1. 1.
    0
    çok güzel olacak, burada bir arşiv oluşturacağız.

    haydi, ilk önce ben başlayayım.

    ...

    Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın.
    Bu kent peşini bırakmayacak.
    Aynı sokaklarda dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşlanacaksın;
    Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
    Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma.

    Bir gemi yok, bir yol yok sana.
    Değil mi ki hayatına kıydın burada
    Bu küçücük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.

    KONSTANTiNOS KAVAFiS

    ...
    ···
  1. 2.
    0
    arkadaşlar neden siz de paylaşmıyorsunuz sorabilir miyim?
    ···
  2. 3.
    0
    aramızda edebiyat aşığı arkadaşlarım bulunmuyor mu yoksa?
    ···
  3. 4.
    0
    neden kendimi bu kadar yalnız ve ızdırap çeker halde buluyorum hey hat...
    ···
  4. 5.
    0
    Cinler

    Ne derlerse desinler,
    Yakın dostlarım cinler...
    Havanın ve alevin
    Kemiksiz çocukları;
    Yüzbir odalı evin
    Haşmetli konukları,
    Rüzgârdan topukları,
    Yakın doslarım cinler...

    Kum gibi kalabalık,
    Bin şekil ve bin kılık;
    Suda bir gümüş balık,
    Postacı güvercinler,
    Zümrüt yüklü hecinler,
    Yakın dostlarım cinler...

    1939

    (c) Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık

    Necip Fazıl Kısakürek
    ···
  5. 6.
    0
    oysa kelimeler kurtaracaktı bizleri, onlar özgürleştirecekti çırpınan kalpleri...
    ···
  6. 7.
    0
    @5 merhaba şiir dostum. gerçekten çok güzel bir şiir paylaştınız. bu mısralar size ne hissettirdi sorabilir miyim?
    ···
  7. 8.
    +1
    aklıma şiir gelmedi amk
    ···
  8. 9.
    0
    o halde bir başka şaheser şiiri sizlerle paylaşayım.

    ...

    böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
    en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
    kesmemeye
    laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
    birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
    ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
    sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun ekgib olma
    yatakta yatmayı bildiğin kadar
    sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
    boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
    ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
    her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
    bütün kara parçaları için
    afrika dahil

    senin bir havan var beni asıl saran o
    onunla daha bir değere biniyor soluk almak
    sabahları acıktığı için haklı
    gününü kazanıp kurtardı diye güzel
    birçok çiçek adları gibi güzel
    en tanınmış kırmızılarla açan
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
    boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
    değerlendiremez
    bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
    iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
    böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
    zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
    diziyorlar
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
    kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
    padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
    aklıma kadeh tutuşların geliyor
    çiçek pasajında akşamüstleri
    asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
    bütün kara parçalarında
    afrika hariç değil

    cemal süreya

    ...
    ···
  9. 10.
    0
    @8 latife ediyorsunuz, şiir gözün gördüğü her yerdedir. illa belleğe kazınması gerekmez.
    ···
  10. 11.
    0
    reserved
    ···
  11. 12.
    0
    Adamlar
    Kocaman adamlar olduk
    Sokakları yürürken düşünen
    Sanki rüzgarda bir boşluk
    Biz ki gülmeden de eğlenen

    Kocaman adamlar olduk
    Bir düzen içinde mutlu
    Çalıştık, didindik durduk
    Kimileri biraz daha umutlu.

    Kocaman adamlar olduk
    Yüzümüzdeki şefkat izleri
    Çizgilere karıştı biz solduk
    Yine de yoklar bir huzur içimizi

    Kocaman adamlar olduk
    Git gide çıktık yükseklere
    Kocaman hayaller kurduk
    Düşmem denilen her seferde

    Kocaman adamlar olduk
    Kocaman dağlar bulduk
    Kocaman umutlara doyduk
    Kocamandı her şey bizim gibi.

