1. 226.
    0
    ···
  2. 227.
    0
    kurşun asker
    kent yaşamı bu
    bir oyun oynanır ki geceleri
    bulan hınzırca bulmuş
    deli eder adamı.

    buyurun işte.
    tam geceyarısı.
    zırrr telefon.
    sesi kargadan beter.
    -bölüyor uykunu ortasından.
    ve sen kurşun asker
    fırlıyorsun yataktan
    arıyorsun almacı karanlıkta
    -oldum olası görev duygusu yani-
    ve güçlükle yutkunarak
    aloo, diyorsun, alo!..
    ama kaskatı susuyor
    öbür uçtaki.
    bir kötücül soluma kulağında.
    belli ki nişan alıp sıkıyorlar birine kurşunu
    ve zonklamayabaşlıyor şakakların
    düş falan değil
    yanlışlık ise hiç değil
    işte acımasız oyun

    söz zütürmez
    sinirlenmeye de gelmez efendim
    yokluyor işte birisi bizi.
    görünmez kulağını dayamış da uzaktan
    izliyor ne yapıp ettiğimizi.
    belki aklından çıkmış
    bir eski göz ağrın
    düşün dur bakalım
    hangisi?
    sakın ölüm hazretleri olmasın?

    ve artık
    başka çare yok
    açık bırakarak almacı öylece
    kalk
    aç bütün ışıkları
    düğmesine basıver teybin
    doldur iki bardak
    ağzı ağzına
    geç masa başına hemen
    iyice yerleş
    olup olacağı bu, tacın tahtın
    çek kağıdı önüne
    sarıl kalemine
    işte efendim alınyazın!
    ve ben
    böyle bir saatte zehir zemberek
    kadeh kaldırmak istiyorum
    ve içmek iri iri yudumlarla
    yaşasın şiir diyerek.
    şiirler!
    tek varlık, elinde avucunda ozanın,
    düşmanı bile varsa
    şiirler onun en bağlı düşmanı.
    var olun şiirler!
    kaldırma gücü neyse kanatların
    sizin sessiz direnişiniz de öyle,
    doğal yeteneğin ürünü olun şiirler
    ve öncüye öncülük edin hep!
    edin ki
    onurlandırsın bizi
    ulaştığımız düzey,
    sağlığınıza
    -bilinenler ve bilinmeyenler-
    sağlığınıza,
    kaldır kadehini heyy
    kurşun asker!
    bizi
    dostlarımız unutabilirler
    - bu olağan-
    ama düşmanlarımız
    hiç bir zaman!


    lubomir levçev
    ···
  3. 228.
    0
    ···
  4. 229.
    0
    ···
  5. 230.
    0
    Oha çok saçma amk bunu mu okuycaz lan?
    ···
  6. 231.
    0
    http://img199.imageshack ... 9/1871/eksicidetected.jpg
    ···
  7. 232.
    0
    reklam türleri

    coğrafi yönden
    reklam, coğrafi açıdan ulusal ve yerel olarak gruplanabilir. ancak reklamın ulaştığı coğrafi alan kesin olarak özellikle günümüz teknolojilerinde belirlemek mümkün değildir.

    a) ulusal reklam: genellikle üreticiler tarafından yapılır ve ülke sınırları içindedir.
    b) yerel reklam: daha çok perakendeciler tarafından yöre yada bölge çapında yapılan reklamlardır.
    reklamın içeriği yönünden
    ürün yada hizmet reklamları, marka reklamları , kurum reklamları vs. şeklinde gruplama yapabiliriz.

    a) ürün ve hizmet reklamları: belli bir ürünü özellik ve üstünlüklerini ön plana çıkarır. belirli bir markaya yönelik reklam ise o markanın diğerlerine göre avantaj ve yararlarını vurgular .
    b) kurumsal reklam: bir ürün yerine bir kurumun tanıtımı ve özellikleri üzerine kurulur. örneğin yapı kredi bankasının hiç ara vermeksizin yoğun reklam yapması ve bunun üzerine diğer bankaların harekete geçirmesi ve o bankaların büyük reklam kampanyaları ve promosyonlar yapmayı zorlaması
    hedef kitle yönünden
    seslendiği hedef ve kitle yönünden reklamlar

    a) tüketici reklamları : tüketiciye yönelik reklamlar
    b) endüstriyel ve ticari reklamlar : üreteci ve aracılara yönelik reklamlar olarak gruplamak mümkün
    reklam yapanlar yönünden
    reklam yapanlar başka bir değişle reklam verenler, üretici, toptancı, perakendeci reklamlarıdır.

