en utandığımız anları yazalım beyler

reserve

reserved

rezerve

(bkz: beyler van a yardım etmeliyiz) bu başlıkta giblenmemek bayaa utandırdı; insanlık adına amk

rezervettin

amk yer: eskişehir çarşı migros, porsuk kıyısı. okula gidecem, üstümde siyah kazağım var. o gün de iyi süslenmiştim, kendimi iyi hissediyorum yani. özgüven tam. dedim önce bi migrosa uğrayayım bi deodorant alayım diğeri bitti. girdim migrosa gittim kozmetik kısmına. özellikle baktım pudralı ibaresi var mı diye. baktım yok, üstüme de bi iki sıktım pudra mudra bi şey çıkmadı. nasılsa tamamdır bunu aldım kasaya gidene kadar bi sıkınayım dedim. gittim kasadan geçiriyorum, amk yan kasadaki kasiyer beni nasıl kesiyor anlatamam beyler. amk baktım hala bakıyor içimden de diyorum bi yandan oha oha kes de bu kadar da kesme amk sınırı var falan o ara özgüven tam bende amk. baktım kız bi süre sonra dayanamadı tebessüm etti, benim ürün o arada kasadan geçiyor. ben kızın sırıttığını görünce daha da bi tribe girdim olum kız bana tebessüm etti falan ben de kalktım şöyle cool bi gülücük attım. neyse o karizmayla aldım marketten çıktım tam porsukun orada, burger kingin önünde dur dedim kokmayayım sıkayım şunu, amk abandım da abandım deorant çabuk uçuyor kalıcı olsun diye. bildiğin üstüme kökledim. o arada hiç üstüme başıma bakmıyorum ama geçen insanlarla göz gözeyim. amk bi süre sonra benim siyah kazağa bi baktım önümde a milli takımın forması gibi enine hayvan gibi bembeyaz çizgi. meğerse dıbına koduğumun deodorantı pudralıymış, üstüne gib kadar pudralıdır yazmışlar. ilk elime-üstüme sıktığımda da daha ürünü almadan çok sıkmayayım diye az sıktığımdan gelmemiş. amk o burgerin önünde millet bana bakıyor, o kazağı sırtımdaki çantaya rağmen formula 1 pitstopu gibi 6-7 saniyede çıkarıp çantaya atmam bir oldu. allahtan altta tişört atlet falan değil gömlek vardı. yoksa mağazaya girip kazak alana kadar zebra gibi gezerdim. ama harbi o insanların bakışları arasında o cool tavırlarla bi anda yerlebir olmam çok kötü oldu. fena utandım sonra da halime güldüm geçtim amk.

1. sınıftım amk hiç unutamam hoca ders anlatıyor ders anlatırken tuvalete gitmeye de izin vermiyor ben bir sıkıştım bir sıkıştım söyliyemiyorum da kızıcak diye sonra hoca dersi bitirdi hemen koştum tuvalete pisuarların önünden büyük tuvalete doğru koşarken altıma bıraktım dıbınakoyim sonra tuvalette elimden geldiğince temizledim falan suyla gittim sınıfa sırama bi oturdum vıcık vıcık amk sonra herkes sınıftan çıkınca kalkabildim ayağa annem eve gidince bir azarladı bir azarladı.

reservvvvvvvvvv

reserved

ulan nerede takunu, osuruğunu tutamayan varsa hepsi bu siteye toplanmış. travmatik veletler sizi. sayfa 25

e hadi amk okumayın sadece yazın arada

rzvrd +4.e

ccc başlık diriltici team ccc

bir akraba düğünü var akşama. aynı akrabanın bahçesindeki dev kazanda yöresel bir yemeğimiz pişiyor (herkes dövme diye bilir, bizim buralarda aşur derler). bir kazan salça düşünün işte kaynamakta olan.

aşurun özelliği sırf bu yemek için yapılan büyük tahta kaşıklarla dövülerek oluşturulmasıdır. sülalenin genç erkekleri sırayla kaşığın başına geçip kazandaki aşuru dövüyor. herkes kazanın başına toplanmış, gülünüyor, şakalaşılıyor felan..

doğuştan aynştayn olan ben o anda parlayan dahiyane bir fikirle dev bir mikser yapmaya karar veriyorum. büyükçe bir matkabın ucundaki mili ahşap kaşığın arkasına sabitliyorum. bu sayede dev mikserim hazır. matkabın hız ayarı konusunda en ufak bir düşüncem bile olmadan bütün sülalenin şaşkın bakışları altında arkasına matkap sapladığım kaşığı bir kazan karışımın içerisine batırıp matkabın tetiğine basıyorum.

