/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1 -1
    Eski okurlara:Bitti sanıyordunuz. Daha yeni başladı

    12,5 falandım... yok dalga geçmicem 14 yaşındaydım. liseye başlamıştım işte yeh gidi dıbına koyim. sanki dünyada en çok içen ben varmışım gibi davranıyordum.3 miller ile pertim çıkıyordu oysaki. vasat bi anadolu lisesinden başladım okumaya
    bekleyin gelecem konu düşer zaten.

    okulun ilk dönemi saf katıksız bir liseliydim. müzik öğretmenin kuzeni ile sahilde yiyişirken yakalanmıştım direk müzik karneye bir. geri kalan desleride önemsemedim toplamda 8 tane birim vardı. okudğum okul nasıl desem denize biraz yakın. deniz dediğim sahil sanayi şehrinde okuyorum. okulun etrafı full meyve ağacı ağırlıklı elma ve kiraz.
    okulun ilk dönemindeki liseliliği boş verelim. annem babam ağzıma sıçtı karneyi görünce.it gibi ders çalışmaya başlamıştım. okulun 2. dönemi bahçede ders çalışırken[sınıftan dışarı çıkınca bile ders çalışıyordum hocaların hepsi beni itin kopuğun teki sanmıştı, müzik hocasınında hakkımdaki kötülememeride cabası tabi] yanıma bir kız bir erkek geldi oturdu. bunlar konuşuyordu falan hiç giblemiyodum ne dediklerini. hatta kalkıp başka yerdemi ders çalışsam diye düşünüyordum.ben ayağa kalktım sınıfa gitmek için. yanımdaki çocuk omzuma dokundu. sınıfamı çıkıyorsun dedi. çok korkutucu soğuk bir sesi vardı. simsiyah deri ceketi. okulun içinde küpe takmıştı pekekent bide. evet die cevap verdim. ablanada rafaketçi ol bakalım dedi. tamam dedi yanındaki kızla beraber içeri doğru gitmeye başladık. bizim okul böyleydi. yani sen 10 sınıf ol 9.sınıfın ağzına sıçarsın.bu kızla erkek ise ya 11 yada 12 idi.11ler neysede okulda 12ler ile konuşan dokuz olmazdı. genelde bi iki 9 lardan lolita çıkar anladınız siz onu... onlar konuşurdu

    ondan sonracığıma. kız güzel bi kızdı kiraz gibi dudakları sarı saçları mavi gözleri vardı. siyah yada kızıl saçlı olsa yamulurdum. benim sınıfım diğer 9lardan farklı olarak 10sınıfların arasındaydı. bilirsiniz 4 sene önce anadolu liselerinin kontenjanı artırıldı. sınıf olmayınca bizide postaladılar züt gibi bi yere affedersiniz.9 sınıfların katında kız bana sen istersen git dedi.yok benim sınıfım yukarıda dedim bi kat daha çıktık. kız bana döndü senin ismin ne diye sordu. onur dedim [gerçek adım bu ama insanlar başka isimle seslenir].kız gülümsedi peki onur bende arya buraya kadar getirdiğin için sağol tanıştığımıza memnun oldum dedi. elini uzattı.
    bu bi tuzak falanmıydı. yanındaki çocuk birini dövmek istedi bahanemi bulamıyordu. elini sıkmasam hepten sorun çıkardı.ben bunları düşünürken kızın suratı büzüldü. bende hafiften hızlı biçimde elini tuttum tokalaştık. kızın elini nerdeyse hissetmedim bile.o kadar hafif sıkmıştım. kız bana baktı görüşürüz dedi. yukarıya doğru çıktı 11.sınıflardan birine girdi. bende tırsak tırsak sınfıma girdim ders çalıştım. sonraları o kız benim ödümü koparan bi hayvana dönüşecekti neyse kimse var mı ya
    edit:yokmuş

