/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 26.
    0
    @1 adam itarafta bulunmuş amq liselisi
    ···
  2. 27.
    0
    erler gazinosunun yanında asmalı bi konak olur bazı askeriyelerde orası işte
    ···
  3. 28.
    0
    yeni bir edebiyat akımı
    ···
  4. 29.
    0
    su kaplumbagalarinda gorulen kil donmesi
    ···
  5. 30.
    0
    ekmek arası muz demek panpa yunanca
    ···
  6. 31.
    0
    erasmus aslında bişeyin kısaltmasıdır ama neyin kısaltması olduğunu kimse hatırlamıyor artık.
    hepsi sallıyor hatta da vincinin şifresi kitabında da geçiyordu.
    ---konu kilit---
    ···
  7. 32.
    0
    bu gavat cahile yardım edene kayam
    ···
  8. 33.
    0
    makatta oluşan yanmadır panpa portekizce erasmus
    ···
  9. 34.
    +1
    @4 yalan söylüyor eskiden tibette olan bir dağın adıydı dağ dogal erozyona ugrayıp yok oldu dağın tepesinde eski bir uygarlık yasardı
    ···
  10. 35.
    0
    erasmus liberalizme alternatif bir ideoloji panpa rasmussen adlı italyada amatör bi futbol klübünde oynayan genç bir dinamik gittiği yurt dışı maçlarında dünyadaki adaletsizliği görmüş ve böyle bi ideoloji inşaa etmiş takım arkadaşlarıda kaleci hariç hepsi bu adamı desteklemiş ama 3 yıl sürdükten sonra bu adamın ideolojisini proje olarak dünyanın çoğu üniversitesine sunmuşlar
    ···
  11. 36.
    0
    Desiderius Erasmus, 1466-1536 yılları arasında yaşamış olan, Kuzey Avrupa Rönesansı'nın önemli ustası ve klagib edebiyat araştırmacısı, hümanist bilgin ve ilahiyatçı.

    Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir]
    Günümüzde, Rönesans’la birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından ve en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinen Rotterdamlı Erasmus, 1465 yılında Hollanda'nın Rotterdam kentinde doğdu. Bugünkü ortaöğrenimi karşılayan bir öğrenim döneminin ardından Augustin tarikatına girerek rahip oldu. Ancak hiçbir zaman geleneksel anlamda bir rahip olarak etkinlik gösteremedi; kendini daha çok bilime adamak istediği gerekçesiyle, dini makamlardan "cüppe giymeme" iznini aldı. Paris Üniversitesi'ne devam etti. 1499'da ingiltere'ye gittiğinde, John Colet, Thomas More (Morus) gibi aydınlarla tanıştı ve bu dostluklarla ufku daha da genişledi.

    Papalığın düşünceler üzerinde kurduğu hegemonyaya karşı çıkarak, gerçek Hıristiyanlık ruhunu antik çağın yalınlığında aradı. Güzel sanatların ve bilimlerin yayılmasını, Avrupa'nın ortak bir sanat ve bilim anlayışının çatısı altında birleşmesini, hümanizmin birinci koşulu saydı. Özgün yapıtlarıyla ve çevirileriyle antik çağ düşüncesinin Avrupa'da yayılmasına çok büyük katkılarda bulundu. Martin Luther'in reformları başladığında, kilisenin yenilenmesi görüşüne katılmakla birlikte, Hıristiyan dünyasının kargaşaya, parçalanmaya sürüklenmesine şiddetle karşı çıktı.

    1536'da Basel'de öldüğünde Avrupa'nın düşünce yaşamında papaların bile ziyaretine geldikleri bir kişi olacak kadar saygın bir yer edinmişti.

    Bütün yaşamı boyunca Latince konuşup yazan Erasmus ölmeden önceki son sözlerini ana dilinde söylemişti: "lieve God"

    Deliliğe Övgü (özgün adıyla: Morias enkomion seu laus stultitiae), Erasmus'un canlılığını, geçerliliğini ve çekiciliğini günümüze değin değişmeden koruyabilmiş tek yapıtıdır. Bu küçük kitabın taslağını 1509 yazında, italya'dan ingiltere'ye yaptığı yolculuk sırasında çıkaran Erasmus, yazma işini ingiltere'de, dostu Thomas More'nin evine vardıktan kısa süre sonra gerçekleştirdi; kitabı da Thomas More'a adadı. Yapıtını birkaç gün gibi kısacık bir sürede tamamlayan Erasmus, bu arada hiçbir kitaptan yararlanmadı.

    Düşünce yapısı ve eserleri[değiştir | kaynağı değiştir]
    Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. insana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilge olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik (stultitia), kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta, yazında ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir.

    Tüm uğraş alanları, bu arada özellikle din kurumu ve din adamları bu panorama çerçevesinde sergilenir. Deliliği konuşturma kisvesi altında Erasmus, çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. Bu niteliğiyle “Deliliğe Övgü” çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda -haklı olarak- düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir.

    Yazınsal açıdan Deliliğe Övgü, Latin ozanı Horatius'un "hakikati gülerek söylemek" ilkesinin belki de en yetkin örneğidir. Biçim açısından Erasmus, yapıtını kaleme alırken daha önce yapıtlarını çevirdiği Lukianos ve Libanios'tan da esinlenmiştir.
    Tümünü Göster
    ···