/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Devam panpa süpersin
    ···
  2. 27.
    +3
    Geldim beyler

    ___________
    Kafaları kopmuş
    ingiltere aniden bastıran sisiyle ünlüdür. Yine sisin yoğun olduğu bir gün kadının biri şehirlerarası bir yolda arabasıyla seyahat ediyormuş. Sabahın erken saatleriymiş. Sis yüzünden pür dikkat ve olabildiğince yavaş gidiyormuş. Derken yolun iki tarafında oldukça garip açıyla park etmiş iki araba görmüş. Önce korkmuş. Ama merakına yenik düşmüş ve arabasını biraz ileride güvenli bir yere çekmiş.

    ihtiyatla ilk arabaya yaklaşmış. Her halinde savrularak durduğu belli olan otomobilin görünen bir hasarı yokmuş. Otomobilin etrafında dolaşan kadın şoför mahalinde yan koltuğa doğru yatmış bir adam olduğunu görmüş. Açık pencereden içeri uzanarak, adama seslenmiş. Yanıt alamamış. Bu arada farkında olmadan kapıyı tutunca eline yapışkan bir şey bulaşmış. Alacakaranlıkta eline bulaşan şeyin önce ne olduğunu anlayamamış, ama birden bire jeton düşmüş. Elindeki kanmış.

    Panik içinde arabasına koşmuş. Son sürat en yakın yerleşim yerine gidip, polise durumu anlatmış. ingiliz polisi hemen harekete geçmiş. iki arabanın bulunduğu yere vardıklarında, olağanüstü tedbirler alarak arabalara aynı anda iki ekip halinde yaklaşmışlar. Biraz sonra her iki ekip lideri, polis müdürüne arabalarda kafası kopuk birer ceset olduğunu rapor etmişler.

    Bir süre sonra cesetlere ait iki kafa bulunmuş. Kafaların her ikisi de darmadağan olmuş vaziyetteymiş. Otomobillerde ise hiç bir hasar yokmuş, cesetlerde başka bir darbe de. Kafalar ise kesici bir aletle kesilmemiş, güçlü biri ya da bir şey tarafından sanki bir serçe kafasıymış gibi çekip kopartılmışa benziyormuş. Polisler bu işin içinden bir türlü çıkamamış. Olaya ingiliz gizli polisi MI5 el koymuş.

    MI5'da yeni kurulan seri katil araştırma birimi, olay mahalini didik didik incelemiş. iki gün sonra MI5 karargahına bu esrarengiz olay hakkında bir rapor ulaşmış. Dehşet verici bu olay, aslına basit bir trafik kazasıymış. Raporda olay şöyle anlatılıyormuş. Yoğun sise rağmen hız yapan iki sürücü de bellerine kadar sarkarak yolu daha iyi görmeye çalışıyorlarmış. Karşı yönlerden gelen bu iki otomobildeki sürücüler hızla gelen diğer otomobili çok geç farketmişler. Kafaları birbirine hızla çarpınca, ikisinin de kafası kopmuş
    ···
  3. 28.
    0
    http://www.incisozluk.com...mini-benden-esinlendiler/
    BEYLER YARININ SINIRINDA FiLMiNi BENDEN ESiNLENDiLER ANLATIYORUM iÇERi GELiN.
    ÖLÜP ÖLÜP DOĞDUM.
    ···
  4. 29.
    +6
    Mısır tarlasında
    Köyün birinde genç bir kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken, kolunu bir mısır kabuğu kesmiş. Kegib bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bir kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine dönmüş.

    Aradan epey bir zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bir karıncalanma hissi varmış kesiğin olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora zütürmüşler. Doktor muayene etmiş ama bir şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii kadın oracıkta kafayı yemiş.
    Meselenin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kegib koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolaşıyormuş
    ···
  5. 30.
    0
    Reserved
    ···
  6. 31.
    0
    rezerved
    ···
  7. 32.
    +2
    DOBERMAN Ve HIRSIZ

