1. 1.
    +1 -5
    am gib züt meme
    ···
  1. 2.
    +1 -4
    ···
  2. 3.
    0
    annen
    ···
  3. 4.
    0
    hava sıcak
    ···
  4. 5.
    +1 -2
    sozlugun 3 yili a$kin tarihi boyunca ba$lik acma konusunda belli genel tarafindan kabul edilmi$ kimi kistaslar ortaya cikmi$tir.. yeni kullanicilarin cogu bunlarin farkinda olmadigi icin en cok yaptiklari hata, konu ba$liklarini yanni$ yunnu$ (bkz: cem yilmaz turkcesi) acmak olmu$tur.. aklima ilk gelenleri ozetleyeyim:

    1. ba$liklar genellikle ilgili kavramin ismidir. nasil acacagini bilmiyorsaniz ismini kullanin. orn: tophane hakkinda ba$ligin dogrusu "tophane"dir. tophane semti degildir.

    2. kisaltmalar aralarinda nokta olsalar bile biti$ik yazilirlar.. ce$itli i$aretlerle ayrilmalari ozellikle yapilmadigi surece kisaltma ba$liklarinin dogru yazili$i biti$iktir.. orn: dwg, wysiwyg, 3d, cpmxchgb.. legal olan istisnalar icin ise (bkz: f e a r) (bkz: f e e l i n g c a l l e d l o v e). askeri kisaltmalar askeriye nasil uygun gorduyse yuce komutanlarimiz nasil uygun bellediyse oyle yazilir. orn: 2'nci or.is.a.2'inci is.svş.tb.k.liği malatya

    (neden: cunku kisaltma kullaniminda iki $ekil de tercih edilebildiginden yazili$inin ozellikle zorlanmadigi durumlar haricinde biti$ik kullanim daha yaygin ve pratik kullanimindan dolayi standart kabul edilmi$tir)

    4. bir web sitesi ile ilgili ba$lik her zaman web sitesinin adi olmak zorundadir: google, altavista ya da alkışlarlayaşıyorum.com gibi. web sitesinin adini ise logolarindan veya title'larindan bulabilirsiniz..

    (neden: cunku sozlukte kavramlar isimleriyle anilmaktadir, adresleriyle degil)

    5. ozel bir adi olmayan web siteleri ile ilgili ba$liklarda bir kural gudulmesi $art degildir.. adresin kendisi kullanilabilir http://www.bilgi.edu.tr'deki gibi..

    (neden: her sitenin sembolik bir adi olmayabilmektedir)

    6. belli bir tarihi ifade eden ba$liklar 21 aralik 1976 tarih formatini kullanmalidirlar.. yanli$ ornekler ise 03 02 2002, $ubat 14 2002, 1 3 2002 $eklinde gider..

    (neden: sozlukte yaygin olarak kullanilan ve en anla$ilir, en okunakli, kari$ikliga mahal vermeyen tarih $ekli budur)

    7. belli bir saati ifade eden ba$liklar 24h formatini ba$larinda sifirlariyla beraber kullanmalidirlar.. orn: 18 00, 07 00 gibi.. ozel isim olarak saat isimleri bu kurala uymaz (misal 6:00pm diye bir kitap varsa o 6 00pm ba$liginda incelenir)

    (neden: turkiye'de standarttir, pm/am kari$ikligina mahal vermez)

    8. bir nesne, kavram, ki$i hakkinda acilan ba$liklara gerekmedigi surece turu sonuna taki olarak eklenmemelidir.. elma meyvesi, michael jackson $arkicisi gibi ba$liklar bu oldukca gib yapilan hataya ornektir.. formulize etmek gerekirse "anlamini kaybetmeden alabilecegi en kisa form" olarak kabul etmek yeterli olacaktir.. mesela "ayi$igi sonati"'ni kalkip "ayi$igi" olarak ufaltmak hatali olacakken "rock muzik" yerine "rock" yazmak daha dogru olacaktir.. (bunlari yazdigima inanamiyorum)

    (neden: cunku sozlukte kavramlar isimleriyle anilmaktadir)

    9. ki$iler hakkinda acilan ba$liklarda dogrusu ki$inin adini acik yazmaktir.. hitler yerine adolf hitler, ataturk yerine mustafa kemal ataturk gibi.. yine de literaturde kisa haliyle kabul gormu$ yazarlar icin kasmaya gerek yoktur.. h. p. lovecraft, t. s. eliot gibi.. "dr" "prof" gibi onekler kullanilmaz.. "dr. doom" gibi gerekmedigi surece tabi..

