kezban 1 :harikasın canım yakıyosun yine
kezban 2 :sağol bebeğim o senin tatlılığın...
kezban 1 :senin kadar tatlı olamasak da idare ediyoruz işte (yazar notu:burada utanma smile'ı kullanmak daha vurucu olabilir)
kezban 2 :bu yaz kopalım tekrar bodrumda(yazar notu:fotoğraftaki ucuz biralı, bol apaçili, istek parçası genelde hep damar olan mekanda 'koptuk'larını kastediyor aslında diğer facebook arkadaşlarına)
kezban 1 :bebeğim bu sefer bodrummmmmmm olsun (yazar notu:ulan be yannanımın fakir antifirizi hayatında kaç kere bodruma gittin de sanki roman abramovicin yatıyla iskeleye yanaşacak gibi 'bodrummmmmmmmm' diyosun)
kezban 2:offff diyorummm offff(yazar notu:bababa havaya bak)
kezban 1:gerçi sende bu güzellik varken kimse bakmaz bana(yazar notu:böyle demesinin sebebi kendisinin kollarında daha az kıl olması olabilir)
kezban 2:ayağın nasıl oldu
* (yazar notu:bu soruyu sormasındaki amaç mekanda çılgınlar gibi eğlendiklerini diğer çılgınlar gibi eğlenemeyen fakirlere duyurma isteğidir)
kezban 1:yok ya iyi şimdi buz koydum şişti biraz
*
... ve aradan yaklaşık bir yarım saat sonra abazan bir kardeşimiz türlü umutlar ve hayallerle olaya dahil olur
abazan:ooo beni de çağırın bir dahakine
aradan dakikalar, saatler ve hatta günler geçer ama yorumuna ne bir beğeni ne de bir cevap vardır sonunda bu durum mark sükenberge iletilir
mark sükenberg:don't worry,my friend.i don't know who you are and i don't know where you are but i swear you..i will find you and i will help you.
bu hikayede bahsedilen 3 karakter de tamamen hayal ürünüdür ve ülkemizde rastlanılması imkansızdır