+7
-15
=
ALINTIDIR
=
Cinnia : Cinlerin Şerri
Bu tarz olaylar ve hikayeler pgibolojinize zarar veriyorsa lütfen okumamanızı rica ediyorum... Kurmaca değil , gerçek bir olaydır.
"Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden Allah'a sığınırım" (Felak 4)
Cinnia : Dişi hisleri baskın cinni varlık
Yıl 2008 ;
Uludağ Üniversitesinde okuduğum zamanlar... Bursa'da ikinci yılımdı çalışkan bir öğrenciydim , en azından yaz okuluna kalmaz. Tatilleri ailem ile geçirirdim...
Bursa büyük bir şehir olsa da öğrenciler genellikle Görükle denen bir beldede kalırdı... Şimdilerde çok gelişmiş bir yer olsa da benim zamanımda çoğunluğu köylük bir alandı...
Öğrenciler okula minibüsle gidiyor , metro henüz üniversiteye varmıyordu...
Kendime ev arkadaşı bulamamıştım , yurtta kalıyordum... Yurttaki çocuklardan 2-3 yaş büyüktüm , okulu geç kazanmıştım.
Sima olarak da onlardan daha büyük durduğum için bana ağabey derlerdi.
Nisan-Mayıs aylarıydı okulumun bitmesine az bir zaman kalmıştı ve pek çok öğrenci çoktan memleketine dönmüştü.
Ben de bir yandan derslerime çalışıyor bir yandan da okulda zaman geçiriyordum...
O sırada üst sınıflardan arkadaşım Okan yanıma geldi... Elinde davetiye vardı.
Abisinin asker eğlencesi olduğunu ve beni de orda görmek istediğini söyledi.
Ulan asker eğlencesinin davetiyesi mi olur diye düşündüm ama yine de aldım. Yurda doğru yürüdüm...
Gece saat 1'de telefonumun çalmasıyla uyandım , arayan Okan'dı... Bu saatte aranır mı diye söylendim kendi kendime ama açtım telefonu... Sonuçta genç adamlarız acaba benim o saatte uyumam da mı bir hata var diye düşündüm.
Yarın geliyorsun di mi kardeşim dedi.
Geleceğimi söyleyip nerede buluşacağımızı sordum.
HARMANCIK köyünde dere kenarında toplanacağımızı sonra köyün içine gidip eğlenceye katılacağımızı söyledi...
Eyvallah kardeşim dedim... Okan'ın sesinde bir gariplik vardı , çok garip geliyordu...
Yine de uyku sersemi konu açmak istemedim , tek isteğim uykuma devam etmekti...
Ama gecenin bir vakti uyanınca sağlıklı bir uyku çekmem beklenemezdi...
Annemi gördüğümü hatırlıyorum... Bembeyaz bir elbise giymişti üstüne... Çok yaşlı sayılacak bir yaşta değildi ama saçları bembeyaz olmuş yüzü kırışmıştı... Elini öpmek için yanına gitmemle boğazıma yapışıp "Gitme o köye!" diye bağırdı.