1. 1201.
    0
    Çalışmaları [değiştir]

    Ana madde: Nietzsche'nin çalışmaları

    Friedrich Nietzsche, çocukluk resimlerinden biri, 1861.
    Müziğin Ruhundan Trajedinin Doğuşu [değiştir]

    Nietzsche ilk kitabını 1872'de yazdı. Kitap Müziğin Ruhundan Tragedya'nın Doğuşu (Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Mugib) adını taşıyordu ve 1886'de Trajedi'nin Doğuşu, Hellenizim ve Pessimizm (Die Geburt der Tragödie, Oder: Griechentum und Pessimismus) adıyla tekrar düzenlendi.

    Bu eserleri, Yunan kültürünün aydınlanma çağına etkilerini konu alıyordu.[54] Nietzsche'nin ana karakterleri Apollon ve Dionysos idi.

    Kitabında yazar önce bir filozofa sonra da peygambere dönüşüyor gibi görünüyordu. Bu eseri akademik çevrelerce oldukça sert eleştirildi. Ulrich von Wilamowitz-Moellendorff en ağır eleştirileri yapanlardan biriydi. Bu eleştiriler Nietzsche'nin felsefesinin daha da koyulaşmasına sebep oldular.
    Çağa Aykırı Düşünceler [değiştir]

    Nietzsche yazmaya 1873 yılında başladı ve eserini 1876'da bitirdi. Bu çalışması Avrupa, özellikle Alman kültürü aleyhinde yazdıklarının bir derlemesi idi. ilk bölümünde yazar "Biz Filologlar" diye başlıyor ve "Filologun Görevleri"ni anlatıyordu.[55] Kitap dört ciltten oluşmaktadır;

    1. David Strauss: der Bekenner und der Schriftsteller, 1873 (David Strauss Eleştirisi)
    2. Vom Nutzen und Nachteil der Historie für das Leben, 1874 (Tarihin Yaşamımıza Etkisi)
    3. Schopenhauer als Erzieher, 1874 (Eğitmen Olarak Schopenhauer)
    4. Richard Wagner Bayreuth'da, 1876

    insanca, Pek insanca [değiştir]

    Nietzsche'nin bu eseri ilk olarak 1878'de yayımlandı. Daha sonra 1879'da onu eserin ikinci cildi takip etti. Eser aslında üç bölümden oluşmaktadır. Karışık Fikirler ve Maximler (Vermischte Meinungen und Sprüche) (iki bölüm), 1880: Gezgin Ve Gölgesi (Der Wanderer und sein Schatten). Üç bölüm 1886 yılında insanca, Pek insanca; Özgür Ruhlar için bir Kitap (Menschliches, Allzumenschliches, Ein Buch für freie Geister) başlığı altında toplandı.
    Böyle Buyurdu Zerdüşt [değiştir]
    Böyle Buyurdu Zerdüşt, orijinal basımın kapağı

    Ana madde: Böyle Buyurdu Zerdüşt

    Böyle buyurdu Zerdüşt - Herkes için ve Hiçkimse için bir Kitap(Almanca: Also Sprach Zarathustra - Ein Buch für Alle und Keinen, 1883–1885). [56]

    Böyle buyurdu Zerdüşt Nietzsche felsefesinin ana yapıtıdır. Kendi deyimiyle: “Yazılmış en yüce kitap, insanlığa şimdiye dek verilen en büyük armağan”dır.[57]Nietzsche, felsefesinde olduğu gibi yazım tarzında da var olan kuralları hiçe saymış ve kendine özgü bir edebi üslup kullanmıştır. Kimi zaman şiir, kimi zaman düz yazı, kimi zaman da ikisinin karışımıyla karşımıza çıkan yazım tarzını, belirli bir kategori içerisinde tanımlamak güçtür.

    Eserin geneli özdeyişlerden (aforizmalardan) oluşur. Nietzsche anlatmak istediği konuyu, benzetmeler ya da imalar kullanarak aktarır. Bu şekilde, okuyucunun bahsedilen konu hakkında düşünmesini ve kendisine ait bir yargıya ulaşmasını beklemektedir.Bu durumu şöyle açıklar : “Herkesin okumayı öğrenme hakkının olması, zamanla sadece yazmayı değil, düşünmeyi de mahveder. Dağlarda en kısa yol doruktan doruğadır; ama bunun için uzun bacakların olmalı.Özdeyişler doruk olmalı, kendisine hitab edilen de iri kıyım ve uzun boylu.” [58]

