Çok küçüktüm, henüz 11 yaşındaydım. 7.sınıfa giderken yakın arkadaşım, aynı zamanda sıra arkadaşım Ali'de bir tuhaflıklar sezmeye başlamıştım. Bana sürekli alttan alttan dokunur, omzumu okşardı. Klagib ergen muhabbeti, taşak muhabbeti diye bir şey demezdim. Bir gün çıkışta hepimiz servislere dağıldığımız sırada Ali beni okulun arka tarafına çağırdı. Ağzımı tuttu, tuhaf bir bakış attım, herhalde şakalaşıyoruz sanıyordum, hatta ben de göbeğine falan vuruyordum. Ali iyice abarttı ve dudağıma yapıştı, oradan ayrılıp servise koşmaya başladım. Ali'nin geride duvara dayanmış yere doğru bakarak kendini sorguladığını hissedebiliyordum. Malesef aynı servisteydik, benden 2 dakika sonra o da geldi. Normalde hep beraber oturmamıza rağmen yüzüne bile bakmadan en arka 6'lık koltukların en sol köşesine oturdum. Ali yüzüme bile bakmamıştı, biraz mahcuptum ona karşı, aşırı tepki vermiştim sanırım ama öfkeliydim, bu kadar kolay olamazdı.

Hikaye kurgudur, eğer istek gelirse devam ederim.

... Bir gün yine arkadaşlarla arka sırada taşak muhabbeti yaparken sınıfa müdürle birlikte yeni bir öğrenci girdi. Aslında bu yeni öğrenciler müdürle falan gelmezdi, müdür kıçını yormazdı, tuhafıma gitmişti. Çocuğun Suriye'den ailesiyle birlikte kaçtığını öğrendik. Temiz yüzlü, uysal bir çocuğa benziyordu, ayrıca Suriyeli olmasına rağmen yakışıklıydı, hemen Ali'ye baktım,

Blu: Lan gavat oğlu gavat nereye bakıyon? (Ensesine bir şaplak attım.)

Ali: Lan, dur dıbınakoyduğumun çocuğu korktum (Dalmış, gitmiş gavat.) Yakışıklı çocukmuş ya.

Blu: Ulan sen işini biliyorsun muallak. (Sanırım ağrına gitti, yüzü düşmüştü. muallaklere "muallak" diyince neden üzülüyorlar anlamıyorum.)

O sıralar her okulda bulunan ama aslında bir gib yapamayacağını bildiğimiz okulun serseri(!) çocuğu ve tayfası bizim sınıfa akın dediyordu..

Ertesi gün Ali'ye bayağı soğuk davrandım, 1 hafta falan böyle geçti. O hafta onun gelmesiyle ve özür dilemesiyle barıştık,

Ali: Kanka bu yaşadıklarımız aramızda, lütfen kimseye söyleme.

Blu: Tamam tamam, sıkıntı yok ama dikkat et sakın kimsenin dudağına yapışma ha.

Ali: Hahaha tamamdır, bak aramızda giberim belanı.

Ali'nin eşcinsel olduğunu öğrenmiştim ve ne yalan söyleyeyim biraz korkuyordum ancak arkadaşımdı ve ihanet edemezdim. 1 ay falan böyle geçti.

Sardı panpa devam.

Devam panpa rez

Bu arkadaşlarla aram iyidi ancak nedenini bilmediğim bir şekilde Ali'ye sürekli kötü davranıp, dalga geçiyorlardı. Ali o zamanlar en iyi arkadaşımdı, buna izin veremezdim tabii ki. O grubun lideri çocuk biraz takunu çıkarmaya başlamıştı, sinirlendim ancak başıma bela almak istemiyordum, hafiften Ali'yi tartaklıyorlardı. Müdahale etmem gerekiyordu ama sanırım başıma bela alacaktım, ne yalan söyleyeyim tırsıyordum. Aram iyidi muallaklerle gerçe, sıkıntı olmazdı.

Lider çocuk: M

Blu: Oğlumm bırakın tamam çocuğu, Ha dur bak sana futbolcu kartlarr...
(sözümü kesip.)
M: Sana ne oluyor oğlum, gibtirtme futbolcu kartını, hayırdır lan?

Blu: Hah! Futbolcu kartı diyorduk, aga 3 tane Ronaldo çıkard...

M: Sen benimle dalga mı geçiyorsun lan top? giberim ronaldo'nu indir elini bak.

Blu: Ha Ronaldo demişken, Güç 92 oğlum direkt 12'den vurdum lan!

Ardından suratımda bir ağrı hissettim, yemiştim yumuruğu, arkadaşları diklenmeyle karışık ayırdılar.

Blu: Bak iyi vurdun, biraz kondisyonunu geliştirmelisin ama ha.

(iyice sinirlendi puşt.)

M: LAĞRAK SEni giberm çocuj... huur çcuğu... Amın oglii... Seslerden hiçbir şey anlaşılmıyordu, nöbetçi öğretmen gelmişti.

Yok yere onlarla beraber ben de disipline gitmiştim. O ders kitap okuma saatiydi, en sevdiğim dersti (aslında taşak yapıyorduk, öğretmenin gibinde değildi.) Bu dersi disiplinde geçireceğim için canım sıkılmıştı. Ali'de benimle beraber geldi, şahitlik yapacaktı. Zaten tipler belalı oldukları için müdür onun daha fazla şahitleri olmasına rağmen çocuğa uzaklaştırma vermişti. O olay da öyle kapandı, sanırım.. Okulların kapanmasına ve yaz tatiline 1 ay kalmıştı, okulda arkadaşlarla birlikte rastgele kızlarla muhabbet edip, taşak geçme oyunu oynuyorduk ancak Ali bunu çok kolay yapıyordu, sebebini yalnızca ben biliyordum. Bizimle beraber Abdü ve Şahmeran'da vardı. Şahmeran'da bu işte gayet iyidi ama Abdü'nün sıkıntıları vardı, Ali onu eğitiyordu, aslında hepimizi eğitiyordu, ben o tuhaf derslerini gülerek izliyordum.

Öhm. Ses gelirse yarın sabah devam ettirmeyi düşünüyorum, etkileşime göre uzun soluklu bir hikaye olacak.