erasmusumu anlatıyorum gelin no liseli

neyse tercihler falan geldi baktım takun ucundan kazanmışım sınavı ulan içimde bişey oldu ne tak yesem falan kıza nasıl anlatacam diye neyse beyler buraları geçiyorum polonyayı tercih ettim gittik mına kodugumun ülkesine indik havalanından gideceğim üniversitenin görevlileri karşıladı bindik bi tane siyah cam filmli mercedes vitoya ben tabi çok konusmuyorum sonra giderken şofor birden sağa çekti arabadaki 3 kişide beni kürt sanmış kürtlerin dıbına koyayım pkk lı bin diyerek zütümü gibtiler beyler olay budur

beyler burdayız yazamıyorsanız bari şukulayın da okuyan olduğunu anlayayım.

bu hoş geldin yemeği hakikaten muazzam bir şey zanzalar. bir kere giriş ücretsiz, yemekler ücretsiz, içkiler ücretsiz ve herkes siz bir şeyler yedirip içirmeye çalışıyor. ha tabi bir de yemek çok basit bir ihtiyaç olduğu için bu seviyede çok rahat insanlarla ortak nokta bulabiliyorsunuz. yaptık helvamızı gittik toplanma yerine.

şimdi benim içimde hep vardı bunu yapmak hacı. zaten özgürlükçü bir ailede büyüdüm ama zaman içinde ailenin durumunun taku çıktı. lise yıllarının ne kadar taktan ne kadar kopuk olduğunu herkes bilir. bende öyle kopuk bir gençtim. hele parçalanmış bir aile, iyice duygusal açıdan istismar edilmiş bir çocukluk ve dünyadan kopuk bir ergenlik.

neyse hep vardı kafamda çekip gitmek gurbette kalmak ama öyle zart diye olmuyordu tabi. neyse girdik üniversiteye. ilk sene o apaçilikle herkesle ortam kurmaya çalıştım ama zortladım tabi. ne kadar istanbulda büyümüş olsam da devlet üniversitesine anadoludan gelen insanlarla en başta orta yolu bulamıyorsun. hep bir üstten bakmak ve bunla mutsuz olmak. tecrübesizlik işte.

ilk sene yaptığım mallıklar yüzünden hep okuldan koptum, hem salak salak insanlardan tavır yedim. şimdi düşünüyorum da hakket tecrübesizlik, toyluk.

çaktık ilk sene.

şimdi siz sanıyorsunuz ya türkiye cumhuriyeti sınırları dışına adım atınca her kadın size vermek isteyecek her yerde am bitecek.

o işte hiç öyle değil ama bu hikayede mutluluk-heyecan-hüzün-hayal kırıklığı-gurbet her şey var.

gelin.

ya amk buraya kadar zar zor dayanabildim ama yeter lan biz napalım senin sevgilinle aranda olanları gibmişim arkadaşlarını sınavını amk ülkeyi anlatacaksan anlat yoksa gibtir olup gidiyorum senin türkiyedeki hayatını hepimiz yaşıyoruz hele türk ergen kızları konusuna hiç girmiyorum hadi çabuk yaz direk erasmusa geç

düzgün yaz anlatımın imla kurallarına uygun olsun . hikayenin tutması için altın kurallardan biridir. birincisi konu ikincisi dil ve anlatım

hani böyle kaslı ispanyollar falan beklersiniz ya uzun boylu hiç öyle değiller amk. benim oda arkadaşım da bildiğin kısa boylu şoparın teki. sessiz sakin bir tip diye çok canımı sıkmadım ilk günlerde. tam bir bebe çıkacağını nereden bileyim?

insanlar geldi yerleşmeye başladı, bizim yurda iki tane daha türk yerleşti. ikisi de erkek amk, yerleşmeye gelen ecnebilerde sürekli erkek çıkıyor. portekizli, ispanyol, litvanyalı, polonyalı. hepsi erkek. eyvah kyk yurduna doğru gidiyoruz...

