-
26.
0aynı yalınlıkla ölmek isterim
kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.
mum yerine yıldızlar parlasın üstümde
yeryüzü uzansın altımda sessiz.
ben aydınlık ve özgürlük delisiyim
varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında
dürüstçe yaşadım ben, karşılığında
yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.
jose marti -
27.
0@12 dıbınakoyim ahaha
-
28.
0bi cevap verin lan. niye artırıyonuz?
-
29.
0Kırkıncı Oda
Kırkıncı odanın kapısındayım;
Ne varsa bu kapı arkasındadır.
Açsam, ya açmasam kaygısındayım;
Aklım iki cihan arasındadır.
Kim bilir neler oluyor içerde!
Yarab! insan bahtım hangi ellerde?
Ha ben ha masaldaki o şehzade;
Gönlüm bir güzelin sevdasındadır.
Cahit Sıtkı Tarancı -
30.
0kardeşim bir pilottu
bir pilottu kardeşim.
güzel bir günde emri geldi.
hazır etti çantasını,
güneye doğru koyuldu yola.
bir fatihti kardeşim.
yerimiz yoktu yaşamaya.
topraklar ele geçirmekti
öteden beri hayalimiz.
kardeşimin fethettiği yer şimdi
guadarama dağlarında.
boyu tam bir ciksen,
derinliği bir elli.
bertolt brecht -
31.
0(bkz: tuuba sana sesleniyoruuuuuummmmmmmmmmm)
tuuba hak hukuk var bu sözlükte -
32.
0Dağ
Yükselerek gidilmiş yolun
yaşanmakta olan platonik rüyasında
ben yok oldum;
soyadım üzerime düştü,
adım söylenmesin! -
33.
0Geri Gelen Mektup
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende ilâh?ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
imkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
Hüseyin Nihal Atsız -
34.
0gülhane marşi
gülhane, tıp ilmine şeref demek, şan demek,
cihana ışık saçan yüce bir irfan demek,
savaşta ve barışta dost düşman ayırmadan
tutuşan gönüllere su veren umman demek
gülhane askeri tıp, türk'ün gurur kaynağı
ata'nın güvendiği tabiplerin ocağı
kitaplara sığmayan tarihimden destandır,
başlarda şeref tacı, gönüllerde nişandır
yıllardır yorulmayan, usanmayan, yılmayan
her hekim i̇bn-i sina, derman sunan lokman'dır.
gülhane askeri tıp, türk'ün gurur kaynağı
ata'nın güvendiği tabiplerin ocağı
nejat sefercioğlu -
35.
0bunu harbi okuyun binler
Kaldırımlar I
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
in-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
içimde damla damla bir korku birikiyor,
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor.
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi,
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum...
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.
Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin,
iki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler...
Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin.
Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim.
Örtün üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya,
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya.
Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.
Necip Fazıl Kısakürek -
36.
0sokimsonik kongre
-
37.
0Acaba
Ne zaman ki kapımın ziline basılsa
Hemen fırlarım yerimden
Acaba sen mi geldin diye...
Ne zaman ki telefonum çalsa
Büyük bir heyecanla açarım
Acaba arayan sen misin diye...
Ne zaman ki bir zalim görsem
Hep düşünürüm
Acaba senin kadar zalim midir diye...
Ne zaman ki bir kuruyan ağaç görsem
içim ürperir
Acaba aşkımızda böyle kuruyup
gidecek mi diye...
Ne zaman ki bir ölüm haberi alsam
içim cız eder
Acaba aşkımız mı öldü diye...
Aydın inan -
38.
0uslu durun amk
-
39.
0hamam (arapça حمّام, hammâm), özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.
hamamın tarihi romalılar'a kadar uzanır. vezüv yanardağının patlamasından sonra küller altında kalan pompeii şehrinde yapılan kazılar, romalılar'ın kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. bu hamamların yalnız temizlik için değil, zevk ve eğlence için de yapıldığı anlaşılmaktadır. romalılarda sınıf farkı olduğu için, hamamlarda kölelerle asillerin giriş kapıları ve yıkandıkları yerler ayrılmıştı. roma hamamlarında ayrıca buhar banyosu yeri, soğuk ve sıcak su havuzları da vardı. -
40.