    talebe etki düzeyi yönünden
    birincil talebi arttırıcı reklamlarda belirli bir markayı tanıtmak yerine ürünün kendisini tanıtımı hedeflenir.

    reklam araçları yönünden
    radyo, megofon, telefon , ses bantları, bağırma yoluyla sesli; yazılı medya, pano, billboard, el ilanı, tele faks yoluyla yazılı; televizyon, teletekst, sinema, slayt, video gibi görüntülü, üç unsurunda bulunduğu bilgisayar multimedya yazılımları bilgisayar ağları yoluyla çok seçenekli reklam kanalları kullanmak mümkündür.
    günümüzde en çok kullanılan araçlardan olan televizyon ve radyon reklamlarıdır.

    a) radyo reklamları:

    reklam ve kamu ilan ,
    müzikli ve dramatik yapılı reklam ,
    programlı reklam ,
    özel tanıtıcı reklam programları ,
    sosyal amaçlı reklam ,
    -b) televizyon reklamları

    hareketsiz reklam ,
    hareketli reklam ,
    program görüntüsü üzerine reklam ,
    özel tanıtıcı reklam
    ···
  8. 233.
    0
    internette reklam uygulama şekilleri
    internet gelişrildiğinden bugüne kadar çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. günümüzde reklam amaçlı kullanımı oldukça yaygın bir hal almıştır. i̇nterneti reklam amaçlı kullanma yöntemleri şunlardır;

    banner ve text link reklamları ,
    pay per click (tıkla kazan) reklamları ,
    e-mail reklamları ,
    pop up reklamları ( i̇nnersitial - supersitial )
    affilliate ( satış ortaklığı )
    i̇çerik sponsorlukları
    arama motoru reklamları ( google adsense gibi)
    ···
  9. 234.
    0
    ···
  10. 235.
    0
    .ve allah uzaylıları yarattı.
    çok uzun yıllar boyunca, uzaylılar da tıpkı insanlar gibi değişti, gelişti.
    teknoloji aldı başını yürüdü ve artık diğer gezegenlere gidebilir oldular. bu teknolojik gelişme sırasındaki rekabet savaşlara sebep oldu. uzun yıllar boyunca, yaşanılan yıkım, onların savaştan vazgeçip bir birlik oluşturmalarına sebep oldu.
    bu birlik, kaderlerinin neden böyle bahtsız ve savaş ve kıyımlarla dolu oldugunu sorgulamaya başladı...

    ... ve uzaylılar yaratıcıya isyan etti.

    yüce yaratıcı bu toplu isyana kayıtsız kalmadı ve onlara 'yaratma' sıfatını vererek onları bir sınava tabi tuttu.
    gidin bir gezegene, ve kendinize benzer yeni bir ırk yaratın. ve değişimi, gelişimi görün. onların da sizin gibi, nasıl bu hale geldiğini ve sizin öğütlerini nasıl dinlemediğini ve size nasıl isyan ettiklerini tecrübe edin.

    ... ve uzaylılar insanı yarattı.

    insanlar da biyolojik ve toplumsal evrimlerden geçerek, belli çıkarlar yüzünden, büyük kıyım ve ölümlere sebep olacak savaşlar yapmaya başladı.
    insanlar onlardan gelen sinyalleri, öğütleri dinlemedi ve kendi kendini yok etmeye başladı.

    eğer bugün, gökyüzünde çeşitli tanımlanamayan cisimler, ufolar, görüyorsak, bu, bu sınavın uzaylıların başarısızlığıyla sonuçlandığının, yaratıcının zaferinin ve insan ırkının yakın sonunun, göstergesidir.
    (oksuz sari cicek, 23.06.2010 18:52)

    (bkz: hepimiz uzaylıyız)*
    (idiotov, 23.06.2010 18:57)

    (bkz: tanrıların arabaları)
    (bayam abi, 23.06.2010 19:06)

    (bkz: sonra hepsi allaha)
    (reenkarnasyonla zombi olan nekrofil, 23.06.2010 19:07 ~ 19:12)

    laf, allahın uzaylıları ne anlıycak insan yaratmaktan.