    al amk ben yazdım
    ···
  12. 13.
    0
    bir şükrü erbaş şiiri.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz ?
    çünkü onlar ağırkanlı adamlardır.
    değişen bir dünyaya karşı
    kerbin duvarlar gibi katı
    çakır dikenleri gibi susuz
    kayıtsızca direnerek yaşarlar.
    aptal, kaba ve kurnazdırlar.
    inanarak ve kolayca yalan söylerler.
    paraları olsa da
    yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
    herşeyi hafife alır ve herkese söverler.
    yağmuru, rüzgarı ve güneşi
    birgün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
    düşünemezler...
    ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
    topraklarını
    büyütmeye çalışırlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar karılarını döverler
    seslerinin tonu yumuşak değildir
    dışarıda ezildikçe içeride zulüm kesilirler.
    gazete okumaz ve haksızlığa
    ancak kendileri uğrarsa karşı çıkarlar.
    karşılığı olmadan kimseye yardım etmezler.
    adım başı pınar olsa da köylerinde
    temiz giyinmez ve her zaman
    bir karış sakalla gezerler.
    çocuklarını iyi yetiştirmezler
    evlerinde kitap, müzik ve resim yoktur.
    birgün olsun dişlerini fırçalamaz
    ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
    kendilerinden olanlarla alay edip
    tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
    devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir
    devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
    yiğittirler askerde subay dövecek kadar
    ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
    ezim ezim ezilirler.
    enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
    onbir ay gökyüzünden bereket beklerler,
    dindardırlar ahret korkusu içinde
    ama bir kadının topuklarından
    memelerini görecek kadar bıçkındırlar
    harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
    şehre giderler!...

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler
    birbirlerinin evlerine ancak
    ölümlerde ve düğünlerde giderler.
    şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
    gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
    ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
    binlerce yılın kabuğu altında
    yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
    aldanmak korkusu içinde
    sürekli birbirlerini aldatırlar.
    bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
    karılarından en az on adım önde yürürler
    ve bir erkeklik işareti olarak
    onları herkesin ortasında azarlarlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar otobüslerde ayakkabılarını çıkarırlar
    ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
    herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
    kızlarının talihsizliğini ve hayırsız oğullarını anlatır,
    yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
    bunun, tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
    ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
    gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
    zengin akrabalarından sözederler.
    kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
    ama sokağa çıkar çıkmaz hünküre hünküre
    yollara tükürürler...
    ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
    şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar ilk akışamdan uyurlar.
    yarı gecelerde yıldızlara bakarak
    başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
    gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
    ve yaz güneşlerini, ekinlerini yeşertirse severler.
    hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
    -bu, verimi yüksek bir tohum bile olsa-
    sonuçlarını görmeden inanmazlar.
    dünyanın gelişimine katkıları yoktur.
    mülk düşkünüdürler amansız derecede
    bir ülkenin geleceği
    küçücük topraklarının ipoteği altındadır
    ve bir kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden,
    zamanın derin ırmakları önünde...

    köylüleri söyleyin nasil
    nasil kurtaralim?
    Tümünü Göster
    ···
  13. 14.
    +1
    @12 ellerinize sağlık. kalbime temas ettiğini söylemeliyim eserinizin.
    @13 lütfen istirham ederim yanlış bilgi vermeyiniz. bu şiir orhan veli'ye aittir.
    @14 öfkeyi farklı yorumlamış şair, ironik ve hamasi bir eser ortaya çıkarmış.
    ···
  14. 15.
    0
    lütfen bu ruhu bozmayalım ve devam ettirelim şiir dostları, sizlerin varlığı yalnızlığın örtüsü kaldırıyor.
    ···
  15. 16.
    0
    @15 severim toplumsal sorunlara değinen şiirleri. =)

    bu da en sevdiğim aşk şiirlerinden, tabi ki cemal süreya.

    ki kalp arasinda en kisa yol:
    birbirine uzanmis ve zaman zaman
    ancak parmak uclariyla degebilen
    iki kol.

    merdivenlerin oraya kosuyorum,
    beklemek govde kazanmasi zamanin;
    cok erken gelmisim seni bulamiyorum,
    bir seyin provasi yapiliyor sanki.

    kuslar toplanmis gocuyorlar
    keske yalniz bunun icin sevseydim seni.
    ···
  16. 17.
    0
    gene burada yoksunluklara terk ediyorsunuz beni. alacağınız olsun dostlar...
    ···
  17. 18.
    0
    atatürk yoktu
    düşman çoktu
    atatürk geldi
    düşmannı yendi
    ···
  18. 19.
    0
    @17 siz de fark ettiniz mi? şair adeta ölümünü gelin etmiş, ardından bir başına kalmış bir kasaba mecnunu misali... tüm bu saflığın aksinde aşk acımasız göçüp gidiyor gözlerinin önünde.
    ···
  19. 20.
    0
    @19 paylaşımın için çok teşekkür ederim şiir dostum, sevimli bir anonim eserdir kendisi. böylece arşivimize girdi.
    ···