0siyah-beyazlılar ilk maçı 15 temmmuz 2010 tarihinde i̇nönü stadı'nda oynayacak. faroe adaları'ndaki rövanş karşılaşması ise 22 temmuz'da yapılacak.
vi̇ki̇ngur takimini taniyalim
vikingur 10 takımdan oluşan faroe adaları 1. lig'inde mücadele ediyor. 2008 yılında kurulan takım, maçlarını 2000 kişilik serpurgerdi stadı'nda oynuyor. vikingur faroe adaları 1. ligi'ni geçtiğimiz sezon 3. sırada bitirerek uefa avrupa ligi'nde mücadele etmeye hak kazandı ve şu anda 2010-2011 sezonunun 13. haftasının geride kaldığı ligde 17 puanla 6. sırada bulunuyor.
teknik direktörlüğünü jogvan martin olsen'nin yaptığı ekibin kadrosunda ikiside macar olan sadece 2 yabancı oyuncu yer alıyor. -
41.
0am got meme
-
42.
0okan kaan bayülgen. 23 mart 1964, i̇stanbul cihangir doğumlu, türk şovmen, sunucu, sinema ve tiyatro oyuncusu, tiyatro ve klip yönetmeni, yapımcı, seslendirme ve fotoğraf sanatçısı. aynı zamanda, ittihatçılardan eski osmanlı-antalya mebusu ve kuran-ı kerim'i mustafa kemal atatürk'ün bizzat vermiş olduğu emirle türkçe'ye çeviren elmalılı hamdi yazır, sanatçının dedesidir (annesinin babası).
biyografi
asıl adı kaan okan görgün olduğuna dair bir takım kaynaklar bulunmakla beraber, bu isim üvey babası i̇smet görgün'ün nufüsuna geçirildikten sonra kullanmak zorunda kaldığı ismidir. sonraları kendi hür iradesi ile mahkemeye başvurmuş ve kendi babası olan ümit bayülgen'in soyadını almıştır. hukuk ve gazetecilik eğitimi almış bir baba ile ressam bir annenin oğlu olan okan bayülgen, eğitimine i̇stanbul göztepe'teki taş mektep isimli yatılı okulda başladı. 1970'te ümit bey ile ayla hanım boşanır. bayülgen, 6 yaşındayken yatılı okula verilir. şişli 19 mayıs i̇lkokulu’ndan mezun olup galatasaray lisesi‘nde öğrenimine devam etti. okuldaki öğrenci kulüplerinden müzik, edebiyat, folklor gibi kollarla ilgilenmiştir. okula gitmeme durumu sorun olmaya başladığında annesi ayla hanım onu bodrum’a, yanına çağırır ve galatasaray lisesi’ndeki 6 yılından sonra bodrum lisesi ve ardından şişli lisesi’nden mezun olarak 1984 yılında lise eğitimini tamamlar. -
43.
0penis yarak kıç dedeler amcıklar iguanalar
-
44.
0fotoğraf eğitimi almak için fransa’ya giden bayülgen, tours üniversitesi hukuk ve ekonomik bilimler fakültesi‘nde hukuk okumaya başlar. ardından fikir değiştirerek aynı üniversitenin ekonomi bölümüne geçer. bir yıl okuduktan sonra ekonomi eğitimini de yarıda bırakarak türkiye’ye döner ve mimar sinan üniversitesi devlet konservatuarı bölümü sınavlarında başarı göstererek buradaki eğitimine başlar. 1989 yılında mezun olarak aynı üniversitenin sosyal bilimler enstitüsü‘nde master yapmıştır.
devlet tiyatroları‘ndaki en genç yönetmen olarak 1989-1994 yılları arasında çeşitli oyunlar yönetmiş, bazı oyunlarda oynamıştır. (türkiyenin en genç tiyatro yönetmeni ünvanı bulunmaktadır.)