    Yazılarını bilmece, okuyucuları da bilmeceleri çözen kişi, bulucu olarak tanımlamıştır. [59] Fakat onun bu üslubu, zaman içinde felsefesinin algılanışını etkileyen kasıtlı çarpıtmaları ve yanlış anlaşılmaları doğurmuştur. Yaşadığı çağda kimsenin kendisini anlamasını beklemediğini, onu duyacak kulakların olmadığını söyleyen Nietzsche, bunun sebebi olarak da yaşadığı çağa ait olmamasını gösterir. [60] Kendisini henüz zamanı gelmemiş filozof olarak tanımlayan Nietzsche, felsefeye bakış açısını şu cümlelerle dile getirir: “Yazılarımın havasını soluyabilen, bunun bir yüksek yer havası, sert bir hava olduğunu bilir. Felsefe, bugüne dek anladığım yaşadığım gibisi, yüksek dağda, buz içinde gönüllü yaşamaktır.” [61]

    Kitapta Zerdüşt isimli karekterin gözlemleri ve bu gözlemler üzerine ürettiği düşünceler yer alır. Karakterin ismi iranlı bir peygamberin ismiyle aynıdır. Bu durum zaman zaman “Böyle buyurdu Zerdüşt” ün bir kutsal kitap olarak algılanmasına neden olmuştur. Nietzsche bu yanlış anlaşılmayı öngörmüş ve: “Zerdüşt adı ne anlama geliyor, sormadılar bana, sormalıydılar: Çünkü o iranlının tarihteki, korkunç benzersizliğini yapan şey, benimkinin tam tersidir.” [62] “Burada konuşan ne bir peygamberdir ne de din kurucusu denen o güç istemi ve hastalık kırmasıdır. Bağnazın biri değil burada konuşan, vaaz verilmiyor, inanç istenmiyor burada.” [57] cümleleriyle bu çarpıtmaların da önüne geçmiştir.

    Kitap, “Üstinsan” ve “Bengidönüş” kavramları üzerine kuruludur. [63] [64]

    Zerdüşt, herhangi bir topluma ya da herhangi bir çoğula hitap etmekten ziyade, tekil olarak sadece insanı ele alır.Bu yönüyle bir pgibologdur. [65] Ona göre kişinin en büyük düşmanı, yine kendisidir. [66] insana hedef olarak “Üstinsan” ı gösterir. [67]-Bu kavram üstün ırk ya da her hangi bir çoğulu anlatan bir kavram değildir!- insanı, hayvan ile Üstinsan arasında gerili bir ip olarak tanımlayan Zerdüşt[68], kişinin sürekli olarak “Üstinsan” a doğru kendisini aşması gerektiğini söyler.[69] Fakat kişinin kendisini aşması için, ilk önce insanın aşılması gereken bir şey olduğunu kabul etmesi gerekir. Başka bir deyişle yükselmek için, önce alçakta olduğunu kabul etmesi gerekir. Bu nedenle ‘insan’ kavrdıbını alçaltarak, sadece ‘Üstinsan’a giden bir köprü’ olduğunu savunur. [68]Üstinsan’ın var olma sebebi ise; insanın kendisini aşmasının farkına varmasının gereğidir.

    Yeni değerlerin üretilmesi için, var olan eski değerlerin hiçe sayılması gerektiğini savunur. .[70] Ona göre “iyinin ve kötünün yaratıcısı olmak isteyen, ilk önce bir yok edici olmalıdır ve değerleri paramparça etmelidir. ” .[70] Yaratılan yeni değerler ise tekrar tekrar kendini aşmak zorundadır. .[69] Hiçbir değere bağlı kalınmadan “Üstinsan” a doğru sürekli yol alınmalıdır. Bu anlamda, “kişinin kendisi olmasının koşulu, kim olduğunu hiç mi hiç bilmemesidir. ” [71] Genel olarak kitapta, “eski levhaları yıkmak” olarak tanımadığı (Bengidönüş) bu yıkıcı görüş hakimdir. Yeni değerleri üretmeyi ise kişinin kendisine bırakmıştır. ideallere, inançlara, törelere… Var olan tüm toplumsal değerlere bağlı kalanlara aşağılarcasına hitab eden Zerdüşt, kendi istemini kendi belirleyen ve her türden boyun eğmeyi reddeden herkesi dengi olarak kabul eder.[72]