    (neden: ki$i isimlerinin yazili$inda pek cok tercih yapilabildiginden, ce$itli sanat dallarindaki "mahlas" ali$kanliklari haricinde tam isim tarti$maya en az acik olan secenek oldugundan uygun gorulmektedir. mahlaslar ise literaturde basili olarak bu halleriyle kullanildiklarindan kaynaklardan teyid edilebilmektedirler bu yuzden tarti$maya acik olmadiklarindan ve cogu zaman gercek isimden daha yaygin bilindiklerinden (trevanian gibi) varolduklari takdirde tam isme tercih edilmektedirler)

    10. ba$liklardaki harf sinirina sigmayan ba$liklari yarim acmaya veya acmak icin bo$luklardan gramerden odun vermeye cali$mayin. eger 50 harf yetmiyorsa o ba$ligi hicbir$ekilde acmayin zaten..

    (neden: aksi derme catma gorundugu gibi okura eri$im imkani saglamamaktadir. kelime bazli arama sistemlerini de bozmaktadir)

    11. aramaya inanin.. (bkz: aramaya inanmak)

    (neden: 1 milyon ba$ligin tamami eski sevgili hakkinda olacak degil ya)

    12. turkce ba$liklarda hatalar ozellikle vurgulanmak istenmedigi surece gramer hatasi yapilmamalidir.. gib rastlanan hatalar icinde mi, ki, de eklerini biti$ik veya biti$ik olmasi gerekirken ayri yazmak gelmektedir..

    (neden: okurun eri$im ve aradigini bulma imkanlarini arttirmak, refah devlet seviyelerine eri$mek)

    13. ba$lik acarken cogul olmasi ozellikle beklenmedigi surece tekil acilmalidirlar.. elma, armut gibi.. (yanli$ kullanimi farkedebileceginiz uzere elmalar ve armutlar'dir).. ozellikle cogul olmasi gereken ba$liklar da vardir osmanlilar, denemeler gibi..

    (neden: tum kavramlarin tekil halleri ortak paydalari oldugu icin)

    14. bir fiil veya deyim ile ilgili ba$lik acarken genel kullanim mastar ekiyledir.. "gitmek", "beynini gibmek", "alttan almak" gibi.. bunun di$inda ozellikle mastar olmamasi gereken halleri de zaman zaman kullanilabilir ozel isimlerde veya farkli anlamlara gelebilen hallerde.. deneme, mihlama gibi..

    (neden: fiilin/deyimin tek notr formu oldugu icin, boylece okurun ilgili fiili ararken hangi formda aramasi gerektigini du$unmesi deneme yanilma yapmasina gerek olmaz)

    15. eserlerle (eser derken kitap, resim, film gibi her tur eser diyoruz) ilgili ba$liklar eserin orijinal ismiyle acilmalidir.. mesela $arkuteri yerine delicatessen gibi.. mein kampf gibi..

    (neden: orjinal isim ve ceviri isimleri arasinda yaygin kullanim acisindan cok buyuk incinlik oldugu gibi hangisinin daha yaygin oldugunu bulmak mumkun degildir. hatta bazen yaygin ismi yanli$ ismi de olabilmekte, eserin turkce cevirisi olamayabilecegi gibi turkce'de birden fazla farkli isimde cevirisi de yayinlanmi$ olabilmektedir. boyle durumlardaki ayriliga du$memek adina tarti$ma faktoru en az olan orjinal isim tercih edilmektedir)

    16. bir sayiyla ilgili ba$ligin sonuna gereksiz ekler getirilmemelidir "3 sayisi", "5 rakami" gibi.. yine de son eki olmadan kullanilmayan tabirlerde bunu a$mak mumkundur "100 numara", "12 monkeys" gibi.. ben size sagduyuyla cikarilabilecek $eyleri oturup anlatiyorum ya bunu yapma gerekliligi ne zaman hangi a$amadan sonra ortaya cikti merak da etmiyor degilim..

    (neden: cunku sozlukte kavramlar isimleriyle anilmaktadir)
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    +6 -2
    @3 entry nick uyumu
    ···
  6. 7.
    +1 -2
    17. ba$liklarda farkli tabanlardaki sayilarin ba$ina sonuna ek getirilmemelidir.. ffff dogruyken "0xffff" veya ffffh yanli$ olacaktir..

    (neden: sozlukte bir taban belirtme standardi pek mumkun degildir. mesela "0xffff"'i hex kabul edip "ffff"ini alirsak 16'lik sistemde 65535 sayisina denk gelebildigi gibi komple tamamini alirsak da 36. tabanda 56147163 sayisina da denk gelmektedir. beyhude i$ler yani)

    19. ba$lik acarken belli bir kesimi belirtmek amaciyla $ahis cekimleri kullanilmaz. mesela "eski sevgilinizin en iyi arkada$inizla cikmasi" dogru degildir hatalidir. onun yerine cekimsiz $ahane form tercih edilmeli "eski sevgilinin en iyi arkada$la cikmasi" olarak duzeltilmelidir.

