. 54.
    0
    amk boşuna okuttun bize bunu bitince yolla bari de sabah bakarım
    ···
  15. 53.
    0
    @54 daha bi bu kadar daha anlatacak şey var sonu anca sabaha gelir *
    ···
  16. 52.
    0
    2. dönemim başlarıydı, annesiyle babası kavga etmişler ve babası evi terketmişti. tabii ilk arayacağı kişi olarak beni aramıştı ve telfonda ağlıyordu ve ben buna dayanamıyordum. sevgilinizin yanında olamamak, ona bi kere bile sarılıp geçecek diyememk ne kadar zordur bilir misiniz. işte ben biliyorum ! o ağladığında gözyaşları tam kalbime kalbime damlıyor ve yakıyordu. o telefonda konuştukça ben sustum, ağlayarak anlattı ve ben sustum... dinledim sadece. konuşsam neyi değiştirebilirki diye düşündüm. yanında olmadıktan ona sarılıp korkma diyemedikten sonra ne anlamı vardı ki bunların. bu aşkın ne anlamı vardı ki bi kere bile göremedikten sonra. telefonu kapattığımda artık bildiğim ama görmeyi istemediğim şeyler bir bir gözümün önüne geldi. bu saçma aşkı uzatmanın anlamı yoktu. bizimki sadece bir hayaldi. bunu anlamıştım...
    ···
  17. 51.
    0
    çok yavaş yazıyosun be reis sonuna gel de yatıcam
    ···
  18. 50.
    0
    @51 teşekkür ederim panpa sağol. bu gerçek yaşadığım bir şey ama hayali uyduruk yazdığım şeylerde var. bi ara onlarıda atarım okursunuz.
    ···
  19. 49.
    0
    25 haziran 2008 saat 23.25'ti. tam tdıbına 1 sene olmuştu. o gün yine ilk tanışmamızda ki gibi eskisi gibi duello yaptık hemde aynı destelerle. amk exodia'sı yine gelmedi. bu sefer intihar etmeye bırakmadan direk bitirdi oyunu :D bu sefer olmaz dedi :D sabaha kadar geçmişten bahsettik, neler yaşadığımızdan neler atlattığımızdan. birbirimizi görmeden nasıl sevdiğimizi anlattık birbirimize. uyuyamadığını söyleyince telefonla aradım ve bir masal anlattım o uyuyana kadar kapatmadım sürekli konuştum. sonra seslen 1-2 kere uyuduğunu anlayınca kapattım ve dünyanın en şanslı kişisi olduğumu düşünüp bende derin bir uykuya daldım. aradan günler geçtikçe sevgimizin sağlamlığını da göz önüne alarak biraz daha rahat davranabiliyordum yani eskisi gibi sabahtan akşama kadar msnde konuşmuyorduk. beni zorla çağırıyordu. o aralar kantıra kafayı takmıştım 1.5 oynuyodum sürekli. server falan vardı maçlar yapıyoduk ve tam ortasında o arıyo benden maçı bırakıp gelmemi istiyodu. ee tabii clanımı arkada bırakamazdım ve onuda üzemezdim. bu yüzden kulaklığımdan vazgeçip ses kasmayı bırakıp ( kulaklarını kesmek gibidir kulaklıksız oynamak ) kulaklığı telefona takarak onla konuşuyodum bi yandan da csye devam. tabii ne clan ne de o bundan hoşnut olmuyodu. neyseki anlayışlı bir kızdı ve bundan sonra maçlarda beni rahatsız etmeyeceğini söyledi ve bende onu maçlardan sonra hemen arayacaktım. gayet güzel gidiyodu dediğim anda yine birşey oldu...
    ···
  20. 48.
    0
    az cıvkın çıkart kitap yazsan alırım anasnı satiyim beklemiyodum lan böyle olcağnı :D görüştünüzmü noldu hadi lan amk
    ···