+3
-2
Saat bir hayli geç olmuştu, sana ihtiyacım var yanımda olur musun diye mesaj attı, kaçar mı bu fırsat atladım tabi. Evine gittim geceliğiyle oturuyordu, ağlamaktan gözleri kızarmıştı kevaşenin. Yürürken geceliğinin kuşağı yerden sürünüyordu, yürüyüşü aklımı başımdan alıyordu. içeri geçip oturduk. Dert yanmaya başladı bütün erkekler böyle olmak zorunda mı diye. Yine takıldığı çocuk bunu gibip bırakmış, geceyi geçirdikten sonra sabah haber vermeden gidip bir daha aramamış. Kendimi huur gibi hissediyorum dedi, şş sakın böyle düşünme dedim. Aynı zamanda dirseklerimle kabarmış olan gibimi ezip indirmeye çalışıyordum. Sonra başını omzuma koyup anlatmaya başladı, o konuşurken omuzumda hissettiğim bedeninin sıcaklığı ve şampuan kokan saçları aklımı başımdan almış olacak ki anlattıklarının hiç birini hatırlamıyorum. o omuzumda yatarken dipdiri göğüslerini hissediyordum, gibim pantolonumu yırtıp fırlamak üzereydi, sessizlik oldu, fırsat bu fırsat deyip hadi git elini yüzünü yıka topla kendini üzmene değmez dedim. Haklısın dedi ve o aklımı başımdan alan gülüşüyle banyoya gitti. Hemen gibimi düzeltmeye başladım ama mermer gibi olmuş hissizleşmiş pekekent. indiremedim biraz boxeri düzelttim ama ne fayda. Banyo kapısının sesini duyunca hemen bıraktım, içeri gülerek geldi yine kevaşe, yüzünü yıkamıştı, yanaklarından çenesinin altına doğru süzülen su damlaları boynundan aşağıya göğüslerine doğru süzülüyordu, geceliğinin içine giydiği askılı elbise bacaklarını yalnızca birkaç cm örtüyordu. Gelirken gözü gibime takıldı ve başını yana doğru sallayarak güldü. Çok utanmıştım dıbına koyiym. Osbir çekmeye kalkmayan gibim de mermer gibi olmuş inmiyordu. Banyoya gittim ve sıkıp büküp indirmeye çalıştım ama nafile. Tekrar içeri girdim. Aç mısın? dedi, biraz dedim. Kusura bakma yiyecek pek birşey yok ama kahvaltılık birşeyler çıkartayım istersen beraber yiyelim dedi, olur dedim. Mutfağa gitti birkaç dakika sonra elinde bir tepsiyle içeri girdi, tepside çay, reçel, ekmek, nutella vs. vardı, anlayacağınız kızların takıntılı olduğu tipik şeyler. Karşılıklı oturuyorduk, ben onun o kıpkırmızı ıslak ve parlayan dudaklarına baktıkça fena oluyordum. Bir yandan gibimi kapatmaya çalışırken bir yandan da birşeyler yiyordum, anlamış olacak ki kikirdiyordu. ekmeğe reçel sürdüm, yerken ağzıma yüzüme bulaştırdım. Güldü ve peçeteyle uzandı, elindeki peçeteyle ağzımın kenarını silerken elimle elini tutup tamam ben hallederim dedim, o an göz göze geldik. Birkaç saniye sessizlik oldu. Utandı ve çayına yumuldu. peçeteyle ağzımı silip peçeteyi tepsinin kenarına bıraktım. Çaylar bitmişti, o yemeyi çoktan bırakmıştı, ben hala birşeyler atıştırıyordum. Ben çay getireyim dedi ve bardakları alıp mutfağa gitti. Ben de doymuştum artık, tepsiyi alıp mutfağa zütüreyim dedim. Mutfağın kapısından geçerken çarpıştık, nefesimiz birbirine değiyor, o kıpkırmızı ıslak dudakları ile benim dudaklarım neredeyse birbirine değmek üzereydi. tekrar utandı, gülerek pardon deyip içeri gitti, ben de tepsiyi mutfağa bırakıp içeri geçtim. gibim hala mermer gibiydi ve artık uyuşmuştu, hissetmiyordum. Yerime oturdum, çayımı yudumlamaya başladım. Çayı biraz fazla doldurmuştu içerken birazı pantolonumun üzerine damladı. Tam da gibimin yanına -ki zaten gibim kabak gibi ortada paçama damlasa yine farkedilir o derece-. Uff ya çocuk gibiyim ben de deyip işi şakaya vurdum. Gülerek eline bir peçete aldı ve pantolonumu silmeye başladı, çok utanıyordum. parmakları silerken sürekli gibime değiyordu ve zaten kötü olan durum daha da berbat bir hal almaya başladı. gibimin farkındaydı ve silerken sürekli başını sağa sola