    (neden: yalinlik adina, "biz kimiz lan?" diye cikan kafa kari$ikligini ve keyfine gore cekim eki kullanilarak olu$an incin duzensizligi yoketmek, bari$ dolu bir dunya adina)

    20. hukuken kendi ba$ina sorun te$kil edecek mesaj icerikli ba$liklar acilamaz. mesela eger harry potter gercek bir ki$i olsaydi "huur cocugu harry potter" diye ya da "harry potter'i gotten gibmek istemek" gibi ba$liklar acilamazdi. altina "cok kotu bir soylem cok ayip, soyleyenin allah belasini versin" diye yazilsa dahi bu ba$ligin dogurdugu magduriyeti engellemediginden yasalarca suc te$kil etmektedir.

    (neden: korkuyoruz ulen ba$imizi derde sokacaksiniz ak$am ak$am)

    21. araba modelleriyle ilgili ba$liklar markasiyla beraber acilmalidir.. peugueot 206, volkswagen polo gibi..

    (neden: yaygin kullanimi tercih ederek kullanimdaki tutarsizliklari kaldirmak - daha iyi eri$im - evrensel bari$)

    22. yazilimlarda urunun resmi ismi kullanilmalidir. cogu zaman urun ismine firma ismi dahil degildir.. windows 95, norton antivirus, delphi 6 gibi..

    (neden: yaygin kullanimi standart kabul ederek insanlari tek tiple$tirme operasyonunun parcasi -- bilimsel du$unce yapisina geci$)

    23. "the" oneki eserin adi icinde varoldugu surece korunmalidir..

    (neden: koymu$ adamlar bo$una mi koymu$ aa -- fihrist'te bulmayi kolayla$tirmak her $eyi "t" harfine yigmamak icin the'lari kaldirma ekolu gecmi$te kaldi haci, ara gelsin)

    24. ucak modelleri resmi yazili$ $ekilleriyle (ef2000, mig 29, f-15 gibi) yazilmaktadir.. sonlarina lakap ekleri ("f-16 fighting falcon" gibi) getirilmemektedir..

    (neden: bir ucagin farkli donemlerde farkli isimleri olabildigi gibi yaygin bilinen isimleri orjinal isimleri de olmayabilmektedir (f/a-18 interceptor, mig 29 fulcrum gibi)

    25. ebat, cozunurluk ve carpim i$lemleri v.b. birle$ik yazilir.. (bkz: 1024x768) (bkz: 2x2) (bkz: 100x140)

    (neden: farkli pek cok yazim stili arasinda en yaygini oldugundan)

    26. rakamlar ile birimler biti$ik yazilir.. (100km, 500mhz gibi)

    (neden: turkcede dogrusu oyle)

    27. telefon numaralari biti$ik yazilir.. (4440365 veya 05320000000 gibi) aslinda du$undum de her turlu giren var, takilin yahu.

    (neden: tek standart hale getirme operasyonunun parcasi olurdu bu fakat bu konuda o kadar cok farkli anlayi$/ali$kanlik var ki insanlari birine ikna etmek pek mumkun degil gibi)

    29. "i ii iii" gibi romen rakamlarini sirf daha karizma gorunuyor diye l (le) harfiyle yazmayin buyuk harfli temalarda "lelele" diye gorunur maymun olursunuz. bunun di$inda arama ve "buyuk harfi otomatik kucuk harfe donu$turme" gibi konularda sozluk i$levselligini bozarsiniz ayip edersiniz.

    (neden: soylemi$iz i$te)

    30. ickilerde tam isimleri kullanilir. absolut citron, puschkin black sun, smirnoff ice, kavaklidere angora gibi. gerek gorulurse bu ickinin alt turleri ayri ba$liklarda incelenebilir ("kavaklidere angora kirmizi", gibi).

    (neden: yaygin kullanim ugruna dunyayi tek cati altinda toplamak ve bilimsel ara$tirmaciligin bagimsizligiyla evrensel bari$in gercegine varmak)

    31. dedirten grubu duzenlemesi: "rusça, yunanca, arapça, japonca gibi latin yazı sistemi kullanmayan dillerdeki özel isimler (ve özel isim olarak sınıflandırılabilecek yerleşik kavramlar ve terimleşmiş sözcükler), türkçenin ses özelliklerine uygun olarak okunduğu gibi yazılır: çaykovski, vasabi, hiroşima, salman rüştü gibi.

    bu tür adların geçtiği kaynaklarda o adın ingilizce veya başka bir latin yazı sistemi kullanan dilde yazılışı ne kadar yaygın olursa olsun o adın kökenine bakmak, latin yazı sistemi kökenli değil ise türkçe okunduğu gibi yazmak gerekir.

    ekşi sözlük'te, bir tek "film adları"; karışıklık yaratmaması için, bu kuralın dışında tutulmuştur. sadece film adları için pinyin, hepburn ve iast'ın romanizasyon standartlarını kullanabilirsiniz. bu konuda da http://www.imdb.com'daki transkripsiyonları kaynak olarak kullanabilirsiniz."

    bunlardan ba$ka daha denk geldigim olursa bu listeye ekleyecegim in$allah..

