en mutlu günümü anlatıyorum

mutali hakko

mutualist

ar mutlu ilimizde

adrian mutu

hüseyin avni mutlu

happiness

var mıdır benden daha mutlu olan

benden daha mutlu olan var mıdır

Sonra bir kız bana doğru koşmaya başlıyor. Aha diyorum kesin verecek. Meğersem telefonum çalıyormuş. Arayan babam, sesi ağlamaklı geliyor. üniversite sınav sonucun belli olmuş, 362 puan almışsın diyor. Odtü havacılık mühendisliğine girebiliyorsun diyor. Attığım gole mi sevineyim kazandığım okula mı sevineyim şaşırıyorum. Maçtan sonra herkes öğreniyor odtü yü kazandığımı. Kızlar hayran hayran bakıyor. Artık uçağına bindirirsin bizi diyorlar. Ben o sevincin üstüne eve gidip bir de 31 imi çekiyorum. Ooooh mis. Resmen bir iki level atlıyom.

Golden sonra beni maça çağıran arkadaş gaza geliyor, defanstan depara kalkıyor. çalımlıyor 3,4 kişiyi ama orta sahayı geçince rakip takımın bin forveti formasından tutup düşürüyor bunu. Kavga çıkıyor sonra kızlar filan da karışıyor. Uzatma dakikaları. Sonra hakem serbest vuruş veriyor ve 2 oyuncuyu da oyundan atıyor. Serbest vuruşu sen kullan diyorlar bana, sonra herkes kaleci dahil forvete gidiyor. Işte en mutlu olduğum yer burası. Topa sağ ayağımın dışıyla bir vuruyorum 90 çatalına ardından da yere çarpıp gol oluyor. Rakip takım dahil herkes gülmeye başlıyor. Alkışlıyorlar filan.

Ben de son bir maç yapayım, bir daha toplanması zor olur bu takımın diye giydim formamı sahaya bi gittim, futbolcudan çok kız var amk hepsi kız arkadaşını da getirmiş. Onlar da kendi kankalarını getirmiş. 25-30 tane kız rahat var.
Maç başladı. öyle bir maç oluyor ki, rövaşatlar, voleler, 4-5 kişi çalımlayıp kaleciye de fake atıp gol atmalar, küfürleşmeler, gol attıktan sonra kızların çığlık atması, devre arasında kızların yaptığı pon pon kız dansı derken son 5 dakikaya 7-6 yenik giriyoruz. Sonra orta sahadayken hiç beklemediğim bir anda top geliyor ayağıma 1-2 metre önüme alıp bir vuruyorum gol. 7-7. Ayağıma ilk defa top gelmiş zaten, beni kimse tanımadığı için alkış malkış yok, önce susuyorlar sonra hafiften alkışlıyorlar.

sene 2004. lise yeni bitmiş, üniversite sınavına girilmiş. hava çok sıcak ama pencereler açık olduğu için cereyan yapıyor, hafif bir esinti var. ben de yatakta uzanmışım gözlerim kapalı müzik dinliyorum. dışarıdan gelen araba sesleri uykumu getiriyor. üniversite’de geçireceğim zamanları düşünüp hayal kuruyorum.

sonra telefon çalıyor, dersaneden tanıdığım ve çok iyi futbol oynayan bir arkadaşım arıyor. maç yapıyoruz adam ekgib gelsene diyor. Adamların nasıl futbol oynadığını anlatmak için şöyle bir örnek vereyim. Bunlar lisedeyken yıldız erkekler ankara 2. si olup türkiye şampiyonasında 3. olmuşlardı. Hepsi de futbolcu ya, bütün güzel kızlar bunlarla geziyor.