1991′de kent fm‘deki son saatler adlı bir programla radyoculuğa başlamıştır. bu sıralarda “genç indiana jones” dizisinin türkiye’de çekilen bölümünde rol alır. 1993 yılı sonunda trabzon devlet tiyatrosu’na tayini çıkar ve trabzon’a gider. rejisi kendisine verilen bir oyun yönetim tarafından kaldırılınca 1994 yılında devlet tiyatrosu’ndan istifa ederek şansını radyo ve televizyon alanında denemeye karar verir. radyolarda haber spikerliği ve programcılık yapmaya başlar. televizyon işleri yapmaya başladıktan sonra da çeşitli radyolarda çalışır. 1995′te radyo contact‘ta iken, 1997′de kiss fm‘de okan bayülgen on air progrdıbını sunmuştur. özellikle 1998 ve 1999 yılında radyo d’de 18:00-20:00 saatleri arası yayınlanan “hayat bilgisi” programı ile dikkatleri çekmiştir. en son 2001 yılında radio contact’ta, yol progrdıbını yapmıştır. -
45.
0elevizyon hayatına satel tv‘de klipler sunarak başlayan bayülgen, atv ekranlarında gece yarısında yayına başlayan “gece kuşu” adlı farklı programı ile adını duyurdu. gece kuşu’nun ardından late night show tarzını 100 gece boyunca “televizyon çocuğu” ile devam ettirdi.
gecenin bir saatinde sessiz sedasız yayına başladığında amaçladığı şey, izleyici ve sunucu arasındaki yapmacık samimiyetle örülü ilişkiyi yok etmekti. agresif tavırları ve ilk “uçurmaları” başlarda kamuoyunun sesini kısma yönünde hayli totaliter bir tavır olarak görülse de, asıl eylem bu düzeni kuranlara karşıydı.
program ekibi olarak atv ile yollarını ayırdıktan sonra iki yıl kadar ekranlardan uzak kalan bayülgen, televizyon için uzun sayılabilecek bu aradan sonra kanal d’deki “zaga” ile geri dönmüştür. sürekli değişen ekipler, skeçler, jenerikler, dekor, orkestra ve farklı program anlayışı, canlı telefon bağlantıları, içinde barındırdığı beklenmedik tuhaflıkları ve medya arkası ile kısa bir dönemin haricinde cumartesi geceleri yayınlanan zaga, türk televizyon hayatındaki uzun soluklu ve yeni bir anlayışın ürünü özgün bir program olarak kendine kemik bir izleyici kitlesi oluşturmuştur.
televizyon açısından uzun kabul edilebilecek yıllar, çeşitli eğitim ve yardım kampanyaları için ulusal haber kanalı ntv‘de özel yayınlar yapan okan bayülgen, yine bu kanalda takip eden yıllar boyunca yılbaşı gecesi özel canlı yayınları sunmuştur. en son 2008′e yılbaşı girişinde, müjde ar ile bir program yapmıştır.
2004′te izleyicilerin de stüdyo konuğu olarak katılabildiği herkes bunu konuşuyor ile perşembe geceleri ekrana çıktı. akademi, bilim, müzik, popüler kültür, medya dünyasından ve çeşitli sanat dallarından çok yönlü konuklarla beraber, seçilen bir konunun bir masa etrafında konuşulması üzerine kurulu bu programları diğerlerinden farklı olarak komedi ağırlıklı eğlence programı formatında değildi.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 07 11 2024
-
adalet kırıntısı
-
travesti zütünü patlata patlata osurdu
-
vikingur banka luka maci
-
memati senin kafanı elektrikli testere ile
-
endonezyalı sevgilime aldığım hediye capsli
-
çok yalnızımm be sözlük
-
bir kız osururken
-
tt oldum i t oldum
-
anadolu da yaşayan ermenilere ne oldu
-
memati sana bıçak cekseydim ne
- / 1