    32. dedirten grubu duzenlemesi: "asya ülkelerinin bir kısmında (çin, vietnam, japonya, kore... ) ad ve soyadları dizilimi farklıdır. soyadlar önce, adlar sonra yazılır. bu tür durumlarda açılacak başlıklarda türkçenin ad - soyadı diziliminin gözetilmesi gerekmektedir. örnek: kurosava akira değil, akira kurosava. ancak söz konusu kişinin adı türkçede soyadı - ad
    diziliminde yerleşiklik kazanmış ve bir çok kaynakta bu şekilde geçmekteyse, bu kurala istisna oluşmuş sayılır. örnek: yun-fart cov değil, cov yun fat. aynı şekilde kabile adları da ad - soyadı dizilimine dahilse, yine türkçedeki dizilim dikkate alınır ve konu ad - soyadı - kabile adı şeklinde başlıklandırılır. örnek: şerpa tenzing norgay değil, tenzing norgay şerpa."

    33. yabanci kelimelere getirilen cekim ekleri apostorofla ayrilir. ornek: entry'ler.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8.
    0
    özet geç binç
    ···
  8. 9.
    0
    @6@7 özet geç bin
    ···
  9. 10.
    0
    CcC ccc CcC
    ···
  10. 11.
    -2
    hatali entry örnekleri





    turkce tanim, turkce tanim devami, alinti, ornek ya da bkz olmayan, ba$ka bir ba$liga ait olan, daha once aynisi yazilmi$, ba$ligin kendisinden bahseden entry'ler sozluk formatina aykiri kabul edilip silinirler ya da dogru ba$liklarina ta$inirlar.

    ornek hatali entry'ler:

    - tanim -

    ba$lik: elma

    entry:
    1. neydi la bu? (hatali)
    2. eheheh (hatali)

    - tanim devami -

    ba$lik: elma

    entry:
    1. cok guzel bir meyve (duzgun)
    2. neydi la bu? (hatali)
    3. cok severim (duzgun)
    4. dun yedim (duzgun)
    5. dun yedim dedirten meyve diye du$unulesi durumdan cikarilabilinesinden gelen ders (allah belasini versin)
    6. dun yedim. tanim: bir meyve (allah kafasina ta$ du$ursun)

    - alinti -

    ba$lik: elma

    entry:
    1. cok guzel bir meyve (duzgun)
    2. "neydi la bu" --kotu serafettin (duzgun)
    3. "neydi la bu" (duzgun)
    4. - neydi la bu? (duzgun)
    5. neydi la bu diye du$undurten meyve (allah belasini versin)

    - ornek -

    ba$lik: sevilen meyveler

    entry:
    1. elma (duzgun)
    2. elma'nin nesini seviyosun haci yaa? (hatali)
    3. elma'nin nesini seviyorlar anlamiyorum diye du$unduren listeyi hissettiren du$unceyi beynime soku$turan ettirgen cati. (allah belasini versin)

    - bkz -

    ba$lik: elma

    entry:
    1. (bkz: neydi la bu) (duzgun)
    2. neydi la bu (hatali)
    3. #7614280 (hatali, turkce anla$ilabilir bir metin degil)
    4. (bkz: #7614280) (duzgun)

    - ba$ka ba$liga ait -

    ba$lik: elma nedir

    entry:
    1. cok guzel bir meyvedir (hatali, elma ba$ligina ait)
    2. bir sorudur (duzgun)
    3. adem'in tanri'ya ilk sorusu (duzgun)
    4. cok guzel bir meyvedir diye cevaplanasi bu sayede surunun, gundemin sicak cemberinden ayrilmamayi saglayasi metin hayatimi kurtarasi beni populerin pe$inde suruklenen basit bir bireye indirgeyici sorumtrak. (allah belasini versin)

    - aynisi yazilmi$ -

    ba$lik: elma
    1. cok guzel bir meyve (duzgun)
    2. cok guzel bir meyve (hatali)
    3. severim (duzgun)
    4. severim (ba$ka yazar yazdiysa duzgun, ayni yazar yazdiysa hatali)