sallayarak gülüyordu. Daha fazla dayanamayacaktım, elini tuttum ve pantolonumun üzerinden kaldırdım, şaşırdı, göz göze geldik. o kadar masum bakıyordu ki kevaşe, bir yanı bir bebek kadar masum, öbür yanı da afrodit kadar dişi ve ciksiydi. ona doğru bir hamle yaptım, çekingen bir şekilde hamleme karşılık verdi. O kıpkırmızı ıslak dudaklarına yapışmıştım ve dudaklarını delice emiyordum, reçel tadı vardı dudaklarında. Utangaçlığını atmıştı ve ellerini yanaklarımın üzerine koyup üzerime doğru hamle yaptı. beni yarı uzanır bir pozisyona getirip baskın karakter rolünü almıştı. Dilini dudaklarımın arasından içeri sokmaya çalıştığını anlayıp izin verdim. dilini çok iyi kullanıyordu kevaşe. Ellerimi vücudunda gezdirmeye başladım, kalçalarını avuçluyordum, dipdiri göğüslerini avuçlarımın arasına alıyordum. Elbisesini çıkarttı, dantelli bir sütyen ve külot giymişti. Beyaz dantelli, en sevdiğim. Kavruk buğday teni pürüzsüzdü, vücudu kusursuzdu. Sağ üst bacağının sağ tarafındaki dövme beni cezbediyordu. sonra üstümden indi ve bu sefer ben üste geçtim. elleriyle tshirtümü çıkartmamı istedi, çıkarttım. Ellerini sırtımda gezdiriyordu ve bu beni çıldırtıyordu. Yavaşça elimi vajinasına doğru zütürdüm, pürüzsüzdü, yeni tıraş etmiş umarım geri çekerken takılmaz dedim, takılmadı! kendimi kaybetmeye başlamıştım, kemerimi çözdü ve ben de pantolonumu çıkarttım. uzanmamı işaret etti bir yandan da kıkırdıyor, zevk alıyordu. benden daha fazla zevk alıyordu, kudurmuştu resmen. boxerımı çıkarttı ve hissizleşmiş olan gibimle oynamaya başladı. evet, evet ağzına aldı. Çok iyi oral ciks yapıyordu, dilini burda da çok iyi kullanıyordu. kendimi kollarına bırakmıştım. birkaç dakika yaladıktan sonra bıraktı parmaklarıyla ağzının kenarını sildi, boşalmamıştım ama ağzının kenarı tükürüğüyle ıslanmıştı. külotunu çıkarttı ve sırt üstü uzandı, vajinasını yalamaya başladım. pürüzsüz ve minik bir vajinası vardı. vajinasının dudakları da en az kendi dudakları kadar güzeldi. muazzam zevk alıyor, ellerini saçlarımın arasında çılgınca gezdiriyordu. birkaç dakika yaladıktan sonra doğruldum, ve yavaşça gibimi vajinasına soktum. yavaş hareketler yapıyordum, çok tahrik edici sesler çıkartıyordu. vajinası oldukça dardı ve canı yanıyordu. hızlanmaya başladım. zevkinin doruklarındaydı, çok uçlarda yaşıyordu duygularını. pozisyon değiştirdik, ve birkaç dakika devam ettik. boşalmak üzereyim dedi, tamam sen gel benim daha var dedim. titremeye başladı ve kırmızı ojeli tırnaklarıyla sırtımı çiziyordu, bacaklarıyla beni sıkıştırdı ve titreyerek boşaldı. sonra rahatladı ve derin nefesler almaya başladı, terlemişti. ben hala gidip gelmeye devam ediyordum. gelmek üzereydim. yüzüstü uzatıp altına yastık koydum, zaten dar olan vajinasına bu pozisyonda girmek beni çıldırtmak üzereydi. hızlanmıştım ve artık boşalmak üzereydim, anladı, içime boşalabilirsin doğum kontrol hapı kullanıyorum dedi. bu cümle beni çıldırttı. sırtüstü uzattım ve bacaklarını belime dolamasını işaret ettim. kendimi kaybetmiştim ve sonuna kadar köklüyordum, canı acıyordu fakat birşey demiyordu. ve evet, tamamen kökleyerek içine boşaldım, gibimin boşalırken şişip şişip gevşemesiyle zaten dar olan vajinası hoş bir baskı yapıyordu. içinden çıktım ve gibimi peçeteyle sildim. koltuğa uzandım, kollarımın arasına uzanıp başını göğsüme koydu. çok güzeldi dedim. evet dedi. seni çok arzuluyordum dedim, gerinerek ben de dedi. kollarımın arasında uykuya daldı. birkaç dakika sonra ben de düşünceler arasında uyuyakalmışım. çok güzeldi...
Not: hikayelerimin devamı gelecek panpalar.
Not: bu saatte yazdım ki liseliler mundar etmesin.
Tümünü Göster