panpalar yurda yürüyene kadar ulan bir de gibseydim ne olurdu falan diye düşünmeden kendimi alıkoyamadım.

gittim o gün hemen bizim türk zhamqilerin odaya.

oo şehzadem gelmiş, ortadan kayboldun naaptın kızın biriyle dans ediyordun falan diye zorla anlattırdılar her şeyi. en az kendileri çakışmış kadar mutlu oldu şerefsizler.

bende mutluyum hacı uefa kupasında oynuyoruz 3 puanla açtık sezonu. ama ölüyorum yorgunluktan. akşama kadar sadece su-işemeyle yattım uyudum.

şaka lan şaka, burayı kendi ülkemiz gibi mi sandınız?

insanlar yerleşti işte, yerleşen kızlar fena değil ama öyle abartılacak kızlar demezsiniz.

neyse tanışıyoruz kim kimmiş diye, bir tane kız kestirdim gözüme kızıl. ama öyle süper bir kız falan değil hatta ortalama altı bile denebilir.

erasmusçu panpalarım bilir ilk hafta hoş geldin haftası düzenlerler millet tanışsın diye. işte o hafta başladık. arada galiba türklerden birine de domuz eti yedirdik. biz diğer arkadaşlar yiyoruz giberler diye. bu elemanı da bi yere zütürdük, eleman ne kadar adama istemiyorum, bana dana eti değilse verme dese de verdiler galiba domuzu.

yine erasmusçu panpalarım bilir ki bu hoş geldin haftasın da iki kilit olay vardır, bar gezmesi ve hoşgeldin yemeği.

bar gezmesiyle başlıyoruz...

Beyler kizi anlatayim. Kiz belcikaliymis. Uzunca bi kiz. Ben 1,85+yim kizin rahat bir 1,75i var. Kumral ve ela kahverengi arasi gozleri. Ben gozlere cok dikkat ederim panpalar. Kizin gozleri derin degildi ama bugulu rengi hosuma gitti. Cok ince bir kiz degildi, memeside cok yok ama vucudu tas gibiydi. Simgibi aga. Uzerinde bol bluz vardi ama kollar vucut esneme lastigi gibi. Dedim ne okuyorsun?

-Okumuyorum ben avrupa gonullu servisiyle geldim. Bi koyde rehabilite merkezinde calisiyorum. Orada esneme dersi falan veriyorum.

Benin tabi burun kanamaya basladi cunku Pilates esneklik egitimi veren hatunlar inanilmaz olur. Resmen kucagima tasinda tasi bir hatun birakmisti eleman..

panpalar ben hayatımda hiç o kadar çok şeyi karıştırdığımı hatırlamıyorum.

fotoğraflar çekiliyoruz, yemekler yiyoruz, yurttan birileri gel şunu denedin mi diye masalarına çekiyorlar. veriyorlar içkiyi..

polonyalılar vodka, almanlar bira, ispanyollar sangria bunlar çok klagib şeyler zaten.

beni benden alan balkanlarda yapılan rakija(bizim rakıdan çok farklı) ve macarların amı zütü dağıtan palinkası oldu. finlandiyalılarda bir şey içirdi ama o resmen ağız gargarasıydı gibiydi. onların dıbına koyayım.

portekizlilerinde bir tane baharatlı sucuğu vardı o inanılmazdı işte.

biz artık 2. turu atarken masalar etrafında iki kız gelip bizle sohbete başladılar. baktım isa taşkınlık yapmaya müsait hemen yolladım bir yerlere.

3.turu atarken kafalar iyice iyiydi artık. kamile bir tane bana bir tane. kızların hiç gideri yoktu ama bizimde kafa kalmamıştı o kadar şeyden sonra.