    aradan 3-4 gün geçti sanırsam.tam hatırlamamı beklemeyin amk it gibi ders çalışıyorum o aralar. okulun dışan çıkmak öğle yemeğinde serbestnormalde hep dışarda yemek yerdim. dışarda dediğim dşarda paket yaptırır bahçeye gider kitabı açar yemek yer ders çalışırdım. hocalarımdan bir kaçı değişmişti bu güzel bişeydi. hatta yeni edebiyat hocamız senin gibi birinin nasıl bu kadar zayıfı olur demişti. sonradan kendisi 1 olan edebiyatım karneme ikinci dönem 5 gelince öğretmenler odasında müzik öğretmeniyle kavga edecekti.[bütün o 8 tane birde 7 tanesi 4 yada 5 geldi. fakat müzikten kalarak yazın bütünleme sınavına girdim]
    o gün ne olduysa yemek yedikten sonra kantine gidip maden suyu aldım. maden suyunu aldıktan sonra birisi onur diye seslendi.ses bana tanıdık gelmiyordu ama kimsi. etrafıma aval aval salak salak bakıyordum. arya ordan elini kaldırmış gel gel yapıyordu. yanında başka bir kız ve 3 erkek vardı. bunlar kesin 11 di.hepsi korkulacak tiplerdi. yanlarına gitmekten başka çarem yoktu. oraya gidince beni aşağlayacak dalga geçecek ezeceklerdi. sakin olup boyun eylmeliydim. cebimde para olmaması çok güzeldi çünkü illa o parayı sövüşleyeceklerdi. maden suyunu diktim yarısını içtim yanlarına gittim. ayakta masanın üstünde dikiliyordum

    ben dikiliyorum ayakta. siyah deri ceketli çocuk geldi oğlum ne dikiliyon otursan dedi. oturdum tırsak tırsak. sonra bana baktı dirseklerini masanın üstüne koydu. benim başım aşağı eğikti hafif. dokuzuncu sınıf olduğum her halimden belliydi.yan masalara göz ucuyla batım hafiften herkes bizim masaya bakıyordu. kavga geliyordu ve dayak yiyecek sünepede dayağı atacak elemanda kabak g,b, belliydi. çok kötü rezil olacaktım. gözlüklerimi çıkarsam mı diye düşünüyordum. ablana sataşan oldu mu yolda dedi. arya lafa girdi "faruk rahat bıraksana çocuğu" dedi.yok ne sataşan olacak hem boşunamı yanındaydım dedim. faruk denen elemana yağ çekiyordum.
    ···
  1. 2.
    +1
    ibenin hoşuna gitmişti aferin aferin dedi başımı okşadı.bak bu tolga abin dedi. benim gibi sıska uzun gözlüklü bir şeydi. bembeyaz tenli simsiyah saçlı hafif sakallı bi çocuktu. buda mert ama biz çelik deriz soy adı o dedi. tolgaya başımla sevam verdim o arada. mert döndüğümde bana elini uzattı elini sıktım. çelik gibi çocuktu. orta boylu ve çok kaslıydı.bak buda ecem ablan dedi. siyah kısa saçlı kısa boylu mas mavi gözlü bi kızdı.10 sınıf hatta 9 gösteriyordu.

    faruk bana bak dedi ona baktım. neden burada olduğunu merak ediyorsun dimi dedi. evet hayliyle hatta nedne sizinle tanıştığımı da dedim. faruk göz kırptı. biraz rahat ol seni bahçede gördüm .yalnızsın sürekli ders çalışıyorsun. okuduğun kitaplarıda gördüm diğer 9 lardan farklısın. bizi yanımızda daha kendini takılırsın biraz fenamı olur dedi. okuduğum kitapların hepsi din üzerineydi. islam dini değil genel budizm ve benzeri doğu dinleri.
    siz budist falan mısınız diye sordum.yok değil diye cevap verdi.o sırada zil çaldı. bizim dersimiz boş hadi sen sınıfına git bi ara konuşuruz seninle dedi. beni bi güzel kışkışladı anlayacağınız. sıkıyorum ama az kaldı action başlıyor xdé [lise yıllarına gidince kafa biraz yumuşadı ]