    Newyork’un batısında yaşayan bi kadın akşam alışverişini yapıp eve dönmüş. içeri girdiğinde arka kapının açık olduğunu görmüş ama üzerinde durmamış. Burası herkesin birbirini tanıdığı, sakin, küçük bi kasabaymış ve insanlar kapılarını pek kilitlemezlermiş bile. Kadın elinde paketlerle mutfağa girdiğinde Doberman cinsi köpeğinin acıdan kıvrandığını farketmiş. Sanki hayvanın boğazında bi’şey varmış da onu çıkarmaya uğraşıyo gibiymiş. Köpeğini hemen arabaya koyup veterinere zütürmüş. Veteriner de tanıdıkmış zaten, “Sen eve dön, işine bak, ben nesi olduğuna baktıktan sonra eve bırakırım köpeğini” demiş.
    Kadın eve döndükten kısa bi süre sonra telefon çalmış. Arayan veterinermiş ve sesinde gizleyemediği bi heyecan varmış, “Evin içinde olağanüstü bi’şey farkettin mi?” diye sormuş. Kadın da herşeyin normal göründüğünü söylemiş. Ama telefonu kapattıktan sonra içine kurt düşmüş, sağı solu daha dikkatli incelemeye başlamış. Üst kata çıktığında merdivende ve duvarlarda kan izleri olduğunu görünce hemen veterineri aramış ve durumu anlatmış. Adam da, “Vakit kaybetmeden polisi ara. Ben de oraya geliyorum. Sanırım eve davetsiz bi misafir girmiş. Köpeğinin boğazından iki tane siyah, yarım insan parmağı çıkardım” demiş. Polis geldiğinde kısa bi araştırmadan sonra zenci hırsızı evin bodrumunda, kaybettiği kandan ötürü baygın halde yatarken bulmuş.
    ···
    1. 1.
      +2
      Bu hikaye gerçektir beyler
      ···
  8. 33.
    +2
    akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.
    Bir an da
    kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.
    Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey söyleyemeyecektim. Ben Jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.
    Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güçlü hissediyordum ve doğru karardı.
    Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim. .
    Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi acısından, kabul ettim.
    Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.
    Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya zütürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma' Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme' diye fısıldadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu işe zütürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.
    2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişti, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.
    4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.
    5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.
    Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. isyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.
    Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kucağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağımı söyledim.
    Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ' Senin ateşin mi var' diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi ekgibliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi... Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım, üzerinde ki Karta daseni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım' .
    Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı . En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.
    ilişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil . Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.
    ilişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anldıbına gelecek şeylere meşgul ol.
    Mutlu bir beraberlik yaşa.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    0
    rez panpa hepsi çok güzel süper gidiyosun bunlarla bi kitap yapsan zengin olursun
    ···
  10. 35.
    +2
    .
    sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa doğru zütürülüyormuş. mısır tarlasının ortasında tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. balıkçılar "acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük" diye endişeye kapılarak cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar. nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. hemen ambulans çağrılmış. delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış. operasyon altı saat sürmüş.
    ameliyattan çıkan doktor alnından akan terleri silmiş ve "çok zor oldu ama galiba yaşayacak" demiş
    ···
  11. 36.
    +1
    Bazıları alıntıdır beyler abartmayalım
    ···
  12. 37.
    +3 -1
    adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti.
    onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar.
    değişik konular üzerinde konuştular. birden allah ile ilgili konu açıldı…

    berber: ” bak adamım, ben senin söylediğin gibi allah’ın varlığına inanmıyorum.”

    adam: ” peki neden böyle diyorsun?”

    berber: ”lütfen bana söyler misin, eğer allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu,
    terkedilmiş çocuklar olur muydu? allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini üzmezdi.”

    adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi.
    berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı.
    tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.
    adam bu kadar incin göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti.
    adam berberin dükkanına geri döndü.

    adam: ” biliyor musun ne var, bence berber diye bir şey yok”

    berber: ” bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.”

    adam: ” hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.”

    berber: ” hım… berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?”

    adam: ” kesinlikle doğru! püf noktası da bu! allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi.
    işte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!”
    ···
  13. 38.
    +3
    evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. uyku sersemi adam telefonu açtı.
    telefondaki ses annesine aitti.
    telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti?
    annesi "nasılsın oğlum iyi misin?" diye sordu.
    oğlu şaşkın bir ifadeyle "iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi
    misiniz?" dedi.
    annesi "biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim" dedi.
    oğlu da "anne bunun için mi aradın saat sabahın üçbuçuğu yarında
    konuşabilirdik" diyince annesi de "rahatsız mı ettim oğlum?" dedi.

    oğlu "evet anne rahatsız ettin" diyince annesi

    "30 sene önce sen de beni bu
    saate rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun"

    okuyunca insanin yuzunde tatli bir tebessum birakan hikayelerdir bunlar...
    ···
  14. 39.
    0
    Beyler kısa hikayelere devammı edeyim yoksa uzun soluklu bir hikayeyemi başlayayım?
    ···
    1. 1.
      0
      kisa devam et panpa boyle daha guzel ve farkli
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      uzun yaz bence panpa sen uzunları süper yazıyosun
      ···
  15. 40.
    0
    ne anlatıyorsun panpa özet geçsene
    ···
  16. 41.
    0
    Rezerved
    ···
  17. 42.
    0
    uzun yazıyosan haber ver panpa
    ···
  18. 43.
    0
    Hic
    ···