    - ba$ligin kendisinden bahseden -

    ba$lik: elma
    1. cok guzel bir meyve (duzgun)
    2. herkesin cok sevdigini yazdigi ba$lik (hatali)
    3. herkesin herkesin cok sevdigini yazdigi ba$lik (hatali)
    4. noluyor lan burda diye du$undugum ba$lik (hatali)
    5. merhaba arkada$lar sakin olalim diye du$undugum ba$lik (hatali)
    6. galiba bir meyveden bahsediyordu biri konu neydi bahsedelebilir mi diye herkese rahatca sordugum ba$lik (hatali)
    7. allah topunuzu belasini versin diye du$unduren soru (ne sorusu lan baglam sarho$u
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    0
    @3 http://www.sezyum.com/splash_arsiv/09_28_liseli.htm
    ···
  12. 13.
    -1
    ba$lilkla kavramsal ortu$me barindirmayan entry'ler yarattiklari kirlilikten kacinmak adina hatali kabul edilir. bunlar ya ait olduklari ba$liklara ta$inir ya da tamamen silinirler. eger ba$lik ba$ligin sozlukteki halinden bahsediyorsa

    ornek:

    ba$lik: elma
    entry: amma cok entry girilmi$ lan bu ba$liga

    bu entry silinir. yazari dovulur tokat manyagi edilir. sonra kizgin yaglarda kavrulur. tam acidan bayilacakken suyla sogutulur iyi gibi hissettirilir ama aci sizlamasi tekrar hafif hafif ba$larken tekrar kizgin yaga sokulur. boylece yazarin ruhu kotuluklerden arindirilir. cezasi biten ruh tekrar sozluk yazari olabilir. bunlari hep yazarlarin iyiligi icin yaptigimizdan sorun olacagini sanmiyoruz. ki$iselle$memesini umariz.

    ba$ka ornek:

    ba$lik: kara simsek
    entry: cok guzel bi diziydi be

    bu entry ba$lik acarken dikkat edilecek hususlar fikrasi 10. bendi 6. ce$mesi geregince knight rider ba$ligina ta$inir. eger ba$ligin yonlendirildigi barizse (yani yazar goz gore gore ta$inmi$ ba$lik dururken ba$ka ba$liga yaziyorsa) moderator yazara "ozensiz, $erefsiz, allah belasini versin" diye not du$ebilir. yazar bu tur hatalari tekrarliyor "banane lan gibime kadar istedigim ba$liga yazarim" diyorsa ortada bu kadar bu ba$liklari derli toplu tutmaya cabalayan insan varken, o zaman o yazar beter edilir. bileklerinden kancalar gecirilir ve kancalar kopana kadar suruklenir. du$tugu yere kazik cakilir ve o kaziga oturtulur. kargalar rahatca bagirsaklarini yesin diye karinlari de$ilir. eger yazar yine israr ederse caylak edilir.

    bi ornek daha:

    ba$lik: tantuni
    entry: hehehehe dedirten durum

    bu yazar oldurulur. entry'si silinmez ki sozluk yazarlari entry'yi gordukce "hayir boyle olmamaliydi sozluk bu hale gelmemeliydi nerde bu moderatorler gelsin yardim etsinler" diye yalvarsinlar, diz cokup kapaklansinlar moderasyonun hirkasina yuz sursunler. yazarin cesedi parcalanarak turkiye'nin 76 iline dagitilir. sonradan eklenen ilceden donme illere dagitilmaz ki geride kalip $ehirlerle yari$amaz hale gelip tekrar ilceye ve en sonunda kara delige donu$up kendi cekim kuvvetlerinde kaybolsunlar.
    ···
  13. 14.
    +1 -2
    legal entry örnekleri

    sozlukte her $eyin tanim olacagini zanneden gafillere serpi$tirilebilecek orneklerdir. misal:

    1) ba$i sonu geyik olan icinde tanim barindiran entry'ler. ornek:

    ba$lik: elma

    entry: "abi cok guzel $eyler bunlar ama bu bir meyvedir nietcede yani oha felan oluyorum siz boyle deyince."

    faidesi: geyik yapmayi saglar.

    2) tanim devami entry'ler. ornek:

    ba$lik: (oncesinde tanim yapilmi$ elma ba$ligi)

    entry: "cok severim".

    faidesi: her seferinde "cok sevdigim meyve", "yedigim meyve", "yemedigim meyve" diye 250 bin meyve instance'inin kopyalarinin entropi uzayinin icine sicmasi engellenir.