    aradan bir iki gün geçti.ben bu elemanları görmemek için sabah girip akşam çıkıyordum sınfıtan. sevisi bile bekletiyordum.ne alaka anasını satayım budist kitapları ile bunlar. esrar keş falanmıydılar yoksa. olabilir bilemicem belkide benden saçma salak astral seyahat numaralı isteyecek bir gurup insandılar. daha önce başıma gelmişti bu durum. oysaki budizm'de meditasyon vardır. astral seyehat çok daha farklı bir şeydi.sen neden okuyorsun bunları diyeceksiniz. tamamen meraktan. biraz çıkmazda kalmıştım din konusunda. inanacak bir şey arıyordum.o güne dönelim. okulun kantini büyüktü. hatta içinde 2 tane pinpon masası var. beden deslerinde millet oyun oynarken ben kantinde ders çalışırdım hep.o günde aynısı olmuştu ben ders çalışıyordum 2 arkadaş pinpon oynuyordu. bizim sınıfta kızlar vardı onların yanına gitmek istemiyordum ama pinpon seside kafamı yiyordu.ben tam ders çalışmaya odaklanmıştım birisi omuzuma dokundu. göz ucuyla baktım faruktu. şaşırmıştım elim ayağım titremişti. kalemi yere düşürmüştüm iyi hatırlıyorum. işin yoksa bizim yanımıza gelsene dedi. bende kalemi kitabın arasına koyup yanlarına gittim. sınıftaki elemanlar tip tip bakıyordu. bizim okulda böyle bir olay pek olağan değildir. hele benim gibi 1.dönem okulda içip 2 . dönem içine ansızın kapanan birisi için. gerçekten insanlar bir şeyler sakladığımı düşünüyordu. birden derslerim çok iyi olmuştu. insanlar buna inanmıyordu. çok dışlanmıştım. aslında iyi olmuştu derslerime odaklanmıştım bu sayede.
    ufak bir kapısı var kantinin oradan dışarıya çıktık. arka bahçeye geçtik. bunların tayfa ekgibsiz burdaydı. zaten hepsinin dersi boştu.[faruk'un tayfa diyeceğim çünkü başları o gibi bir şeydi] faruk'un tayfa full 11 . sınıf dil'di.dersleri sık sık boş olurdu. hepsinin kafası rahattı anlayacağınız sınav stresi falan yok.ark bahçede ağaçların içinde 2 tane bank vardı karşılıklı 3 erli sıkış tepiş oturduk işte onlara. faruk beni tam karşısına aldı. arya her zamanki gibi faruk'un yanına sokulmuştu. durun otobüsten inip otobüse binicem durakta devam ederim çalacaktı ben müsade istedim sınıfıma gittim.o gün öyle geçti gitti. akşam eve gider gitmez ilk işim defter sayfalarını açmak oldu. sayfalar malesef mevcut değil.
    satanizm hakkında bilgi veriyordu. çok kötü bir yazısı vardı. kesin faruk yazmıştı bunları. sanatizm bir kaç farklı dala ayrılır.bu dalların hepsini anlatıyordu sayfalar. tarih öncesi satanizm, anarşistlerin yarattığı satanizm, eski ibrahim'in soyundan gelen satanistler... bazı kavimler. ağırlık ise hristiyan satanizm'i üstüne kurul idi. laveyan satanizm'i yani.
    faruklar lusiferizm'e gönül kaptırmıştı.her hallerinden belliydi.bir sayfa sadece semboller ile doluydu.
    3. sayfa ise satanizm, anarşizm ve özgürlük üstüne idi. özgürlük.. satanizm bana intikam alma imkanı sunacaktı.her şeyden. bana kötü davranan her şeyden.
    şeytan güçlüydü ve benim güce ihtiyacım vardı.bu 3 sayfalık ön bilgi bana yetmişti. bütün detaylar için farukla konuşmaya karar verdim.
    farukların kolundaki pentagram biraz farklıdır onuda en yakın zamanda çizicem.

