0
6. sınıftayım o zamanlar. ders trafik dersi. beden eğitimi hocası geliyor derse o zamanlar. lavuk da okulun en sinirli asabi hocası amk. herneyse, bu herıf her hafta ödev kontrolü yapmakta. o hafta da ödev olduğundan haberim yok ve ilk ders bu adamın dersi. sabah ödev olduğunu öğrenmemle deftere yumulmam bir oldu amk.
adam ödevleri kontrol etmeye çoktan başladı, ben hala haldır haldır yazmaktayım. o ara da aksilik, mermi kıçımın ağzına iyice dayandı, osurdum osurucam.
bildiğin kıvranıyorum sınıfta amk. hem yazıyorum hem karnımdan çıkan "gart-gurt" sesleri eşliğinde zütümü sıkıyorum.
ama nafile tabii... tam hoca yanımdan geçerken birden zart diye çıkıverdi zütümden.
hoca da; "gerizekalı evladım o iş sınıfta mı yapılır" demez mi amk... yemin ederim dünyam karardi, kıp kırmızı oldum oracıkta. be dıbına koyduğum madem duydun neden sınıfa ifşa ediyorsun beni ?
hemen ardından; "birdaha ödevini sınıfta değil evinde yapıp öyle geliceksin" dedi. o an gözlerim parladı amk meğersem osurduğumu duymamış herif ödevi kast etmiş o an. yerin dibinden bulutların üzerine çıktım, kızgın kumlardan serin sulara daldım o an. saniyeler içinde binbir türlü duyguyu aynı anda yaşattı adam bana. bin yılmaz.