    3) alintilama. ornek:

    ba$lik: elma

    entry:
    sen miydin mecnun olan
    ben miydim elma arayan
    adem'in isirigindan
    bir parca havva'ya da du$se idi
    --k. iskender

    faidesi: alinti/ornek oldugu anla$ilir bir metinde herhangi bir tanim/manim aranmaz. boylece "diye bir $iiri hakkinda alintilamak istedigim olgunun parcasinin meyvesinin diye du$unduren durum" gibi kasilmalar engellenir. rahat bir dogum saglanir. bir entry'nin alinti oldugunun anla$ilabilmesi icin $iir formatinda degilse tirnak icine alinmasi diyalog tireleriyle onune bi$eyler konmalidir ki okuyan alinti oldugunu anlasin.

    4) ornekleme. ornek:

    ba$lik: elma'nin faydalari

    entry: zihni acar

    faidesi: "zihni acar diye du$undugum faydalardir" maymunluguna girme zorunlulugumuzu atar. bunyemizi ferahlatir. bizi insan yapar.

    5) bkz. ornek:

    ba$lik: elma

    entry: (bkz: allah belanizi versin)

    faidesi: bkz'in ba$likla alakasina yazarin kendisinin karar vermesini saglar. yazar alakali diyorsa alakalidir bize sorgulamak du$mez. lakin ici bo$ ba$liklara forum amaciyla bkz vermek yazara not du$ulur bu yazarlar kizgin saclarin uzerinde namaz kildirilirlar.
    ···
  14. 15.
    0
    sözlük yazarlarinin uçurulma sebepleri *



    - sozluk hukuk denetim ekibi tarafindan t.c. hukukuna gore sakincali olduguna kanaat getirilen girisler silinir. bu gerecekyle silinen girislerde icerigin yol acabilecegi sakincanin cok yuksek olmasi ya da yazarin fikir ifadeden ziyade hakaret/zarar verme kasti gutmesi halinde yazarin entry profili goz onune alinarak yazarin hesabi tamamen kapatilabilir.

    - sozlugun mekanizmalarina zarar veren her tur kotuye kullanma/istismar fiili (coklu hesap kullanimi, oylama yolsuzlugu ve benzeri piclik/pustluk) yazar hesabinin gecici veya sonsuza degin kapatilmasina yol acar.

    - garbage entry profili (kuralina uydurarak olsa bile paso anket, forum, cop entry girisi, bir baltaya sap ve bi gibe derman olamama hali). bu durumda kotu karma da ucurma sebeplerinde destekleyici gosterge kabul edilebilir.

    - denetim ekiplerine uyarilara ragmen israrla hakaret etmeye devam etmek.
    ···
  15. 16.
    0
    oha