    tamam beyler başka kişilerde geldi sigara içicem diye müsade aldım çıktım.
    ben ertisi sabah ilk tenefüs arka bahçeye gittim. yanımda notlar ile tabi. faruk uzaktan beni görünce gülmeye başladı. eliyle alkışladı. hoş geldin ufaklık dedi başımı okşadı. notlar yanında mı diye sordu evet dedim. onları bana verde tekrar yazmakla uğraşmayayım dedim.ben otuturdu bank'a.eee şimdi ne olacak dedim. öğreticez dedi faruk öğreticez. aradan çelik girdi lafa ben bu çocuğu ilk gördüğüm an anlamıştım dedi. hepsi gülüyordu. istemsiz bende gülüyordum tabi.bir şeyler başlıordu değşiyordu. olağan üstü bir şey görmeyeceğimi biliyordum ama.bir şeyer değişecekti şimdi. hemde kökünden.
    cidden olağan üstü bir şey beklemiyordum arınızdaki kaç müslüman olağan üstü bişi gördü ki ?

    o gün her tenefüs yanlarına gittim. havadan sudan konuştuk eğleniyorduk. önce onlara alışmam gerekti. onlarda bana pek güvenmiyordu.bu böyle 1 hafta geçti ben genelde ders çalıştım ama canım sıkılınca kendimi yanlarında buluyordum. çelik ile iyice kanka olmuştuk. ecem çok soğuktu aramız limoniydi. sanki beni istemiyordu. tolgaya gelince çok iyi bilgisayar biliyordu. bende bilgisayar özellikle programlamaya meraklıyıdım.bol bol konuşacak şeymizi vardı. arya ile faruk hep yan yanaydı. çoğu zaman arya-faruk ayrı tolga-çelik-ecem ayrı takılıyordu. okulun içinde bu durum sadece olurmuş. arya-faruk hep yeni nesil aramış kendilerine.
    kendimi yanlarında yalnız hissediyordum zaten. yeni birisi gelse fena olmazdı.
    onlara alıştığımı düşününce faruk bi pazar günü buluşmak için bana bir adres verdi ve telefon numaramı aldı

    biz sonra marinada buluştuk o gün.5'ide gelmişti. kış zamanı tabi kıçım donuyordu. özellikle siyahlarımı giymiştim ergen gibi. marinadaki salıncata sallanıyordu bunlar. bende salıncağa oturdum. sonra çelik ile salıncağı sallmaya başladı üstünde.
    nasıl salıncak bu diyenler için söyleyeyim hani bank gibi olan salıncaklar var ya onlar. iste biz çelik ile adam gibi verdik gazı salıncağa. sonra oturduk. faruk artık aramıza katılma zamanın geldi dedi. nasıl dedim. cebinden malborasını çıkardı yaktı.bak bu son soruşum.bu yola girecek misin çekip gidecek misin dedi. güç, intikam, özgürlük vardı... artık bir yere asit olacaktım.bu çocukların arasında mutlu olabilirdim.bu yoldan yürüyeceğim dedim.o yolla sonra savaşacaktım ama buna daha var. salıncağı durdurdu faruk. vakit kaybetmeden ritüel yapma zamanı dedi.

    marina geçtik. sote bi yere oturduk. arkamıza verdik koca koca kayaları. arya çantasından çakmak folyo bıçak kap kekik gibi otlar ve çok garip gelecek süt çıkardı. önce otları folyoya koydu. sonra hepimiz bağdaş kurup oturduk yere. arya bütün otları yakıp ortalığı dumana boğdu. çelik bir kabı içine otun küllerini döktü. içine süt döktü ve çakmak ile hepsini ısıttı. faruk eline bıçağı aldı. onur kolunu uzat dedi uzattım. kolumu tutup hafif bi kegib attı. hepsini kaba akıttı. sonra elime peçete verdi. bende kesiğin üstüne bastım. simsiyah yoğun bi sıvı olmuştu. arya çantasında fırça çıkardı. ecem gelip yanağımdan öptü. artak bizden birisin kardeşim diyip başımı okşadı. sonra bana yaslandı. arya sol omuzumu uzatmamı istedi. uzattım arkasından koluma pentagramımızı çizdi. çakmak ile kurruttu.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    0
    eski den sonrasını okumadım
    ···
  3. 4.
    0
    reserveed
    ···
  4. 5.
    0
    Reserved
    ···
  5. 6.
    0
    devam etsene huur cocugu
    ···
  6. 7.
    0
    reserved
    ···