    Her ne kadar bir yol gösterici, öğretici olarak algılansa da, kişilerin kendi düşüncelerini üretmesi gerekliliğini savunur. Ne bir takipçisi, ne de bir öğrencisi olsun ister. Bunu şu şekilde dile getirir : “Yalnız gidiyorum şimdi kardeşlerim! Siz de yalnız uzaklaşın buradan. Böyle istiyorum ben! Uzaklaşın benden ve koruyun kendinizi Zerdüşt’e karşı. Her zaman öğrenci olarak kalırsa insan, öğretmenine borcunu ödememiş olur.” [73]Ona göre kişi, “Üstinsan” ı kendisi var etmeli ve bunun için ne Zerdüşt’e ne de bir başkasına –tanrı dahil- ihtiyaç duymamalıdır.[74] Kendisinin efendisi olmalı, kendi yasalarını kendisi koymalıdır. Kendi yasasının yargıcı, celladı ve kurbanı olmak zorundadır. Kişinin kendi yasasının yargıcı ve celladıyla başbaşa kalmasını korkunç bir şey olarak tanımlayan[75] Nietzsche bunun koşulu olarak, kişinin kendisine karşı sert ve katılık kertesinde dürüst olması gerektiğini söyler. [76]

    Nietzsche’nin kendine özgü anlatım tarzıyla, birçok farklı anlam çıkarılabilecek özdeyişlerle, sert bir üslup kullanarak kaleme aldığı bu eseri, diğer eserleri gibi yaşadığı dönemde çok yadırganmış, birçok olumsuz eleştiriye mağruz kalmıştır. Nietzsche ise bu durumu normal karşılamış, aksi olsaydı kendisiyle çelişeceğini dile getirmiş[60] ve “Böyle Buyurdu Zerdüşt” ü okuyacaklara şöyle seslenmiştir: “Bir iç durumu gerçekten bildiren, yapmacık tavırlar takınmayan her deyiş iyidir. Bu konuda şaşmaz benim içgüdüm. Şüphesiz bu iş için dinleyen kulaklar, aynı tutkuyu duyabilecek güçte kimseler bulunduğunu varsayıyorum. Zerdüşt’üm bekliyor böyle dinleyicileri, daha uzun süre de bekleyecek! Onu inceleyecek değerde olmalı insan.”[77]“Bu gibi şeyler ancak en seçkinlerin kulağına ulaşır, burada dinleyici olabilmek eşsiz bir ayrıcalıktır, her babayiğidin harcı değildir Zerdüşt’ü duyabilmek.” [78]
    iyinin ve Kötünün Ötesinde [değiştir]

    Jenseits Von Gut und Böse adını taşıyan kitabında, Nietzsche'ye göre insan yaratısı olan iyi ve kötü dünyayı haksız yere şekillendirmiştir. Nietzsche bu kitabında sözkonusu tema çerçevesinde "nihilizmi anlama doğrultusundaki herhangi bir çabanın, yalnızca onun septomlarından hareket etmesinin bu anlama çabasını ekgib kılacağı fikrinden hareketle, kendinden sonraki felsefeye de bir yöntem olarak büyük bir etkiye sahip olacak olan, "jeneoloji" metodunu geliştirir"[79], ahlakı temeller.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 1202.
    0
    Ver msn ekliyim hadi :p
    ···
  3. 1203.
    0
    bek bekliyorum 40 a kadar amelelik yapamam :d
    ···
  4. 1204.
    0
    000000000000000000000000000000000000000000000
    ···
  5. 1205.
    0
    @466 (bkz: #14262000)
    ···
  6. 1206.
    0
    ···
  7. 1207.
    0
    bi daha
    ···
  8. 1208.
    0
    yok artık amk. bu kadar olmaz.
    ···
  9. 1209.
    0
    bnm entrymi deki rakamların toplamı 40 yapıyoro olmaz mı
    ···
  10. 1210.
    0
    1001 gece masalı gibi giberim 1001 benim uleyn
    ···
  11. 1211.
    0
    0000000
    ···
  12. 1212.
    0
    ···
  13. 1213.
    0
    Bittimi daLga :D
    ···
  14. 1214.
    0
    oyun bitmis beyler
    ···
  15. 1215.
    0
    bnm entrymi deki rakamların toplamı 40 yapıyoro olmaz mı
    ···
  16. 1216.
    0
    Aforizma (özlüsöz) Nietzsche'nin en belirgin edebî tarzıdır.

    * inançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
    * Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir düşünürü daha sert eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert eleştirmek uygun olacaktır.
    * Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu, ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh...
    * Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler.
    * insan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan soylu davranır.
    * Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan.
    * Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu, bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.
    * Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
    * Hakikatin temsilcisinin en az olduğu zaman, onu dile getirmenin tehlikeli olduğu zaman değil, can sıkıcı olduğu zamandır.
    * Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki ...
    * Uygarlaşmış dünya ilişkilerinde herkes, hiç değilse bir konuda kendini başkalarından üstün hisseder. Genel iyiyüreklilik buna dayanır. Çünkü, durum elverirse herkes yardım edebilir, o halde bir utanç duymaksızın bir yardımı da kabul edebilir.
    * Yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve genel düşüncelerini hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur. Aynı şekilde, bir ülkünün hizmetinde olan her insan, ülkünün kendisine artık hiç kulak asmaz; onun buna zamanı yoktur. Demem şu ki, ülküsünün hala tartışılabilir olmasından yana olmak çıkarına aykırıdır.
    * Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok fazla panzehir var.
    * Uygarlık tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz.
    * Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir.
    * Ey büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı nice olurdu mutluluğun!
    * Bir dost kimdir? Öteki bendir.

    Şiir üslubu [değiştir]
    Şiirlerindeki dış etkiler [değiştir]

    Nietzsche, şiirlerinde;

    * incil, Tevrat ve Kur'an
    * Sokrates
    * Schopenhauer ve ardılı Alman şairler
    * Goethe Divanı (Özellikle Çöl Kızları Arasında adlı şiirinde)
    * Wagner
    * Stendhal ve Dostoyevski'nin etkileri görülür.
    * Yunan trajedisindeki hitap şekilleri (özellikle Euripides, Sophokles'in yazılarındakiler) şiirlerinde de görülmektedir.
    * Latin yazınındaki, özellikle felsefi türdekilerden bazı kesitler, göndermeler vardır.
    * Homeros'un destanı ilyada ve Odessa neredeyse Nietzsche'nin şiirlerinin temel sütunudur.
    * Çağdaşı batı ve doğu şiirleri ile birtakım ABD'li yazarların çileci etkileri vardır.
    * Kilise metinleri, onun hitabet tarzını etkilemiştir.

    Nietzsche'nin kütüphanesi [değiştir]

    Ana madde: Nietzsche'nin Kütüphanesi

    Nietzsche Arşivi

    Nietzsche arşivinde Yunan Felsefesi'ne oldukça büyük bir yer vermiştir. O Kant, Mill veSchopenhauer'i de okumuştur,[82] Bu isimler zaten felsefesini ilk şekillendirenlerdi. Daha sonra Spinoza ile tanışmış ve ondan pek çok konuda etkilenmiştir.[83] Edebî anlamda 17. yy Fransız Edebiyatı ve aynı dönem Fransız ahlakçılarını da bolca okuma fırsatı bulmuştur. [84],[85] Bundan başka Pascal ve Stendhal'de listesindedir.[86]

    Paul Bourget'in Organizm'i de Nietzsche'yi etkilemiştir.[87] Ayrıca Rudolf Virchow ve Alfred Espinas aynı şekilde etkilemiştiler.[88]Nietzsche daha sonra Friedrich Lange'den Darvinizm'i öğrendi.[89]Charles Baudelaire'nin pek çok kitabını okudu.[90] Tolstoy'un Din Nedir?, Ernest Renan'ın isa'nın Hayatı ve Dostoevsky'nin Ecinniler kitapları kütüphanesindedir.[90][91] Ralph Waldo Emerson'dan pek çok kitap okumuştur.

    Niccolo Machiavelli'de ayrıca kütüphanesinde yer tutar.
    Nietzsche'nin Etkileri [değiştir]

    Nietzsche, felsefeye öldükten sonra nüfuz etmiştir. En ünlü eseri Böyle Buyurdu Zerdüşt dünya klagibleri arasında yerini almıştır. Felsefe dışında, bazı siyasetçilerce Hitler'i etkilemekle suçlanmaktadır. Hitler, Nietzsche'yi gençken okumuştur ve ondan "militarizm" alanında etkilenmiştir. Dreyfus Affair Nietzsche'nin tahrif edilmiş yazılarından "Antisemitik" anlamda etkilenenlerdendir. Alfred Dreyfus kendini "Nietzscheans" olarak tanımlar.[92] Naziler Nietzsche'nin felsefesini kullanmışlardı; ancak bilindiği gibi Nietzsche bir Alman düşmanıdır. Bu etkiden ise kız kardeşi sorumludur.

    Nietzsche Avrupalı filozoflardan, Michel Foucault, Gilles Deleuze, Jacques Derrida, Martin Heidegger, Albert Camus, Jean-Paul Sartre, Walter Kaufmann, R. J. Hollingdale, Alexander Nehamas, Georges Bataille ve Brian Leiter gibi isimleri etkilemiştir.