    bayaa artmış lan
    ···
  16. 17.
    0
    tamam yavrum,

    meteli̇ği̇mi̇z yok; ama yağmurumuz var

    sera etkisi deyin ne derseniz deyin
    eskisi gibi yağmıyor işte yağmur.
    özellikle büyük kriz zamanındaki
    yağmurlar geliyor aklıma.
    kuruş para yoktu ama bolbol
    yağmur vardı.
    öyle bir gece veya bir gün
    değil,
    7 gün ve 7 gece
    yağardi
    ve los angeles'in yağmur ızgaraları
    bu kadar çok yağmuru emebilecek
    şekilde yapılmamıştı
    ve yağmur kalin
    ve kararli
    ve düzenli̇ yağardı
    ve damlaların çatılara çarpışını
    oradan da oluk oluk
    toprağa akışını duyardiniz
    ve dolu,
    büyük buzdan kayalar
    patlayan
    oraya buraya saçılan havada uçuşan;
    ve yağmur
    kısaca
    durmazdi
    ve bütün çatılar akardı -
    evin her tarafına
    tencereler,
    kapkacaklar serilir
    tip tip sesleri bütün eve yayılırdı;
    ve kaplar boşaltılır,
    boşaltılır
    ve tekrar boşaltılırdı.
    kaldırımların üstünden geçerdi yağmur,
    bahçelerin içinden; ve merdivenleri tırmanıp
    evlere girerdi.
    el bezleri vardı, banyo havluları,
    ve yağmur genelde
    tuvaletlerden girerdi: köpüre köpüre, kahverengi, küçük girdaplarla
    ve külüstür arabalarla dolu olurdu sokaklar
    güneşli bir günde
    marş basmayan arabalarla,
    ve işsiz adamlar
    sanki canlılarmış gibi duran o eski arabaların
    can çekişmelerine bakarlardı
    pencereleri önünden;
    işsizler,
    yenik bir zamanın yenik insanları
    hapsolurdu evlerine
    karıları ve çocukları
    ve kedi köpekleriyle.
    kediler ve köpekler
    dışarı çıkmamak için diretir
    evin garip garip yerlerine
    pisliklerini bırakırlardı.
    işsiz adamlar
    bir zamanlar güzel olan karılarıyla
    evde tıkılıp kalmış olmaktan
    çıldırırlardı.
    korkunç tartışmalar yaşanırdı
    haciz ihtar mektupları
    kondukça posta kutularına.
    yağmur ve dolu, bezelye kutuları,
    yavan ekmekler; kızarmış
    yumurta, rafadan yumurta, haslanmış
    yumurta; fıstık ezmesi
    sandviçleri, ve her tencerede
    görünmez bir tavuk.
    babam, kesinlikle iyi biri olmayan babam
    her yağmurda, en iyi ihtimalle,
    annemi döverdi,
    kendimi üzerlerine atardım,
    bacaklar, dizler,
    çığlıklar
    ta ki
    birbirlerinden
    ayrılana kadar.
    "gebertic'em seni, " bağırırdım "bi' kez
    daha vurursan ona öldürürüm seni!"
    "çabuk bu huur çocu'unu
    çıkar burdan!"
    "hayır, henri, annenin
    yanında kal!"
    evet, bütün evler kuşatma altındaydı
    fakat sanırım bizim evdeki dehşet
    ortalamanın üstündeydi.
    ve geceleri
    uyumaya çalıştığımızda
    yağmur yağmaya devam ederdi
    ve karanlıkta
    suların odama girmemesi için
    cesurca direnen penceremden
    ayın yağmur sularıyla bulanık
    görüntüsünü seyrederken
    nuh'u hayal ederek
    ve gemisini
    tekrar oluyor galiba
    diye düşünürdüm.
    hepimiz düşünürdük
    bunu.
    ve sonra, birdenbire,
    dinerdi yağmur.
    galiba hep
    sabaha doğru
    5, 6 sularında dinerdi,
    huzur çökerdi her yere,
    ama tam bir sessizlik değil
    çünkü hala devam ederdi
    tip
    tip
    tip
    sesleri
    ve sonra sis ve duman
    dağılırdı
    ve sabah 8'de
    gözleri kamaştıran sapsarı bir güneşışığı
    düşerdi yeryüzüne,
    van gogh sarısı -
    çılgın, köredici!
    ve ardından
    sağanaktan kurtulan
    çatı olukları
    güneş altında
    genleşmeye başlardı:
    peng! peng!peng!
    ve herkes kalkıp dışarı bakardı
    hala yağmuru içine çeken
    bahçeler
    hiç bu kadar yeşil olmamış
    bir yeşil içinde
    ve kuşlar
    bahçelerde
    deli gibi cıvıldayan kuşlar,
    7 gün 7 gecedir
    yere konup da
    adamakıllı bir şey yiyememiş
    tohum yemekten
    bıkmış kuşlar
    solucanların
    toprak üstüne çıkmasını beklerlerdi,
    yarı boğulmuş solucanların.
    kuşlar solucanları önce topraktan çekip
    havaya kaldırır
    sonra da midelerine indirirlerdi;
    karatavuklar ve serçeler olurdu.
    karatavuklar serçeleri uzaklaştırmaya
    çalışır
    ama serçeler,
    açlıktan delirmiş,
    daha küçük ve çabuk,
    kendi paylarını
    kotarırlardı.
    erkekler verandada durur
    sigaralarını içerlerdi,
    şimdi kapı kapı dolaşıp
    büyük olasılıkla hiç bir kapı ardında
    bulamayacakları bir
    iş arayacaklarının,
    büyük olasılıkla çalışmayacak arabalarını
    çalıştırmaya uğraşacaklarının
    bilincinde.
    ve bir zamanlar güzel olan
    karıları
    banyoya girer
    saçlarını tarar,
    makyajlarını yapar,
    dünyalarını tekrar
    biraraya getirmeye çalışırlardı,
    onları saran korkunç mutsuzluğu
    unutmaya çalışarak,
    kahvaltı için
    ne hazırlasam diye
    telaşlanarak.
    ve radyo
    okulların
    açıldığını söylerdi.
    ve
    ardından
    işte ben
    yine okul yolundaydım,
    yollarda kocaman
    su gölcükleri,
    tepemde yeni bir dünya gibi
    güneş,
    evde annemler,
    okula
    zamanında vardım.
    bayan sorenson bizi
    "bugün tenefüs yok,
    yerler çok ıslak"
    diyerek karşıladı.
    çocuklar "aof"
    bağırdı bir ağızdan.
    "fakat tenefüs saatinde
    çok farklı birşey
    yapacağız," dedi,
    "ve çok zevkli
    bir şey!"
    hepimiz merak ettik
    bu çok zevkli şeyin
    ne olduğunu
    ve o iki saat
    bayan sorenson
    dersini anlatmaya
    devam ederken
    bir türlü geçmek bilmedi.
    küçük kızlara baktım,
    çok tatlı ve temiz ve
    dikkatli görünüyorlardı,
    uslu ve dik
    oturuyorlarken sıralarında
    ve saçları
    kaliforniya
    güneşi altında
    çok güzeldi.
    sonra tenefüs zili çaldı
    ve hepimiz eğlenceyi
    beklemeye koyulduk.
    ardından bayan sorenson sınıfa seslendi:
    "şimdi ne yapacağız
    biliyor musunuz, birbirimize
    yağmur sağanağı sırasında
    neler yaptığımızı anlatacağız!
    en ön sıradan başlayıp
    arka sıralara doğru devam edeceğiz!
    hadi michael, sen başla!... "
    ve hepimiz
    hikayelerimizi
    anlatmaya başladık, michael başladı
    ve herkes sırayla kalkıp devam etti,
    ve sonra farkettik ki
    hepimiz yalanlar söylüyorduk, tamamen
    yalan sayılmaz ama
    çoğunlugu yalandı
    ve oğlanlardan bazıları pis pis
    gülmeye başladığında kızlar onlara
    kötü bakışlar fırlattı ve
    bayan sorenson "tamam!" diye bağırdı
    "tam bir sessizlik istiyorum!
    siz merak etmeseniz de
    ben
    neler yaptığınızı
    öğrenmek istiyorum!"
    böylece biz de hikayelerimize
    devam ettik
    ve hepsi de hikayeydi.
    bir kız gökkuşağı
    ilk çıktığında bir ucunda
    tanrı'nın yüzünü
    gördügünü söyledi.
    bir tek hangi ucu olduğunu söylemedi.
    bir oğlan oltasını
    pencereden sarkıtıp
    bir balık yakalayıp
    kedisini
    beslediğini söyledi.
    hemen hemen herkes
    bir yalan uydurdu.
    gerçek
    fazla acı
    ve utandırıcıydı.
    sonra zil çaldı
    ve tenefüs bitti.
    "teşekkür ederim," dedi bayan
    sorenson, "hepsi çok
    hoştu.
    yarına kadar
    yerler
    kurur ve
    kullanılabilecek
    hale gelir."
    çocuklardan bir
    gürültü koptu.
    küçük kızlar
    dimdik ve uslu
    oturuyorlardı,
    çok tatlı ve
    temiz ve
    dikkatli,
    saçları dünyanın bir daha
    asla göremeyeceği bir güneşin
    ışıkları altında
    çok güzel
    görünüyordu.
    ve



