1. 126.
    0
    @20 yardın bni amk.
    ···
  2. 127.
    0
    @21 verdim şükünü bin
    ···
  3. 128.
    0
    nasrettin hoca bigün eşşeğe ters biniyomuş etraftakiler hocam ayıp oluyo ama demişler nasrettin hocada eşşek benim deil mi orrspu çocukları terste binerim düz de binerim demiş * *
    ···
  4. 129.
    0
    +pelinciğim sevişelimmi
    -ananla sevişsene
    ···
  5. 130.
    0
    @33 güldürdün lan helal...
    ···
  6. 131.
    0
    horoza sormuslar tawukmu yumurtadan cıkar yumurtamı tawukdan ? horz cevp wernıs ben koyar gecrım usta polemiğe grmem .
    ···
  7. 132.
    0
    (bkz: 1 adet fıkra amk)
    ···
  8. 133.
    0
    @7 hasgibtir nasrettin hoca 10 yaşında mısın lan ilkolul bini
    ···
  9. 134.
    0
    ciguli bu başlık hiç açılmadı dostum. hepsini sen kafanda yarattın.
    ···
  10. 135.
    0
    lan @39da entry vardı o kadar kırmadık kafayı amk. yoksa yokmuydu lan. yaa vardı amk beni de yoldan çıkarmayın
    ···
  11. 136.
    0
    şizafrenik olmuş lan ciguli. gollum'a bağlamışsın.
    ···
  12. 137.
    0
    la @39 niye sildin fıkrayı muallak misin?
    ···
  13. 138.
    0
    bir fransız 5 italyan 23 laz antartika'da grup yapıyorlarmış.
    ···
  14. 139.
    0
    temel. gülün binler.
    ···
  15. 140.
    0
    lan beğenmeyenı cıne perıye ınandırırımm
    ···
  16. 141.
    0
    jinekoloğun biri hastasıyla beraber olurken artık ona sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkıldığını ve daha fazla heyecan istediğini söylemiş. kadın da adama hayhay demiş nasıl bir şey istersin?
    - seni kocanın gözleri önünde gibmek istiyorum.
    - iyi de nasıl?
    - şimdi bak sen benim dediklerimi aynen yap. planını anlatır.

    kadının evinde:

    - kocacıııııım beni deniz kıyısına zütürür müsün?
    - tabi zütürürüm karıcım.

    sahilde kadın bacaklarını açmış yere oturur pozisyondayken kocası balık tutuyor..

    - aaaah! içime yengeç kaçtı kocacım!
    - ne ne ? nasıl napıcaz?
    - aaah jinekoloğuma gidelim
    - gidelim..

    doktor adamla, muayenehanedeki kadının durumunu konuşuyor..

    - beyefendi bu çok tehlikeli bir vaka.
    - yapacak bir şeyler olmalı doktor!
    - bir seçim yapmanız lazım. ya ameliyata alınacak ki ameliyat sonrasında bir daha karınızla ilişkiye giremezsiniz ya da kocası olarak siz gidip penisinizle yengeci yakalayacaksınız.
    - tamam da nasıl olacak o?
    - penisinizi karınızın vajinasına sokup yengecin penisinizi kıskacıyla yakalamasını bekleyeceksiniz ve yakaladığı gibi onu dışarı çekiceksiniz. tabii penisinizin kopma ihtimali de yüksek bir ihtimal..
    - hımmmmmm (bayağı bi uzun süre).. sen doktor değil misin kardeşim sen yap.. tıpta ayıp yoktur..
    - siz bilirsiniz beyefendi. dilerseniz hastanın durumunu camdan takip edebilirsiniz.

    tedavi sırasında.. doktor kadının arkasına geçmiştir. ilk birleşmede doktor biraz içeride bekledikten sonra acı bir bağırışla adama dönüp tuttu tuttu der.. adam sevinir tabii..

    - e hadi çıkar dışarı.
    - çıkarıyoruuummm (dikkatli bir şekilde)... bıraktı (adama dönerek)
    - hay allah
    - tutttuuu!... bıraktııı.
    - ... (bir aşağı bir yukarı yürüyerek sigara içiyor)
    - tutt.. bıraktıı.
    - ...

    iş artık iyice çığrından çıkmıştır. adam bağırıyor.. kadın bağırıyor.. tuttu bıraktı tuttu bıraktı iyice hızlanır.

    - tuttuuu bıraktıııı
    - ulan! yeteeer!
    - tuttuu laaaaaaaaaaaaaan. ıııaaah!
    - boşal da boğulsun bari pekekent! doktoooooor!!!
    ···
  17. 142.
    0
    wilson çivileri isminde bir çivi markası, satışlar kesat olunca insanların ilgisini çekecek bir reklam yapmaya karar verir. ama reklam sıradan olmamalıdır. genel müdür hemen fikirleri ister. satıştan sorumlu kişi;
    - efendim bir adam var tanıdığım. biraz dinine bağlı yalnız çok orjinal ve ilgi çekici fikirler üretebiliyor. ne derseniz harfiyen uyar.
    genel müdür düşündükten sonra bu teklife sıcak bakar. biraz dinci olmakta ne zarar vardır ki?