    Nietzsche, örneği taklit edilemeyecek kadar benzersiz ve ürkütücüdür... [93]
    Bütün kronolojisi [94] [değiştir]
    Nietzsche ve Annesi

    * 1844 15 Ekim: Nietzsche, Leipzig'in güney batısında Saksonya'da bir Prusya köyü olan Röcken'de Karl Ludwig Nietzsche adında papaz bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir.

    * 1849 30 Temmuz: Babasının ölümü.

    * 1858: Naumburg yakınlarında Almanya'nın önde gelen Protestan yatılı okulu Schulpforta'ya kayıt yaptırır.

    * 1864 Ekim: Teoloji ve filoloji öğrencisi olarak Bonn üniversitesi'ne kayıt yaptırır.

    * 1865 Ekim: Nietzsche, Bonn'daki filoloji hocası F.W.Ritschl'in peşinden Leipzig'e gider ve eğitimine burada devam eder. Leipzig'de eski kitaplar satılan bir dükkânda Schopenhauer'in bir kitabını bulur[95] ve arkadaşlarına bundan böyle bir "Schopenhauer'ci" olduğunu açıklar.

    * 1868 8 Kasım: Nietzsche'nin Leipzig'de Richard Wagner'le ilk buluşması.

    * 1869 Şubat: Henüz doktorasını tamamlamamış olan Nietzsche, Ritschl'in tavsiyesi üzerine Basel üniversitesi klagib filoloji bölümüne genç yaşta öğretim görevlisi olarak atanır.

    17 Mayıs: Nietzsche'nin Wagner ve Cosima'ya Tribschen'de ilk ziyareti.

    28 Mayıs: Basel Üniversitesi'nde "Homeros ve klagib filoloji" üzerine bir açılış konuşması yapar.

    * 1870 Ağustos: Nietzsche, Fransa-Almanya savaşı nedeniyle üniversiteden izin alır ve gönüllü sıhhiye eri olarak cepheye gider. Ama sağlığının bozulması nedeniyle iki ay sonra Basel'e geri döner.

    Mid October, 1871. Erwin Rohde, Carl von Gersdorff ve Friedrich Nietzsche.

    * 1871 Ocak: Basel Üniversitesi felsefe kürsüsüne yaptığı başvuru geri çevrilir. isviçre Alp'lerinden kalbi kırık bir şekilde ayrılır ve klagib filolog olarak mesleğinden giderek hoşnutsuz olmaya başlar, felsefeye yönelir. Bu yıldan sonra Nietzsche bozuk sağlığıyla sürekli bir mücadeleye girer.

    * 1872 Ocak: ilk kitabı " Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Mugib" (Müziğin Ruhundan Tragedya'nın Doğuşu) yayınlanır.

    Şubat - Mart: Basel'de "eğitim kurumlarımızın geleceği" konulu halka açık seminerler verir.

    22 Mayıs: Nietzsche, Bayreuth Tiyatrosu'nun temel atma töreni için Bayreuth'a giden Wagner'in 59. doğum gününde besteciye eşlik eder.

    * 1876 Ağustos: I. Bayreuth festivali. Wagner'le dostluğu gölgelenir.

    Eylül: Paul Ree ile birlikte Bayreuth'tan ayrılır.

    Ekim: Basel Üniversitesi sağlığının bozuk olduğu gerekçesiyle Nietzsche'ye bir yıllık hastalık izni verir.

    * 1878: "Menschliches, Allzumenschliches" (insanca, pek insanca) ilk bölümü Voltaire'e adanmıştır.

    3 Ocak: Wagner Nietzsche'ye yeni yayımlanan eseri Parsifal'in bir kopyasını gönderir.

    Mayıs: Nietzsche Wagner'e yazdığı son mektupla birlikte "insanca pek insanca: Özgür ruhlar için bir kitap" adlı çalışmasının bir kopyasını gönderir. Wagner'den tamamen kopar.

    * 1879: insanca, pek insanca 'nın ikinci cilt birinci kısmı: Assorted opinions and maxims. Nietzsche sağlığının bozukluğu öne sürülerek Basel'deki kürsüsünden istifa etmeye zorlanır. Bundan sonraki on yıl boyunca otel odalarında ve pansiyonlarda yaşayan yalnız bir gezgin yaşamı sürecektir.

    * 1880: insanca, pek insanca, ikinci cilt ikinci kısım: Gezgin ile Gölgesi.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 1217.
    0
    0000000
    ···
  18. 1218.
    0
    bnm entrymi deki rakamların toplamı 40 yapıyoro olmaz mı
    ···
  19. 1219.
    0
    bi şansımızı deneyek lan
    ···
  20. 1220.
    0
    0000000
    ···