vııııjjjttt deyu deliren matkabın ucundaki kaşık çılgın bir şekilde kazanın içindeki karışımı etraftaki akrabaların üzerine fışkırtıyor. düğün kıyafetleriyle yemek bekleyen sülalenin yarısını salçalı, yağlı bir karışıma buluyorum.

kısa bir sessizliğin ardından suratımın rengi değişmeye başlıyor. sarıdan kırmızıya, kırmızıdan mora doğru ilerleyen bir gökkuşağına dönüşüyorum.. herkes tepeden tırnağa aşura bulanmış halde bana bakıyor. kaşığı ve matkabı kazanın içine bırakıp sessizce yol alıyorum bahçeden.

ne düğün, ne dernek. doğruca meyhaneye yollanıyorum...

aradan 20 sene geçti halen benim de içinde olduğum her toplantıda anlatıp rezil ediyorlar beni.. bir düğünün dıbına koyuş hikayem dalga dalga efsaneleşiyor utancımı bir tablo gibi asırlarca yaşatmak için...

edit: aşur http://www.incicaps.com/asur-586x418.jpg

eski eşim benim ailemle birlikte seyahate gidecek. annem, babam, ablam ve eski eş. ben işlerim nedeniyle gidemiyorum...

o zamanki evimin dış kapısı salonun hemen önündeki hole açılıyor. salonumda dev bir akvaryum, önünde ayı postu felan, uğraşmışım, güzel mekan yapmışım. bütün ailemin ve eşimin gidişini takip eden saatlerde iki tane profesyonel huuryla eve geliyorum. elimizde bir ton içki, çerez vs. uzun ve eğlenceli bir gecenin planlarını yapıyoruz.

o zamanlar burada havaalanı yok, en aykın adana. buradan adanaya midibüslerle gidilecek, oradan da uçakla seyahate. buradan adana 3,5 saat gibi.

neyse, gece ilerliyor, içkiler içiliyor, evin dış kapısını tam karşıdan gören akvaryumun önündeki postun üstünde inceden soyunmalara, birbirimize hallenmelere başlıyoruz. kadınlardan bir tanesi tamamen çıplak, diğeri sadece iç çamaşırlarıyla ben ise altımda şortla postun üstündeyiz.

o lanet sesi duymamla kafamı kapıya çevirmem bir oluyor. açılan dış kapının önünde ağızları bir karış açık ve tamamen tepkisiz durmakta olan eşimi, annemi, babamı ve ablamı görüyorum...

donuyorum. adeta bir heykele dönüşüyorum. ayağa bile kalkamıyorum.

ilk şoku atlatan huurlar hızlıca toparlanıp gibtirip gidiyorlar. ben ayağımda şortla bu insanların önünde ve halen postun üzerinde duruyorum.

kaybettiğin eğlence gecesine mi yanarsın, huurlara ödediğin paraya mı yanarsın, bütün aile bireylerine rezil olmana mı yanarsın, eşinin ailenle aynı safta sana karşı cephe almasına mı yanarsın...

yine edit: ayı postu imitasyondu, kürkü için bir hayvanı öldüren zihniyeti gibeyim.

rezerve

manita var yanımda. mahallede gibtiğim kız selam vermez mı ? içime boşaldığım an

rezerved amk fena güldüm gece gece 10.dan okumaya devam edecegim vesselam

bana orta okuldayken teklif eden bi kız vardı ben o zamanlar gibim kalkmadıgı için teklifini reddetmiştim öyle geçti yıllarcada görmedim liseden sonra üni. hazırlıkteyken oda benim gittiğim dershaneye kayıt olmus hemen tanıdım ama ne güzellik artık ben kıza yazar oldum.. birgün tam açılcam dershane günü öncesi sabahlamıstık bayagı bi içmişim cesaret full otoya bindim kızda hemen arkamda oturuyor.. otoda midem bi bulandı oldugum yere kusuyorum ama öyle böyle değil hemen orda müsaitt bi yerde dedim.. bidahada uzun br süre dershaneye bile gitmedim mk

nerden bıleyım arkadasımın annesı oldgunu. ooff karıdakı züte bak dedim. koşa koşa uzaklaştım