    ertesi gün reklam senaristi çağrılır, ekip kurulur. bir hafta müddet verilir. "çekim bittikten sonra bana izletin" der müdür.

    bir hafta sonra senarist çektiği reklamın kasediyle genel müdüre gider.
    ekranda yüzlerce roma askeri belirir. kamera bu kalabalığa yaklaştıkça kalabalık yarılır ve ekrana çarmıha gerilen isa gelir. çarmıha gelenlerden biri kameraya döner "wilson çivileri, çok sağlam" deyip gülümser.

    genel müdür kaset bitince çıkarıp fırlatır. "bu ne rezalet! çarmıh falan istemiyorum kardeşim ben reklamımda! çivi reklamı bu çivii!" der. senariste bir hafta daha müddet varilir.

    ertesi hafta elinde başka bir kasetle çıkagelen senarist, "bu kez çarmıh yok efendim" diyerek genel müdürde merak uyandırır.

    bu kez filmde onbinlerce roma askeri eifel kulesi etrafında toplanmıştır. kamera kuş bakışı çekmektedir. kuleye yaklaşınca roma askerlerinden birkaçının isayı eifel kulesine çiviledikleri görülür. askerlerden içi kameraya döner "wilson çivileri, en sağlam metalde bile etkili" der.

    genel müdür sinirden çıldıracak duruma gelir. zira onca masraf boşa gitmiştir. "yahu zeki dedik aldık angut herif! ben çivi reklamında çarmıha gerilen isa is-te-mi-yo-rum!" diye kükrer. senariste son bir hafta verilir.

    son hafta senarist kasedi getirir ve der ki "efendim çarmıha gerilen isa yok bu filmde" müdür tedirgin şekilde kasedi koyar, izlemeye başlar

    ekranda uzun saçlı, sakallı, her tarafı yara bele dolu bir adam var gücüyle koşmaktadır. biraz sonra arkasından yüzbinlerce roma askerinin koştuğu görülür. kamera, askerlerden birine zoomlar. asker kameraya dönerek der ki:

    "wilson çivilerini kullansaydık böyle olmayacaktı!"

    ---

    iki arkadaş dağa tırmanıyormuş. bunlardan biri kekemeymiş. kekeme olan "'çaçaçaça.." demeye başlamış. diğeri bunun üzerine "sus, sus yukarı çıkınca söylersin" demiş. yukarı çıktıkları zaman kekemeye sormuş; "ne var?" kekeme "çaçaçaçaçaççaçadırları aşağıda unuttum!" demiş. böylece diğeri "hadi iniyoruz" demiş. yine kekeme "şaşaşaşaşa.." diye kekelemeye başlamış. ama diğeri onu yine susturarak "aşağıda söylersin." demiş. aşağı indikleri zaman diğeri sormuş: "ne var?" kekeme cevap vermiş: "eeee... şaşaşaşaka yayayaptımmmmm!"

    ---

    temel ve dursun trabzon - izmir uçağı'ndaymış. bir süre sonra uçağın motorlarından biri yanmış. kaptan pilottan anons gelmiş "bagajlarınızı boşaltırsak uçak güvenli bir şekilde inecektir".
    herkes onay vermiş tabi.
    ancak yetmemiş. uçak hala irtifa kaybediyor. kaptan pilot anons yapmış "sadece 10 dakika yolumuz kaldı. şimdi hepiniz koltuğunuzun üstündeki bagaj yerleştirdiğiniz bölüme tutunun. uçağın alt kısmını söküp aşağı atmamız lazım"
    herkes tutunmuş.
    son üç dakika kala bir anons daha "içinizden iki gönüllü lazım atlayıp diğerlerinin hayatını kurtaracak"
    temel'le dursun birbirine hınzırca göz kırparak aynı anda bağırmışlar "biz ellerimizi bırakıyoruz!"
    bunun üzerine bütün trabzonlular deli gibi alkışlamaya başlamışlar...

    kalan yolcular düşünce telem dursuna dönmüş "ula dursun bi biz kurtulduk! çak!" demiş

    ve ikisi de ellerini havaya kaldırıp birbirlerinin ellerine vurmuşlar...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 143.
    0
    nasrettin hoca komşusundan kazan almış. komşusuna geri getirirken, kazanla birlikte bir tanede tencere getirmiiş.komşu senin kazan doğurdudemiş. komşusu kazanı eline almış söyle sağına soluna bakmış.mına koymuşsun kazanın tabii doğurur
    ···
  19. 144.
    0
    bi gün 4 rahibe ölmüş ve melek sormuş en büyük günahınız neydi diye.1. rahibe ben bir keresinde elime almıştım demiş melekde hemen geç şurda kutsal suda elini yıka demiş.2. rahibe bende bi keresinde elime almiştim demiş melek sende geç elini yika kutsal suda demiş. sonra 3. ve 4. rahibe kendi aralarinda konusmaya başlamiş melek sormuş ne oluyor die.3. rahibe arkadaş zütünü yıkamadan ben bi ağzımı çalkalıyaydım demiş.
    ···
  20. 145.
    0
    gülecegimizi mi sandın ?
    ···