    charles bukow
    Tümünü Göster
    ···
  17. 18.
    0
    gerek yok haco
    ···
  18. 19.
    0
    alacali tüy sorguçlar
    kadehte nasıl
    altın kabarcıkla
    fıkırdarsa ruhu
    saydam şarabın;

    denizde nasıl
    beyaz bir sırt gibi eğmeçlenerek
    köpürür,
    sonra yatışırsa dalga;

    ovada nasıl
    hoplayıp zıplarsa taylar
    oynayarak ve ışıldayarak
    sabahları;
    kah ansızın kişneyerek
    kah dörtnala fırlayarak
    salarak gür yelelerini
    rüzgara;

    i̇şte öyle
    fıkırdıyor bende de düşünceler,
    sokuluyorlar ayaklarına senin
    altın köpükler benzeri;
    ya da uysalca
    baş eğiyorlar oğlum
    önünde senin
    alacalı tüy sorguçlar gibi.

    jose marti
    ···
  19. 20.
    0
    ___________________xxxxxxxxxx
    ________________xxxxxxxxxxxxxxx
    ______________xxxxx__________xxxxx
    _____________xxxx______________xxxx
    ____________xxxx_______________xxxx
    ____________xxxx
    _____________xxxx
    ______________xxxxxxxxxxxxxxxx,,,
    __________xxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxx,
    _______ xxxxx____xxxxx_______xxxxxxx
    _____xxxxx__________ xxxxx______
    xxx
    ___xxxxx________________xxxxx
    __xxxx_____________________ xxxxx
    _xxxx__________________________xxxxx
    .xxxx_ xxxx_________________xxxxxxxxxxxxxx
    xxxx_ xxxx____________________xxxxxxxxxxxxx
    xxxx_ xxxx_______________________xxxxx_ xxxx
    .xxxx_ xxxx_________1905__________xxxx_ xxxx
    _xxxx_ xxxx______________________xxxx_ xxxx
    __xxxx_ xxxx____________________ xxxx_ xxxx
    ___ xxxx_ xxxx_________________ xxxx_ xxxx
    _____xxxx_ xxxxxx__________ xxxxxx_ xxxx
    _______xxxxx_ xxxxxxxxxxxxxxxx _xxxxx
    __________xxxxxx_ xxxxxxxx _xxxxxx
    _____________
    xxxxxxxxxxxxxx''
    ···