şimdi bazı ciks hikayelerinde öyle bir giberler ki kadından oluk oluk kan gelir, zütü falan parçalarlar. bunda kralı gelse olmazdı.

karanlık, kafam zaten iyi ben kıza girmeye çalışıyorum, ittiriyorum, yokluyorum yerini arıyorum ufak ufak okşuyorum ama ne kadar zorlasam olmadı bir türlü giremedim içine. bir yerde kafası girer gibi oldu ama gene olmadı. ben tabi kıllandım noluyoruz lan falan, tabi indi benimki, inince de prezervatif yalan oldu çıkardım prezervatifi kokluyorum lan kan kokusu yok. kız iyice huzursuz oldu.

bir daha kaldırmaya çalıştım gene olmadı. olsa, kalksam gibimle ben açıcam deliği prezosuz.

oğlum gibtir et diyip pılı pırtı toplayıp tüydüm ordan.

2.maçtan golsüz beraberlikle ayrıldım.

@192 dersler erasmuslulara hep geç başlıyor kanka, bizde dersleri bir ay yaptılar. çok ders yapmadılar. zaten bizim fakülte derslere denklik saymadı ondan sadece hibeyi kurtarma amaçlı derslerin 2/3ünü geçtim. sallanmayan dersleri hiç sallamadım. onlarada gelicem daha ekim-kasımı anlatıyorum aralıkta zaten christmas gibine bomboştu bir takta yapılmadı.

doğu avrupanın çoğu slavca-sırpça karışık bir şeyler konuşur. ona göre anla nereye gittiğimi.

-noluyooo amk?
-yürü gidiyoruz.
-gibtir lan bir aydır bunu bekliyorum. sen gibişiyon tabi. gibtir lan bu kız benim.

adam 2 dk daha bana sen gibiştin diye sövüyor.

-nerede lan kız?
-odada oğlum hadi gibiyorsun ortamı, sütyeni çıkarıyordum. hadi git nolur git yalvarırım git.
-kanka yapma, kız genç bak.
-banane oğlum ne güzel işte.
-kız daha 17 bile değilmiş lan!
-yalan söyleme bak.
-oğlum vallahi diyorum. gibicem belanı artık yürü.

o an bir isa ağlamaklı oldu. yürü dedim toparlan gidiyoruz. kafamı uzattım odaya kız da korkmuş tabi. özür falan diyorum bir taraftan. bir baktım isa yok. tuvaletten öğürme sesleri.

alkol+ot+sübyancı şokunu kaldıramadı tabi zaar.

zarzor toparladım ben isayı iniyoruz merdivenlerden. yönetici kılıklı gibikte gene açtı kapıyı slavca bir şeyler saydırıyor . o an rus evindeki türk kesilip seni de giberim dilini de giberim gir içeri pekekent dediğimi hatırlıyorum.

çıktık apartmandan, yollandık konser alanına.

bende soyunuverdim en sonunda; tahmin edin ne oldu. prezo yok yanımda. amk amk amk amk.

kızın da vücudu inanılmaz. kafamı gibeyim lan nasıl prezervatif olmaz yanımda!

deminki ağlak bebe gitmiş resmen kediden kaplana dönüşen bir kız gelmişti.

köpüşüyoruz ama hiç romantik değil, hayvanlar gibiyiz. kız yataktan bir çıktı üzerinden sadece iç çamaşırları var. ben hemen sütyenini sıyırıp başladım emmeye. oda beni soymaya çalışıyor.

abi çok iyi ya

ben sevişmeyi uzatıyorum, taş gibi oldum. prezo olmadan da yapamam yani. peder gelmeden tembihlemiş sakın birilerinden bir şey kapma, kimseyi hamile bırakma diye.

kıza dedim yanımda korunma yok. olsun diye yatırdı beni üzerime ters yattı başladık yalaşmaya..

neyse ben kızın klitorsini buldum kızı delirtiyorum da kız beceremiyor. olmayacak yani orada kendimi amorti etmem lazım mecburen vitesi kendi elime aldım.

orada kızı bir iki kere boşalttım(öyle düşünüyorum) bende 31'le kızın ağzına boşaldım.

bakışarak çırıl çıplak uyuyakaldık kızla..