    (bkz: allahın askerleri)
    (demme, 23.06.2010 19:08 ~ 19:08)

    (bkz: yıldızlardan gelen tanrılar)
    (anshar, 23.06.2010 19:17)

    (bkz: tohumlar fidana fidanlar ağaca ağaçlar ormana)
    (demme, 23.06.2010 19:18)

    (bkz: panspermia)
    (raeuko, 23.06.2010 19:26)

    uzayın dışında bir yerlerde yaşadığını sanmanın ürünüdür. fazla ıkınmayın, sıcak-acı-baharatlı yemeyin, birkaç güne kendiliğinden geçer.
    (guard, 23.06.2010 19:40)

    copyright © 1999-2012 sourtimes entertainment

    bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini
    Tümünü Göster
    ···
  11. 236.
    0
    ···
  12. 237.
    0
    ···
  13. 238.
    0
    ···
  14. 239.
    0
    evliya çelebi darüşşifayı anlatıyor

    1652 yılında edirne’yi ziyaret eden evliya çelebi, külliyeden; “orada bir darüşşifa vardır ki dil ile tarif edilmez, kalemler ile yazılmaz “ diye bahseder. ünlü seyyah, ayrıca külliye için şu ilginç tanımlamaları kullanmıştır:

    “adı geçen bağın ortasında, göğe baş uzatmış bir yüksek kubbedir ki güya aydınlık hamam camekanı gibi tepesi açıktır. bu açık yerde altı adet ince mermer sütunlar üzerinde kiyanıyan tacı gibi bir kubbecik vardır. san’atkar iş üstadı, bu küçük kubbenin ta tepesine halis altın ile yaldızlanmış bir çeşit demir mil üzerine bir bayrak yapmış, ne taraftan rüzgar eserse, o bayrak o tarafa döner. garip görünüşlüdür. ama aşağı büyük kubbe sekiz köşelidir. bu kemerli kubbe içinde dahi sekiz kemer vardır. her kemerin altında bir kış odası vardır. bu odaların her birinde ikişer pencere vardır. bir penceresi odanın dışında olan gülistanlı ağaçlığa bakar, diğeri de bu büyük kubbenin ortasındaki büyük havuz ve şadırvana bakar. bu sekiz adet kış odalarının önünde , yine büyük kubbe içinde sekiz adet yazlık odalar vardır.

    üç tarafı kafesli mermerler ile yapılmış bu büyük kubbe altındaki büyük havuzun çevresindeki sel sebillerden berrak su çağlayıp havuza girince , fıskiyelerden berrak su, kemerli kubbenin göbeğinde nihayet bulur.

    böyle dikkat ve özenle yapılmış şifa yurdunun anlatılan odalarında çeşitli hastalıklara tutulmuş zengin ve fakir, ihtiyar ve genç doludur.

    bazı odalarda ilkbaharda delilik mevsiminde edirne’nin aşk denizi derinliğine düşmüş sevdalı aşıklar çoğalıp, hekimin emriyle bu tımarhaneye getirilerek altun ve gümüş yaldızlı zincirlerle kerevetlerine takılıp, her biri aslan yatağında yatar gibi kükreyip yatarlar... kimisi havuz ve şadırvanlara bakıp kalender hülyası kabilinden sözler eder, nicesi dahi o kemerli kubbenin etrafında olan gülistan ve bağ ve bostan içindeki binlerce kuşların cıvıltılarını dinleyip, delilerin perdesiz ve ölçüsüz sesleriyle feryada başlarlar.

    bahar mevsiminde çiçek kısmından sim ve zerrin, deveboynu, müşkü rumi, yasemin, gülnesrin, şebboy, karanfil, reyhan, lale, sümbül gibi çiçekler hastalara verilip güzel kokuları ile hastalar iyileştirilirler. fakat delilere bu çiçekleri verince kimini yerler, kimini ayakları altında çiğnerler. bazıları dahi meyveli ağaçları seyredip, ah daha hel hope pe pohe pelo deyip, çimenlik temaşası ederler... ”
    Tümünü Göster
    ···
  15. 240.
    0
    ···
  16. 241.
    0
    ···
  17. 242.
    0
    oyunuz kaydedildi. ":("
    ···
  18. 243.
    0
    ···
  19. 244.
    0
    ···
  20. 245.
    0
    ···