0
hayatım boyunca, aldığım kararların doğruluğunu analiz edecek kadar aklım başımda olmamıştı hiç bir zaman. o gece her ne olmuşsa artık, detaylı bir şekilde geçmişimi düşünüyordum. -bir insan detaylı bir şekilde geçmişini düşünmeye başladıysa işler taka sarmış demektir.-
işten kovulalı altı gün olmuştu, 22 yaşından sonra sigaraya başlamıştım, eski sevgilim evlenmiş üçüncü çocuğunu doğurmak üzereydi.. etrafımdakileri düşünüyordum, herkesin kaybedecek birşeyleri vardı, korkuları vardı, yüzleşmekten korktukları... benim kaybedecek neyim var diye düşündüm.
pek birşey bulamadım. sonra, kaybetmekten korkmak için önce kaybedilecek birşeylere sahip olmak gerektiği kanaatine vardım.
eve gelirken yanlış otobüse binmiş, yolu üç saat uzatmıştım. çocukluğumdan beri yanlış otobüse binmekten korkmuşumdur hep. yanlış bir yöne gitmekten çok, o yöne giden insanların rahatlığı korkutuyordu beni. onlar doğru yöne gidiyordu ve gayet rahatlardı. yanlış yöne giden bendim, onlar bunun farkında değillerdi. otobüsten inmeden önce camı buğulandırıp, orta parmağımla otobüsün penceresine gülen surat çizmiştim. neden diye sormuştum sonra kendime, bir cevabı yoktu. korktuğumu kimse anlamasın istiyordum belki de. karanlıktan korkan birisinin, karanlık bir yolda yürürken ıslık çalması gibi birşeydi bu. çocukken bir kere pazarda kaybolmuştum, annem eve gelince fark etmişti yokluğumu, sonra onlar beni aramaya çıkacakken ben evin yolunu yine kendi kendime bulmuştum.
-bunu neden anlattığımı bilmiyorum.-
sigaranın külü pantolonuma düşünce fark ettim, iki saattir perdeyi aralamış dışarıyı seyrediyordum. gördüklerim bir anlam ifade etmiyordu. ben geçmişi düşünüyordum. -pencere önünde oturup geçmişi özleyen insanların hüznünü başka bir yerde bulamazsınız. -
ayağa kalktım sonra birden, ulan dedim, ben bu sigaraya ne zaman başladım...
şuan neyden bahsettiğimi yalnızca yirmisinden sonra sigaraya başlayanlar bilir..
bu yazıyı çok eskiden bi abimin hesabında görmüştüm şimdi notlarıma bakarken buldum, adam en dibi görmüştü şuan nerde ne yapıyo acaba..